8 Şubat 2020 Cumartesi

Suriye Krizinde Bölgesel ve Küresel Aktörler BÖLÜM 5

Suriye Krizinde Bölgesel ve Küresel Aktörler  BÖLÜM 5



Çin’in Suriye Politikası ve Çözüm Planı 


Doç. Dr. Erkin EKREM 

< Çin, BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Ekim 2011, 4 Şubat 2012 ve 17 Şubat 2012 
tarihlerinde sunmuş olduğu Suriye’ye yönelik yaptırım kararlarına karşı 
çıkmıştı ayrıca 1 Mart ve 23 Mart 2012 tarihlerinde BM İnsan Hakları 
Komisyonu’nda Suriye’deki insan hakları durumu ile ilgili karar taslağına da ret oyu vermişti. SDE Analiz >

21 Mart 2012’de BM Güvenlik Konseyi, BM-Arap Birliği’nin Suriye özel 
temsilcisi Kofi Annan’ın sunduğu altı maddelik öneriye destek vermiştir. 
Kofi Annan’a tam destek verilen başkanlık açıklamasında, Suriye’nin 
egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne de güçlü 
destek verilmişti. Bu açıklamada, Suriye hükümetine ve muhalefete, Annan 
ile Suriye krizine barışçıl çözüm bulma yolunda iyi niyet içinde işbirliği 
yapmaları, beraber çalışmaları ve altı maddelik öneriyi tamamen ve derhal 
uygulamaları çağrısında bulunulmuştu. Başkanlık açıklamasında, Suriye’de 
yaşanan tüm şiddetin ve insan hakları ihlallerinin derhal durdurulması, 
insanî yardımın sağlanması ve demokratik, çoğulcu ve eşitlikçi bir siyasi 
sistemin oluşturulması için Suriyeliler tarafından yürütülecek olan siyasî 
geçiş sürecinin kolaylaştırılması yönünde destekleneceği ifade edilmektedir. 
BM-Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Annan, misyonuyla ilgili olarak 
Güvenlik Konseyi’ne uygun görünen bir tarihte bilgi verileceğini ve bu 
bilgiler ışığında Güvenlik Konseyi’nin uygun şekilde başka adımlar atmayı 
da düşüneceğini açıklamıştır. Yani Şam hükümeti, Annan’ın altı maddelik 
önerisini tamamen uygulamadığı takdirde Suriye’ye yeni yaptırım kararı 
çıkmasına yol açacaktır. Çin de Annan’ın söz konusu planına destek vermiş 
ve Çin’in destek verdiği bu planın uluslararası kamuoyunda olumlu tepkiler 
aldığı anlaşılmaktadır. 

Fakat Çin, BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Ekim 2011, 4 Şubat 2012 ve 17 Şubat 
2012 tarihlerinde sunmuş olduğu Suriye’ye yönelik yaptırım kararlarına 
karşı çıkmıştı. Çin, ayrıca 1 Mart ve 23 Mart 2012 tarihlerinde BM İnsan 
Hakları Komisyonu’nda Suriye’deki insan hakları durumu ile ilgili karar 
taslağına da ret oyu vererek karşı çıkmıştı. Dolayısıyla Batı ülkelerinin Çin’in 
geçmişteki bu tutumundan dolayı Annan’ın barış planına karşı Çin ve 
Rusya’nın engellerine uğrayacağına dair endişeleri vardı. Çin’in Annan’ın 
sunduğu teklife destek vermesinin nedenleri ise, BM Güvenlik Konseyi 
Başkanlığı’nın açıklamasında tek taraflı Suriye’ye baskı yapmamış, kınama 
sözcüğü yer almamış ve Suriye rejimini değiştirme ifadesi kullanılmamıştır. 
Yani, tehdit ve yaptırım veya içişlerine müdahale gibi BM tüzüğünün ve 
uluslararası ilişkilerin ilkelerine aykırı olan terimler kullanılmamış olarak 
gösterilmektedir. Ayrıca, Çin’e göre, Başkanlık açıklamasında BM Güvenlik 
Konseyi’nin Suriye egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstereceğini 
vurgulayarak BM tüzüğünün amaçları ve ilkelerini yerine getirmiştir. 

Neticede Batılıların Suriye sorunu üzerindeki tutumu değişmiştir ve büyük 
ölçüde geri adım atılmış, Çin ve Rusya’nın adil duruşundan böyle bir 
sonuca varılmıştır. Bazı Çinli uzmanlara göre, Güvenlik Konseyi Başkanlık 
açıklamasında yer alan ifadeler Çin’in sunduğu tekliflerle örtüştüğü 
için Pekin hükümeti Annan teklifini kabul etmiştir. Çin’in Suriye sorunu 
üzerindeki görüşünün ve tutumunun uluslararası kamuoyu tarafından kabul 
ettiğini ileri sürmektedir. Bazıları Çin’in çabalarıyla Suriye krizinin olumlu 
yöne doğru değiştiğini ileri sürerken, bazıları bütün bu gelişmelerin Çin’in 
başarısı olarak vurgulamaktadır. Çin uzmanlarına göre, Çin ve Rusya’nın 
çabası Suriye krizinin siyasî çözümü için zaman ve mekân kazandırmıştır, 
Çin ve Rusya’nın çabaları olmasaydı, Annan’ın diplomasi girişimleri 
gerçekleşemezdi ve Suriye’nin durumu bambaşka bir tablo ile karşı karşıya 
kalacaktı. Ancak, Batı ülkeleri Çin ve Rusya’nın Annan barış planına destek 
vermesinin nedenini bu iki ülke’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’ın 
uygulamasına karşı sabırlarının tükendiğine yönelik olarak yorumlanmıştır. 

< Batılıların Suriye sorunu üzerindeki tutumu değişmiştir. Çin ve Rusya’nın 
adil duruşundan böyle bir sonuca varılmıştır. Bazı Çinli uzmanlara göre, Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasında yer alan ifadeler Çin’in sunduğu tekliflerle örtüştüğü için Pekin hükümeti Annan teklifini kabul etmiştir. 
SDE Analiz >

Çin’in BM Daimi Temsilcisi Li Baodong, söz konusu Başkanlık açıklamasını 
Güvenlik Konseyi’nin ortak sesini yansıtması olarak yorumlamış ve Suriye 
sorununun siyasî çözümü yolunda olumlu bir adım atıldığını beyan etmiştir. 
Li Baodong’a göre, Çin, Suriye’deki gelişmelerle ciddi ilgilenmektedir; Çin 
her zaman Suriye’nin bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı 
gösterilmesini savunuyor, Suriye halkının siyasal tercihine saygı gösteriyor 
ve siyasî diyalog yoluyla adaletli, barış ve uygun bir şeklide Suriye krizinin 
çözülmesi görüşündedir. Suriye meselesinin nihai olarak Suriye halkının 
takdiri ile karar verileceğini ifade eden Li Baodong, Suriye’ye yönelik 
herhangi bir dış gücün askerî müdahalesine veya zorla rejim değişikliğine 
izin verilmemesi gerektiğini de vurgulamaktadır. Li Baodong, Çin’in 
Suriye üzerindeki çıkış noktasının BM tüzüğünün amaçları ve ilkeleriyle, 
uluslararası ilişkilerin temel ilkelerini korumaktır, Suriye halkının kendi 
işlerine kendilerinin karar vermesi hakkını savunmaktır, bu Ortadoğu 
bölgesinin barışı ve istikrarı ve dünyanın barış ve huzurunu sağlamaktır diye 
açıklamıştı. 

< Çin’e göre, Suriye’nin geleceği ve kaderine, sadece Suriye halkının takdirine göre karar verilmelidir. Çin özel temsilcileri Çin’in Suriye üzerindeki tutumunun Arap ülkelerle aynı olduğu mesajını vermeye de çalışmıştı. SDE Analiz >

Çin daha önce, Suriye ile ilgili bazı teklifnamelere karşı çıkmış, ancak 
çözüm planlarını ortaya koymamıştı. 4 Şubat 2012 tarihinden sonra Çin 
hükümeti önce Suriye muhalif gruplarını Pekin’e davet ederek görüşlerini 
almaya çalışmış ve sonra 10 Şubat’tan itibaren bölge ülkelerine özel elçi 
göndererek bu ülkelerin Suriye tutumunu öğrenmeye ve fikir alışverişinde 
bulunmaya başlamıştı. 17 Şubat’ta Suriye’ye özel elçi gönderen Çin, 
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in görüşlerini almaya çalışmıştır. 6-7 
Mart tarihlerinde Suriye, 10-14 Mart tarihlerinde Arap ülkelerine tekrar 
özel elçi göndermiştir. Pekin hükümeti bu diplomasi girişimleri ile 
Suriye’deki tarafların bütün şiddeti hemen ve tam bırakmasını ve önkoşulsuz 
görüşmelerini, kapsamlı siyasî reform programı ve mekanizması hakkında 
müzakereleri başlatmasını önermiştir. Çin’e göre, Suriye’nin geleceği ve 
kaderine, sadece Suriye halkının takdirine göre karar verilmelidir. Çin özel 
temsilcileri Çin’in Suriye üzerindeki tutumunun Arap ülkelerle aynı olduğu 
mesajını vermeye de çalışmıştı. Çin’in bu yoğun diplomasi girişimi etkili bir 
sonuç yaratmamış olabilir, ancak Suriye sorununda kendisinin var olduğunu 
kanıtlamaktadır. Bu esnada Çin hükümeti Suriye’ye yönelik insanî yardım 
yapma kararı da almıştır. Çin’in kapsamlı Suriye çözüm planı 4 Mart’ın gece 
yarısında beyan edilmiştir. 

< Çin, BM’in öncü rol oynamasını ve insanî yardımı koordine etmesini destekler. 
Yani Suriye egemenliğine saygı göstermek şartı ile BM veya Suriye taraflarının 
kabul edebileceği tarafsız bir örgüt Suriye’deki insanî durum üzerinde objektif ve kapsamlı değerlendirme yapmalıdır. SDE Analiz  >

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi  ve < Çin’in Altı Maddelik Teklifi  > kARŞILAŞTIRALIM..,


Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
1. Suriyeli halkın meşru taleplerine ve endişelerine yanıt verecek şekilde
Suriyeliler tarafından yürütülecek ve herkesi kapsayacak siyasi süreç için
özel temsilciyle (Annan) çalışmayı taahhüt etmek ve bu amaçla gerekirse
(müzakereler için) bir temsilcinin atanmasına onay vermek.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
1. Suriye Hükümeti ve ilgili taraflar derhal kapsamlı ve koşulsuz bütün şiddet
eylemlerine son vermelidir, özellikle masum sivillere karşı şiddet eylemleri
durdurulmalıdır. Suriye’deki taraflar şiddet içermeyen yollarla siyasî iradesini
ifade etmelidir.

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
2. Saldırıları bırakıp, BM tarafından gözetilecek ateşkesin derhal sağlanması,
bu amaçla öncelikle Suriye hükümetinin, halkın yaşadığı bölgelerde ağır silahların kullanılmasına son verilmeli ve askerlerin geri çekilmesi;
muhalefetin (ve Suriye’deki diğer unsurların) saldırıları bırakıp ateşkesin sağlanması için işbirliği yapılması çağrısı yapılıyor.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
2. Suriye’deki taraflar, uzun vadeli ulusal çıkarlarını ve halkın menfaatlerini esas
alarak BM ve Arap Birliği’nin Suriye temsilcisinin tarafsız çabaları çerçevesinde,
önkoşulsuz, varsayılan sonuçları olmayan ve kapsayıcı siyasî diyaloga girmeli dir. Ulusal istikrar ve sosyal düzeni sağlamak için kapsamlı ve ayrıntılı
reformun yol haritası ve takvim üzerinde mutabakata varılmalı ve uygulamaya
konulmalıdır.

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
3. İnsani yardımın gerekli olan her yere ulaşabilmesi için ilk adım olarak derhal
uygulanmak üzere günde 2 saat insani yardım için çatışmaların durdurulması
isteniyor.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
3. Çin, BM’n öncü rol oynamasını ve insanî yardımı koordine etmesini destekler.
Yani Suriye egemenliğine saygı göstermek şartı ile BM veya Suriye taraflarının
kabul edebileceği tarafsız bir örgüt Suriye’deki insanî durum üzerinde objektif
ve kapsamlı değerlendirme yapmalı ve insanî yardımın teslim ve dağıtımı sağlanmalıdır. Çin, Suriye halkına insanî yardım sağlamaya hazırdır. Çin, insanî
meseleyi bahane ederek Suriye’nin içişlerine karşı herhangi bir müdahaleyi
kabul etmemektedir.

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
4. Keyfi olarak tutuklanan ve gözaltına alınanların serbest bırakılması talep
ediliyor.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
4. Uluslararası toplumun tarafları, Suriye’nin bağımsızlığı, egemenliği ve
toprak bütünlüğüne samimiyetle saygı göstermelidir; Suriye halkının siyasî
düzen ve kalkınma yolunu tercih etme haklarına saygı gösterilmelidir. Bu şekilde
Suriyeli siyasî gruplar için diyalog koşullarının yaratılmasına ve gerekli yapıcı yardımın sağlanmasına katkılarda bulunacaktır, bununla birlikte tarafların
görüşme sonuçlarına saygı gösterilmelidir. Çin, Suriye’ye yönelik askerî
müdahale veya zorla rejim değişikliği girişimlerine karşıdır; tehdit veya yaptırım
uygulamanın, sorunun çözüme kavuşmasına katkısı yoktur.

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
5. Gazetecilerin ülke içinde serbestçe dolaşmalarının sağlanması isteniyor.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
5. Çin, Suriye’deki krize ilişkin olarak BM ve Arap Birliği’nin ortak atanan temsilcisi karşılamaktadır ve Suriye krizinin siyasal çözüm için oynayacağı yapıcı rolünü desteklemektedir. Çin, Arap ülkeleri ve Arap Birliği’nin kriz için siyasî çözüm arayışı konusunda yapılan olumlu çabalarını desteklemektedir.

Kofi Annan’ın Altı Maddelik Teklifi 
6. Barışçıl toplanma ve protesto hakkına saygı duyulması talep ediliyor.

< Çin’in Altı Maddelik Teklifi  >
6. Güvenlik Konseyi’nin üyeleri BM tüzüğünün amaçları ve ilkeleriyle, uluslararası ilişkilerin temel ilkelerine uymalıdır. Güvenlik Konseyi’nin Daimi Üyesi olarak Çin, sadakatle kendi görevini yerine getirecektir, diğer taraflarla birlikte Suriye krizinin siyasî çözümü için eşit düzeyde, sabırlı ve kapsamlı istişare etmeye devam edecektir ve Güvenlik Konseyi’nin birliğini korumak için çaba gösterecektir.

...

< Rusya’dan olumlu tepkileri alan Annan, 26 Mart günü Moskova havaalanından 
Pekin’e doğru giderken Suriye krizinin sonsuza dek devam etmeyeceğini ve 
Suriye yönetiminin dönüşüm rüzgârlarına karşı gelemeyeceğini beyan etmiştir. 
SDE Analiz  >

Çin’in Suriye krizine yönelik çözüm planında Çin’in izlediği Suriye politikasını hülasa etmek mümkündür: 

-Suriye sorununa, BM tüzüğünün amaçları ve ilkeleriyle, uluslararası 
ilişkilerin temel ilkeleri çerçevesinde çözüm bulunmalıdır; 
-Suriye sorununu siyasî ve diplomasi yöntemiyle sonuca kavuşturma ve 
yabancı güçlerin rejim değiştirme amacıyla her türlü müdahalesine 
karşıdır; 
-Suriye muhalifleri dâhil Suriye hükümetinin de şiddet kullanmasını 
tasvip etmemekte ve reform yapmasını önermektedir;  Çin’in bu politikasının temelinde birçok güvenlik, ekonomik (enerji) ve jeopolitik kaygılar yatmaktadır. 

Annan’ın Ziyareti ve Çin’in Suriye Politikası 

BM-Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Annan, barış planını gerçekleştire  bilmek için Rusya ve Çin ziyareti gündeme gelmiştir. Rusya’dan olumlu tepkileri alan Annan, 26 Mart günü Moskova havaalanından Pekin’e doğru giderken Suriye krizinin sonsuza dek devam etmeyeceğini ve Suriye yönetiminin dönüşüm rüzgârlarına karşı gelemeyeceğini beyan etmiştir. 27 Mart’ta, Çin Başkanı Wen Jiabao ile görüşen Annan Çin’in de desteğini almıştır. 

Çin Başbakanı Wen Jiabao, Suriye hükümeti ve ilgili taraflara yönelik ikna etme girişimini arttıracağını ve onların bu önemli fırsatları kaçırmadan gerçek uygulamalarla özel temsilcinin çabalarına olumlu yanıt vermesini ve verdiği sözü tutmasına dair çaba göstereceğini ifade etmişti. 

Suriye krizinin Suriye halkına felaket getirdiğini ve Ortadoğu bölgesinin 
barış ve istikrarını da etkilediğini belirten Başbakan Wen Jiabao, şu anda 
acil yapılması gereken işlerin Suriye tarafları arasında ateşkesin sağlanması 
ve diyalogun başlatılması ve bu çerçevede uluslararası insani yardımla 
barışçıl çözüm sürecinin temelinin hazırlanması olduğunu ifade etmiştir. 
Başbakan Wen Jiabao’ya göre, Suriye’de uzun vadeli barışın sağlanabilmesi 
için Suriye halkının reform arzusu yerine getirilmelidir, onların yasal hakları 
korunmalıdır, ekonomik kalkınması sağlanmakla halkın iktisadi hayatı 
düzeltilmelidir. Bunları yapabilmek için Suriye hükümeti ile ilgili tarafların 
ortak çabalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Neticede Suriye’nin kaderi Suriye 
halkının kararıyla olacaktır. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hong Lei’nin 
28 Mart’taki basın toplantısında, uluslararası kamuoyunun Suriye barışı ve 
istikrarı için zemin hazırlaması gerektiği de ifade edilmiştir. 

< Özel temsilci Annan’ın Çin ziyareti sırasında, Suriye hükümetinin Annan Barış 
Planı’nı kabul ettiğini açıklamıştır. 
Beşşar Esed yönetimini bir ölçüde destekleyen Rusya ile Çin’in Annan Barış 
Planı’na olumlu bakması Suriye hükümetinin bu kararı almasına neden olmuş 
olabilir. SDE Analiz  >

Özel temsilci Annan’ın Çin ziyareti sırasında, Suriye hükümetinin Annan 
Barış Planı’nı kabul ettiğini açıklamıştır. Beşşar Esed yönetimini bir ölçüde 
destekleyen Rusya ile Çin’in Annan Barış Planı’na olumlu bakması Suriye 
hükümetinin bu kararı almasına neden olmuş olabilir. Aslında Rusya, 
Annan planı Güvenlik Konseyi’nde kabul etmesinden önce ve sonra Suriye 
yönetimine dolaylı baskı yapmaya başlamıştı. 16 Mart’ta Moskova hükümeti, 
Beşşar Esed yönetiminin özel temsilci Kofi Annan ile işbirliğine ikna etmeye 
çalışacağını bildirmiş ve 20 Mart’ta, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, 
Kofi Annan’ın Suriye için hazırladığı barış planını desteklemeye hazır 
olduğunu açıklamıştı. Lavrov, çıkarılacak karar tasarısının Beşşar Esed 
hükümeti için bir ültimatom niteliği taşımaması gerektiğini ifade ederken, 
25 Mart’ta Annan’ı kabul eden Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, 
Annan’ın misyonunun Suriye’de sivil savaşı önlemek için son şans olduğunu 
söylemiştir. Çin Başbakanı Wen Jiabao da bu önemli fırsatı kaçırmama 
uyarısını yapmıştır. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hong Lei’nin 28 Mart’taki 
basın toplantısında Suriye hükümetinin bu önemli fırsatı yakalamasının 
önemini vurgulamıştır. Bununla birlikte Arap Birliği’nin Bağdat zirvesinde 
Annan Planı’na destek vereceğini beyan etmiştir. Her şeye rağmen Beşşar 
Esed yönetiminin Annan Planı’nı kabul etmesi uluslararası kamuoyuna umut 
vermiştir. Ancak, Suriye muhalifleri Esed yönetimine güvenmediği için söz 
konusu planın nasıl uygulanabileceği merak konusu olmuştur. 

Çin’in Annan Planı’na verdiği desteği, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü 
Hong Lei’nin 30 Mart’taki basın toplantısında Suriye’ye yönelik arttırmış 
olduğunu baskıdan anlamak mümkündür. Hong Lei’ye göre, Çin tarafı 
Suriye hükümetinin Annan’ın altı maddelik planına verdiği olumlu cevabı 
karşılamaktadır, Suriye tarafının en kısa sürede uygulamaya geçmesini 
umuyoruz. Aynı zamanda Çin tarafı, Suriye muhaliflerinin Annan Planı’na 
derhal ve ciddiyetle yanıt vermesi ve şiddetin tamamen durdurulması ve 
siyasî diyalogun başlatılması için gerekli koşulların oluşturması için çağrıda 
bulunuyor. Bununla birlikte, uluslararası toplumun ilgili tüm tarafların 
Annan’ın çabalarını desteklemesini umuyor ve Suriye sorununun adil, 
barışçıl ve uygun çözümü için katkılarda bulunmalıdır. Suriye sorununun 
çözümü ile ilgili Çin, artık kendi altı maddelik planın yerine Annan Planı’nı 
ciddi olarak desteklemeye başlamıştır. 

Annan ve Çin Planların Uygulama Güçlükleri 

< Gerek Annan barış planı, gerekse Çin’in çözüm planı, ideal bir plan olmasına rağmen uygulanmasında birçok zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. 
Özellikle Annan Planı’nı kabul eden Suriye hükümetinin nasıl bir uygulama  sergileyeceği şüphelidir. SDE Analiz  >

Gerek Annan barış planı, gerekse Çin’in çözüm planı, ideal bir plan olmasına 
rağmen uygulanmasında birçok zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. 
Özellikle Annan Planı’nı kabul eden Suriye hükümetinin nasıl bir uygulama 
sergileyeceği şüphelidir. Nitekim Esed yönetimi tarafından kabul edilen 
ve Rusya ile Çin tarafından da uygun görülen Annan Planı’nın Suriye’de 
devam eden şiddetlerden dolayı uygulamasının zor olduğu işaret 
edilmektedir. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Annan Planı’nı uygun 
şartla uygulanacağının sinyallerini vermiştir. Suriye lideri Esed 30 Mart’ta 
Hindistan’da düzenlenen BRICS toplantısına mektup yazarak, Annan Planı’nın 
uygulanabilmesi için önce Suriye’deki terör bataklığının kurutulması, terör 
faaliyetlerinin durdurulması, bazı ülkelerin Suriye muhaliflerine para ve 
silah yardımının kesilmesi gerektiğini belirtmiştir. Suriye lideri Esed’e göre 
bazı komşu ülkeleri Suriye’deki teröristlere kolaylık sağlamaktadır. Yani bu 
sorunlar çözülmeden Annan Planı’nın uygulanmasının imkânı yoktur. Suriye 
yönetiminin bu tutumu Çin’in Suriye’ye uygulanan politikası ve önerdiği 
planı ile de aykırıdır. Annan Planı başarısız olduğu halde Güvenlik Konseyi 
Başkanlık Açıklaması’nda ifade edildiği gibi yeni adımlar uygulanacaktır. 

Uluslararası kamuoyunda Annan Planı’nın uygulanmasına ilişkin kuşkular 
vardır. Esed yönetiminin destekçisi olarak görünen Çin kamuoyunun da 
şüpheleri vardır. Bazı Çinli uzmanlara göre, Annan’ın barış girişimleri 
birçok zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır, önemli sorundan biri şiddetin 
nasıl durdurulacağıdır. Yani hükümet ile muhaliflerin hangileri önce ateşkes 
yapacak ya da aynı anda mı ateşkes yapacaklardır? Batılılar Beşşar Esed 
yönetiminin önce ateşkes yapmasını istemekte, gelişmelere göre Suriye 
muhaliflerin silah bırakıp bırakmamasına bakacağını belirtmektedir. 

Diğer bir önemli sorun ise Suriye’de reform mu yapılacağı yoksa rejim değişikliği mi yapılacağıdır. Çinli uzmanlara göre, Batılılar rejim değişikliği peşindedir ve kendilerinin siyasî çıkarlarının gerçekleşmesi için uğraşmaktadır. Dış güçlerin desteğini alan Suriyeli muhaliflere dış destek arttıkça hükümet ile 
uzlaşmaya yanaşmamaktadır. Bu çerçevede bazı Çinli yorumcular, Annan 
Planı’nın gerçekleşmesine kuşku ile yaklaşmaktadır, bazıları Suriye’nin 
geleceğinin belirsiz olduğu kanaatindedir. Çinli yorumcular Suriye hükümeti 
ile muhalefetlerin uzlaşacağından da şüphe duymaktadır. Çin uzmanlarına 
ve yorumcularına göre Annan Planı’nın işlememesi durumunda, Çin’in 
Suriye planını da hayata geçirmesi zor olacaktır. 

< Çin tarafı, en çok Batı ülkelerinin Suriye’ye yönelik askerî müdahalesinden 
endişe duymaktadır. Şu ana kadar bir askerî müdahale hazırlığı yoktur, ancak Esed’in istifa etmesi talep edilmektedir. ABD de henüz bir askerî operasyona karar vermiş değildir. SDE Analiz  >

Çin tarafı, en çok Batı ülkelerinin Suriye’ye yönelik askerî müdahalesinden 
endişe duymaktadır. Şu ana kadar bir askerî müdahale hazırlığı yoktur, 
ancak Esed’in istifa etmesi talep edilmektedir. ABD de henüz bir askerî 
operasyona karar vermiş değildir. Buna rağmen Çin uzmanları böyle bir 
ihtimalin mevcut olduğunu sürekli vurgulamaktadır ve sonuçta Suriye’nin 
ikinci Libya olacağını ileri sürmektedirler. Çinli uzmanlar, Libya askerî 
müdahalesinden iki ibret çıkarmıştır: siyasî dönüşümün acele başlaması 
kargaşa ve felaket getirmiştir ve Batılıların Ortadoğu’daki silahlı askerî 
müdahaleleri sadece yıkıcı sonuçlar getirmektedir. Çinli yorumculara göre 
Batılılar Beşşar Esed yönetimine son vermek istiyor, muhalifler hükümetin 
yerel seçim sonuçları kabul etmiyor ve hükümet ile arasında güven sağlanmış 
değil ve iç savaş ortamı giderek gerginleşmektedir. Böyle bir ortamda siyasal 
çözüm sürecini başlatması fevkalade zor olacaktır. Bazı Çinli uzmanlara 
göre dış güçler henüz silahlı müdahale niyetinden vazgeçmiş değildir, 
sadece karar verememişlerdir. Bunun yanında Suriye muhalif güçleri kendi 
başına hareket etmektedirler ve el-Kaide örgütü de fırsatı bularak sızmış 
durumdadır. Böyle bir ortamda Annan Planı’nın uygulanması şüphelidir. 

Arap Baharı ile beraber Ortadoğu’da bir dizi siyasal değişimler yaşanmıştır. 
Bu değişimlerde Libya Modeli, Mısır Modeli ve Yemen Modeli gibi üç 
çeşit model ortaya çıkmıştı. Her üç modelin sonucunda büyük bedeller 
ödenmiştir ve ödenmeye devam etmektedir. Bazı Çinli uzmanlar Suriye 
krizinin ancak siyasal reformla çözüleceğini ileri sürerek, Suriye’nin siyasal 
dönüşümü Beşşar Esed yönetimi ile ancak gerçekleşeceğini ve tepeden 
aşağı doğru bir dizi reformla sonuç alabileceğini ortaya koymaktadır. Yani 
Annan Planı’nın sonuç alması kolay olmayacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder