OPERASYON BÖLÜM 15
Öcalan ve Güney Afrika seçeneği,
“Büyükelçilik olarak, Bay Kalenderidis’in en kısa süre içerisinde Güney Afrika’ya gitmesi ve oradaki makamlarla, Öcalan’a siyasî sığınma ve normal pasaport verilmesi konusunda görüşme yapması talimatını aldığını öğrendik. Ayrıca,
Bay Aristidou’nun, ‘Kenya’ya geri dönme olasalığı açık olmak üzere görevi bitmiştir’ talimatını da öğrendik.
Aristidou’nun da Kenya’dan en kısa sürede ayrılması gerekiyormuş. Son olarak, Öcalan’ın güvenliğinin sağlanması amacıyla çalışma arkadaşlarının Kenya’ya geleceklerini de haber aldım.
Bu arada, Bay Kalenderidis’in sürekli Kurumunun başkanıyla iletişim halinde olduğunu vurgulamak isterim.
Öğleden sonra, buradaki (Kenya’daki) Dışişleri Bakanlığı’nın Genel Sekreteri Kathourima, büyükelçiyle görüşmek istedi.
Perşembe, 4 şubat 1999. The Nation adlı Kenya gazetesi, uluslararası haberler sütunlarında Öcalan’la ilgili bir makaleye ve fotoğrafına yer veriyor. Büyükelçilik, söz konusu yayını bakanlığa (A4 Müdürlüğü’ne) 4 şubat 1999 tarih ve 1841/29/AS 120 sayılı yazıyla göndermiştir.
Saat 08.45’te Amerikan Büyükelçiliği kâtibi, Diakofotakis’i arayarak, kendisiyle görüşmek istediğini belirtiyor.
Sabah bu kadar erken saatte aranan Diakofotakis, kendisine herhangi birşey olup olmadığını soruyor. Amerikalı, herhangi bir şey olmadığını belirtiyor. Bir gün sonra ailece buluşmaya karar veriyorlar.
Saat 10.00 gibi Dışişleri Bakanlığı’na gittim. Bay Aristidou ve Bay Kalenderidis (Öcalan’ı Kenya’ya getiren Yunanistan gizli servis elemanları) büyükelçiliğe gelerek, havaalanına gitmeden önce benim dönüşümü beklemişler.
Bay Kathourima, bana uçak ve yolcular hakkında ne bildiğimi sordu. Ben de, çok az şey bildiğimi, çünkü onlarla büyükelçilik kâtibinin ilgilendiğini söyledim.
Bay Kathourima, bana The Nation gazetesinin yayınını göstererek, ‘Bu adam, Yunanistan’ı güç duruma sokuyor.
Yunanistan, bunun farkında mı?’ diye sordu. Ben, bilmediğimi söyleyerek, miyop gözlüklerimin eksikliğinden, metni okuma zorluğu çektiğimi belirttim.”
Kenya’dan çıkış yok
“Görüşmemden sonra meslektaşımın (büyükelçilik başkâtibi), havaalanına giden Kalenderidis ve Aristidou’ya eşlik etmekte olduğunu telsizle öğrendim. Ben de havaalanına hareket ettim ve orada onlarla buluştum.
Kalenderidis, saat 12.00’de Güney Afrika’ya hareket eden Kenya Airways’ten bilet bulmaya çalışıyordu. Bay Aristidou ise saat 12.30’da Zürich’e hareket edecek olan Swissair’de son işlemleri tamamlamaya uğraşıyordu.
Ben ve meslektaşım, yolcularla vedalaşarak büyükelçiliğe döndük. O arada, Amerikalı meslektaşım tekrar büyükelçiliği aradığını ve şehir merkezinde şahsî bir işi olduğundan Diakofotakis’le görüşme talebinde bulunduğunu öğrendim. Onun, havaalanında olduğunu öğrenen Amerikalı, görüşmekte ısrar etmemiş ve belirlemiş oldukları randevularının geçerli olduğunu söylemiş.
Hem Kathourima’yla konuşma, hem de Amerikalının garip telefonu ve iki
ziyaretçinin (Yunanistan gizli servis elemanları) ayrılışları hemen Bay Papaioannou’ya bildirildi. Kendisi, bu bilgileri ‘Büyük Şarkıcı’ya, yani sayın bakana ileteceğini belirterek, bize, ‘Büyük Şarkıcı’nın şarkısını dinledikten sonra bize şarkı söyleyeceğini’ ifade etti.
Saat 14.00 civarında Bay Kalenderidis, büyükelçiliğe telefon ederek, uçuşunda bir sorun olduğunu, tahminen 1,5 saat gibi havaalanı güvenlik makamları tarafından nazik bir şekilde tutuklandığını ve uçuşu kaçırdığını belirtmiş. Ayrıca
kendisine, havaalanı güvenlik makamları, pasaportunda ülkeden çıkış mührü bulunduğu ve kullanılmamış bir iniş kartı olduğu söylenmiş.
Diakofotakis, Kalenderidis’i almak için tekrar havaalanına hareket etti. Havaalanı içerisinde, yolculara benzemeyen ve kendisinin hareketlerini izleyen birçok ‘beyaz’ın (zenci olmayan) varlığını fark etmiş. Kalenderidis’i aramış, ancak
bulamamış ve tekrar büyükelçiliğe dönmüş. Kalenderidis de, Diakofotakis’le buluşamadığı için büyükelçiliğe taksiyle gelmiş.
Gelişmeler, tarafımdan, Papaioannou’ya ve Kalenderidis tarafından EİP başkanına aktarıldı. Kalenderidis, EİP başkanından mümkün olan en kısa süre içerisinde Kenya’dan, Güney Afrika’ya geçme talimatını almış. Kalenderidis,
Güney Afrika’ya başka bir şahsın gönderilmesinin araştırılmasını başkanından talep etmiş. Çünkü, havaalanında daha önce meydana gelen olaydan dolayı kendisinin hareketinin kesin olmadığını belirtmiş.”
Durmadan ıslık çal
“Papaioannou, benimle irtibat kurarak, Kenya makamlarına karşı Öcalan’la her türlü irtibatı reddetmemi, bakanın talimatı olarak belirtti.
Cuma, 5 şubat 1999. Sabah saatlerinde Kenya Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Kathourima, benimle irtibat kurarak, uçak yolcularının akıbetini sordu. Ben, kendisine, bunlardan üçünün nerede olduğunu bilmediğimi, bildiğim
birisinin ülkeden ayrıldığını, bir diğerinin de sebepsiz yere havaalanı makamları tarafından tutuklandığını, halen Nairobi’de olduğunu belirttim.
Kathourima, Nairobi’de bulunan Kalenderidis’in (Yunan gizli servis elemanı) pasaportunu görmek istediğini söyledi. Ben, sağlık sorunlarım nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’na gelemeyeceğimi belirttim. Bunun üzerine Kathourima, pazartesi günü büyükelçilik kâtibinin pasaportu, bürosuna getirmesini istedi. Bu gelişmeler Bay Papaiounnou’ya aktarıldı. Kendisi de büyükelçiliğe, ‘Büyük Şarkıcı’nın talimatlarını aktarıp, benim ‘Çobanı oynamam ve konuyla ilgili olarak durmadan ıslık çalmam’ gerektiğini belirtmiş.
Kalenderidis, olayları EİP Başkanı Stavrakakis’e aktarmış, ardından da Kenya’dan acele hareket etme talimatı almış.
Ancak, Kalenderidis’in pasaportunu Kathourima’ya gösterme sözü verildiğinden, kendisinin hemen ayrılması mümkün olmadı.
Bu gelişmeler Papaiannou’ya (Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Büro müdürü) aktarıldı ve Sayın Bakan Pangalos’a iletildi. Ardından da EİP başkanı tarafından Kalenderidis’e, Nairobi’de kalma talimatı verildi. Kalenderidis,
EİP başkanına Kurum’dan üçüncü bir şahsın Güney Afrika’ya gönderilmesi önerisini tekrarlamış.
Saat 14.00 civarında Papaiannou büyükelçiliği arayarak bana şunları söyledi: ‘Matmazel Katehaki’ye (Kalenderidis) söyleyin. Öcalan’la görüşsün. Düşman topraklarından hemen hareket etmesi gerektiğini bildirsin.’
Papaiounnou’ya, ‘Nereye gitsin?’ diye sordum. Bana şunları söyledi:
‘Büyük Şarkıcı (Yunanistan Dışişleri Bakanı Pangalos) sinirlendi. Kendilerine bir hizmet sunduk, bunu burnumuzdan getirmesinler. Safariye gitsin. İstediği yere gitsin. Millî topraklarımızdan uzağa gitsin.’
Papaiounnou’ya, Öcalan’ın Ortodoks Kilisesi mekânlarına götürülmesini teklif ettim, olumsuz cevap verdi. Kalenderidis ve Diakofotakis’le birlikte büyükelçilikte konuyla ilgili olarak bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmede şu karara vardık: ‘Öcalan, büyükelçilik tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Topfer’in huzuruna, BM binasına götürülsün, oraya teslim edilsin, BM’den koruma ve siyasî sığınma talep etmesi önerilsin.’
Bu önerimizde Papaiannou’ya aktarıldı. Ancak reddedildi. Büyükelçiliğin bu işi daha fazla uzatmadan Öcalan’ı hemen ‘millî topraklar’dan (Yunanistan Büyükelçiliği binasından) uzaklaştırılması istendi.”
16. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder