10 Ocak 2019 Perşembe

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 5

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 5


1.3.3. Demokrat Parti’nin Kurulması 

Çok partili yasama geçis tarihi olan 1945 yılına kadar CHP içinde gizli bir 
muhalefetin varlıgı söz konusudur. Nitekim Demokrat Parti ileri gelenlerinin pek 
çogunun eski Serbest Fırkalı olusu bu savı güçlendirmektedir. II. Dünya Savası 
sonucunda uygun ortam olusunca bu muhalefet hemen açıga çıkmıstır. CHP, dıs 
dünyanın ve iç dinamiklerin etkisiyle çok partili yasama geçiste basta oldukça istekli davranmıstır. Bu nedenle 17 Ekim 1945’te yapılacak ara seçimlerde bagımsız adayların seçilebilmesi için bazı yerlerde aday göstermemis, aynı zamanda parti içindeki muhalefeti, ayrı bir parti olusturmaları için dıslamıstır. Ancak CHP içindeki muhaliflerden önce, Nuri Demirag tarafından Milli Kalkınma Partisi kurulmustur. 1945 yılında kurulan Milli Kalkınma Partisi’ni 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’nin kurulusu izlemis ve böylece Türkiye’da çok partili yasama geçilmistir.88 Çok partili yasama geçis sürecinde irili ufaklı pek çok parti kurulmustur. Ancak bu partilerden hiçbiri Demokrat Parti kadar etkili olamamıstır.(*) 
(*) Yaptıgımız çalısmada çok partili yasama geçis sürecinde CHP, DP, MP dısında diger partilerin Aydın’da teskilatlanamadıklarını gördük. 


Zürcher’e göre; Türkiye, Mustafa Kemal önderliginde subayların basa çektigi 
bürokratlar, kentlerdeki Müslüman tüccarlar ve kırsaldaki büyük toprak sahiplerinin koalisyonuyla kurulmustur. Ancak II. Dünya Savası, bu koalisyonun temel taslarını yerinden oynatmıstır. Savasın getirdigi enflasyonist baskı memurların alım gücünü ciddi sekilde düsürmüstür. Bu, bürokrasi tasının yerinden oynaması demektir. Varlık Vergisi ise burjuva sınıfı olarak nitelendirilebilecek tüccarları iktidara karsı sogutmustur. 

Nüfusun büyük çogunlugunu olusturan köylüler sefalete düsmüstür. Büyük toprak sahipleri bu koalisyonun en büyük taslarından birisidir. Fakat hükümetin, II. Dünya Savası sırasında toprak ürünlerini kendi önceligiyle fiyatlandırması, Toprak Mahsulleri Vergisi ve 1945 yılının basında getirilen Toprak Reformu yasa tasarısının TBMM’den geçirilip uygulanmak istenmesi büyük toprak sahiplerini CHP’den uzaklastırmıstır.89 CHP’ye karsı ilk ciddi muhalefet yine CHP’den kopup gelen bir topluluk tarafından olusturulmustur. Kimilerine göre çok partili yasama geçiste egemen sınıfların, iktidar tarafından rahatsız edilmesi etkili olmustur. Meclis’e sevk edilen Toprak Reformu yasa tasarısından hemen sonra CHP’ye karsı etkin bir muhalefetin ortaya çıkması buna bir örnek olusturmaktadır. Rahatı kaçırılan egemen sınıflar iktidar degisimi istemistir. Bu egemen sınıfların CHP’ye karsı dayanacakları tek mesru zemin ise II. Dünya Savası sırasında tek parti tarafından uygulanan sosyal-ekonomik politikalar sonucunda iyice 
yılmıs olan halk kesimidir.90 

Toprak reformu Türkiye’de hür ve müstakil bir toplum dokusu olusturmak için 
Cumhuriyet’in ilanından beri düsünülmüstür. Ancak bu fikir uzun bir süre hayata 
geçirilememistir. Çünkü büyük toprak sahiplerinin pek çogu Milli Mücadele’ye destek vermistir. Savastan hemen sonra toprak reformunu girismek onları cezalandırmak olacaktır. Yine böyle bir girisim, inkılâpları daha gerçeklestirme asamasında büyük ekonomik güce sahip bu kesimleri inkılâp hareketlerinin karsısına alacaktır.91 Sonuç olarak uzun süreden beri bekletilen Toprak Reformu yasa tasarısı Meclis’e 1945 yılının Ocak ayında geldiginde CHP içinde kutuplasma olmustur. CHP içindeki sertlik yanlıları bu kanunla Türkiye’yi bagımsız mülk sahibi köylülerin bulundugu cumhuriyete dönüstürmek isteyerek büyük toprak sahibi ile savas zenginlerinin devlet içindeki güçlerini kırmak istemislerdir. Öbür yandan Meclisteki büyük toprak sahibi temsilcileri bu kanun tasarısının mülkiyet hakkına bir tecavüz oldugunu ve aynı zamanda toprakların bölünmesiyle üretim miktarının düsecegini iddia etmislerdir.92 

Adnan Menderes, Toprak Reformu Yasa Tasarısı Meclis’te görüsülürken yaptıgı 
konusmalarla dikkatleri üzerine çekmistir. 1945 yılında bütçe görüsmelerinde ve 
Saraçoglu Hükümeti’nin güvenoyu yoklamasında ret oyu veren bes kisi, Toprak 
Reformu yasa tasarısı görüsülürken bir kez daha ortaya çıkmıstır. Bu kisiler, Aydın Milletvekili Adnan Menderes, çel Milletvekili Refik Koraltan, İzmir Milletvekili Celal Bayar, Kars Milletvekili Fuat Köprülü ve Eskisehir Milletvekili Emin Sazak’tır.93 Bu kisilerin muhalefetine ragmen Toprak Reformu yasa tasarısı, 11 Haziran 1945 tarihinde Meclis’te kabul edilerek kanunlasmıstır. Toprak Reformu yasa tasarısı ve bütçe görüsmeleri muhalefetin öncülerinin ortaya çıkmasını saglamıstır.94 Muhalifler, Toprak Kanunu çıkmıs olmasına ragmen hızlarını kesmemistir. Muhaliflerden Adnan Menderes, Refik Koraltan, Celal Bayar ve Fuat Köprülü CHP Meclis Grup Baskanlıgı’na yazılı bir önerge sunmustur. Bu önerge söz konusu dört milletvekilinin imzasını tasıdıgı için ‘Dörtlü Takrir’ olarak anılmıstır. Bu önergede halkın, anayasa ile teminat altına alınmıs demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması istenmistir. Bu önerge, parti kurultayında görüsülmesi gerektigi  gerekçesiyle CHP’nin ilgili kurulu tarafından ret edilmistir. Muhalifler elestirilerini gazetelerde çıkan yazılarıyla sürdürmüstür. Bunun üzerine, Dörtlü Takrir’i verenlerden önce Adnan Menderes ve Fuat Köprülü95, ardından Refik Koraltan CHP’den ihraç edilmistir. Adnan Menderes ve Refik Koraltan’ın partiden ihracı kamuoyunda çok büyük bir yankı uyandırmıstır. Çünkü bu iki kisi, partiden ihraç edilen ilk milletvekilleri olmuslardır. Bu süreçten çok az bir zaman sonra Celal Bayar 28 Eylül 1945 tarihinde önce milletvekilliginden, 2 Aralık 1945’te ise CHP üyeliginden istifa etmistir. Bu süreçte basında muhalif ve iktidar yanlısı olmak üzere keskin bir ayrısma olmustur. 

Ulusal basından Vatan ve Tan gazeteleri muhalefeti desteklerken, Aksam ve Ulus gazeteleri iktidarı desteklemistir. Aynı ayrısma zmir basınında da görülmüstür. Anadolu gazetesi, hükümet yanlısı yayın yaparken, Demokrat İzmir gazetesi muhalefetin adeta sözcülügünü yapmıstır. 

Muhaliflerin ayrı bir parti kuracagı önce basında konusulmaya baslanmıstır. 
Celal Bayar da yaptıgı açıklamalarla yeni bir parti kurma niyetinde olduklarını, bununla ilgili hazırlıkların sürdügünü söylemistir.96 Bu açıklamalardan yaklasık bir ay sonra 2 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’nin kuruldugu resmen ilan edilmistir. 

Tüzük ve Programı 

DP’nin program ve tüzügü 7 Ocak 1947 tarihinde hükümete sunulmustur. Aynı 
günde ilgili makamlarca onaylanmıstır. Parti tüzügüne göre DP genel idare kurulu üyelik görevlerini, büyük kongreye kadar parti kurucuları üslenecektir. Kurucular kendi aralarında yaptıkları toplantıda geçici olarak parti baskanlıgına Celal Bayar’ı seçmistir. 

Tüzüge göre parti iki yılda bir olagan genel kurul yapmak zorundadır. 
Parti yapısı içinde en yetkili birim, genel idare kuruludur. Parti, merkez, il, ilçe, 
bucak ve ocak kademelerinden olusturulacaktır. Partinin mahalle ve köy teskilatları, ocak teskilatı olarak nitelendirilmistir. Parti merkezi Genel Baskan, Genel dare Kurulu ve Merkez Haysiyet Divanı’ndan olusturulmustur. Bu üç birimin üyeleri kongre seçimleriyle belirlenecektir. Parti il, ilçe, bucak, ocak diye adlandırılan tasra teskilatları yılda bir kez kongre yapmak zorundadır. Bu teskilatlar, 3 ile 7 üyelik idare kurullarına sahip olacaklardır. Her idare kurulunda 1 baskan, bir yazman ve bir muhasip bulunmak zorundadır.(*) 
(*) DP Tüzügü’nün İlk Beş Maddesi: 

İsim ve Maksat 

Madde 1- Demokrat Parti, Cemiyetler Kanunu’na göre kurulmus bir siyasi cemiyettir. Merkezi Ankara’dadır. 
Madde 2- Partinin maksadı, programında yazılı esasları gerçeklestirmek için, kanunun verdigi haklar ve tüzügü hükümleri dairesinde çalısmaktır. 

Üyeler 
Madde 3- Demokrat Parti’ye: 

a- Milli Mücadele’ye aykırı harekette bulunmamıs, 
b- Türk milletinin birlik ve istiklalini parçalamaya hedef tutan ideolojilere sapmamıs, 

DP’nin programı 85 maddeden olusturulmustur.(**) Programının birinci 
maddesinde partinin kurulus amacını söyle belirtilmistir: "Siyasi hayatımızın, birbirine karsılıklı saygı gösteren partilerle idaresi lüzumuna inanan Demokrat Parti, Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasinin genis ve ileri bir anlayısla gerçeklesmesine ve umumi siyasetin demokratik bir görüs ve zihniyetle yürütülmesine hizmet maksadıyla kurulmustur". Programda partinin liberal bir ekonomik anlayıs yürütecegi ifade edilmistir. Ancak devletçilik olgusu tamamen reddedilmemistir. Üniversitelerin bilimsel ve idari özerkliklerinin olması gerektigi savunulmus, Türk toplumunun aile ve mülkiyet esasına dayalı oldugu belirtilmistir. Programda dolaylı vergilerin oranının bütçe gelirlerinde düsürülmesi; bunun yerine vasıtasız vergi gelirlerinin artırılması gerektigi 
ifade edilmistir. Tek dereceli ve serbest seçim öngörülmüstür.97 DP programında dag gibi her geçen gün büyüyen ekonomik sorunların nasıl çözüleceginden ise söz 
edilmemistir. 

c- Agır hapis veya seref veya haysiyet kırıcı bir suç yüzünden hapis cezası ile mahkum olmamıs, hacir altına alınmamıs ve halkça kötü tanınmamıs, 
ç- Türk kültürünü ve Parti’nin prensiplerini kabul etmis olan kadın ve erkek yirmi iki yasını bitiren, her Türk girebilir. 
Madde 4- Üçüncü maddedeki vasıf ve sartlara haiz olup da partiye girmek isteyen her vatandas, Parti’de kayıtlı iki arkadas tarafından girecegi yerin Ocagına tanıtılır. Kendisi de parti program ve tüzügünü kabul ettigine dair bir taahhütname verir. 

Parti Teskilatı 

Madde 5- Parti teskilatı sunlardır: 
a- Büyük Kongre 
b- Merkez Genel dare Kurulu 
c- Merkez Haysiyet Divanı ve İl Haysiyet Divanları 
ç- Köy, mahalle, bucak, ilçe ve il idare kurulları. 
(**) Demokrat Parti Programı’nın İlk Bes Maddesi: 

I- Umumi Prensipler 

Madde 1- (Yukarıda metin içerisinde ifade edildi.) 
Madde 2- Partimiz, demokrasi esaslarına en uygun devlet seklinin Cumhuriyet olduguna kanidir. 
Madde 3- Partimiz, demokrasiyi, milli menfaate ve insanlık haysiyetine en uygun prensip olarak tanır ve Türk milletinin siyasi olgunluguna inanır. 
Madde 4-Genis ve ileri manasıyla demokrasi, bütün devlet faaliyetlerinde milli iradeyi ve halkın menfaatini hâkim kılmak, yurttasların ferdi ve içtimai bütün hak ve hürriyetlerine sahip olmasını gerçeklestirmek, yurttaslar arasında hukuk esitligini, karsılıklı sevgi ve saygıyı ve iktisadi menfaatlerde ahengi saglamaktır. 

Madde 5- Aile ve mülkiyet esasına dayanan Türk cemiyetinde, içtimai adalet ve insani tesanüt prensiplerinin milli vicdanda köklesmesi ve tatbikatta genis yer bulması için çalısmayı vazife biliriz. İnsanlık haysiyetinin korunması için, çalısmak isteyen her issiz yurttasa is bulunması; ihtiyarlık, hastalık ve sakatlık gibi hallerde yurttasların yardım görmelerini demokrat bir cemiyetin baslıca hedeflerinden sayarız. 
Demokrat Parti’nin Tüzük ve Programının tam metni için bkz. Bal, D. (2001) agt., Demokrat Parti Tüzük ve Programı (1946), 

DP programı, CHP programıyla derin bir farklılık göstermemistir. Örnegin DP, 
tıpkı CHP gibi Atatürk ilkelerine sahip çıkacagını duyurmustur.98 II. Dünya Savası sonrası, CHP iktidarının özellikle uyguladıgı dıs politika DP’nin dıs politika 
prensiplerine benzedigi görülmüstür. 1946 yılının Kasım ayında Amerikan Donanma Filosu’nun zmir Limanı’nı ziyareti sırasında hem CHP yanlısı hem de DP yanlısı gazeteler, günlerce bu konuyla ilgili duyulan sevinci mansetlerine tasımıslardır.99 II. Dünya Savası sonrası CHP iktidarının uygulamaya koydugu dıs politika çizgisini daha sonra DP iktidarı da devam ettirmistir.100 II. Dünya Savası sonucunda Türkiye yeni ittifaklar yapmak zorunda kalmıstır. ABD tarafından yapılan Marshall yardımı CHP iktidarı zamanında baslamıstır. Yeni ittifakların izlerini, yerel bölgelerde de görmek mümkün olmustur. Aydın’da lise talebeleri 1949 yılında bir cografya sergisi açmıstır. 

Bu sergide Amerikan tarım modelleri anlatılmıstır. Sergiye, Amerikan Ticaret ve Tarım Bakanı’nın resimleri konmustur. Sergide sunulan pek çok materyalinin Amerika’dan getirildigi söylenmistir.101 Sergi açılısında Aydın Valisi ve ABD İzmir Konsolosu hazır bulunmuslardır.102 

DP, Halk Partisi’nin devamı olmamakla beraber bu partinin pek çok 
uygulamasının CHP gelenegine dayandıgı söylenebilir. Bu partiyi kuranların uzun yıllar CHP kadrolarında çalıstıkları hatırlanmalıdır. Bu açıdan su tespit yerinde olacaktır: DP, iktidara geldikten kısa bir zaman sonra muhalefete karsı baskıcı tutuma yönelmistir. Emre Kongar’a göre; “Menderes yönetiminin tek parti dönemine öykünen bu uygulamalara yönelmesinin nedeni, partinin kurucularının ve önderlerinin tek parti dönemindeki deneyimlerle yetismis siyaset adamları olmasıdır.”103 

Teşkilatlanması 

DP ilk il teskilatını Zühtü Velibese’nin baskanlıgında 31 Ocak 1946’da 
Ankara’da, ikinci il teskilatını ise Etem Menderes baskanlıgında Aydın’da kurmustur.104 

Batı illerinin 1946-1950 yılları arasındaki sosyal ve siyasal konumlarından dolayı 
Demokrat Parti bu illerde daha kolay ve hızlı teskilatlanabilmistir. Bunda DP 
kurucularının bu bölgelerde tanınıyor olmasının da etkisi olmustur. Örnegin, Celal Bayar Milli Mücadele döneminde Batı Anadolu’da Kuva-yı Milliye birliklerinde etkili bir biçimde görev aldıgından buralarda bilinmektedir. “DP’ye üye olabilmek için, CHP’de oldugu gibi ‘Milli Mücadele’ye aykırı harekette bulunmamıs’ ve 22 yasına girmis olmak sartları getirilmistir.105 

1930 yılında SCF’nin ülke genelinde kısa zamanda örgütlenmesindeki basarısında “tek parti yönetiminin ve Halk Fırkası’nın bazı uygulamalarının toplumda uyandırdıgı tepkiler etkili olmustur.106 DP de ülke genelinde kısa sürede örgütlenmistir. Çünkü 1946 yılına gelindiginde Türkiye, II. Dünya Savası nedeniyle daha agır kosullardan geçmistir. DP böyle bir zeminde dogmus ve örgütlenmistir. Bu yönüyle serbest Fırka’nın dogusu ve ortaya çıkıyla benzer özellikler tasımıstır. 

1.3.4. Demokrat Parti’nin Kurulması’nın Olusturdugu Tepkiler ve Çok Partili 

Yasama Geçisin CHP Üzerinde Yarattıgı Etkileri 

DP’nin kurulması ülke içinde ve dıs dünyada olumlu etki uyandırmıstır. Muhalefet yanlısı basın bu olayı büyük bir sevinç ve coskuyla karsılarken, iktidar yanlısı gazetelerin bu olayı sogukkanlı bir sekilde haber yaptıgı görülmüstür.107 DP’nin kurulusu sırasında CHP ile DP arasında bir dostluk havası oldugu görülmüstür. Bu nedenle çisleri Bakanı, idare amirlerini siyasi partiler karsısında tarafsız kalmaları konusunda uyaran bir genelge yayımlamıstır. 12–13 Nisan 1946 tarihlerinde Adnan Menderes’in Nazilli’yi ziyaretleri sırasında DP toplantılarına CHP’li parti yöneticileri ve ilçe belediye baskanı da katılmıstır. Toplantılar memnuniyet verici bir ortamda geçmistir.108 DP’nin güçlenmesine karsılık CHP, DP’ye karsı sert tutum takınmaya baslamıstır. Bu tutum özellikle Recep Peker hükümeti zamanında iyice belirginlesmistir. Sıkıyönetim yasaları nedeniyle aynı hükümet döneminde zmir’de çıkan gazetelerde siyasi haberler azalmıstır. İfade edilen düsünceler önceki dönemlere göre daha dikkatli kaleme alınmaya baslanmıstır. Adnan Menderes’in DP’nin kurulması asamasında CHP’nin kendilerine sartlar ileri sürdügünü iddia etmesi bu açıdan ilginçtir. 

Adnan Menderes bu sartların ne oldugunu 17 Temmuz 1946 günü, milletvekili 
seçimlerinden dört gün önce düzenlenen DP Aydın mitinginde açıkça ifade etmistir: 

Buna göre DP, 

1-Dogu ve sınır illerinde teskilat kurmayacak, köylere asla uzanmayacak ve hatta fikir cereyanı müsait diye kabul edilen vilayetlerin dısında teskilat kurmayacak; 
2-Teker teker, seçe seçe ancak sınırlı sayıda üye kaydetmekle yetinecek; 
3-Halk Partisi’ne karsı hiç olmazsa 40–50 sene iktidara gelme iddiasında 
bulunmayacaktır.109 

Demokrat Parti’nin kurulmasının CHP üzerinde meydana getirdigi etkileri 
anlamak için bu partinin biraz geçmisine bakmak gerekir. Atatürk’ün ölümünden hemen sonra TBMM Baskanı Abdülhalik Renda, Meclisi 11 Kasım 1938 günü toplantıya çagırmıstır. Meclisteki oylamadan sonra smet nönü 348 oyla Cumhurbaskanlıgına seçilmistir. Böylece smet nönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaskanı olmustur. nönü, bu seçimden sonra Cumhurbaskanlıgın  da, Atatürk’ten sonra en uzun süre kalacak kisi olacaktır. CHP’nin 26 Aralık 1938 tarihinde toplanan I. Olaganüstü Kurultayı, nönü’nün tartısmasız ve sarsılmaz iktidarının belgeledigi bir toplantı olmustur. Bu kurultayda nönü ‘CHP’nin degismez genel baskanı ve Milli Sef ilan edilmistir.110 smet nönü, böylece Atatürk’te bile bulunmayan bir sıfat ve yetkiyle yeni bir dönem baslatmıstır. Olaganüstü CHP kurultayı, partinin otoriter yapısını güçlendirmistir.111 Ancak çok partili yasama geçis ve Demokrat Parti’nin kurulusu, CHP’de yapısal ve düsünsel bir takım degisikliklere neden olmustur. Bunlardan en önemlisi DP kurulduktan sonra CHP, 10 Mayıs 1946 tarihinde II. Olaganüstü Kurultayı’nı yapmak durumunda kalması ve bu kurultayda nönü’ye atfen verilen Milli 
Sef ve degismez genel baskanlık unvanlarının kaldırılmasıdır. Söz konusu kurultayda genel baskanların kurultayca belirlenmesine karar verilmis ve 1938 yılında CHP içinde olusturulan, muhalefet partilerinin kurulmasıyla bu islevsiz hale gelen ‘Müstakiller Gurubu’ kaldırılmıstır. 

CHP iktidarı, DP’nin güçlenmesiyle birlikte bazı politikalarında degisiklige 
gitmistir. Bu, komünizm tehlikesinin önlenebilmesi adına özellikle din sahasında 
belirgin olarak ortaya çıkmıstır. Bu dönemde dinsel alanda, daha önceki tutumların aksine tesvik edici yasalar çıkartılmıstır. Milli Egitim Bakanlıgı, ilkokul 4 ve 5. sınıflarda din derslerinin okutulmasına karar vermistir. lgili genelge geregi yapılması üzerine tüm valiliklere gönderilmistir. Din dersleri zorunlu olmayacaktır. Aile isterse çocuguna din dersi aldırabilecektir. Bu dersler sınıf geçmede etkili olamayacaktır. 
İmam-hatip yetistirme kurslarının açabilecegine dair kanun çıkarılmıstır.112 Çetin Yetkin’e göre; çok partili yasama geçis sürecinde CHP bünyesinde barındırdıgı sag kanattan daha fazla kopmaları ve bunların DP’ye geçmelerini engellemek için inkılâpçı yapısından büyük ölçüde taviz vermistir. Aynı kaygı ile Köy Enstitüleri yıpratılmıs ve Toprak Reformu Kanunu uygulanmamıstır. Sovyet Rusya tehdidine karsı dıs politikada rotasını ABD’ye çeviren hükümet Amerikan emperyalizmin farkına varmamıstır. Degisim o denli hızlı ve yaygındır ki çok partili yasama geçis sürecinde yürütülen politikaları Çetin Yetkin çok sert bir sekilde elestirerek, karsı devrim olarak nitelendirmiştir.113 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

83 Gologlu, M. (1982) Demokrasiye Geçis(1946-1950), s.36. 
84 Toker M. (1998) Tek Parti’den Çok Parti’ye, s.90. 
85 Yesil A. (2001), Türkiye’de Çok Partili Siyasi Hayata Geçis, s.58. 
86 Çolak F. (1995) Demokrat Parti’nin İzmir’de Kurulusu (1946-1950), s.35. 
87 Akandere O. age. s.410. 
88 Kabasakal, M. (1991) Türkiye’de Siyasal Parti Örgütlenmesi (1908-1960), s. 137. 
89 Zürcher,Erik J. (1996) Modernlesen Türkiye’nin Tarihi, s.301. 
90 Erogul, C. age., s.4. 
91 Avcıoglu, D. age., s.353. 
92 Ahmad F. (1999) Modern Türkiye’nin Olusumu, s.126. 
93 TBMM, ZC. D.7, c.17,T.2(29.5.1945),65. birlesim. 
94 Bal, D. (2001) Demokrat Parti’nin Kurulus Çalısmaları ve Çok Partili Siyasi Hayata Katkıları (1939– 1950), s.66. 
95 Anadolu, 22 Eylül 1945. 
96 Anadolu, 3 Aralık 1945. 
97 Erogul, C. age. s.13-14. 
98 Çolak, F. agt., s.42. 
99 Konuyla ilgili bkz. Anadolu, 23 Kasım 1946. Anadolu, 24 Kasım 1946. Anadolu, 26 Kasım 1946. Anadolu, 27 Kasım 1946. 
100 Demokrat İzmir, 26 Kasım 1950. 
101 Demokrat İzmir, 1 Aralık 1949. 
102 Anadolu, 4 Aralık 1949. 
103 Kongar, E. (1977) İmparatorluk’tan Günümüze Türkiye’nin Toplumsal Yapısı, s.160. 
104 Burçak, Rıfkı S. (1979) Türkiye’de Demokrasiye Geçis (1945–1950), s.64. 
105 Demokrat Parti Tüzük ve Programı (1946), bkz. madde:3. 
106 Basar, Ahmet H. (1981), Atatürk’le Üç Ay ve 1930’dan sonra Türkiye, s.6–8. 
107 Anadolu, 8 Ocak 1946. 
108 Demokrat İzmir, 13 Nisan 1946. 
109 Adnan Menderes’in Konusmaları ve Demeçleri-Makaleleri (1991), Demokratlar Kulübü yayınları 3, C.1. Ankara, s.93. 
110 Döndü Bal, agt. s.3-5. 
111 Tunaya, Tarık Z. age., s.572. 
112 Demokrat İzmir, 2 Subat 1949. 
113 Yetkin, Ç. (2003) Karsı Devrim/1945-1950, s.607-614. 


6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder