3 Ekim 2018 Çarşamba

PATRİKHANE " YARGI" YETKİSİNİ KULLANDI SIRA "YÜRÜTME"DE !


PATRİKHANE " YARGI" YETKİSİNİ KULLANDI SIRA "YÜRÜTME"DE ! 


Sadi Somuncuoğlu,
Kategori: Siyaset
2005-05-28

Dışişleri''ne göre, toplantı Türkiye''nin, patrikhaneye atfedilen "Ekümeniklik" sıfatına ilişkin bilinen görüşünde değişiklik anlamına gelmiyormuş.

Ayrıca Ortodoks dünyasının iç işiymiş ve taraf olmamız sözkonusu değilmiş.

İçişleri''nin görüşü ise bunun, "kilise hukukundan kaynaklanan danışma kurulu" toplantısı olduğu, daha vahimi, "Toplantının mahkeme niteliğinin bulunmadığı, Lozan Antlaşması ve kiliseler hukukuna göre izin başvurusu gerektirmediği" yönünde.

6 AYDA NE DEĞİŞTİ? 

Daha 6 ay önce ABD Büyükelçisi Edelman''ın, Patrik Bartholomeos onuruna verdiği resepsiyonun davetiyelerinde "ekümenik" sıfatının kullanmasına tepki gösterip, bu toplantıya katılınmayacağı yönünde acil genelge yayınlayan bu iktidar değil miydi? Resepsiyon tartışmaları sırasında, "Vatandaşımız durumunda olan bir kişiye böyle bir sıfat verilmesini yanlış buluyoruz.

Lozan''da belirlenen bir statü var.

Buna karşımızdakiler de uymak zorundadırlar.

Anlaşma bu haliyle ihlal ediliyor.

Ülkemizde bunun tartışma konusu yaptırılması art niyetli bir davranıştır.

Kimse ülkemizin huzurunu bozmaya kalkmasın." diyen Dışişleri Bakanı Gül''e ne oldu? Yine, "Ekümenik sorunu dini bir mesele değil, altında asıl yatan neden politik içerik taşıması.

Bu konudaki hassasiyetimiz buradan kaynaklanıyor" açıklamasını da Gül yapmamış mıydı? Acaba bu büyük "evrimin" sebepleri; AB''nin tepkisi, 17 Aralık zirve kararları, ABD''nin "not etmesi", ABD Ortodoks Cemaati Lideri Dr.

Limberakis''in, "Ekümenik patrikhane dünyadaki 300 milyon Ortodoksun lideri.

Gül''e durumun çok ciddi olduğunu ilettim.

Reaksiyonumuzu göstermekten çekinmedim." ültimatomu ve de Bush''un, Başbakan Erdoğan''la görüşmek için "ekümenliğin tanınmasını" açıkça ön şart yapması mıdır? PATRİKHANE NEDİR? Patrikhane Yunan Helenizmi''nin kalesidir.

Bunu da yine daha 6 ay önce 17 Aralık zirvesinden hemen sonra bizzat Yunanistan Başbakanı Karamanlis tekrar hatırlattı: Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesi süreci artık Avrupa''nın kontrolünde.

Elenizm açısından önem taşıyan Patrikhanenin ekümenik statüsünün tanınması, Ruhban Okulunun açılması ve İstanbul Rum azınlığının hakları sıkı takipte olacak. Yunanlılığın bu tarihi amacı Sevr ve Lozan''da da açıkça ortaya konmuştur.

Osmanlı''nın hoşgörüsüyle, Patrikhane çok geniş hak ve yetkilere haiz olmuş ama asla ekümen sayılmamıştır.

Sevr''de, Osmanlı''yı tasfiyeye kalkışanlar, sadece "Patrikliğe tanınmış ayrıcalıkların, özel bir hükümle korunmasını" kararlaştırmıştır. Lozan''da ise, Türkiye Patrikhane''nin ülke dışına çıkarılmasını isterken, Batılı devletler buna şiddetle itiraz etmiş, Yunanistan, "Patrikhane bir Türk kurumu" demek zorunda kalmıştır.

Yunan Başbakanı Venizelos, patrikhanenin özellikle dini yargı yetkisinin muhafazasında direnmiştir.

Ancak Türk Heyeti, bu talebe direnmiştir.

Bunun üzerine Patrikhane''nin, "yönetim ve siyasal yönden Türkiye''deki ve başka ülkelerdeki kiliselerle ilişki kuramaması", sadece İstanbul''daki Rumların dini işleriyle ilgilenmesi ve Türk hükümetinin, hem Patriğin atanmasını, hem de "ruhani çalışmaların ötesine geçip, geçmediğini" denetlemesi şartıyla ülkede kalmasına izin verilmiştir.

Patriğin ve Patrikhanenin, "bütün idari ve siyasi, hukuk işlerinden tecrid edildiğini müttefikleri namına" beyan eden de, İngiliz Dışişleri Bakanı Curzon olmuştur.

ENGİZİSYON MAHKEMESİ DEĞİL GÖLGE OYUNU MUYDU? 

  Lozan Antlaşması böyle dediğine göre, İstanbul''daki "yargılama"da, 2 bin Rum vatandaşımızın dini meselelerinin görüşüldüğünü, dini nikah kıyıldığını, vaftiz veya ayin yapıldığını mı varsayacağız? Veya Kudüs Patriğinin azil kararına "gölge oyunu" mu diyeceğiz? Bilindiği gibi ekümeniklik, bütün ülkelerdeki kiliselerle yönetim ilişkisi demektir.

Osmanlı bile Patrikhaneye böyle bir yetki vermemiştir.

Ama Patrikhane, Türkiye dışındaki kiliselerin temsilcileri ile yaptığı toplantıyla, bu yolda çok önemli bir adım daha atmıştır.

Bu, Ekümenliğin Şili ilanı değilse nedir ve Dışişlerimizin, " Ekümeniklik görüşümüzde bir değişiklik yok " demesinin bir anlamı kalmış mıdır? Maalesef bu bir karabasandır.

Zira Patrikhane, artık egemen bir devlet gibi "kilise hukukuna göre yargı gücünü" yani Venizelos''un Lozan''da çok istediği "yargı yetkisini" de kullanmaya başlamıştır.

Sıra "yürütme"ye gelmiştir.

Neyi mi? Bunun cevabını bulmak isteyenler, sadece Patriğin gittiği her ülkede neden devlet başkanı muamelesi gördüğünü, bir de resmi yazışmalarında kullandığı "İstanbul, Yeni Roma ve Evrensel Patriklik Başpiskoposu" unvanın ne anlama geldiğini, özellikle de "Yeni Roma"nın neresi olduğunu bir düşünsünler yeter.


http://acikistihbarat.com/Haberler/1003-Haberler-MGK

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder