3 Ekim 2018 Çarşamba

MOBİUS DÜZLEMİNE MAHKUM KARINCALAR


MOBİUS DÜZLEMİNE MAHKUM KARINCALAR 


Behiç Gürcihan



Üzerinde karıncaların yürürken resmettiği bu düzlemin İsmi ise Mobius düzlemi. 

Matematikçi Ferdinand Mobius (1790-1868) ve Alman matematikçi Johann Benedict Listing (1808-1882) 'in birbirinden bağımsız olarak düşündükleri bu düzlemi; 

Elinize bir kağıt Şeridini alıp; Kağıdı kıvırıp, Uçları birbirine yapıştırarak elde edebilirsiniz. 

Bunu yaptığınızda normalde iki yüzü olan bir kağıdı tek yüzlü haline getirmiş olursunuz ve böyle bir düzlem üzerinde karıncaları koyduğunuzda o karıncalar sonsuza kadar hiç bir engelle karşılaşmadan yürüyebilirler. 

Sizden bu Düzlemi bir kaç saniye İncelemenizi rica ediyorum.

Üç boyutlu düşünme yeteneğinden ve ayağa kalkıp çevresini bütün boyutları ile algılama yeteneğinden yoksun bir karınca; 

böyle bir düzleme hapsedildiği noktada; sürekli bir yere gittiğini zannederek sonsuz bir kısır döngüye sokulabilir. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim kadrosunda bulunanları izledikçe aklıma hep Escher'in bu resmi geliyor.

Geçenlerde Ankara'da bir toplantıya davet edildim. 

Görevde Dışişleri mensuplarının yanısıra, E mekli büyükelçilerin de bulunduğu bu toplantıda; "Nasıl bir Irak İstiyoruz" konusu ele alındı. 

Irak politikamızı teslim ettiğimiz beyinlerin, önlerine konan seçenekler arasından ehven-i şer'i seçmenin ötesinde bir potansiyellerinin olmadığını bu toplantıda bir kere daha net bir şekilde gördüm. 

Hapsedildiği düzlemden çıkamayan karınca yürüyüşleri ile yönetilen devletin kadroları; 

"Nasıl bir Irak" İstediklerini; tartışırken duramayıp sordum; 


bir kaç yüz metre ötenizdeki ABD Büyükelçiliğine yasa taslakları fakslanıp, görüşleri sorulurken; 

Bırakın Irak'a Anayasa belirlemeyi; ikinci bir sınır kapısı açacak iradeyi bile gösteremezken; 

Bırakın Irak'ta; bir Türk devleti olan KKTC'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna; siyasi kariyerini Türkiye Cumhuriyeti'ne küfretmek üzere kuran Talat oturmuşken; 

Kırmızı pasaport verip başımıza çıkarttığınız aşiret ağaları; Ankara-Mersin-Diyarbakır üçgeninde rant şebekeleri kurup, Türkiye'de siyaset satın almaya başlamışken;

burada nasıl bir Irak istiyoruz diye tartışırken kendinizi naif bulmuyor musunuz?

Soru netti; cevaplar ise "Haklısınız ama" ile başlayan; "konjonktürel zorluklardan ve imkansızlıklardan" sözeden hapsedilmiş zihniyetlerin cevapları idi. 

Bu zihniyetten; iyiniyetli olsa dahi; en fazla ehven-i şer milliyetçisi çıkabileceğini söylemek için kahin olmak gerekmez. 

Bu toplantı sonrasında bir kez daha gördüm ki; 

Bu devleti bizim adına yönetme durumunda olan kadroların hepsi önlerine konan Mobius düzlemine mahkum karıncalar...

Binyıllık üniformayı üzerinde taşıdığını unutup; Milli Egemenliği "ucundan azcık" tartışmaya açanlar;

NATO; 

Hazine Bürokratları IMF; Devletin diğer bürokratları; Medya ve Avanesi ile birlikte AB; İsimli Mobius düzleminde karıncalar misali yürüyüp duruyorlar.

Mobius düzleminin "İslamcı" tarafından yürümeye başlayıp; iktidarın kapıları tek tek önünde açıldıkça İslamcı yüzeyin AB yüzeyine dönüşmesi ile kendini iktidar koltuğunda bulunan Tayyip Erdoğan'ın mevcut ruh hali; "yürü yürü aynı yerde dönüp duruyoruz" psikolojisine kapılan bir karıncanınkinden farklı olmasa gerek. 

Keza; 

Aylardır sağından, solundan tartışıp durduğumuz BOP'da; 

Milletin önüne atılmış; insanı, taraf da olsanız, karşısında da dursanız, hakim gücün parametreleri ile düşünmeye zorlayan ve bu düzlemin ötesine taşıyamayan bir Mobius düzlemi. 

Bu düzleme mahkum bir zihniyetin; düzlemin yaratıcılarının makro planı dışına çıkabileceğini beklemek için hayli naif ve iyimser olmak gerekiyor. 

Bu tarz düzlemlerin ötesinde düşünmenin gerekliliğine dikkat çekenler ve "karıncalara" içine düştükleri çıkmazı işaret edenler ise "komploculukla" suçlanıyor. 

Dengeleri bozmayan ve ister tez, ister anti-tez tarafında olsun, tabldot tablonun çevresinde dönen söylem ve eylemler ise küresel ve yerel gündemin bir noktasında mutlaka kendine bir köşe buluyor. 

Mobius teorileri ne kadar aykırı olursa olsun; en makul "komplo teorilerine" tercih ediliyor.

Sayın Okuyucu; 

Sürülmek İstediğimiz çıkmazı mevcut zihniyetle aşamayacağımız her geçen gün gözümüzün önünde Berraklaşmaktadır. 

Gün; Ehven-i Şer anlayışını bırakıp;

Bütün "Konjonktürel" açıklamalar ve özürler den sıyrılıp;  önümüze konulan Mobius düzlemlerin den sıyrılma günüdür. 

Bunu; Her ağızlarını açışlarında, Türkiye'nin yüz binlerce milyar dolar borcundan söz eden;  AB-D'nin bombalarına, gücüne felik bir hayranlık duyan;

İyi niyetli dahi olsa tek boyutlu düşünmenin ötesine geçemeyen ve Milletimiz ve coğrafyamız adına ancak "karınca" kararınca çözüm üretmekten başka bir ufka sahip olmayan kadroların başarması mümkün değildir. 

19 Mayıs; bu karınca yürüyüşünü terk etme cesaretini gösteren bir Liderin ve kadrolarının; tarihi boyunca karınca yürüyüşüne mahkum olmamış bir Millet'dan aldığı güçle bize hediye ettiği bir armağandır. 

Geçen yüzyılın Mobius düzlemleri ile bugünkiler benzer dinamiklere sahiptir. Bu düzlemler üzerinden yürümeye ikna edilmiş karıncalar da. 

İş Başa Düşmüştür. 

B.G. 

http://acikistihbarat.com/Haberler/987-Haberler-MOB%C4%B0US%20D%C3%9CZLEM%C4%B0NE%20MAHKUM%20KARINCALAR%20-%20Behi%C3%A7%20G%C3%BCrcihan

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder