17 Ekim 2018 Çarşamba

AĞRI İSYANLARI 1926 – 1930 BÖLÜM 9

AĞRI İSYANLARI  1926 – 1930 BÖLÜM 9



F)  İSYANIN LİDERLERİ VE ÖZELLİKLERİ

İsyanın dinsel olduğunu gösteren kanıt yoktu. Ancak isyanda rol alanların bazılarının Seyh Sait’ten geriye kalan ve Suriye'ye kaçan Kürt mültecileri oldugu söylenebilir.149
Seyh Sait isyanı ve idamlardan sonra, Celalli, Hasenen, Cibranlı ve Hayderen asiretleri ileri gelenleri bir araya gelerek “Durum Muhakemesi” yapmıslardı. Seyh’ler ve asiret reisleri aslında dagılmaya yüz tutmuslardı. Bu yüzden Agrı eteklerine sıgınmıslardı.150 Bunlar Agrı isyanının silahlı gücünün bir kısmını olusturdular. Buradan hareket ederek, Seyh Saidve Agrı syanları'nın birbirinin devamı oldugu noktasına varabilmek mümkündür. Fakat Agrı isyanına katılan bu insanlar Seyh Sait isyanından farklı olarak kısa bir zaman sonra Hoybun cemiyetinin eline düsmekten kurtulamadılar.

İsyanı baslatan kadro, önceleri kendi baslarına bir isyan düsündü. Ama Agrı isyanı sırasında mücadele eden öncü kadronun Hoybun dısında hareket ettigini veya Hoybun ile bir iliskisinin olmadıgını düsünemeyiz. Bu kadronun bir kısmı aktif olarak da ayaklanmada rol aldı.

Agrı isyanında yer alan temel kadrolardan bazıları sunlardır: Ayaklanmanın askeri komutanı İhsan Nuri, Biro Heski Tello (zaman zaman İbrahim Pasa diye de anılır), daha sonraları Halis Öztürk diye adlandırılan ve milletvekilligi de yapan Halis Bey, Hesananlı Ferzende Bey, Kör Hüseyin Pasa'nın ogulları Memo Bey, Nadir Bey, Seyithan, Alican, Resoye Silo, Zahir Aga gibi sahsiyetlerdi.151
İsyanın liderlerinden biri olan hsan Nuri, orduda görev yapmıs bir asker idi. Diger lideri olan Biro Heski Tello ise daha önce devletle beraber olmus, Ermenilere ve isyancılara karsı mücadele etmisti. syanı baslatan Yusuf Taso ve Lezgi ise bir eşkıyaydılar.

1. Zilan

İsyanın lider kadrosunda bulunanlardan birisi gerçekte Ermeni olan Zilan’dı. Kendisi isyan güçlerinin Ermeni kanadını olusturmakta ve bize de Ermeni-Kürt iliskisini göstermekteydi. Ermeni-Kürt işbirligi ve İngiliz destegi ile kurulan Hoybun Örgütü tarafından 1928 yılında Agrı isyanında görevlendirildi.
Gerçek ismi Hınıs’lı Ardesir Muratyan idi.152 Erzurum'un Hınıs kazasına yakın bir Ermeni köyünden olan Ardesir Muratyan, Tasnak Orgütü'nü temsil ediyordu. Ardesir Muratyan, Kürtler arasında Zilan Beyi olarak biliniyordu.153
İsyandaki kritik görev, Ermenilerle Kürtler arasında iliskinin devam ettirilmesiydi.
Bu görevi sürdüren kisi Zilan (Ardesir Muratyan)'dı. Görevlendirme bizzat Hoybun örgütü tarafından yapıldı.
Zilan’ın İhsan Nuri ile beraber Agrı Dagı’nda bulunan isyancılara askeri egitim verdikleri bilinmektedir. İran’daki asiretlerden kuvvet getirmek bahanesi ile sık sık İran’a gitmistir.154 1929 yılına kadar Ermeni temsilcisi olarak İhsan Nuri’nin yanında kaldı.155 1929 yılında ise Ermenistan sınırını asarak, Ermenistan'daki akrabalarını görmeye gitti. Ancak kendisinden bir daha haber alınamadı.156

Ermenistan’a gitmesinin sebebi, bir Kürt tarafından kendisine getirilen mektuptu. Bu mektupta “amcasının oglunun kendisini görmek için Tiflis’ten Erivan’a geldigi ve onu görmek istedigi” yazılı idi. Ancak burada Rus askerleri tarafından tuzaga düsürüldü.157 Rusların, İngiliz kontrolündeki örgüt olan Hoybun’u kabullenmediklerinden dolayı bu eylemi gerçeklestirdikleri söylenebilir. Bu cümleden olarak isyanın son yıllarında Ruslar, Türklerle aynı ortak çıkarlara sahipti. Bu olayda da iki ülkenin çıkarları rol oynamıs olsa gerekti.

2. Bro Heski Tello

İsyanın arkasındaki ilk Kürt ismi, halk arasında da bilinen adıyla Bro Heski Tello’dur. İsyanın öncülerinden ve lider kadrosundaki isimlerden birincisidir. Hatta Agrı Ayaklanması'nı ilk kez baslatan kisinin Biroye Heske Teli oldugu öne sürülür. 158 İsyandan çok önce, Mondros Ateskes Antlasması’nın uygulanması neticesinde Agrı, Tasnak Ermenilerinin kontrolüne verilmisti. Tasnak Ermenileri bölge halkına baskı ve zulüm uyguluyorlardı. Bro Heski Tello’da bu baskıya karsı mücadele etti.159 Nitekim Kazım Karabekir Pasa da, Dogu Harekâtı’nı yürütürken yerel güçlerle isbirligi’ne girmisti.160

Ermenilerin gerek o dönemde gerekse daha önceleri özellikle yörede yaptıkları katliamlar ve zulümler günümüzde herkesçe malumdur. Böyle bir ortamda bölgeye gelen Türk askeri kendi vatanını ve insanını korumaktan baska bir amaç güdemezdi. Nitekim daha sonra kendi devletine karsı haince ayaklanacak olanlar dahi, Türk askerinin bölgeye gelisini sevinçle karsıladı. Yöre halkı da askerlerle beraber Ermenilere karsı mücadele etti.

    Bro Heski, daha sonra Agrı’ya yerlesti. Ticaretle ugrasmaya basladı. Seyh Sait İsyanı’nda sessiz kaldı. İsyanın bastırılması sonrasında Seyh Sait’in oglu ve bazı asiret liderleri İran’a gitmek istediklerinde, Bro Heski’nin de mensubu oldugu Celalli Asireti devletin yanında yer aldı. Celalli Asireti reisi Kör Hüseyin Pasa beraberinde Bro Heski Tello’nun da oldugu halde Seyh Sait’in ogullarının takibine gönüllü katıldılar.161

Celalli Asireti çogunlugu ran’da bulunan bazı asiretlerin genel adıdır. Bu asiretler; Cinikanlı, Mehlikanlı, Sakanlı ve Kızılbas(ogulları veya oglu) asiretleriydi.162 Celalli Asireti’nin bir kısmı İran’da, bir kısmı da Türkiye’de ikamet ediyordu. Bu asiret mensupları hayvanlarını otlatmak amacıyla sık sık İran’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de İran tarafına geçerlerdi.163 

   Bu durum Celalli Asireti’nin eskıyalık yapmasına da imkân verirdi. Nitekim Seyh Saidolaylarından iki yıl önce bu asiretin Igdır civarında sınır bölgesinde eskıyalık yaptıgı da tespit edilmisti.164 Daha sonra Bro Heski’nin isyancılara katılmasının sebebi; köyüne gelen askerlerin neden geldigini bile ögrenmeden, sürgün edileceginden korkması ve silahını alarak daga çıkması ve asilere karısmasıdır165
Bu olaydan sonra Bro Heski’nin yanı sıra üç oglu İlhami, Ömer ve Davut ile kardesleri Ahmed Aga ve Eyüp Bey de ayaklanmaya katıldılar.166 Bro Heski’nin isyancılara katılması, isyanın genislemesine yol açtı. Seyh Sait İsyanı’nın bakiyeleri Bro Heski Tello’nun etrafında toplandılar. Zira o, bölgede sözü geçen bir sahsiyetti. Önceleri Seyh Sait İsyanı’nı desteklemeyen Bro Heski, daha sonra kendisinin öncü olacagı isyanda Seyh Sait İsyanı’na katılan isyancıları da kullanacaktı.

Ancak Agrı isyanının baslangıç zamanı itibarı ile basarılı olma sansı da düsüktü. Çünkü isyan Seyh Sait syanından hemen sonra baslamıstı. Bu dönemde devlet otoritesi halen bölgeye hâkim oldugundan dolayı, isyanın basarılı olması da mümkün degildi. Buna ragmen Bro Heski, isyanın sonuna kadar isyancıların liderlerinden birisi olarak mücadele etti. Zamanında çıkarılan “Af” kanunundan da yararlanmadıgından yurda dönemedi. Bunun yerine İran’da kaldı ve oradaki asiret ayaklanmalarında rol aldı. 
Bro 1931 yılında İran toprakları üzerinde bulunan Makü kentinde bas gösteren ayaklanma esnasında vurularak öldürüldü.167

3. İhsan Nuri (1893–1976)

     Aslen Bitlisli olup Türk ordusunda görev yapmıs bir subaydı.168 İhsan Nuri, Cibranlı Asireti'ndendir.169 1893 yılında Bitlis’te dogdu. İlkögrenimini burada 

tamamladıktan sonra Erzincan Askeri Rüstiye’sine devam etti. Daha sonra İstanbul’da Harp Okulu’nu tamamlayarak 1910 yılında subaylık hayatına basladı.170 Sınıfı görevi “Mitralyöz Subayı” idi.171 Osmanlı ordusunda Arnavutluk, Yemen ve Erzurum gibi bölgelerde görev yaptı.172
Ayrıca Bayazıt, Diyarbakır’a baglı Besiri, Silvan, Siirt gibi bölgelerde de çalıstı. Bu görevlerinden dolayı isyan bölgesini iyi tanıyordu.173
Birinci dünya savasında Narman’da yaralandı. Erzurum, Rus ordularının eline geçmeden önce geri bölgeye gönderildi. Amaç tedavisini gerçeklestirmekti.174
Birinci Dünya savası sonrasında, merkezi stanbul’da bulunan “Kürdistan Teali Cemiyeti” ile iliskiye girerek, bu komitenin sekreterligini yürüttü.175 Milli mücadelenin baslamakta oldugu dönemde ise Damat Ferit Pasa hükümetinin düsürülmesinde görevli oldugu alayı ile birlikte hareket etti.176

İhsan Nuri’nin daha sonra “Azadi” adlı yasa dısı örgütle baglantılı oldugu anlasıldı. Zira, ordudan ayrılması kendisinin de içinde bulunacagı Azadi örgütü mensuplarının isyan girisimlerinin ortaya çıkması ile oldu. 1924 yılında, Nasturi isyanı çıkmıstı. syanı bastırmakla 18 nci Alay görevlendirildi. Bu alayın içinde Azadi örgütü üyeleri Yüzbası İhsan Nuri, Vanlı Rasim, Hursit, Tevfik Cemil, Bitlis mebusu Yusuf Ziya Bey'in kardesi Tegmen Rıza bulunmaktaydı.177

   Bu sahıslar aynı zamanda 1922 yılında Erzurum’da kurulan yasa dısı “Berevainye Mafe Kurd” adlı bölücü örgütle de irtibattaydılar. İsyanın ortaya çıkmasına da bu örgütten geldigini zannettikleri telgraf sebep oldu.178

İhsan Nuri, 12 Eylül 1924’de Hakkâri yöresinde baslayan Nasturi ayaklanmasını bastırmakla görevlendirilen Alayda Piyade Bölük Komutanı idi.179 Beytüşşebap’taki askeri kışlada düşündügü ilk isyan girisimi, çekilen sifreli telgrafın yanlış anlaşılması sonrası başarısız oldu. İsyanı planlanandan erken baslattılar.180 Kendisi ile beraber 351 

askeri de bu isyana karıştırmaya çalıştı.181 Ama basarısızlık sonunda, onunla birlikte hareket eden Mardinli Mülazım Tevfik Cemil ile beraber ülkeyi terk ettiler.182 
Bu ayaklanmada rol alan Hertosili Hursid Bey, Mardinli Tevfik Cemil ve Vanlı Rasim Bey gibi diğer subaylar da onlarla birlikte, önce Suriye, daha sonra da Irak'a geçtiler.183 ihsan Nuri ve digerleri burada İngilizlerden siyasi sıgınma talebinde bulundular.184 Bu ayaklanma haberine ragmen bölgenin baska bir yerinde herhangi bir olay olmadıgı gibi, civar asiretlerde de bir kımıldanma olmaması dikkat çekici bir husustu. Bu olaydan sonra Azadi örgütünün elebaslarının yakalandıgı bilinmektedir. 

Onlardan sonra ise basa Seyh Said’in getirildigi iddiaları185, Seyh Sait isyanının arkasında da bu örgütün oldugunu akla getirmektedir.

Irak’ın kuzeyinde Sengal bölgesinde bulundugu dönemde İngilizler Sıddık Kadri Pasa’yı devreye sokarak kendisine çalısma teklif ettiler.186 hsan Nuri baslangıçta İngiliz teklifini kabul etmedi.187 Ama daha sonra İngiliz destegi ile kurulacak olan Hoybun’da görev yapmaktan da geri durmayacaktı. Görünürde reddedilen bu teklif, Hoybun’un varlıgı ile hayata geçirildi.

Zaten, İhsan Nuri Hoybun’dan önce de ayrılıkçı Kürt örgütleri ile iliski içersindeydi.188

İhsan Nuri, bu görüsmeden sonra yandasları ile birlikte İran’a geçti. Tam bu sırada Seyh Sait ayaklanması patlak verince Türkiye’ye geri döndü.189 

İsyan bastırılınca önce Irak’a sonra da İran’a geçen İhsan Nuri, Agrı isyanı baslayınca fırsatı degerlendirmek istedi.
Agrı eteklerindeki yeni gelismelerden sonra 1927 yılında yanındaki 20 kisilik eskıya grubuyla silahlı propaganda ve örgütlenmeyi baslatmak için Hoybun cemiyetinin kararıyla yeniden bölgeye geldi.190 Hoybun tarafından Agrı isyanını yönetmek için isyanın baskomutanı olarak ilan edildi.191 Hoybun’un Agrı yöresindeki bir numaralı sorumlusu ve temsilcisi İhsan Nuri’ydi. Bu görev karsılıgı örgütten ücret de alıyordu.

Ülke basınında ise İhsan Nuri’nin bu görevi ile ilgili olarak haberler ancak 1930 yılında yayınlanmaya basladı. “Agrı Dagı’ndaki asileri Yüzbası İhsan Nuri isminde bir hainin idare ettigi anlasılmaktadır. İhsan Nuri, sakilerin Agrı Dagı valisi namile çalısmakta ve üç makanizma agırlıgında altın maas almakta imis.”192
İhsan Nuri ile Ermeni Zilan, Hoybun cemiyetinin emriyle Agrı Dagı’na gittikten sonra orada Bro Heski Tello, brahim Hasso ve Yusuf Taso komutasındaki kuvvetleri askeri egitime aldılar.

İhsan Nuri, Türk Ordusunun isleyisini ve Agrı bölgesini bildiginden bunu kendi lehine çevirmek istiyordu ve mücadele için bölgede yeni bir tertiplenmeye gitti. 
Yapılan her eskıyalık faaliyetinde, eskıyaları bizzat sevk ve idare etti.

Hoybun adına bölgede yeni bir örgütlenme gerçeklestirdi. Bu örgütlenmeye sözde “Kürt Hükümeti” adını verdi. Böylece çevredeki düzensiz çeteleri de birleştirmiş oluyordu.193 Bu örgütlenmede yardımcı sorumlular seçti. 1927 yılında baslıca yardımcıları Ferzende, Elican, Seyithan, Efif, Memo, Nadir, Heyderanlı ve diger bazılarıydı. 

Bro Heski Tello savunma ve saldırı sorumluluğunu yürütüyordu.194 Agrı Dagı’nın özelliklerinin bilinmemesi ve susuzluk gibi bazı sebeplerle yapılan harekâtlar da 
basarısız olunca İhsan Nuri sanki çok başarılıymış gibi görüldü ve ünü arttı.195

İsyanın sonuna kadar isyanın basında olan ve isyanı yöneten İhsan Nuri, isyanın başarısız olmasından sonra İran’a kaçtı. İhsan Nuri daha sonra Kürtlerin tarihi ve isyanla ilgili olarak İran’da iki kitap yazdı. Bunlardan “Kürtlerin Asıllarının Tarihi” adlı kitabı 1955 yılında Tahran’da yazdı. Bu kitap İranoloji Cemiyeti tarafından Farsça olarak yayınlanmıstır.196 Daha sonra Ağrı isyanlarını kendi bakıs açısı ile taraflı olarak anlattıgı “Ağrı Dağı İsyanı” adlı kitabı da yazdı. Bu kitaptaki bilgilerin çogu belgesiz ve tarihsizdir.

İhsan Nuri, 18 Mart 1976 tarihinde trafik kazası geçirdi ve 1 hafta sonra hayatını kaybetti.197 Bu arada 1938 yılında İran’dan gelen Kürt asiretlerinin yurt içindeki saldırılarında da rol oynadıgı iddiaları vardır.198  


10. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder