11 Ocak 2019 Cuma

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 21

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 21


Aydınlılar, yeni yetisen gençler, 

Siyasi münakasalar içinde hangi parti hosunuza giderse gitsin birbirinize ve 
ailelerinize düsman olmamayı esas ahlak olarak tanıyacaksınız. Sizin içinizde siyasetin kolay cezbeden maceralarına kendisini erkenden kaptıracak olanlar bulunacaktır. 
Fakat gençlik büyük mikyasta ögrenme, çalısma, memlekete hizmet etme idealleriyle kendisini bezemistir. Siz gençler, siyaset hastalıklarına galebe çalabilmek için canlı misaller olabilirsiniz. Vatanda huzur mahfuz tutulacaktır. Memleketin karsılasacagı tehlikeler karsısında vatandaslarımız karar ve kanaat sahibidir. Vatandasların, ister bir siyasi partiye mensup olsun veya olmasın siyaset adamlarının istedikleri gibi sevk edebilecekleri sekilde gözleri kapalı degildir. Vatandas bunu siyaset adamlarına ispat ettigi anda ve gerek iktidar partisinin gerekse muhalefetin ve de gazetelerin bunu takdir ettikleri gün, memleket pek çok mugalâtadan kurtulacaktır. 

Su anda 4 farklı siyasi partiden yurttaslarımız ve parti temsilcileri yan yana beni 
dinlemektedir. 4 farklı partiden de olsa yurttasımızın omuz omuza bir adamı 
dinleyebileceklerini dıs dünyaya da gösterdigimiz anda memleketimizin istikbali için çok büyük bir delile sahip olacagız… Kimi siyaset adamları sizin dostça yan yana bulunmanızdaki kuvveti anlamamıs olabilirler. (Anlatacagız sesleri). Bu durum farklı siyasi görüslere sahip olsalar da vatandaslarımızın yan yana gelebileceklerini tüm dünyaya göstermemize mani olmaktadır…” diyerek milli birlik ve beraberlige vurgu yapmıs, siyasi rekabetin düsmanlıga dönüsmemesi gerektigini devlet baskanı olarak ögütlemistir. 

İsmet İnönü Aydın’da bulundugu sırada Kurtulus Savası kahramanlarından 
Demirci Mehmet Efe, Erbeylili Durmus Ali Efe, Sancaktarın Ali Efe, Mahmut Ali Efe, Baspınarlı Sinan Efe, Kara Durmus Efe, Aydın’dan Muharrem Efe, Kösk’ten Tekeli İbrahim Efe’yi kabul ederek onlarla görüsmüs ve onlara iltifat etmistir. İnönü temaslarından sonra Mugla’ya geçmistir. İsmet İnönü, yol üzerinde bulunan Çine’de büyük kalabalık ve tezahüratlarla karsılanmıstır.700 

İnönü’nün Nazilli’ye gelecegi haber alınınca CHP Nazilli İlçe Baskanlıgı 
İnönü’nün Nazilli’de bir konusma yapacagına dair bir beyanname nesretmistir. 
stasyonda DP’li vatandaslarında bulundugu büyük bir kalabalık nönü’yü beklemistir. Kaymakam Hilmi Dagcıoglu, CHP İlçe İdare Kurulu Baskan Vekili Alim Mumcu, Belediye Baskanı Rıfat Tuncer, Demirci Mehmet Efe, Menderes gazetesi Basyazarı Gani Dikmen’den olusan bir heyet İnönü’yü karsılamıstır. Ancak İsmet İnönü Nazilli’de bes dakika oyalandıktan sonra Denizli’ye hareket etmistir. DP’liler, İsmet İnönü’nün ‘partiler arasında ayırım yapılmayacagını’ söylemesine ragmen CHP’ye hamilik etmeyen ve partiler arası esit muamele eden idari ve adli mensuplarının uzak yerlere tayinlerinin çıkarıldıgını, Devlet İktisadi Tesekkülleri’nde çalısan DP’lilerin isten atıldıgını, DP mensubu vatandaslara bazı kooperatiflerce kredi verilmedigini iddia etmislerdir. DP, Nazilli İdare Kurulu İsmet İnönü’nün ziyaretleriyle ilgili bir beyanname yayımlamıs, bu beyannamede ‘İnönü’nün, seçim kanununun bir an evvel ele alınmasını sagladıgı takdirde samimi oldugu anlasılacaktır.’ denmistir.701 

Denizli dönüsü sırasında nönü Nazilli, Söke ve Kusadası’nı ziyaret etmistir. 
İnönü, Nazilli’de istasyon binasının balkonundan vatandaslara bir konusma yapmıstır. Konusmasında; 

“Nazilli bizim siyaset hayatımızda faal bir kösedir. Burada vatandaslar muhtelif 
partiler ve münakasalar içerisinde birbirlerine karsı bazı sert vaziyet almıslardır. 
sterim ki bana gösterdiginiz muhabbeti birbirinize de gösterin. Ta ki Nazilliler siyasi partilerin mücadelesi içinde saglam, verimli, feyizli bir yol tutmakta en önde olsunlar… Siyaset mücadelesinin vatandaslar arasında her türlü münasebeti zedeleyecek hale gelmesinden cidden endise ediyorum. Nazilliler, sözlerimi iyi anladınız mı? (Anladık Paşam sesleri). Birbirinize itimat ediniz. Serbest seçimle sizin iradenizi tahakkuk ettirmeye bu memlekette hiçbir mani yoktur. Bu itimat teessüs etmezse ne halk için ne ati için rahat yoktur. Bugünkü gerginlik devam ederse yarın ki seçimi hangi parti kazanırsa kazansın gerginlik devam eder. Yarın seçimi kim kazanırsa kazansın huzur halinin devam edecegine inanmak lazımdır. Bugünden birbirinizi severseniz yarın ki seçimin neticeleri karsısında memleketin huzuru bozulmaz. Yoksa yarın ki seçim ne netice verirse versin gerginlik daha ziyade artacaktır. Demokrasi rejimi vatandaşların birbirine emniyet ve itimadı üzerine kurulacaktır. İnsafsız sekilde bir tarafın diger tarafı kötülemesiyle demokrasi rejimi kurulamaz. Serbest seçim olacak ve siyasiler boyun egecektir. Buzlar çözülmüstür, iyilige ve emniyete dogru gidiyoruz.” demistir. 

İsmet İnönü istasyondaki hitabesinden sonra büyük bir kalabalık esliginde 
Nazilli Mensucat Fabrikası’na geçmis ve burada isçilerle sohbet etmistir. İnönü fabrika salonunda isçilere karsı yaptıgı konusmasında; 

“İsçiler kendi siyasi kanatlarının sahipleri olabilirler. Fakat fabrika içerisinde 
hem müessesenin hem de kendilerinin islerini siyaset münakasaları dısında dostluk hisleri içerisinde yürüteceklerdir. Her vatandas gibi isçiler de kendi meslek menfaatlerini ve kanuni haklarını korumak için feyizli ve nurlu bir sekilde çalısacaklardır. İsçilerin mesleki haklarında kanun teminatından tamamıyla yararlanmak istemeleri ya da vazife (is yeri) dısında siyasi kanaatlerini göstermeleri ve bununla ilgili faaliyetlere katılmalarından dolayı herhangi bir rahatsızlık duyulmamalıdır. Anlıyor musunuz? (Anlıyoruz ve alkıs sesleri). Muhtelif tabakalardan toplanmıs yurt çocuklarını ordunun iyi birer muharip olarak yetistirmesi gibi fabrikalar da muhtelif tabakalardan gelen ve muhtelif siyasi kanaatlere sahip olan isçileri iyi, dost ve birer uzman vatandas olarak birbirleriyle kaynastırır.” diyerek temel hak ve özgürlükler, isçilerin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının karsılanması konularına vurgu yapmıstır. 

İnönü Nazilli’den ayrılırken istasyondan büyük bir kalabalık tarafından 
ugurlanmıstır. Çamlık’ta özel vagonunda geceyi geçiren nönü ertesi gün trenle 
Selçuk’a gitmis, buradan otomobille Kusadası’na geçmistir. Selçuk İstasyonu’nda İnönü’yü İzmir Valisi ve milletvekilleri karsılamıslardır. İnönü’nün Kusadası’ndaki temaslarında pek çok DP’li de hazır bulunmustur. nönü burada halka yaptıgı konusmada da sunları söylemistir: 

“İktidarda bulunanlar kendilerini begenmeyenlerin emniyet ve kanun teminatı içinde çalıstıklarını görmekten seref duymalıdırlar. Muhalefet safında bulunanlar türlü güçlükler karsısında hür vatandaslıgın misali olarak gururla çalısmakta haklıdırlar. Bugün buhrandan geçiyoruz. Ve bu söylediklerim vatandası sükûnetle düsünmeye sevk eden ilaçlardır. Bundan 20 yıl sonra vatandasların iktidar ya da muhalefet partisinin bir üyesi olmaktan dolayı birbirlerine çalım satmaları gülünecek bir mevzuu olacaktır. Fakat bugün için böyle bir hastalık devresinden geçmekteyiz. Bu söylediklerim vatandasların birbirlerine itimat ve hürmet etmesini saglamak amaçlıdır. Hiç böyle münakasa ve tartısmalara alısmamıs bir memlekette iktidarda bulunanlar sürekli sert elestirilerle karsılasırlarsa, ister istemez olumsuz davranıslar göstermeye meylederler. 

Böyle bir zamanda iyi niyetle iktidar içinde vazife görmeye çalısmıs insanları sahsi teessüre kapılmaktan men edecek baslıca unsur vazife duygusudur. İktidarda bulunanlar kendi kendilerine bütün siyaset cereyanlarını tabii bir hale getirilmesi iktidarda bulunanların sükûnetine ve vazifesini hakkıyla yapmasına baglıdır. O şerefli vazifeyi yapıyorum diyip tahammül gösterecektir. Eger iktidarı tahammülsüzlüge tesvik edenler olursa biliniz ki bunlar maksatları belli karanlık politikacılar ya da maksatları belli karanlık dıs güçlerdir. Muhalefet hareketine gelince, Muhalif hareket içinde bulunan insanlarımız, tarihten bugüne sürekli tehdit altında kalmıstır. Simdi de muhalefet içerisinde bulunan kimi yurttaslarımız yine fena bir akıbete mi ugrayacagız seklinde endise içindedir. Demokratik rejimi bu memlekette yerlestirmek isteyenler daima bu endiseyi tedaviye mecburdurlar. Maksatları karanlık olan politikacılar yada dıs güçler muhalefet safında bulunan vatandasların tarihten gelme endisesini 
mütemadiyen uyandırıp isletmeye çalısacaklardır. Zaman kâfi derece de geçtikten sonra mesela 20 sene sonra artık bu memlekette siyasi kanaatlerin emniyet içinde çarpısmaları, siyasi istikametlerin serbest seçimlerle taayyün etmesi gibi hakikatlerden kimse bahsetmeyecektir. Ama bugün bu hadiselerin üstesinden gelmek için vatandasların birbirine muhabbetini, birbirlerine karsı itimatlarını uyandırıp beslemege mecburuz. (Varol, yasa ve alkıs sesleri). Vatandasların birbirlerine karsı olan itimatlarını zehirleyecek vesveselerin temelini kazımak ve vatandasların seçtikleri siyaset saflarında serefle vazife ifa eden insanlar gibi huzur içinde, teselli ve gurur içinde yasatmak zorundayız. (Yasa varol sesleri). Türk halkı düsünmeye muktedirdir. 

Düsüncelerinin basında haksızlıga karsı vaziyet almak gelir.” 

İsmet İnönü Kusadası üzerinden Söke’ye geçmistir. nönü kentin ileri gelenlerini 
kabul edip bir müddet görüstükten sonra belediye balkonundan halka hitap etmistir. DP’liler nönü’nün konusmasına gögüslerine taktıkları DP rozetleriyle katılmıslardır. İnönü buradaki konusmasının ardından trenle Ortaklar, Çamlık üzerinden tekrar Selçuk’a; buradan da İzmir’e geçmistir.702 

İsmet İnönü’nün Cumhurbaskanı olarak gerçeklestirdigi son Ege gezisini 
Anadolu gazetesi ‘III. İnönü Zaferi’ olarak nitelendirmistir.703 Fakat DP’liler İnönü’nün bu gezisine farklı elestiriler getirmislerdir. Osman Kapani İsmet İnönü’nün son Ege gezisiyle ilgili su yorumu yapmıstır: “ Sayın nönü, önümüzdeki genel seçimlerde mensup oldugunuz parti, dürüst ve namuslu bir seçim sonunda iktidarda kalırsa sizi Cumhurbaskanı olarak tebrik etmekten geri kalmayacagız. Aksi olursa, bir muhalif lideri olarak daha uzun yıllar siyasi bilgi ve tecrübenizle bu memlekete yapacagınız hizmetler tarihi söhretinize yeni basarılar ilave edecektir.” Osman Kapani devamla: “Sayın baskan, acaba Cumhurbaskanı olarak mı yoksa bir parti genel baskanı olarak bu ziyaretleri gerçeklestirmektedir. Eger bir parti genel baskanı olarak bu ziyaretleri 
gerçeklestiriyorsa gittigi her yerde devletin valileri niçin kendisine refakat etmektedir? Eger bir Cumhurbaskanı olarak bu ziyaretleri gerçeklestiriyorsa CHP bölge müfettisleri ve resmi sıfata haiz olmayan diger kimseler niçin gittigi her yerde İnönü’nün yanı basındadır. Dünyanın hiçbir yerinde devlet baskanlarının siyasi bir nutuk söyledikleri görülmemistir. Devlet baskanlarının tarafsız olması gerekir. Aslında problem devlet baskanlıgı ile bir genel baskanlıgının aynı sahısta toplanmasından ileri gelmektedir. Sayın Baskan’ın önce bu durumu düzeltmesi gerekir. Burada Fransız Cumhurbaskanı Millerand’ın durumu hatırlatmak yerinde olacaktır. Cumhurbaskanı genel seçimler öncesi birlesen sol siyasi partilerin aleyhinde bir nutuk söylemistir. Ancak seçimi sol cenah kazanınca istifa etmek zorunda kalmıstır.”704 diyerek İnönü’nün konusmalarında kullandıgı üsluba benzer incelikte elestiri getirmistir. İsmet İnönü, yaptıgı konusmalarda CHP’nin seçimleri kaybetmesi durumunda iktidarı devredecegini açıkça söylemistir. Buna karsılık DP’li yöneticiler de, kendilerinin seçimleri kaybetmesi durumunda İsmet İnönü’yü devlet baskanı olarak tanımaya devam edeceklerini ifade etmislerdir. Bu açıklamalar kısa bir süre sonra yapılacak 1950 genel seçimlerin akıbeti açısından oldukça önemlidir.

2.15.3. Cevdet Kerim İncedayı Olayı 

Cevdet Kerim İncedayı Türk tarihinde yer etmis önemli bir siyaset ve devlet 
adamıdır. 1893 tarihinde dogmus, 1914 yılında Harbiye’yi bitirmis, I. Dünya Savası’na katılmıs, Kafkas Cephesinde savasmıstır… Kurtulus Savası’nda görev aldıktan sonra Kurmay Binbası rütbesinde iken ordudan ayrılmıs ve siyasete atılmıstır. 1940-1941 yılları arasında Ulastırma Bakanlıgı yapmıstır. V, VI, VII, VIII ve IX. dönemde Sinop Milletvekili olarak TBMM’de bulunmustur. Cevdet Kerim ncedayı, VIII. Dönem CHP Sinop Milletvekili ve TBMM Baskan vekiliyken 1949 yılının ocak ayı sonu, subat ayı basında Aydın ilini ziyaret etmistir. Ancak bu ziyaret DP ve CHP arasında sert tartısmaların çıkmasına neden olmustur. Bu tartısmalara dönemin basını genis yer vermistir. 21 Temmuz 1946 genel seçimleri sırasında Cevdet Kerim İncedayı CHP İstanbul müfettisligini yapmıstı. İstanbul’daki seçimler esnasında milletvekili adayı Recep Peker’in seçilebilmesi için İncedayı’nın seçim yolsuzluklarını tesvik ettigi iddiası olmustu.705 ncedayı, seçimlerden sonra 7 Agustos 1946 tarihinde kurulan ve DP’ye karsı çok sert tutum takınan Recep Peker Hükümeti döneminde Bayındırlık Bakanlıgı 
yapmıstı. Bütün bu nedenlerden dolayı Cevdet Kerim İncedayı, DP’liler tarafından sevilmeyen bir sima olmustur. Cevdet Kerim İncedayı’nın Aydın ziyaretiyle ilgili o dönemde muhalefetle iktidar arasında tartısmanın çok uzun sürmesi ve sert olusunun alt yapısındaki nedenler bunlardır. 

Cevdet Kerim İncedayı’yla birlikte Aydın milletvekilleri Dr. Sabri Akın, Dr. 
Mazhar Germen, ve Mithat Aydın da Aydın’a gelmistir. Heyet önce Nazilli’ye 
ugramıstır. Heyeti burada CHP İlçe Baskanı Av. Hulusi Çogullu, Belediye Baskanı Rıfat Tuncer, Halkevi Baskanı Cengiz Özkavruk, ve Alim Mumcu, CHP Müfettisi Hulki Cura, Kaymakam Hilmi Dagcıoglu ve pek çok yurttas karsılamıstır.706 Bu Heyet CHP Horsunlu Ocagı açılıs törenine katılmıstır. İncedayı’nın açılısta yaptıgı konusma büyük yankı uyandırmıstır.707 Cevdet İncedayı, Horsunlu’dan Aydın’a geçmis, belediyeye gelerek burada dilek ve sikâyetleri dinlemistir. ncedayı’ya Aydın Valisi ve Ticaret Odası Baskanı da eslik etmistir. Belediye’ye gelen halk Aydın ilinin elektrik tesisatında yasanan sorunlar nedeniyle sehrin karanlıklara bogulmasından sikâyetçi olmustur. Vali ise konuyla ilgili olarak sehre ait üç elektrik motorunun da bozuk oldugunu söylemistir.708 
İncedayı Aydın Halkevi’nde bir konusma yapmıs, sonra da Germecik, Söke 
Ortaklar’ı da ziyaret etmistir. Ortaklar Halkevi’nde bir konusma yaparak milletin büyük çogunlugunun CHP ideali etrafında toplandıgını belirterek 1950 seçimlerini CHP’nin kazanacagını iddia etmistir.709 Demokrat zmir gazetesine göre İncedayı’nın Halkevlerinde yapılan konusmalarına halk fazla ilgi göstermeyince, dinleyici olarak memurlar gönderilmistir. ncedayı konusmalarında özetle sunları söylemistir: “Demokrasi birdenbire dogarsa anarsi ve diktatörlük dogar. Memleket o zaman zarar görür. Demokrasi sulh sartları içinde bahar günesi gibi dogmalıdır. Dogu vilayetlerinde millet cahildir. Okuyup yazma bilmemektedirler. Türkçe konusamamaktadırlar. O ahaliyi gezerken mektep talebelerinin tercümanlıgıyla zorlukla anlasabildim. Seçimin yapıldıgı günlerde jandarma vasıtasıyla tedbir almazsak o cahil halk reylerini Hasoya, Memoya verir. Kimsenin buna vicdanı elvermez…1950 senesinden evvel Meclis feshedilmeyecektir. Böyle oldugu takdir de hangi parti iktidara 
gelirse gelsin milletin yaptıgı mitinglerin tesirine tabi olarak Meclis’in daima vaktinden evvel degisip yenilenmesi adet haline gelecektir.710” ncedayı’nın konusmasına DP’liler sert tepki göstermisler ve ncedayı’nın doguda yasayan vatandasları asagıladıgını iddia etmislerdir. Demokrat zmir gazetesi konuyla ilgili olarak günlerce yayın yapmıştır.711 

CHP Aydın İl Baskanı Ekrem Çiftçi bunun üzerine bir tekzip yayımlamıs ve söz konusu nesriyatı ncedayı’nın sözlerini çarpıtmakla itham etmistir. Ona göre, İncedayı irfan meselesinin ülkede hızla ele alınması gerektigini söylemistir. Yoksa bilinçlendirilmeyen halk demokratik yasama geçiste zorluk çekebilir. Bu açıdan CHP en ücra köylere dahi okul açarak buna katkı saglamaktadır.712 CHP, Demokrat Parti’nin yayın organları tarafından agır elestirilere maruz kalan Cevdet Kerim İncedayı’ya sahip çıkmıs, Ekrem Çiftçi’nin tekzibi dısında pek çok CHP ocak baskanının imza attıgı su bildirge yayımlanmıstır: “CHP her alanda yaptıgı çalısmalarla irfan ve kültür alanında önemli gelismeleri tebarüz ettirmistir. Memlekette demokrasinin tam olarak tekâmülü ve tekevvünü için milletin kültürel yükselmesini saglamak her partinin baslıca görevidir. 

Biz doguda yasayan vatandaslarımızın her birisinin kıymet oldugunu, onların güzel hasletlere sahip oldugunu bilmekteyiz. Sadece bir bölge için degil yapılan hizmetlerin henüz ihtiyaca kâfi gelmedigini söyleyebiliriz. Ancak İncedayı’nın ferah verici bu ifadelerinin degistirerek bir iftira yagmuru halinde aksettirilmis olması teessüfe sayandır. İncadayı’yı söylenenlerden tenzih eder ve kendisine sonsuz sevgi ve baglılıklarımızı bildiririz. Canımız kadar sevdigimiz dogulu kardeslerimiz de böylece aydınlatmayı kendimize bir borç biliriz. İncedayı aleyhine yapılan haberler bilhassa dogu illerindeki vatandasları Halk Partisi aleyhine tahrik etmek ve önümüzdeki seçime karsı güvensizlik meydana getirmek ve Cevdet İncedayı gibi tüm milletin sevdigi bir sahsiyeti çürütme amacındadır.”713 

İncedayı Ankara’ya döndükten sonra muhalefet kendisi hakkında Aydın’da 
yaptıgı konusmalar için TBMM Baskanlıgı’na bir soru önergesi vermistir. Soru 
önergesini cevaplayan ncedayı kesinlikle böyle sözler söylemedigini, gazeteleri 
hayretle okudugunu, söz konusu gazetelere de tekzip gönderdigini, bahsi geçen sözleri bir delinin dahi söylemeyecegini ifade etmistir. Kendisinin I. Dünya Savası’nda Dogu Cephesinde yaralandıgını, bu ahalinin çocukları tarafından kurtarıldıgı, Türkiye’de dogu ve batı ayırımı olmadıgını ve Türkiye’nin bir bütün oldugunu belirtmistir.714 

İncedayı’nın TBMM’deki konusmasında hakkındaki iddiaları ret etmesi üzerine, 
muhalefet ve muhalif gazeteler kendisine mahkeme yolunun açık oldugunu, eger gazeteler kendisinin sözlerini çarpıtıyorsa bunu mahkeme nezdinde ispat etmesi gerektigini söylemistir. Bu açıkça muhalefetin meydan okumasıydı.715 Muhalif gazeteler okuyucu mektuplarını yayımlayarak İncedayı’nın bu sözleri söyledigini ispatlamaya çalısmıslardır.716 DP’liler, ncedayı hakkındaki iddialarını defalarca tekrar etmislerdir. ‘İncedayı’nın söyledigi sözlere tüm Aydın halkı sahittir’ seklinde gazetelerde bir haber çıkmıstır. İncedayı’nın görevinden istifa etmesi gerektigi belirtilmistir.717 Demokrat İzmir gazetesine göre “Bütün bir matbuatı yalancılıkla suçlayan ncedayı, yasayan bir ölü haline gelmistir. Türk siyasi yasamından silinmek üzeredir. ncedayı gerçegi tahrif edecegine milletten özür dilemelidir. Kendisine yakısacak olan da budur.718” 

Cevdet Kerim İncedayı’nın Aydın’ı ziyareti sırasında söyledigi iddia edilen 
‘Hamallarla, Hasso ve Memolarla demokrasi olmaz’ açıklamasından 5 ay sonra bile bu sözlere tepki olarak DP Aydın il teskilatı Sögütlü Kahve’de tüm hamallarla birlikte çay içmistir. Toplantıda Aydın il, Germencik ilçe idare kurulu üyeleri ve Umurlu DP baskanı hazır bulunmustur. Toplantıda Kamil Sözer, Ulvi Öngel, Rıza Gökdag, Mehmet Perici, Refik Gürel, Hasan K. Erimez, Cevat Ülkü, Etem Menderes birer konusma yapmıslardır.719 

CHP Aydın il ilçe örgütleri muhalefet tarafından iyice sıkıstırılmıs olan 
İncedayı’yı yalnız bırakmamıs, Nazilli’deki 70’ten fazla köy, bucak CHP ocak baskanı Cevdet İncedayı için Ankara’ya destek telgrafları çekmistir. Anadolu gazetesi ise İncedayı’nın yaptıgı konusmaların tutanaklarını yayımlamıstır. DP’lilerin ileri sürdükleri iddiaların ise asılsız tutanaklara dayandıgını söylemistir.720 Olay üzerinden aylar geçmesine ragmen DP’liler, İncedayı’yla ilgili iddialarını devam ettirince Nazilli Belediye Meclis’i 1949 yılı Nisan ayının basındaki toplantısında Kerim İncedayı’nın Nazilli ve civarını ziyaretleri sırasında kentin sorunlarıyla gönülden ilgilenmesinden dolayı İncedayı’yı Nazilli’nin fahri hemsehrisi kabul etmistir. Meclis kararında, İncedayı’nın Nazilli halkının sevgisini kazandıgı, meclisin ise aldıgı kararla sadece buna tercümanlık yaptıgı belirtilmistir.721 Daha sonraları Horsunlu Okulu yararına düzenlenen gecede gelir saglamak için CHP ocagında İncedayı’nın çerçevelenmis fotografı açık artırma usulü satılmıstır.722 

Kerim Cevdet İncedayı’yla ilgili tartısmalar 1950 yılı genel seçimlerine kadar 
sürmüstür. Demokrat Parti bu olayı CHP’yi yıpratma aracı olarak kullanmıstır. 1950 seçimlerinde CHP iktidarı kaybederken, tartısmaların odagındaki İncedayı CHP Sinop milletvekili olarak tekrar meclise girmistir. 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

700 Anadolu, 17 Agustos 1949. 
701 Demokrat zmir, 18 Agustos 1949. 
702 Anadolu, 20 Ağustos 1949. 
703 Anadolu, 19 Ağustos 1949. 
704 Demokrat İzmir, 17 Agustos 1949. 
705 Burçak, Rıfkı S. age., s. 97-98. 
706 Anadolu, 30 Ocak 1949. 
707 Anadolu 31 Ocak 1949. 
708 Demokrat İzmir, 9 Şubat 1949. 
709 Anadolu, 2 Şubat 1949. 
710 Demokrat İzmir, 2 Şubat 1949. 
711 Demokrat İzmir, 9 Şubat 1949. 
712 Demokrat İzmir, 10 Şubat 1949. 
713 Anadolu, 15 Subat 1949. Bu bildiriye Nazilli CHP’den dokuz tane ocak baskanı imza koymustur. 
714 Demokrat İzmir, 11 Şubat 1949. 
715 Demokrat İzmir, 12 Şubat 1949. 
716Demokrat İzmir, 13 Şubat 1949. 
717 Demokrat İzmir, 17 Şubat 1949. 
718 Demokrat İzmir, 18 Şubat 1949. 
719 Demokrat İzmir, 2 Haziran 1949. 
720 Anadolu, 23 Şubat 1949. 
721 Anadolu, 2 Nisan 1949. 
722 Anadolu, 22 Nisan 1949. 


22 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder