16 Mart 2018 Cuma

Sığırcık mı Sandınız?.





Hilmi Kayıhan

Avcı anlatıyormuş: “Geçenlerde benim eski çifteyle kuş avına çıkmıştım, bir baktım ki yolun kıyısındaki telgraf tellerine sığırcık sürüsü konmuş, tetiğe dokunmamla birlikte seksen sığırcık tapır tapır yere düştü!.”

Dinleyenlerden biri dayanamamış: “Bir-iki tanesi tamam da seksenini nasıl vurdun?” 

Pişkin avcı: “ Valla!” demiş, “ şöyle bir baktım, telin enlemesine atsam ancak üç beşini vururum, boylamasına geçip nişan aldım.”

Silivri ve Hasdal zindanlarında yatanları düşününce aklımıza bu fıkra geliyor.

Ergenekon, Balyoz ve Erzincan..

Asılsız ihbar mektuplarıyla, gizli tanık ifadeleriyle telgraf tellerindeki sığırcıkların seksenini birden düşüren palavracı avcı gibi vurup vurup esir düşürüyorlar Silivri ve Hasdal zindanlarına..

Palavracı bir saçmayla bu kadar sığırcıyı yere, gizli tanık saçma sapan ifadesiyle seksen yiğidi esir düşürüyor..

Sığırcık sürüsünün bir saçmayla vurulup düşürüldüğü nasıl büyük bir yalansa, deve dişi gibi kahramanların asılsız ihbar mektuplarıyla pusu kurulup Silivri ve Hasdal zindanlarına esir düştüğü de o kadar gerçek.. 

Yazıklar olsun bize!..

Herkes duysun: Avcı palavralarına inanmayan halkımız bu saçmalıklara da inanmıyor; yalnızca aralarındaki fark biri eğlendirirken diğeri kinlendiriyor..

Yalancının saçması ne kadar sığırcık ürkütürse, gizli tanığın saçmalıkları da o kadar..

Enlemesine de nişan alsalar, boylamasına da bu yalan sahibini vurup düşürecek..

Avcının palavralarına gülüp geçebiliriz, ama bu hayasız yalanın hesabı kesinlikle sorulacak; bunu hep birlikte göreceğiz..
Gizli tanıkların saçmalıkları tüfeğin kovanında saçma olmuşsa, hukuk hukuk olmaktan çıkıp silah olmuşsa; silahın da hukuk olmayacağını kim söyleyebilir?..

Iyi calismalar, saygi ve sevgiler

M. Binzet

Mailto:m1000zet@gmail.com

https://groups.google.com/forum/#!search/m1000zet$20m1000zet$20googlegroups/m1000zet/eul84r9S0GA/7pRQi7Uz7pkJ

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder