13 Temmuz 2017 Perşembe

AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 3


AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 3

TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ENVANTERİ (2002-2012) 


SEKİZİNCİ AB UYUM PAKETİ14*
DİPNOT;
14 - 14/7/2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanun, (Resmi Gazete: 21/7/2004, 25529). 

• Yükseköğretim Kanunu’nda Yapılan Değişiklik: Yükseköğretim Kurulu’na Genelkurmay Başkanlığı’nca bir üye seçilmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır (5218 sayılı Kanun’un, m.2/b hükmü ile 2547 sayılı Kanun’un, m.6/b-3 hükmü yürürlükten kaldırılmıştır). 
• Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklik: Değişiklikle, RTÜK üyeliğine MGK Genel Sekreterliği’nce aday 
gösterilmesine dair hüküm yürürlükten kaldırılmıştır (5218 sayılı Kanun’un m.2/d ile 3984 sayılı Kanun’un 6/1-d yürürlükten kaldırılmıştır). 
• Telsiz Kanunu’nda Değişiklik: Değişiklikle, MGK Genel Sekreteri, Haberleşme Yüksek Kurulu üyeliğinden çıkarılmıştır (5218 sayılı Kanun m.2/C ile yapılan 2813 sayılı Kanun, m.6/1 değişikliği). 
• Ölüm Cezasının Mevzuattan Tamamen Çıkarılması: 5170 sayılı Kanun ile ölüm cezasının anayasadan tamamen çıkarılmasına uyum amacıyla ölüm cezasına 
atıf yapan tüm maddelerde değişiklik yapılmıştır (5218 sayılı Kanun, m.1). 
• Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’na (GRECO) Üye Olunması: Türkiye, 1 Ocak 2004’ten itibaren Avrupa Konseyi bünyesinde yer alan “Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu”na (GRECO) üye olmuştur. GRECO, yolsuzlukla mücadele alanında esnek ve etkili bir mekanizmadır. GRECO’ya tam üyelik için aranan koşul, GRECO tarafından değerlendirilmeye alınmayı koşulsuz olarak kabul etmek ve karşılıklı değerlendirme aşamalarına kısıtlamalar olmadan katılmaktır. 
GRECO’nun amacı, üyelerinin yolsuzlukla mücadele sistemlerinin gözlenmesi ve bu yolda kapasitelerinin artırılmasına yardımcı olmaktır. 
• İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşme’nin ve İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin Sözleşme’nin Onaylanması: Çalışma ve sosyal güvenlik 
konularında uluslararası standartları yakalamayı ve bu standartları hayata geçirerek içinde bulunduğu düzeyi yükseltmeyi amaçlayan Türkiye, konuyla 
ilgili uluslararası düzenlemelere taraf olma ve uygulama konusundaki kararlılığın bir göstergesi olarak “155 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına 
İlişkin Sözleşme” ile “161 sayılı İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin Sözleşme”yi onaylamıştır (7/1/2004 tarihli ve 5038 ve 5039 sayılı Kanunlar, Resmi Gazete: 
13/1/2004, 25345). 
Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme’nin Onaylanması: Kimsesiz veya bakılamayan çocuklara yuva bulmak ve bu kapsamda ülkelerarası evlat edinme uygulamasının çocuğun yararına ve uluslararası hukukça kabul edilmiş haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayabilmek için “Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme” onaylanmış tır. Sözleşmeyle, çocuk kaçırma ve çocuk ticareti gibi istenmeyen durumların önlenmesi amaçlanmaktadır (14/1/2004 tarihli ve 5049 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/1/2004, 25352). 
•Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’nin Onaylanması: Ülkemiz, yolsuzlukla mücadelede kararlılığının bir göstergesi olarak, yolsuzluk eylemlerini suç haline getiren, bu türden suçların kovuşturulmasında kuvvetli bir işbirliği ve etkili bir takip mekanizması öngören ve Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan 
“Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi”ni onaylamıştır (14/1/2004 tarihli ve 5065 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/1/2004, 25352). 
• Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi: Başbakanlık Genelgesi ile; tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından personel temini amacıyla yapılacak çalışmalarda, başvuru şartlarının hizmet gerekleri doğrultusunda belirlenmesi ve vatandaşlar arasında ayrım yapıldığı izleniminin oluşmasına meydan vermeyecek şekilde hareket edilmesi istenilmiştir (2004/7 Sayılı Genelge, Resmi Gazete: 22/1/2004, 25354). 
•Farklı Dil ve Lehçelerde Radyo ve Televizyon Yayını İmkanı Sağlanması: “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil 
ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Böylece farklı dil ve lehçelerde radyo ve 
televizyon yayınının önü açılmıştır (Resmi Gazete: 25/1/2004, 25357). 
• Temel Haklara İlişkin Uluslararası Andlaşmaların İç Hukuk Sistemimizde Üstün Bir Konuma Taşınması: İnsan hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere iç 
mevzuata göre üstünlük tanınmıştır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesinde yapılan değişiklikle maddeye eklenen “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve 
özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” düzenlemesiyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınması hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile iç hukukun, uluslararası insan hakları hukuku ile bağdaştırılması amaçlanmıştır (7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler). 
•Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Önündeki Yargılama Sürecine Katılan Kişilere İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin Onaylanması: AİHM önünde adli takibata katılacak 
kişilere, belirli bağışıklık ve kolaylıklar sağlamanın uygun olduğu düşüncesiyle hazırlanan bu Sözleşme, Türkiye tarafından 3 Temmuz 2002 tarihinde  imzalanmış tır. Anılan Sözleşme hükümleri, AİHM nezdinde yürütülen adli takibata taraf olarak katılan herkes, bunların temsilcileri ve danışmanları ile adli 
takibata katılmak üzere AİHM tarafından davet edilen tanıklar, uzmanlar ve AİHM başkanı tarafından davet edilen diğer kişiler hakkında uygulanmaktadır 
(5/5/2004 tarihli ve 5166 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 10/5/2004, 25460). 
•Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun Oluşturulması: Kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını 
gözetme gibi etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”nun kurulmasını öngören “Kamu Görevlileri 
Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kabul edilmiştir (25/5/2004 tarihli ve 5176 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 8/6/2004, 25486). 
Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Sözleşme’nin Onaylanması: Uyuşturucu madde, silah kaçakçılığı, insan ticareti, terör gibi yasadışı yollardan elde edilen kazançların aklanmasının önlenmesi amacıyla, “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Sözleşme” onaylanmıştır (16/6/2004 tarihli ve 5191 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 22/6/2004, 25500). 
• Çağdaş Bir Basın Kanunu’nun Çıkarılması: 2004 yılında, basın özgürlüğünün onu kullananlar açısından bir özgürlük olduğu kadar birey ve kitleler açısından 
da temel bir hak niteliğinde olduğu bilinciyle 5187 sayılı yeni bir Basın Kanunu çıkarılmış; yayın evlerinin kapatılmasına ve baskı araçlarına el konulmasına 
neden olan uygulamalar kaldırılmıştır (Resmi Gazete: 26/6/2004, 25504). 
• DGM’lerin Kaldırılması: Olağanüstü dönemleri çağrıştıran ve adil yargılanma hakkı yönünden sürekli tartışma ve eleştiri konusu olan DGM’ler, 2004 yılında 
kaldırılmıştır. Olağanüstü Hal uygulamasına son verilmesi ve DGM’lerin kaldırılması, Türkiye’de bir dönemin kapandığının ve demokratikleşme adına 
yeni bir dönemin başladığının en somut göstergelerinden biri olmuştur (16/6/2004 tarihli ve 5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete: 30/6/2004, 25508). 
Adalet Bakanı’nın Dava Açma Konusunda Cumhuriyet Savcılarına Talimat Verme Yetkisinin Kaldırılması: Eski CMUK’nın 148’inci maddesinde düzenlenmiş olan “Adalet Bakanı’nın kamu davası açılması için Cumhuriyet Savcılarına emir verme yetkisi”, 5219 sayılı Kanun’la kaldırılmıştır. Ayrıca temel ceza yasaları reformu kapsamında yürürlükten kaldırılan CMUK’nın yerini alan yeni CMK’da da Adalet Bakanı’na böyle bir yetki tanınmamıştır (14/7/2004 tarihli ve 5219 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 21/7/2004, 25529). 
•Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: Büyükşehir belediyesi yönetiminin hukukî statüsünü düzenlemek, hizmetlerin daha plânlı, programlı, etkili, verimli ve 
uyum içinde yürütülmesini sağlamak ve büyükşehir düzeyinde yerel yönetimleri güçlendirmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi Kanunu çıkarılmıştır 
(10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 23/7/2004, 25531). 
• Terör Mağdurlarının Zararlarının Tazmini: Terör ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaşlarımızın zararlarının hızlı, etkili ve adil bir şekilde karşılanması amacıyla “Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun” yürürlüğe konulmuştur. Etkili bir şekilde uygulanan bu kanun ile vatandaşlarımızın ölüm, yaralanma ve sakatlanma, taşınır ve taşınmazlarında oluşan zararlar ile malvarlıklarına ulaşamamaları nedeniyle uğradıkları zararlar karşılanmaktadır (17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 27/7/2004, 25535). 
• İstinaf Mahkemelerinin Kurulması: Yargıdaki iş yükünün hafifletilmesi ve adil yargılama standartlarının geliştirilmesi amacıyla “Adli Yargi İlk Derece 
Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” çıkarılmıştır (26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 7/10/2004, 25606). 
• AİHS Standartlarına Uygun Bir Örgütlenme Özgürlüğünün Sağlanması: Demokratik bir yönetimin hayata geçirilmesi, sivil toplumun güçlendirilmesi ve 
örgütlenme özgürlüğünün sağlanması amacıyla, “Dernekler Kanunu” yürürlüğe konulmuş ve bu suretle dernek kurma hakkına getirilen kısıtlamalar 
kaldırılarak AİHS’ye uygun bir örgütlenme özgürlüğü sağlanmıştır (4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 23/11/2004, 25649). 
• Terörizmin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi Tadil Protokolü’nün Onaylanması: Türkiye, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğine verdiği önemin bir 
göstergesi olarak, “Terörizmin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi Tadil Protokolü”nü onaylamıştır. Söz konusu Protokol ile, 1977 tarihli “Tedhişçiliğin 
Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi”nde yer alan terör suçlarının kategorilerinin sayısı artırılmakta ve siyasi suç sayılmayacak suç listesine yeni sözleşmeler 
eklenmektedir (13/1/2005 tarihli ve 5288 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/1/2005, 25704). 
• Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu Kurulması: Töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Meclis Araştırması açılmasına ve bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verilmiştir (18/5/2005 tarihli ve 849 sayılı Karar, Resmi Gazete: 26/5/2005, 25826). 
• Yeni Temel Kanunlarla Çağdaş Bir Ceza Adaleti Sisteminin Altyapısının Oluşturulması: İnsan onuruna saygı esasına dayanan ve özgürlükçü karakter taşıyan bir ceza adaleti sistemi kurulması amacıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu çıkarılmıştır. 
• İşkence Suçunun Tanımının Genişletilerek Cezasının Artırılması: 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’da işkence suçunun tanımı 
genişletilerek cezası artırılmıştır. 
• Orantısız Güç Kullanımının Cezasının Ağırlaştırılması: TCK’nın 256’ncı maddesinde; zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülmüştür. Böylelikle alt sınırı üç ay olan cezada artırıma gidilmiştir (1/6/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ile getirilen düzenleme). 
• Gözaltı Koşullarının İyileştirilmesi: Yeni bir “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği” çıkartılarak gözaltına alma yetkisi, gözaltına alınanların 
yakınlarına haber verme, nezarethane işlemleri gibi temel hak ve özgürlükler bağlamında öngörülen güvencelerin uygulama şekil ve şartları ayrıntılı bir şekilde yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca nezarethane ve ifade alma odaları, insan hakları normlarına uygun hale getirilmiştir (Eski Yönetmelik 1998 tarihli olup, 
yenisi 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır). 
• Özürlüler Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Engelli haklarını koruyup geliştirmeyi amaçlayan ve engellilerin “ayrımcılığa uğramama hakkı”nı güvence altına alan 
“Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kabul edilmiştir (1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanun, Resmi Gazete:7/7/2005, 25868). 

• Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi; 

* İl Özel İdaresi Kanunu: İl Özel İdaresi Kanunu ile; İl Özel İdarelerinin görev, yetki ve sorumlulukları, teşkilatı ve organları yeniden tanımlan mış ve İl Özel İdareleri “hizmette yerellik” ilkesi çerçevesinde hizmet sunacak şekilde idari ve mali özerkliğe kavuşturulmuş tur (22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 4/3/2005, 25745). 

* Mahalli İdare Birlikleri Kanunu: Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile; mahalli idareler tarafından bazı yerel hizmetlerin ortaklaşa yerine getirilmesi için daha önceden oluşturulan Mahalli İdare Birlikleri ilk defa yasal statüye kavuşturulmuş ve yeni kurulacak mahalli idare birliklerinin hukukî statüsü, kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları hükme bağlanmıştır (26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 11/6/2005, 25842). 

* Belediye Kanunu: Belediye Kanunu ile; Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları, teşkilat yapıları ve organları yeniden tanımlanmış ve belediye yönetimleri “hizmette yerellik” ilkesi çerçevesinde hizmet sunacak şekilde idari ve mali özerkliğe kavuşturulmuştur (3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 13/7/2005, 25874). 

• Çocuk Koruma Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Özel korunma ihtiyacı bulunan veya suça sürüklenen çocukların korunması ve haklarının teminat altına alınabilmesi amacıyla “Çocuk Koruma Kanunu” kabul edilmiştir. Koruyucu ve destekleyici tedbirlere önem verilerek hazırlanan bu Kanun’la, Çocuk Mahkemeleri sadece çocuğun işlemiş olduğu suç ile değil, aynı zamanda çocuğun karşı karşıya bulunduğu her türlü ihmal ve istismar süreci ile ilgili olarak da 
görevlendirilmiştir (3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 15/7/2005, 25876). 
• Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Ceza infaz kurumlarında uzun süre kalan hükümlülerin, cezalarının infazının ardından herhangi bir tedbir alınmadan salıverilmelerinin, hükümlüler ve aileleri de dahil olmak üzere, toplumun geneli açısından yol açtığı sıkıntıları ortadan kaldırabilmek amacıyla “ Denetimli Sessiz Devrim Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanunu” kabul edilmiştir 
(3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/7/2005, 25881). 

• İnsan Haklarına İlişkin Evrensel Sözleşmelerin Onaylanması: 
“Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye Ek İkinci İhtiyari Protokol” ve “BM Medeni ve Siyasi 
Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye Ek Birinci İhtiyari Protokol” onaylanmıştır (28/10/2005 tarihli ve 5415 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 
2/11/2005, 25984; 1/3/2006 tarihli ve 5468 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 17/3/2006, 26111 ). 

•Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Somut olmayan kültürel mirası korumayı, ilgili toplulukların, grupların ve bireylerin kültürel mirasına saygı göstermeyi, söz konusu kültürel mirasın önemi 
konusunda yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde duyarlılığı arttırmayı, karşılıklı değerbilirliği sağlamayı ve uluslararası işbirliği ile yardımlaşmayı mümkün 
kılmayı amaçlayan “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” onaylanmıştır (19/1/2006 tarihli ve 5448 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 21/01/2006, 26056). 
• Kalkınma Ajanslarının Kurularak Faaliyete Geçirilmesi: 
“Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun” ile; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini 
geliştirmek ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak üzere Kalkınma Ajansları’nın kurulması 
öngörülmüştür. 

Daha sonra kanun hükümleri çerçevesinde Bakanlar Kurulu’nun 2006/10550 nolu kararıyla iki, 2008/14306 nolu kararıyla sekiz ve 2009/15236 nolu kararıyla on altı olmak üzere toplamda yirmi altı Kalkınma Ajansı kurularak faaliyete geçirilmiştir (25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kanun, Resmi 
Gazete: 8/2/2006, 26074). 

• AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol’ün Onaylanması: 
Ölüm cezasını her şartta kaldıran “AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol”ün onay işlemleri Şubat 2006’da tamamlanmış ve söz konusu Protokol ülkemiz açısından 
yürürlüğe girmiştir. Böylece ülkemizin Avrupa standartları ile bütünleşmesi yönünde önemli bir adım daha atılmıştır (AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol). 

• Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Türkiye, yolsuzlukla mücadelede kararlılığının bir göstergesi olarak, alanında evrensel planda ilk ve en kapsamlı belge olan 2003 tarihli 
“Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi”ni onaylamıştır (18/5/2006 tarihli ve 5506 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/5/2006, 26177). 
• AİHS’ye Ek 14 No.lu Protokol’ün Onaylanması: 
AİHS’nin oluşturduğu denetim mekanizmasının değiştirilmesine ilişkin 14 No.lu Protokol onaylanmıştır. Anılan Protokol, AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar 
Komitesi’nin iş yükünün sürekli artması karşısında, uzun dönemde denetim sisteminin etkinliğinin sağlanması ve geliştirilmesi amacıyla AİHS’nin belirli 
hükümlerinde değişiklik yapmaktadır (1/6/2006 tarihli ve 5512 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 6/6/2006, 26190). 
Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirlerin Güçlendirilmesi: 
Konuya ilişkin olarak çıkarılan Başbakanlık Genelgesi ile bu konuda alınacak önlemlere ilişkin öneriler ve bunların koordinasyonundan sorumlu kuruluşlar 
listelerle belirtilmiştir. Bu sayede uygulama, ilgili Bakanlıklardan alınan üçer aylık raporlarla takip edilmeye başlanmıştır (2006/17 sayılı Genelge, Resmi Gazete: 4/7/2006, 26218). 

• Yeni Bir İskan Kanunu Çıkarılması: 
Yeni İskan Kanunu ile 2510 sayılı İskân Kanunu ilga edilerek, çingenelere yönelik ayrımcı hükümler ortadan kaldırılmıştır (19/9/2006 tarihli ve 5543 
sayılı Kanun, Resmi Gazete: 26/9/2006, 26301). 
• Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın Onaylanması: 
Ülkemizin taraf olduğu 1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı’nın yerini almak üzere, Avrupa Konseyi tarafından 1996 tarihinde kabul edilen “Gözden Geçirilmiş 
Avrupa Sosyal Şartı”nın onaylanması uygun bulunmuştur (27/9/2006 tarihli ve 5547 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 3/10/2006, 26308). 
• Uygulama İmkanı Kalmamış Kanunların Yürürlükten Kaldırılması: 
Güncelliğini ve uygulanabilirliğini yitirmiş olan hükümlerin ayıklanması, çelişkili hükümlerin düzeltilmesi, mevzuatın basitleştirilmesi ve kalitesinin artırılması 
amacıyla “Uygulama İmkanı Kalmamış Bazı Kanunların Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun” kabul edilmiştir (26/4/2007 tarihli ve 5637 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 2/5/2007, 26510). 
• Cumhurbaşkanı’nın Halk Tarafından Seçilmesi: 
21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilen anayasa değişikliği ile 15* _“Cumhurbaşkanı’nın halkın oyuyla seçilmesi” esası getirilmiştir. 

DİPNOT;
15-23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu 
Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan mıştır. 

Bir kimsenin en fazla iki defa (5 yıl+5 yıl) Cumhurbaşkanı seçilebileceğini de hükme bağlayan bu düzenleme ile Cumhurbaşkanlığına aday gösterme konusunda demokratik bir yöntem kabul edilmiştir. Buna göre; Cumhurbaşkanlığına TBMM üyeleri arasından veya dışarıdan aday gösterilebilmesi, 20 milletvekilinin yazılı eklifiyle mümkün olabilecektir. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçiminde aldıkları geçerli oyların toplamı yüzde 10’u aşan siyasi partilere de ortak Cumhurbaşkanı adayı gösterebilme imkanı tanınmıştır. 

• Genel Seçimlerin Dört Yıla İndirilmesi: 
Aynı anayasa değişikliği ile daha önce beş yılda bir yapılan milletvekili genel seçimlerinin dört yılda bir yapılması hükme bağlanmıştır. 
• TBMM Toplantı ve Karar Yeter Sayısı Nisabının Yeniden Düzenlenmesi: 
Söz konusu anayasa değişikliği ile TBMM’nin, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde, üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanacağı düzenlemesi getirilmiştir. Değişiklikle 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin “367 Kararı” çerçevesinde yaşanan belirsizlik ve hukuki istikrarsızlığın önüne geçilmesi hedeflenmiştir. 
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun’un Kabul Edilmesi: Velayet hakkı ihlal edilerek “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme”ye taraf bir ülkeden diğer bir taraf ülkeye götürülen veya alıkonulan çocuğun mutat meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine veya şahsi ilişki kurma hakkının kullanılmasına dair söz konusu Sözleşme’nin uygulanmasını sağlamaya yönelik olarak “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yön ve Kapsamına Dair Kanun” kabul edilmiştir (22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 4/12/2007, 26270). 
• Tanık Koruma Kanunu’nun Kabul Edilmesi: 
Yargılamanın herhangi bir aşamasında bilgisine başvurulan tanıkların ve bunların yakınlarının korunması konusunda tedbirler alınarak adaletin sağlanmasına 
yardımcı olunması amacıyla “Tanık Koruma Kanunu” kabul edilmiştir. Söz konusu düzenlemede; tanıklık görevi sebebiyle, kendilerinin veya belirli derecede yakınlarının hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddi tehlike içinde bulunan ve tanık koruma tedbirleri alınması gereken kişiler, bu tedbir kararlarının hangi suçlarda alınacağı, bunların süresi, değiştirilmesi veya kaldırılması, tanık koruma kararlarının uygulanması ve uluslararası işbirliği konularına ilişkin hükümlere yer verilmiştir (27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 5/1/2008, 26747). 
• Yeni Vakıflar Kanunu’nun Çıkarılması: 
Sivil toplumun güçlendirilmesi yolunda önemli bir adım olarak yeni bir “Vakıflar Kanunu” çıkarılmıştır. Mülkiyet haklarına ilişkin önemli iyileştirmeler getiren 
Kanun’un geçici 7’nci maddesi uyarınca yüz seksen bir taşınmaz, başvuruları üzerine cemaat vakıfları adına kaydedilmiştir (20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı 
Kanun, Resmi Gazete: 27/2/2008, 26800). 
• Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci Maddesinde Değişiklik Yapılması: 
İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi amacıyla TCK’nın 301’inci maddesinde değişikliğe gidilerek, soruşturma başlatılabilmesi Adalet Bakanı’nın iznine bağlanmış ve cezanın üst sınırı düşürülmüştür (30/4/2008 tarihli ve 5759 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 8/5/2008, 26870). 
• Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın Hakkının Yasal Güvence Altına Alınması: 
Türk vatandaşlarının günlük hayatlarında geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması imkanının, hem kamu hem de özel radyo ve 
televizyon kuruluşları aracılığıyla sağlanması yasal güvenceye kavuşturulmuş; böylece özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de bu alanda yayın yapmasının 
önündeki yasal engeller kaldırılarak yayın hakkı güvence altına alınmıştır (11/6/2008 tarihli ve 5767 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 26/6/2008, 26918). 
• Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: 
Yerel yönetimlerin mali yapısını ve özerkliğini güçlendirmek amacıyla “İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi 
Hakkında Kanun” kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur (2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 15/7/2008, 26937). 
• BM Engelliler Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Taraf devletlere, engellilere karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve onların yaşam standartlarını yükseltmek gibi yükümlülükler getiren “BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” onaylanmıştır (5825 sayılı ve 3/12/2008 tarihli Kanun, Resmi Gazete: 18/12/2008, 27084). 
• Çocuk Hakları İzleme Komitesi’nin Kurulması: TBMM bünyesinde, çocuk hakları ile ilgili yapılan çalışmaları kurumsal bir yapıya kavuşturmak amacıyla tüm 
siyasi parti grup temsilcilerinin yer aldığı bir “Çocuk Hakları İzleme Komitesi” kurulmuştur. 
Farklı Dil ve Lehçelerde Reklam Yapılabilmesi: 
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Reklam Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde yayın yapan kanallarda, yayın yapılan dil ve lehçede 
reklam yapılabilmesi mümkün hale getirilmiştir (Resmi Gazete: 31/1/2009, 27127). 
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadınerkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik olarak ülkemizde ve uluslararası alandaki gelişmeleri izlemek, bu gelişmeler konusunda TBMM’yi bilgilendirmek, kendisine esas veya tali komisyon olarak havale edilen işleri görüşmek, istenildiğinde TBMM’ye sunulan kanun tasarı ve teklifleriyle kanun hükmünde kararnameler hakkında ihtisas komisyonlarına görüş sunmak üzere “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu” kabul edilmiştir (25/2/2009 tarihli ve 5840 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/3/2009, 27179). 
• 1 Mayıs’ın, Emek ve Dayanışma Günü Olarak Kabul Edilmesi: 
Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1 Mayıs günü, “Emek ve Dayanışma Günü” tatili olarak ulusal bayram 
ve genel tatiller arasına eklenmiştir (22/4/2009 tarihli ve 5892 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 27/4/2009, 27212). 
Yeni Bir Vatandaşlık Kanunu Çıkarılması : 
Yeni bir Türk Vatandaşlığı Kanunu çıkarılarak 403 sayılı Vatandaşlık Kanunu ilga edilmiş; böylelikle daha önce vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylemlerde 
bulunduğu gerekçesiyle Türk vatandaşlığı kaybettirilenlere Bakanlar Kurulunca yeniden vatandaşlık hakkı verilmesi imkanı getirilmiştir. Bu şekilde 12 Eylül 
askeri darbesi döneminde veya daha sonra siyasi nedenlerle yurt dışına çıkmak zorunda kalan ve vatandaşlık hakları ellerinden alınan kişilerin yeniden 
bu hakkı elde edebilmelerinin önü açılmıştır (29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 12/6/2009, 27256). 
Bürokratik İşlemlerin Basitleştirilmesi: 
Etkili, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen, şeffaf bir kamu yönetimi oluşturmak ve kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş 
ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. 
Bu çerçevede, Başbakanlık, Bakanlıklar ile bazı bağlı ve ilgili kuruluşlara ait toplam 170 yönetmelikte değişiklik yapılmıştır (Bürokrasinin Azaltılması İşlemlerinin Birleştirilmesi Çalışmaları ve Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete: 31/7/2009, 27305). 
Cezaevlerinde Tutuklu ve Hükümlülerin Yakınlarıyla Anadillerinde Görüşebilmelerinin Mümkün Hale Getirilmesi: 
15/6/2009 tarihli “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük” ile 
hükümlünün, kendisinin veya görüşeceğini bildirdiği kişinin Türkçe bilmediğini beyan etmesi halinde, telefonla, Türkçe dışındaki dillerde de konuşma 
yapabilmesine izin verilmiştir. Daha sonra çıkarılan Yönetmelik’le de cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere, ziyaretçileriyle Türkçe dışındaki dillerde de yüzyüze görüşme yapabilmelerinin önü açılmıştır (Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete: 6/11/2009, 27398). 
Özel Televizyon ve Radyo Kuruluşlarına Farklı Dil ve Lehçelerde 24 Saat Yayın İmkanı Getirilmesi: 
Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından hazırlanan “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak 
Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” hükümleriyle özel televizyon ve radyo kuruluşlarının da farklı dil ve lehçelerde yirmi dört saat yayın yapması imkanı sağlanmıştır (Resmi Gazete: 13/11/2009, 27405). 
• Üniversitelerimizde Farklı Dil ve Lehçelerle İlgili Akademik Araştırma Yapılabilmesi, Enstitü Kurulması ve Seçmeli Ders Konulabilmesinin Mümkün Hale Getirilmesi: 
Vatandaşlarımızın günlük hayatlarında kullandıkları farklı dil ve lehçelerle ilgili üniversitelerimizde akademik araştırmalar yapılabilmesi, enstitü kurulması ve 
seçmeli ders konulabilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu kapsamda; Bakanlar Kurulu’nun 12/10/2009 tarihli, “ Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı 
‘Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’ kurulmasına ilişkin kararı” çerçevesinde; Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde, “Kürt Dili ve Kültürü”, “Süryani Dili ve 
Kültürü” ve “Arap Dili ve Kültürü” anabilim dallarından oluşan “Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” kurulmuştur. Enstitüde; Kürtçe, Arapça ve Süryanice 
dillerinde lisansüstü eğitim verilmektedir (Resmi Gazete: 1/12/2009, 27419). 
• Farklı Dillerdeki Kültürel Faaliyetlerin Desteklenmesi: 
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu tarafından ilk kez içinde yoğun Kürtçe diyalogların geçtiği bir filme (İki Dil Bir Bavul) maddi destek 
sağlanmıştır. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından çeşitli illerde Kürtçe tiyatro oyunları sahnelenmeye başlanmıştır. Kürtçe yayın yapan TRT 6, dini 
gecelerde Kürtçe mevlid programı yayımlamaya başlamıştır. 
• Çağrı Merkezleri: 
Diyarbakır Valiliği tarafından açılan çağrı merkezinde Türkçe bilmeyen vatandaşlarla iletişim kurulabilmesi için Kürtçe ve Zazaca bilen personel görevlendirilmiştir. 
• Yol Kontrol ve Arama Noktalarının Azaltılması : 
Vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla yol kontrol ve arama noktalarının sayısı azaltılmıştır (İçişleri Bakanlığının 15/1/2010 tarihli 
ve 2010/4 sayılı “Yol Kontrol ve Arama Noktaları” Genelgesi). 
• Yayla ve Meraların Yeniden Kullanıma Açılması : 
Vatandaşlarımızın istihdam ve refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki yayla ve meralara ilişkin yasaklar kaldırılmıştır (İçişleri Bakanlığının 15/1/2010 tarihli ve 2010/5 sayılı “Yayla ve Meralar” Genelgesi). 
Yerleşim Birimlerine Eski İsimlerinin İadesi: 
Yerleşim birimlerine eski adlarının yeniden verilmesinin önü açılmış; bu çerçevede bazı yerleşim yerlerinin isimlerinde değişikliğe gidilmiştir. 

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder