O Caniyi Yasalara Saygılı Hale Getirin.
06 Mayıs 2008
Adam buna rağmen içeriden dağdaki terörünü ve teröristini yönetiyor. Kendisini ziyarete gelen avukatları vasıtasıyla rutin olarak dağdaki canilerine ve ovadaki uzantısı olan siyasilere talimatlarını ulaştırıyor.
İmralı Kandil İle Bağlantı Halinde!
Bu yüzden bu cani, avukatları aracılığıyla dağdaki teröristlere talimatlar verdiği için yedinci kez hücre cezasının çarptırılıyor.
Şu hale bakar mısınız? Daha önce 6 kez 20'şer günlük hücre cezasına çarptırılan Öcalan, 20 gün boyunca tek kişilik odasında kalmaya devam ediyormuş. Bu arada muhterem (!) kitap, gazete ve radyodan mahrum ediliyormuş. Bu cani bu defa 7. kez hücre cezasına çarptırılmış. Yani sizin anlayacağınız, bu hücre cezaları adamı kesmiyor. Kandil ile İmralı'nın bağlantısını kopartmak bu mantık ve yaklaşımla mümkün olmuyor.
"Sabret az kaldı" mesajı!
İmarlı'daki katil, bu ceza üzerine oldukça pişkin bir biçimde bir de şu açıklamayı yapıyor: "Bu cezayla PKK'den, özgürlükten, Kürtlükten vazgeçmemi istiyorlar. Böyle şey olur mu, ben nasıl özgürlükten vazgeçebilirim". Hâlâ bu adam böyle konuşuyorsa onun dışarıdan daha çok içeride sırtını dayadığı bir yerler olduğunu gösterir. Hücre cezası adamı kesmiyor. Ödül gibi verilen cezalar hiçbir zaman caydırıcı olmaz! Leyla Zana'nın "2010 yılında aramızda" söylemini bu çerçevede düşünmek gerekir. Bu, İmralı canisine"sabret az kaldı!"mesajıdır.
Sonuçta Bay caninin, avukatları vasıtasıyla ulaştırdığı terör talimatlarıyla Mehmetçikler şehit ediliyor, masumlar katlediliyor, mayınlar döşeniyor ve gösteriler yapılıyor. Bu adam talimatlarını da sözde hukuk adamı (!) olan avukatlar aracılığıyla ulaştırıyor. Anlayacağınız caninin kuryeleri okumuş yazmış olmanın ötesinde bir de avukattır.
Terörün avukatları icrayı sanat ediyorlar!
İşte bu terör kuryesi avukatlar AİHM'de Öcalan'a verilen hücre cezasının kendilerine bildirilmemesini, daha önce AİHM'de Öcalan'ın cezaevi koşullarının "tecrit" olduğu iddiasıyla açılan davaya da delil olarak sunmuşlardı. Bütün olup bitenler, "hırsız yeğin olursa ev sahibini bastırır" sözünü hatırlatıyor.
Bu katil başını dağa talimat ulaştıramaz hale getirirsek AİHM ne der? AB nasıl karşılar?
AB'ye babalar gibi tam üyelik sürecimiz nasıl etkilenir? Korkusundan yetkililer bu caniye karşı ciddi önlemler almaktan kaçınıyor. Taksim'de bayram kutlaması yapmak isteyen işçilere karşı gösterilen yasal güç, İmralı söz konusu olunca buharlaşıyor!
AB ne der? ABD nasıl karşılar?
Terörist başı ve avukatlarının yaptıklarına karşı yasalar ancak bu zatı 20 günlük hücre cezasına çarptırabiliyor. Yani bu caniyi içeriden dışarıya talimat ulaştırmasını engelleyecek etkili yasa yok. Bir de ardında AB ve ABD olunca ek tedbir almak da iktidarın işine gelmiyor. İktidar 301. maddeyi değiştirerek "Türklüğe hakaretten" yargılananları, yargının pençesinden kurtarmakla meşgul olurken, terörist başı ve yandaşları giderek ülkeyi terörle mücadele edemez duruma getirmektedirler.
Döktüğü kandan gurur duyuyor!
Kandil ile İmralı'nın bağlantısını kesmek en az Kandil'i bombalamak kadar önemlidir. Türk milleti, Apo'nun döktüğü kandan gurur duymasını değil, o kanda boğulmasını istiyor. Bunun için ne gerekirse o yapılmalıdır. Yasaları değiştirmek gerekirse değiştirin!
O caniye dağdaki terörü idare etme hakkı vermeyiniz! Caniyi yasalara uyar hale getiriniz! AB olmasa da bu vatan için toprağa düşmüş şehitler toprağın altından sizden bunu bekliyor!
O Caniyi Yasalara Saygılı Hale Getirin (21yyte.org)
***