24 Mart 2018 Cumartesi

SEÇİM İTTİFAKLARI BÖLÜM 4

SEÇİM İTTİFAKLARI  BÖLÜM 4



Parlamenter Sistemlerde Seçim İttifakları;

Parlamenter demokrasilerde yürütme yetkisini kullanmak isteyen siyasi partiler sistemin gerekliliklerinden ötürü ittifak kurmaya zorlanmaktadır. 
Taraflar seçimlerden önce seçim öncesi ittifak kurabileceği gibi seçimler esnasında birbirlerinden bağımsız olarak rekabet edebilir ve seçim sonrasında 
mecliste daha etkili olmak amacıyla belirli konularda ittifak kurabilirler. Genel olarak seçim öncesi ittifakların ideolojik açıdan uyumlu taraflar arasında oluşma olasılığı daha yüksektir. Bu tarz ittifaklarda ideolojik yakınlık içerisindeki farklı partilerin bir araya gelerek büyük bir ittifak oluşturduğu görülmektedir.53

<  Ayrıca tıpkı başkanlık sistemindeki ittifaklarda da görüldüğü gibi, orantısız temsilin yaygın olduğu sistemlerde seçim öncesi ittifakların kurulma ihtimali daha yüksektir. >

Parlamenter demokrasilerde tek parti iktidarının oluşumu güç olduğundan siyasi istikrarsızlık ihtimali daha yüksektir. Bu sistemde yürütme yetkisi isteyen siyasi partiler seçim öncesi ve sonrasında bir şekilde ittifak kurmak zorunda kalır. 
Dolayısıyla ya seçim zamanında bağımsız olarak rekabet edebilir ve daha sonrasında ittifak arayışına girebilir ya da seçimden önce başka bir partilerle 
ittifak kurabilirler.

Parlamenter sistemlerde seçim ittifaklarının oluşum sürecini anlamak en az üç nedenden dolayı önemlidir. Birincisi ittifakların seçim sonuçları ve sonrasında uygulanacak politikalar üzerinde ciddi bir etkisinin olmasıdır. Dolayısıyla olası ittifakları değerlendirmek yeni dönemin temel kodlarını daha iyi anlamayı sağlar. İkincisi partilerin ittifak stratejileri seçim sonrasında kurulacak hükümetin temsiliyeti üzerinde normatif etkilere sahip olabilir. Çoğunlukçu hükümet sistemlerinde oy çoğunluğu veya çokluğunu alan partiler seçimlerde galip gelerek gelecek seçime kadar ülkeyi yönetmektedir.54

 Bu Tür Sistemlerde; 


Fransa her seçimde en az bir seçim öncesi ittifaka yer verilmesi konusunda olağan dışı bir örnektir. 1958-2006 yılları arasındaki her seçimde seçim öncesi en az iki ittifak olmuştur.

Seçmenin iradesi doğrudan sandığa yansımaktadır. 
Fakat nispi temsil sistemlerinde, seçilen kişilerin vazifelerinden birisi hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşmak olduğundan bu kişiler aynı zamanda gerekli ittifak/koalisyon görüşmelerini yürütme vazifesi de taşır.55

   Seçim öncesi ittifaklar seçmenlerin seçim zamanında hükümet alternatiflerini görmelerini izin vererek bu sorunu hafifletmektedir. 
   Sonuç olarak seçim ittifakları demokratik şeffaflığı artırabilir ve seçim sonrasında hükümete meşruiyet ve güçlü yetkiler sağlayabilir. 
Dolayısıyla bu tür sistemlerde seçim öncesi ittifaklar sıklıkla görülmektedir. Örneğin parti liderleri seçimde başarılı oldukları takdirde başka parti/partilerle 
hükümet kurmayı planladıklarını ya da ortak listeler veya adaylık anlaşmaları ile farklı bir platform adı altında seçime gireceklerini duyurmaktadır.

Siyasi partiler tıpkı hükümet kurmak için koalisyon arayışı süreçlerinde olduğu gibi seçim öncesi ittifaklarda da bakanlıkların dağılımı başta olmak üzere çeşitli hususlarda pazarlıklar gerçekleştirmektedir. Seçim öncesi ittifaklarda ortak bir platform adı altında seçime gidilecekse bu platformun ana hatlarının belirlenmesi seçim sonrasındaki muhtemel iş birliğinin hatları, belirli seçim bölgelerinde gösterilecek aday profili ve seçim sonrasında kurulacak hükümete kimin liderlik edeceği gibi hususlar temel tartışma alanlarını oluşturmaktadır. Bu sürecin aşılmasında daha önce de belirtildiği üzere partiler arasındaki ideolojik yakınlık ve seçmen tabanlarının geçişkenliği kolaylaştırıcı rol oynamaktadır. Bu, seçim öncesi ittifakların oluşturulmasında ideolojik uyum şartını en önemli unsurlardan biri haline getirmektedir. Zira ideolojik açıdan uyumsuz partilerin oluşturduğu ittifaklarda paydaş farklı partilerin seçmenleri ittifaka oy vermeyi tercih etmemekte, doğal olarak ittifakın aldığı oy partilerin tek başlarına girdikleri takdirde alacakları oyların toplamından daha az bir rakama tekabül etmektedir.56

Söz konusu tablo seçim öncesi ittifaklarda pek çok farklı faktörün göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır. 1946’dan 1998’e kadar yirmi parlamenter demokraside gerçekleştirilen seçim öncesi ittifaklar ile ilgili bir çalışmada seçim öncesi ittifakların ideolojik açıdan uyumlu taraflar arasında oluşma ihtimalinin daha yüksek olduğu ortaya çıkarken ayrıca benzer büyüklükteki partiler arasında ittifak kurulma ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edilmektedir. 

Bu noktada parti liderleri gerek seçmen tabanını ikna etmede ve farklı koşullarda çıkarlarını maksimize etmede önemli rol oynamaktadır. 

Örneğin tek başına seçimlere girdiğinde yüzde 50’den fazla oy alma potansiyeli ne sahip bir parti herhangi bir ittifak kurmadan bağımsız olarak seçimlere girmeyi tercih ederken yüzde 50’den fazla oy alamayacak partiler ise ittifak arayışına girerek sistemdeki konumlarını sağlamlaştırmaya çalışmaktadır. Bu tarz ittifaklar özellikle “küçük seçim çevresi” (low district magnitude) ve yüksek seçim barajı olan orantısız seçim sistemlerinde hem büyük hem de küçük partilerin iş birliğine gitmesini kolaylaştırmaktadır.57

İtalya: İstikrarsızlık Önleme Aracı Olarak Seçim İttifakları


     İtalya’da seçim ittifakları “Mattarellum” olarak adlandırılan 1993 seçim sistemi reformu ile birlikte önem kazanmıştır. 

Özellikle 1992’de pek çok siyasi ve bürokratın yolsuzluktan dolayı yargılanmasıyla sona eren Temiz Eller operasyonunun da etkisiyle seçim sisteminde yapılan düzenlemeler ittifak kültürünün yaygınlaşmasına neden oldu. Değişen seçim sistemi parti parçalanmışlığını azaltmasa da partilerin seçim öncesi ittifaklar kurmasını teşvik ederek hükümetlerin ömürlerini uzatacak yeni bir sistem oturtmayı amaçlamıştır. Ancak seçim sistemindeki değişiklikler ve seçim öncesi ittifaklar hükümetteki koalisyonların ömürlerini uzatsa da beklentileri karşılayamamıştır. Hükümetlerin ömrü 1948-1994 yılları arasında ortalama 322 günken 1993’teki değişiklikle birlikte 1994-2006 yılları arasında 523’e, 2005’teki değişiklik sonrasında 2006-2014 yılları arasında 729’a yükselmiştir. 

1946’dan beri 72 yılda 64 hükümet kurulmuştur. Dolayısıyla hiçbir hükümet bir yasama yılının tamamında iktidarda kalamamıştır.58

Seçim sisteminde 1993’teki değişiklik ile meclisteki sandalyelerin yüzde 75’i 2005’e kadar dar bölge seçim sistemine göre belirlenmiştir. Temiz Eller operasyonunda sistemdeki tüm partilerin yolsuzluğa bulaştığının ortaya çıkması partilere olan güven ve desteği azaltmıştı. Oluşan güvensizlik ortamı partilerin dar bölgelerde göstereceği adaylar ile seçimi kazanma şanslarını azaltmış bu da partileri seçim öncesi ittifaklar kurmaya itmiştir. Partiler dar bölgelerde seçilmesi kuvvetli ortak adaylar üzerinden ittifaklar kurarak seçimlere girmiş, ittifakın kazandığı sandalyeler ile koalisyonlar kurulmuştur.59

 2005’te merkez sağ koalisyonu avantajlı konumunu yitirmemek ve muhtemel bir seçim yenilgisinin önüne geçmek için seçim sistemi değişikliği teklifi hazırlamış, kabul edilmesi ile ilk olarak 2006 seçimlerinde yeni sistem uygulanmıştır.60

 “Porcellum” olarak adlandırılan sistemde dar bölgelerden meclis üyesi seçimi kaldırılıp liste usulüne geçilse de uygulanmaya başlanan seçim barajı partileri ittifakta kalmaya itmiştir. Bir parti eğer ittifak dışında seçime katılıyorsa Temsilciler Meclisi için yüzde 4, Cumhuriyet Senatosu için yüzde 8 barajını geçmesi gerekirken ittifak içerisinde yer alması durumunda Temsilciler Meclisi için yüzde 2, Cumhuriyet Senatosu için yüzde 3 oy olması yeterlidir. Fakat 2017’de yapılan bir değişiklik ile seçim barajının ittifaklar için yüzde 10’a ittifak dışı partiler için ise yüzde 3’e çekildiği duyurulmuş, fakat bu değişiklik henüz uygulanmamıştır. 

Ayrıca sandıktan birinci çıkan ittifak veya parti yeterli oyu alamasa da parlamentodaki sandalyelerin yüzde 55’ini elde etmesi partileri bu avantajı yakalamak için ittifak kurmaya itmiştir.61

İtalya’da ittifaklar parti temsilcileri arasındaki siyasi anlaşmalar ile kurulmakta ortak bir söylem ve platform etrafında seçim çalışmaları yürütülmektedir. Kurulan ittifaklar hükümet kurmak için yeterli sandalye kazanmayı hedeflemek tedir. İttifak liderleri ise başbakan adayı olarak çıkmaktadır. Özellikle 2001 sonrası oy pusulalarında ittifak sembolü ve ismi yanında ittifak liderlerinin isminin de yer alması seçim çalışmalarında ittifak liderlerinin ön plana çıkmasına neden olmuştur.62

Seçim zaferi ancak geniş seçim ittifakları kurarak mümkün olmaktadır. Bu nedenle parlamentoda daha fazla sandalye kazanma amacındaki partiler ittifakın boyutunu geniş tutmaktadır. 
Fakat bu durum ittifaka dahil partiler arasında ortak söylemin kurulmasını zorlaştırmaktadır. 
İttifakların geniş tutulması aynı zamanda küçük partileri avantajlı konuma getirmektedir. İttifakın seçim başarısı elde etmesi ve hükümeti kurabilmesi için ufak oy oranlarının ve sandalye sayılarının kritik olması küçük partilerin elini güçlendirmektedir. 1993’te gerçekleştirilen seçim sistemi reformunun bir sonucu da sistemin iki kutuplu hale gelmesidir. Ancak iki kutupluluk merkez sağ partilerin ve merkez sol partilerin bir araya gelerek kurduğu seçim ittifakları ve hükümet koalisyonları ile mümkün olmaktadır. İttifaklar seçimleri kazanmak için gerekli olmasına rağmen partiler hala daha İtalya siyasetinin temelini  oluşturmakta dır. Bu haliyle İtalya’da parti sistemi, seçim sistemlerindeki reformların amaçladığının aksine hala çok parçalıdır. 

Siyasal partilerin parçalanmışlığına rağmen seçim ittifakları ve hükümet koalisyonları etrafında iki kutuplu bir sisteme doğru gidilmesi “parçalanmış iki kutupluluk” (fragmented bipolarism) olarak adlandırılmaktadır.63

İtalya siyaseti bazılarının sadece belirli bölgelerde aktif olduğu çok partili bir yapıya sahiptir. Yeni bir aktör olan Beş Yıldız Hareketi (M5S) dışında İtalya siyasetinde günümüzde ağırlığı olan üç parti bulunmaktadır. İtalya Komünist Partisi’nin (PCI) halefi olan Demokratik Parti (PD) merkez solda yer alırken Kuzey Birliği (LN) ve Haydi İtalya (FI) merkez sağda yer almaktadır. Bu partiler seçim dönemlerinde ittifaklar aracılığı ile siyaseti yönlendirmektedir. 2013’te M5S’nin parti bazında Temsilciler Meclisi oylamasında yüzde 25,6 oy ile birinci çıkması, Cumhuriyet Senatosu oylamasında ise yüzde 23,5’lik bir seçim başarısı yakalaması ve partinin her kesimden oy alabilecek bir kitle partisi görünümü kazanarak sisteme yeni bir siyasi aktör olarak katılması dikkatleri çekmiştir. 

Bu sonuç iki blok halinde ilerleyen İtalyan parti sisteminde bir değişimin işareti olduğu yönünde okunurken, böyle bir iddia için daha erken olduğu konusunda görüşler de vardır.64

Almanya: Seçim Sonrası Koalisyon Odaklı Örtük Seçim İttifakları;


Almanya’daki mevcut seçim sistemi hükümetin kurulabilmesi için partilerin özellikle seçim sonrasında iş birliğine gitmesini zorunlu kılmaktadır. 
Zira seçim sistemi ve siyasal kültürün bir sonucu olarak tek bir partinin hükümet kuracak çoğunluğu elde etmesi çok zordur. Bu nedenle partiler seçim öncesi ve sonrasında hangi partiyle ittifak yapabileceklerine dair çeşitli sinyaller vermekte, seçim sonrasındaki muhtemel pozisyonlarını ortaya koymaktadır.65

     Bazen de partiler seçim sonrasında hükümet kurma sürecinde hangi partilerle kesinlikle iş birliği yapmayacaklarını deklare etmektedir. 
Dolayısıyla Almanya’da seçim ittifakları seçim sonrasındaki muhtemel tabloyu ortaya koyan örtük ittifaklar biçiminde oluşmaktadır.66

<  Partilerin ittifak kurmada temel amaçları güçleri birleştirmek, sistemde istikrarı sağlamak, çıkarları bütünleştirmek ve parlamentoda daha çok sandalyeye sahip olmaktır.67 >

<  Partiler birbirlerinin seçim kampanyalarını etkilememekte ya da seçmenlerini birbirlerine oy vermeye teşvik etmemektedir. İttifakların nasıl oluşturulacağına dair herhangi bir yasal düzenleme ya da kısıtlama bulunmamaktadır. >

Almanya’daki 2009 seçimleri ittifakların daha iyi anlaşılması noktasında önemlidir. Zira bu seçimlerde ittifaklar partilerin gündeminde önemli rol oynamıştır. 
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Sosyal Demokrat Parti (SDP) arasında seçim sonrasında beraber koalisyon kurulabileceğine dair işaretler verilirken Hristiyan 
Demokratlar ve Hür Demokratik Parti (FDP) arasında bir ittifak kurulup kurulmayacağı belirsizdi. Sosyal Demokrat Parti (SDP) ve Yeşiller Partisi seçim sürecinde iş birliği ve ittifak içerisinde olmadıklarını deklare ettiler. 
Hür Demokratlar ise seçim kampanyaları boyunca CSU ve CDU ile bir seçim sonrası için ittifak yapılmasına yönelik teşviklerde bulunsa da girişimlerinde başarılı olamadılar.68


5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder