TÜRKİYENİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TÜRKİYENİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Temmuz 2017 Perşembe

AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 4


AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 4

TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ENVANTERİ (2002-2012) 


EMASYA Protokolü’nün Kaldırılması: 
Yeni güvenlik anlayışının bir yansıması ve demokratik hukuk devletinin kökleşmesi amacıyla EMASYA Protokolü olarak bilinen, “ Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu 11/D maddesi Gereğince Alınması Gereken Müşterek Tedbirlere İlişkin Protokol” 4/2/2010 tarihli yeni bir Protokol ile yürürlükten kaldırılmıştır. Hukuk devleti ilkeleriyle çelişen, demokrasi dışı müdahaleleri kolaylaştıracak bir düzenleme olan söz konusu Protokol yürürlükten kaldırılarak sivil yönetim ve demokratik hukuk devleti güçlendirilmiştir. 
• Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Hakları Konusunda Genelge Yayınlanması: Kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik uygulamaların yaygınlaştırılması amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından bir genelge yayımlanmıştır (19/02/2010 tarihli ve 2010/10 sayılı Genelge). 
• Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi: 
Ülkemizin yolsuzlukla mücadeledeki kararlılığının bir göstergesi olarak ve saydamlığı engelleyen ve yolsuzluğu besleyen faktörlerin ortadan kaldırılması suretiyledaha adil, hesap verebilir, saydam ve güvenilir bir yönetim anlayışının geliştirilmesi amacıyla “Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin 
Güçlendirilmesi Stratejisi (2010-2014)” Bakanlar Kurulu’nca kabul edilmiştir. Söz konusu stratejiye ilişkin Eylem Planı ise “Türkiye’de Saydamlığın Artırılması 
ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Komisyonu” tarafından 12 Nisan 2010 tarihinde onaylanmıştır (1/2/2010 tarihli ve 2010/56 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete:22/2/2010, 27501). 
• Yasadışı Göçle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun Oluşturulması: 
Yasa dışı göçle mücadelede alınmış tedbirlerin takibi, yeni tedbirlerin geliştirilmesi ve alınan kararların uygulanmasının izlenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde “Yasadışı Göçle Mücadele Koordinasyon Kurulu” oluşturulmuştur (İçişleri Bakanlık Makamının 24/2/2010 tarihli Olurları). 
• Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın Kurulması: 
17/2/2010 tarihli ve 5952 sayılı Kanun ile; terörle mücadelede çok boyutlu bir yaklaşımın gereği olarak terörle mücadele alanında bilimsel metot ve verileri 
kullanarak, daha fazla analizler yapmak, çözüm önerileri, politika ve strateji geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu 
sağlamak üzere “Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı” kurulmuştur (Resmi Gazete: 4/3/2010, 27511).16* 
DİPNOT;
16- Müsteşarlığımız tarafından, “İnsan Hakları ve Terörle Mücadele” adı altında, terörle mücadelede güvenlik ve özgürlük dengesinin korunması anlamında uluslararası alanda önemli bir referans belge olan Avrupa Konseyi’nin “İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Hakkında İlkeleri ve Kaynak Metinleri”, Türkçe ve İngilizce bir kitap halinde, Müsteşarlığı mızın ilk yayını olarak bastırılmış ve güvenlik kurumları dahil ilgili birimlere dağıtılmıştır. 

Farklı Dil ve Lehçelerde Siyasi Propaganda Yapılabilmesinin Sağlanması: 
Siyasi partiler hukukunun alanı genişletilerek, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bir gereği olan siyasi propaganda hakkının önündeki yasal engeller kaldırılmıştır. 
Bu sayede, siyasi partilerin seçim çalışmalarında vatandaşlarımızın kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de halka seslenebilmesi sağlanmıştır (8/4/2010 tarihli ve 
5980 sayılı Kanun, Resmi Gazete:10/4/2010, 27548). 
• Sivil Toplumun Teşvik Edilmesi: 
Sivil toplumun teşvik edilmesi amacıyla 30/4/2010 tarihinde “İçişleri Bakanlığı Bütçesinden Derneklere Yardım Yapılması Hakkında Yönerge” yürürlüğe 
konulmuş ve bu doğrultuda İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödenekle derneklere proje karşılığı hibe desteği verilmeye başlanmıştır. 
• Farklı İnanç Gruplarına Mensup Vatandaşların Korunması: 
Farklı inanç gruplarına mensup vatandaşların korunması ve kendilerine saygı gösterilmesinin teşvik edilmesi amacıyla bir Başbakanlık Genelgesi çıkarılmıştır. 
Genelge ile; farklı inanç gruplarına mensup vatandaşların Türkiye’nin ayrılmaz parçası oldukları vurgulanarak, kanunlar gereği bu vatandaşların kamu 
kurumları önündeki iş ve işlemlerinde kendilerine güçlük çıkarılmaması ve haklarına halel getirilmemesi gerektiği tüm devlet kurumlarına hatırlatılmıştır 
(2010/13 sayılı Genelge, Resmi Gazete: 13/5/ 2010, 27580). 

• Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Amacıyla Kadın İstihdamı Üst Kurulu’nun Oluşturulması: 
Çıkarılan bir Başbakanlık Genelgesi ile; kadınların sosyal ve ekonomik konumlarının güçlenmesi, iş ve toplumsal hayatta kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdamının arttırılması amacıyla “Kadın İstihdamı Üst Kurulu” oluşturulmuştur. 
Söz konusu Üst Kurul, kadın istihdamı alanındaki mevcut sorunların tespiti ile bu sorunların giderilmesine yönelik ilgili tüm tarafların gerçekleştirdiği çalışmaları 
izlemek, değerlendirmek, koordinasyon ve işbirliğini sağlamakla görevlendirilmiştir (2010/14 sayılı Genelge, Resmi Gazete: 25/5/ 2010, 27591). 
• 18 Yaş Altındaki Tüm Çocukların Çocuk Mahkemelerinde Yargılanmasının Sağlanması: 
“Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile; kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen ve çoğunlukla 18 
yaşın altında olan suça itilmiş çocukların, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nde değil, çocuk mahkemelerinde 
yargılanmaları hükme bağlanmıştır (22/7/2010 tarihli ve 6008 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 25/7/2010, 27652). 
• Farklı İnanç Gruplarının Eğitim Hakkının Geliştirilmesi: 
Farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımızın eğitim hakkının geliştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ermenice ders kitapları hazırlanarak, 
2010-2011 öğretim yılından itibaren Ermeni okullarında ücretsiz dağıtılmaya başlanmıştır. 
• Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Kürtçe Önemli Eserlerin Çevirilerek Yayınlanmasına Başlanması: 
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, 1 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan “Mem-u Zin” gibi, Kürt dili ve edebiyatının önemli bazı eserlerinin çevirisi 
ile tıpkı basım ve yeni telif gibi yayınlara başlanmıştır. 
• Yeni Sayıştay Kanunu’nun Kabul Edilmesi: 
Devlet fonksiyonlarının ve devletin kurumsal yapısının vatandaş odaklı yönetim anlayışı doğrultusunda yeniden düzenlenmesi amacıyla, 1967 tarihli ve 832 
sayılı Sayıştay Kanunu’nun yerini alan yeni “ Sayıştay Kanunu ” kabul edilmiştir. Sayıştay’ın kuruluşu, işleyişi, denetim ve yargılama usulleri, mensuplarının 
nitelikleri ve atanmaları, ödev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri ile diğer özlük işlerinin düzenlendiği söz konusu Kanun ile birlikte; uluslararası denetim 
standartlarına uygun, demokrasimizin gelişimine katkı sağlayacak ve toplumumuzun beklentilerini karşılayacak, belge denetiminden ziyade içeriği ön plana çıkaracak, teknolojik olanaklardan yararlanan ve bunların yanında yargı yetkisine işlerlik kazandırılmış bir Sayıştay’ın oluşturulması amaçlanmıştır 
(3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Kanun, Resmi Gazete:19/12/2010, 27790). 
• Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün Kurulması: 
Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) 23 Aralık 2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar uyarınca, Türkiye’de bir ilk olarak, Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde dört yıllık lisans programı düzeyinde “Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü” kurulmuştur. 

12 EYLÜL 2010 TARİHLİ ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ 17* 
DİPNOT;
17- 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun (Resmi Gazete: 13/5/2010, 27580). 

• Pozitif Ayrımcılık: Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler, pozitif ayrımcılık uygulanabilecek kesimler olarak benimsenmiştir (Anayasa m. 10). 
• Seyahat Özgürlüğünün Genişletilmesi: Seyahat özgürlüğünün genişletilmesi kapsamında yurt dışına çıkış yasağının kapsamı daraltılmıştır (Anayasa m. 23). 
• Çocuk Hakları: Çocuk hakları ile ilgili uluslararası temel ilkeler, anayasal güvence altına alınmıştır (Anayasa m. 41). 
• Sendikal Hakların Güçlendirilmesi: Bu bağlamda kamu görevlilerine toplu sözleşme imkanı getirilmiş, bu konudaki uygulama kanunu olan 6289 sayılı 
“Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe konulmuştur (Resmi Gazete : 11/4/2012, 28261, Anayasa m. 53). 
• Kamu Denetçiliği: Kamu Denetçiliği Kurumu, anayasal dayanağa kavuşturulmuştur (Anayasa m. 74). 
• Siyasi Partilerin Kapatılması Nedeniyle Milletvekilliğinin Düşmesinin Kaldırılması: Siyasi partilerin kapatılması durumunda Milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır (Anayasa, m. 84). 
• Siyasi Partilerin Kapatılması ve Mali Yaptırıma İlişkin Karar Yeter Sayısı Değişikliği: Siyasi parti kapatma ve diğer mali yaptırımlar için Anayasa Mahkemesi’nde üçte iki çoğunluk şartı getirilmiştir (Anayasa, m. 149). 
•YAŞ Kararları: 
YAŞ kararları ile ordudan uzaklaştırılanlara yargı yolu açılmıştır (Anayasa m. 125). 
• Askeri Mahkemelerin Yargı Yetkisi: 
Sivillerin, askeri mahkemelerde yargılanmasına son verilmiştir. Askerlerin, askeri suçlar dışındaki suçlarla ilgili olarak sivil mahkemelerde yargılanması 
sağlanmıştır (Anayasa m. 145). 
• HSYK’nın Yapısının Demokratikleştirilmesi: 
HSYK, daha demokratik bir yapıya kavuşturulmuştur. Bu bağlamda konuya ilişkin uygulama kanunu olan “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu” yürürlüğe konulmuştur (11/12/2010 tarihli ve 6087 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/12/2010, 27789). Ayrıca HSYK’nın hâkim ve savcılara yönelik meslekten çıkarma kararları yargı denetimine açılmıştır (Anayasa m. 159). 
• Devlet Memurlarının Yargıya Başvuru Haklarının Genişletilmesi: Devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu açılmıştır 
(5982 sayılı Kanun, m.13 ile Anayasanın 129/3 maddesinde yapılan değişiklik). 
• Anayasa Mahkemesi’nin Yapısının Demokratikleştirilmesi: 
Anayasa Mahkemesi’nin üye yapısı, daha demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulmuş ve üyelerin çalışma süreleri 12 yılla sınırlandırılmıştır (Anayasa m.146). 
• Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan Sıfatıyla Yargılama Yetkisinin Genişletilmesi: Anayasa Mahkemesi’ne TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını Yüce Divan sıfatıyla yargılama yetkisi tanınmıştır (Anayasa m.148). 
• Askeri Yargının bağımsızlığının güvence altına alınması (Anayasa m.145). 
• 12 Eylül darbecilerini yargılama yolunun açılması (Anayasanın Geçici 15’inci maddesi yürürlükten kaldırılarak). 
• Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Hakkının Tanınması: 
İnsan haklarına saygılı bir “hukuk devleti”ni gerçekleştirmek amacıyla yeni bir hukuk yolu olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı getirilmiştir 
(Anayasa m.148). 
• Kişisel Verilerin Korunmasının Anayasal Güvenceye Kavuşturulması: 
Anayasa’nın 20’nci maddesine şu ifade eklenmiştir: “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir” (Anayasa m.20). 
• Ekonomik ve Sosyal Konsey’in Anayasa’ya Girmesi: 2001 yılında kurulan Ekonomik ve Sosyal Konsey, anayasal bir güvenceye kavuşturulmuş ve işler hale getirilmiştir (Anayasa m.166). 
• Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’dan Ayrımcı Hükümlerin Çıkarılması: “Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun”da değişiklik yapılarak, ayrımcılık ifade eden “çingene” ibaresi kanun metninden çıkarılmıştır (5/1/2011 tarihli ve 6097 sayılı Kanun ile yapılan 
değişiklikler, Resmi Gazete:19/1/2011, 27820). 
• Terörizmin Önlenmesine Dair AK Sözleşmesinin Yürürlüğe Girmesi: 
16 Mayıs 2005 tarihinde Varşova’da imzaya açılan ve Türkiye tarafından 19/1/2006 tarihinde imzalanan “Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuştur. Söz konusu Sözleşme Türkiye bakımından 1/7/2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir (23/2/2011 tarihli ve 6135 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 12/3/2011, 27872).18* 
DİPNOT;
18- Bu çerçevede, terörle mücadelede mevcut bilgi birikimine katkı sağlayacağı değerlendirilen söz konusu Sözleşme, detaylı bir şekilde tanıtılarak, “Bütün Boyutlarıyla Terörizmin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi” adıyla Müsteşarlık yayını olarak bastırılmış ve ilgili birimlere dağıtılmıştır. 

• İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek İhtiyari Protokol’ün Onaylanması: 
Türkiye, “işkenceye karşı sıfır tolerans politikası” çerçevesinde, “İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek İhtiyari Protokol”ü onaylamıştır. Söz konusu Protokol ile; işkence ve diğer zalimane, insanlıkdışı ve küçük düşürücü muamele ve cezanın önlenmesi amacıyla, gözaltı merkezlerine bağımsız ulusal ve uluslararası organlar tarafından ziyaretler yapılmasına imkan veren bir sistem kurulmuştur. Türkiye, Protokol’e taraf olmakla, “İşkenceyi Önleme Alt Komitesi”nin karakollar, nezarethaneler ve gözaltı merkezlerine ziyarette bulunmasına imkan sağlama yükümlülüğünü üstlenmiştir (23/2/2011 tarihli ve 6167 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 12/3/2011, 27872). 
• İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi: 
Çalışanların psikolojik tacizden korunması için tedbir alınması amacıyla işyerlerinde psikolojik tacizin (mobbing) önlenmesi konusunda bir Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır. Genelge ile; kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının 
zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi amaçlanmakta ve gerek iş sağlığı ve 
güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi öngörülmektedir (2011/2 sayılı Genelge, Resmi Gazete: 19/3/2011, 27879). 
• Bireysel Başvuru Yolunun Yürürlüğe Girmesi: 
Anayasa değişikliğine uyum sağlanması amacıyla “Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” kabul edilmiştir. Kanun uyarınca, Anayasa Mahkemesi 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla bireysel başvuruları kabul etmeye başlamıştır. Bu kapsamda, 2012 yılı Aralık ayı itibarıyla Anayasa 
Mahkemesi’ne 1.615 bireysel başvuru yapılmıştır (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 3/4/2011, 27894). 
• Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Düzenleme Yapılması: 
Yüksek yargı organlarının iş yükünün ve mahkeme önüne giden uyuşmazlıkların sayısının azaltılması, bazı suçların kabahate dönüştürülmesi ve yüksek yargı 
organlarının etkinliğinin artırılması amacıyla “Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 
kabul edilmiştir (31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 14/4/2011, 27905). 
• Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un Kabul Edilmesi: Spordaki şiddet, ırkçılık ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla “ Sporda Şiddet ve 
Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun” kabul edilmiştir (31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 14/4/2011, 27905). 
• Üniversitelerimizde Farklı Dil ve Lehçelerle İlgili Enstitü ve Anabilim Dalları Kurulması: Vatandaşlarımızın günlük hayatlarında kullandıkları farklı dil ve 
lehçelerle ilgili akademik araştırmalarda bulunmak üzere Bingöl Üniversitesi bünyesinde “Yaşayan Diller Enstitüsü” kurulmuştur (Resmi Gazete: 03/07/2011, 
27983). Ayrıca Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) onayıyla, Aralık 2011’de, Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü bünyesinde, “Zaza Dili ve Edebiyatı”, “Kurmanci Dili ve Edebiyatı” ile “Arap Dili ve Edebiyatı” ana bilim dalları kurulmuştur. 
• Adalet Bakanlığı Bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığı Kurulması: 
“Adalet Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanun Hükmünde 
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile, AİHM önünde görülmekte olan davaların daha etkin bir şekilde 
takibinin sağlanması amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde “İnsan Hakları Daire Başkanlığı” kurulmuştur (650 sayılı KHK, Resmi Gazete: 26/8/2011, 28037). 
• Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Konusundaki AK Sözleşmesi’ne Taraf Olunması: 
“Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi”, 25/10/2007 tarihinde imzalanmış ve onay işlemleri tamamlanarak 
1 Nisan 2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir (Resmi Gazete: 10/9/2011, 28050). 
• TBMM Bünyesinde Araştırma Komisyonları’nın Kurulması: 
Özellikle sıkıyönetim ve olağanüstü hal dönemlerinde terörle mücadelede karşılaşılan sorunları araştırmak amacıyla 13 Ekim 2011 tarihinde TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde “Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi Alt Komisyonu” kurulmuştur. 
• Diyarbakır Cezaevinde Yaşananlarla İlgili Soruşturma: 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül darbesinden sonra pek çok insan hakları ihlaline sahne olan Diyarbakır Cezaevinde yaşananlarla ilgili olarak 
soruşturma başlatmıştır. 
• Kürtçe’nin İlk Defa TBMM Kataloğunda Yer Alması: TBMM’nin yirmi dördüncü dönem üyelerini tanıtmak için hazırlanan katalogda diğer dillerin yanında ilk kez 
milletvekillerinin “Kürtçe” dil bilgisine de yer verilmiştir. 
• Mustafa Muğlalı Kışlası’nın İsminin Değiştirilmesi: Van’da bulunan General Mustafa Muğlalı Kışlası’nın ismi değiştirilmiştir. 
• Farklı İnanç Gruplarına Mensup Vatandaşlar Tarafından Kullanılan İbadethanelerin Onarımı: İbadet özgürlüğü kapsamında, cemaat vakıflarına taşınmaz iadesi yapılmasının yanı sıra farklı inanç grubuna mensup vatandaşlarımız tarafından kullanılan ibadethaneler onarılmaya devam edilmiştir. Bu bağlamda, Diyarbakır’da restorasyon çalışmaları tamamlanan Surp Giragos Kilisesi, Ekim 2011’de ibadete açılmıştır. Kumkapı Meryemana Kilisesi ve Mektebi Vakfı’na ait olan Vortvoks Vorodman Kilisesi de restorasyon çalışmalarının ardından Aralık 2011’de gerçekleştirilen törenle ibadete açılmıştır. 
• İbadet Özgürlüğünün Kullanılmasının Kolaylaştırılması: 
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Trabzon Sümela Manastırı’nda ve Van Akdamar Kilisesi’nde ayin yapılmasına izin verilmiştir. 
• Milli Güvenlik Bilgisi Dersinin Müfredattan Çıkarılması: 
“Milli Güvenlik Bilgisi Öğretimi Yönetmeliği” yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece, otuz üç yıldır ortaöğretim müfredatında bulunan ve asker görevlilerce verilen 
“ Milli Güvenlik Bilgisi ” dersleri, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı itibariyle müfredattan çıkarılmıştır (Resmi Gazete: 25/1/2012, 28184). 
• Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun Kabul Edilmesi: 
Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin anayasa değişikliğine uyum amacıyla; Cumhurbaşkanı seçimine, Cumhurbaşkanı adaylarında aranacak niteliklere, seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrası yapılması gereken işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu” kabul edilmiştir (19/1/2012 tarihli ve 6271 sayılı Kanun, Resmî Gazete:26/1/2012, 28185). 
Azınlıklara Ait Gazetelerin Resmi Reklam Yayımlayabilmelerine İmkan Tanınması: 
Basın İlan Kurumu Genel Kurulu Kararı çerçevesinde; Lozan Andlaşması uyarınca belirlenen azınlıklara ait gazetelerin yazılı olarak başvurmaları halinde resmi reklam yayımlayabilmeleri mümkün olmuştur. Söz konusu gelişme, azınlık gazetelerinin ekonomik durumunu güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Nitekim yaklaşık elli yıllık bir aradan sonra 4 Haziran 2012 tarihinde bir Rum yayınevi faaliyete başlamıştır (17/2/2012 tarihli ve 195 sayılı Genel Kurul Kararı, Resmi Gazete: 28/2/2012, 28218). 
• Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin AK Sözleşmesi’nin Onaylanması: “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ne 14 Mart 2012 tarihi itibarıyla taraf olunmuştur. Söz konusu Sözleşme, bu alanda yasal çerçeve oluşturan ve uluslararası bağlayıcılığa sahip ilk düzenleme olması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca Sözleşme; fiziksel, cinsel, psikolojik şiddetin yanı sıra zorla evlendirme ve farklı şiddet türlerini tanımlamakta ve bunlara yaptırımlar getirmektedir. Türkiye, söz konusu Sözleşme’nin hazırlıklarına öncülük etmiş ve Sözleşme’yi onaylayan ilk ülke olmuştur (Resmi Gazete: 8/3/2012, 28227 Mükerrer). 
• Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hususundaki Adımlara Devam Edilmesi: “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” çıkarılmıştır. Kanun kapsamında 2012 yılı Aralık ayı itibariyle 4.634 kadına polis koruması sağlanmış ve 29.624 kadına yönelik önleyici tedbirler alınmıştır (8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/3/2012, 28239). 
• Eğitim ve Kültür Alanında Farklı İnanç Gruplarına Yönelik Olumlu Adımlara Devam Edilmesi: Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 
51/5 maddesi ile, özel öğretim kurumlarında yabancı uyruklu misafir öğrencilerin de öğrenim görebilmelerine imkan sağlanmıştır (Resmi Gazete: 20/3/2012, 28239). 

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 3


AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 3

TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ENVANTERİ (2002-2012) 


SEKİZİNCİ AB UYUM PAKETİ14*
DİPNOT;
14 - 14/7/2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanun, (Resmi Gazete: 21/7/2004, 25529). 

• Yükseköğretim Kanunu’nda Yapılan Değişiklik: Yükseköğretim Kurulu’na Genelkurmay Başkanlığı’nca bir üye seçilmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır (5218 sayılı Kanun’un, m.2/b hükmü ile 2547 sayılı Kanun’un, m.6/b-3 hükmü yürürlükten kaldırılmıştır). 
• Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklik: Değişiklikle, RTÜK üyeliğine MGK Genel Sekreterliği’nce aday 
gösterilmesine dair hüküm yürürlükten kaldırılmıştır (5218 sayılı Kanun’un m.2/d ile 3984 sayılı Kanun’un 6/1-d yürürlükten kaldırılmıştır). 
• Telsiz Kanunu’nda Değişiklik: Değişiklikle, MGK Genel Sekreteri, Haberleşme Yüksek Kurulu üyeliğinden çıkarılmıştır (5218 sayılı Kanun m.2/C ile yapılan 2813 sayılı Kanun, m.6/1 değişikliği). 
• Ölüm Cezasının Mevzuattan Tamamen Çıkarılması: 5170 sayılı Kanun ile ölüm cezasının anayasadan tamamen çıkarılmasına uyum amacıyla ölüm cezasına 
atıf yapan tüm maddelerde değişiklik yapılmıştır (5218 sayılı Kanun, m.1). 
• Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’na (GRECO) Üye Olunması: Türkiye, 1 Ocak 2004’ten itibaren Avrupa Konseyi bünyesinde yer alan “Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu”na (GRECO) üye olmuştur. GRECO, yolsuzlukla mücadele alanında esnek ve etkili bir mekanizmadır. GRECO’ya tam üyelik için aranan koşul, GRECO tarafından değerlendirilmeye alınmayı koşulsuz olarak kabul etmek ve karşılıklı değerlendirme aşamalarına kısıtlamalar olmadan katılmaktır. 
GRECO’nun amacı, üyelerinin yolsuzlukla mücadele sistemlerinin gözlenmesi ve bu yolda kapasitelerinin artırılmasına yardımcı olmaktır. 
• İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşme’nin ve İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin Sözleşme’nin Onaylanması: Çalışma ve sosyal güvenlik 
konularında uluslararası standartları yakalamayı ve bu standartları hayata geçirerek içinde bulunduğu düzeyi yükseltmeyi amaçlayan Türkiye, konuyla 
ilgili uluslararası düzenlemelere taraf olma ve uygulama konusundaki kararlılığın bir göstergesi olarak “155 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına 
İlişkin Sözleşme” ile “161 sayılı İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin Sözleşme”yi onaylamıştır (7/1/2004 tarihli ve 5038 ve 5039 sayılı Kanunlar, Resmi Gazete: 
13/1/2004, 25345). 
Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme’nin Onaylanması: Kimsesiz veya bakılamayan çocuklara yuva bulmak ve bu kapsamda ülkelerarası evlat edinme uygulamasının çocuğun yararına ve uluslararası hukukça kabul edilmiş haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayabilmek için “Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşme” onaylanmış tır. Sözleşmeyle, çocuk kaçırma ve çocuk ticareti gibi istenmeyen durumların önlenmesi amaçlanmaktadır (14/1/2004 tarihli ve 5049 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/1/2004, 25352). 
•Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’nin Onaylanması: Ülkemiz, yolsuzlukla mücadelede kararlılığının bir göstergesi olarak, yolsuzluk eylemlerini suç haline getiren, bu türden suçların kovuşturulmasında kuvvetli bir işbirliği ve etkili bir takip mekanizması öngören ve Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan 
“Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi”ni onaylamıştır (14/1/2004 tarihli ve 5065 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/1/2004, 25352). 
• Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi: Başbakanlık Genelgesi ile; tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından personel temini amacıyla yapılacak çalışmalarda, başvuru şartlarının hizmet gerekleri doğrultusunda belirlenmesi ve vatandaşlar arasında ayrım yapıldığı izleniminin oluşmasına meydan vermeyecek şekilde hareket edilmesi istenilmiştir (2004/7 Sayılı Genelge, Resmi Gazete: 22/1/2004, 25354). 
•Farklı Dil ve Lehçelerde Radyo ve Televizyon Yayını İmkanı Sağlanması: “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil 
ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Böylece farklı dil ve lehçelerde radyo ve 
televizyon yayınının önü açılmıştır (Resmi Gazete: 25/1/2004, 25357). 
• Temel Haklara İlişkin Uluslararası Andlaşmaların İç Hukuk Sistemimizde Üstün Bir Konuma Taşınması: İnsan hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere iç 
mevzuata göre üstünlük tanınmıştır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesinde yapılan değişiklikle maddeye eklenen “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve 
özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” düzenlemesiyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınması hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile iç hukukun, uluslararası insan hakları hukuku ile bağdaştırılması amaçlanmıştır (7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler). 
•Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Önündeki Yargılama Sürecine Katılan Kişilere İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin Onaylanması: AİHM önünde adli takibata katılacak 
kişilere, belirli bağışıklık ve kolaylıklar sağlamanın uygun olduğu düşüncesiyle hazırlanan bu Sözleşme, Türkiye tarafından 3 Temmuz 2002 tarihinde  imzalanmış tır. Anılan Sözleşme hükümleri, AİHM nezdinde yürütülen adli takibata taraf olarak katılan herkes, bunların temsilcileri ve danışmanları ile adli 
takibata katılmak üzere AİHM tarafından davet edilen tanıklar, uzmanlar ve AİHM başkanı tarafından davet edilen diğer kişiler hakkında uygulanmaktadır 
(5/5/2004 tarihli ve 5166 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 10/5/2004, 25460). 
•Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun Oluşturulması: Kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını 
gözetme gibi etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”nun kurulmasını öngören “Kamu Görevlileri 
Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kabul edilmiştir (25/5/2004 tarihli ve 5176 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 8/6/2004, 25486). 
Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Sözleşme’nin Onaylanması: Uyuşturucu madde, silah kaçakçılığı, insan ticareti, terör gibi yasadışı yollardan elde edilen kazançların aklanmasının önlenmesi amacıyla, “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Sözleşme” onaylanmıştır (16/6/2004 tarihli ve 5191 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 22/6/2004, 25500). 
• Çağdaş Bir Basın Kanunu’nun Çıkarılması: 2004 yılında, basın özgürlüğünün onu kullananlar açısından bir özgürlük olduğu kadar birey ve kitleler açısından 
da temel bir hak niteliğinde olduğu bilinciyle 5187 sayılı yeni bir Basın Kanunu çıkarılmış; yayın evlerinin kapatılmasına ve baskı araçlarına el konulmasına 
neden olan uygulamalar kaldırılmıştır (Resmi Gazete: 26/6/2004, 25504). 
• DGM’lerin Kaldırılması: Olağanüstü dönemleri çağrıştıran ve adil yargılanma hakkı yönünden sürekli tartışma ve eleştiri konusu olan DGM’ler, 2004 yılında 
kaldırılmıştır. Olağanüstü Hal uygulamasına son verilmesi ve DGM’lerin kaldırılması, Türkiye’de bir dönemin kapandığının ve demokratikleşme adına 
yeni bir dönemin başladığının en somut göstergelerinden biri olmuştur (16/6/2004 tarihli ve 5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete: 30/6/2004, 25508). 
Adalet Bakanı’nın Dava Açma Konusunda Cumhuriyet Savcılarına Talimat Verme Yetkisinin Kaldırılması: Eski CMUK’nın 148’inci maddesinde düzenlenmiş olan “Adalet Bakanı’nın kamu davası açılması için Cumhuriyet Savcılarına emir verme yetkisi”, 5219 sayılı Kanun’la kaldırılmıştır. Ayrıca temel ceza yasaları reformu kapsamında yürürlükten kaldırılan CMUK’nın yerini alan yeni CMK’da da Adalet Bakanı’na böyle bir yetki tanınmamıştır (14/7/2004 tarihli ve 5219 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 21/7/2004, 25529). 
•Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: Büyükşehir belediyesi yönetiminin hukukî statüsünü düzenlemek, hizmetlerin daha plânlı, programlı, etkili, verimli ve 
uyum içinde yürütülmesini sağlamak ve büyükşehir düzeyinde yerel yönetimleri güçlendirmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi Kanunu çıkarılmıştır 
(10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 23/7/2004, 25531). 
• Terör Mağdurlarının Zararlarının Tazmini: Terör ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaşlarımızın zararlarının hızlı, etkili ve adil bir şekilde karşılanması amacıyla “Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun” yürürlüğe konulmuştur. Etkili bir şekilde uygulanan bu kanun ile vatandaşlarımızın ölüm, yaralanma ve sakatlanma, taşınır ve taşınmazlarında oluşan zararlar ile malvarlıklarına ulaşamamaları nedeniyle uğradıkları zararlar karşılanmaktadır (17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 27/7/2004, 25535). 
• İstinaf Mahkemelerinin Kurulması: Yargıdaki iş yükünün hafifletilmesi ve adil yargılama standartlarının geliştirilmesi amacıyla “Adli Yargi İlk Derece 
Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” çıkarılmıştır (26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 7/10/2004, 25606). 
• AİHS Standartlarına Uygun Bir Örgütlenme Özgürlüğünün Sağlanması: Demokratik bir yönetimin hayata geçirilmesi, sivil toplumun güçlendirilmesi ve 
örgütlenme özgürlüğünün sağlanması amacıyla, “Dernekler Kanunu” yürürlüğe konulmuş ve bu suretle dernek kurma hakkına getirilen kısıtlamalar 
kaldırılarak AİHS’ye uygun bir örgütlenme özgürlüğü sağlanmıştır (4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 23/11/2004, 25649). 
• Terörizmin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi Tadil Protokolü’nün Onaylanması: Türkiye, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğine verdiği önemin bir 
göstergesi olarak, “Terörizmin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi Tadil Protokolü”nü onaylamıştır. Söz konusu Protokol ile, 1977 tarihli “Tedhişçiliğin 
Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi”nde yer alan terör suçlarının kategorilerinin sayısı artırılmakta ve siyasi suç sayılmayacak suç listesine yeni sözleşmeler 
eklenmektedir (13/1/2005 tarihli ve 5288 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/1/2005, 25704). 
• Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu Kurulması: Töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Meclis Araştırması açılmasına ve bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verilmiştir (18/5/2005 tarihli ve 849 sayılı Karar, Resmi Gazete: 26/5/2005, 25826). 
• Yeni Temel Kanunlarla Çağdaş Bir Ceza Adaleti Sisteminin Altyapısının Oluşturulması: İnsan onuruna saygı esasına dayanan ve özgürlükçü karakter taşıyan bir ceza adaleti sistemi kurulması amacıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu çıkarılmıştır. 
• İşkence Suçunun Tanımının Genişletilerek Cezasının Artırılması: 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’da işkence suçunun tanımı 
genişletilerek cezası artırılmıştır. 
• Orantısız Güç Kullanımının Cezasının Ağırlaştırılması: TCK’nın 256’ncı maddesinde; zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülmüştür. Böylelikle alt sınırı üç ay olan cezada artırıma gidilmiştir (1/6/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK ile getirilen düzenleme). 
• Gözaltı Koşullarının İyileştirilmesi: Yeni bir “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği” çıkartılarak gözaltına alma yetkisi, gözaltına alınanların 
yakınlarına haber verme, nezarethane işlemleri gibi temel hak ve özgürlükler bağlamında öngörülen güvencelerin uygulama şekil ve şartları ayrıntılı bir şekilde yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca nezarethane ve ifade alma odaları, insan hakları normlarına uygun hale getirilmiştir (Eski Yönetmelik 1998 tarihli olup, 
yenisi 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır). 
• Özürlüler Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Engelli haklarını koruyup geliştirmeyi amaçlayan ve engellilerin “ayrımcılığa uğramama hakkı”nı güvence altına alan 
“Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kabul edilmiştir (1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanun, Resmi Gazete:7/7/2005, 25868). 

• Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi; 

* İl Özel İdaresi Kanunu: İl Özel İdaresi Kanunu ile; İl Özel İdarelerinin görev, yetki ve sorumlulukları, teşkilatı ve organları yeniden tanımlan mış ve İl Özel İdareleri “hizmette yerellik” ilkesi çerçevesinde hizmet sunacak şekilde idari ve mali özerkliğe kavuşturulmuş tur (22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 4/3/2005, 25745). 

* Mahalli İdare Birlikleri Kanunu: Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile; mahalli idareler tarafından bazı yerel hizmetlerin ortaklaşa yerine getirilmesi için daha önceden oluşturulan Mahalli İdare Birlikleri ilk defa yasal statüye kavuşturulmuş ve yeni kurulacak mahalli idare birliklerinin hukukî statüsü, kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları hükme bağlanmıştır (26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 11/6/2005, 25842). 

* Belediye Kanunu: Belediye Kanunu ile; Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları, teşkilat yapıları ve organları yeniden tanımlanmış ve belediye yönetimleri “hizmette yerellik” ilkesi çerçevesinde hizmet sunacak şekilde idari ve mali özerkliğe kavuşturulmuştur (3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 13/7/2005, 25874). 

• Çocuk Koruma Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Özel korunma ihtiyacı bulunan veya suça sürüklenen çocukların korunması ve haklarının teminat altına alınabilmesi amacıyla “Çocuk Koruma Kanunu” kabul edilmiştir. Koruyucu ve destekleyici tedbirlere önem verilerek hazırlanan bu Kanun’la, Çocuk Mahkemeleri sadece çocuğun işlemiş olduğu suç ile değil, aynı zamanda çocuğun karşı karşıya bulunduğu her türlü ihmal ve istismar süreci ile ilgili olarak da 
görevlendirilmiştir (3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 15/7/2005, 25876). 
• Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Ceza infaz kurumlarında uzun süre kalan hükümlülerin, cezalarının infazının ardından herhangi bir tedbir alınmadan salıverilmelerinin, hükümlüler ve aileleri de dahil olmak üzere, toplumun geneli açısından yol açtığı sıkıntıları ortadan kaldırabilmek amacıyla “ Denetimli Sessiz Devrim Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanunu” kabul edilmiştir 
(3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 20/7/2005, 25881). 

• İnsan Haklarına İlişkin Evrensel Sözleşmelerin Onaylanması: 
“Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye Ek İkinci İhtiyari Protokol” ve “BM Medeni ve Siyasi 
Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye Ek Birinci İhtiyari Protokol” onaylanmıştır (28/10/2005 tarihli ve 5415 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 
2/11/2005, 25984; 1/3/2006 tarihli ve 5468 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 17/3/2006, 26111 ). 

•Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Somut olmayan kültürel mirası korumayı, ilgili toplulukların, grupların ve bireylerin kültürel mirasına saygı göstermeyi, söz konusu kültürel mirasın önemi 
konusunda yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde duyarlılığı arttırmayı, karşılıklı değerbilirliği sağlamayı ve uluslararası işbirliği ile yardımlaşmayı mümkün 
kılmayı amaçlayan “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” onaylanmıştır (19/1/2006 tarihli ve 5448 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 21/01/2006, 26056). 
• Kalkınma Ajanslarının Kurularak Faaliyete Geçirilmesi: 
“Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun” ile; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini 
geliştirmek ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak üzere Kalkınma Ajansları’nın kurulması 
öngörülmüştür. 

Daha sonra kanun hükümleri çerçevesinde Bakanlar Kurulu’nun 2006/10550 nolu kararıyla iki, 2008/14306 nolu kararıyla sekiz ve 2009/15236 nolu kararıyla on altı olmak üzere toplamda yirmi altı Kalkınma Ajansı kurularak faaliyete geçirilmiştir (25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kanun, Resmi 
Gazete: 8/2/2006, 26074). 

• AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol’ün Onaylanması: 
Ölüm cezasını her şartta kaldıran “AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol”ün onay işlemleri Şubat 2006’da tamamlanmış ve söz konusu Protokol ülkemiz açısından 
yürürlüğe girmiştir. Böylece ülkemizin Avrupa standartları ile bütünleşmesi yönünde önemli bir adım daha atılmıştır (AİHS’ye Ek 13 No.lu Protokol). 

• Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Türkiye, yolsuzlukla mücadelede kararlılığının bir göstergesi olarak, alanında evrensel planda ilk ve en kapsamlı belge olan 2003 tarihli 
“Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi”ni onaylamıştır (18/5/2006 tarihli ve 5506 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/5/2006, 26177). 
• AİHS’ye Ek 14 No.lu Protokol’ün Onaylanması: 
AİHS’nin oluşturduğu denetim mekanizmasının değiştirilmesine ilişkin 14 No.lu Protokol onaylanmıştır. Anılan Protokol, AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar 
Komitesi’nin iş yükünün sürekli artması karşısında, uzun dönemde denetim sisteminin etkinliğinin sağlanması ve geliştirilmesi amacıyla AİHS’nin belirli 
hükümlerinde değişiklik yapmaktadır (1/6/2006 tarihli ve 5512 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 6/6/2006, 26190). 
Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirlerin Güçlendirilmesi: 
Konuya ilişkin olarak çıkarılan Başbakanlık Genelgesi ile bu konuda alınacak önlemlere ilişkin öneriler ve bunların koordinasyonundan sorumlu kuruluşlar 
listelerle belirtilmiştir. Bu sayede uygulama, ilgili Bakanlıklardan alınan üçer aylık raporlarla takip edilmeye başlanmıştır (2006/17 sayılı Genelge, Resmi Gazete: 4/7/2006, 26218). 

• Yeni Bir İskan Kanunu Çıkarılması: 
Yeni İskan Kanunu ile 2510 sayılı İskân Kanunu ilga edilerek, çingenelere yönelik ayrımcı hükümler ortadan kaldırılmıştır (19/9/2006 tarihli ve 5543 
sayılı Kanun, Resmi Gazete: 26/9/2006, 26301). 
• Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın Onaylanması: 
Ülkemizin taraf olduğu 1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı’nın yerini almak üzere, Avrupa Konseyi tarafından 1996 tarihinde kabul edilen “Gözden Geçirilmiş 
Avrupa Sosyal Şartı”nın onaylanması uygun bulunmuştur (27/9/2006 tarihli ve 5547 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 3/10/2006, 26308). 
• Uygulama İmkanı Kalmamış Kanunların Yürürlükten Kaldırılması: 
Güncelliğini ve uygulanabilirliğini yitirmiş olan hükümlerin ayıklanması, çelişkili hükümlerin düzeltilmesi, mevzuatın basitleştirilmesi ve kalitesinin artırılması 
amacıyla “Uygulama İmkanı Kalmamış Bazı Kanunların Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun” kabul edilmiştir (26/4/2007 tarihli ve 5637 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 2/5/2007, 26510). 
• Cumhurbaşkanı’nın Halk Tarafından Seçilmesi: 
21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilen anayasa değişikliği ile 15* _“Cumhurbaşkanı’nın halkın oyuyla seçilmesi” esası getirilmiştir. 

DİPNOT;
15-23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 16/6/2007 tarihli ve 26554 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla değişik 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu 
Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan mıştır. 

Bir kimsenin en fazla iki defa (5 yıl+5 yıl) Cumhurbaşkanı seçilebileceğini de hükme bağlayan bu düzenleme ile Cumhurbaşkanlığına aday gösterme konusunda demokratik bir yöntem kabul edilmiştir. Buna göre; Cumhurbaşkanlığına TBMM üyeleri arasından veya dışarıdan aday gösterilebilmesi, 20 milletvekilinin yazılı eklifiyle mümkün olabilecektir. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçiminde aldıkları geçerli oyların toplamı yüzde 10’u aşan siyasi partilere de ortak Cumhurbaşkanı adayı gösterebilme imkanı tanınmıştır. 

• Genel Seçimlerin Dört Yıla İndirilmesi: 
Aynı anayasa değişikliği ile daha önce beş yılda bir yapılan milletvekili genel seçimlerinin dört yılda bir yapılması hükme bağlanmıştır. 
• TBMM Toplantı ve Karar Yeter Sayısı Nisabının Yeniden Düzenlenmesi: 
Söz konusu anayasa değişikliği ile TBMM’nin, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde, üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanacağı düzenlemesi getirilmiştir. Değişiklikle 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin “367 Kararı” çerçevesinde yaşanan belirsizlik ve hukuki istikrarsızlığın önüne geçilmesi hedeflenmiştir. 
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun’un Kabul Edilmesi: Velayet hakkı ihlal edilerek “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme”ye taraf bir ülkeden diğer bir taraf ülkeye götürülen veya alıkonulan çocuğun mutat meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine veya şahsi ilişki kurma hakkının kullanılmasına dair söz konusu Sözleşme’nin uygulanmasını sağlamaya yönelik olarak “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yön ve Kapsamına Dair Kanun” kabul edilmiştir (22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 4/12/2007, 26270). 
• Tanık Koruma Kanunu’nun Kabul Edilmesi: 
Yargılamanın herhangi bir aşamasında bilgisine başvurulan tanıkların ve bunların yakınlarının korunması konusunda tedbirler alınarak adaletin sağlanmasına 
yardımcı olunması amacıyla “Tanık Koruma Kanunu” kabul edilmiştir. Söz konusu düzenlemede; tanıklık görevi sebebiyle, kendilerinin veya belirli derecede yakınlarının hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddi tehlike içinde bulunan ve tanık koruma tedbirleri alınması gereken kişiler, bu tedbir kararlarının hangi suçlarda alınacağı, bunların süresi, değiştirilmesi veya kaldırılması, tanık koruma kararlarının uygulanması ve uluslararası işbirliği konularına ilişkin hükümlere yer verilmiştir (27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 5/1/2008, 26747). 
• Yeni Vakıflar Kanunu’nun Çıkarılması: 
Sivil toplumun güçlendirilmesi yolunda önemli bir adım olarak yeni bir “Vakıflar Kanunu” çıkarılmıştır. Mülkiyet haklarına ilişkin önemli iyileştirmeler getiren 
Kanun’un geçici 7’nci maddesi uyarınca yüz seksen bir taşınmaz, başvuruları üzerine cemaat vakıfları adına kaydedilmiştir (20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı 
Kanun, Resmi Gazete: 27/2/2008, 26800). 
• Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci Maddesinde Değişiklik Yapılması: 
İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi amacıyla TCK’nın 301’inci maddesinde değişikliğe gidilerek, soruşturma başlatılabilmesi Adalet Bakanı’nın iznine bağlanmış ve cezanın üst sınırı düşürülmüştür (30/4/2008 tarihli ve 5759 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 8/5/2008, 26870). 
• Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın Hakkının Yasal Güvence Altına Alınması: 
Türk vatandaşlarının günlük hayatlarında geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması imkanının, hem kamu hem de özel radyo ve 
televizyon kuruluşları aracılığıyla sağlanması yasal güvenceye kavuşturulmuş; böylece özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de bu alanda yayın yapmasının 
önündeki yasal engeller kaldırılarak yayın hakkı güvence altına alınmıştır (11/6/2008 tarihli ve 5767 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 26/6/2008, 26918). 
• Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: 
Yerel yönetimlerin mali yapısını ve özerkliğini güçlendirmek amacıyla “İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi 
Hakkında Kanun” kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur (2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 15/7/2008, 26937). 
• BM Engelliler Sözleşmesi’nin Onaylanması: 
Taraf devletlere, engellilere karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve onların yaşam standartlarını yükseltmek gibi yükümlülükler getiren “BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” onaylanmıştır (5825 sayılı ve 3/12/2008 tarihli Kanun, Resmi Gazete: 18/12/2008, 27084). 
• Çocuk Hakları İzleme Komitesi’nin Kurulması: TBMM bünyesinde, çocuk hakları ile ilgili yapılan çalışmaları kurumsal bir yapıya kavuşturmak amacıyla tüm 
siyasi parti grup temsilcilerinin yer aldığı bir “Çocuk Hakları İzleme Komitesi” kurulmuştur. 
Farklı Dil ve Lehçelerde Reklam Yapılabilmesi: 
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Reklam Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde yayın yapan kanallarda, yayın yapılan dil ve lehçede 
reklam yapılabilmesi mümkün hale getirilmiştir (Resmi Gazete: 31/1/2009, 27127). 
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu’nun Kabul Edilmesi: Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadınerkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik olarak ülkemizde ve uluslararası alandaki gelişmeleri izlemek, bu gelişmeler konusunda TBMM’yi bilgilendirmek, kendisine esas veya tali komisyon olarak havale edilen işleri görüşmek, istenildiğinde TBMM’ye sunulan kanun tasarı ve teklifleriyle kanun hükmünde kararnameler hakkında ihtisas komisyonlarına görüş sunmak üzere “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu” kabul edilmiştir (25/2/2009 tarihli ve 5840 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/3/2009, 27179). 
• 1 Mayıs’ın, Emek ve Dayanışma Günü Olarak Kabul Edilmesi: 
Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1 Mayıs günü, “Emek ve Dayanışma Günü” tatili olarak ulusal bayram 
ve genel tatiller arasına eklenmiştir (22/4/2009 tarihli ve 5892 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 27/4/2009, 27212). 
Yeni Bir Vatandaşlık Kanunu Çıkarılması : 
Yeni bir Türk Vatandaşlığı Kanunu çıkarılarak 403 sayılı Vatandaşlık Kanunu ilga edilmiş; böylelikle daha önce vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylemlerde 
bulunduğu gerekçesiyle Türk vatandaşlığı kaybettirilenlere Bakanlar Kurulunca yeniden vatandaşlık hakkı verilmesi imkanı getirilmiştir. Bu şekilde 12 Eylül 
askeri darbesi döneminde veya daha sonra siyasi nedenlerle yurt dışına çıkmak zorunda kalan ve vatandaşlık hakları ellerinden alınan kişilerin yeniden 
bu hakkı elde edebilmelerinin önü açılmıştır (29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 12/6/2009, 27256). 
Bürokratik İşlemlerin Basitleştirilmesi: 
Etkili, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen, şeffaf bir kamu yönetimi oluşturmak ve kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş 
ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. 
Bu çerçevede, Başbakanlık, Bakanlıklar ile bazı bağlı ve ilgili kuruluşlara ait toplam 170 yönetmelikte değişiklik yapılmıştır (Bürokrasinin Azaltılması İşlemlerinin Birleştirilmesi Çalışmaları ve Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete: 31/7/2009, 27305). 
Cezaevlerinde Tutuklu ve Hükümlülerin Yakınlarıyla Anadillerinde Görüşebilmelerinin Mümkün Hale Getirilmesi: 
15/6/2009 tarihli “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük” ile 
hükümlünün, kendisinin veya görüşeceğini bildirdiği kişinin Türkçe bilmediğini beyan etmesi halinde, telefonla, Türkçe dışındaki dillerde de konuşma 
yapabilmesine izin verilmiştir. Daha sonra çıkarılan Yönetmelik’le de cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere, ziyaretçileriyle Türkçe dışındaki dillerde de yüzyüze görüşme yapabilmelerinin önü açılmıştır (Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete: 6/11/2009, 27398). 
Özel Televizyon ve Radyo Kuruluşlarına Farklı Dil ve Lehçelerde 24 Saat Yayın İmkanı Getirilmesi: 
Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından hazırlanan “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak 
Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” hükümleriyle özel televizyon ve radyo kuruluşlarının da farklı dil ve lehçelerde yirmi dört saat yayın yapması imkanı sağlanmıştır (Resmi Gazete: 13/11/2009, 27405). 
• Üniversitelerimizde Farklı Dil ve Lehçelerle İlgili Akademik Araştırma Yapılabilmesi, Enstitü Kurulması ve Seçmeli Ders Konulabilmesinin Mümkün Hale Getirilmesi: 
Vatandaşlarımızın günlük hayatlarında kullandıkları farklı dil ve lehçelerle ilgili üniversitelerimizde akademik araştırmalar yapılabilmesi, enstitü kurulması ve 
seçmeli ders konulabilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu kapsamda; Bakanlar Kurulu’nun 12/10/2009 tarihli, “ Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı 
‘Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’ kurulmasına ilişkin kararı” çerçevesinde; Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde, “Kürt Dili ve Kültürü”, “Süryani Dili ve 
Kültürü” ve “Arap Dili ve Kültürü” anabilim dallarından oluşan “Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” kurulmuştur. Enstitüde; Kürtçe, Arapça ve Süryanice 
dillerinde lisansüstü eğitim verilmektedir (Resmi Gazete: 1/12/2009, 27419). 
• Farklı Dillerdeki Kültürel Faaliyetlerin Desteklenmesi: 
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu tarafından ilk kez içinde yoğun Kürtçe diyalogların geçtiği bir filme (İki Dil Bir Bavul) maddi destek 
sağlanmıştır. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından çeşitli illerde Kürtçe tiyatro oyunları sahnelenmeye başlanmıştır. Kürtçe yayın yapan TRT 6, dini 
gecelerde Kürtçe mevlid programı yayımlamaya başlamıştır. 
• Çağrı Merkezleri: 
Diyarbakır Valiliği tarafından açılan çağrı merkezinde Türkçe bilmeyen vatandaşlarla iletişim kurulabilmesi için Kürtçe ve Zazaca bilen personel görevlendirilmiştir. 
• Yol Kontrol ve Arama Noktalarının Azaltılması : 
Vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla yol kontrol ve arama noktalarının sayısı azaltılmıştır (İçişleri Bakanlığının 15/1/2010 tarihli 
ve 2010/4 sayılı “Yol Kontrol ve Arama Noktaları” Genelgesi). 
• Yayla ve Meraların Yeniden Kullanıma Açılması : 
Vatandaşlarımızın istihdam ve refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki yayla ve meralara ilişkin yasaklar kaldırılmıştır (İçişleri Bakanlığının 15/1/2010 tarihli ve 2010/5 sayılı “Yayla ve Meralar” Genelgesi). 
Yerleşim Birimlerine Eski İsimlerinin İadesi: 
Yerleşim birimlerine eski adlarının yeniden verilmesinin önü açılmış; bu çerçevede bazı yerleşim yerlerinin isimlerinde değişikliğe gidilmiştir. 

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,


***

AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 2


AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 2

TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ENVANTERİ (2002-2012) 


OLAĞANÜSTÜ HALİN KALDIRILMASI 

18 Kasım 2002 tarihinde yeni hükümetin kurulmasından on iki gün sonra 30 Kasım 2002 tarihinde yeni bir uzatma kararı alınmamak suretiyle Olağanüstü Hal uygulamasına son verilmiştir. Böylelikle 19 Temmuz 1987 tarihinden, kaldırıldığı tarihe kadar tam 46 kez uzatılan Olağanüstü Hal rejimi son bulmuştur. 

DÖRDÜNCÜ AB UYUM PAKETİ 9* 
DİPNOT;
9- 2/1/2003 tarihli ve 4778 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 11/1/2003, 24990). 

• Derneklerin Faaliyet Alanlarının Genişletilmesi: Dernekler Kanunu’nda yapılan değişikliklerle; derneklerin resmi olmayan yazışmalarında herhangi bir dili 
kullanabilmelerine, gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişilerin dernek üyesi olabilmelerine ve derneklerin yurt dışında şube açabilmelerine imkan tanınmıştır. Bildiri ve yayın yapma üzerindeki kısıtlamalar hafifletilmiştir. Bu belgelerin birer örneğinin, dağıtımdan önce Cumhuriyet Savcılığı dahil ilgili makamlara verilmesi zorunluluğu da kaldırılmıştır (4778 sayılı Kanun, m.20). 
• Basın Kanunu’nda Değişiklik: Basın Kanunu’nun 15’inci maddesindeki değişiklikle; mevkute sahibi, mesul müdür ve yazı sahibinin haber kaynaklarını 
açıklamaya zorlanmamasına ve bu suretle korunmalarına ilişkin hükümler getirilmiştir (4778 sayılı Kanun, m.4). 
• İşkence ve Kötü Muamele Suçlarına İlişkin Değişiklik: İşkence ve kötü muamele suçlarına ilişkin mahkumiyet kararlarının tecil edilmesini ve para cezasına çevrilmesini önlemek amacıyla, TCK’nın 243 (işkence) ve 245’inci (kötü muamele) maddeleri değiştirilmiştir. Bu çerçevede; işkence ve kötü muamele suçlarının kapsamı genişletilmiş, cezaları artırılmış ve bu cezaların tecili ve paraya çevrilmesi önlenmiştir (4778 sayılı Kanun, m.1). 
• Siyasi Partilerin Kapatılmasının Zorlaştırılması: Siyasi partilere üyelik ve partilerin işleyişi konularında daha demokratik kurallar getirilmiştir. Bu çerçevede siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılmıştır (2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda 4778 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler). 
• İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Kanunu Değişikliği: İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Kanunu’un 7/2’nci maddesi değiştirilerek, Komisyon’un, kendisine 
yapılan başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlem hakkında başvuru sahibine en geç altmış gün içinde bilgi vermesi hükmü getirilmiştir 
(4778 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesi ile yapılan değişiklikler). 
• Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun Değişikliği: Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2’nci maddesine eklenen fıkra ile; 765 sayılı TCK’nın 243 ve 245’inci maddeleri ile CMUK’nın 154’üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında açılacak soruşturma ve kovuşturmalarda izin sistemine ilişkin 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Değişiklikle, işkence ve kötü muamele iddiaları hakkındaki soruşturmalar ve Cumhuriyet Savcılığının adli konulardaki talimatlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkındaki soruşturmaların re’sen açılabilmesi mümkün hale getirilmiştir (4778 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesiyle yapılan değişiklikler). 
• 430 sayılı KHK Değişikliği: Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Olağanüstü Hâlin Devamı Süresince Alınacak İlave Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde 
Kararname’nin 3/c maddesinde değişiklik yapılmıştır.10* 
DİPNOT;
10- Madde 32. - 15/12/1990 tarihli ve 430 sayılı «Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Olağanüstü Halin Devamı Süresince Alınacak İlâve Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname»nin 3’üncü maddesinin (c) bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: “Hükümlü veya tutuklular, olağanüstü hal ilânına neden olan suçların soruşturulmasında ifade alma, yer gösterme, yüzleştirme, teşhis ve tıbbi muayene için Olağanüstü Hal Bölge Valisinin teklifi üzerine, yetkili Cumhuriyet Başsavcısının talebi ve hâkimin kararı ile, her defasında «dört günü» geçmemek üzere ceza infaz kurumu veya tutukevinden alınabilir. Bu süre hükümlülük veya tutuklulukta geçmiş sayılır. Hâkim, her defasında karar vermeden önce hükümlü veya tutukluyu dinler. Hükümlü veya tutuklu ceza infaz kurumu veya tutukevinden alındıktan sonra da yasal konumunun gerektirdiği haklardan yararlanır. 
Ceza infaz kurumu veya tutukevinden ayrılış ve dönüşlerinde hükümlü veya tutuklunun sağlık durumu doktor raporu ile tespit edilir.” 

     Bu değişiklikle, 430 sayılı KHK’nın 3’üncü maddesinin (c) bendindeki “on gün”lük sürenin Anayasa değişiklikleri ve 4744 sayılı Kanuna uygun olarak 
“dört gün”e indirilmesi öngörülmüştür. Yine aynı değişiklikle; hakimin her defasında karar vermeden önce hükümlü veya tutukluyu dinlemesi ve ceza infaz kurumu veya tutukevinden alınma yoluna ancak ifade alma, yer gösterme, yüzleştirme, teşhis ve tıbbi muayene için başvurulması, hükümlü veya tutuklunun bu süre içinde yasal konumunun gerektirdiği haklardan yararlanması ve ceza infaz kurumu veya tutukevinden ayrılış ve dönüşlerinde sağlık durumunun doktor raporu ile tespit edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Böylece hükümlü ve tutuklunun haklarına ilişkin güvenceler güçlendirilmiştir (4778 sayılı Kanun’un 32’nci maddesiyle yapılan değişiklikler). 

BEŞİNCİ AB UYUM PAKETİ11* 

DİPNOT;
11- 23/1/2003 tarihli ve 4793 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 4/2/2003, 25014). 

• AİHM Kararlarına Dayalı Olarak Ceza ve Hukuk Yargılamasının Yenilenmesi Yolunun Açılması: Türkiye’de AİHM kararları nedeniyle yeniden yargılanma yolu, 
3/8/2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunla açılmıştır. Ancak Kanun’un yeniden yargılanmaya ilişkin hükümleri, 4793 sayılı Kanun ile değiştirilmiş olup bu Kanun’un 1, 2, 3 ve 5’inci maddeleriyle AİHM kararları nedeniyle yeniden yargılama yolu düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeyle, AİHM’nin verdiği ihlâl kararları hukuk ve ceza muhakemesinde “muhakemenin iadesi” sebebi sayılmıştır. Aynı şekilde 4928 sayılı Kanun ile İdari Yargılama Usul Kanunu ’na eklenen geçici 5’inci madde ile birlikte İdari Yargılama Usul Kanunu’nda da AİHM’nin kesinleşmiş ihlal kararları yeniden yargılanma sebebi olarak kabul edilmiştir. 

1/6/2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni CMK ve yeni HMK ile esasen daha önce yapılan düzenlemeler benimsenmiştir. Böylelikle yargı kararlarından kaynak lanan ihlallerin ortadan kaldırılması ve bu konudaki AİHM kararlarının yerine getirilebilmesinin hukuki dayanağı ihdas edilmiştir (5271 sayılı CMK, m. 311/1-f; 6100 sayılı HMK, m. 375/1-i). 

• Dernekler Kanunu’nda Değişiklik: Dernekler Kanunu’nda yer alan mülk edinme, gerekli izin prosedürü ve denetime ilişkin hükümlere uymama durumunda uygulanan hapis cezası, para cezasına çevrilmiştir. Böylelikle Kanun’un söz konusu hükümlerine aykırılıklardan dolayı kişilerin hürriyeti bağlayıcı ceza ile karşılaşmaları önlenmiş olmaktadır (4793 sayılı Kanun, m.4 ile yapılan 2908 sayılı Kanun, m.82 değişikliği). 

ALTINCI AB UYUM PAKETİ 12* 
DİPNOT;
12- 15/7/2003 tarihli ve 4928 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 19/7/2003, 25173). 

• Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın Yapılmasına İzin Verilmesi: Özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde yayın yapmasının 
önündeki yasal engeller kaldırılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesi ile 3984 sayılı Kanun, m.4/1-4 değişikliği). 
Terörle Mücadele Kanunu’nda Değişiklik: İfade özgürlüğünün önünde engel oluşturan ve Türkiye’nin AİHM önünde mahkumiyetine yol açan Terörle Mücadele Kanunu’nun “Devletin bölünmezliği aleyhine propaganda” başlıklı 8’inci maddesi kaldırılmıştır (4928 sayılı Kanun m.19/b). Ayrıca TMK’nın 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak terör suçunun işlenmesinde şiddet ve cebir şartı getirilmiştir (4928 sayılı Kanun, m.20). 
Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu’nda Değişiklik: Bu alandaki eserlerin yasaklanmasının kapsamı, yalnızca Cumhuriyetin temel niteliklerine ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırılık suçlarıyla sınırlandırılarak daraltılmıştır. İdari mercilerce bu alanda verilen yasaklama kararlarının yirmi dört saat içinde hakim onayına sunulması koşulu getirilmiştir. 
Ayrıca Sinema, Video ve Müzik Eserleri Denetleme Kurulu’ndan MGK temsilcisi çıkartılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 10, 11 ve 12’nci maddeleri). 
• Töre ve Namus Cinayetlerinde İndirim Öngören Yasal Düzenlemelerin Kaldırılması: Yapılan değişiklikle, 765 sayılı TCK’da töre ve namus cinayetlerinde 
indirim öngören 462’nci madde yürürlükten kaldırılmıştır. Maddenin gerekçesinde bu düzeltmenin, söz konusu maddenin namus cinayeti vakaların da kullanılmasını engellemek amacıyla yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca 765 sayılı TCK’nın 453’üncü maddesinde yapılan değişiklikle töre saikiyle işlenen cinayetlere verilen cezalar da artırılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 1 ve 19/a maddeleri). 
• Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Tescili İçin Başvuru Süresinin Uzatılması: Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklikle; cemaat vakıflarının tasarrufu altında 
olduğu belirlenen taşınmaz malların vakıf adına tescili için yapılacak başvurular bakımından öngörülen 6 aylık süre 18 aya çıkarılmıştır (4928 sayılı Kanunun 
2’nci maddesiyle 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’na eklenen geçici madde). 
• Vatandaşlarımızın Çocuklarına Arzu Ettikleri İsmi Verebilmelerinin Önündeki Engellerin Kaldırılması: 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına 
İlişkin Kanun ile Nüfus Kanunu’nun 16’ncı maddesi değiştirilerek vatandaş larımızın çocuklarına istedikleri adı koyabilmelerinin önü açılmıştır 
(4928 sayılı Kanun, m.5 ile 1587 sayılı Kanun’un 16/4-2 m. değişikliği). 
• Farklı Din ve İnançlara Sahip Vatandaşlarımızın İbadet Yerlerine İlişkin Özgürlüklerinin Genişletilmesi: Farklı din ve inançlara sahip vatandaşlarımızın 
ibadet yerlerine ilişkin özgürlüklerinin genişletilmesi amacıyla İmar Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. Söz konusu düzenleme ile İmar Kanunu’nda yer alan 
“cami” ifadesi, “ibadet yeri” olarak değiştirilmiştir. Böylelikle diğer ibadet yerleri de bu kanun kapsamına alınmıştır. Bu değişiklikle ayrıca “imar planlarının tanziminde, planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile olası ihtiyaçları göz önünde tutularak lüzumlu ibadet yerlerinin ayrılacağı” öngörülmüştür. 
Bu kapsamda “İl, ilçe ve kasabalarda mülki idare amirinin izni alınmak ve imar mevzuatına uygun olmak şartıyla ibadethane yapılabilir” düzenlemesi getirilerek 
diğer dinlere ilişkin ibadethane inşasına ilişkin şikayetlerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır (4928 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesiyle 3194 sayılı 
İmar Kanunu’nun Ek 2’nci maddesinde yapılan değişiklik). 

YEDİNCİ AB UYUM PAKETİ 13*
DİPNOT;
13- 30/7/2003 tarihli ve 4963 sayılı Kanun, (Resmi Gazete: 7/8/2003, 25192).

• MGK’nın Sivilleştirilmesi: Demokratikleşme bağlamında, MGK Genel Sekreterliği’nin görevleri ve işleyişinin Anayasa’nın 118’inci maddesine uygun hale getirilmesi amacıyla MGK Genel Sekreteri’nin, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanması usulü getirilmiştir. MGK Genel Sekreteri’nin görev ve yetkileri yeniden düzenlenerek, Genel Sekreter’in sivil olmasının yolu açılmıştır. Ayrıca MGK’nın iki ayda bir toplanması kararlaştırılmıştır (4963 sayılı Kanun’un 25 ve 27’nci maddeleri ile 2945 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler). 
• Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nda Değişiklik: Değişiklikle, Askeri Ceza Kanunu’nun sivil şahıslara uygulanma alanı daraltılmıştır (4963 sayılı Kanun, m.6 ile yapılan 353 sayılı Kanun m.11 değişikliği). 
• İşkence Davalarına İlişkin Yasal Değişiklik: Değişiklikle; davaların “acele” ve “öncelikli” olarak görülmesi, davaların 30 günden daha uzun bir süre 
ertelenmemesi ve davalara adli tatilde de devam edilmesi öngörülmüştür. Yapılan bu düzenlemelerle birlikte, işkence iddialarına ilişkin davalarda yaşanabilecek gecikmelerin önlenmesi amaçlanmıştır (4963 sayılı Kanun, m. 5 ile getirilen 1412 sayılı CMUK, Ek 7’inci madde). 
• Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilebilmesi İçin Özel Kurslar Açılabilmesine İmkan Sağlanması: Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil 
ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılarak, günlük hayatta geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi 
için özel kurslar açılabilmesine imkan sağlanmıştır (4963 sayılı Kanun’un 23’üncü maddesi ile 2923 sayılı Kanunun 2’nci maddesinde yapılan değişiklik). 
• Türk Ceza Kanunu’ndaki Değişiklikler: TCK’nın 159’uncu maddesinde öngörülen “devleti ve devlet kurumlarını tahkir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü tehdit” suçunda cezanın asgari haddi bir yıldan altı aya indirilmiştir. Ayrıca “terör örgütlerinin her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil etmek” fiilini cezalandıran hüküm de kaldırılmak suretiyle, “terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmak” suçunu düzenleyen TCK’nın 169’uncu maddesinin kapsamı daraltılmıştır (4963 sayılı Kanun, m.1 ve 2 ile 765 sayılı TCK’da yapılan değişiklik). 
• Dernek Kurabilme ve Üye Olma Şartlarında Değişiklik: Belirli suçlardan hüküm giymiş olanların dernek kurucusu olabilmelerine yönelik kısıtlamalar ile 
mahkeme kararıyla kapatılan dernek veya partilere üye olmuş olanlar hakkındaki sınırlamalar azaltılmıştır. Yükseköğretim öğrencilerinin yalnızca eğitim, 
öğretim, moral ve dinlenme konularında değil, aynı zamanda sanat, kültür ve bilim konularında da dernek kurabilmelerine imkan tanınmıştır 
(4963 sayılı Kanun’un 11-17 maddeleri ile yapılan değişiklik). 
• Toplantı ve Gösteri Hakkının Kullanılması İmkanlarının Genişletilmesi: Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, toplantı ve gösteri 
yürüyüşlerinin ertelenme süreleri kısaltılmış, yasak fiillerle ilgili cezalar yeniden düzenlenmiş, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanımı daha 
demokratik temele dayandırılmıştır (4963 sayılı Kanun’un 18-22 m. ile yapılan değişiklikler). 
• Çocuk Haklarının Güçlendirilmesi: BM Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrultusunda “18 yaşını bitirmemiş herkesin çocuk sayılması” düzenlemesi getirilmiş ve 
Çocuk Mahkemeleri’nin görev alanı ile ilgili istisna kaldırılarak çocukların bu mahkemeler dışında yargılanmasının önüne geçilmiştir (4963 sayılı Kanun ile 
2253 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinde yapılan düzenleme). 
• Aile Mahkemelerinin Kurulması: Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile, bünyesinde birer psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı bulunan Aile Mahkemeleri kurulmuş ve bu mahkemelere yargılama yetkisinin yanı sıra ailenin korunmasına yönelik koruyucu, eğitici ve 
sosyal tedbirler alma yetkisi tanınmıştır (9/1/2003 tarihli ve 4787 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/1/2003, 24997). 
• Cemaat Vakıflarının Mülk Edinmesinin Kolaylaştırılması: Yapılan yönetmelik değişikliği ile cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmeleri ve bunlar üzerinde 
tasarrufta bulunmaları kolaylaştırılmış; taşınmaz malların vakıf adına tescili için Bakanlar Kurulu’ndan izin alınması şartı kaldırılmış ve bu iznin Vakıflar 
Genel Müdürlüğü tarafından verilmesi sağlanmıştır (Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Edinmeleri Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete: 24/1/2003, 25003). 
• Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Etkili Mücadele İçin Uluslararası İşbirliğinin Artırılması: Uyuşturucu, göçmen ve silah kaçakçılığı ile insan ticareti gibi sınır 
aşan uluslararası suçlarla mücadeleyi amaçlayan “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve söz konusu Sözleşme’ye “Ek Protokoller” 
(“Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesine Ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve 
Cezalandırılmasına İlişkin Protokol” ve “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına 
Karşı Protokol”) onaylanmıştır (30/1/2003 tarihli ve 4800, 4803 ve 4804 sayılı Kanunlar, Resmi Gazete: 4/2/2003, 25014). 
• TBMM Bünyesinde Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Kurulması: Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine ilişkin gelişmeleri izlemek ve müzakere etmek, AB’deki 
gelişmeleri takip etmek ve gelişmeler konusunda TBMM’yi bilgilendirmek ve istenildiğinde TBMM’ye sunulan kanun tasarı ve teklifleri ile kanun 
hükmünde kararnamelerin AB mevzuatına uygunluğunu inceleyerek ihtisas komisyonlarına görüş sunmak üzere, “AB Uyum Komisyonu” kurulmuştur 
(15/4/2003 tarihli ve 4847 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/04/2003, 25084). 
• Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi’nin Onaylanması: Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve yolsuzluğun bireyler, devlet kurumları, uluslararası 
kuruluşlar ve şirketler açısından neden olduğu sorunların ortadan kaldırılmasını hedefleyen “Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi” onaylanmıştır. Sözleşme, 
özel hukuk ilişkilerinde ortaya çıkabilecek yolsuzluk fiillerinin, cezai yaptırımlardan çok özel hukuk çerçevesinde kabul edilen kurallar ve yaptırımlarla önlenmesini amaçlamaktadır (17/4/2003 tarihli ve 4852 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/4/2003, 25088). 
•İnsan Haklarına İlişkin Evrensel Sözleşmelerin Onaylanması: “İkiz Sözleşmeler” olarak da bilinen ve insan hakları alanında evrensel nitelikteki en önemli 
belgelerden olan 1966 tarihli “BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme” ile “BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası 
Sözleşme” 2003 yılında onaylanmıştır. Bu Sözleşmelerin onaylanmasıyla birlikte Türkiye’nin AB üyeliği yolundaki siyasi kriterlerinden biri daha yerine getirilmiştir 
(4/6/2003 tarihli ve 4868 sayılı Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun; 4/6/2003 tarihli 
ve 4867 sayılı Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Resmi Gazete: 
18/6/2003, 25142). 
•Reform İzleme Grubu’nun Oluşturulması: 10 Eylül 2003 tarihinde AB uyum yasalarının uygulanmasının izlenmesi amacıyla “Reform İzleme Grubu” 
oluşturulmuştur. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa’da tanıtımı için “AB İletişim Grubu” kurulmuştur. 
•BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmaları Konusundaki Ek İhtiyari Protokol’ün Onaylanması: Silahlı çatışmalarda, 
insani hukuk kurallarının çocuklara uygulanmasını ve onbeş yaşından küçüklerin çatışmalara katılmasını yasaklayan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki 
hükümlerin uygulamaya geçirilmesine yönelik “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmaları Konusundaki Ek İhtiyari Protokol” onaylanmıştır (16/10/2003 tarihli ve 4991 sayılı Kanun, Resmi Gazete:21/10/2003, 25266). 
• Bilgi Edinme Hakkının Getirilmesi: Demokratik hukuk devletlerinde uzun zamandır açık, şeffaf ve hesap veren yönetim anlayışının gereği olarak mevcut olan bilgi edinme hakkı, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile mevzuatımıza yansıtılmıştır (9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/10/2003, 25269). 
•Ölüm Cezasının Kaldırılması: Türkiye, 12/11/2003 tarihinde ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Protokol’ü onaylamıştır (AİHS’ye Ek 6 No.lu Protokol). 
• Kolluk Birimlerinin İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları Dışında Bırakılması: İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları’na sivil katılımı artırmak ve insan haklarını 
güçlendirmek amacıyla ilgili yönetmelikte değişikliğe gidilerek, kolluk birimleri kurul üyeleri arasından çıkarılmıştır (Resmi Gazete: 23/11/2003, 25298). 
•Farklı Dil ve Lehçelerin Öğretilmesi Amacıyla Kurslar Açılması: Farklı dil ve lehçelerde o dillerin öğretilmesi amacıyla kurs açılması serbest bırakılmıştır. 
Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmış; yönetmelik ve müfredat hazırlanmıştır (Resmi Gazete: 5/12/2003, 25307). 

3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,


***