28 Kasım 2019 Perşembe

ESKİ MİT MENSUBU NECDET KÜÇÜKTAŞKINER'İN SUSURLUK KOMİSYONUNA VERDİĞİ İFADESİ, BÖLÜM 1

ESKİ MİT MENSUBU NECDET KÜÇÜKTAŞKINER'İN
SUSURLUK KOMİSYONUNA VERDİĞİ İFADESİ, BÖLÜM 1

31.01.2013


Eski Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı mensubu Necdet Küçüktaşkıner’in TBMM Susurluk Komisyonuna verdiği ifadenin tam metni;
 

NECDET KÜÇÜKTAŞKINER Tarih :17.03.1997

BAŞKAN - Sağ olun, çok teşekkür ederiz. Necdet Küçüktaşkıner'i çağıralım. Efendim, sizin, özellikle, Baybaşin'in avukatı olmanız vasfıyla medyada birtakım beyanatlarınız çıktı. Biz, sizi, bu konuda, medyada söylediğiniz bilgiler dışında çağırdık. Komisyonumuzun görevi, mafya-polis ve siyaset ilişkisini araştırmak. Onun için, bize, konuyla ilgili çok özet -çünkü biliyorsunuz epeyce geçti zaman, sizin de söyleyeceğiniz çok şey var- basında söylediğinizin dışında, ne varsa elinizde herhangi bir belge veya delil varsa onu da istiyoruz. Tabii, ondan önce, sizi bir tanıyalım. Kısa bir bibliyografinizi...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Kimlik, ana adi, baba adi tarzında mı yoksa..
 BAŞKAN - Tabii, o şekilde doğum tarihi, ne is yapıyorsunuz, görevleriniz..
NECDET KÜCÜKTASKINER – 1941 İstanbul doğumluyum adim Necdet Küçüktaşkıner, Abdül, Sabriye oğlu, Eyüp nüfusunda kayıtlıyım. İstanbul Hukuk Fakültesi 1963 yılı mezunuyum. 1964-1966 yılları arasında askerliğimi yaptım. Askerliğimi bitirir bitirmez 1966 yılı haziran ayında MİT’e girdim; 1973 yılına kadar bu teşkilatta çalıştım.


BAŞKAN - Göreviniz neydi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Görevim, emniyet müfettişi kadrosu var orada, öyle bir kadro, müfettiştim. Simdi, Sayın Başkanım, her şeyden evvel, ben, sizlere teşekkür etmek istiyorum. Zira ben, bazı dertlerimi - artık dert haline gelen hususları- ve bazı gerçekleri anlatmayı kendiliğimden arzu etmiştim. Ben, Bekir Aksoy Beyle -Devlet Bakanı- bir buçuk ay evvel Mehmet Ağar Beyin kızını ziyarete gittiğimde orada görüştüm. Dedim ki: Komisyon beni dinlerse, ben kendilerine, dilimin döndüğü kadar, kendi dönemimle ilgili bilgiler verebilirim dedim.
BAŞKAN - Sizin döneminiz nedir?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - 1966-73 yılları arası. Bundan sonra, muhtelif basında, benimle ilgili, malum neşriyat yapıldı. Bu neşriyatla ilgili ben cevaplar verdim, tekzipler yolladım. Bunlardan görsel yayın haricinde, hiçbir şekilde, tekziplerime, açıklamalarıma yer verilmedi. Yani, birtakım olayları efkârı umumiyeye intikal ettirme imkânına kavuşamadım. Şimdi, ben, aslında, bir dosya hazırladım sizlere takdim edilmek üzere. Üzerinde bir dizi pusulası var. Burada, birinci olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, Cumhuriyetin yayınlarıyla ilgili vermiş olduğum şikâyet dilekçem mevcuttur. Burada, ben, esas Aydınlık’ta çıkan iftira ve çamurların mesnedi nereden geliyor, bu olayı açıklıyorum; İkincisi de, Baybaşin olayını izah etmeye çalışıyorum. Simdi, bu yazıda, benimle ilgili, esas itibariyle iki yazı, iki iftira veya isnat söz konusu; birincisi...
BAŞKAN - Simdi, bakin, sizinle ilgili olanları bize anlatmayın, o zaten dilekçede varmış; bizim konumuzla ilgili olanları anlat. O şahsi...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ama simdi, benim aslında söyle söyleyeyim Sayın Başkanım, benim ikinci planda anlatacağım hususlar, ikinci plan diye buyurduğunuz hususlar, aslında Baybaşin olayının çok üzerinde ve benim komisyonun dinlemesini istediğim hususlardır. Zira bu Türkiye'de, CIA tarafından oynanan bir oyunu açıklamak için esas itibariyle ben buradayım. Siz, beni o şeyle davet ettiniz; ama bu olayı benim anlatmam lazım.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Neymiş?.. Yani, bakin, buraya her gelen bir şey söylüyor. Diyorsunuz ki "CIA'nin oyunlarını anlatıyorum" güzel de bizim sizi çağırışımızın sebebi, Başkanın buyurduğu gibi, Baybaşin'le ilgili kısım. Biz, CIA ile ilgili kısmı... Evvela bir onu anlatın arkadaşlarımız isterse geri kalanını anlatın.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Yalnız şöyle, bunları bölüm bölüm anlatmak doğru değildir. Bakin, Yasar Bey, simdi, benim basima birtakım belalar örülüyor. Ben, ayni zamanda, Baybaşin'in ifadeleri gibi 1 Mayis katliamini sorguladim...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Sevgili meslektasim, biz, burada, Komisyonumuzun bir görevi var. Biz, Türkiye'nin bütün meselelerini halledemeyiz.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Peki, affedersiniz, özür dileyerek kesiyorum, 1 Mayis olayları, sizin için enteresan mıdır degil midir?
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - O ayri, bu Komisyonun görevi degil. Benim için sahsen enteresan o ayri; ama bu Komisyonun görevi degil. Bu Komisyonun görevi, siyasetçi-mafya-polis iliskisi, ben onu ariyorum.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Komisyonun düsüncesi buysa...
D. FİKRİ SAĞLAR (Içel) - 1 Mayis olaylarini aydinlatabilecek bilgi, belgeniz varsa tâbii bizim için önemlidir.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Varsa ayri bir sorusturma...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Simdi, bakiniz, 1978 senesinde Aydınlık Gazetesi bir yazı nesrediyor. Bir belge koyuyor; diyor ki orada "1 Mayis 1977 kanli olaylarinin tertipçisi Necdet Küçüktaşkıner'dir." Biz damlardan düsmüsüz bilmem ne...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - O ayri, geçmisle hesaplasmak.
D.FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Dogru mu bu sözler?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bunun doğru olmadigina dair belgelerim var.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Bakınız sevgili meslektaşım, tekrar, ben, sizin ifadenizi kesmek için söylemiyorum.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben MIT'e bir sual sormanizi istiyorum.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Siz, kendi savunmanizi birakin...
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydin) - Dinleyelim.
BAŞKAN - Özet olarak, çok özet olarak...
MAHMUT YILBAŞ (Van) - Tabii, özellikle Baybaşin'den başlamak kaydıyla...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Peki, yani, benim ona öncelik vermemin sebebi, Baybaşin olayı hiçbir şey değildir. Onu anlatıp...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Bir şey veya değil bu Komisyon öğrensin bir defa.
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Biraz sakinleşelim. Necdet Bey, bizim aradığımız şu; var olan devletin yapısındaki yasadışı örgütlerin devlete olan musallatlığı veya Susurluk'la ilgili bağlantılar. Bunlarla ilgili, bizi aydınlatabilecek bilgi -sizi aklamak doğrultusunda da olabilir bu bilgi- varsa... Baybaşin'in iddiaları var, sizin için de birçok insan için de...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Diğerlerini sonra dinleyelim.
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Bunlarla ilgili olanları bir çerçeve içerisinde aktarabilirseniz, biz, bundan çok mutlu oluruz. Kusura bakmayın 5 saattir Sayın Güzel'i dinledik...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ama benim günahım değil, ben anlatmadım, benim de bir hakkim var, Komisyona ben gönüllü geldim Fikri Bey beni çağırdığınız için gelmedim.
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Arkadaşların yorgun olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Başka bir amaçla değil.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Simdi, ben, size, o zaman çok özür dileyerek su açıklamayı getireyim. Bir devletin millî istihbarat teşkilatının içine birtakım insanların, bir diğer istihbarat teşkilatının sızması suretiyle, buradan bilgi çalması da bir çete anlamında değil midir? Bir CIA denilen örgüt benim...
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Bunu belgeliyor musunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Belgeliyorum Tabii... Yani, ben boşuna gelmedim. YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Sevgili kardeşim, su Baybaşin olayını bir anlat. Ondan sonrasını...
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Bırakın anlatsın. Nasıl anlatırsanız anlatın.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben 1 saat içerisinde toparlarım hazırladım çünkü dosyayı. Simdi efendim çok özet olarak geçeceğim.
BAŞKAN - Buyurun.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bir, 12 Mart olayları sırasında Türkiye İhtilalci Isça Köylü Partisi operasyonu yürüdü Türkiye'de. Bu operasyonu planlayan benim. Adı Şafak Operasyonudur.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Göreviniz nedir o zaman?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Milli İstihbarat Teşkilatında müfettiş geçiyor, bizde kadro müfettiş geçiyor; ama faal elemanlarız yani. Bu Şafak Operasyonunu yürütürken İstanbul bölge sorumlusu Ferit İlsever'in karargâh olarak kullandığı evi tespit ettik. Bu karargâh, Hiller Samder Boyt adında Robert Kolej'de profesör olan sahsa ait, İngiliz uyruklu ve bu operasyon sonucunda İstanbul bölgesinde ve bütün Türkiye şamil olmak üzere, 266 eleman yakaladık; bu arada İngiliz’i de yakaladık. İngiliz’i aldık emniyete getirdik, gazetelerde yazdı... Bu İngiliz’i, bize sorgulatmadılar.
BAŞKAN - Kim sorgulatmadı?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - İşte orada, birtakım yukarıdan kesin dediler. 20 tane konsolosluk arabası geldi. İngiliz’i biz sorgulayamayınca biz o tarihte bu örgütün...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Yukarının adını söyleyin.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - MİT’ten gelen emir, ben, Ankara'dan kimin yaptığını bilemem ki. Bizim teşkilattan geliyor. Bir de yabancılar üzerimize geliyor, kesin operasyonu, biz de operasyonu kestik; yani ve o tarihlerde bu adamı sorgulamamamız nedeniyle, biz, yabancı iltisaklarını tespit edemedik; ama şunu şöyle söyleyeyim, bize dediler ki sol örgütü yakala. Biz, sol illegal örgütü deşifre etme çalışmalarına girerken altından İngiliz çıktı. Şüphelendik, bir istifham koyduk, nedir, bu nasıl iştir karargâhı İstanbul bölgesi ve bu karargâhta biz, Ferit İlsever Beyin şifreli defterini ele geçirdik. Bu şifreli defterde, bugün, halen, medyada yer alan, elliye yakın insanın ismi var. Ankara 3 numaralı Sıkı Yönetim Mahkemesinin Şafak Davası dosyasında mevcuttur bu şifreli defter, delil olarak orada mevcuttur.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Mesela isim?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Medya mensuplarının mı?
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - ismi geçenlerden dediniz de isim?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Şimdi, bakın Yaşar Bey, ben, o konuda bir çalışma yapıyorum. Onu şu anda söylersem pek uygun olmaz; yani, biçimsiz durumlar çıkabilir. Ben, özür dileyerek sizden müsaade isteyeceğim.
BAŞKAN - Üç beş tanesini söyleyin de bilelim yani nedir?
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Bilelim nedir; bugün medyada ismi geçenler dediniz hangi konuda ismi geçenler, çok muğlak...
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Nedir, yazar mı, çizer mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Televizyon kurucuları, yazarlar, çizerler falan.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydin) - Sene olarak 1966 senesi değil mi?
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Yok 1971 senesi. Kimler?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Özür diliyorum söyleyemeyeceğim. Şu anda söylerim zaten medya beni...
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Peki ne zaman açıklayacaksınız?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Açıklayacağım, iyi bir çalışma yapıyorum. İyi bir çalışma yapayım ki, söyle derli toplu olsun. Böyle rastgele, ben, sizi de rahatsız etmiş olurum, açıkça söyleyeyim. ...Ondan sonra aradan seneler geçti, 1978 senesi 15 Temmuzunda benim yazıhanem basildi. Bu Ferit İlsever yazıhaneme geldi.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Nesiniz siz o zaman?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben avukatım. 1973 senesinde ayrıldım Yaşar Bey.
BAŞKAN - 1966-1973 arasında çalıştınız.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet buna da kimse inanmıyor. Demin Niyazi Beyle de ufak...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Tamam, siz, devam edin.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - ...1978'de Aydınlık kontrgerilla yayınını başlattı. Bu yayından önce bana geldiler ilk sayısının çıkmasından önce yazıhanemi bastılar resmen silahlı falan. Bunlar silahlı bir örgüt değildir, onu hemen arz edeyim. Bunlar daha ziyade böyle yayın yoluyla falan yıpratma provokasyonlar, iste hükümet, devlet devirme falan böyle isler yaparlar ve diğer örgütlerden farklıdırlar; bunlar hedef gösterirler, vurdururlar. Simdi, bizi böyle iki üç ay içerisinde bizim işimiz başlayacak, onu da samimiyetle söyleyeyim, bilgilerime dayanarak konuşuyorum yani.
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - İşiniz başlayacaktan kastiniz nedir?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Öldürecekler, sadece beni değil, simdi, Türkiye'de katliamlar başlayacak. Destebilizasyonun ikinci safhası başlayacak, benim bugüne kadar ki tecrübem budur; bütün açıklığıyla arz edeyim. Şunu söyleyeyim Sayın Başkanım, ben, bu Komisyonu çok değerli buluyorum; benim, size, bu tarzda konuşmaya hiç yetkim yok yani, minnetim yok.. Ben, Komisyonu Meclisten çıkmış bir komisyon olarak kabul ettiğim için başımdan geçen canlı bir provokasyonu anlatmak istiyorum; bunu, ben yaşadım benimle beraber devlet yaşadı...
D. FİKRİ SAĞLAR (İçel) - Dinliyoruz Necdet Bey siz devam edin..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Aydınlık bastılar. Bunlar böyle silahlar milatlar koymuşlar geldiler. "Beni tanıyor musun?" "Tanıyorum, seni tanımam mı Ferit İlsever otur" dedim. "Yok. İşte, biz, buraya... Sen, bize, işkence ettin, sen efendim, kontrgerillasın, kimden emir aldın kime emir verdin bunları açıklayacaksın, bunları açıklarsan, biz seni yazmayız gazetemizde" dediler. Dedim "kardeşim, bu bir kere sizin saçmalığınız, böyle bir olay olmamıştır, ben kontrgerilla değilim, ben bir MIT mensubuyum. Sizin sorgularınızda bulundum, bunu da kabul ediyorum. Ancak, bu ithamlarınız saçmadır, bu talepleriniz de yersizdir; lütfen buyurun çıkın" dedim ve hiçbir şekilde en ufak bir konuşma olmadığı halde, ertesi gün değil, ayni geceki Aydınlık gazetesinde koca bir manşet attılar işkencelerde görev aldı, işkenceci avukat Necdet Küçüktaşkıner. Benim yazıhanemin, evimin resimleri, şahsimin, yandan önden çekilmiş filan hedef olarak bizi ortaya attılar. Simdi, bu olaylar böyle devam ediyor, o tarihlerde de MİT’ten bir iki arkadaş geldi; Tabii, ben, gittim anlattım dedim böyle böyle adamlar geldi, 16 kişiyi yazacaklarmış teşkilattan bunlar sorgularda bulunan veya tespit ettikleri bu 16 kişi... Hatta MIT, bana biraz şey etti; niye böyle işkencelerde görev aldın falan. Nuri Bey'di başkan "böyle şey mi olur?" gibi... Dedim, ya söylemedim Nuri Bey bunların hepsi uydurma, sizin hakkınızda kim bilir neler yazacaklar. Nitekim 16.nci olarak Nuri Bey çıktı. Nuri Bey'in resmini...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Nuri Gündeş mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet. Ben hemen gazeteyi aldım, Nuri Beye gittim dedim "Nuri Bey, bakin, bana biraz şey gösterdiniz, kafanızda birtakım istifamlar belirmiş, bakin, sizin hakkınızda ne yazıyor." Nuri Bey hakkında altın kaçakçısı, İsviçre bankalarında bilmem ne hesapları... Sadece onun hakkında değil, 16 kişi hakkında neler neler yazıyorlar. Simdi bakıyorum Yaşar Bey, Sayın Başkanım, değerli üyeler; bu bizim hakkımızdaki bibliyografik bilgiler doğru, hepsi doğru; ama böyle bir sayfa bibliyografik bilgi, ana adi, baba adi, MİT’e hangi tarihte girmiş çıkmış, hangi görevde bulunmuş, tayini nereye olmuş, hangi devrede terfi etmiş bunların hepsi doğru. Ancak, altına, iste benim için işkencelerde görev aldı, öbüründe altın kaçakçısı, birisine affedersiniz homoseksüel, öbürüne bilmem ne... Her şeye bir çamur atıyorlar. Yayın bu tarzda devam ediyor. O tarihlerde, bizim bu örgütün, bu örgütü bir sol örgüt olarak biliyorduk, kafamızda bir İngiliz istifamı belirdi, ondan sonra ileri tarihlerde MİT’ten Hıram Ağabeyi, Mehmet Eymür falan dediler ki "ya Necdet bu operasyonu sen yürüttün nedir bu" onlar da şoke oldu, şaşırdılar kaldılar o tarihte. Dedim "vallahi, biz, o tarihlerde, bir İngiliz’i yakaladık, sorgulayamadık, dolayısıyla...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Operasyonun yeri Ankara mı İstanbul mu?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - İstanbul.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Siz İstanbul’da görevlisiniz.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet. Ben İstanbul’da Ferit İlsever’in şifreli defterini çözünce, zaten, bütün İstanbul örgütü çıktı. İstanbul örgütünün şeması vardı şifreli defterde. Ondan sonra, operasyon, Ankara'ya atladı, Doğu Perinçek, burada, bir çiftlik evinde çoban kıyafetinde yakalandı. 120 sayfa kendi el yazısıyla ifadesi vardır. Ferit İlsever ’in 60 sayfa kendi el yazısıyla ifadesi var. Bu ifadelerin şeyle alındığını...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Bir dakikanızı rica edebilir miyim? 1973'tü sanıyorum, bu genç subaylar olayıyla ilgisi var mı bu isin?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Hayır; yalniz, bu örgütün içerisinde subaylar vardi.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - İşte bir genç subaylar olayı var, içinde Dogu Perinçek de var, onunla ilgilisi var mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Simdi, efendim, subaylarin operasyonlara katilmasi, muhtelif örgütlere katildilar, sadece bu Dogu Perinçek'in örgütüne değil...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Tutuklama olayı var biliyorsunuz, gözetim altına alma...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Genç subaylar diye tutuklanmadi, mesela 81 sanikli dava, Sarp Kuray ve arkadaslari, Hikmet Kivilcimli grubu, bunlar ayri tutuklandi, havacilar ayri tutuklandi, bunlar ayri gruplar yani. Benim operasyonumda da, Türkiye İhtilalci Köylü Partisi, bu örgüt içerisinde subaylar, tegmenler filan vardi, Dogu Perinçek'e selam veriyordu onlar, buyurun komutanim, buyurun baskanim diyorlardi, olay böyle. ... Ve konustuk, arkadaslara dedim ki... Yani, biz, kontr espiyonajciydik efendim, yabancı casusluk faaliyetlerine karsi koyma faaliyeti bölümünde çalisiyorduk; ben, Hıram Bey, Mehmet Eymür falan.... Bu son olaylar dolayısıyla...
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - 1970'li yillarda değil mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet ,evet. Bu operasyonlar baslayinca, bizi, destek güç olarak oraya aldilar, K bölümü, iste orada çalistik, bu operasyonu da bana verdiler, öbür operasyonlar Türk Halk Kurtulus Partisi Cephesi, Türk Halk Kurtulus Ordusu vesaire... Simdi, konustuk, kendilerini aydinlattim "benim kanaatimi sorarsaniz, bu isin içerisinde çapanoglu var, bunlar, yabancı bir istihbarat servisiyle temas halindeler; ancak, ben, bunu tespit edemedim; siz buyurun tespit edin" dedim. Ondan sonra çalismalar basladi, bu kontrgerilla yayini üzerine, MIT birtakim ciddî çalismalar yürüttü. Bu arada, bu çalismalar yürürken, bunlarin istihbarat agina, Turhan Çaglar adinda bir emekli albay takildi. Turhan Çaglar...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Yarbay... "
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Albay yarbay bilemiyorum. Albay diyor mesela burada. Turhan Çaglar...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Gündes'in bahsettigi "bana mektup yazdi" dedigi kisi.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet, Gündes Bey bunu iyi biliyor. Bunu, herhalde, çok iyi anlatmistir. Turhan Çaglar, emekli bir albay ve Ankara'dan Istanbul'a gelmis, burada, Odalar Birliginde "özel sektör enformasyon bürosu" adinda bir kurulus kuruluyor. Bu büroyu yönetiyor. Büronun ne is yaptigi belli degil, paranin nereden geldigi belli degil, paranin nereye gittigi de belli degil.
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Kim yönetiyor?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Albay Turhan Çaglar. Turhan Çaglar, bir MIT mensubu degil, disaridan MIT'le temasi olan bir kisi ve söylendigine göre, bizim, o tarihlerdeki bölge daire baskanimiz Turhan Deniz'le yakin arkadasmis. Ben, bunu, kesin söyleyemiyorum bilmedigim için ve bu özel sektör enformasyon bürosu, Ugur Mumcu'nun da tetkikatina ugruyor. Özellikle bunun üzerinde ugrasiyor Ugur Mumcu; arastiriyor ediyor, birtakim paralar sarf edilmis, bu paralarin nereye gittigini ne yapildigini tespit edemeden Ugur Mumcu çalismalarini yarida birakiyor. Bu arada, Turhan Çaglar, yine o tarihteki, - zannedersen Nuri bey olacak- Nuri Beyle ilgili bilgileri verirken suçüstü oluyor. Aydınlık Gazetesine veriyor ve suçüstü oldugunda yaninda Millî Istihbarat Teskilatinin içindeki bir adam var, ikisini birden suçüstü yapiyorlar. Bu adam, aliniyor, birtakim sorgulara tabi tutuluyor ve ondan sonra her ne hikmetse serbest birakiliyor, hakkinda hiçbir tahkikat yapilmiyor.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Hangisi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Turhan Çaglar. MIT'in disindaki.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Öbür arkadasi?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Arkadasi MIT'in içinde Bölge Daire Baskani Istanbul, yani benim emirleri aldigim kisi, Turhan Deniz. Turhan Deniz bunda suçüstü olmuyor, Turhan Çaglar suçüstü oluyor.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydin) - Yaninda bir MIT'çi daha vardi diyorsunuz kim?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bülent Sekerkaya... Öldü, intihar etti. Bülent Sekerkaya'yla beraber, Akbank'in Turhan Çaglar idari müdürüymüs, o sirada suçüstü oluyorlar, Istanbul Findikli'da Set üstünde.
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Sonra Turhan Çaglar serbest birakiliyor dediniz.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Turhan Çaglar birtakim oyunlar oluyor, burada bunun nereden geldigi bilinmiyor serbest birakiliyor. Nuri Bey, bilmiyorum anlatti mi, bu isin üzerinde duruyor "bu, espiyonaj yönünden kontrol edilmesi veya askeri mahkemeye verilmesi gereken bir kisidir" diyor. Israrla bunun üzerinde durulmasina ragmen, Nuri Beyin bu talebi kabul edilmiyor. Bunlari, isin bu safahati benim duyumlarimdir; yani, kesin olmus diyemem. MIT'teki arkadaslarima soruyorum, diyorum ki, nedir bu is, nereden geliyor, nereye gidiyor. Meger, Turan Çaglar denilen adam, bizim biyografik malumatimizi, demin arz ettigim biyografik malumati adamlari vasitasiyla aliyor personelden ve Aydınlık Gazetesine aktariyor. Aydınlık Gazetesine aktariyor; ama, kendiliginden aktarmiyor, CIA ile irtibatli olarak aktariyor. Yani, CIA, Aydınlık Gazetesini destekle diye Çaglar'a emir vermis; yani, o kadar gazete dururken, bizim hakkimizdaki biyografik malumat büyük gazetelere verilmiyor, Aydınlık Gazetesine veriliyor. Aydınlık Gazetesi bunlari aliyor, kullaniyor, yaziyor, çiziyor, herkese bir yakistirma yapiyor. Hatta Turan Çaglar, Aydınlık Gazetesinin merkezinde merkez komitesinden iki üç kisiyle beraber toplantilar yapiyor. Artik, isi bu derece ihtilal öncesi yozlastirmislar yani. Bakiniz, suradan ben bunu ek olarak koydum. Su nokta dergisi1993 senesi yil, sayi: 36'dir. Bu dergi mutlaka her Türk vatandasinin okumasi lazim, sagcisi solcusu, Alevî'si Sünnî'si, Türkü Kürdü, herkesin okumasi lazim. Su çok önemli belgedir. Bunu okuyunca herkes birçok seyler ögrenir, bunu haddim olmayarak arz ediyorum, yani, sizleri kastetmiyorum, bunu herkesin okumasi lazim. Yabanci bir Millî Istihbarat Teskilatinin içerisine...
MAHMUT YILBAŞ (Van) - O dosyayi bize vereceksiniz degil mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Gayet Tabii, bunu dosya halinde size takdim edecegim.
MAHMUT YILBAŞ (Van) - Yalniz, bu arada, Sayin Baskan müsaade ederlerse bir sey söyleyecegim, asil ilgilendigimiz konu, bu iliski konusu süratle oraya intikal ederse iyi olur; sizi de dinliyoruz.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Hemen süratle oraya gelecegim. Bunlar çok detayli seyler; ama, çok sathi anlatmaya çalisiyorum. Bu adamlar bir seyler yapmak istiyorlar. Bunu niye yapiyor, burada bir ihtilal hazirligi var, ben bu devrede arz etmezsem ne zaman söyleyeyim ki. Bu adam daha önce 27 Mayis ihtilalinde de yer almis bir adam
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Hangisi?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Turan Çaglar.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - O intihar etmedi mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Tam bilemiyorum; ama, intihar etmis olabilir; o zaman MIT'ten degildim. Simdi, adam 27 Mayista rol almis, radyoevini isgal etmis, ondan sonra radyoevi müdürü yapmislar bunu, Turan Çaglar bu kisi. Daha sonra, bu Tabii birakiliyor, Ankara'dan birtakim adamlar geliyor, bir seyler oluyor, birakin bunu, birakiyorlar ve bunun üzerinde duruyorlar. Bu adam neyin nesidir, fesidir, o tarihten sonra serbest birakiliyor; ama, MIT kontrolü birakmiyor bu adam üzerindeki ve neticede Turan Çaglar'in Amerikali Mark Lesin - yanilmiyorsam- adinda bir CIA ajaniyla suçüstü yapiyorlar Levent'teki bir evde. Buralarda, yer konusunda yanlisligim olabilir, özür dilerim, bunu arz etmek zorundayim. Adam suçüstü oluyor, Amerikalilara, CIA'lilere bilgi verirken suçüstü oluyor, onlarda para aliyormus 1000 dolar filan. Iste içimizdeki bir iki kisiye de - soysuz adamlar diyecegim tabirimi mazur görün- para veriyormus, orada bilgileri çalisiyor, bunlari Aydınlık gazetesine aktariyor. Bu arada sunu arz etmek istiyorum: Aydınlık Gazetesi veya Dogu Perinçek bu adamin casusudur diyemem, çok açik söylüyorum; ama, bu adamin CIA'dan aldigi talimat muvacehesinde Aydınlık Gazetesini desteklemesi bence ilgi çekici bir olaydir, Komisyonun dikkatini çekiyorum. Netice itibariyle, adam askerî mahkemede yargilaniyor, yargilanirken de ölüyor.
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Hangi sene?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - 1980'den sonra; bu dosyada hepsi var. Bu olaylar böyle devam ediyor. Ben çekinmeyen bir adamimdir; yani, gözü kara bir adamimdir, ben olaylarin üzerine gidiyorum, olaylarin üzerine gittikçe, zaten zamaninda farkinda olmayarak ari kovanina çomak sokmusum. Ben CIA'yi kovalamiyorum, sol örgütü kovala diyorlar, ardindan bu olaylar çikiyor. Biz, sanki hassaten CIA'nin üstüne gitmisçesine bizim yakamiz birakilmiyor ve devamli her provokasyonda, her destebilizasyon dügmesine basildiginda, iskenceci Necdet Küçüktaşkıner 1 Mayisi yapmis. Ithamlardan bir tanesi de 1 Mayis 1977 olaylarini benim yaptigim tarzindadir. Bakiniz, çok enteresan. Bir belge nesrediyor Aydınlık Gazetesi, bu dosyaya koydum, geçen gün Cumhuriyet Gazetesinde çikti. Bu belgede deniliyor ki, bir baslik atmislar, 1 Mayis 1977 kanli Taksim olaylarindan onbes gün önce iskenceci avukat Necdet Küçüktaşkıner'e ödenen 8 049 041 lira veya 51 lira, bunun hesabini versinler, Necdet Küçüktaşkıner bu parayi alip bu Taksim provokasyonunu tertipledi. Simdi, ben bunu açiyorum, Aydınlık Gazetesinde okuyorum: Millî Istihbarat Teskilati Ankara'ya telefon ediyorum Erkan Ersin diye bir arkadas bakiyordu personel dairesine. Dedim, bu yazi nedir, neyin nesidir, dogru mudur, degil midir, tahdit edilmis midir edilmemis midir ve bana verilen cevap su..
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - O arkadas hâlâ MIT'te mi?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Emekli olmus olabilir.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Simdi zapta geçiriliyor, desifre ediyorsunuz da onun için diyorum.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben Komisyona desifre ederim...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Olmaz, zapta geçiriliyor; yani, bazi özel bilgi verecekseniz, söyleyin ona göre tedbir alalim, onu söylüyorum.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Su anda emekli oldugunu zannediyorum; ama, bakin Yasar Bey, benim hakkimda ceza davasi açilir veya açilmaz, ben ondan da çekinmiyorum; burasi Meclisin komisyonudur, ben Meclis komisyonuna bilgi vermeye geldim, ben millî iradeden... Tedbirimi sizin ben haysiyetinizin, serefinize birakiyorum.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Öyle degil yahu; özel bir bilgi veriyorsan, bir dakika zapta geçilmesin deriz, dinleriz biz yine.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Olabilir, onu ben Tabii bilmedigim için konusuyorum. O zaman, siz lütfen beni ikaz edin, tedbir alinir. Bilemiyorum, adam ayrildi mi, ayrilmadi mi; o tarihlerden bu yana MIT'le alakam yok; ancak, kokteyllere çagiriyorlar, iste gidiyoruz, kokteyllerde konusuluyor.
BAŞKAN - Peki sen niye onlardan soruyorsun; parayi alip almadigini sen kendin bilirsin.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben bilirim Tabii de, Aydınlık Gazetesi böyle bir belge yayimladi; ben, bu belge nedir diyorum, sahte mi, degil mi diyorum, neyin nesidir diyorum.
BAŞKAN - Belge yayimliyor...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Evet, belge yayimliyor çünkü, bir gazetenin basina bu kadar bir sayfa koyuyor. Bana verilen cevap su oluyor: Deniliyor ki, bu belge, bu para, 8 049 051 lira bütün MIT mensuplarina ödenen su sayili kanun, su tarihli Emekli Sandigi Genel Müdürlügü karari uyarinca ödenen paranin yekûnudur ve bu paradan senin üç ay onbes günlük fiili hizmetine karsilik sana düsen para 1617 liradir. Peki, niye 8 milyon benim zimmetimde gösteriliyor. Efendim, bunun altinda, 8 milyonun altinda "meyaninda" kelimesi mevcut. Dogu Perinçek ekibi, Aydınlık Gazetesi meyaninda kelimesini silmis, tipeksle geçmisler üstünden, bunu yayimliyorlar para senin zimmetinde gösteriliyor; yani, 8 milyonu ben almis oluyorum. Kaldi ki, 8 milyon bana da verilse, böyle bir saçma sapan operasyonla Emekli Sandigina MIT yazacak, Emekli Sandigi bu parayi bana verecek, ben de gidecegim Taksim olaylarini tertip edecegim; böyle bir kargalarin gülebilecegi bir olay. Neticede, peki diyorum o zaman bana bir belge verin olayi açiklayici mahiyette. O tarihlerde deniliyor ki, MIT bu adamlarla Aydınlıkçilarla, Maocu diye geçer, yüz göz olmak istemiyoruz, bu nedenle hiç kimseye bir belge vermiyor ve açiklama yapilmasini da istemiyorlar. Ben diyorum ki, ben MIT mensubu degilim su anda avukatim ve ben bu olaylar dolayisiyla, bu belge dolayisiyla halkin nazarinda 37 kisinin katiliyim. Ben bundan son derece büyük bir azap duyuyorum, bana iskenceci diyorlar, o kadar azap duymuyorum. 37 kisinin katili olmaktan öyle bir katliamin sorumlusu olarak gösterilmekten çok büyük bir azap duyuyorum diyorum, bunu yapmayin. Ayrica, bu itham sadece bana degil, sizedir de, siz niye açiklamiyorsunuz, siz açiklayin, ben rahat edeyim. Açiklamiyorlar, prensip karari aldik açiklamayiz, bana da belgeyi vermiyorlar ve ben MIT'le takisiyorum, teskilatimla. O arada, benim bir belgeyi mutlaka alip bir basin açiklamasi yapmam lazim ve kanunî haklarimi kullanmam lazim, avukatim, hukukçuyum, böyle bir katliam meselesi... Emekli Sandigi Genel Müdürlügüne gittim. Olaylari aynen arz ediyorum, kaba davranislarindan dolayi çok özür dilerim heyetinizden. Girdim böyle sert bir sekilde Emekli Sandigi Genel Müdürü, dedim ki, kardesim -adamin adini unuttum, belgede imzasi vardir veya yoktur, zannedersem Tahsin Agali- ve bu olayi biliyorsunuz dedim, bu belge nedir? Efendim, bu belge siz buna bu kadar kiymet mi veriyorsunuz, biz bu belgeye gülüyoruz. Niye gülüyorsunuz beyefendim? Kardesim buna kargalar bile güler, sen 8 milyonu MIT sana vermis, bizim teskilattan vermis, böyle sey mi olur. Yahu dedim, bu memlekette sen herkesi kendin gibi kültürlü saniyorsun yahut da beyni yikanan insanlar var, örgüt mensuplari var, ben solu kastetmiyorum, örgüt mensuplari, adamlar diyor ki, bu adam 1 Mayisi yapmis. Ben 1 Mayis katliaminin sorumlusu bir hedef haline getiriliyorum ve 1989 yilinda da yazihaneme bomba atiliyor bu yüzden, 1 Mayis katliaminin sorumlusu oldugumdan, o belgeyi de bu dosyaya koydum. Dev-Sol açiklama yapti; iste 1 Mayis katliaminin sorumlusu Necdet Küçüktaşkıner'dir diye.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - 1978 yilinda mi sizi ilan ettiler?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - 15 Temmuz 1978 yilinda, ondan sonra bir seri yazi çikti ayni Cumhuriyet Gazetesinde oldugu gibi, böyle bes alti sayi beni yazdilar, sanki bütün MIT'in bütün faaliyetlerinin yegâne sorumlusu benmisim gibi, adamlar benim hakkimda devamli yaziyorlar.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Bilgiyi de MIT'ten aliyorlar diyorsunuz öyle mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - MIT'in içerisinden çaliyorlar, bu belgeleri de, su
dedigim son belgeyi de Emekli Sandigindan almislar.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Emekli Sandigiyla ne alakasi var o isin?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Efendim, söyle, bakin burada ben söyleyeyim: Fiili hizmet zammi diye bir zam, MIT Kanunda yapilan degisiklik ve Emekli Sandigi Müdürler Kurulunun karari muvacehesinde MIT mensuplarina da polise taninan fiili hizmeti MIT mensuplarina da taniyor. Bütün MIT mensuplarina verilecek fiili hizmet zammi 8 049 041 liraymis. MIT bir çek hazirliyor, 8 049 041 liralik çeki hazirliyor, Emekli Sandigina gönderiyor. Emekli Sandigi buradaki mevcut tespitlere göre bize ödeme yapiyor. Benim 3 ay 15 gün fiili hizmet zammim varmis, buna karsilik 1617 lira düsüyormus. Simdi, adamlar bu belgeyi alininca meyaninda kelimesini de silince 8 milyon benim üzerimde gözüküyor ve komik bir belgeyle, tahrif ettikleri belgeyle bir provakasyon neticesi, diyorlar ki, bu adam bu paralari almis ve 1 Mayisi da yapmis; ama, onun teferruatini söylemiyor; yani, 1 Mayisi nasil yapti, bu parayi aldi kimle filan demiyor, sadece bunu koymus. Bu arada, ben Emekli Sandigindan, müdürden su yaziyi aliyorum, bu da dosyada mevcuttur. Bu yazi toplam 1617 lira 15.4.1977 tarihinde 8,049,041 lira meyaninda, içerisinde kurumumuz tarafindan sandiginiza yatirilmistir, ben sizleri rahatsiz etmemek için özetle söylüyorum. Simdi, ben bu yaziyi aliyorum, o tarihlerde birçok gazeteler gidiyorum, inanin yani hiçbir gazete bunu biz taraf degiliz diye yayimlamiyorlar, bir tek Ahmet Kabakli Bey Hoca aldi, Tercüman Gazetesinde bunu yazdi, o yaziyi bulamadim. Iste bir provakasyondur, bir MIT mensubunun düsürüldügü durumdur filan diye bu olayi Ahmet Kabakli Hoca yazdi. Basina açiklamalar gönderdim, hiçbiri bu konuyu yazmadilar bu tarzda. Simdi, Tabii ki, o tarihlerde bu yazi bu iddia ve itham o tarihlerde Aydınlık Gazetesinde çikti; ama simdi bu ayni iddia ve itham bütün medyaya yayildi, Aydınlık Gazetesini iktibas etmek suretiyle her yere yayildi. Geçenlerde Zülfü Bey yazdi. Baybaşin'in iddiasi olarak. Baybaşin diyor ki Necdet Küçüktaşkıner 1 Mayis olaylarini tertiplemis, bundan dolayi da üzüntü duymus, vicdan azabi çekmis, bunlari bana aglayarak anlatti, ben bunlari Baybaşin'e anlatmisim, bir istihbaratçi olarak, 25 senelik bir avukat olarak Baybaşin'e anlatmisim ve bu yaziyi Zülfü Bey yaziyor. Ben, Zülfü Beye bir mektup yazdim, bunu faksladim. Dedim ki, Zülfü Bey, UNESCO Büyükelçiligi sifatina sahip bir kisisiniz, böyle Baybaşin gibi bir adamin bu tarzda bir iddiasina, haydi eroin diyor, geldiler diyor, onlari da arz edecegim biraz sonra, onlari yazin da 1 Mayisi yazmayin yani, 1 Mayis çok önemli ciddî bir iddiadir, bunu yazmaniz uygun degildir, daha ciddî bir arastirma yapip benimle danissaniz, ben size belgelerimi takdim ederim dedim. Zülfü Beyin bana verdigi cevap, ha ben görüsme talep ediyorum, diyorum ki, görüsmemizde bu ekte sundugumuz belgeleri daha güzel izah edebilirim size. Zülfü Bey bana bir cevap olarak bir faks yolluyor, diyor ki, ben sizi tanimiyorum ki, sizinle görüseyim. Ben Baybaşin böyle diyor diyorum, ona istinaden yaziyorum, benim bu konuda herhangi bir art niyetim yoktur, iki satirlik bir faks gönderiyor. Bunu bir misal olarak verdim. Simdi, bu büyük medyaya yayilinca, Istanbul Bölge Daire Baskani, ismini simdi vermiyorum yani, aslinda bunlar açik sifatlardir, sir mir filan degildir; ama...
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Söyleyin o zaman.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Yalniz MIT Müstesari sir degildir; yani, MIT Yasasina göre sadece Müstesari bilinir, diger mensuplari bilinmez.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Galip Beye telefon ediyorum. Galip Bey, bakin, ben 1978 yilinda 1 Mayis katliaminin sorumlusu olarak nesredildim, hedef gösterildim. O zaman bu bir Aydınlık Gazetesi yayiniydi. Bugün bütün medya bu olayi ele aldi. Son derece ciddî köse yazarlari Zülfü Bey gibi kisiler bu konuyu ele almis, yaziyorlar. Onun için, sizin teskilat olarak bir açiklama yapmaniz gerekir diyorum. Aldigim cevap su oluyor: Biz, 1978 yilinda açiklama yapmadik, simdi açiklama yaparsak ne derler" ne derlerse desinler, senin yapacagin açiklama nedir kardesim, senin yapacagin açiklama bu adama iste su MIT belgesinde bana sonradan verdiler, Teoman Koman imzalidir, bu paradan benim sahsima 1617 lira düstügü ve üç ay onbes günlük fiili hizmetime karsilik bu paranin bana verildigini açiklayin, olsun bitsin. Yani, MIT teskilati olarak siz nasil böyle bir töhmeti sirtinizda tasimayi kabul ediyorsunuz, ben anlamiyorum dedim, böyle çirkin iftira ve ithama nasil maruz kaliyorsunuz. Simdi, bu gizli teskilata ari kovanina çomak sokmusum, bu teskilat, bu adamlar bizle ugrasiyorlar; olay bu. Bugün basimiza gelen olaylarin esas sebebi budur.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Yani, MIT'tir diyorsunuz öyle mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - MIT'tir demiyorum, MIT'i provoke eden CIA diyorum; çünkü, MIT'in CIA veya yabanci bir istihbarat teskilatinin MIT içindeki provokasyonun faturasini maalesef MIT ödemek zorunda kaliyordu.
HAYRETTIN DILEKCAN (Karabük) - CIA suçlu diyorsunuz...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Gayet Tabii.
HAYRETTIN DILEKCAN (Karabük) - CIA'nin görevi zaten o.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Yalniz, bir noksan bilgi var burada. Ben isterseniz bir soru sorayim, aydinlanalim. Müttefik ülkeler içerisinde, müttefik ülkelerin dis istihbaratlari veya iç istihbaratlari birbiriyle istihbarat alisverisi yaparlar mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Yaparlar.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Iste odur mesele.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bakin, ben size o zaman arz edeyim, baska bir sekilde cevap vereyim Yasar Bey. Mehmet Eymür'ün kitabini alirsaniz, Analiz...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Ben olayin iyi kötü nasil çalistigini bildigim için sordum, arkadaslar belki o konuyu ögrenmek isterler.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Aslinda güzel bir sualdi; ama, bir eksik tarafi vardi. Simdi, Mehmet Eymür kitabinda diyor ki, o tarihlerde müstesarlar CIA'le takisiyor ve adamlar özür diliyorlar, bir daha biz size böyle bir sey yapmayacagiz diyorlar, bunu Mehmet Eymür'ün kitabinda alinmadir.
MEHMET BEDRI INCETAHTACI (Gaziantep) - Bu olayla mi ilgili?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Tabii... MIT içerisinde iki sahis Sabahattin Savasman ile Turan Çaglar yakalaniyor.
MAHMUT YILBAŞ (Van) - Necdet Bey, bu 1 Mayis olaylarini nasil güncellestiriyorsunuz? Bu 1 Mayis olayini bireysel zeminden toplu zemine nasil tasiyorsunuz, bizi ilgilendiren boyutunu da böylece...
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Peki kim yapti da bunu sizin üzerine atiyor, bir bilginiz var mi?
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Yapilanlari bir MIT elemani olarak biliyor musunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bunu söyle söyleyeyim; MIT elemanlari yapti diyemem ki.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Kimin yaptigini biliyor musunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bilmem mümkün degil; 1973 senesinde ayrilmisim teskilattan. Arkadaslarimdan duyumlarim var. 1 Mayis olaylarinin kimler tarafindan tertiplendigini benim degil, bugün MIT'teki yüzde 99 memur bilemez, yüzde 99'u bilemez diyorum.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Bu kurulus; yani, sizin içinde bulundugunuz kurulus, böyle çok önemli bir olayi bilemez diyorsunuz.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Yapamaz zaten.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Yapamaz ayri, bilemez ayri.
SEMA PİŞKİNSÜT (Aydin) - Kimin yaptigini bilemez mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Içlerinde sayet böyle Turan Çaglar vari sizmalar varsa, onlar bilirler. "
MAHMUT YILBAŞ (Van) - Müsaade ederseniz, benim bu suali tevcih etmemdeki ana maksadim su: 1 Mayis olayi bu anlattiginiz boyutlar içerisinde bir MIT mensubunun bireysel çerçevesi içerisinde kalan bir olay...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben itham ediliyorum, disarida bir tek ben varim, herkes...
MAHMUT YILBAŞ (Van) - Bireysel dedigim o, 37 kisinin ölmesi meselesi degil; ama, bugün bazi seyler yasiyoruz, olayi asan binlerce, yüz binlerce defa asan bir olayda yasiyoruz, bununla nasil köprü kuruyorsunuz; yani, demin açik söyledim, bunun altinda yine yabanci birtakim entelajans servislerinin seyi var mi? Siz diyorsunuz ki, gazetelerde ve televizyon kanallarinda çikiyor, yani, böyle bir boyutlandirma yapabiliyor musunuz, onu ögrenmek istiyorum.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Suali anladim efendim, bakin, ben bu misali niye verdim, Komisyonu aydinlatmak için veriyorum. Bir istihbarat teskilati içerisinde CIA'nin oynadigi birtakim oyunlara en güzel yasadigim canli misali veriyorum. Bunlardan bugün birtakim sonuçlar çikarmak mümkün olabilir, yarin, onbes sene sonra yine olabilir.
HAYRETTIN DILEKCAN (Karabük) - Yani bugünkü olaylar ile bu olay arasinda bir paralellik kurmamizi mi söylüyorsunuz...
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Paralellik kurulabilir.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Mesela siz nasil kuruyorsunuz? Simdi bugünkü olaylar dedigimiz siyasetçi, mafya ve polis üçgeninde, bu baglantida yahut bir Susurluk olayinda, Abdullah Çatli olayinda vesaire CIA ile nasil bir baglanti kuruyorsunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Ben söyle bir baglanti kuruyorum: Bir kere bir destebilizasyon dügmesine basiliyor Türkiye'de belli zamanlarda. Bu destebilizasyonun dis kaynaklar veya dis etkenler açisindan amaçlari farkli olabilir. Iç etkenlerde veya iç isbirlikçiler demek çok agir bir tabir olur, çünkü içte de birtakim kuruluslar, birtakim kisiler, birtakim medya kuruluslari olabilir, bunlarin faaliyetleri paralellik arz edebilir; ama illâ da yabanci örgütten talimat almis da bu olay böyle olmus tarzinda degildir benim düsüncem; yani, disaridan dügmeye basilinca iç mihraklar harekete geçebilir. Iç mihrak illâ da talimat aldigi için geçmez.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Onu anladik sevgili kardesim, Sayin Valimizin güzel bir sorusu var. Ben bilerek bilmeyerek biraz da soruyu açtim; yani, daha net bir sekilde olsun falan diye açtim. Diyorum ki, bugünkü olaylarla siz CIA'nin nasil baglantisini kuruyorsunuz, o söylediginiz tahmin, olabilir, o baska.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bugünkü olaylar ile benim CIA' in baglantisini kurabilmem için benim MIT'te en üst düzeylerdeki bir kisi olmam lazim.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - Çok havada kalir o zaman o laf.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Gayet Tabii, ben su anda MIT ile bugünkü olaylar arasinda CIA ile baglanti vardir demedim ki, ben öyle bir sey demedim.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Siz dediniz ki, CIA bilgi veriyor, Aydınlık Gazetesini destekliyor, beni de bu hale getiren CIA'dir dediniz; ama, sizi 1977 katliaminin sanigi olarak gösteriyor, CIA mi gösteriyor sizi, onu mu söylemek istiyorsunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Aydınlık Gazetesi gösteriyor, Aydınlık Gazetesi de bilgi açisindan destekleniyor, bu bilgileri Aydınlık Gazetesine kim veriyor; CIA veriyor.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Yani, buradan nereye bagliyorsunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Buradan gayet Tabii, ari kovanina çomak sokmusuz.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Niye sizi gösteriyor?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Teskilatin bilinen, elle tutulan bir tek, gözle görülen adami benim, ben avukatim, istifa etmisim, disariya çikmisim, vur abaliya diye bana yükleniyorlar.
YAŞAR TOPÇU (Sinop) - CIA'nin bunda ne menfaati var?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Örgütünü desifre etmisim.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - CIA'nin örgütünü mü?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Fikri Bey, CIA'nin destekledigi bir örgütü, CIA'nin örgütü degil.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Yani, sizden intikam mi aliyor Necdet Bey?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bana öyle geliyor; niye yaziyorlar ki beni buraya.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Necdet Bey, sizin basinizda Nuri Gündes var.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Hayir efendim, o tarihlerde Nuri Gündes yoktu. Benim çalistigim dönemde Turan Deniz vardi.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Turan Deniz'i degil de sizi niye gösteriyor?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Orasi bir muamma... Suali güzel sordunuz; ama onu bilmiyorum.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Muammayi açamiyor musunuz?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Efendim, o zaman ben söyle cevap vereyim: O tarihlerde biz operasyonlarda görev aldik. Bizim bu operasyonda görev alan bir kisi olarak kimlik bilgilerimiz Aydınlık Gazetesinde nesredildi, Turan Deniz hakkinda bir kelime nesredilmedi.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Niye?..
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Bilemiyorum.
HAYRETTIN DILEKCAN - Istihbarat örgütleri acaba kendileri açisindan faydali olmadigina inandiklari elemanlarla baglarini kesme noktasinda kasten desifre etme noktasinda böyle bir metot uygulayabilir mi?
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Uygulayabilir; ama...
HAYRETTIN DILEKCAN (Karabük) - Sizin kanaatiniz böyle bir uygulamamidir.
NECDET KÜÇÜKTAŞKINER - Degil, çünkü neden biliyor musunuz, beni böyle desifre ederken kendine de 1 Mayis katliaminin sorumlusu sifatini yapistirmaz.
DURMUS FİKRİ SAĞLAR (Içel) - Evet yani, sizin söylediklerinizde çok önemli bir sey var; diyorsunuz ki, beni 1 Mayis katliaminin sanigi olarak yada düzenleyicisi olarak teshir ediyorlar; ama, beni MIT elemani olarak teshir ediyorlar; yani, dolayisiyla, MIT'in bu isi düzenledigini anlatmaya çalisiyorlar. Ben bir MIT elemaniyim; ben de MIT'e dönüp diyorum ki, yahu beni bu hale sokuyorlar, siz niye sessiz kaliyorsunuz diyorum, onlar sessiz kaliyorlar. Nedir bu mesele; yani, bu isin içerisinde gerçekten MIT var mi?


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder