13 Aralık 2017 Çarşamba

ÖZGÜRLÜK İÇİN ...

ÖZGÜRLÜK İÇİN ... 

Yekta Güngör ÖZDEN 
(*) 
(*) Ankara Barosu 1972- 1974 Dönemi Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili 





Hukuksal bir konuyu değişik, alışılmamış biçimde bir yazıyla irdelemek istiyorum. Bilimsel düzeyde özgürlük için o kadar çok şey yazılıp söylendi ki yinelemekten kaçınmak olanaksız. Anayasadan yasalara değin bağlayıcı belgelerde özgürlükle ilgili öyle düzenlemeler var ki yalnız birisi üzerinde sayfalar doldurulur, saatler geçirilir. içtenlikle ele alınmadıkça, kişi yaşamının en vazgeçilmez ögesi olduğu öğrenilip benimsenme dikçe gerçek değerini belirtmek güçtür. 

Bilincimize en yüce değer niteliğiyle yerleşmedikçe özgürlük, bir sözcük, bir kavram, kimilerine göre de amaçlı bir vurgulama olmaktan öteye geçemez. Özgürlük sorununu tartışmayı yıllarca sürdüreceğiz bu gidişle. Uğruna savaşlar verilen, dizi dizi kitaplar yazılan, türküler yakılan özgürlük toplumsal onuı·dur. Doğumdan ölüme dek içinde kendimizi bulduğumuz her oluşumda onun aydınlığı ve gücü vardır. Yoksun kalındığında yanıp yakıldığımız şeydir özgürlük. Ekmek ya da sudan da öncedir özgürlük, gerçek özgürlüğü bilenler için. Anlamını kavrayamayanlar, kendi isteklerine ulaşmak için özgürlüğü yadsıyıp çiğneyenler, başkalarına çok görenler insanlığın dışına düşmüşlerdir. Varlığımızın temeli ve nedeni saydığımız özgürlük yaratıcılık kaynağıdır. Kişileri birbirine karşı saygıyla bağlayan duygu ve düşünce birikimidir. 

Hoşgörünün, anlayışın, bağımsızlık ve egemenliğin özüdür. istediği. gibi davranmaktan, istenildiği gibi davranmaya dönüşmüş, böylece toplumsal yarar için sınırları çizilmiş bir eylem düzeyidir. Duyguda ve düşüncede alabildiğine sınırsız bir yürek ateşi, bir ,us işlerliğidir. Kim ne derse desin özgürlük, özgürlüktür ve kanımca en uygun tanımı da budur. Ya biz ne yapıyoruz özgürlük için? Kendimiz yararlanıyorsak, ne ölçüde yeterli buluyorsak onunla yetinilmesini, istemiyor muyuz? 

121 Özgürlükleri için uğraş verenleri karalamıyor muyuz? Onlara kurşun sıkınıyar muyuz? Sonunda özgürlük yanlılarının üstün geldiğini, özgürlük güneşinin hiç kararmadığını bilmemize karşın ver yansın etmiyor muyuz? 

Dilimizden düşürmediğimiz özgürlük konusunda yükümlülüklerimizi unutup iş başa düşünce yan çizmiyor muyuz? Özgürlük hiç indirilmeyen bir bayraktır. Hep dalgalanır ve daha yükseklere çıkar. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi özgürlük üzerine kurulmuştur. Anayasalar özgürlüklerin hukuksal yapıtıdır. Hukuka dayandığımızı, onunla geçerlik kazandığımızı unutup hukuku gözardı etmiyor muyuz? Özgürlüksüz hukuk olabilir mi? Özgürlüğü düzenleyen hukuk, kimi kurallarıyla özgürlüğü sözde bırakınıyar mu? Anayasa'nın 36. maddesinde hak arama özgürlüğü içinde savunma hakkı vardır. İkisinin önemini, değerini kaçımız biliyoruz? Bilenler ne yapıyor? 

Öngörülen bu özgürlük ve hakkı geregınce yaşıyor, kullanabiliyor, bunlardan yeterince yararlanıyor muyuz? Hak arama özgürlüğüne engel yok mudur? Yurttaşlarımızm akçalı olanaklan haklarını kolaylıkla aramalarına yeterli düzeyde midir? Zorunlu harçları, giderleri karşılamak gücü kaçında vardır? Davacı ya da davalı olarak izleyecekleri işleri için gerekli parayı bulamayınca hak aramaktan vazgeçen yok mudur? Yargının yapı­ sal bozuklukları, kuralların yetersizlikleri, görevlilerin sakıncalı ve yanlış tutumları nedeniyle hak aramaktan pişmanlık duyanlara rastlanmamış mıdır? Mahkeme kapılarında, başvurma aşamalarında ve yasa yollarının izlenmesinde yıllar geçmemiş midir? Aradığınız hak yıllar sonra değerini yitirmemiş midir? Olanaklar gibi koşullar da elverişsiz değil midir? Yargıcın davranışından ,memurun itip kakmasından, kimi görevlilerin karakol uygulamalarından, doğru bildiğini söylemekten kaçınanlar yok mudur? Gerçeği söylemekten korkan ya da ısınarlama anlatımlada adaleti şaşırtarı tanıklar, yanhş yol gösteren bilirkişiler bizden değil mi? Yasaların düzenlenmesinden uygulanmasma değin hak arama özgürlüğünlin gereğiyle ele alındı­ ğmı, genişletilir kolaylaştmldığını söyleyebilir miyiz? Dilde anlaşı­ yar muyuz? Yokluk çekenler için çağdaş düzenlemeler, devfet yardımı düşünülmüş müdür? Devlet yan olduğu anlaşmazlıklarda yurttaşın hakkını tai1ıyor, yargı karanna öncelikle ve örnek olacak biçimde uyuyor mu? İcra Daireleri özenle çalışıyor mu? 

PTT yargı belgelerini uygun ve hızlı biçimde dağıtıyor mu? Barolar bağımsız mı? Hak arama özgürlüğünün yasal metinlerde bulunması yeterli değildir. Bu özgürlüğe övgiilcr dizilmesi df' bir şeye yaramaz. Özgürlük gerçekleşmedikçe, yaşanmadıkça yoktur. Özgürlüğün olmadığı her yer karanlıktır. İyi hukukçular, iyi yöneticiler yetişmedikçe ve iyi yurttaşlığın toplumsal değerlere saygı ve bağlılıkla oluştuğu bilincinde olmadıkça aykırılıkların ve çelişkilerin sonu gelmez. Özgürlük, adaletin özsuyudur. 

Adalet özgürlüğün canlamşıdır. Yargı yerlerine gidecek gücü olmayan için hak arama özgürlüğü bir masaldır. Aradığı hakkı bulamayan, aradığı adaleti tadamayan için hak da, adalet de anlamsızdır. Hak arama özgürlüğü, özgürce hak aramaktır. Hakkını özgürce arayamayan için bu hak ve bu özgürlük yoktur. Devlet hak aramayı engelleyen ve olumsuz biçimde etkileyen durumlan kaldırınakla yükümlüdür. Bıktırıp usandıran yollar ve yöntemler, dayurmayan düzenlemeler boşa giden çabalardır. Hak arama özgürlüğünün doğal sonucu savunma hakkıdır. Hak arama özgürlüğü olmayınca sav açıklamak, savunmada bulunmak değerini yitirir. Savunma hakkı, hak arama özgürlüğü somutlaşmasıdır. 

Gerçekte, hak arama özgürlüğü de savunma hakkının koşuludur. Hak arama özgürlüğü savunma hakkı olarak özetleneo davacı ya da davalı olmak durumuyla gerçekleşir, geçerlik kazanır. Hak arama özgürlüğünün önündeki engeller, savunma hakkını kısıtlayan, ortadan kaldıran, böylece «yok» saydıran sakıncalardır. Kötü uygulamalar, dava öncesinde, sırasında ve sonrasında karşılaşılan değişik etkilemeler, zorlama]ar, saldırılar savunmaya yönelik utanç eylemleridir. Savunma kurumunun değerini ona gereksinim duymadan bilenler bağımsızlığını sağlayacak çalışmalara öncelik verirler. Bırakınız hak arama özgürlüğünü, yaşam hakkım bile gerçek kılan, savunma hakkıdır. Öbür hak ve özgürlüklerin anası olan yaşam hakkı savunmayla değer kazanır. Yargının tamamlayıcısı, en büyük yardımcısı olan savunma gerçeğin anahtarıdır. Savunmasız yargı bir hukuk oyunudur. 

Hukuku hukuk, adaleti adalet, yargılamayı yargılama yapan savunmadır Hak arama özgürlüğü ve savunma hakkı, kişinin ve toplumun düzeyini açıklayan kutsal değerlerdir. İnsanlık göstergesidir. Yep yeni düzenlemelerle savunma üzerindeki gölge kaldırılmalıdır. Düzenlemenin Anayasa ile yapılması onun uygun, gerekli ve hukuksal olduğunu göstermez. Yapılacak çok şey vardır. 

 İnsan Hakları, Hukuk Devleti ve Savunma, Yekta Güngör ÖZDEN, Ankara Barosu Dergisi. 1984, Sayı 3, S. 371-387. 123 

 Özgürlük ve hak, bunları kullanan, koruyan ve güçlendirenler için vardır. Özgürlüğünü kullanmayan, hakkını aramayan ve bunları koruyup güçlendirmeyenler bu özgürlük ve haklara layık değillerdir. Savunma, hukukun içeriği, varlık nedenidir. Adalete inanmayan, güvenmeyen, adaleti saymayan adalet bekleyemez ve isteyemez. Ama adalet onun için bile vardır. Bağışlayıcıdır. Hızla yürüyen zamanı özgürlükler ve haklada değerlendirememenin sorumluları kimlerdir? 
Bir kez daha söylüyorum, adalet devletin, savunma da adaletin temelidir. Temelsiz ayakta durabilir miyiz? Yaşayabilir miyiz? Hak arama özgürlüğü ve buna bağlı olarak savunma hakkı olmayan bir yaşam yaşam mıdır? 

Gözdağı, karalama, aşağılama, saldırı, suçlama, haksız ve aykırı bir uygulama, kendiliğinden bak alma, zor kullanma, işkence, her türlü eziyet.

Özgürlüğü kaldıran, hakkı çiğneyen bunlarla karşılaşsa ne yapar? İnsana saygı, kendine saygıdır. İnsana saygı onun özgürlük ve hakkına saygıdır. 

Başka şey istemiyoruz ... 

http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m1988-19881-1089

***




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder