10 Ekim 2017 Salı

48 CELSE DURUŞMA TUTANAĞI BÖLÜM 5

48 CELSE  DURUŞMA TUTANAĞI BÖLÜM 5




Sanık Hayrettin Ertekin " doğrudur, sayın başbakan bir açıklama yaptı bana da haber gönderdi bu televizyonlarda aleyhime böyle emekli generaller konuşuyor, bunlar sende çalışıyormuş bildiğim kadarıyla dedi, bende dedim ki benim televizyonumda böyle kanala çıkıp kimse konuşamaz, ben aradım Can Ataklı’yı dedim bizim televizyonda generaller konuştu bu ben çünkü yurtdışındaydım Çin’deydim hayır dedi bizde dedi sadece öğlenleri yorum alıyoruz, bir şeyle ilgili ama dedi Rıza paşa geçen 32’inci gün mü, Uğur Dündar’ı programına çıktığını başka başka generallerinde programlara çıktığını, Rıza paşada Tesut’u başkanıdır. Kendisini ofisime davet ettim, komutanım dedim bakın ülke gündemi zaten karışık sizde iyece karıştırıp sayın başbakan rahatsız oluyor lütfen dedim televizyonlara çıkıp ta bu bu şekilde konuşmayın bizim televizyonumuza da lütfen çıkmayın, yönetim kurulu üyesi olarak ben dedim size bu televizyonun sahibi olarak buna karşıyım eğer buna devam ederseniz lütfen görevinizden ayrılın diye ikaz ettim, dedi ki çıkmayacağın dedi daha sonra ve çıkmadı bugüne kadar diğer çıkan generaller benim tanıdığımı arkadaşları da aradım dedim arkadaşlar siz emekli generalsiniz, her şeye karışıyorsunuz, lütfen sayın başbakan bundan rahatsız oluyor, bu televizyonlara bilip bilmeden her şeyi konuşturarak halkı yanlış yönlendiriyorsunuz dedim, o toplantıda da Ankara’daki yapılan toplantıda da Ali Baransel ve diğer general arkadaşlarda böyle bir karar almışlar, ben kendilerinden rica ettim böyle konuşmaların yapılmamasını ve ak partiyi bilip bilmeden bir askerin sanki asker ak parti karşıtı gibi bir ortam beliriyor, buna müsaade etmeyin diye ben kendi duygularımı dile getirdim”
Mahkeme Başkanı " 03.01.2008 tarihli bir görüşmeniz var x bayan ve Emre Gülaltay ile birlikte yaptığınız bir görüşme var, Tekirdağ’dan cezaevinden bahsetmişsiniz, Tekirdağ taraflarında derken daha önceden messanger'den bir akrabasının Tekirdağ'da tutuklu olduğunu, davasının açılmadığını söylemişti. Benimde avea da çalıştığını, ancak ne görev yaptığını bilmediğim Ayhan DAŞGIN'ın binbaşı olan abisinin de davasının açılmadığını, bu görüşme sırasında Ayhan'da yanımda olduğu için, bu görüşmeyi yaptım dediniz.”
Sanık Hayrettin Ertekin " doğrudur Ayhan ve ablası doktor ablası”
Mahkeme Başkanı " Muzaffer Tekin ile ne gibi bir ilişkin olduğu sorulmuş, Hiçbir ilişkim yok. Demişsiniz” özel kuvvetlerden olan  binbaşının  kim  olduğu, sorulmuş size  Yukarıda da dediğim gibi Arkadaşım olan Ayhan DAŞGIN'ın ağabeyidir. Hangi suçtan dolayı cezaevinde olduğunu bilmiyorum demişsiniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " efendim yüce mahkemenizde yargılanıyor, o dosya “

Mahkeme Başkanı " ona geleceğiz, ona geleceğiz, Kasımpaşalı derken kimi kasettin diye soruldu size, Dayımın oğlu Yılmaz'ın yanında çalışan uzun boylu, elinde teşbih Kasımpaşalı diye tabir ettiğim, emekli bir baş komiserdir demişsiniz. Yine 31.12.2007 günü dayınızın oğlu Yılmaz kırıcı ile yaptığınız görüşmede, Ak partili olduğunuzu, hükümet lehine belirli konuşmalarınız var onlar soruldu Ben hiçbir davayı takip etmedim ve etmiyorum, o gün yanıma DAŞGIN'ın binbaşı abisi ile konuyu  anlatırken konu  arasında başbakana saygım vardır, o sizin yorumunuz, ben hiç zaman Kasımpaşa diye tabir etmem, beyefendi diye söylerim. Telefonlar da da böyle bir konuşma yapmam demişsiniz”


Sanık Hayrettin Ertekin "sayın başbakanla ben Taksim Cami vakfında da aynı vakıfta yönetim kurulunda ben yönetim kurulu üyesiydim ve kendisini de çok eski tanırım, böyle bir terbiyesizlik yapıp da Kasımpaşalı falan demen kendisine Tayyib bey sayın başbakan veya beyefendi diye hitap ederim halada o şekilde hitap ederim kesinlikle o Kasımpaşalı dediğim emekli bir Baş komiser elinde tespih ile benim dayımın oğlunun korumalığını yapıyor Yılmaz Kırıcı’nın ve Yalçın Kırıcı’nın “


Mahkeme Başkanı " Erhan Taşkın ile Emre Gülaltay arasında ne gibi bir ilişki var ki, Emre Gülaltay’a tutuklu olan Erhan Daşkın’dan bahsetmektesiniz diye sorulmuş size, telefon görüşmesinde çünkü öyle konuşuyorsunuz Ayhan DAŞGIN'ın yanımda otururken Emre bana telefon açınca burada yanımda oturan bir arkadaşımın da davası geç açılmış, merak etme diye söyledim o anlamda 

Sanık Hayrettin Ertekin " evet evet dava 6 ay mı 7 ay mı açılmamışta, oda ordan telefon megafonla olunca efendim ben telefon görüşmelerini megafonla konuşuyorum megafonla yanımda oturan ablasıyla Erhan’ın kardeşi de dinlediler merak etmesin bizim davamızda abimin davası da açılmadı diye oda duydu kim konuşuyor o diye dedim aynı böyle olan diye söyledim konuşan biri, benim Erhan Datkın avea’ da çalışan çok sevdiğim bir doktora tezimde hazırlamamda yardımcı olan bir arkadaştır, Ayhan bey, Erhan beyin kardeşi, ablasıyla gelmişlerdi bir avukat, emekli albay avukatın davaya bakmadığını kendisinin “
Mahkeme Başkanı " dur bir Dakka, bitirdik orayı, Yalçın Özçer ile bir görüşmeniz var telefon görüşmeniz var, o sorulmuş size “
Sanık Hayrettin Ertekin " benim yönetim kurulu üyem, Yalçın Özçer”
Mahkeme Başkanı " Bu görüşme ile soracağınız sorulara cevap vermek istemiyorum, iki arkadaş arasında o günkü bombanın yani Diyarbakır'da patlayan bombanın vermiş olduğu etki ile yaptığımız bir konuşmadır demişsiniz, diğerlerine detaylarına cevap vermiyorum demişsiniz “
Sanık Hayrettin Ertekin " işte efendim Diyarbakır’da patlayan bir yarbay arkadaşımızın çocuğu yaralandığı bir olay, o olay dershanenin önünde patlayınca o gün bir görüştüğümüz üzüntülerimi belirttiğim ve o işte belediye başkanının kafasına 8 tane sıkarım demişim herhalde öyle bilmiyorum hatırlamıyorum söylediğimi ama söylediysem”
Mahkeme Başkanı " o şekilde laflarınız var “
Sanık Hayrettin Ertekin" söylediysem yüce mahkemenizden özür diliyorum densizlik etmişim”

Mahkeme Başkanı “ yine 22.01.2008 tarihli bir x şahıs ile yaptığınız bir görüşme sorulmuş size, bu görüşmeyi yaptığım kişiyi hatırlamıyorum, Yurt dışından geldikten sonra birine sormuşumdur. Gazeteci veya televizyon da çalışan birisi olabilir demişsin, Ercüment diye bahsedilen şahıs nedir hatırlamıyorum demişsiniz. Veli Küçük ve diğerlerinin gözaltına alınmasının kendisini ilgilendirdiği, görüşmeyi yaptığı şahıs ve veli küçük arasında ne gibi olduğu soruldu. Habertürk flaş haber geçiyordu. Biz de flaş haber diye Doğruluğunu teyit ettirmek için aramışımdır demişsiniz”

Sanık Hayrettin Ertekin " doğrudur efendim o aradığım kişi terörle mücadele şubesinde bir emniyet amiridir, Yıldırım ismi, Yıldırım beyin arayıp ta nedir bu olay diye televizyondaydım o gün ben televizyon binasındaydım, bu haber geçince, tabi terörle mücadele olunca, bir gazetecilik ve televizyonculuk refleksiyle, bu nedir işin aslı diye sorduğumda, o da bana böyle bir cevap vermiş efendim yayın işin detayını vermemiş, biz daha sonra bir haber yaptık işte yakalanmalar, gözaltılarla bir haber yapıldı “

Mahkeme Başkanı " yine aynı tarihli Kürşat ile yaptığınız bir telefon görüşmesi sorulmuş size, Küşat Emekli Generaldir. Kürşat ATILGAN' dır. kendisi ile arkadaşlık ilişkimiz vardır demişsiniz. Burda o görüşmede işte Veli Küçük silahlı kuvvetlerinde çok sevilen bir adam değildir kendi başına çalışır şeklinde bir ifade var o sorulmuş size, Veli KÜÇÜK' ü kimse sevmez. Örgüt kuracak bir kapasite değil, silahlı kuvvetlerde sevilen bir kişi değildir. Nasıl general olduğunu hala anlamış değilim diye cevap vermişsiniz”


Sanık Hayrettin Ertekin " bunu ben yapmadım efendim bu konuşma bakın bu konuşmayı anlatayım Küşat Atılgan MHP Adana milletvekilidir bu konuşmanın tamamı Kürşat Atılgan’a ben hiç konuşmadım orada ama bana yazmışlar bir kelimesini bana yazmışlar sayın Veli Küçük’ü ben tanımıyorum tanımadığım bir insan hakkında yorum yapmam, Veli Küçük’ün MHP ile olan bir sıkıntıları varmış onu anlattı ama orayı koymamışlar o bölüme sayın Veli Küçük MHP genel başkanını sevmediğini ve onu camdan aşağıya atacağını söyledi “

Mahkeme Başkanı " yani bu telefon görüşmesindeki değerlendirmelerin tamamı Kürşat Atılgan’a yönelik ona ait”
Sanık Hayrettin Ertekin " Kürşat Atılgan’ın ben böyle ağzımdan böyle bir şey çıkmadı kesinlikle çıkmadı eğer ben bir çocuğum üzerine yemin ediyorum, öyle bir konuşma yapmadım Veli Küçük hakkında olumsuz hiçbir şey söylemedim ve böyle bir şey söylemem tamamen Kürşat Atılgan’ın MHP’li olduğundan sayın Veli Küçük ile olan siyasi şeyinden askerlik şeyinden değil çünkü tanımaz o havacıdır. Kürşat bey havacıdır Veli Küçük’ü hayatında görmemiştir. Veli Küçük’ten de çok küçüktür yaş olarak böyle bir yorum yapması zaten sonunda da demişimdir ki ya siz sanki çok iyisiniz onu da koymamışlar siz MHP olarak kendinize bakın yerlerde sürünüyorsunuz demişim onu koymuyorlar”
Mahkeme Başkanı " peki oraya koymadılar da size sormuşlar bunu sizde burda cevabınız var bu cevap size ait değil mi”
Sanık Hayrettin Ertekin "hayır efendim bana ait değil o cevap onu yazmışlar kendileri ben öyle cevap vermedim sadece arkadaşım dedim”
Mahkeme Başkanı " yani avukatınızın huzurunda öyle mi”
Sanık Hayrettin Ertekin "ben sadece şunu söyledim Kürşat Atılgan benim arkadaşımdır, adana milletvekilidir. Kürşat Atılgan ile eski tanışırım dedim ama sonuna altını kendileri doldurmuşlar ama ben 200 sayfayı 10 dakika içinde bana imzalattırdılar okumam mümkün değildi sayın başkanım  rahatsızdım”
Mahkeme Başkanı " yine aynı tarihli bir Hayrettin Alp isimli bir kişiyle yaptığınız görüşme var”

Sanık Hayrettin Ertekin " doğrudur”

Mahkeme Başkanı “ Kendisinin ocak başı restoranı vardır, iki kere oraya gittim. Yaklaşık 10-15 yıldır tanırım. Başka bir ilişkim yoktur demişsiniz, Ergenekon operasyonunda yakalanan kişiler bu şahsın bir ilgisi var mı yok mu diye sormuşlar size Hiç  bilgim  yoktur.  Kendisine espiri yoluyla takıldım.   Oda mahiyetinde seni almadılar mı diye sordu. Gülüştük demişsiniz”

Sanık Hayrettin Ertekin " yani espri yaptı ben bir emlak konusuyla ilgili aramıştım birini sormak satılıkmış o satılığın sahibini kendi işyerinin yanında olduğu için tanır mı diye aramıştım o arada espri yaparız zaman zaman bu arkadaşımız Adana’lı yani espri yapan öyle konuşmalar yaptık sana da geliriz sen yok beni almazlar beni alır gülerek yani eski bir arkadaşım 25 yıllık arkadaşımız yani tanıştığım bir insan, yoksa”
Mahkeme Başkanı "yine bu telefon görüşmesinde de yani Hayrettin ile yaptığınız telefon yine Veli paşa geçmiş “
Sanık Hayrettin Ertekin " ben veli paşa ile orada Hayrettin Alp söyledi ve veli paşa ile”
Mahkeme Başkanı " yani o görüşmede, yine onun ismi geçmiş oda sordu size, silahlı kuvvetleri içinde bulunan düzgün kişiler Veli Küçük’ü ikaz ettiklerini söylediler, sağda solda çok illegal işlerle uğraştığı yönünde duyumum oldu, ancak kim söyledi bilmiyorum diye beyanınız var”
Sanık Hayrettin Ertekin " Kürşat Atılgan efendim şimdi biliyorum kimin söylediğini ama yazmamışlar Kürşat Atılgan şeyini, söylediğini, Kürşat Atılgan’ın onu siyasi olarak söyledi, çünkü Veli Küçük paşanın MHP’ye olan son günlerdeki daha doğrusu Devlet Bahçeli’ye olan yönetimine olan bir sevmediğini beyan etti, bana”
Mahkeme Başkanı " kendisiyle benim hiç görüşmem yoktu diyorsun, ben de ikazımda yoktur ancak diğer paşaların anlatımları “
Sanık Hayrettin Ertekin " evet söylüyorum zaten ben ikaz ettim demiyorum, ben çünkü kesinlikle sayın paşam burada kendisiyle karşılaşmadım, görüşmedim sayın paşam ben sizi hiçbir gün ikaz ettim mi böyle bir şeye böyle bir haddim olabilir mi, böyle bir hadsizlik yapabilir miyim, bir ordunun generalini nasıl ikaz edebilirim, ama Kürşat Atılgan bunu söylediği için ben kendisine sayın paşamıza da kandıra da karşılaştığımızda paşam böyle bir konuşma oldu, bu şekilde bir konuşma olduğu diye kendisine söyledim, ben böyle bir şey söylemedim”
Mahkeme Başkanı " yine aynı tarihli bir yine x şahısla yaptığınız görüşme soruldu size Adını bilmediğim halen görevde olan bir general ile görüştüm, generalde olmayabilir. Kim olduğunu hatırlamadığım bir şahıstır diye beyanınız var, yine, yine bu Ergenekon olaylarıyla ilgili konuşma”
Sanık Hayrettin Ertekin " tamamen televizyondaki habercilik ve yazı gazetemdeki kendi şişli gazetesinde”

Mahkeme Başkanı " bunlar yaramaz tipler falan diye bir beyanınız var”

Sanık Hayrettin Ertekin " hayır efendim ben yaramaz tipler böyle hiç bir şey”
Mahkeme Başkanı "böyle bir açıklama soruldu size Biri kumarcı, biri kaçakçı, biri kabadayı, biri mafya, her türlü işlerin adamı var. Bunların devletle veya milliyetçilikle ne ilgisi olabilir diye düşündüm, benim kafamdaki devlet anlayışı hukuk düzeni ve demokrasi düzeni ve demokratik yaşam biçimidir. Ben bunlarla ilgili gazetelerde okuduğum haberlerden öğrendim yani gitmişler Danıştay da hakimleri öldürmüşler, gitmişler cumhuriyet gazetesini bombalamışlar, mesela el bombası yakalanmış ne alakaları var, el bombalarıyla bunları anlamıyorum. Emekli olmuş bir paşanın evinde oturması gerekirken böyle illegal işlere bulaşmış adamlarla ne işi olabilir, tasvip etmediğim için ve tanımadığım için çok sevinçliyim diye bir beyanınız var “

Sanık Hayrettin Ertekin " bunun bunun hayır böyle beyanım yok bunun çıkarılmasını istiyorum burada yeni duyuyorum ben bunu okumadım efendim bendeki olan şeylerde bu yok bendeki olan zabıtlarda bu yok efendim kesinlikle bu böyle bir beyanım yok”

Mahkeme Başkanı " hepsi var hepsi var olur mu çıkarılır mı”
Sanık Hayrettin Ertekin " bu polisin kendisinin kafasındaki şeyi yazmış, böyle bir beyanım yok “
Mahkeme Başkanı " o olabilir ama var, burada yani burda var”
Sanık Hayrettin Ertekin " ben de yok efendim”
Mahkeme Başkanı " var efendim sizinde var gözünüzden kaçmış olur mu? “
Sanık Hayrettin Ertekin " sayın başkanım ben iddianameyi iddianameyi tek tek inceledim”
Mahkeme Başkanı " iddianame değil ifadenizi okuyorum size, emniyet ifadesini okuyorum size size emniyet ifadesini okuyorum yani emniyet ifadesinin tamamı iddianameye geçmemiş olabilir o görüşmelerin tamamı geçmemiş olabilir”
Sanık Hayrettin Ertekin " bu görüşme, bu konuşma bana ait değil, sayın başkanım  çıkarılmasını talep ediyorum, kesinlikle o ifadeyi alan kişiyi de mahkemeye vereceğim “
Mahkeme Başkanı " bunlara bir der olur derken neyi kastettiğiniz bile sorulmuş size, Cezalarını bulurlar, ortalıkta daha fazla dolaşmazlar diye düşündüm diye beyanınız var”

Sanık Hayrettin Ertekin " sayın başkanım  böyle bir şey yok, böyle bir şey ben duymadım, söylemedim de, söylemedim kesinlikle “

Mahkeme Başkanı " 24.01.2008 günlü Nurettin isimli bir şahısla yaptığınız bir görüşme var telefon görüşmesi sorulmuş size, kim bu Nurettin diye, Nurettin avukattır. Soy ismini bilmiyorum. Avukatım Lütfü bey DGM’de bir dava var, davaya baksın neyse parasını verelim dedi. Lütfü bey ile görüştüm, o da davaya bakamayacağını söyledi. Lütfü bey daha önce Nurettin söyledi dava dosyasını inceledi. Parasını vermediler. Onun için bu şekilde görüştüm Demişsin”
Sanık Hayrettin Ertekin " evet bir kendisinin çalıştığı yerin patronu bir olaya karışmış, bu olayda da Nurettin beye gelmiş, Nurettin bey Lütfü bey baksın, ceza işinden anlar diye Nurettin bey ile de tanışıyorlar zaten, ben konuştum anlaşamadılar, herhalde tahmin ediyorum sonra ne olduğunu yani Lütfü beye sorulabilir, o davaya bakıp bakmadığını”
Mahkeme Başkanı "yine aynı tarihli yine Nurettin ile yaptığınız bir görüşme sorulmuş size, Lütfü beyle DGM de Onlarla orada buluşturacaktım ancak DGM’de çok tanığımın olduğunu söyleyerek başımdan savmak istedim, yani DGM’ye gitmeyip ofisimde buluşmak istedim diye bir beyanınız var”
Sanık Hayrettin Ertekin " Lütfü bey ile beraber gelinde orda görüşelim, biz konuşuruz dediler, ben oraya gelmek istemiyorum, çünkü ben orda ki “
Mahkeme Başkanı " tanıyanlar olur dediniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " evet gelmedim çünkü orda ki kapıdaki polisler beni
Mahkeme Başkanı " tanıyanlar olur dediniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " evet gelmedim çünkü orda ki kapıdaki polisler beni tanıyorlar lafa tutuyorlar efendim bir takım talepleri oluyor falan bende gitmedim hiç gitmedim DGM’ye efendim hiç gitmedim ben Beşiktaş’ta hemen karşımdadır “

Mahkeme Başkanı " yine Nurettin aynı 25.01.2008 tarihli yine Nurettin ile yaptığınız bir görüşme sorulmuş size, Nurettin’in Cezaevine götüren kişinin kim olduğu, ne gibi ilişkiniz var bilmiyorum, tanımıyorum, demişsiniz”


Sanık Hayrettin Ertekin " kim efendim Nurettin’i tanıyorum ben, Nurettin’i”  


Mahkeme Başkanı " cezaevine düşmüş, tanıdığı şahıs cezaevine gitti şimdi cezaevinden tavassut edilmeye çalışılıyor o telefon görüşmesinde, yani gardiyana söyleyelim, iyi koğuşa koysun iyi tandık konuşsun diye öyle bir görüşme”

Sanık Hayrettin Ertekin " hayır o değil efendim o benim ortağım, o yanlış oda yanlış, o benim ortağım yani televizyonda yüzde 25 aldığım müdür olarak çalışan televizyonumuzu bastılar ve ortağımı götürdüler Semih Sadi’dir Semih Sadi, Metin beyin oğlu Semih Sadi’dir tutuklandı, bir hafta sonra şeyle bırakıldı, cezaevi Bayrampaşa cezaevinin baş gardiyanını aradım”
Mahkeme Başkanı" yani elbiseleri var ona verelim vermeyelim falan yardımcı cezaevindeki işlere yardımcı olması için bir görüşme “
Sanık Hayrettin Ertekin " efendim cezaevinin babasıyla kapısındayız içeriyi aradım dedim ki içeriye almıyorlar kapıdan askerler elbisesini ve pijamasını getirdik bir de kendisinin ilaçları var dedik, cezaevinin başgardiyanı geldi, jandarma komutanı baş çavuşla beraber aldılar götürdüler olay bu efendim”
Mahkeme Başkanı " onu dediniz zaten Selahattin Karaboğa Bayrampaşa cezaevinde Baş gardiyan olarak görev yapmaktadır, kendisiyle 96 yılında üç ay tutuklu kaldığım zaman tanıdım her hangi bir ilişkimiz yoktur, başka bir ilişkim yoktur demişsiniz”

Sanık Hayrettin Ertekin " o kadar “


Mahkeme Başkanı "yine aynı tarihli bu Nurettin ile yaptığınız bir görüşme var, Nurettin'in tutuklanan müvekkilinden bahsetmekteyim. Kim olduğunu bilmiyorum demişsiniz, Nurettin Avukat diye bahsettiniz”

Sanık Hayrettin Ertekin " bir avukat Nurettin var, bir MİT’te çalışan Edirne bölge başkanı Nurettin var, yine bir başka bir avukatta Mardinli olan Nurettin ama hangisi başkanım onları şu an tabi ben o polis zabıtlarını okumadığım için şu an bilmiyorum ama üç tane avukat tanıdığım Nurettin var, bir MİT’te çalışan var onlardan biri olabilir okudukça hatırlıyorum “
Mahkeme Başkanı " 31 Ocak’ta yine Nuri isimli birisiyle yaptığınız bir görüşme var, çıkarsa Bulgaristan’a gidecek ordan tekrar yargılanacak cezaevine falan girecek şeklinde şey var “
Sanık Hayrettin Ertekin " efendim onu Lütfü bey açıklasın, o bir pasaportuna el koymuşlar bana söyledi”
Mahkeme Başkanı " görüşmeyi yaptığım Avukat Nurettin’dir demişsiniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " evet Nurettin bey, Lütfü beye rica ettim, o konuyla ilgili”
Mahkeme Başkanı " bu davaya bakması için lütfü beyin bana söylediği sözleri söyledim hattı lütfü bey yanımda oturuyordu o bana söyledi bende ona söyledim demişsiniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " doğru efendim oturuyorduk sayın başkanım bu Ergenekon ile ilgili hiç bir şey sormamışlar hep telefonla konuştuğum avukatımla onları sormuşlar, bir Ergenekon ile ilgili konu var mı orda bana sorulacak “
Mahkeme Başkanı "Sedat Peker‘i tanıyıp tanımadığınız sormuşlar Sedat Peker'i tanımam. Hiçbir ilişkim yoktur. Bir kere bana Sedat PEKER olduğunu söyleyerek telefon açtı. Ancak o olup olmadığını bilmiyorum. Bende o sırada uçağa binmek üzereydim bu nedenle telefonu kapattım demişsiniz “
Sanık Hayrettin Ertekin " mesela o telefonu kapadığım dediğimi Sedat Peker değil efendim o Sedat Peker kuyumculuğunu sahibi Sedat Peker Peker kuyumculuğun sahibi Sadet Peker’dir kendisi kapalı çarşıdaki bizim yan mağazamızın komşumuzdur. Peker Kuyumculuk odur”
Mahkeme Başkanı " Sedat Peker, Korkut Eken, Veli Küçük, Yavuz Kayral ne gibi bir ilişki olduğu Bu şahısların arasında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmiyorum demişsiniz, bir erkek şahıs Sedat Peker’in birlikte çekilmiş fotoğrafları var o gösterildi size 
Sanık Hayrettin Ertekin " Hayır gösterilmedi sayın başkanım “
Mahkeme Başkanı" yukarıda belirtilen adreste bulunan ve 22 numarası ile numaralandırılan cd içersinde bir erkek şahıs ve Sedat Peker'in birlikte çekilmiş olduğu, yine başka bir şahsın elinde tabanca ve Türk bayrağı fotoğrafının olduğu görüldü bu durumu soruldu size, Elinde silah ve Türk bayrağı ile fotoğrafı bulunan kişi kiracım Ali’ye  benzetiyorum. O olabilir. Diğer fotoğraftaki şahsin biri Sedat PEKER'dir medyadan tanıdığım PEKER' e benziyor. Yanındaki kişiyi tanımıyorum demişsiniz “
Sanık Hayrettin Ertekin " hatırlamıyorum gösterildiğini bile hatırlamıyorum, sayın başkanım o gün çok yorgun ve çok eziyet ettiler bana 50 tane ifade hazırlayıp getirip imzalatmak için şuan kendilerinin hakkında İstanbul Ağır Ceza’da dava açıldı, bu polislerle ilgili”
Mahkeme Başkanı "yani Sedat Peker’i madem tanımıyorsun etmiyorsun bu fotoğraf niye senin yanında bulunuyor diye sormuşlar size”
Sanık Hayrettin Ertekin "bende öyle bir resim bulunmadı, sayın başkanım”
Mahkeme Başkanı " Herhangi bir maksat yoktur. Bir yerden gelmiştir. Ben de yüz bin adet vardır. Çünkü televizyona yüzlerce CD gelmektedir diye cevap vermişsiniz “
Sanık Hayrettin Ertekin " sayın başkanım Sedat Peker ile ilgili resmim mesela orda yok ama benim oğlumla Sedat Peker’in resmi var bakın söylüyorum oğlumla var ama gösterdikleri veya gösterdim dedikleri CD’i görmedim ben oğlumla ilgili Sedat Peker’in çünkü benim oğlum Sedat Peker’in hayranı, çok beğeniyor duruşunu şeyini beğeniyor Sedat Peker ile resim çektirmek için benden izin alıp resim çektirmek istedi ben onun resim çektirdiğini biliyorum ama o resim o değil, o resim o değil bana göstermediler ben o resmi getirttireceğim oğlum o resmi bulamıyor şuan evde tadilat yapıldığı için oğlum bir yerde Sedat Peker ile resim çektirmiş ve kendi bilgisayarına o resmi koymuş ve bu arkadaşlar arasında onu bir övünç olarak görüyor ve gurur duyuyor, ama bana göstermediler, o resmi bana gösterdikleri resmi görmek istiyorum varsa sayın savcılarımız bu resmi bana göstersinler kim o kişi “
Mahkeme Başkanı " 27.10.2007 tarihinde Murat ve Emre Gülaltayla sizin aranızda bir telefon görüşmesi soruldu size Murat Çin’deki benim danışmanım Emre’nin eniştesidir Tercümanlığımı yapar başka bir ilişkim yoktur bu görüşmede Hakan diye birisinin ismi geçiyor kim Hakan Taylant daki benim ortağı olduğum kuyumcu fabrikasında çalışan işçidir. Patron işçi ilişkisi vardır, başka herhangi bir ilişkim yoktur demişsiniz o polis dediği kastettiği kişinin kim olduğu o polis yine telefon görüşmesinin içeriğinde bir polisten bahsediliyor. Türk pasaportuna Çin de vize vermemişler. Bunun sebebi Türk sahte oluyor diye. Kendisi de Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğünden pasaport ile ilgili Beşiktaş ilçe emniyet den yazı istedim. Onlar da yazıyı Vatan caddesindeki emniyet müdürlüğünden alınacağını söylediler. Bende vaktim için iade ettim”
Sanık Hayrettin Ertekin " açıklayayım sayın başkanım, onu o pasaport Murat Çin’de “

Mahkeme Başkanı " bunun dışında var mı “


Sanık Hayrettin Ertekin " hayır doğru bu doğru, Çin devleti şey gösteriyor Başkanım, pasaportlar sahte diye Türklere vize vermiyor, sadece bize yazı getirin diyorlar, pasaportun haricinde yazı getirin, bana da aynı şeyi söylediler, bende pasaport aldığım yerden yazı aldım götürdüm, ama bu şahısla ilgili pasaport, Beşiktaş polis merkezinden Rıza Küçük diye bir polis arkadaş var, ona sorduk, dedi ki, Vatan caddesi veriyor bu yazıları dedi, biz de benim vaktim olmadığı için kendi getiren arkadaşa Vatan caddesinde bir aradım, emniyet müdürüne yardımcı olmasını rica ettim, gönderdim, herhalde öyle bir şey olacak tahmin ediyorum, o yazı Çin konsolosluğu vize için bazı sahte pasaportlar sunulmuş oraya, bu pasaportun doğru olduğuna dair Emniyet müdürlüğünden yazı istiyoruz biz diyor, benden de istediler, ben aldım götürdüm, o olaydır efendim, başka bir şey değil,”


6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder