13 Kasım 2017 Pazartesi

Arıtman... Irkçılık Sosyal Cehalet

Arıtman... Irkçılık Sosyal Cehalet  



STAR
Ardan Zentürk,

Son sözü baştan söyleyelim: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP'nin "ırkçı yaklaşımları" olduğunu yeni fark ettiğimiz İzmir milletvekili Canan Arıtman'ın "çağdışı" açıklamalarına yanıt verirken kendi aile geçmişini detaylı olarak aktarmakta haklıdır... 
Neden?.. Çünkü ben yaşadım biliyorum... 
Aile geçmişiniz ile ilgili "çağdışı bir saldırı" ile karşılaştığınızda, bu tutum otomatik olarak devreye giriyor... 
'Irkçı saldırıyla' karşılaşmak 
1982 yılı... Temmuz... Dört ay erlik yasası çıkmış, bizim kuşak, güle-oynaya asker ocağına koşuyor... Erzincan 59'uncu Topçu Er Eğitim Tugayı Hafif Tabur 4'üncü Batarya... 
Nizamiyeden gireceğiz, parmak hesabı yapmışız tam 112 gün eğitim alanında kalıp, evlerimize kavuşacağız... Anlayacağınız her şey yolunda... Büyük oğlum Özgür'ü 14 aylık bırakmış gelmişim nöbete... 
Birinci ayın sonunda yemin törenimizi de tamamlıyoruz... Bu arada, yeni bir komutan geliyor... Gaziantep'ten... Yanlış hatırlamıyorsam rütbesi yüzbaşı... O'nun üstünde bir binbaşı... 
Bir gün İbrahim Çavuş'un "Yüzbaşı seni çağırıyor" demesiyle biraz telaşlanıyorum... Çünkü, dört ay erlik yapan üniversite mezunları ile üst rütbeli subaylar arasında çok fazla temas yok, biz eğitim alanında oyalanıp gidiyoruz işte... 
Gidiyorum, makam odasında karşısında "çakılıyorum..." "Ardan Zentürk, Tekirdağ, emret komutanım..." 
Aldığım yanıt şok edici:"Ne Ardan'ı... Şuna Arden desene adam gibi, biz de anlayalım kim olduğunu... Soyadına bak, Zentürk... Zoğrafyan'dan mı dönüşme... Nesin oğlum sen, Ermeni dönmesiysen söyle, ona göre davranalım..." 
Oda etrafımda dönüyor... Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk zat işleri müdürlerinden dedem Dr. Arif Bey, İsmet Paşa'nın bizzat elini omzuna koyarak "vatan senden büyük hizmet bekliyor" diyerek yolcu ettiği Hakkari'nin Emniyet Müdürü diğer dedem İbrahim Hakkı Bey gözlerimin önünden geçiyor... 
Ses tonumu ayarlayarak yanıtlıyorum bu saldırıyı... Tıpkı cumhurbaşkanı gibi, isim anamın Ispartalı Dr. Safinur Sayıner olduğunu, Türkmen geleneğinde "temiz adam" anlamına geldiğini, soyadımın ise, Çerkez-Kabartay köklerimden alındığını... Anlatmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi... Orada yaptığınız, "benzetildiğiniz ötekiyi" aşağılamak veya dışlamak değil, "kendinizi tam olarak ifade etme" telaşı... 
Bedeli çok ağırdır 
Biliniz ki, çok ağır bir ruhsal travma bu... 
Bugün bile, bu satırları yazarken bile giderek ellerimin içlerinin terlediğini hissediyorum... 
"Komutan senden ne istedi" diye soran silah arkadaşlarınıza anlatamadığınız bir garip durum... Neyse... Tam, genç bir adam olarak bu ülkenin ana zeminini oluşturan en önemli kurumuna bile güvenimi yitirirken, bu kez ortaya bir "binbaşı" çıkıyor... Çağdaş çizgileri, modern dünya görüşü ile, bizleri yemekhaneye toplayıp üzerine yanıtlayanların isimlerinin yazılmadığı bir anket kağıdı dağıtıyor..."Üniversite bitirmiş ilk er kuşağı" olarak uygulamalar ve karşılaştıklarımıza dair geniş görüşlerimizi topluyor ordu... Her şeyi büyük bir içtenlikle anlatıyoruz... Benim ise ülkeme, orduma güven tazelediğim, asker ocağından neşe içinde dönmemi sağlayan an o an oluyor... 
O gün... Bugün... İnsanların etnik kökenlerine dönük saldırı veya dedikodulardan nefret ettim... Belki de bu duygularım beni, Bosna-Hersek, Dağlık Karabağ gibi "etnik-dini nefretlerin harmanlandığı" savaş alanlarına taşıdı... 
...Ve etnik tartışmaların insanlar için ne ölçüde ağır bedelleri olduğunu o alanlarda gördüm... 
DNA tahlili: Irkçı devlet 
Canan Arıtman'ın, Cumhurbaşkanı Gül ile başlattığı ve mahkeme koridorlarına kadar uzanan tartışma ortamına bir de "DNA tahlili" gibi ucube bir kavramı sokması, ülkenin "sosyal cehaletinin" tipik bir örneği olarak görülebilir... 

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti anayasası, bu ülkenin dayandığı çağdaş hukuk sistemi, bir insanın "ırkının tayini" için böyle bir talebin yapılamayacağını açıkça karara bağlamaktadır. 
Kaza eseri, mahkeme, "ırk tayini" amaçlı bir DNA testi talebini kabul ederse, bu, Türkiye'nin dünya milletleri nezdinde, "ırkçı devlet" damgası yemesine kadar varacak bir süreci de kendiliğinden başlatır... Devamı ise, dünyanın "Canan Arıtman'ın başlattığı tartışma nedeniyle" Türkler'in gerçekten soykırımcı olabileceğine inanmasıdır... 
Bu bir ateşle oyun... Bakıyorum, eline benzin bidonunu alan oyuna dalıp yangını büyütmeye çalışıyor... 

Utanın ve Susun artık... 

***


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder