15 Kasım 2017 Çarşamba

AMERİKAN PERSPEKTİFİNDEN, ABD TÜRKİYE ORTAKLIĞI .., BİR ADIM İLERİ

AMERİKAN  PERSPEKTİFİNDEN, ABD TÜRKİYE ORTAKLIĞI .., BİR ADIM İLERİ


ABD TÜRKİYE ORTAKLIĞI.., BİR ADIM İLERİ..., ÜÇ ADIM GERİ
Michael Werz & Max HOFFMAN

12 Mart 2015
Mehtap Çolak Yılmaz


Meşhur Kemalist Söyleme göre

 “ Türkiye’nin Üç tarafı Denizle, Dört tarafı Düşmanla Çevrilidir ”. 

   Yıllarca öğrencilere öğretilen ve politikacıları yönlendiren bu algı, Türk politik vizyonuna Soğuk Savaş döneminin getirdiği kısıtlamaları yansıtıyor. 

Soğuk Savaş döneminde NATO’nun güney kanadı olan Türkiye, Batı ittifakında hiçbir ülkenin olmadığı kadar, çift kutuplu dünyanın uzak bir jeopolitik köşesine hapsedildi. Türkiye, Varşova Paktı üyesi, Baasçı veya İslamcı eğilimleri olan baskıcı rejimlerle yönetilen ülkeler ve İran ve Yunanistan gibi derin tarihsel düşmanlıkları olan ülkelerle çeviriliydi.Bu kuşatma anlayışı 1990’larda yumuşamaya başladı ve 2002’de AKP hükümetinin seçim zaferiyle daha köklü bir değişime uğradı. 

   Başbakan Erdoğan Eylül 2008’de, Cumhurbaşkanı Gül’ün uzun süre yabancılaştırılmış olan Ermenistan’a tarihî gezisi sonunda, “Türk kompleksi arkamızda kaldı” şeklinde bir açıklama yaptı. Pratikte ve retorikte karşımıza çıkan bu değişimler Türkiye genelinde hâkim olan yabancı ülkelerin ülkeyi sınırlamaya çalıştığı yanılgısını yenmek için önemli bir çabaydı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, “ Komşularla Sıfır Sorun ” Politikası, bu ana tema üzerine kurulu ve eski düşmanlıkları ittifaka çevirme amacına yönelikti. Bu yaklaşım determinist olup Türkiye’nin coğrafi konumuna dayansa da önemli bir ileri adımdı. Bu yeni görünümün, her bölgesel dinamiğin arkasında Batı emperyalizmini gören Türk komplo teorilerini eskiteceğini uman Türkiye’nin dostları ve Batılı gözlemciler  büyük bir iyimserliğe kapıldı. Bu yeni görüş, muhafazakâr bir perspektifle belirlenmişti ama aynı zamanda evrensel maddeler içeriyordu ve Ortadoğu ile iyi ilişkiler ve Avrupa Birliği üyeliğine yönelik modern ve rasyonel bir pozisyon barındırıyordu. 

2009’daki “ Kürt Açılımı ” bu dış politikanın yerel karşılığıydı. Açılım, Türk siyasetini ve toplumunu askerî etkiden arındırmak ve çoğunluğu Türk vatandaşı olan  binlerce Kürdün ölümüne yol açan, son otuz yıldır süren çatışmayı sonlandırmak için yapılan samimi ve politik açıdan cesur bir çabaydı. Açılımın çevresindeki hizmetler ve söylemsel değişim dolaylı olarak Türkiye Anayasası’nın “Hiçbir faaliyetin Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin karşısında korunamayacağını” dile getiren başlangıç maddesinin ne kadar eskidiğini ve belirsiz olduğunu gösterdi. Örneğin, devletin resmî televizyon kanallarında ve radyo istasyonlarında Kürtçe program yayınlanmaya başladı -ki bu geçmiş yıllarda düşünülemez bir gelişmeydi. Açılım, ülkenin etnik çeşitliğinin kabullenildiğini ve vatandaşlığın anlamın dan uzaklaşıldığını teyit etti. Bu gelişmelere bağlı olarak Başkan Obama, Bush döneminin ardından ABD’nin İslam dünyasıyla ilişkilerini yeniden oluşturma çabalarının bir parçası olarak 2009’da ilk yurtdışı seyahatini Ankara’ya gerçekleştirdi; bu, başkanlık tarihinde bir ilkti. TBMM’de yaptığı konuşmada Obama “Türkiye’nin demokrasisinin ülkenin kendi başarısı olduğunu ve hiçbir dış güç tarafından Türkiye’ye hükmedilmediği  ni” vurguladı ve ABD ile Türkiye arasındaki dayanışmanın önemini dile getirdi.


 _ Son bir buçuk  yıla damga  vuran dönüm noktalarından öğrenilecek önemli derslerden biri, Türkiye’nin Coğrafi Konumunun hem önemli bir değer hem de yükümlülük olduğudur.

 AMERİKA

   Ankara konuşması Obama hükümeti tarafından, Başbakan (şimdiki Cumhurbaşkanı) Erdoğan’ın ABD’yi sık sık kendi yerel popülist politikasında kum torbası olarak kullanma eğilimiyle birlikte Türk tarafından gittikçe artan çelişkili sinyallere karşın Türkiye’de beş yıl daha devam edecek ciddi bir politik sermaye yatırımı  başlattı. 

ABD, Türkiye ile ilişkilerini iki hükümet arasındaki sayısız günlük işlemin ötesinde, Türkiye’nin demok ratik reformlarla içeride meşruluğunu arttıran, Ortadoğu’da ekonomik ve  politik angajmanlarla bölgesel istikrara katkı sağlayan ve giderek karmaşıklaşan bölgesel dönüşümleri demokratik ve çoğulcu bir biçimde şekillendiren, kalıcı bir ortaklık hâline getirmeyi hedefliyordu.Ama geçtiğimiz yılki gelişmeler acı  bir şekilde bu beklentilerin gerçekçi olmadığını ortaya koydu. Belki de benzersiz bir bölgesel karışıklığın kurbanı olan Türk-Amerikan ortaklığı önemli  bir dönüm noktasından geçti. Ötesine geçmek bir tarafa, günlük işlemler bile artık zorlu birer pazarlık konusu hâline geldi. Siyasi yatırım politikası Türkiye’de veya en azından Türkiye’deki mevcut hükümet üzerinde işe yaramadı. 

Ömer Taşpınar’ın teşhis ettiği gibi, ABD “ Kendi hâline bırakma” politikasını deniyor ve Ankara hükümetini karşılık verip vermeme konusunda kararını vermesi için kendi hâline bırakmış durumda.Üç dönüm noktası Türkiye hükümetinin yetenek ve etkilerinin sınırlarını ortaya koyuyor. 

Bu üç nokta üç sıkıntılı ülkede, 
Üç meşhur yerle ilişkili: 

(i) İstanbul’da Gezi Parkı, 
(ii) Irak’ta Musul ve 
(iii) Suriye’de Kobani.

Gezi Parkı Mayıs 2013’te İstanbul’da bir şehir parkını kurtarmak için gerçeklesen küçük  bir protesto hareketi kısa bir süre içinde Türk toplumunda dönüşümün göstergesi 
ve muhtelif kentsel orta sınıfın,  bugün İslamcı olan geçmişte dışlanmış işçi sınıfının politik ve kültürel baskılarına karşı hareketlenmesinin sembolü
Son bir buçuk yıla damga  vuran dönüm noktalarından öğrenilecek önemli derslerden biri, Türkiye’nin coğrafi konumunun hem önemli bir değer hem de yükümlülük 
olduğudur.


https://www.amerikaninsesi.com/a/turk-amerikan-ortakligi-bir-adim-ileri-us-adim-geri/2677633.html


***


ABD'li düşünce kuruluşu: Bırakalım da AKP 'değerli yalnızlığı'n tadını çıkarsın.,

Obama yönetimi üzerinde etkili olduğu bilinen düşünce kuruluşu Center for American Progress, 9 sayfalık Türkiye raporu yazdı

13 Mart 2015 07:39



Ankara-Washington hattında yaşanan güvenlik, dış politika ve ticaret alanlarındaki sorunlar etkili düşünce kuruluşu ‘Center for American Progress’in (CAP-Amerikan Terakki Merkezi) Türkiye raporuna yansıdı. Demokrat Parti’ye yakın CAP, dün yayımladığı 9 sayfalık değerlendirmede “Bırakalım da AKP hükümeti, taraftarlarının dillendirdiği ‘değerli yalnızlığı’n tadını çıkarsın” diyerek Obama yönetimini bölgede Türkiye’yi önceleyen yaklaşımını değiştirmeye çağırdı.

Zaman'dan Beraat Gökkuş'un haberine göre, Michael Werz ve Max Hoffman imzası taşıyan raporda, ABD Başkanı Barack Obama’nın AKP yönetimindeki Türkiye’ye “güçlü, canlı ve seküler” demokrasisine güvenerek önemli siyasi yatırımlar yaptığı belirtildi. Ankara’nın ise Obama yönetimi için çok önemli olan “Irak’ın istikrarı, İran’ın nükleer alandaki hevesine karşı uygulanan ambargo rejiminin sağlamlığı ve terörle mücadele” konularında Washington’un beklediği katkıyı vermediği ifade edildi. “ABD-Türkiye Ortaklığı: Bir adım ileri üç adım geri” başlıklı incelemede bugün çok az sayıda uzmanın Türkiye’yi “canlı bir demokrasi olarak değerlendirebileceği, Avrupa Birliği üyeliği için gösterilen çabanın durduğu ve Ankara’nın güvenilir bir NATO üyesi olup olmadığının sorgulandığı” tespitlerinde bulunuldu. CAP, AKP yönetimindeki Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmasının pek çok nedeni olduğunu; Ankara’nın “Batı’ya ve Batılı değerlere” koyduğu mesafenin ise bu durumun temel sebebi gösterilebileceğini ifade etti. Washington’un bölgesel politikaları için Ankara’ya yaptığı siyasi yatırımın işe yaramadığını kaydetti. Werz ve Hoffman bu analizlerine AKP’nin Rusya ve Çin’le yaptığı enerji ihalelerini, IŞİD’e karşı mücadelede müttefikler arasında “tartışma götürmez temel konularda bile” Beyaz Saray’la girilen pazarlıkları, Türkiye’de Amerikan düşmanlığını körükleyen ve hükümet tarafından tekrar tekrar kullanılan ABD, AB ve İsrail karşıtı söylemi gerekçe gösterdi.

IŞİD’in 2014’te Musul’u işgal etmesi ve Ahmet Davutoğlu’nun ‘her şey yolunda’ açıklamasından bir gün sonra diplomatik personelinin rehin alınmasını örnek göstererek AKP yönetiminin kabiliyetleri sınırlı, stratejik öngörüden uzak bir müttefik olduğunu dile getirdi. CAP, bölgede ABD-Türkiye ortaklığının en önemli kırılma noktası olarak IŞİD’in kuşattığı Kobani’de Washington önderliğinde yürütülen müttefik güçlerin mücadelesine Anka-ra’nın gereken desteği vermemesini gösterdi.


http://t24.com.tr/haber/abdli-dusunce-kurulusu-birakalim-da-akp-degerli-yalnizligin-tadini-cikarsin,290295


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder