9 Ocak 2016 Cumartesi

TSK ve AB ,




TSK ve AB ,  

EROL MANİSALI  
Ağustos 2001


Ağustos 2001  Sayı: 36    

TSK ve AVRUPA BİRLİĞİ

Prof. Dr. Erol Manisalı

Genelkurmay Başkanlığı bir açıklamayla AB'ye karşı olmadığını bildirdi.

Türkiye'nin AB'ye bir Fransa ya da bir İspanya gibi tam üye olmasına TSK karşı değildir. Bunu çok doğal karşılamak gerekir. TSK'yi bu yönde açıklama yapmaya, bazı spekülatif yayınlar zorladı.

Ancak, arada bazı farklar var...

Evet, Türkiye'nin aynen AB içindekiler gibi eşit statüde ve normal, tek yanlı olmayan bir ilişki düzeni içinde AB'ye üye olmasına TSK karşı değildir. Ancak bugüne kadar, haklı nedenlerle TSK ve askeri çevreler, Türkiye-AB ilişkilerinde " Bazı Tepkiler " göstermişlerdir.

Son aylarda bu tepkilerin " Hangi Konularda " ortaya çıktığını sıralayalım:

1) Güneydoğu konusunda Brüksel'den ve AB Parlamentosu'ndan, "Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik dayatmalara" yeltenildiğinde TSK ve askeri çevreler, "AB Türkiye'den böyle şeyler isteyemez" demişlerdir.

2) "Ulusal azınlıklar" adı altında, Türkiye'den, ülke bütünlüğüne yönelik tahrikler ve dayatmalar yapıldığında, TSK tepki göstermiştir.

3) Türkiye-AB ilişkileri bahane edilerek, hatta istismar edilerek Kıbrıs ve Ege konularında AB "koşul getirdiğinde", TSK olmaz demiştir.

4) Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği-NATO ilişkilerinde, AB'nin dayatmak istediği "tek yanlı düzene", TSK karşı çıkmıştır. TSK, Türkiye-AB ilişkilerinde çok haklı olarak tek yanlı yapılanmalara karşıdır.

5) MGK konusunda, Brüksel'den "dayatmalar yapılmak istendiğinde", TSK buna da tepki gösterdi. 

6) Son olarak, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde, Kıbrıs'ın "koşul olarak dayatılmasına" TSK hayır demiştir.

Ayrıca bu konuda, Çankaya Doruğu ile Sezer, Denktaş, Ankara hükümeti ve Genelkurmay, ortak tepkilerini ve çizgilerini net bir biçimde kamuoyuna yansıtmışlardır.


7) Son olarak Nice Doruğu'nda TSK, Türkiye'nin AGSK'den dışlanmasına ve Türkiye'ye 2010 randevusu verilerek ülkemizin "oyalanmasına" anında tepki göstermiş bulunuyor.

TSK Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olmamıştır ama, AB'nin, adaylığımız bahane edilerek ulusal çıkarlarımız üzerinde oynamasına tepki göstermiştir.

TSK Nelere Karşı?

Türkiye-AB ilişkilerinde, TSK'nin tepki gösterdiği konulara baktığımızda aşağıdaki gerçekler ortaya çıkıyor:

1) TSK, Türkiye - AB ilişkilerinde, "tek yanlı düzenlemelere karşıdır". Bunun somut örneğini AGSK-NATO ilişkisinde gördük.

2) TSK, ileride Türkiye'nin bütünlüğünü tehlikeye sokacak AB isteklerine karşıdır.

3) TSK, Kıbrıs ve Ege konularında, AB'nin "ön koşul dayatmalarına" karşıdır. Atina'nın, AB'yi kullanarak Türkiye'nin karşısına çıkmasına tepki gösteriyor.

4) AB'nin, MGK gibi, Türkiye'nin ulusal çıkarlarının korunmasında önemli olan bir kurumu karşısına almasına tepki veriyor.

5) TSK, AB çevrelerinin, Atatürkçü düşünceden rahatsız olmalarına da, çok doğal olarak tepki göstermektedir.

6) TSK, Türkiye'nin AB tarafından " Oyalanmasına" da karşıdır.

TSK AB'ye karşı değildir ama, AB'nin Türkiye ile ilişkilerinde, yukarıda anılan konular üzerinde ısrar etmesine çok haklı olarak karşı çıkmakta, tepki göstermektedir.

İki Şeyi Birbirinden Ayırmak...

TSK, AB'ye normal koşullar altında "evet" demektedir. Oysa AB, sürekli olarak Türkiye'nin ulusal çıkarları ile bağdaşmayan önerilerle karşımıza çıkmaktadır. Bir taraftan Türkiye'den ödün koparmaya çalışırken öte yandan da ülkemizi " Oyalama Taktiği " gütmektedir.

TSK, AB'ye karşı değildir ama, bütün bu anormal taleplere de tamamen karşıdır. Karşı olduğunu, bugüne kadar ortaya koyduğu tepkilerle göstermiştir.

Kimse konuyu istismar etmeye kalkmasın: AB'ye karşı olmamak başka şey, ulusal çıkarlarla bağdaşmayan dayatmalara evet demek ise bambaşka bir şey.


 http://mudafaai-hukuk.com.tr/arsiv/agustos01_08.html



.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder