10 Aralık 2014 Çarşamba

Jitem’in Kuruluşu ve Kürt Tetikçileri 3










Yeşil'in suikast planı MİT'e sorulacak



Abdülkadir Aygan'ın yayınladığı, 1993 tarihli maaş bordrosunun üzerinde, "Görev yeri: JİTEM" yazıyor.
Kamuoyunda "JİTEM davası "olarak bilinen ve Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin özel yetkili ağır ceza mahkemesine gitmesine karar verdiği davada, Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) JİTEM'in varlığını dolaylı da olsa kabul etmiş oldu.

1987'den 1999'a

Davanın avukatlarından Tahir Elçi'nin isteği üzerine mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı ve JGK'ye JİTEM'i sormuş, Genelkurmay "Bünyemizde kurulmuş JİTEM adında herhangi bir birim mevcut değildir" diye yanıt vermişti.
JGK'nin yazdığı yanıta göre, 1987'de Olağanüstü Hal (OHAL) Bölgelerinde önce "Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı"nın kuruluyor,  aynı yılın ekim ayında kurulan "Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı" bu komutanlığın emrine veriliyor.
Daha sonra, "Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı"nın adı "Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı", bünyesindeki İstihbarat Tim Komutanlığı'nın adı da "Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Birlik Komutanlığı" olarak değiştiriliyor.
1990'daysa, JGK'nin "geçici" dediği bu örgütlenme yerine "Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı İstihbarat Birimleri, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı ve Jandarma İstihbarat Tim Komutanlığı" adları kullanılmaya başlanıyor.
Ancak JGK "Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Birlik Komutanlığı" uygulamasının Nisan 1999'a kadar devam ettiğini de yazıyor.

"JİTEM ve JİT'i kullanmayın"

JGK, yazısında "Jandarma Genel Komutanlığı'nın konuyu bilmeyen bazı alt kademelerinde benzer ifadeler kullanılması ve bu meyanda Jandarma İstihbarat Timlerinden 'JİT' diye bahsedildiğinin görülmesi üzerine; 1994 yılında 'JİTEM' 1997 yılında da 'JİT' tabirinini kullanılmaması için birlikler uyarılmıştır" da diyor.

Elçi: Kolordu Komutanlığı'ndan Arif Doğan'a "JİTEM" yazıları var

Ancak Avukat Elçi, JGK'nin "alt kademeler" iddiasını, belgelerin yalanladığına dikkat çekti. JİTEM'in kurucusu olduğunu söyleyen Arif Doğan'ın Ergenekon soruşturması kapsamında tutanak altına alınan belgelerinde, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'ndan Doğan'a gönderilen yazılarda "JİTEM" ibaresinin geçtiğini söyleyen Elçi, "En az 15 yerde bu ad var. Bunları teker teker mahkemeye okudum" dedi.
Eski PKK militanı ve JİTEM çalışanı Abdülkadir Aygan da üzerinde JİTEM yazılı 1993 tarih bordrosunu yayınlamıştı. Dönemin Diyarbakır Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı da, JİTEm adının kullanıldığını anlatmıştı.
"Kurucuları, yöneticileri, yaptıkları işleri açıklamadılar"
JGK'nin gönderdiği yanıtta, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Emekli Jandarma Kıdemli Albay Arif Doğan, Emekli Kıdemli Albay Aytekin Özen,Abdulkadir AyganMustafa DenizAli OzansoyAdil TimurtaşRecep Tiril ve Fethi Çetin'le ilgili görev yerleri ve süreleri de mahkemeye bildirildi. Aygan, Deniz, Ozansoy ve Çetin "memur", Timurtaş ve Tiril "temizlik işçisi" olarak görünüyor.

Ancak Elçi, bu yanıtın JİTEM'in kurucuları, yöneticileri ve yaptıkları işlerle ilgili davayı aydınlatacak bilgi içermediğini, özel yetkili ağır ceza mahkemesinden bu bilgiler sormasını isteyeceklerini de söyledi. (TK)
Avukat Tahir Elçi, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kamuoyunda "JİTEM davası" olarak bilinen dosyayı "özel yetkili ağır ceza mahkemesi"ne göndermesi için "Mahkeme JİTEM'in sıradan bir örgüt olmadığına, silahlı, nitelikli, anayasal düzeni değiştirmeye yönelik bir örgüt olduğuna karar vermiş oldu. Böylece JİTEM, hak ettiği mahkemede yargılanacak" diye konuştu.
"Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri", eski "Devlet Güvenlik Mahkemeleri"nin (DGM) yerine kurulmuştu. Diyarbakır'da bu türde üç mahkeme bulunuyor.
Elçi, ağır ceza mahkemesinin 31 Aralık'taki duruşmada verdiği karardan sonra, özel yetkili mahkemenin dosyayı inceleyip kabul etmesi halinde, duruşma tarihi vereceğini söyledi; "Bence yeterince kanıt toplandı. Mahkeme karar verebilir" dedi.

"Müvekkillerim 21 yıldır adalet bekliyor"

Elçi'nin davaya müdahil olduğu vaka, 1989'da Şırnaklı Hasan Caner,Hasan Utanç ve Tahsin Sevim'e işkence yapılması ve öldürülmesi.
Elçi'nin verdiği bilgiye göre, üç kişi JİTEM'in komutanlarından Cem Ersever'in talimatıyla alınıp Silopi'deki JİTEM karakolunda işkence yapıldıktan sonra Nusaybin-Cizre karayolunda öldürüldü. Elçi, Silopi'deki karakolun komutanı da Ergenekon davasında JİTEM'in kurucularından olduğunu söyleyen Arif Doğan olduğunu da anımsattı.
Elçi, "Müvekkillerim öldürülen üç kişinin yakınları. 21 yıldır adalet bekliyorlar. Hâlâ bu örgütün hangi mahkeme tarafından yargılanacağına karar verilmeye çalışılıyor" dedi.

1999'dan beri mahkeme mahkeme geziyor

Diyarbakır'daki davada savcılığın JİTEM elemanı olduğunu belirttiği sanıklar yargılanıyor. Suriye'deki adıyla Hacı Hasan Türkiye'deki adıylaİbrahim BabatAdil Timurtaş, Mehmet Zahir KaradenizLokman GündüzFaysal ŞanlıRecep TirilAbdülkadir AyganAli Ozansoy,Hüseyin Tilki ve Hayrettin Toka.
1999'da Diyarbakır'da başlayan davada, 3. Devlet Güvenlik Mahkemesi görevsizlik kararı vermiş, dosyayı 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. 13 Şubat 2006'da bu mahkeme sanıkların asker statüsünde olduğunu söyleyerek görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı 7. Kolordu Askeri Mahkemesi'ne göndermişti. Bu kararda ilk kez JİTEM'in varlığı resmen kabul edilmişti.

Askeri mahkeme de görevsizlik kararı verince dosya Anayasa Mahkemesi'nin özel bir mahkemesi olan Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gitmiş, mahkeme, davayı sivil mahkemenin görmesi gerektiğine karar vermişti. (TK)
http://www.bianet.org/biamag/insan-haklari/119256-yargi-jitem-in-tehlikeli-bir-suc-orgutu-oldugunu-kabul-etti



CEMAL TEMİZÖZ VE JİTEM..,

JİTEM İtirafçısı  Abdülkadir Aygan da Temizöz'ün "Yukarıya" Bağlı Olduğunu Öne Sürüyor..,


PKK itirafçısı ve eski JİTEM'ci Abdülkadir Aygan, "Temizöz ya özel görevliydi ya da o rolü üstlendi. MOSSAD'in çalışma yöntemlerini içeren kitabı okurdu daima" dedi. Temizöz'ün JİTEM'ci Abdulhakim Güven'i kayırdığını açıkladı.
Erol Önderoğlu



PKK itirafçısı ve eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Cizre'de JİTEM komutanlığı yapan ve pek çok yasadışı cinayette sorumluluğu olduğu iddia edilen Cemal Temizöz'ün özel olarak görevlendirildiği iddialarını destekledi. O dönem yüzbaşı olan Albay Temizöz, halen faili meçhul cinayetler nedeniyle yargılanıyor
1990'ların ilk yarısında Cizre belediye başkanlığı yapan Haşim Haşimi"Bölgede onlarca Temizöz vardı. Özel görevi olduğunu hissettiren asabi biriydi" dedi. bianet'e Haşimi, bilinenden çok daha fazla faili meçhul cinayet olduğunu öne sürdü. Haşimi, dönemin başbakanı Tansu Çiller ve Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in sorgulanması gerektiğini söyledi. İsveç'te yaşayan ve bianet'in sorularına e-posta üzerinden cevap veren Aygan da Haşimi'yi destekledi.
"Temizöz özel görevlidir veya kendisine o rolü yüklenmiştir. İnsani ilişki geliştirmezdi. MOSSAD'in çalışma yöntemlerini içeren kitabı okurdu daima."
1993-96 arasında Cizre'de yasadışı JİTEM komutanı olan TemizözCizre'de 20 kişinin öldürülmesiyle ilgili 9 kez ömür boyu hapis istemiyle yargılanacak.

"Güven'i kayırdı, ona özür dilememi emretti"

Bu iddiasını doğrulamak isteyen Aygan, bir diğer JİTEM üyesi Abdulhakim Güven'le 1998'de Mersin Mezitli'de bir silahlı kavga yaşadıklarını belirtti ve Temizöz-Güven ilişkisinin olaya şöyle yansıdığını savundu:
"Ben sadece müdafaa yaptım. Olayda ilk silahı çeken ve göğsüme dayayıp tetiği çeken Abdulhakim'dir. Bana, kızımın ve başka bir kadının yanında ağza alınmayacak küfürler savuran yine kendisidir. Buna rağmen; Cemal Temizöz, Abdulhakim'in tarafını tuttu. Beni uzun sure silahsızlandırdı. Polislere ifade vermemem için beni günlerce JITEM binasında tuttu. Halbuki ben kendisinin memuruydum. Beni kollaması gerekirken asıl suçlu olan ve hiçbir resmi sıfatı olmayan Güven'i kayırdı. Güven'den özür dilememi emretti. Niçin? Çünkü Cizre ve o yörede Abdulhakim ile birlikte birçok kirli iş çevirmiş ve cinayetler işlemişlerdi. Bu yüzden Güven'in tarafını tutup beni mağdur etti."

"Mehmet Çakır infazlara katıldı"

JİTEM yapılanmasıyla ilgili daha önce nasname sitesine çeşitli açıklamalarda bulunan Aygan, teşkilatta yer aldığını bianet'e ifade ettiği Astsubay başçavuş Mehmet Çakır (Mahmut başçavuş), işçi olarak gözükenHasan Adak ve Uzman çavuş Seçkin Pamukçu ile ilgili ek bilgiler verdi.
Ankaralı olarak tanıdığı Çakır'ın Batman'ın Karayün Köyü muhtarı Fellemez'in evinden bir gencin tuzağa düşürülerek yakalanıp infaz edilmesinden bildiğini ifade eden Aygan, gencin cesedinin de Batman-Silvan arasındaki bir tarlaya atıldığı, olayda JITEM komutanı Cem Ersever,Selahattin Görgülü, İbrahim Babat ve Batman JITEM timinden bazı görevlilerin de yer aldığını iddia etti.
Diyarbakır merkezden bir genç ve kadın arkadaşının gözaltına alınıp JITEM'de sorgulandı ve daha sonra Çakır'a teslim edildiğini savunan Aygan, "Mehmet Çakır ve başka görevliler onları Sivas taraflarına götürüp infaz ettiler ve yol kenarına attılar. Bayan'in ismi Fatma idi ve öğrendiğime göre Mersin'liymiş" dedi.
Aygan, Çakır'ın, Antalya'da infaz edilen Talat Ayyıldız davasında sanık olan Görgülü'yü duruşmalara götürüp getiren ve oradaki görevliler ile JITEM komutanı arasındaki irtibatı sağlayan kişi olduğunu da ileri sürdü.

"Adak'ın rahatlığı Aydın cinayetini bildiğinden olabilir"

Hasan Adak'ın işçi kadrosunda olmasına rağmen JİTEM'in gerçekleştirdiği infazlara katıldığını kaydeden Aygan, "İşkenceli sorgulamalara katıldı. Bu şahıs, mesai saatlerini takip etmemesine rağmen, komutanlar bir şey demiyorlardı" dedi; gerekçesiyle ilgili de, "Sanırım Vedat Aydın olayını bildiğinden dolayıdır" açıklamasını yaptı.

"Pamukçu JİTEM eylemlerinden haberdardı"

Pamukçu'nun herhangi bir eylemine tanık olmadığını söyleyen Aygan, "Fakat, JITEM'in bir çok eyleminden haberdardır. Daha çok şoförlük yapardı" diye savundu.
Gazeteci ve Kürt aydını Musa Anter'in öldürülmesiyle ilgili bulunduğu İsveç'ten geçmişte önemli açıklamalar yapan Aygan, daha önce yaptığı açıklamalarda Güven'in Temizöz ve diğer JİTEM elemanlar arasındaki ilişkiler şöyle geçiyordu:
"Şırnak ve Cizre'de ayrı bir ekip vardı. Abdulhakim Güven, Hıdır Altuk, Adem Yarkın, Hüseyin Bülbül isimli itirafçılardan kurulu bu ekip, oradaki İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Cemal Temizöz'ün emrindeydi. Yanlarına da bir-iki tane sivil uzman çavuş verilmişti. Bunlar orada terör estirdiler. Kimi insanları milis diye veya kardeşi dağda diye kuyulara atmışlardı, kimilerinin evlerinin altına anti-tank mayını koymuşlardı, kimisini sığınağa koyup, yani sığınağa baktırma bahanesiyle bomba atarak imha etmişlerdi."

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Cizre ve çevresinde 20 kişinin öldürülmesinden sorumlu tuttuğu Temizöz ve koruculardan oluşan altı kişi yargılamaya 11 Eylül'de başlayacak. Temizöz için, dokuz kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ancak dava daha şimdiden tanıkların tanıklıklarından vazgeçmesiyle gündeme geldi. (EÖ)





.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder