31 Temmuz 2017 Pazartesi

Milli Birlik Komitesi’nden Tabii Senatörlüğe Uzanan Süreç,


Milli Birlik Komitesi’nden Tabii Senatörlüğe Uzanan Süreç,

1961 Anayasası’na göre 157 Sayılı Yasa’nın altında adları bulunan MBK Başkanı ve üyeleri ile eski cumhurbaşkanları, yaş kaydı gözetilmeksizin, Cumhuriyet Senatosunun tabii üyesidirler. Tabii üyeler, Cumhuriyet Senatosunun diğer üyelerinin tabi oldukları hükümlere bağlıdırlar. Tabii üye olarak Cumhuriyet Senatosuna katıldıktan sonra bir siyasi partiye girenlerin tabii üyelik sıfatı, partiye girişlerinden sonraki ilk Cumhuriyet Senatosu üyeliği seçimi tarihinde sona erer.577 

1961 Anayasası’nın hazırlık sürecinde tabii üyelerden MBK’ya mensup olanlar için tartışmalar yaşanmıştır. 13 Kasım 1960’da MBK içindeki bölünmeden sonra II. MBK üyeleri arasında konumlarının ne olacağı ve bunu sağlayacak çözümün nasıl yaşama geçirileceği sorunu çok yönlü olarak tartışılmıştır. MBK üyesi Tabii Senatör Ahmet Yıldız, bu dönemde MBK için dört ayrı seçeneğin tartışma konusu olduğunu belirtir. Bunlar; Prof. Tahsin Bekir Balta’nın MBK üyelerinin partilere dağılmalarına ilişkin teklifi, Anayasa Komisyonunun MBK üyelerinin iki ya da daha uzun dönem parlamentonun doğal üyeleri olmalarına ilişkin teklifi, CHP’nin MBK üyelerinin kurulacak olan Cumhuriyet Meclisinin ilk döneminde doğal 
üye olarak yer almalarına ilişkin teklifidir. Bu üç teklif komite dışından gelmiştir. MBK üyesi Ahmet Yıldız dördüncü öneri olarak ise komite içinden gelen teklifleri sıralamıştır. Bunlar: emekli olma, orduya geri dönme, parti kurarak siyaset yapma ve kurulacak olan yeni parlamentonun üst katında senatör olarak görev yapmadır. Ahmet Yıldız, II. MBK üyelerinin geleceklerinin ne olacağı konusunda Anayasa Komisyonunda, CHP’de ve hükümet çevrelerinde görüşmelerin sürdüğünü eklemiştir. 6 Ocak 1961’de açılan Kurucu Meclis’te; İtalya’da anayasayı yapan Kurucu Meclis’in seçimsiz bir biçimde Senato’yu oluşturması, Fransa’da bir süre var olan benzer bir tabii senatörlük kurumu ve Kanada Parlamentosu’nda seçilenlerin üyeliklerinin ömür boyu sürmekte olması gibi örneklerden de esinlenerek “tabii senatörlük” kurumunun oluşturulması uygun 
bulunmuştur.578 

Temsilciler Meclisi Anayasa Komisyonunun ilk teklifinde, Anayasa Mahkemesine en az yedi yıl başkanlık yapmış olanların, MBK’daki ilk görüşmede ise, en az 
üç yıl Genelkurmay Başkanlığı görevinde kalmış olanların ve Anayasa Mahkemesi Başkanlarının Cumhuriyet Senatosuna tabii üye olarak girmeleri benimsen miştir.579 Ancak Kurucu Meclis Anayasa Komisyonu, devletin yüksek hizmetlerinde görev yapmış kimselerin Cumhurbaşkanı kontenjanından, partilerin kadroları dışından Senato’ya girebilmelerinin öngörülmesinden dolayı, Anayasa Mahkemesi Başkanları ve Genelkurmay Başkanı’nın Senatonun tabii üyesi olmalarıyla ilgili hükmü metinden çıkarmıştır.580 

Senatoda 26 tabii üye görev yapmıştır. 1961 Anayasası’nın kabulüyle 23 MBK üyesinden 21'i (İrfan Baştuğ ölmüş, Cemal Madanoğlu istifa etmiştir) 
“tabii senatör” adıyla Cumhuriyet Senatosuna girmiştir. Bu arada Sıtkı Ulay ve Osman Köksal istifa ettiğinden, Fikret Kuytak ise öldüğünden 1971'de bu 
sıfatla Senatoda kalanların sayısı 18'dir. 

Tabii senatörlerden Kara Harp Okulundan 20, Deniz Harp Okulundan 1, Hava Harp Okulundan 3 mezun vardır. 
Rütbeleri ise 3 orgeneral, 1 korgeneral, 1 tümgeneral, 1 tuğgeneral 13 albay, 4 yarbay, 1 binbaşıdır.581 

Tabii senatörler, Cumhuriyet Senatosuna girdikleri tarihten itibaren büyük çoğunlukla ortak hareket eden, rejimin devamı ve sağlığı için söylemler üreten bir grup niteliğinde olsalar da, parlamentonun ilk üç yılında bir grup kurma ihtiyacı hissetmemişlerdir. Her ne kadar Senatoda genel görüşmeler yapılırken kürsüye grup adına çıksalar dahi ilk dönemde bu grubun bir adı yoktur. 2 Şubat 1964 tarihinde tabii senatörler “Milli Birlik Grubu”nu (MBG) kurduklarını açıklamışlardır.582 

MBG, Kontenjan Senatörleri Grubu gibi parlamentoda faaliyet gösteren siyasi parti üyelerinin katılımına kapalıdır. Tabii senatörlerin bu grubu kurmasındaki nedenler; Senato içerisindeki faaliyetlerini belirli bir sisteme oturtma, seslerini daha iyi duyurma ve daha sağlam bir organizasyona sahip olma olarak sıralanabilir. MBG’nin ilk ve tek başkanı MBK Hükümetlerinde de başbakanlık görevini üstlenmiş olan Fahrettin Özdilek’tir. Senato içerisinde ılımlılığı ve yumuşak üslubuyla tanınan Özdilek’in bu göreve gelmesinde yaşının 
ve dolayısıyla deneyiminin etkisi büyüktür. Özdilek, 27 Mayıs müdahalesini gerçekleştiren MBK’nin Cemal Gürsel’den sonra en yaşlı üyesidir. Gürsel’in Çankaya’ya çıkmasından sonra Cumhuriyet Senatosu içerisinde en yaşlı tabii senatör olarak görevine devam etmiştir.583 

Tabii üyelik kurumu çoğu kez eleştirilerin odağında olmuştur. Zamanın parti liderleri Cumhurbaşkanınca atanan üyelerden ziyade, MBG’nin bir parti doğrultusunda hareket etmesinin, milli egemenlikle bağdaşmadığını ileri sürerek tabii üyeliğin kaldırılmasını şiddetle savunmuşlar ve bu görüşlerini her fırsatta dile getirmişlerdir. Tabii senatörlerin bir açıdan Senato içindeki meşruluğunu sağlayacak önemli bir adımı 27 Mayıs’ın bir bayram olarak tüm ülkede kutlanması tasarısı olmuştur. 4 Nisan 1963’te tasarı Mecliste görüşülmüştür. 147 AP’li vekilden sadece 30’u görüşmelere katılmış ve 28 oy AP’lilerden olmak üzere 294 oyla 27 Mayıs’ın bayram olarak kabul edilmesi Meclisten geçmiştir.584 

Bu sırada Senatör Hıfzı Oğuz Bekata Mecliste AP’lilerin 27 Mayıs ve Ordu aleyhine yaptığını iddia ettiği sözleri ile ilgili birtakım belgeleri açıkladığı esnada büyük bir kavga çıkmıştır. Tabii Senatör Mucip Ataklı’nın Gökhan Evliyaoğlu’nu Meclis koridorunda tartaklaması sonucu alevlenen ve elli kişinin karıştığı kavga güçlükle bastırılmıştır.585 

9 Nisan 1963’te Senatoya bu tasarı gelmiştir. Tasarı Senatoya gelmeden önce AP grubunda ciddi tartışmalar yaşanmış ve 20’ye karşı 30 oyla 27 Mayıs’ın bayram olarak kutlanması kabul edilmiştir. Ancak bu kabul AP’de yeni istifaların da gelmesine neden olacaktır. Milletvekilleri Reşat Özarda, Sezai Sarpaşar partilerinden istifa etmiştir. 

Sakarya Senatörü Kazım Yurdakul da Ragıp Gümüşpala’ya bir telgraf çekerek istifasını istemiştir.586 

9 Nisan’daki Senato oturumunda AP adına söz alan İhsan Sabri Çağlayangil ve YTP adına söz alan Turhan Kapanlı tasarıya kabul oyu vereceklerini bildirmiştir. Tabii üyeler adına konuşan Mehmet Özgüneş 27 Mayıs Bayramı’na takılan Hürriyet ve Anayasa Bayramı adının yanına bir de “Milli Birlik” kelimesinin eklenmesini önermiştir ki bu kelime MBK’ye bir atıf olarak algılanabilir. Bu önergeye, CHP de dahil olmak üzere bütün partiler karşı çıkmıştır. 

AP’de başlayan çatlak bu görüşmede de devam etmiş, en sert tepki AP’li Özel Şahingiray’dan gelmiştir. Şahingiray; 

Türk inkılap hareketlerinin Atatürk devrinde tamamlanmış olduğunu bizzat Atatürk'ün ağzından dinlemiş ve nutuklarından okumuş ve buna inanmış bir 
insan olarak, 23 Nisan 1920 tarihini Hakimiyet Bayramı ile 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyet Bayramı’ndan başka hürriyet bayramı 
tanımıyorum. Türkiye'de Atatürk ile inkılaplar devri bitmiştir.587 diyerek tasarıya karşı çıkmıştır. 

Sonuçta öneriyi 117 senatörden 110’u kabul etmiştir. Bu şekilde 27 Mayıs’la birlikte tabii senatörlerin de meşruiyeti bir kez daha vurgulanmıştır. 
Öneriyi kabul etmeyenler arasında tabii senatörler Muzaffer Yurdakuler ve Mehmet Özgüneş vardır. Gerekçe olarak da bayramın isminin “Milli Birlik ve Hürriyet” olmadığı için kabul etmediklerini bildirmişlerdir.588 

Ancak seçimle gelmeyen Cumhuriyet Senatosu üyeliklerine AP’nin tepkisi giderek artmıştır. 

AP, 1964 yılında bu konudaki görüşlerini şöyle açıklamıştır: 

... Bizim meclisimizde bir de “seçimsiz gelen senatörler” grubu vardır. Bu, Anayasamızın uygun gördüğü bir şeydir. Bunların yekunu 35'tir. Ekseriyet 
sisteminin bizim bünyemiz için varid bulunmayan nazari mahzurları, birçok içtimai sınıflan ve binaenaleyh doktrin partileri bulunan memleketler için bahis 
konusu olabilecek boşlukları, Cumhuriyet Senatosu için % 20'ye yaklaşan böyle bir kontrpua yani denkleştirme ağırlığını gidermeye yaramış olmalıdır. Eğer bir 
millet, herhangi bir partiyi bu seçim dışı üyeler rağmına Cumhuriyet Senatosunda salt çoğunluğu tutacak bir rağbetle seçecek ise, bunu baltalamaya değil, bir vakıa olarak değerlendirmeye çalışmalıyız... Seçimsiz gelen Senatörler, çoğunluk sisteminin mahzurlarını bertaraf etmek için Anayasa vazıı tarafından kabul edilmiştir. Cumhuriyet Senatosunda nispi seçim usulünü kabul ettiğimiz takdirde demokratik rejimin Cumhuriyet Senatosunda tamamen ve hakkıyla işlemesine, gensoru müessesesinin kabul edilmemesi suretiyle, mani olan seçimsiz gelen Senatörlerin de sebebi vücudu kalmaz. Nitekim Anayasa rağmına Cumhuriyet Senatosunda seçim sistemini değiştirmek isteyenlerin gayesi de ancak seçimsiz gelen Senatörlerin sebebi vücutlarını bu suretle bertaraf ettikten sonra, onları kaldırmaya matuf olmalıdır...589 

14’lerden Orhan Erkanlı anılarında tabii senatörlerin AP’nin bu tutumundan olumsuz etkilendiğini anlatır: 

…Memlekete geldikten sonra (1 Mart 1964) gördüğüm manzara ilk kararımın değişmesine sebep olacak mahiyetteydi. Bilhassa 27 Mayıs'ı herkes istediği gibi 
yorumluyor, istismar ediyor veya taarruz ve iftiraların hedefi haline getiriyorlardı. 

27 Mayıs'ı savunan kimse kalmamıştı ortalıkta… Bizler yaptığından utanan, pişman olan kişiler haline gelmiştik. Tabii senatör sıfatıyla ve 27 Mayısçı oldukları için parlamentoya yerleşen arkadaşlarımızı, maruz kaldıkları hücumlardan ve AP’nin sık sık tekrarladığı "tabii senatörlüğü kaldırmak" arzusundan ürkmüş ve pasif hale gelmişlerdi.590 

Bu noktada değinilmesi gereken husus bazı tabii senatörlerin pozisyonlarından duydukları rahatsızlıktır. Mesela Sıtkı Ulay tabii senatörlükten normal senatörlüğe geçmek istemiştir Bazı gazeteler kendileri için “ Müebbet üye ”, “ Temelli üye ” gibi alay edici ifadeler kullandıkları gibi, bir takım çevrelerde eski MBK üyelerinin hayatları boyunca senatör olmalarının dedikodu 
konusu edildiği bilinmektedir.591 

Bu davranışın, 27 Mayıs’ı gerçekleştirenlerin kendilerini bir boşlukta gördüğüne işaret olabilir. Ancak ilerleyen dönemde tabii senatörlerin konumlarından pek de rahatsız olmadıkları Senato çalışmaları çerçevesinde görülmektedir. MBK üyelerinin dışında cumhurbaşkanları, Cumhuriyet Senatosunun tabii üyelerindendir. 

Anayasa Komisyonunun gerekçesinde, eski cumhurbaşkanlarının Cumhuriyet Senatosunda yer alması Üç nedene dayanmaktadır: 

Birincisi, uzun yıllar devletin başında bulunmuş kimsenin bilgi ve deneyiminden yararlanmak ve böylece Senatodan beklenen yararları çoğaltmaktır. 

İkincisi, cumhurbaşkanının her türlü siyasal düşünceden uzak kalmasını ve görevini bağımsız olarak yerine getirmesini sağlamaktır. 
Üçüncü neden ise, Cumhurbaşkanına ölünceye dek bir Onur yeri sağlanmak istenmesidir.592 
Cumhuriyet Senatosuna eski cumhurbaşkanlarından İsmet İnönü, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk tabii üye olarak katılmışlardır. Celal Bayar ise katılmayı kabul etmemiştir.593 


BÖLÜM DİPNOTLARI,


577Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Resmi Gazete, 31.5.1961 No: 10816. 
578 Ahmet Yıldız, İhtilalin İçinden Anılar–Değerlendirmeler, İstanbul, Alan Yayıncılık, 2001, s.204-205. 
579 Milli Birlik Komitesi Genel Kurul Tutanakları Dergisi (MBKGKTD), C:6, B:83, 11.5.1961, s.10-12. 
580Kurucu Meclis Tutanak Dergisi (KMTD), C:2, B: 14, 26.5.1961, s.3. 
581 Çoker, “Cumhuriyet Senatosu Üyelerinin Özgeçmişleri…”, s.694. 
582 Cumhuriyet, 3.2.1964, s.1. 
583 Barış Kenaroğlu, Cumhuriyet Senatosunda Milli Birlik Grubu, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2006, s.73-74. 
584 Milliyet, 4.4.1963, s.1. 
585 Milliyet, 6.4.1963, s.1. 
586 Milliyet, 2.4.1963, s.1. 
587 Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi (CSTD), C:10, B:56, 9.4.1963, s.552. 
588 Milliyet, 10.4.1963, s.7. 
589 AP, Davamız, Ankara, AP Genel Merkezi Neşriyatı 1964, s.13 - 14. 
590 Orhan Erkanlı, Anılar, Sorunlar, Sorumlular, İstanbul, Baha Matbaası, 1972, s.231. 
591 Milliyet, 27.1.1962, s.5. 
592 Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Meclisi Anayasa Karma Komisyonunun Anayasa Tasarısının Bazı Maddeleri Hakkında Raporu, TMTD, C:3, B: 47, 18.4.1961, s.33. 
593 Pantül-Yalçın, a.g.e, s.118-119. 

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder