11 Aralık 2017 Pazartesi

TÜRKİYEDEKİ IRAK TÜRKMENLERİ, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAŞKANLARI ORSAM SÖYLEŞİLERİ, BÖLÜM 4

TÜRKİYEDEKİ IRAK TÜRKMENLERİ, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI  BAŞKANLARI ORSAM SÖYLEŞİLERİ, BÖLÜM 4




















7. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi Başkan Yardımcısı İlham Beyatı 
26 Nisan 2010 

ORSAM: Kuruluşunuz ne zaman ve nasıl kurulmuştur? Kuruluşunuz ve kendiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? 

İlham Beyatlı: Ben 03.07.1959 Kerkük doğumluyum. 1978 yılında Türkiye’ye geldim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1986 yılında mezun olduktan sonra 1991 yılında aynı üniversitenin Radyoloji bölümünde ihtisasımı aldım. 1992 yılından itibaren de Konya Numune Hastanesi Radyoloji Bölümünde Radyolog Doktor olarak görev yapmaktayım. Evliyim ve 1 kızım var. 

Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin Konya şubesini 1995 yılında Dr. Aydın Beyatlı bir grup Iraklı Türkmen ile kurmuştur. O tarihlerde Derneğin 5 kişilik yönetim kadrosu eşliğinde 196 üyesi bulunmakta idi. Dr.Aydın Beyatlı 6 odadan ibaret olan muayenehanesinin 2 odasını Derneğe tahsis ederek, 14 yıl bilfiil Dernek faaliyetlerini buradan yürütmüştür. Bu yıllarda Dernek Başkan yardımcılığı görevi ile yönetim kadrosunda yer almama rağmen faal 
olarak çalışmamaktaydım. Ancak 2008 yılında Başkanlığı devir aldıktan sonra faal çalışmalarım başlamıştır. 

Derneğimizin yönetimde görev alanlar şöyledir: 

1) Başkan: Dr. ilham Beyatlı - Radyolog Doktor 
2) Başkan Yardımcısı: Dr. Aydın Beyatlı - Göz Doktoru 
3) Sekreter Dr. Nihal Demir Köprülü - Kadın Doğum Doktoru 
4) Muhasebeci: Dr. Ahmet Demir Köprülü - Diş Doktoru 
5) Üye: Velit Terzi - Esnaf Derneğimizin üyelerinin çoğu Kerkük ve Erbillidir. 

Üyelerimizin gençleri genellikle ağılıkta olup 20 genç öğrencimiz vardır ve bunlar arasında kadın ve erkek hemen hemen eşit konumdadır. 
% 50’si eğitimli ve üniversite mezunudur. 

Kuruluşunuzun yapısı nasıldır? Nasıl yönetilmektedir? Nereden destek almaktadır? 

Derneğimiz Tüzel yapıda olup 5’i yönetimde olmak üzere toplam 50 üyeden oluşmaktadır. 20 üye öğrencidir. Ve halen Selçuk Üniversitesinin farklı bölümlerinde öğrenimlerine devam etmektedirler. 2008 yılında Dr Aydın Beyatlı’nın muayenehanesinin kapanması sebebiyle son bir yıldır çalışmalarımı evden yürütmekteyim. Dernek faaliyetlerinde yönetim kurulundan ve üyelerden destek ve fikir alamamaktayız. Bugüne kadar yapılan faaliyetler önceki yıllarda Dr Aydın Beyatlı’nın, son bir yıldır da benim çabalarım sonucu gerçekleştirilmiştir. 

Derneğimizde sadece dernek tüzüğünü uygulamak amacı ile cüz’i miktarda birkaç ay gibi kısa bir süre aidat toplanmasına çalışılmış ancak üyeler bu durum karşında isyan çıkarmış ve dolayısıyla aidat toplanmasından vazgeçilmiştir. 
Bu nedenle derneğimizde ne aidat geliri ne de herhangi bir bağış geliri yoktur. Derneğimizde üyelerin bir araya gelmeleriyle, adaylar belirlenerek 2 yılda bir seçim yapılır. Yönetimdeki Türkmenlerin tamamı genellikle 1980-90 arası Türkiye’ye gelmişlerdir. 

Kuruluşunuzda görev alan insan ve üye profili nasıldır? Üyelik nasıl olmakta ve üyelerden ne beklenmektedir? 

Irak’tan göç edip Konya’da ikamet eden Iraklı Türkmenler, Türkiye’ye öğrenim için gelen Türkmen öğrenciler ve Türkmen davasına yakın ilgi duyan, manevi destekte de bulunan üye profillerinden oluşmaktadır. Dernek üyeliği için dilekçe ile başvurmak yeterlidir. Yönetim kurulu uygun gördüğü takdirde üyelik kabul edilmektedir. Türkmen davasının farkında, bilinçli ve milliyetçi bir ruhla vatanına hizmet ruhu taşıyan, faaliyetlere içtenlikle katılımı olan, destek veren üyeler istemekteyiz. 

Yaptığınız faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Dr. Aydın Beyatlı’nın şahsi gayretleri sonucu yaklaşık 14 yıl Türkmeneli ve Konya’daki Türkmenlere faydalı olabilmek için ciddi faaliyetler yapıldı. Bu faaliyetler kısaca şöyle özetlenebilir: 

1)- Periyodik olarak her yıl üyeler ve Konya’da Türkmen davasına sıcak bakanlar eşliğinde, geleneksel yemeklerimizi tanıtmak, bir arada toplanıp sohbet etmek amaçlı kır gezileri düzenledik. 
2)- Önemli ve anlamlı günlerde mevlitler düzenlendi. 
3)- Selçuk Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerimize destek amaçlı hocaları ile görüştük. Onların genel durumları hakkında bilgi edindik ve sorunlarının giderilmesi için gerekenler yapıldı. 
4)- Türkmeneli bölgesinde yaşanan haksızlık ve sıkıntıları sergilemek için değişik dönemlerde resim sergileri yapıldı. 
5)- Farklı dönemlerde Konya Büyükşehir Belediye Başkanının desteği ile Kerkük’e geziler düzenlendi. 
6)- Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü ve Konya Ticaret odası ile birlikte konferanslar ve paneller düzenlendi. 
7)- 2007’de Ankara’da yapılan Kerkük mitingine katılmak için Türkmenelinde yaşanan kaos ve olayları protesto etmek amacıyla Irak Türkmen 
Cephesi ile birlikte Konya’dan 9 otobüs dolusu insan Ankara’ya gönderildi. Ayrıca dernek başkanımız Aydın Beyatlı ile birlikte 4 Türkmen 
öğrenci Konya-Ankara arasında 3 gün süren yürüyüş eylemi yaptı. 
8)- 1998 yılında Büyükşehir Belediye Başkanımızın desteği ile ITC Başkanı ve yöneticileri, Türkmen partilerinin başkanları ve 40 kişilik 
heyet Irak’tan Konya’ya getirilerek 5 gün süresince ağırlandı. 
9)- Türkmen ve Konyalı doktorlardan oluşan 5 kişilik sağlık heyeti Konya’dan Erbil’e 9 kez gidip sağlık hizmeti verdi. 
10)- Konya Valiliği ve Sağlık Müdürlüğü ile birlikte 4 kez ilaç kampanyaları başlatıldı, kamyonlarca ilaçlar toplanıp Konya’dan Türkmeneli’ ye gönderildi. 
11)- Konya Büyükşehir Belediye Başkanı desteği ile 3 kez 9 kişilik Molla Heyeti Konya’da 1 hafta ağırlandı. Ve mevlit okuma kültürümüz sunuldu.
12)- Sivil toplum örgütlerinden (Kadın Kolları ve Öğretmenler) sosyal faaliyetlerde bulunmak üzere Türkmeneli Bölgesinden Konya’ya davet edildi ve ağırlandı. 
13)- Kurban bayramlarında Türkmeneli Kültür ve İşbirliği Vakfı’nın yardımı ile Konya halkından toplanan kurban ücretleri Türkmeneline gönderildi. 
14)- Konya’daki bürokratlar, sivil toplum örgütleri ve parti il başkanları ile birlikte işbirliği yapıldı, Ankara’daki parti genel başkanları ve TBMM ziyaret edildi, toplantılar yapılarak davamız anlatıldı. 
15)- Üyelerimizin doğum, ölüm ve sünnet gibi özel günlerinde dernek olarak yanlarında olmaya gayret gösterdik. 
16)- Konya Devlet Tiyatrosunun düzenlediği ‘’ Türkçe Konuşan Devletler - Bir Ses Bir Nefes - Festivaline’’ Türkmeneli’den 5 kişilik tiyatro heyeti getirilerek katılımı sağlandı. 
17)- Dernek yönetimi olarak zaman zaman davamızı anlatmak için yerel ve ulusal TV’lerde yayınlara katıldık. 
18)- 1998 yılında Kıbrıs’ta hem Kıbrıs Radyo ve TV’de hem de Kıbrıs Başbakanı Derviş Eroğlu ile görüşüp davamızı anlattık. 
19)-Konya Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak Konya’nın en büyük caddesine ‘’ Kerkük Caddesi’’ ve en önemli mahallesine ‘’ Telafer’’ 
isminin verilmesini sağladık. 
20)- Dernek kuruluşundan bu yana gönüllü olarak Türkmenelinden yüzlerce hastayı Konya’ya getirterek çeşitli hastanelerde tedavilerini sağladık. 
21)- Son 1 yılda ihtiyaç sahibi öğrencilerimize burs ve yemek kartları temin ettik. 
22)- 2008–2009 yıllarında Türkmeneli’ye Dönüş adlı bir bülten ve bir dergi çıkardık. 
23)- Zaman zaman üyelerimize bilgisayar ve dil kursları açtık. Ancak yeterli katılım olmadığından sürekliliği sağlanamadı. 
24)- Doktora yapan öğrencilerimize uzmanlık tezlerinin yazılımını ve basımını üstlendik. 
25)- Derneğimizin tanıtımını sağlamak amaçlı internet sitesi kurduk. 
26)- Tüm öğrencilerimizin sosyal ve psikolojik durumlarındaki sıkıntılar sebebiyle Selçuk Üniversitesindeki hocalarla görüştük. Üniversite bünyesinde PDR seanslarına katılmalarını önerdik ve öğrencilerimizin PDR (Psikolojik Danışmanlık Rehberlik) ile görüşmelerini sağladık. Öğrencilerimizin bu seanslara katılmaları 
kendi uyum ve başarıları açısından şart olmasına rağmen bu görüşmelerde devamlılık sağlanamamıştır. 

Kuruluşunuz ile Türkmen halkı arasındaki iletişim nasıl sağlanmakta ve hangi düzeydedir? Türkmen halkı sizi tanıyor mu? Türkmen halkı beni tanıması mümkün değil. 
Çünkü ben yıllarca ancak arka mahfilde eşimin yazılarını, projelerini yazarak Türkmenlere hizmet ettim. 2008 de dernek başkanlığına seçilince 
beni ancak bir yıldır görmekteler ve onlar halen sadece Dr. Aydın Beyatlı’yı tanıyıp yapmak istediğim her faaliyet ve karalar için onun direktifinde çalıştığımı sanıyorlar, hâlbuki ben eşimden tamamen farklı olup değişik hayat görüşlerine sahibiz. Ama bunları önemseyen biriyim. 
Amacım Türkmenlerin kurtulması ve özgürlüğüne kavuşmasıdır. Beni hiç tanımasalar da olur. Dernek olarak daha önceleri Dr. Aydın Beyatlı başkanlığında diğer Türkmen kuruluşlarıyla çalışmaktaydı, ancak benim başkanlığımda hiçbir Türkmen kuruluşuyla henüz çalıştığımı söyleyemeyeceğim. 

Kuruluşumuz Konya’da yaşayan Türkmen halkı ve üyelerle birlik beraberlik sağlayabilmek, davamız ve vatanımız için yapılabilecekleri paylaşabilmek 
amaçlı toplantılar, kahvaltılar, yemekler düzenlemiş, bununla da kalmayıp tüm iletişim yollarını kullanılarak (Mesaj, e-mail, telefon vs..) onlara ulaşılmaya çalışılmış; ancak Türkmen halkının dernek ve davamıza sahip çıkmadıkları ve çıkamayacakları üzülerek görülmüştür. Konya’da yaşayan Türkmenler ve derneğimize kayıtlı üyeler, öğrenciler birbirlerinden ve dernekten kopuk yaşamayı tercih edip içe dönük bir yaşam sürmektedirler. Bu nedenle derneğe bağlılıkları ve faal çalışmaları mümkün olmamaktadır. 

Türkiye’deki Türkmen kuruluşları arasındaki ilişki ne durumdadır? İşbirliği alanları ve ortak çalışmalar hangi seviyededir? 

Kuruluşumuz yeni nesile önem vermektedir. Öğrencilerimizin ve derneğimizin sorunlarını paylaşmak, çözüm yolları oluşturmak amaçlı Ankara Kültür Merkezindeki Heyeti Konya’ya davet ettik. Öğrencilerin de katılımını sağlayarak bir oturum düzenledik. İçeriğinde derneğimizin ve özellikle öğrencilerin problemlerini kapsayan 20 maddelik bir listeyi açıkça paylaştık ve problemlerin çözümü konusunda heyetten onay aldık. Ancak akabinde bu görüşmeler gereği atılması gereken adımlar atılmadı ve tekrar irtibat sağlanamadı. Bu nedenledir ki derneğimizin diğer Türkmen Kuruluşları ile herhangi bir işbirliği veya irtibatı ne yazık ki yoktur. Diğer Türkmen kuruluşlarından da derneğimize herhangi 
bir adım atılmamıştır. Bir avuç topluluk olmamıza rağmen birlik içerisinde adım atamıyor olmamız üzülünecek bir durumdur. 

Yurt dışındaki Türkmen kuruluşları ile ilişkileri var mıdır? İletişim nasıl sağlanmakta ve ilişkiler nasıl ve hangi düzeydedir? 

Yurt dışındaki Türkmen kuruluşları ile iletişim kurulamamıştır. 

Yönetim olarak hangi sıklıkla bölgeye gidiyorsunuz? Bölgeye yönelik neler yapıldı? Bölgede neler yapıldı? Gelecek için yapmayı planladığınız faaliyetler nelerdir? 

Ben yaklaşık 30 yıldır, Türkmenliye gitmedim, ancak eşim ancak her ay gitmektedir. Bölgeyle ilgili ciddi çalışmalar yapmaktadır. Derneğimizde 
aktif üyemiz olan geçmişte de derneğimizin başkanlık görevini başarıyla üstlenmiş ve yürütmüş olan Sayın Dr. Aydın Beyatlı hemen hemen 
her ay periyodik olarak Türkmeneli’ye gidip Türkmen halkı ile görüşmeler yapmaktadır. Ve oradaki maddi ve manevi sorunlarla şahsi olarak 
ilgilenmektedir. Bölgeye yönelik yapılanlar yukarıda anlatılmıştır. 

Türkiye’deki karar alıcı mekanizmalar ve sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ile ilişkiler nasıldır? 

Derneğimize Konya’daki sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler sıcak bakmaktadırlar. Ancak Konya’da yaşayan Türkmen halkının içe dönük 
yaşamı tercih etmesi nedeniyle bir araya gelinememekte, grup faaliyetleri yapılamamaktadır. 

Türkiye’den beklentileriniz nelerdir? 

‘’Bir Millet kendi geleceğini şekillendiremezse başkaları onu geleceğini şekillendirir.’’ Milletimiz geleceğini şekillendirmek şöyle dursun içinde bulunduğu ruh hali ile şu anki yaşamını bile şekillendirilememektedir. Özellikle 1980 sonrasında yaşananlardan ciddi boyutlarda etkilenmiş olan milletimiz, yıllarca süren savaşın, kaosun, korkunun, şiddetin, katliamların etkilerini ağır ödemektedir. Psikolojik ve sosyolojik açıdan ciddi boyutlarda hasar görmüş, çöküntü içerisinde, kendiyle barışık olmayan,hedefsiz, isyankar, kültürünü bilmeyen, derneği değil hiçbir Türkmen kuruluşunu saymayan,disiplinsiz ve kural tanımayan, çevresine uyum sağlayamayan, depresif, çekingen bir gençlikle dejenere bir toplumla karşı karşıya kalmaktayız. Toplum ve gençlik böyle bir ruh haline sahip iken doğal olarak derneklerde birlik sağlanamamaktadır. 
Dernek olarak gördüğümüz yegane sorun budur. Daha sağlıklı, çalışkan, dünya siyasetini takip edebilen, davasına sahip çıkan bireyler yetiştirebilmemiz için bu konunun mutlaka ve mutlaka çözüme ulaştırılması şarttır. 

Türkiye’den beklentilerimiz şunlardır: 

1-Türkiye Irak Türkleri politikasını netleştirmelidir. 
2-Irak Türklerinin davasını uluslar arası mahfillerde tanıtmak amacıyla yurt dışındaki elçiliklerini devreye sokmalı ve yurt dışında Türkmen lobi ve diyaspora oluşturulmasına destek olmalıdır. 
3-Irak Türklerinden uluslar arası siyaset bilimi, hukuk ve basın yayın konusunda uzman Türkmen ekiplerinin yetiştirilmesi için yurt içinde ve dışında bu çalışmalara ağırlık vermelidir. 
4-Irak Türkmen siyasi, sivil kurum ve kuruluşlarına yapılan maddi yardımlar yeniden gözden geçirilip etüd edilmeli, bu destekler Türkmen kuruluşları nın halkla pekiştirilmesini sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Bağdat merkezli çalışma stratejilerinin üzerinde durulmalıdır. 
5-Türkiye Bağdat ve Erbil politikalarında, Türkmen siyasi kurum ve kuruluşları nın siyasi mutfağa dahil edilmesi konusunda, bu kuruşlara yardımcı olmalıdır. 
6-Irak istatistik kurumlarının verileri göstermektedir ki Irak’ın en kültürlü toplumu Türkmenlerdir. Türkmenlerde özellikle öğretmen ve doktor sayısı çoktur. Bu nedenle Türkmenlerin Irak’taki sağlık ve eğitim alanındaki çalışmalarına yardımcı olunmalıdır. 
7-Tüm yurt dışındaki ve Türkiye’deki dernekler tek çatı altında birleştirilip, tek ses tek nefes olabilmelidirler, Bu bir Türkmen vatandaşlık görevimizdir 
(denekler federasyonu ve konfederasyonu). Tüm faaliyet ve programlar merkez tarafından yürütülmelidir. Bu çatı altında gençlik birliği, insan hakları, eğitim, spor, kültür, sağlık v.s bölümlerinin hepsi toplanmalı ve bu sayede dünya mahfiline tek güç olduğumuzu göstermeliyiz. 
8-Tüm Türkmen kuruluşlarında ve derneklerimizde gençlere söz hakkı verilip öne çıkarılmalı ve dernek faaliyetlerinde çalışmaları mecbur kılınmalıdır. 
9-Türkiye’ye getirilen tüm Türkmen öğrencilerimiz öncelikle Türkçe dil kurslarına devam etmeli, iyi derecede Türkçe öğrenirken aynı zamanda PDR kurslarına katılımları zorunlu olmalıdır. Psiko-sosyolojik konumları düzelmeyen öğrenciler için geri dönüş mutlak olmalıdır. 
Aksi takdirde hem parasal hem sosyal kayıp kaçınılmaz olmaktadır. 
10-Dünyayı takip edebilmemiz için tüm dernek ve Türkmen kuruluşları Avrupa standartlarına uydurulmalıdır. 
11-Tüm dernekler tek Web sitesine sahip olmalı ve tüm direktif bu siteden alınmalıdır. 
12-Dünyanın farklı bölgelerinde kurulmuş olan Türkmen dernekleri ile bağlantılar merkez tarafından sağlanmalı ve belli zamanlarda Türkmen toplumunu ilgilendiren ulusal konferanslar yapılmalıdır. 
13-Türkmeneli Tv kanallarında tüm Irak ve Türkmen halkı için yaşam koçluğu ve PDR konusunda programlara ağırlık verilmelidir. 
14-Tarih ve Kültürümüzün kaybolmaması ve farklı alanlarda kendini geliştirmiş bir topluma sahip olabilmek için gençlerimiz tıp ve mühendislik 
dışındaki diğer bölümlerde ( özellikle hukuk, ekonomi, muhasebe, spor, iletişim, tiyatro, sinema, müzik, iktisat vs…) eğitim almaları konusunda teşvik edilmelidirler. 
15-Öğrencilerimizin sosyolojik açıdan kendilerini geliştirmeleri ve yaşadığı çevreye uyum sağlamalarını kolaylaştırmak açısından yarı zamanlı 
iş fırsatları verilmelidir. Boş zamanlarını değerlendirebilecekleri hobilere yönlendirilmelidirler. 16-Savaş ve kaos nedeniyle halkımızın eksik kaldığı en büyük kültürlerden biri olan turizmi halkımıza tanıtmak ve yeniden hatırlatmak için kültür merkezi ve Türkmen kuruluşları tarafından kültür turları düzenlenmeli, öğrencilerin katılımı mecburi kılınmalıdır. 
17-Türkiye’deki güçlü ve güncel televizyon kanallarında Türkmenlerin kültürünü, tarihini ve acı dramını yansıtan diziler, filmler, belgeseller yapılmalı, açık oturumlar düzenlenmelidir. Bu oturumlara Türkmen gençliğinin katılımı da sağlanmalıdır. Eğitim alan gençlerimizin dizilerde, sinema ve tiyatroda rol almaları sağlanmalıdır. 
18-Türkmen davasını tüm dünyaya anlatmak ve sesimizi duyurmak için Türkiye Büyük Millet Meclisinde farklı partilerden Türkmen milletvekillerimiz olmalıdır. 
19-Tüm bu maddeler uygulanabilirse eğer Türkmenler ciddi boyutlarda Dünya mahfilinde ve Türkiye’de güçlü bir yere gelebilir. Ancak kronik olan bu dava gelişme kaydedemediğinde ‘’Özgür insanın güçlü insan olduğu’’ hatırlanmalıdır. Ve yıllardır özgür yaşayamamış olan Türkmenlere, Türkiye çift vatandaşlık hakkı vermeli böylelikle özgür olan Türkmen istediği bölgede yaşayabilmelidir. Sorularımıza içtenlikle yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz. 

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder