9 Haziran 2019 Pazar

OPERASYON BÖLÜM 21

OPERASYON BÖLÜM 21


6 Mart 1999 Kostoulas raporu 

Nairobi’de barındığı Yunan büyükelçisinin evinden, Yunan makamlarının ısrarına rağmen çıkmayı günlerce reddeden Öcalan’ı, Kenya’ya gönderilen 4 Yunan Gizli Haberalma Örgütü (EİP) ajanının, içeceğine ilaç koyup bayıltarak, evden zorla çıkarmayı planladıkları ortaya çıktı. 

Yunanistan’da yarattığı büyük siyasî kriz halen süren “Öcalan fiyaskosu”nun Kenya’yla ilgili bölümünü anlatan, Nairobi’deki Yunan büyükelçisinin, Dışişleri’ne sunduğu 37 sayfalık raporu, Ta Nea gazetesinde tam metin olarak yayımlandı ve Atina’yı karıştırdı. 

Öcalan’ı evinde 12 gün barındıran Yunan Büyükelçisi Yorgo Kostoulas raporunda, terörist başını evden çıkarma operasyonu düzenlemek amacıyla 14 şubatta Nairobi’ye giden 4 EİP ajanının Öcalan’ı bayıltmayı planladıkları, ancak Kenya polisi tarafından sıkı şekilde takip edildikleri için, beraberlerindeki ilaçları, kaldıkları otelin tuvaletine döktüklerini belirtti. 

Kostoulas, Öcalan’ın 15 şubat pazartesi, günler süren ısrarlı çabalardan sonra, evden çıkarak, Kenya polisi refakatinde, Hollanda’ya gitmek üzere havaalanına doğru yola çıkmaya razı olduğunu, ancak Kenya polisinin hazırladığı 5 otoluk konvoydan, 3. oto olan lacivert bir “Toyota Land Cruiser”e bindirilen Öcalan’ın, yanındaki PKK militanları, Yunan büyükelçisi ve Yunan Gizli Haberalma Örgütü yarbayı Kalenderidis’in otolara binmeleri beklenilmeden uzaklaştıkları ve Öcalan’ı bir daha görmediklerini raporunda belirtiyor. 

Nasıl sığınma istedi? 

Yunan diplomat Öcalan’ın 5 şubatta, Nairobi’deki durumunun zorlaştığını görerek nasıl siyasî sığınma istediğini ise şöyle anlatıyor: 

“Evden git telkinlerimiz onu ikna edemiyor. Kendisi çok akıllı ve kararlı, hemen tehlikeyi görüyor. Oturduğu koltuktan kalkıyor ve bana, askerî selam durarak, ‘Yunanistan’dan siyasî sığınma istiyorum’ diyor. Elime ise, önceden Türkçe yazılmış bir siyasî sığınma dilekçesi iliştiriyor”. 

“Yaptığı sefilliktir” 

Yunan Gizli Haberalma Örgütü şefinin Atina’dan telefonla, siyasî sığınma istemine tepkisini ise büyükelçi dile getiriyor: 
“Ona aptal olduğunu söyleyin. Yaptığı sefilliktir. Bu yaptığı bir şey değildir, hükmü yoktur. Gidin ona, hemen çekip gitmesini söyleyin, istediği yere gitsin. Ona hiçbir vaadimiz yoktu. Atın onu dışarı...” 
10 mart 1999. Atina’nın Öcalan konusunda oldubittiye gelmediği, PKK şefinin Nairobi’deki elçilikte barınmasını 12 ocakta hazırladığı bildiriliyor. 
Haberi dün Atinaiki gazetesi manşetten duyururken, Yunan hükûmet sözcüsü Dimitris Reppas, haberi yalanladı. 
Atinaiki gazetesi dünkü haberinde, Yunan resmî makamlarının Öcalan’ı ağırlama konusunda çok önceden hazırlık içinde bulunduklarını ve bu çerçevede Yunanistan’ın Nairobi’deki büyükelçiliğine 12 ocakta bir telsiz bir de uydu 
telefon yerleştirildiğini belirtti. 

Öcalan’la ilgili özel haberleriyle son dönemde dikkati çeken gazete, söz konusu iki sistemi elçiliğe, Atina’dan Nairobi’ye gönderilen, Yunan Dışişleri teknik servisinden uzman teknisyenlerin yerleştirdiğini duyurdu. 
Gazete, bu tür sistemlerin Yunanistan’ın diplomatik temsilciliklerine, “sadece, o ülkede savaş veya darbe beklendiği zaman yerleştirildiği” yorumunu yaptı. 
Atinaiki haberinde, “Öcalan Kenya’dayken, elçiliğini, 761841467 no’lu uydu telefonla arayarak, kaynaklarımızdan bilgi ediniyorduk, bunalım sürerken, uydu telefon konusu dikkatimizi çekmemişti, ancak şimdi, Öcalan fiyaskosu sona 
erdikten sonra durumun farkına vararak olayı araştırdık” görüşüne yer verdi. 
Yunan hükûmeti, çeşitli düzeyde yaptığı açıklamalarda, “Öcalan aniden ve yasadışı olarak ocak sonunda Yunanistan’a girdi, oldubittiye geldik, insanî yardım vermek amacıyla, Kenya’ya gönderdik” tezini savunuyor. 

12 Mart 1999 Savcı Raporu 

Öcalan’ın, Kenya’da evinde barındığı ve kendisini Seyşel Adaları’na götürmek istediği Yunan Büyükelçisi Yorgo Kostoulas’a öneriyi reddederek, “Madem siyasî sığınma vermiyorsunuz, güvenliğimi sağlayın, yargılayın ve gerekirse Türkiye’ye iade edin” dediği ortaya çıktı. 
Kenyalıların komplo hazırladığını farkına varan Yunan büyükelçinin ise evinin kapısında Öcalan’a “Gitme, evimde kal” diye yalvardığı ve raporda yer alıyor. 
Atina’da 3 savcının 20 gün süren soruşturma sonunda hazırladığı ve aralarında Abdullah Öcalan ve iki PKK’lı korumasının da bulunduğu 18 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını öneren, “Öcalan fiyaskosu”yla ilgili raporun basına sızan içeriğinde şu ilginç noktalar dikkati çekiyor: 
“Türkiye’ye verin” 
Kenya’da bulunduğu süre içinde, Yunan büyükelçisi ile EİP yarbayı Kalenderidis’in “Elçilikten çıkıp, Şeyseller’e gitmen gerekiyor, Kenya’lılar çok sıkıştırıyor” şeklindeki baskılarından bunalan Öcalan, 13 şubatta, Elçi Kostoulas’a, “Beni önce yargılayın, gerekirse Türkiye’ye iade edin ama, önce güvenliğimizi sağlayın” dedi ancak, istemi kabul edilmedi ve elçinin evinden Kenya polisinin refakatinde, havaalanına, Şeyseller veya Hollanda’ya götürülmesine karar kılındı. 

“Elçi, Öcalan’a yalvardı” 

Elçi Kostoulas, 15 şubat saat 18.00’de Öcalan’ı almaya gelen Kenya polisinin, komplo hazırladığından şüphelenmeye başlayınca Öcalan’ı evinin kapısı önünde caydırmaya çalıştı, adeta yalvararak, “Gitme, evimde kal” dedi ancak, laf dinletemedi. 

Öcalan’ın bulunduğu oto konvoydan ayrıldı, Yunan büyükelçisini aldatan Kenya makamları Öcalan’ı MİT’e teslim etti. 

“PKK’lıları terk edin” 

Havaalanında dona kalan Elçi Kostoulas, EİP’li Kalenderidis ve 3 PKK’lı militan şaşkınlık içindeyken, Yunan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos’un özel kalem müdürü Vasilis Papaioanou elçiyi cep telefonundan arayarak, “PKK’lıları hemen terk edip, elçiliğe dönün, bu olayla alakanız sona ersin” direktifi verdi. 
Ancak, elçi ve Kalenderidis direktife uymadı ve 3 PKK militanıyla beraber elçiliğe döndü. Kostoulas ve Kalenderidis masum 3 savcının raporuna göre, Elçi Kostoulas ve EİP’li Kalenderidis’in “Öcalan fiyaskosunda” hiçbir sorumlulukları yok, amirlerinin emirleri dahilinde hareket ettiler. 

Raporda, istifa etmiş 3 bakanın sorumlu olup olmadıklarını Yunan Parlamentosu Soruşturma Komisyonu’nun araştırması gerektiğini belirtiliyor. 

“Casus Belli” 

Rapor, “baş suçlu” saydığı Naksakis için şöyle diyor: 

“Yunanistan, Türkiye’yle barışçı ve müttefik ilişkileri içindedir, oysa Naksakis’in Türkiye’ye karşı düşmanca ve kinci emelleri vardır. Türkiye, Yunanistan’ın Öcalan’ı barındırmasının ‘casus belli’ (savaş nedeni) olduğunu beyan etmişti, dolayısıyla, Öcalan’ı yurda kaçak getirmekle savaş tehlikesi yarattı. Naksakis’in eylemleri Türk halkında kızgınlık, nefret, galeyan yarattı, Naksakis ve yandaşları, eylemlerinin böyle bir sonuç yaratacağını biliyorlardı, buna rağmen barışı tehlikeye attılar.” 

18 Suçlu... 

“Öcalan fiyaskosu”nda 18 kişinin eylemleri veya görevlerini yerine getirmemeleri sonucu suçlu oldukları ortaya çıkıyor. Bunlar: 
- Andonis Naksakis, emekli amiral, ülkenin barış içindeki konumunu tehlikeye düşürmek, 5 ila 10 yıl arası hapis. 
- Evangelos Steryopoulos, uçağın kiralandığı şirket sahibi, ülkenin barış içindeki konumunu tehlikeye düşürmek, 5 ila 10 yıl arası hapis. 
- Andonis Simigdalas, uçak şirketi acentası görevlisi, ülkenin barış içindeki konumunu tehlikeye düşürmek, 5 ila 10 yıl arası hapis. 
- Zisis Pehlivanoudis, Öcalan’ı taşıyan uçağın pilotu, paraya çevrilebilir hapis. 
- Stefanos Evangelatos, Atina Havaalanı VİP salonu sorumlusu, paraya çevrilebilir hapis. 
- Yorgo Manginas, havaalanı EİP görevlisi, paraya çevrilebilir hapis. 
- Dimitris Karayorgos, havaalanı pasaport kontrol görevlisi, paraya çevrilebilir hapis. 
- Yorgo Mavros, uçak kiralama şirketi personeli, paraya çevrilebilir hapis. 
- Yorgo Cirakis, EİP görevlisi, paraya çevrilebilir hapis. 
- Mihalis Nikolopoulos, havayolları personeli, paraya çevrilebilir hapis. 
- Konstantin Hristodoulopoulos, polis, paraya çevrilebilir hapis. 
- Stavroula Damianakou, yazar, Öcalan’ı evinde ağırlayan yaşlı kadın, paraya çevrilebilir hapis. 
- Eleni Vasilopoulou, Damianakou’nun kızı, paraya çevrilebilir hapis. 
- Angelos Betanis, havaalanı kontrol kulesi sorumlusu, paraya çevrilebilir hapis. 
- Abdullah Öcalan, paraya çevrilebilir hapis. 
- Ayfer Kaya, “Rozerin” kod adlı PKK’lı, Öcalan’ın koruması, paraya çevrilebilir hapis. 
- Yakar Deniz, Öcalan’ın koruması, paraya çevrilebilir hapis. 
- Yorgo Kokoretsis, hava kontrol personeli, paraya çevrilebilir hapis. 
- Kostas Badouvas, milletvekili, Öcalan’ın en fanatik dostu, Atina Havaalanı’nda karşılayarak kaçak girmesine yardımcı oldu, 5 ila 10 yıl hapis ancak, 
dokunulmazlığının kaldırılması gerekiyor. 

15 mart 1999. Eski Yunan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos, Öcalan’ı Türkiye’ye CİA’nın teslim ettiğini ileri sürdü. 

Bu konuda açıklama yapan Beyaz Saray, Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye götürülmesinden memnuniyet duydugunu belirtmişti.Beyaz Saray Sözcüsü Joe Lockhart, terörist Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının “kesinlikle 
memnuniyet verici” oldugunu belirtti, ancak Apo’nun yakalanmasında ABD’nin doğrudan bir rol oynamadığını ifade etti. 
Joe Lockhart, Öcalan’ın yakalanmasından sonra Avrupa’da teröristlerin başlattığı şiddet eylemlerini de kınadı. 
ABD yönetimi, uzun bir süredir Öcalan’ın adalet önüne çıkarılarak işlediği terör eylemlerinin hesabını vermesi gerektiğini belirtiyordu. Amerikalı yetkililer, Öcalan’ın nihayet işlediği terör eylemlerinin hesabını vereceğini ifade ettiler. 

Nedense bu kadar süre neden beklediklerini hiç açıklama gereği duymadılar. 
Pangalos, Etnos gazetesine verdiği demeçte, “Öcalan fiyaskosu”ndaki rolünü savunarak, “Öcalan bize pencereden geldi, biz de onu pencereden çıkardık. Madem olay yasal başlamadı, yasal bitmeyecekti tabiî” ifadesini kullandı. 
Yunan makamlarının düzenlediği Öcalan’ı barındırma ve koruma operasyonunda, Yunan Gizli Haberalma Örgütü’nün (EİP) “daha büyük gizli örgütlere yenik düştüğünü” belirten Pangalos, “Kimse, Kenyalıların Öcalan’ı Türklere teslim ettiğine inanmıyor, Türkler uçakta bekliyordu, Kenyalılar Öcalan’ı Yunan elçiliğinden aldılar, ancak arada uzun boylu, sarışınlar, (Amerikalıları kastediyor) büyükler müdahale etti” şeklinde konuştu. 

Pangalos, PKK’nın terör örgütü olmadığını da savunarak “Bazı eylemleri terördür ve protesto edilebilir, ancak başka tür eylemde bulunamayan bir örgüte terörist diyemeyiz” tezini savundu. 

15 Mart 1999 Kalenderidis raporu 

“Öcalan fiyaskosu”nun baş aktörlerinden, terörist başına Atina’dan Nairobi’ye refakat etmiş ve Yunan büyükelçisinin evinde 12 gün kalmış Yunan Gizli Haberalma Örgütü (EİP) ajanı, Savas Kalenderidis’in Atina savcılığına verdiği ifadenin tam metni basına sızdı. 

Ta Nea gazetesinde yayımlanan ifadede, geçmişe dayanan Öcalan-Kalenderidis yakın arkadaşlığı açıkça ortaya çıkıyor. 

İşte şok ifadeden bazı kesitler: 

Dışarı Atamam 

“13 şubat akşamı saat 22.00’de Yunanistan’a dönmeye hazırlanırken, EİP Şefi Stavrakis’le telefon görüşmemde gerginlik yaşandı, beni Apo’yu desteklemekle suçladı, 10 dakika içinde, elçinin evinden dışarı atmam emrini verdi. 

Ben ise, emriniz pratikte uygulanamaz çünkü Öcalan benden 40 kilo daha ağır, ayrıca yanında korumaları var cevabını verdim”. 


22. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder