21 Şubat 2017 Salı

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU BÖLÜM 1




ZORUNLU ASKERLİK VE  PROFESYONEL ORDU, BÖLÜM 1




  ZORUNLU ASKERLİK VE  PROFESYONEL ORDU 
Dr. Salih AKYÜREK 



RAPOR NO: 24 
ANKARA 
KASIM 2010 
BİLGESAM YAYINLARI 
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi 
Mecidiyeköy Yolu Caddesi No:10 
Celil Ağa İş Merkezi Kat:9 Daire:36 
Mecidiyeköy / İstanbul / Türkiye 
Tel: +90 212 217 65 91 Faks: +90 212 217 65 93 
www.bilgesam.org 
bilgesam@bilgesam.org 
Atatürk Bulvarı Havuzlu Sok. No:4/6 
A.Ayrancı / Çankaya / Ankara / Türkiye 
Tel : +90 312 425 32 90 Faks: +90 312 425 32 90 

Bu yayının tüm hakları saklıdır. Yayın Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezinin izni olmadan elektronik veya mekanik yollarla çoğaltılamaz. 
Bu dokümanda yer alan görüşler çalışmanın yazarına aittir ve bir kurum olarak BİLGESAM’ın görüşleriyle örtüşmeyebilir. 


SUNUŞ 

Dünya’daki ve yurt içindeki gelişmeleri takip ederek geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak; Türkiye’nin ikili ve çok taraflı uluslararası ilişkilerine ve güvenlik stratejilerine,yurt içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, çevresel ve sosyo-kültürel problemlerine yönelik bilimsel araştırmalar yapmak; karar alıcılara milli menfaatler doğrultusunda gerçekçi, dinamik çözüm önerileri, karar seçenekleri ve politikalar sunmak Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM)’nin kuruluş amaçları arasında yer almaktadır. 

BİLGESAM, Bilge Adamlar Kurulu’nun ilk toplantısında alınan kararlar doğrultusunda, yukarıda aktarılan amaçları gerçekleştirmek üzere, çeşitli konularda raporlar hazırlamaktadır. 

Son dönemin gündem maddelerinden ‘‘Zorunlu Askerlik’’, ‘‘Profesyonel Ordu’’ ve ‘Bedelli Askerlik’’ konularının Türkiye’de daha geniş bir platformda tartışılması 
gerekmektedir. Bu amaçla, Dr. Salih AKYÜREK tarafından hazırlanan “Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu’’ başlıklı rapor 
http://www.bilgesam.org/tr adresinde yayımlanmıştır. 


Raporun Türk Ordusu’nun ve zorunlu askerlik uygulamasının yeniden yapılandırılması sürecine katkı sağlaması temennisiyle, belgeyi hazırlayan Dr. Salih AKYÜREK’e ve destek sağlayan BİLGESAM personeline teşekkür ederim. 

Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
BİLGESAM Başkanı 


ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU, 

Dr. Salih Akyürek1 

1 Dr. Salih Akyürek BİLGESAM’da Sosyo-kültürel Araştırmalar Uzmanı olarak görev yapmaktadır. 
2 Henning Sorensen, ‘‘Denmark: From Obligation to Option’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.121, 2000. 
3 Hale Akay, ‘‘Demokratik Gözetim: Kuramsal Değerlendirme’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve  Demokratik Gözetim (Ed.: A. Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009, s.11. 
4 Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal, ‘‘Armed Forces after the Cold War’’, The Postmodern Military  (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.1-2, 2000. 
5 A.g.e., s.2-3. 


Giriş 

Soğuk Savaş Dönemi sonrasında gelişen şartlar ve bu günkü durum, NATO ülkeleri için pek çok müttefik ülkeyi ortaya çıkarırken, spesifik bir düşman tanımını da ortadan kaldırmıştır. 
Bu değişim, ülkelerin dünyadaki tüm tehditler içinden kendi güvenlik problemlerini seçmeleri sonucunu doğurmuştur. Bu anlamda, NATO kolektif güvenlikten seçici güvenlik anlayışına kaymıştır. Bu değişim nedeniyle, batılı ülkelerin bugünkü güvenlik politikaları, eski düşman veya yeni müttefiklerden daha fazla ulusal tercihlerle belirlenmektedir.2 

Gelişmiş pek çok ülkede güvenlik artık askeri olmayan unsurları da dikkate alan çok daha geniş bir kavram olarak düşünülmeye başlanmıştır. Toplumsal ve çevresel risklerin de güvenlik kavramının unsurları arasında sayılmasıyla, geleneksel nitelikteki ulusal ve uluslararası güvenlik anlayışı yerini insani güvenlik kavramına bırakmaktadır.3 

1990’ların başından itibaren değişen tehdit ve güvenlik anlayışı, orduların görevlerini ve görev anlayışlarını değiştirmiş ve buna uygun yapılanmaları sonucunu doğurmuştur. Askeri organizasyonlar için post modern dönem olarak adlandırılan bu yeni sürece ait değişimler, gelişmiş pek çok ülkede küçülen ordularla birlikte, zorunlu askerlik uygulamasının kaldırılması veya yeniden yapılandırılması sonucunu doğurmuştur. 

Türkiye’nin de diğer ülkeler kadar bu değişim sürecinden etkilendiği, tehdit algılarının ve güvenlik anlayışının değiştiği görülmektedir. Türkiye’nin, tehditler ve güvenlik problemlerinin seçimi ve değerlendirilmesi noktasında bazı sorunlar ve belirsizlikler yaşasa da doğru güvenlik politikaları üretme noktasında başarılı olduğu söylenebilir. 
Ancak, son yirmi yıl içerisinde tehdit ve güvenlik politikaları bağlamında yaşanan değişime rağmen, bir kısım teşkilat/konuş/kuruluş değişiklikleri hariç, TSK içinde köklü bir yapısal değişimin gerçekleştirilemediği görülmektedir. Ordunun iç tehdit algısının kazandığı öncelik ve terörle mücadeleye verilen önem, bir noktada yapısal değişim ve dönüşümün gerekliliğini gölgelemiş ve tek neden olmamakla birlikte, bu yöndeki plan ve çabaların ertelenmesine de neden olmuştur. 

Orduda bugüne kadar planlanmasına rağmen gerçekleştirilemeyen ve yeniden yapılandırma olarak adlandırabilecek yapısal değişim ve dönüşüm, gerekliliği ve 
önceliği kuvvetler arasında değişmekle birlikte dört ana başlıkta toplanabilir: 

i. Tehdit değerlendirmesi ve belirlenecek öncelikler kapsamında, büyüklük, teşkilat (birlik yapısı) ve konuş yeri olarak yeniden yapılandırma. 

ii. Gelişen teknolojiler ışığında araç, silah ve malzemelerin yenilenmesi ve eğitim sistemlerinin yeniden yapılandırılması. 

iii. Rütbeli personeli de kapsayan askere alma sistem ve uygulamalarının yeniden yapılandırılması. 

iv. Sınıflandırma, yetiştirme, atama, personel değerlendirme, terfi ve ayırma gibi personel politika ve uygulamalarının yeniden yapılandırılması. 


Bu çalışmada, yukarıda ortaya konulan dört farklı alandaki değişim ve dönüşümden, sadece rütbesiz askerlerin silâhaltına alınma yöntem ve uygulamaları incelenmeye çalışılmıştır. 
Askere alma uygulamalarındaki yeniden yapılanmanın gerekliliği incelendiğinde; erbaş ve erlerin de denklemde olduğu, TSK’ya ait pek çok problemin temelinde, çağın gerisinde kalan zorunlu askerlik uygulamasının olduğu görülmektedir. 

Bu konuda, TSK’nın kurumsal verimlilik ve etkinlik temelli sorun tespiti yapmak ve köklü çözümler üretmek yerine zorunlu askerliğin süresi üzerine projeler üretmeye çalışması, temel eksiklik noktası olarak değerlendirilebilir. 

Bu çalışmanın amacı, son yıllarda daha fazla gündeme gelen ‘‘ Zorunlu Askerlik ’’ ve ‘‘ Profesyonel Ordu ’’ konularında Türkiye ile birlikte diğer ülke uygulamalarını incelemek, mevcut tartışmaları ortaya koymak ve Türkiye’ye dönük tespit ve önerilerde bulunarak TSK’nın yeniden yapılanma çabalarına farklı açılımlarla katkı sağlamaktır. 
Çalışma bu bağlamda, TSK’daki zorunlu askerlik uygulamasına ve bu uygulamayı çevreleyen kurum kültürüne yapıcı eleştiriler de getirmektedir. 

1. Dünyada Askeri Organizasyonların Geçirdiği Evreler 

Klasik dönem sonrası askeri organizasyon yapılarının üç dönemde incelendiğini görmekteyiz. Bu dönemler, ‘Modern’, ‘Geç Modern’ ve ‘Post Modern’ olarak adlandırılmaktadır. İzleri daha öncelere götürülse de, Modern Dönem askeri organizasyonlar için 19 uncu yüzyılın başı tarih olarak verilmektedir. II. Dünya Savaşı’nın sonunda biten bu dönemle birlikte Soğuk Savaş döneminin sonuna kadar süren Geç Modern Dönem askeri organizasyonlara tanık olmaktayız. 1990’larla birlikte başlayan Post Modern Dönem askeri yapı ve organizasyonlardaki değişim ise günümüzde hala sürmektedir.4 

Yapılan bu tanımlama ve sınıflamanın daha çok Avrupa orduları ve ABD için geçerli olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Osmanlı İmparatorluğu için 1826’da Yeniçeri Ocağının kaldırılması ile başlayan modern ordu döneminin, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte devam ettiği, farklılaşmalar olmakla birlikte, Geç Modern ve Post Modern askeri organizasyon yapıları için yukarıda verilen tarihlerin Türk Ordusu için de geçerli olduğu söylenebilir. 

Post modern ordular beş temel organizasyon değişikliği ile tanımlanmaktadır:5 

1) Askeri ve sivil yapı ve kültürlerin artan geçişkenliği ve ortaklığı, 

2) Ordu içinde muharip olup olmama, sınıf, branş ve rütbe temelindeki farklılaşmanın azalması, 

3) Askeri amaçlarda, geleneksel savaş düşüncesinden görev düşüncesine doğru değişim, 

4) Askeri kuvvetlerin, ulus devletlerin ötesinde kuruluşlarca belirlenecek uluslararası görevlerde daha fazla kullanılması, 

5) Askeri güçlerin ikili veya çok uluslu yapılar içerisinde yer alarak kendilerini uluslararasılaştırması. 

Yeni Post Modern Dönem yapılarla birlikte ordular, geçmişte hiç olmadığı kadar, ‘Barışı Koruma’ ve ‘İnsani Yardım’ görevlerine odaklanmış ve bu değişim askeri doktrinlerde daha merkezi bir pozisyon almıştır. 

Bu noktada, barışı koruma ve insani yardım görevleri post modern ordu tanımının temel görevleri arasına girmekle birlikte, ABD’nin gerek BM veya NATO şemsiyesi altındaki ve gerekse Irak benzeri müdahalelerinin temelinde, Soğuk Savaş dönemi sonrasında oluşan tek kutuplu yapının orduda yarattığı krize dönük çözüm arayışları ile birlikte, silah sanayinin desteklenmesi ve konvansiyonel savaş kapasitesinin korunması yönündeki endişeler ve sadece ABD ile sınırlı olmayan emperyalist amaçları da görmek gerekmektedir. 

Post modern silahlı kuvvetler yapısına dönük yukarıda verilen beş temel değişim Türkiye için değerlendirildiğinde; Türk ordusunun 3, 4 ve 5 numaralı değişimleri kısmen gerçekleştirdiği, ancak daha çok siyasi ve kültürel boyutları olan 1 ve 2 numaralı değişimler ise gerçekleştirilmemekle birlikte, bu değişimlerin gerekliliğinin de tam olarak anlaşılamadığı değerlendirilmektedir. Ordunun kısmen gerçekleştirdiği son üç değişimde de gerekli olan yapısal dönüşümler yerine geçici tedbir ve düzenlemelerin etkin olduğu söylenebilir. 

Yukarıda açıklanan üç farklı dönem itibariyle ABD ve Avrupa Ordularındaki genel değişim trendi, alt boyutları ile ve Türk Ordusundaki değişimle karşılaştırmalı olarak aşağıda verilmiştir:6 

TABLO 1





Post modern dönem yapılanmasını en iyi örneklendiren ordu, hiç şüphesiz ABD Ordusudur. Profesyonelleşme düzeyi, birliklerinin kısa sürede deniz aşırı görevlerde yerini alma noktasındaki yeterliliği ve mobilitesi, mevcut aktif ordusunun yarısından fazlasının fiili olarak yurtdışında görevli olması8 vb. diğer özellikleri ABD ordusun diğer tüm ordulardan farklılaştırmaktadır. 


6 Charles C. Moskos , tarafından yazılan makalede {‘‘Toward a Postmodern Military: The United States as a Pardigm’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.15, 2000} ABD ve AB Orduları için yapılan tanımlar da kullanılarak hazırlanmıştır. Tabloda yer alan Türk Ordusuna ait tespitler bu çalışmanın yazarına ait görüşleri yansıtmaktadır. Tabloda ‘‘*’’ işareti ile gösterilen parametreler bu çalışmanın yazarı tarafından orijinal tabloya ilave edilen başlıklardır. 
7 Hofstede tarafından ortaya konulan ‘‘ Güç Mesafesi ’’ toplumsal kültür boyutu ‘‘Toplumdaki bireyler arasında eşitsizliklerin kabul derecesi’’ olarak anlamlandırılmaktadır. Bkz.: HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: 
International Differences in Work Related Values. (Abridged Edition), London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. ve ‘‘Cultures and Organizations: Software of the Mind’’, London, McGRAW-Hıll Book Company, 1991. 
8 Thomas Donnelly; “The Military We Need, Defense Requirements of the Bush Doctrine”, American Enterprise Institute, AEI Press, (Washington D.C., 2005), s.60., aktaran: Sait Yılmaz, ‘‘ABD Silahlı Kuvvetlerinde Dönüşüm’’, Stratejik 
Araştırmalar Dergisi, Mayıs 2009, Sayı 13. Donnelly makalesinde; 2004 yılı itibariyle, ABD Ordusundaki 33 tugayın 4/5’inin yurtdışında görev yaptığını, 10 tümeninden dokuzunun ise Irak ve Afganistan görev aldığını aktarmaktadır. 


Askeri organizasyonlardaki değişim çerçevesinde genel bir değerlendirme yapılacak olursa; post modern orduyu tanımlamak için verilen beş değişim parametresine dönük bir hiyerarşi veya zaman akışı öngörülmemekle birlikte; Türk Ordusu için, siyasi, kültürel ve bu bağlamda bir yapısal değişimi de gerektiren ilk iki parametrenin (Askeri ve sivil yapı ve kültürlerin artan geçişkenliği ve ortaklığı - Ordu içinde farklı sınıf ve statüler temelindeki farklılaşmanın azalması) çok daha önemli ve bu konulardaki değişimin kaçınılmaz ve öncelikli olduğu değerlendirilebilir. 1827’den günümüze pek çok değişim geçiren Türk Ordusunun, modern, geç modern ve post modern dönem askeri organizasyon yapılarının pek çok temel yapısal özelliğini bugün aynı anda barındırdığı da söylenebilir. 

2. Dünya Ordularında Farklılaşan Askerlik Hizmeti 

Avrupa ülkeleri çoğunlukta olmak üzere 38 ülkedeki askerlik hizmet modeline dönük bazı bilgi ve istatistikler aşağıda tablo olarak verilmiştir. Çalışma içerisinde bu ülkeler dışındaki ordulara ait farklılaşan bazı özellikler de aktarılmaktadır. 

Dünya Ordularına bakıldığında, temelde tam profesyonel ordular ve zorunlu askerlik modelini uygulayan ordular9 olmak üzere iki temel yapıya rastlanmaktadır. Zorunlu askerlik modeli içerisinde, bu hizmet sonrası seçtiği askerlere sözleşmeli olarak er statüsünde göreve devam etme imkânı veren, Karma Ordu Modeli olarak adlandırılabilecek bir yapıya da rastlanmaktadır. Uygulamaları birbirinden çok farklı olmakla birlikte Almanya ve Meksika orduları bu sınıfa sokulabilir. Karma modelde olduğu gibi, temel iki askerlik modelinde de ülkelerin uygulamaları farklılaşmaktadır. 

9 Bu model içerisinde, subay ve astsubaylardan oluşan yönetim kademeleri çok büyük oranda profesyonellerden oluşmaktadır. 

Zorunlu askerlik modelinde, zorunlu askerlerin aktif ordu içindeki oranının %60-70’lerin üzerine çıktığı kitle orduları (mass army) yanında, bu oranın %20’ler ve altında kaldığı ordu yapıları da mevcuttur. Türkiye, İran, Ermenistan, Azerbaycan, İsrail, Mısır, Cezayir, Güney Kore, Rusya ve Kuzey Kore Kitle Ordu kavramına örnek olarak verilebilir. Avrupa’da zorunlu askerlik uygulamasını devam ettiren pek çok ülkenin ise, küçülen ordular içinde hizmete aldıkları sivil uzman/görevlilerin sayısı, yasallaştırdıkları alternatif hizmetler ve bu sayede 
düşen zorunlu asker oranları ile kitle ordu tasnifi dışında kaldığı görülmektedir. 

Zorunlu askerlik uygulamasını 2010 yılı sonunda kaldırmayı planlayan Sırbistan ile birlikte, Danimarka, Almanya, Avusturya, Finlandiya, Norveç, İsviçre, Ukrayna, Rusya, Moldova, Estonya, Türkiye ve Yunanistan uygulamayı Avrupa kıtasında devam ettiren ülkelerdir. Türkiye dışında, bu gruptaki ülkelerin uygulama temelindeki benzer özelliği, zorunlu askerliğin süre olarak 12 ay veya altında olmasıdır. 

Bu çalışma kapsamına alınarak incelenen (müteakip tablo) 38 ülkeden Avrupa dışında kalan ülkelere bakıldığında; ABD ile birlikte Lübnan ve Ürdün’de zorunlu askerliğin olmadığını görülmektedir. Avrupa dışındaki ülkelerden zorunlu askerliği devam ettiren İran, Mısır, Cezayir, Kuzey Kore, Güney Kore, Suriye ve İsrail’de ise (listede yer almayan Ermenistan ve Azerbaycan dâhil) askerlik hizmet süresi 12-36 ay arasında değişmektedir. 

Zorunlu askerlik sürelerine Avrupa orduları temelinde bakıldığında: Danimarka’da özel bazı birliklerde görevlendirilenler dışında zorunlu askerlik süresi dört ay iken; bu süre Almanya, Avusturya, Sırbistan’da altı ay; Yunanistan’da dokuz ay; Ukrayna, Moldova ve Rusya’da 12 ay, Finlandiya’da subay-astsubay eğitimi verilenler (12 ay) ve özel bazı birliklerde görevlendirilenler (9 ay) dışında altı ay, Norveç’te ise özel birlikte (Home Guard) görevlendirilenler dışında düzenli ordu içinde 12 ay’dır. 

Bölgesel konumu ve tehdit değerlendirmesi çok farklı olmakla birlikte; Türkiye, Avrupa’da zorunlu askerlik uygulamasını devam ettiren ülkeler arasında, lisans mezunu olmayan erler için geçerli olan 15 aylık zorunlu askerlik süresiyle ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’de uygulanan zorunlu askerlik; hizmet şekli ve süresi itibariyle, Suriye, İran, Mısır, Cezayir, Azerbaycan, Ermenistan, İsrail, Kuzey Kore ve Güney Kore’ye daha fazla benzemektedir. 

Avrupa’daki pek çok ülke ile birlikte, tehdit ve yapı olarak farklılaşan diğer bazı ülkelerin askere alma yöntemleri ve askerlik süreleri karşılaştırmalı olarak aşağıda verilmiştir:10 




10 Çizelgedeki veriler; wikipedia ansiklopedik sözlüğün İngilizce sayfasından (http://en.wikipedia.org/wiki/...), military service, conscription, compulsory military service, volunteer military madde başlıklarındaki bilgilerden; CIA’nın World Factbook açık bilgi kaynağı (https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/... .html) ve 
http://www.nationmaster.com/cat/mil-military. sayfasındaki bilgilerden 05 Ekim-10 Kasım 2010 erişim tarihi itibariyle derlenmiştir. 
* Bu Ülkelerde Zorunlu Askerlik Yasal olarak bulunmakla birlikte, Uygulama belirtilen tarihte askıya alınmıştır. 

Dünyadaki zorunlu askerlik modellerinde, pek çok ülkede hizmet süresi ve hizmet şekli itibariyle tek tip uygulama sözkonusu iken, bazı ülkelerde cinsiyete (İsrail), öğrenim durumuna (Türkiye, Mısır, Rusya, 2008 öncesi Polonya), çocuk sayısına (Yunanistan)11, görev yeri ve zorluğuna (İran), görev yapılan birlik tipine (Finlandiya, Norveç) ve hizmet statüsüne (Finlandiya) göre mecburi hizmet süreleri değişmektedir. 

11 2006 yılı itibariyle Yunanistan Ordusunda 12 ay olan hizmet süresinin, sahip olunan çocuk sayısına göre düşürüldüğü görülmektedir. Aktaran: Cenk Özgen, ‘‘Türkiye’de Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu’’, Yıldız Teknik Üniversitesi 
Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006. 
12 Stephen E. Ambrose, ‘‘The End Of The Draft, And More’’ Natıonal Revıew/August R 9, 1999. 

Türkiye’de, vatandaşlar öğrenim durumları ve diğer özelliklerine göre, kısmi olarak da kendi talepleri doğrultusunda zorunlu askerliğin farklı statüleri ile silâhaltına alınmaktadır. Bu uygulamanın adalet, eşitlik, kurumsal hiyerarşi vb. pek çok nedenle ortaya konulabilecek yanlışları kadar doğruları olduğu da söylenebilir. 

Profesyonel ordu yapılanmasına ABD Ordusu örneğinde bakıldığında; Richard Nixon, 1968 seçim kampanyasında, gelecekte büyük konvansiyonel savaşların olmayacağını ve nükleer veya gerilla savaşlarının öne çıkacağını söyleyerek, ABD Ordusunda savaş sona erer ermez zorunlu askerlik uygulamasını sonlandıracağı sözünü vermiştir.12 Bu öngörü, misyon ve etkinlik temelli olarak, profesyonel orduya dönük değişimi başlatmış ve bugünkü tam profesyonel ABD Ordusunun temellerini atmıştır. ABD Ordusunda zorunlu askerlik kanunen var olmasına rağmen 1973 yılından itibaren uygulamadan kaldırılmıştır. 

Pek çok Avrupa ordusunda, zorunlu askerlik uygulamasının kaldırılması ‘‘Soğuk Savaş Dönemi’’ sonuna rastlamakla birlikte, bugün zorunlu askerliği devam ettiren ülkeler de dâhil, orduların bu kaynağa bağımlılığının ve ordu içindeki zorunlu asker oranının 1970’lerden itibaren düşürüldüğü görülmektedir. Geçiş sürecinde kara ordularında bile %50’lere inen zorunlu askerlerin oranı, deniz ve hava kuvvetlerinde %10’lara kadar çekilmiştir. Türkiye’de ise kısalan askerlik süresi ve uzman erbaş uygulamasına rağmen, zorunlu askerlerin oranı 
Deniz ve Hava Kuvvetlerinde daha düşük olmakla birlikte, Kara Kuvvetlerinde hala %70’lerin üzerindedir. 

Zorunlu askerlik uygulamasını kaldıran veya tanıdığı farklı haklar ve kısalan süresi ile, toplumun da talep ettiği daha kolay uygulanabilir bir model haline getiren Avrupa ülkelerinin, ne Türkiye ne de diğer bölgelerdeki ülkeler için tam bir örneklik teşkil etmesi elbette mümkün değildir. Orduların küçülmesinde ve askerlik modellerinin profesyonelliğe doğru dönüşünde en önemli faktör elbette ki tehdit algısıdır. Bu anlamda, Soğuk Savaş Dönemi sonrası Avrupa kıtasında, AB’nin yapısı ve genişlemesinin de etkisiyle; düşmanlıkların ortadan kalktığı, tehdit algısının zayıfladığı ve birleşik bir Avrupa ordusunun da zaman zaman gündeme geldiği görülmektedir. 

Yukarıdaki tabloda yer alan 38 ülkeye ait nüfus ve aktif ordu mevcutları incelendiğinde; Türkiye nüfus büyüklüğü ile altıncı, aktif ordu (bu mevcuda jandarma dâhil değildir) büyüklük sıralamasında yedinci ve her 1000 kişi içindeki aktif asker sayısı (7,1 kişi) sıralamasında ise onuncu sırada yer almaktadır. Aynı sıralamalara Avrupa ülkeleri arasında bakıldığında ise; Türkiye nüfus büyüklüğü sıralamasında üçüncü (Rusya ve Almanya’dan sonra), aktif ordu büyüklüğü sıralamasında ikinci (Rusya’dan sonra) ve her 1000 kişi içindeki aktif asker sayısı sıralamasında ise üçüncü (Yunanistan ve Rusya’dan sonra) durumdadır. 

Zorunlu askerlik uygulamasının devam ettiği pek çok Avrupa ülkesinde ‘‘Vicdani Ret’’ ve ‘‘Alternatif Kamu Hizmeti’’ bir seçenek olarak yasallaştırılmıştır. Alternatif kamu hizmeti mecburi hizmet süresi kadar veya üzerinde olabilmektedir. Farklı ülkelerin ordularındaki alternatif kamu hizmet uygulamaları incelendiğinde; sağlık, eğitim ve çocuklarla, yaşlılara yardım başlıkları öne çıkmaktadır. Ayrıca Finlandiya gibi bazı ülkelerde silahsız ve/veya muharip olmayan birliklerde askerlik hizmetini yerine getirme imkânı da verilmektedir. 

Alman Ordusunda 2000 yılı öncesi artan eleştirilere rağmen zorunlu askerlik kaldırılmamış, ancak yeniden düzenlenmiştir. Öncelikle askerliğin süresi 12 aya indirilmiş (bugün 6 ay) ve askere alınanların daha yüksek maaşlarla iki yıla kadar orduda kalmalarının yolu açılmıştır. İstatistikler daha sonraki yıllarda azalış göstermekle birlikte, silâhaltına alınan yükümlülerin 1996 yılı itibariyle %80’inin uzun dönem sözleşmeli askerliğe geçtiğini göstermektedir. Bu tercihi kullanan askerlerin ortalama hizmet süresi 17 ay olarak verilmektedir.13 

13 Bernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.84,99, 2000. 
14 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
15 Baruch Nevo and Yael Shor, '‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: Compulsory Service." Baruch Nevo and Yael Shor (ed.) ‘‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: Compulsory Service: The Army-Society Project of the IDF and the Israel Democracy Institute, Jerusalem’’, İçinde, The Israel Democracy Institute (Hebrew), 2002. Aktaran; Yagıl Levy, ‘‘Socıal Convertıbılıty And Mılıtarısm: Evaluatıons Of The Development Of Mılıtary-Socıety Relatıons In Israel In The Early 2000s' ’’, Journal Of Political And Military Sociology, 2003, Vol. 31, No. 1 (Summer): p.80. 

Almanya’da, askerlik çağındaki pek çok erkek vatandaş, ya orduda hizmeti ya da yaşlılarla çalışma gibi sivil hizmet formunu seçmektedir. Bunun yanında her on kişiden birisi de devlet veya federal polis gücünde çalışmayı tercih etmektedir. Bu kişiler sınır güvenliği sağlayarak veya gönüllü itfaiyecileri eğiterek, yedi yıllık sürede yarı-zamanlı (part-time) hizmet edebilmektedirler.14 

İsviçre’de ise diğer ülkelerden farklı bir uygulama yapılmaktadır. Bu ülkede 260 gün olarak belirlenen zorunlu askerlik süresinin 18-21 haftalık bölümü zorunlu temel eğitim dönemi iken, kalan hizmet süresi müteakip yıllarda yükümlünün katıldığı 3’er haftalık tazeleme eğitimleri ile tamamlanmaktadır. 

Çin ve İsrail’de zorunlu askerlik uygulaması olmasına rağmen bu iki ülke askere alma uygulamasında diğer ülkelerden farklılaşmaktadır. Çin’de seçici (selective) bir askere alma uygulaması varken bu uygulama İsrail için yarı-seçici (semi-selective) olarak adlandırılmaktadır. Her iki ülkede de askerlik için seçilmeyen adaylar kamu hizmetine yönlendirilmektedir. İsrail’de 1990 sonrası zorunlu askerlik modeli kaldırılmaksızın geçilen seçici askerlik uygulaması nedeniyle askerlik çağındaki her beş erkekten hizmete uygun olan üçüne aktif askerlik yaptırılmaktadır. 15 



Dünyadaki Askerlik Uygulamalarının kısa özeti: 

Yukarıda bazıları aktarılan farklı askerlik modelleri ve uygulamaları aşağıda kısaca özetlenmiştir: 

1) Üç farklı temel askerlik modeli uygulaması mevcuttur: 

i. Tam Profesyonel Ordular (ABD, İngiltere, Fransa gibi) 

ii. Karma Ordular (Almanya ve Meksika gibi: Bu modelde zorunlu askerlikle birlikte seçilmiş gönüllü askerlerin maaşlı olarak orduda görev aldığı görülmektedir.) 

iii. Zorunlu Askerlik Uygulanan Ordular 


2) Zorunlu askerliğe katılımda üç farklı yöntem uygulanmaktadır: 

i. Sağlıklı tüm vatandaşların bir seçim süreci olmadan askere alındığı ordular (Türkiye, İran, Mısır gibi) 

ii. Devletlerin yükümlüler arasından seçim yaptığı ordular (Çin ve İsrail gibi: seçilmeyen yükümlüler belirlenen sürede kamu hizmeti yapmaktadır.) 

iii. Yükümlülerin zorunlu askerlik veya Alternatif kamu hizmeti arasından seçim yaptığı ordular (Danimarka, Almanya gibi pek çok Avrupa ülkesi) 

3) Zorunlu askerliğin yerine getirilmesinde dört farklı mesai/görev modeli mevcuttur: 

i. Askerlerin yıllık izinleri dışında tüm mesai gün ve gecelerini kışlada geçirdiği ordular (Türkiye, İran, Mısır, Gibi) 

ii. Askerlerin sadece mesai günlerinde 5 gün ve dört geceyi kışlada geçirdiği ordular (Soğuk savaş öncesi Federal Almanya Ordusu gibi) 

iii. Askerlerin sadece hafta sonlarını, iki gün ve bir gece olarak kışlada geçirerek zorunlu askerliğini tamamladığı ordular (Karma bir model uygulayan Meksika Ordusu) 

iv. Askerlerin temel eğitim sonrası kalan zorunlu hizmetlerini müteakip yıllarda kısa dönem hizmetlerle tamamladığı ordular (İsviçre Ordusunda 260 günlük zorunlu askerliğin 18-21 haftalık temel eğitim bölümü dışında kalan süresi müteakip yıllarda 3’er haftalık eğitimlerle tamamlanmaktadır.) 


21. Yüzyılda askerlik modellerinde gerçekleşecek değişime dönük öngörüler: 

Yukarıda örneklendirilen pek çok askerlik modeli ve uygulamasına kısmen yansımakla birlikte, 21. Yüzyılda ülkelerin askerlik modellerindeki değişime dönük, askeri sosyologlar ve araştırmacılar tarafından dile getirilen tahmin ve öngörülerden bazıları aşağıya aktarılmıştır: 

i. Her ülkenin ordu yapısı ve askerlik modelinin o ülkeye ve kültüre özgün olması.16 
ii. Profesyonel askerliğe geçen orduların da, zayıflayan toplumsal bağlar, gönüllülüğe dayalı kaynak problemi ve tehdit değerlendirmesindeki değişim nedeniyle askerlik sistemlerini yeniden yapılandırma ihtiyacı duyması. 17 
iii. Modellerin konvansiyonel muharebeye daha az odaklı insan gücüne dayanması.18 
iv. Gerçek muharebenin tamamen profesyonellere bırakılması. Bunun yanında diğer pek çok hayati görevin kısa dönem için silâhaltına alınan askerlerce yerine getirilebilmesi.19 
v. Zorunlu askerlik modellerinin herkesin silâhaltına alınmasını gerektirmeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi. 20 
vi. İster profesyonel, ister zorunlu askerlik modeli olsun, askere alma sürecinin çok daha seçici olması. 21 
vii. Zorunlu asker mevcudunun ordular içinde oransal olarak küçülmesi. 
viii. Zorunlu askerlik sürelerinin kısalması.22 
ix. Kısalan zorunlu askerliğin bir seçim süreci olarak işletilmesi ve bu süre sonrası seçilen personele daha yüksek ücretle orduda hizmete devam etme imkânı verilmesi. 23 
x. Zorunlu askerlik sürelerinin kısalması nedeniyle, cinsiyet, öğrenim ve görev yeri/kadrosu temelinde farklılaşan hizmet sürelerinin eşitlenmesi. 
xi. Kısaltılmış zorunlu/temel askerlik süresi sonrasında sivil yaşama dönen vatandaşların müteakip yıllarda, yedek/seferi kuvvetler olarak, düzenli tazeleme eğitimlerine alınması. 
xii. Ulusal savunma birimlerinin veya yarı zamanlı (part-time) yedeklerin savunma planlarında daha etkin rol alması. 24 
xiii. Ordu yapısı içerisinde maliyet-etkinlik ve uzmanlık temelli olarak sivil oranlarının artması. 


16 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 
17 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
18 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
19 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
20 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
21 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 
22 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, September 2006 içinde özet, s.222. 
23 Almanya Ordusu örneği için Bkz.; BakınıBernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.84,99, 2000. 
24 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, September 2006 içinde özet, s.222. 


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder