23 Mart 2020 Pazartesi

2002-2011 DÖNEMİ TÜRK SİYASETİNDE MİZAH., BÖLÜM 1

2002-2011 DÖNEMİ TÜRK SİYASETİNDE MİZAH.,  BÖLÜM 1 




Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı 
Türk Halkbilimi Bilim Dalı 
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 
Zeynep KAMİLOĞLU 
Yüksek Lisans Tezi 
Ankara, 2014 


2002-2011 DÖNEMİ TÜRK SİYASETİNDE MİZAH 
Zeynep KAMİLOĞLU 


ÖZET 


Bu çalışmada 2002-2011 yılları arasındaki Türk Siyasetindeki mizahî unsurlar araştırılmıştır. Çalışma, giriş ve sonuç bölümlerinin yanında üç ana bölümden oluşmaktadır. 

Birinci bölümde, mizah ile gülme arasındaki ilişki ortaya konulmuş, bir yandan da ayrımları belirtilmeye çalışılmıştır. Mizahın ne şekilde, hangi psikolojik durumlar neticesinde ortaya çıktığı ise, genel geçer üç mizah kuramıyla açıklanmıştır. Dünya literatürü ve Türk düşünürlerin mizahı nasıl tanımladıklarına dair örnekler sunulmuştur. 

Mizahın türleri olan hiciv, nükte, ironi, şaka, alay ve karikatür hakkında bilgiler 
verilmiştir. Çalışmaya adını veren siyasî mizah, mizah alanları arasında cinsel mizah ve etnik mizah ile ayrımları üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. 

Mizahın siyasetle olan ilişkisini belirleyebilmek adına, ikinci bölüm siyaset, sosyal protesto, mizahın siyasi lider imajına etkileri ve siyasette savunma/saldırı aracı olarak mizah, Dünya tarihinden örneklerle anlatılmıştır. Sosyal protesto kavramını genişçe açmamızdaki sebep, mizahın siyasetçiler için de bir protesto nesnesi olabileceğini göstermektir. Yanı sıra, seçilmiş üç ülke ile Batı dünyasındaki siyasetçilerin de anekdotlarına yer verilerek, o ülkelerin mizah anlayışları hakkında ipuçları verilmeye çalışılmıştır. 

Çalışmanın üçüncü bölümü 2002-2011 dönemi Türk Siyasetçilerinin mizahın kullanım biçimlerini belirleyebilmek adına bir tasnif çalışmasıdır. Bu dönemdeki siyasîlerin konuşma metinleri, TBMM Genel Kurul tutanaklarından, siyasî partilerin internet sitelerinden ve basından derlenerek bir seçki oluşturulmuştur. Bu seçki üzerinden de bir tasnif çalışması yapılmış, dönemin siyasilerinin mizahı hangi türleriyle tercih ettikleri, hangi anlatım türlerinden yararlanarak mizahı kullandıkları, edebî sanatlardan ne şekilde yararlandıkları ve nasıl bir dil oyunu yaptıkları izah edilmiştir. Sınıflama türlerinde sunulmuş ve yorumlanmaya çalışılmış söylem örnekleri, kronolojik olarak sıralanmıştır. 

Mizahın salt mizahçılara özgü olmadığı, siyasetçiler için de bir toplumsal iletişim dili ve sosyal protesto aracı olarak kullanılmakta olduğu sonucuna varılmıştır. Siyasî mizahın özellikle muhalefet üyeleri arasında yoğun bir şekilde kullanılıyor olması, mizahın muhalif kimliğine dayandırılıyor olsa da, Türk muhalefeti mizahı iktidarı “yıpratma” maksatlı kullanmıştır. 

GİRİŞ 

I. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ……………………………………...1 
II. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI…………………………………………............2 
III. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMLERİ…………………………………..............4 

İÇİNDEKİLER 

1.BÖLÜM: MİZAH ............................................................. 5 

1.1. MİZAH NEDİR? .......................................................... 5 

1.2. MİZAH KURAMLARI ................................................... 11 

1.2.1. Üstünlük Kuramı .................................................. 11 

1.2.2. Uyumsuzluk Kuramı ............................................ 13 

1.2.3. Rahatlama Kuramı .............................................. 14 

1.3. MİZAH TÜRLERİ ................................................... 16 

 1.3.1. Alay ............................................................... 16 

1.2.1. Şaka ............................................................... 17 

1.2.1. Nükte ........................................................... 18 

1.2.1. Hiciv ............................................................. 19 

1.2.1. İroni .............................................................. 21 

1.2.1. Karikatür ....................................................... 23 

1.4. MİZAHIN ALANLARI ........................................... 25 

1.4.1. Etnik Mizah ................................................... 25 

1.4.2. Cinsel Mizah ................................................... 26 

1.4.3. Siyasi Mizah .................................................. 27 


2.  BÖLÜM: SİYASET VE MİZAH ................................ 29 


2.1. SİYASET NEDİR? .............................................. 29 

2.2. SİYASAL İLETİŞİM NEDİR? ................................ 32 

2.2.1. Siyasi İletişim Dili Olarak Mizah ....................... 34 

2.3. SOSYAL PROTESTO YÖNTEMİ OLARAK MİZAH ...... 37 

2.3.1. Sosyal Protesto Nedir? ................................... 37 

2.3.2. Sosyal Protesto Yöntemleri ............................. 41 

2.3.3. Değişen Protesto Anlayışında Mizahın Yeri ve Kullanımı ........ 42 

2.4. SİYASETTE SAVUNMA VE SALDIRI ARACI OLARAK MİZAH ....... 45 

2.5. MİZAHIN SİYASİ LİDER İMAJINA ETKİLERİ ................... 47 

2.6. DÜNYADA SİYASİ MİZAHIN KULLANIMINDAN BAZI ÖRNEKLER ......... 52 

2.6.1. Amerika Birleşik Devletleri ......... 54 

2.6.2. Rusya ................... 58 

2.6.3. İngiltere ................... 59 

2.7. TÜRKİYE’DE SİYASİ MİZAHIN KULLANIMINDAN BAZI ÖRNEKLER ..... 61 

2.7.1. Demokrat Parti Siyasetçileri ..... 62 

2.7.2. Erdal İnönü ........ 63 

2.7.3. Süleyman Demirel .................... 65 

2.8. 2002-2011 DÖNEMİ TÜRK SİYASETİNE GENEL BAKIŞ .... 66 


3.BÖLÜM: 2002-2011 DÖNEMİ TÜRK SİYASETİNDE MİZAHIN KULLANIM BİÇİMLERİ ........ 67 


3.1. DİL OYUNLARI .......................................................... 68 

3.1.1. Benzeşleme ............................................................ 68 

3.1.2. Değiştirim ............................................................... 70 

3.1.3. Argo ..................................................................... 74 

3.2. EDEBİ SANATLARIN KULLANIMI .................................. 75 

3.2.1. Teşbih .................................................................. 75 

3.2.2. Telmih ................................................................. 78 

3.2.3. Kinaye ................................................................ 81 

3.2.4. Mübalağa ............................................................ 82 

3.3. ANLATIM TÜRLERİNİN KULLANIMI ........................... 83 

3.3.1. Deyim ve Atasözleri ............................................. 83 

3.3.2. Şiir .................................................................. 89 

3.3.3. Fıkra .................................................... 93 

3.4. MİZAH TÜRLERİNİN KULLANIMI .................................... 94 

3.4.1. Hiciv .............................................................. 94 

3.4.2. İstihza ........................................................... 97 

3.4.3. İroni ............................................................... 104 

3.4.4. Karikatür ......................................................... 105 

SONUÇ ...................................................................... 107 

KAYNAKÇA ................................................................. 111 

KISALTMALAR 

CHP: Cumhuriyet Halk Partisi 

AK PARTİ: Adalet ve Kalkınma Partisi 

MHP: Milliyetçi Hareket Partisi 

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi 

RTÜK: Radyo Televizyon Üst Kurulu 

TRT: Türkiye Radyo Televizyon Kurumu 

TSK: Türk Silahlı Kuvvetleri 

Çev: Çeviren 

bs. : Baskı 


ÖNSÖZ 


Mizahın ciddiyetini, mizah üzerine araştırma yapma cesaretini göstererek anlamış oldum. Bu tezin, gerek araştırma, gerekse yazım aşamasında zorlandığımı itiraf etmeliyim. Büyüklerimiz doğru der: Güldürmek, ağlatmaktan zordur… Hele ki gülmenin ve güldürmenin insanda ve toplum belleğinde nasıl bir izdüşümüne sahip olduğu aramak daha da zor. 
Yatağından düşerek uyanan çocuklar gibi, neye uğradığımı bilemedim mizahın kapısını çaldığımda. Nihayetinde, kalabalık, karmaşık ve bir o kadar da paradoksun olduğu bir kavram hakkında araştırma yapmaktan yana da yana da pişman değilim. Mizah üzerine özellikle siyasî mizah üzerine literatür taraması yapıldığında, bilimsel anlamda çok da fazla materyalle karşılaşmak mümkün olmadı. Ancak, mizahın kullanım yaygınlığı karşısında şaşırmamak, hatta büyülenmemek de bir o kadar zordu. 

Bir dönem çalışması hazırlamak, o dönem içerisinde var olan örnekler üzerinde 
konuşmanın avantajları ve dezavantajları oldu. “Fikrin dağılmaması” noktasında bu şekilde bir sınırlandırmaya gitmekte fayda var; ancak, başka bir örneği salt dönem dışı diye kullanamamak da işin üzücü tarafı oldu. 

Çırağı olmaktan gurur duyduğum, her aşamada desteğini esirgemeyen ve onca 
yoğunluğuna rağmen vakit ayıran, tüm kitaplarına erişmemi sağlayan, değerli hocam, ustam Doç. Dr. Gülin Öğüt Eker’e ne kadar teşekkür etsem kâfi gelmeyecek. 

Sevgili ablam Gülcan Keskin’e, kardeşim Mesut Keskin’e, annem Hanım Keskin’e, babam Osman Keskin’e, diğer annem Sıhhat Kamiloğlu’na çok teşekkür ederim. 

Dostlarım İlknur Bayram, Ceyda Güngör, Selda Uygun, Soner Başkal, Emre Şişmanlar, Uygar Saylam, Burhan Akşahin, Dilek Açıkgöz ve Nesrin Uluay’a tüm destekleri için teşekkürler. 

Her türlü maddi- manevi desteğiyle arkamda duran, tezimi okuyup gözlemlerini sunan sevgili eşim Deniz Kamiloğlu ve annesinin yokluğunda sorun çıkarmayan can oğlum Taylan Derman Kamiloğlu’na çok teşekkür ederim. 

GİRİŞ 

I. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ 

Halkbiliminin “bir topluluğun geleneksel ve anonim dünya görüşünü ve bunun dışa vurumları olarak kabul edilen, söze, harekete ve nesneye dayalı olarak ifade edilen her türlü anlamlı formu ve bunların oluşumları, geliştirilip ve pekiştirilmelerine yönelik iletişim olaylarının konu edildiği bir bilim dalı” (Çobanoğlu 2008: 20) olması sebebiyle bu çalışma, Türk Siyasetinde Mizah konusuyla Türk Halk biliminin araştırma alanına girmiştir. 
Çalışma, genelde mizahın özelde ise siyasî mizahın kullanım alanlarının genişliğinden yola çıkarak oluşturulmaya çalışılmıştır. Mizahın salt bir güldürü alanı olarak değerlendirilmesine karşın, siyasî mizahın siyasetçiler arasında kullanımına dikkat çekilmiştir. 

Mizah üzerine literatürde bilimsel-akademik çalışmalar bulunmaktadır. Yine de Batı literatürü ile kıyaslandığında, bu rakam mizahın halk bilimsel yanına yapılan bir haksızlık gibi görünmektedir. 
Çalışmanın amacı 2002-2011 dönemi Türk Siyasetindeki şahısların söylemlerinde mizah analizi yapmaktır. Bu bağlamda, dönem içerisinden derlenen örnekler, kullanım türü, üslubu ve amacına yönelik bir sınıflandırılmaya tabii tutulmuştur. 
Çalışma ile ilgili olarak belirtmemiz gereken diğer bir husus ise, bu şekilde bir tasnif çalışmasının ilk defa yapılmış olmasıdır. Mizah dili ya da siyaset dili üzerine çalışmaların mevcudiyetinin yanında, siyaset mizahının analizi, gerek siyasete gerekse mizaha farklı bir perspektiften bakabilmenin yolunu açmıştır. 

II. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI 

Çalışmanın birinci bölümü ‘Mizah’ başlığını taşımaktadır. Bu bölüm, mizahın Batı’da ve Türkiye’de yapılmış tanımlarına, kuramlarına, türlerine ve alanlarına ayrılmıştır. Eker’e göre Türkiye’de profesyonel anlamdaki mizah araştırmaları birkaç yayının ve bazı özel teşebbüslerin yanında bazı üniversitelerde seçmeli ders kapsamı dışında, sorun olarak belirlenip ele alınmamıştır (2009: 4-5). Kültürel dokusuyla, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik olaylar ve gelişmişliğini tamamlama aşamasında yaşamış olduğu çelişkilerle mizahçılara fazlasıyla malzeme çıkarabilen Türkiye, mizahın teorisini oluşturmada sessiz kalmıştır. Mizahın paradokslarından biri de bu noktadır. 

Mizahın, eylem noktası gülme’dir. Dolayısıyla bu iki kavram sanılanın aksine, birbirine eşdeğer değil, birbirinin tamamlayıcısıdır. Hatta, denilebilir ki, gülme’nin bazı hâlleri için mizahî bir duruma ihtiyaç yoktur; ancak, mizah için gülme eylemi şarttır. 

Çalışmanın ikinci bölümü Siyaset ve Mizah başlığı altında, öncelikle siyaset kavramına değinilmiştir. En basit manada, ‘yönetilen ve yöneten arasındaki ilişki’ olarak tanımlayabileceğimiz siyaset, toplumların ihtiyaç listelerinde başta gelmektedir. Düzenli ve sistematik bir şekilde yaşabilmek, hak arayabilmek, seçmek ve seçilmek, temsil etmek ve edilmek gibi haklara sahip olabilmeyi, siyasetin normları ve sistemi içinde elde edilebilmektedir. 

Siyaset kavramı ile birlikte mizahın siyasette savunma ve saldırı aracı olarak kullanımı, mizahın siyasî lider imajına etkileri tartışılmıştır. Sonrasında ise mizahın sosyal protesto işlevini açıklanılmaya çalışır. Siyasetçilerin söylemlerinde mizahı tercih etmelerindeki sebep, mizahın sosyal protesto işlevine dayandırılmış tır. Siyasî mizah, eleştirelliğini ortaya koyarken, sosyal protesto hazinesinden beslenir. Öte yandan, protesto etmek pek çok insan tarafından “asilik, anarşistlik, komünistlik” şeklinde algılanır ve bu sıfatlar aracılığıyla da hor görülür ve negatif anlamda bir propagandaya maruz kalır. Protestonun çoğu zaman uğramış olduğu bu hezimet, salt Türkiye’ye özgü bir şey olmadığı gibi, yeni bir durum da değildir. Tarihin pek çok noktasında, otoritenin yönlendir melerine tabii olmamak için, dikkat çekici yöntemlere başvuran kişiler, çeşitli yaftalarla anılmışlardır. 

Çalışmamızın bu noktadaki diğer amacı da, protesto kavramının giderek 
sosyalleşmesinden kaynaklı, politikacıların da siyasal iletişim kapsamında, birbirlerini protesto etmelerinde mizahtan yararlandıklarını göstermek olmuştur. Özellikle, Batı’da da toplum tarafından siyasîler için üretilmiş hikâyelerle birlikte, siyasilerin de mizahsal üsluplarından örnekler verilmiştir. Bu anlamda spesifik örnekler Amerika, Rusya ve İngiltere’den seçilmiştir. 

Aynı şekilde, 2002-2011 dönemi siyasetçilerinin mizahsal tavırlarına bakmadan önce, özellikle Türkiye’nin toplumsal-siyasal belleğinde iz bırakmış siyasîlerinin 
anekdotlarına yer verilmiştir. 

Çalışmanın üçüncü bölümü, 2002-2011 Dönemi Türk Siyasetinde Mizahın Kullanım Biçimleri başlığını taşır. Bu bölüm, çalışmamızın hipotezi hakkında gerekli ipuçlarını vermiştir. 

Günümüzde, siyaset anlayışında pek çok değişimin yaşandığını görebilmekteyiz. Gerek teknolojinin kolaylıkları, gerekse toplum yaşamındaki post-modern açılımlar, siyasette kullanılan dili de etkilemiştir. Seçmeniyle iletişim kurabilmek adına, pek çok sahadan yararlanan siyasetçinin, oldukça yeni bir siyasal iletişim alanı oluşagelmiştir. Bu siyasal iletişim sürecinde, siyaset mekanizmasında açıkça mizahın da çeşitli yöntem ve araçlarla kullanıldığını göstermek amaçlanmıştır. 

Çalışmanın üçüncü bölümü 2002-2011 Dönemi Türk Siyasetinde Mizahın Kullanım Biçimleri başlıklıdır. Bu dönemdeki, iktidar ve muhalefet üyelerinin, çeşitli icra ortamlarında sunmuş oldukları metinler üzerinden bir tasnif yapılmaya çalışılmıştır. Örnekler üzerinden yapılan değerlendirmelerde, konuşmayı yapan kişinin mizahı hangi türüyle kullandığı, nasıl bir dil oyunu sergilediği ya da hangi anlatım türlerinden faydalanarak karşı cepheyi hedef aldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. 

III. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMLERİ 

Çalışmada yöntem olarak, Bağlam Merkezli Halkbilim Kuramları’ndan İşlevsel 
Halkbilimi Kuramı kullanılmıştır. Bu kurama göre, “metnin kendi, tepki gösterecek bir izleyici kitlesine sunulmaz ya da icra edilmezse anlamsızdır” (Çobanoğlu 2008: 235). 

Bu kuram, folkloru işlevselliğiyle değerlendirir. İşlev, “bir sosyal yapıdaki çeşitli 
öğelerin, o yapının tümünün çalışmasına katkısıdır” (Aktaran Başgöz 1996: 1) şeklinde tanımlanır ve bir ihtiyacın karşılanabilmesi açısından önem taşır. William Bascom, folklorun işlevlerini genel hatlarıyla dört maddede toplar: 

1. Hoş vakit geçirme, eğlenme ve eğlendirme. 
2. Değerlere, toplum kurumlarına ve törelere destek verme. 
3. Eğitim veya kültürün gelecek kuşaklara aktarılarak eğitilmesi. 
4. Toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulmak için kaçıp kurtulma mekanizması (Aktaran Çobanoğlu (2008: 235-236). 

Bu açıdan bakıldığında çalışmada, bir folklor ürünü olarak mizah, hoş vakit geçirme ve toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulmak için kaçıp kurtulma mekanizması işlevleriyle analiz edilmiştir. 

Çalışmayı yönlendiren bir diğer kuram ise yine Bağlam Merkezli Halkbilimi 
Kuramlarından Performas Kuramı’dır. “Halkbilimi araştırmalarında folklor unsurlarını “metin” veya “eşya” olarak ele almanın ötesinde onları bir “sosyal olay” olarak ele alıp, sosyal hayat içinde “icra/gösterim”ler olarak, yaratılıp tekrar edile geldikleri bağlamları (contex) ile beraber ele alıp tahlil etme” (Çobanoğlu 2008: 309) ye dayanan bu kuram, siyaset dili üzerindeki mizah unsurlarını tespit ve tasnif edebilmede bir yöntem olarak kullanılabilmiştir. 

1.BÖLÜM: MİZAH 

1.1. MİZAH NEDİR? 

Mizahın tanımından disipline edilmesine kadar pek çok tartışmaya maruz kalması, esasında mizahın “ne olduğuna” karar verilemeyişinden ileri gelmektedir. Bu kararsızlık, mizahın paradoksal yapısından kaynaklandığı gibi, çoğu zaman da mizahın gizil karakterinin derinlemesine işlen(e)memesine dayanmaktadır. Mizah nedir ya da hangi durum ve şartlarda ortaya çıkar? İşin en başında belirtmemiz gereken şey aslında, mizahın hayatın içinde her an olduğudur. Kavgasız, savaşsız, huzursuz, eğlencesiz, müziksiz, resimsiz, sinemasız hatta ekmeksiz toplumlar oldu; ekmeğin bulunamadığı zamanlarda pasta yendi; ama, mizahsız olunamadı. Bu yüzden “mizahın ne olduğundan çok, neden var olduğu” bilimin merak ettiği sorular arasında yerini alır. 

Toplumların bir eğlenme mekanizması olduğu gibi, bir iletişim dili; hatta, siyasi/sosyal alanlarda bireyin savunma/saldırma aracı olarak genel geçer bir tanımlamayla karşımıza çıkan mizah, pek çok farklı özelliğiyle değişik karakterlere bürünebilir. Mizah kavramsal anlamda gülme eylemiyle eşdeğer tutulmaya çalışılsa da, üzerinde yapılmış çalışmalar gösteriyor ki; gülme mizahın sadece fizyolojik bir belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Gülme eylemi de neden ve nasıl kaynaklandığı, hangi psikolojik ve fizyolojik durumlarda ortaya çıktığı, hakkında belirlenmiş kuramları ve çeşitleriyle çok geniş bir sorgulanma alanıdır. Bu noktada ayırt edilmesi gereken nokta şudur ki, mizah işini yaparken gülmeyi bir araç olarak kullanmaktadır. Mizah ile gülme kavramlarını eşitlemek bu noktada çok da doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Zira her gülme eyleminde, mizahsal bir altyapı olmayabilir. 

Mizah, başlı başına bir disiplindir. İçinde gülme ile birlikte, alayı, ironiyi, hicvi, nükteyi, espriyi de barındıran bir sanat türüdür. Başarılı mizah yapmanın en temel noktası da burada yatar. Yani sadece kahkahalar attıran bir durum/olay, komedi türünde varlık gösterebilir. Ancak gülmenin yanında gülünen şey/olgu/kişi/kurum üzerinde düşündürmek ve değerlendirme yaptırabilmek mizahsal nitelik gerektirir. Mizahın içindeki gülme bedenden ziyade fikrin gülmesidir. Mizah; hoşa gitmeyen, aksayan, toplumu rahatsız edebilecek durumları diline dolarken, amacını da ortaya koyar. Baudelaire’in dediği gibi “İnsan gülerek ısırır” (1997: 120). 

İnsan çoğu zaman, özellikle düşünsel alanda bir kılavuza ihtiyaç duyar. İnsanın kılavuzu “bilgi”dir. İnsanın, anne elini sıkı sıkıya kavrama isteği, doğumla başlayan bir fiziksel/ruhsal ihtiyaçtır. Sonrasında bu “tutunma” serüveni fikirlere/bilgiye tutunma şeklinde devam ediyor. Bakmak ile görmek arasındaki o çok söylenip de adı konmayan ayrımda beliriyor mizah ve birçok sanat dalının nazaran her pazarda alıcı buluyor. Basit, avam, gündelik, sanatsız ve çok konuşuyor mizah ve bir anda kendisini vazgeçilmez kılıyor. Gösterip çekiliyor, çözümü insanın zekâsına ve üreticiliğine bırakıyor. 

Mizah üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda, mizahın tanımında farklı farklı cümle yapılarıyla karşılaşsak da ortak nokta mizahın ‘karakteri’ dir. Alay eden, yıkan, yıpratan, saldıran, ezilenin yanında duran ve muhalefet eden bir karakterdir bu. 
Çalışmamızı aydınlatmak adına, Batı literatüründen Asya literatürüne birkaç tanıma bakmak yararlı olacaktır. Çicero’ya göre mizah; “Her durumda verilecek nükteli bir cevap, karşısındaki kişiyi kibarca azarlayan bir ruh halidir” derken, mizahın toplumsal iletişimdeki konumuna dikkat çeker. 

“Mindess’e göre; ‘Aklın bir sınırı olarak akılsızlıkla yaşamı algılama’, Ludovici’ye göre ise; ‘Bir kişinin herhangi bir durum ya da konuma diğerlerinden daha iyi uyum sağladığını hissetmesiyle yaşanan üstünlük duygusudur’ ”. (Öğüt-Eker 2009: 47-48). 

Bu noktada mizahın önemli ölçüde olumlu/olumsuz duygulardan beslendiğini görmekteyiz. 

B. Brecht, “Mizahın olmadığı yerde yaşamak zor, her şeyin mizah olduğu yerde 
yaşamak ise olanaksızdır” (Tan 1998: 182) derken toplum yaşamıyla mizahın organik bağından bahseder. 

Mizahı bir iletişim stratejisi olarak tanımlayan Marjolein’t Hart’a göre; “Mizah, politika hazinesinden beslenir ve mizah siyasî protestoda kullanılır.” (2007: 8). 

Berger’e göre “Mizah bir muammadır. İnsanlar onu çılgınca isterler. Derinliğine 
yayılmıştır insanların, mizah ruhuna sahip olmadığı bir toplum bilmiyoruz. 
Yaşamımızın mizaha açık olmayan hiçbir yönü yoktur. Aramızdan çıkan en üstün akıllar için bile mizah hâlâ bir bilmecedir.” (Güler, Güler 2010: 168). 

 2. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

******

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder