21 Aralık 2018 Cuma

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI FEDERASYONA GİDEN YOL BÖLÜM 2

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI FEDERASYONA GİDEN YOL BÖLÜM 2



         Ülkemizde Bölgesel Kalkınma Ajanslarına ilişkin 5449 Sayılı Kanun’un yayımı sonrasında ilk Adana-Mersin (Çukurova) Kalkınma Ajansı, ardından İzmir Kalkınma Ajansının kurulmasıyla Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yasanın iptali için yargıya başvurmuştur. Buna gerekçe olarak da; “yerel kaynakları uluslararası sermayenin tahakkümüne bırakma planı olduğu, ulusal çıkarlara aykırı olduğu, idareye tanınan yetkinin keyfiliğe yol açacağı, bu durumun da anayasadaki hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu” iddia edilmiştir. Bunun üzerine Danıştay 10. Dairesi de Kararını Anayasa'nın 'hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatleri, Türk varlığı, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esası karşısında koruma göremeyeceği' bölümüne dayandırarak, Kalkınma Ajansları'nın Türk Ulusu’nun bütünlüğünü zedeleyeceğine kanaat getirmiş ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.
Bu gerekçeyle Anayasa Mahkemesi de 30.11.2007 günlü, 2007/91 sayılı kararıyla iptali istenilen Yasa kurallarının Anayasa’ya aykırı olmadığı sonucuna ulaşarak itiraz yoluyla açılan davayı reddetmiştir. Böylece davacının 5449 sayılı Yasa’nın ilgili kurallarının Anayasa’ya, bu nedenle de dava konusu Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu savının dayanağı kalmamıştır. Sonuç itibariyle, T.C. Danıştay Onuncu Dairesi 2009/1879 nolu Kararıyla dava konusu Yönetmeliğin; dayanağı Yasa’da, DPT Müsteşarlığı’na kalkınma ajanslarının sadece yatırım destek ofislerine ilişkin olarak tanınan yetki aşılmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca kuruluş kararnamesinde belirlenmesi öngörülen hükümlere aykırı olarak düzenleme getiren maddelerinde hukuka aykırılık bulmamıştır. Ancak Kalkınma Ajanslarının Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin; 4 – 18 arası ve ayrıca 28. ve 29. maddelerinin iptaline; dava konusu Yönetmeliğin iptal edilen maddeler dışındaki diğer maddelerine yönelik kısım yönünden davanın reddine karar vermiştir.

Sonuç olarak ülkemizde kalkınma ajanslarının yerel yönetimler veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla hiyerarşik bir bağının bulunmaması, il valilerinin kalkınma ajanslarının yönetim kurullarının başkanı olması nedeniyle, Anayasa’da öngörülen idarenin bütünlüğü ilkesine uygun düzenleme yapıldığını, bölgesel ve etkin kalkınmanın hedeflendiğini, bölgesel kalkınma planlarının ulusal kalkınma planlarına uygun olduğunu söylemek mümkündür.
Piyasa mekanizması ya da merkezi hükümet uygulamalarının yerelde kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmekte yetersiz kalması, bölgesel gelişme ve yerel kalkınma anlayışının kurumsallaşmasının sağlanamaması, sektör temelli kaynak kullanımından mekân bazlı kaynak kullanımına dönüşümün gerçekleşmesi, yerelde Kalkınma Ajansları gibi esnek, şeffaf ve katılımcı kurumların oluşturulmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bunun yanında, kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi ancak bu kaynakların kullanımının yerelde izlenmesi, değerlendirilmesi ve denetimiyle mümkün olmaktadır. Zira merkezi bir denetim mekanizması, çoğu zaman kaynakların yerinde ve verimli kullanılmasını temin edememekte, yalnızca hukuki bir denetim ile yetinmek zorunda kalmaktadır.
Ajanslara sağlanan mali teşviklerin büyük bir bölümü merkezi idarenin kontrolü altında verilmektedir. Teşviklerin bütün ülke düzeyinde aynı oranlarda uygulanabildikleri durumlar olduğu gibi, öncelikli yörelere tahsis gibi farklılaştırılmış ve kademeli teşvik sistemleri de yoğun olarak uygulanmaktadır.
Merkezi idarelere ilave olarak bölgesel idarelerin kendi bütçelerinden verdikleri teşvikler de bulunmaktadır. Bunlar sadece o bölge için geçerlidir. Ancak bu tür mali teşviklerin parasal önemi, merkezi teşviklere kıyasla çok küçüktür. Ajanslar kuruluşlara iştirak ederek veya nakdi teşvik yoluyla firmalara destek sağlamaktadırlar. Mali yardımların dağıtımı genellikle idareler tarafından kontrol edilmekle birlikte, projelerin seçiminde ajanslar değişen önemde rol oynamaktadırlar.
BKA’lar, genel bütçeden ve özel fonlardan finanse edilmekte olup devlet tarafından başlangıçta nakdi ve emlak şeklinde ayni sermaye tahsisi söz konusudur. Ayrıca ajanslar, sanayileşmeyi desteklemeyi hedefleyen çeşitli devlet fonlarına ve bu fonların kullanımına göre proje sunarak kredi almaktadırlar (http://www.deltur.cec.eu.int).

Avrupa Birliği ve Dünya Bankası tarafından da BKA’lara fon sağlanmaktadır. Fakat bu genel ya da düzenli bir gelir değildir. Finansman konusunda özellikle Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ABKF) ve Ön Katılım İçin Yapısal Araç Fonu(ÖKYAF) devreye girmektedir. AB’nin yapısal fonlarından biri olan ABKF, altyapıları geliştirmek, yerel kalkınmaya öncelik vermek ve küresel rekabete adapte olma amacıyla yapısal güçlük içindeki ülkelere verilirken; ÖKYAF, AB’ye katılıma aday olan ülkelerin altyapı projeleri için verilmektedir. Bunların yanı sıra özel sektör ve mahalli işyerlerinden de fon sağlayan ajanslar bulunmaktadır. Diğer taraftan çoğu BKA’ların finansman kaynakları yardımlardan oluşmaktadır (DPT, 2006).
Avrupa ülkelerindeki BKA’ların bütçeleri yasal yapılarına, sundukları hizmetlere göre farklılıklar gösterirken Avrupa’da yerel yetkililer tarafından kurulan BKA’lar ödeneklerini kendilerini destekleyen politik yapılardan almaktadır. Bunlara ilaveten BKA’lara yönelik borsa yatırımından elde edilen kira gelirleri, kendi yarattıkları kaynaklar ve sundukları hizmetlerden elde ettikleri gelirler gibi başka finansal kaynaklar da mevcuttur. Anonim şirket olarak kurulan BKA’ların başlangıçtaki finansal, hizmet ve mülk gereksinimleri kurucular tarafından karşılanırken faaliyet ve projelerin yürütülmesi için gereken fonlar kendi içinden karşılanamadığı zaman, dış gelirlere yönelirler.
AB’de ulusal devletler üstü yürütülen politikalar doğrultusunda, başlangıçta ülke çapında uygulanan mali teşviklerin gittikçe bölgesel hale dönüştürülmesine çalışıldığı gözlenmektedir. Diğer taraftan merkezi hükümetler de mali kontrolü ellerinden kaçırmak istemediğinden AB kuruluşları tarafından uygulanan yardım sistemleri, tamamen bölgelere dönük olarak uygulanmaktadır.
Bazı ülkelerde, ajansların sağladıkları finansman kaynakları ise şöyle sıralanabilir (Berber, Celepçi, a.g.m.:6): Fransa’da bölgesel ve yerel hükümetler, özel sektör ve ajansların kendi gelirleri, Almanya’da ulusal, bölgesel, yerel hükümet, Avusturya’da ulusal hükümet, İtalya’da ulusal hükümet, İrlanda’da ulusal hükümet ve ajansların kendi gelirleri, Japonya’da ulusal, bölgesel hükümet ve ajansların kendi gelirleri, Portekiz’de bölgesel hükümet, Singapur’da ulusal hükümet ve ajansların kendi gelirleri, İspanya’da ulusal ve bölgesel hükümet, Dünya Bankası, ajansların kendi gelirleri, İngiltere’de ulusal hükümet, yerel hükümetler ve kendi gelirleri ile finansmanları söz konusu olmaktadır.
Ülkemizde BKA’lara ilişkin 5449 Sayılı Kanun’a göre ise belli başlı gelir kalemleri; “genel bütçe vergi gelirlerinden, il özel idarelerinden, Belediyelerden, sanayi ve ticaret odalarından aktarılacak paylar, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası fonlardan sağlanacak kaynaklar, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca yapılan bağış ve yardımlar, faaliyet gelirleri, bir önceki yıldan devreden gelirler” şeklinde sıralanabilir.

3.1. Bölgesel Kalkınma Ajanslarının Amaçları:

Kalkınma Ajanslarının (KA) kuruluş amacı; “kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak, yerel potansiyeli harekete geçirmek ve bu sayede ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu bir şekilde bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak” olarak belirlenmiştir(DPT 9.Plan ÖİK Raporu, 2006:24).
Bölgesel kalkınmaya yönelik uygulamaların geliştirilmesi tek bir kurum ve tek bir yönetime bağlı olarak gerçekleştirilememekte ve çok boyutlu ve çok katılımlı bir süreci kapsamaktadır. KA’lar gerek amaçları, gerekse de yapıları nedeniyle çok katılımlı bir yapıyı zorunlu kılmaktadır. KA’ların karşılaştıkları sorunlar; yönetsel ve finansal sorunlar, koordinasyon sorunları, bölgesel kalkınmaya yönelik kurumlar arası çatışmalar ve politikaların uygulanmasında yaşanan sorunlar gibi ortak başlıklar altında toplanabilir. Bu sorunlar arasına pek çok alanda olduğu gibi eğitim ve yetişmiş işgücü sorunları da eklenebilir.
Bölgesel gelişmede kalkınma ajanslarının yaygınlaşmış bir kurumsal yapı ve araç olması ve çeşitli bölgelerde elde ettiği başarılar bu organizasyonların Türkiye’de bölgesel politikaları olumlu etkileyebileceğini göstermektedir. AB süreci ile birlikte yerel ortaklıklarla ve girişimlerle gerçekleştirilecek bölgesel ve mikro projelerin önümüzdeki dönemde artacağı düşünüldüğünde kalkınma ajanslarının Türkiye’deki rolü daha da netleşmektedir.

3.2. Yatırım Destek Ofisi

Yatırım Destek Ofisi (YDO), KOBİ’lerin kendi firmalarını kurmak için gerekli tüm idari işlemleri tek elden yürütebilecekleri ve bu konuda doldurulması gereken formlardan finansal yardım seçeneklerine kadar geniş bir kapsamda danışıp tavsiye alabilecekleri birimlerdir (DPT 2006:30). YDO’lar genellikle firma kuracak girişimcileri destekleme amacıyla kamu sektörü tarafından kurulmaktadır. AB’ye üye ülkelerde bu türden ofisler genelde İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) IV düzeyinde faaliyet göstermektedirler. YDO’lar, AB tarafından idari işlemler için sadece üye ülkelere tavsiye niteliğinde desteklenmektedirler.
YDO’lar, idari işlemleri sadeleştirerek girişimcilerin firma kurup başlangıç yapmalarını teşvik edici uygun ortam oluştururlar. YDO uygulamasının bir örneği İtalya’da ekonomik kalkınmanın hızlandırılması ve istihdamın artırılmasını amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımına göre YDO’nun amacı, sadece bilgi ve tavsiye sağlamakla sınırlı olmayıp ayrıca yeni bir sanayi tesisinin yer seçimi ve çalışmaya başlaması veya mevcut sanayi tesisinin genişlemesi, yeniden yapılanması, yenilenmesi için de gerekli tüm idari izinleri sağlamaktır. Böylece firmalar, gerekli izinleri almak için harcadıkları zamanı en aza indirgeme fırsatını bulmuşlardır.
Ülkemizde kurulan YDO’lar ise yönetim kurulu adına hareket etmekte ve kalkınma ajanslarının genel sekreterliğine bağlı durumdadırlar. Kalkınma ajanslarının 15-17. maddelerinde düzenlenen YDO, yatırımcıların kamu kurum ve kuruluşlarına dayanan işlerini tek elden takip ve koordine ederek kısa sürede ve etkin bir şekilde sonuçlandırmayı hedeflemektedir. YDO tarafından talep edilecek iş ve işlemlerin bölgelerin özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre farklılık göstermesi gerekmektedir. Bu noktada değinilmesi gereken bir konu da yabancı sermaye ve yatırım promosyon ajansına ilişkindir.
Bu çalışmalara yönelik olarak, Tek Durak Ofisleri kurulması ile yatırımlar için engel teşkil eden bürokrasinin de önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu ofisler, bölge illerindeki yatırımcıların kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemlerini takip ve koordine etmekle yükümlü olacağı gibi verilen hizmetler de ücretsiz olacaktır. Tasarıya göre; Tek Durak Ofislerin belli başlı görevleri; yatırımcıları bilgilendirmek, yatırımcıların izin ve ruhsat gibi işlemlerini tek elden takip etmek ve en kısa sürede sonuçlandırmak, yatırımcıları yönlendirmek, yapılan başvuruların ön incelemesini gerçekleştirmek ve bürokratik işlemleri hızlandırmak olarak sıralanabilir(Koçberber, 2007:37-55).

3.3. Devlet Planlama Teşkilatı’nın Koordinasyon Rolü

5449 Sayılı Kanun’a göre; ajansların ulusal düzeyde koordinasyonundan DPT sorumlu olurken, DPT’nin Ajanslara ilişkin görevleri de aşağıdaki gibi belirlenmiştir(DPT Bölgesel Gelişme, dpt.gov.tr/bgyu/kalkinmaajans/ajans.htm):

a)Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltıcı tedbirler almak; plânlama, programlama ve projelendirme konularında ajanslara rehberlik ve danışmanlık yapmak, plân ve programların uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,

b)Ajansların kurumsal performansları ile yürütülen programların performanslarının ölçülmesine dair usul ve esasları belirleyerek, bunların değerlendirmesini yapmak veya yaptırmak,

c)Bölgesel gelişmeye yönelik iç ve dış kaynaklı fonların ajanslara tahsisi ile bunların kullanımına ilişkin usul ve esasları belirlemek,

d)Ajanslar arası işbirliğini sağlamak ve ortak proje üretimini desteklemek,

e)Ajansların işlevlerini etkili ve verimli olarak yerine getirebilmesi için merkezî düzeyde ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

f)Ajansların yıllık çalışma programlarını onaylamak,

g)Yönetim Kurulu tarafından seçilen ve teklif edilen ajans genel sekreterini onaylamak,

h)Plân ve programlara, yapılacak yardım ve transferlere, personelin nitelik ve istihdamına, bütçe ve muhasebe standartlarının kullanımına, faaliyet raporlarına, izleme, değerlendirme ve denetime ilişkin esas ve usuller ile yatırım destek ofislerinin çalışma esas ve usullerini ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşünü alarak belirlemek.

3.4. Ajansın Görev ve Yetkileri

Ajansın görev ve yetkileri ise aşağıdaki gibi belirlenmiştir(DPT Bölgesel Gelişme, dpt.gov.tr/bgyu/kalkinmaajans/ajans.htm):

a) Yerel yönetimlerin plânlama çalışmalarına teknik destek sağlamak,

b) Bölge plân ve programlarının uygulanmasını sağlayıcı faaliyet ve projelere destek olmak; bu kapsamda desteklenen faaliyet ve projelerin uygulama sürecini izlemek, değerlendirmek ve sonuçlarını DPT’ye bildirmek,

c) Bölge plân ve programlarına uygun olarak bölgenin kırsal ve yerel kalkınma ile ilgili kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve bu kapsamdaki projelere destek sağlamak,

d) Bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen ve bölge plân ve programları açısından önemli görülen diğer projeleri izlemek,

e) Bölgesel gelişme hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek,

f) Ajansa tahsis edilen kaynakları, bölge plân ve programlarına uygun olarak kullanmak veya kullandırmak,

g) Bölgenin kaynak ve olanaklarını tespit etmeye, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmaya ve rekabet gücünü artırmaya yönelik araştırmalar yapmak, yaptırmak, yapılan araştırmaları desteklemek,

h) Bölgenin iş ve yatırım imkânlarının, ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını yapmak veya yaptırmak,

i) Bölge illerinde yatırımcıların, kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemleri ile diğer idarî iş ve işlemlerini, ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde sonuçlandırmak üzere tek elden takip ve koordine etmek,

j) Yönetim, üretim, tanıtım, pazarlama, teknoloji, finansman, örgütlenme ve işgücü eğitimi gibi konularda, ilgili kuruluşlarla işbirliği sağlayarak küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve yeni girişimcileri desteklemek,

k) Türkiye'nin katıldığı ikili veya çok taraflı uluslararası programlara ilişkin faaliyetlerin bölgede tanıtımını yapmak ve bu programlar kapsamında proje geliştirilmesine katkı sağlamak,

l) Ajansın faaliyetleri, malî yapısı ve ajansla ilgili diğer hususların güncel olarak yayınlanacağı bir internet sitesi oluşturmak.

Türkiye’de 1960’lardan itibaren kalkınma teşebbüsleri bir plan kapsamında daha iyi düzenlenmiş olsa da- AB tarafından önerilen modele benzer bölgesel ajans yapılanması resmi olarak bulunmadığından kalkınma politikalarına ilişkin önceki uygulamalar merkeziyetçi olarak adlandırılabilir. 1990’larda Ege Bölgesi Kalkınma Ajansı, son yıllarda kurulan EURADA’ya üye Mersin Kalkınma Ajansı ve yeni kurulmakta olan ajanslar kendiliğinden ve hiçbir yetkisi olmadan oluşmuşlardır.

Fakat Birlik öncesi kurulan bazı kamusal idareler bu ajanslara benzer nitelikte bölgesel kalkınmayı sağlamakla görevliydiler. Dünyada bu tür idareler daha ziyade az gelişmiş bölgeleri geliştirmek için devletlerin keyfiyetinde, yani sürekliliği, yetkisi, bütçesi, idare yapısı ulus-devletin belirlediği kuruluşlardı. Türkiye’de de buna en güzel örnek, GAP projesi için kurulan, Güney Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi’dir (Çalt, 2005: 12).

1989 yılında 388 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile projenin yürütülmesi için ayrı bir örgüt olarak, GAP Bölge Kalkınma İdaresi teşkilatı kurulmuştur. GAP İdaresi, bölgede, geniş yetkilerle donatılmıştır. Başbakanlığa bağlı, kamu tüzel kişisi olan idarenin görev süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir. İdarenin giderleri, başbakanlık bütçesindeki ödeneklerden, yardımlardan, kredi, faiz, hibe, hizmet ve kira gelirlerinden karşılanacaktır (Mengi ve Algan, 2003:267-268). İdare’nin merkezi Ankara’dadır ve Proje, bölgedeki su ve toprak kaynaklarını kullanarak, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasını hedeflemektedir. Proje, 13 ayrı projeden oluşan bir projeler demetidir. İdarenin karar verme mekanizmasında sivil toplum kuruluşları (STK) ve özel sektör yoktur. Yeni sisteme geçilince bu idare yeni ajanslara aktarılacaktır. GAP idaresinin denetimi, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’na aittir (Bulut, 2002:274).

Taslaklarla oluşacak BKA’ların küresel BKA modellerinden farkı, mutlaka ajansın başında koordinatör vali bulunması zorunluluğudur. DPT’nin bağlı olduğu bakanlıkla ilişkili düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarla bölge planları ve ulusal kalkınma planı arasındaki bağ daha güçlü olmakta ve personel rejimi açısından da personel sözleşmeli de olsa 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna uyumlu ve çalışanlar isterlerse Emekli Sandığı ile ilişkili bulunmaktadırlar. Ayrıca mali, yargısal ve yönetsel açıdan idari vesayet altında değillerdir (Çalt, 2005:12).

3.5. Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Ajansı Deneyimleri

Türkiye’de bölgesel kalkınma ajansı kavramına yönelik ilk girişimler 1990’lı yıllarda başlamıştır. Bu sürecin Türkiye’de başlatılmasındaki amaç, yurtiçinde beklenen kalkınma hamlesinin kendi içsel dinamiklerinin yanı sıra Avrupa Birliğine katılma sürecini hızlandırmak olarak açıklanabilir. Ancak bu örneklerin çoğu proje aşamasında kalmış ya da uygulamanın başında çıkan sorunlar sebebiyle sona ermiştir. Türkiye’de bu konuda yapılmış birkaç uygulama söz konusudur (Berber, Celepçi, a.g.m.:8).

3.5.1. GAP –Girişimci Destekleme ve Yönlendirme Merkezleri (GİDEM)

15 Eylül 1997 tarihinde GİDEM’ler GAP Bölgesi’nde entegre bölgesel kalkınmanın güçlendirilmesi ve sosyoekonomik eşitsizliklerin azaltılması programı çerçevesinde Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin illerinde hizmete girmişlerdir. Bu proje 31 Mart 2002 tarihinde tamamlanmıştır. Proje GAP İdaresi, Türkiye Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları ile Ticaret Borsaları Birliği, Türkiye Kalkınma Bankası ve Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOBİ) işbirliği içinde yürütülmüştür.

GİDEM’lerin amacı bölgelerinde yatırımcılığı ve girişimciliği özendirmek, yerli ve yabancı sermayeyi bölgeye çekebilmek açısından gerekli danışmanlık hizmetini vermektir. Girişimcileri GAP’ın yarattığı iş ve yatırım ortamına katılmasına danışmanlık hizmetleri vererek bölgenin kalkınmasına yardımcı olurken, diğer bir taraftan da işgücü, üretim ve teknolojinin gelişmesinde etkin olmayı hedeflemektedir. Bu hedefler doğrultusunda GİDEM’ler GAP’ın bölgeye getireceği faydalardan yararlanmak isteyen yatırımcılara, yatırımın nasıl yapılması ve nereye yapılacağı, iş kurma, mevcut işi geliştirme, yerli ve yabancı diğer yatırımcılarla ortaklık kurma konularında danışmanlık hizmeti vermektedirler. Bu açıdan mikro ölçekli ve sosyal amaçlı projeler yürütülerek girişimcilere ve mevcut işletmelere verilen bilgilendirme hizmetleri dışında bulundukları yörenin özellikleri ve kaynaklarının üretime dönüştürülmesi yoluyla yeni iş olanakları sağlanmıştır(DPT, 2000:226).

3.5.2. Ege Bölgesi Kalkınma Ajansı

Ege Bölgesi Kalkınma Ajansı (EBKA) kuruluş çalışmalarına 1993 yılında başlamış ve bu aşamada Fransa’dan ve Avrupa’daki çeşitli kalkınma ajanslarından destek danışmanlık hizmetleri almıştır. EBKA’nın Türkiye’yi tanıtmak ve başta İzmir olmak üzere Ege bölgesini tanıtmak gibi iki ana stratejisi vardır.

EBKA’nın kuruluş amaçları; Ege Bölgesi’nin güç birliği ve işbirliği yapmak suretiyle ortak amaç ve çıkarlar doğrultusunda ulusal hedefler dikkate alınarak ortak bir kalkınma stratejisi oluşturmak, yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesine ve mali özerklik kazanmalarına ön ayak olmak, yerel potansiyelleri değerlendirmeye yönelik olarak bölgesel çıkar, hedef ve amaçları belirlemektir. Ayrıca bu hedefler çerçevesinde plan, proje ve stratejiler oluşturmak, yabancı firmaların bölgedeki yatırımlarında teknik danışmanlık hizmeti vermek, bölge illerinin yatırım olanaklarını tespit etmek ve bu konuda yabancı yatırımcıya yönelik tanıtım dokümanları hazırlamak şeklinde sıralanabilir (Temizocak, 2006:5).


3.5.3. Mersin Kalkınma Ajansı

Temel amacı Mersin’in ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan canlanma ve gelişmesini sağlamak ve yaşam kalitesini yükseltmek olan Mersin Kalkınma Ajansı, 1886 yılında kurulan ve Türkiye'nin en eski odalarından biri olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nın bünyesinde 2002 yılı Haziran ayında faaliyete geçirilmiştir. Kuruluş aşamasında; EURADA, Info Murcia, Shannon ve Alsace Kalkınma Ajanslarından danışmanlık ve bilgi desteği alınmıştır.

Mersin Kalkınma Ajansının görevleri (Öz, 2006:5); Bölgenin cazibesinin artırılması için, ekonomik ve sosyal potansiyelin ortaya konulması, bölgenin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımının yapılması, bölgenin potansiyel ve yeteneklerini ortaya koymaya dönük araştırmalara, yerel yönetimlerin altyapı ve çevre kalitesini artırmaya yönelik faaliyetler yürütülmektedir. Ayrıca bölgenin tarihi, doğal, kültürel varlıklarının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını yaparak, turizmi teşvik edecek çalışmalara destek sağlanması, ulusal ve uluslararası alanda bölgedeki yatırım fırsatlarının tanıtımı yapılarak yerli ve yabancı yatırımcıların bölgeye çekilmesini sağlayacak projelere destek sağlanması ve eğitim kurumları veri tabanlarının oluşturulması olarak sıralanabilir.

Bunun yanında, niteliksiz işsizlerin ve özellikle göç ile gelen nüfusun istihdam edilebilirliğini artıracak her türlü çalışmanın desteklenmesi, göç ile gelen nüfusun sosyal uyumunun sağlanması, dezavantajlı grupların topluma kazandırılması ve statülerinin yükseltilmesi amacına yönelik çalışmalara destek sağlanması, insan kaynakları kalitesinin artırılmasına yönelik görevlerden söz edilebilir.

3.5.4. Doğu Anadolu Projesi Ekonomik Kalkınma Ajansı Önerisi

DPT’nin Doğu Anadolu Projesinin içerisinde yer alan Ekonomik Kalkınma Ajansı (EKA) önerisi olan projede EKA’nın kurulmasında altı tane temel ilke belirlenmiştir. Bu ilkeler; bölgesellik, kamusallık, özerklik, tamamlayıcılık ve katılımcılık şeklindedir. Temel faaliyet alanı sanayi ve hizmet sektörleri olarak belirlenen ajansa, yatırımcılara ve işletmelere yatırım, finansman konularında bilgi verme, yönlendirme ve izleme görevleri verilmiştir. Bu görevleri yerine getirmek için EKA’ya, bilgi edinme, iştiraklerle ilgili, mali iç işleyişe ilişkin yetkiler verilmesi gerekmektedir. EKA’nın örgütlenme biçimi; yönetim kurulu, başkan, başkana bağlı dört daire, bölge ve bölge dışında açılmış tanıtım büroları şeklinde düşünülmüştür. Projede merkez birimi personel sayısı 50, bürolarda da 3-4 olması önerilmektedir. EKA’nın Merkez Teşkilatı; tanıtım ve yatırım çekme, girişim destekleme, emlak ve insan kaynakları dairelerinden oluşacaktır. Ajansın finansmanında kamu gelirleri temel olarak alınmıştır. Ancak mevcut BKA’larda var olan finansman kaynaklarının EKA’larda da kullanılması önerilmiştir.


4. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Bölgesel eşitsizlikler, ülke ekonomilerinin gelişmesinin ve refahın sağlanmasının önünde büyük engel teşkil etmektedir. Bölgesel eşitsizlikler, öncelikle ekonominin etkin çalışamadığının bir göstergesidir. Örneğin, bölgesel işsizlik sorununun, diğer bölgelere kaydırılmadan çözülebilmesi halinde, yeni yaratılan dengeli istihdam başka bölgelerde üretilen mallara olan talebi de arttıracak, böylelikle tüm bölgelerde işsizlik oranlarının azalmasına ve tüm ülkede gelir seviyesinin önemli ölçüde artmasına neden olabilecektir.

Diğer yandan, gelişmiş bölgelere doğru hızlı göçler sonucu çok ağır bedel yüklenen “anakentler” yaratılmasını da engelleyecektir. Büyük şehirlerimizde aşırı nüfus yoğunluğu sonucu yaşanan, trafik sıkışıklığı, çevre sorunlarından yüksek ev kiralarına kadar, birçok sorunu çözmek için kaynakların boşa harcanması engellenmiş olacaktır. Bu kaynakların alternatif kullanımları, ekonomiyi canlandırabilecek, refahın artmasına büyük katkı sağlayabilecektir.

Türkiye’de bölgesel dengesizliklerin azaltılması amacıyla uzun yıllardır bölgesel planlar hazırlanmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu kalkındırmak, nüfus ve sanayi açısından aşırı bir biçimde yığılmanın yaşandığı Marmara’daki gelişmeyi belli bir düzen içerisinde gerçekleştirebilmek için hazırlanan planlar bu duruma örnektir. Bunun yanında Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin gereği olarak Türkiye, bölgesel gelişmeyi gerçekleştirmek, AB’nin üye devletlere kullandırdığı teşvik fonlarından yararlanmak ve bölgesel politikalarını AB ile uyumlaştırmak için Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın kurulması gibi yeni bir uygulamanın içine girmiştir.

 Bölgesel Kalkınma Ajansları, bölgelerin potansiyeline dayanan bir kalkınma stratejisi geliştireceklerdir. Ancak her bölgenin beşeri potansiyel başta olmak üzere genel anlamda potansiyeli, bilgi teknolojileriyle ya da yüksek teknolojiyle üretim yapmaya olanak tanıyacak nitelikte olmayabilecektir. Dolayısıyla küresel rekabette bir ülkenin her bölgesinden aynı düzeyde başarıyı yakalaması beklenemez. Sonuçta, her bölgenin başarı ölçütü kendi içinde farklı unsurlara dayanarak değerlendirilmelidir. Ülkemizde 5449 Sayılı Kanunla hem bölgelerarası dengesizlikleri gidermek hem de bölgesel rekabet gücünün oluşturulması ajansların görevleri arasında yer almıştır.

Ancak Türkiye gibi bölgelerarası dengesizliğin etkilerini oldukça derin yaşayan ülkede altyapı, ulaşım, eğitim gibi temel sorunlar çözülememiştir. Bu ortamda da bölgelerin küresel rekabette farklılaşmaları ve küresel rekabet avantajı elde etmelerini beklemek güçleşmektedir. Dolayısıyla altyapı sorununu henüz aşamamış pek çok ülke açısından küresel rekabette baştan pek çok olumsuzluk kendisini hissettirmektedir. Bu noktada, Türkiye’deki gibi bölgeler arasında belirgin gelişmişlik farkları mevcut iken Bölgesel Kalkınma Ajansları’ndan hem bölgelerarası dengesizlikleri gidermesi hem de bölgelerine rekabet gücü sağlamalarını beklememek gerekmektedir. Türkiye’deki ajansların 5449 sayılı Kanunda yer alan bölge içi dengesizlikleri giderme hedefi bu noktada daha gerçekçi görünmektedir. Bölge içi dengesizliklerin giderilmesine tek tek katkı veren ajanslar dolaylı olarak bölgelerarası dengesizliğin giderilmesine de katkı verebilirler. Bununla birlikte bölgelerarası dengesizliklerin giderilmesinde ajanslardan ziyade DPT’nin genel koordinasyon görevi kapsamında değerlendirme yapmak ve devleti bu sürecin dışında düşünmemek gerekmektedir.

Bölgesel Kalkınma Ajansları küresel rekabette farklılık yaratma adına bölgesel potansiyellere dayalı kalkınma stratejilerinin geliştirilmesinde bölgede bir yönetişim ortamı oluşturmak durumundadır. Böylelikle küresel rekabetle birlikte özelden genele değişimin diğer deyişle halktan başlayan kalkınma anlayışının temel aktörü Bölgesel Kalkınma Ajansları olmaktadır. Günümüzün bilgi yoğun teknolojileri ve esnek üretim süreçlerinin gerektirdiği ulusal ve uluslararası işbirliği ortamının sağlanmasında da yine ajanslar önem kazanacaktır.

Bölgesel kalkınma politikalarının bu derece önem kazanması bu politikaların düzenli ve planlanmış bir şekilde sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak ve bölge iyi bilindiğinden bölge ihracatına olumlu etkileri olabilecek yerel kurumların yani bölgesel kalkınma ajanslarının önemi de artacaktır. Avrupa Birliği (AB) tarafından da desteklenen bu tür kurumlar aday ülke konumundaki Türkiye açısından büyük önem taşımaktadır.  

KAYNAKÇA

-Andersen, E. Sloth (1996). Theories of Localised Resource-Based Growth and Development: From Marshall  to New Evolutionary Economics, Aalborg University, Department of Business Studies, March, ss.1-10.

-AB Türkiye Temsilciliği, Avrupa Birliği Bölgesel Politika; Yerli Kaynakların Ekonomik Gelişme İçin Harekete Geçirilmesi, (http://www.deltur.cec.eu.int)

-Barro, R. J. ve X. Sala-i-Martin (1992). Convergence, Journal of Political Economy, Cilt 100, s. 223-251.

-Beer, A. ve Maude, A. (2002): Local andRegional Economic Development Agencies in Australia, Report Prepared for the Local Government Association of South Australia, Flinders University, May.

-Berber, M., Çelepçi E, (2005). “Türk Bölgesel Kalkınma Politikalarında Yeni Arayışlar: Kalkınma Ajansları ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, Doğu Karadeniz Bölgesel Kalkınma Sempozyumu- 13-14 Ekim 2005, s. 149-150.

-Brusis, M. (2001). Institution Building for Regional Development: A Comparison of Bulgaria, the Czech Republic, Estonia, Hungary, Poland and Slovakia. Successful Transitions:Political Factors of Socioeconomic Progress in Postsocialist Countries. Baden-Baden: Nomos.

-Casanova, F. (2004): Local Development,Productive Networks and Training: Alternative Approaches to Training and Work for YoungPeople, ILO.

-Catenacci, B. (2000): Local Economic Development Agencies, Roma: UNOPS, OIT, Italy.

-Çalt, G. (2005).  Bölgeselleşme ve Avrupa Birliği’nin Bir Aracı Olarak Bölge Kalkınma Ajansları, Ziraat Mühendisleri Odası, 06.05.2005. www.zmo.org.tr/etkinlikler/6tk05/05 gokhancalt.pdf.

-Çetin, M.(2006). Yerel Kalkınma Ajansları, Ege Akademik Bakış Dergisi Temmuz 2006. s.127-139.

-Dario, G., Canzanelli, G., Dichter, G., Fugalli, I., Lazarte, A. (2000). Local Economic Development Agencies:  A Tool of International Cooperation for Human Development, Democratizing the Economy and Reducing Poverty, http://www.ilo.ch/dyn/empent /docs/F1722936858/adel.pdf (05.05.2010).

-Demirci, A. G. (2005). “Farklı Ülkelerde Bölge Kalkınma Ajansları”, Bölge Kalkınma Ajansları Nedir? Ne Değildir? (Bölgesel Kalkınma Ajansları, Sosyal Bilimler Kongresi Tebliği, (Der. Menaf Turan), Paragraf Yayınları, Ankara.

-De Vet, Marteen J. (1999). EU Enlargement and Pre-Accession: Reflections Concerning Central and Eastern Europe. http://www.geo.ut.ee/nbc/paper/devet.htm. (02.08.2010).

-DPT,(2000). 8. BYKP Bölgesel Gelişme ÖİK Raporu, Ankara. http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/oik523.pdf.  Erişim (01.08.2010).

-DPT, (2006). Ekonomik ve Sosyal Göstergeler. DPT Yayınları Ankara.

-Filiztekin, A. (2008). Türkiye’de Bölgesel Farklar ve Politikalar. TÜSİAD-T/2008-09/471.

-Halkier, H; Danson, M; Damborg, C, (1998). Regional Development Agencies in Europe, Regional Policy and Development 21, published by Regional Studies Association, London.

-Halkier, H, (2000).  Regional Policy, An Inter-organisational Approach, Regional and Industrial Research Paper, Number 37, published by European Policies Research Center, Glasgow

-ILO (2007). Case Studies and Good Practices, Global Employment Agenda, http://www.ilo.org   (07.07.2010).

-Karataş, A. (2009). Kalkınma Ajansları ve Kümelenme İlişkisi, MÜSİAD.

-Kındap, A. (2004). Bölgesel Kalkınma Ajansları, DPT, Kasım 2004.

-Koçberber, S.(2006). Kalkınma Ajansları ve Sayıştay Denetimi. Sayıştay Dergisi Sayı:61. s.37-55.

-Lazarte, A., Hofmeijer, H., Zwanenburg, M. (1997). Local Economic Development in Central America: The Prodere Experience, ILO, http://www.ilo.org/public/english/employment (01.07.2010).

-Lenger, A. (2006). Bölgesel Yenilik Sistemleri ve Devletin Rolü: Türkiye’deki Kurumsal Yapı ve Devlet Üniversiteleri. Ege Akademik Bakış Dergisi, 6(2), 141-155.

-Lim, S. H. (2003).  Local Partnership and Human Resources Development, Paper prepared for KLI/ILO Tripartite Workshop on Skill Development,High Performance, Work Organization and Social Dialog, Seoul, Korea, (6 March), ss.1-28.

-Lucas, R. E. (1988). On the Mechanisms of Economic Development, Journal of Monetary Economics, Cilt 22, sayı 1, sayfa 3-42.

-Maç, N. (2006). Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Türkiye, Konya Ticaret Odası Etüt Araştırma Servisi.

-Mankiw, G., D. Romer ve D. Weil (1992). A Contribution to the Empirics of Economic Growth, Quarterly Journal of Economics Cilt 107, sayfa 107-137.

-Öncül, M. S. (2003).  Kalkınma Organizasyonu Olarak Kalkınma Ajansı ve Bir Örnek: Sivas Kalkınma Ajansı. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1.

-Özdemir, E. (2006). Kalkınma Ajanslarına İlişkin Bilgi Notu, TOBB.

   www.tobb.org.tr/raporlaryayinlar/KA_internet.pdf.06.07.2010.

-Öz, C. (2006). Çukurova Kalkınma Ajansı. Çukurova Kalkınma Ajansı Yayını.

-Romer, P. M. (1986). Increasing returns and Long-run Growth, Journal of Political Economy, Cilt 94, s.1002-1037.

-Romer, P. M. (1990). Endogenous Technological Change, Journal of Political Economy, Cilt 98, s.71-101.

-Tekeli, T. (2007), ‘Genel Değerlendirme Paneli’ ODTÜ Mimarlık Fakültesi ve TEPAV (der.), Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu Bildiri Kitabı içinde, ODTÜ Mimarlık  Fakültesi ve TEPAV, Ankara.

-TEPAV, (2006). Polonya’da Kalkınma Ajansları, www.tepav.org.tr/tur/admin/

-Tutar, F., Demiral, M. (2007). Yerel Ekonomilerin Yerel Aktörleri: Bölgesel Kalkınma Ajansları, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Nisan 2007, 2(1). s.65-83.

-Van Boekel, G. ve Van Logtestijn, M.(2002): Applying the Comprehensive LED Approach: The Case of  Mozambique, Cooperative Branch International Labour Office, Geneva, Switzerland.

https://www.mevzuatdergisi.com/2010/09a/01.htm

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder