15 _TEMMUZ ASKERİ DARBE GİRİŞİMİNİN, ARAP YARIM ADASINDAKİ ETKİLERİ, BÖLÜM 4
MISIR HABERLERİ :
EGYPT GATE :
Şekil 4-Egypt Gate Haberi
Mısır’ın Egypt Gate isimli haber kaynağı yukarıda verilen Muhammed Mursi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte çekildiği fotoğrafla 15 Temmuz haberi yapmıştır.
Başlık ise bir hayli ilginç ; “BAE ERDOĞAN’I DEVİRMEYİ PLANLIYOR”. Haberde BAE’nin Rusya ve İran’la işbirliği yaparak Erdoğan’ı devirmeyi planladığı ve
bahsedilen dergiye göre darbenin 4 amacı olduğu söyleniyor, o adımlar ise ;
1. Arap medyası ve Türk medyasında Erdoğan’ın imajını lekelemek
2. Erdoğan karşıtları ve muhalefetin desteğiyle bunu sağlamak
3. Ülkede kaos oluşturarak PKK’ya destek sağlamak
4. Erdoğan muhalifleri, askeriye ve AKP’nin desteğini sağlayabilmek.
Haber kaynağında Muhammed Mursi’nin devrilmesinden bu yana Türkiye’ye karşı böyle bir durumun planlandığını da söylüyor.
Egypt Gate’de görülen bu durumun tarafsız bir şekilde yorumlandığıdır.
EL- SHAAB
Mısır’ın diğer bir yayın organı olan el-shaab gazetesi ise haberine “ Türkiye’nin Başbakanı : 15 Temmuz olayları ülkede bir demokrasi bayramı haline geldi dedi
ve idamın geri dönebileceğini ima etti.” Başlığıyla başlamıştır. Haberde Binali Yıldırım’ın aşağıdaki fotoğrafına yer verilmiştir.
Şekil 5- El-Shaab Haberi
Haberde 15 Temmuz sürecindeki yaralılardan ve tutuklanmalardan, bunların sayılarından bahsedilmiştir.
AHRAM :
Şekil 6- Fetö Lideri Fethullah Gülen
Haber metninin ilk paragrafında yer alan bir cümle dikkati tamamen üstüne çekiyor. “din prensi veya başkanı Gülen” … Aslında bu cümle Mısır’ın bu konuda ne kadar yanlı olduğunu bize kanıtlamak için yeterlidir. Haberin devamında Gülen’in kardeşinin “destekçilerin bir kalesi” olan Erzurum’da tutuklandığı yazılmış.
Asıl ilginç olan haberin devamında 1923 yılında imzalan Lozan Antlaşması’nın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sorgulanmasının Yunanlıları rahatsız ettiğinin
vurgulanması. Aleksis Çipras’ın bu konuşmayı ikili ilişkiler için bir tehdit olarak görüldüğünü söylemiş, Erdoğan daha sonra Lozan’ı bir zafer olarak kabul
etmediğini yinelemiştir. Fakat bu haberin içinde Lozan ile ilgili bu habere yer verilmesi Lozan’ın kimin için zafer kimin için yenilgi olduğunu bize tekrar
göstermektedir.
AHRAM :
Şekil 7- Ahram Gazetesi Haberi
Ahram Gazetesi bu haberinde Erdoğan’ı “inatçı” olarak nitelemekte ve Türkiye’nin Suriye’de İşid’e ve YPG’ye karşı yürüttüğü operasyonları
“ERDOĞAN’IN DARBEDEN BATAKLIĞA YOLCULUĞU” başlığıyla yer vermiştir. Haberde ayrıca Türkiye’nin yeniden Osmanlı zihniyetini empoze etmeye çalıştığını ve bunun sebebinin Cerablus olduğu söylenmiştir.
Bunun sebebi ise bilindiği üzere bundan tam 500 yıl önce 24 Ağustos 1516'da Osmanlı Ordusu ile Memlük Ordusu arasında yapılan Mercidabık Savaşı'nı,
Osmanlı Ordusu kazanmış ve bu savaş sonrası Suriye, Türk topraklarına katılmıştı. Günümüzde ise Cerablus'a başlatılan operasyon tarihi bilerek mi seçildi yoksa güzel bir tesadüf mü oldu şimdilik bir bilgi yok ama 24 Ağustos 2016 günü de tarihimizdeki yerini aldı. Bu yorum ise Mısır’ın Osmanlı ve Türkiye için yıllardır içinde biriktirdiği kini bize açık ve net gösterir. Bu sebeple Mısır’ın bugünkü tavırları ve 15 Temmuz zamanında göstermiş olduğu tavır bizi çok şaşırtmamalı.
Irak’ta 15 Temmuz Darbe Girişiminin Yankıları
15 Temmuz darbe girişimi 21. yüzyılda dünya ve özellikle Ortadoğu’da öne çıkan ikinci askeri darbe olarak nitelendirilmektedir.
Birinci darbe ise Mısır’da Müslümanlar Kardeşler yanlısı Devlet Başkanı Muhammed Mursi’ye karşı başarılı bir şekilde gerçekleşmiştir.
Irak halkı bu gelişen olayları dikkatle takip etmiş, hatta bütün basın organları ve sosyal medyada en çok konuşulan olay olmuştur.
Irak halkı ve siyasi partiler için Türkiye’deki darbe girişiminin nasıl bir sonuca varacağı merak uyandırmıştır.
Ancak Irak, bütün ülkelerde demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünün olduğu bir gelecek istemektedir. Irak’ta geçmişte tekrarlanan bu tür askeri
darbeler nedeniyle Irak halkı darbelerin acısını uzun yıllar boyunca çekmiştir. Özellikle Irak halkı Irak’ta 1936 ve 1958 yıllarında gerçekleşen askeri darbeleri
Irak’taki bütün sıkıntıların birinci sebebi olarak görmektedir. Özellikle 1958 askeri darbesi krallık rejimini devirdikten sonra ordu Irak yönetimine el koymuştur.
Daha sonra Irak yönetiminin başına cumhuriyetçi askeri rejim gelmiş ve Irak’ı uzun yıllar boyunca trajik bir duruma düşürmüştür. Bu darbeler sırasında yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, hukuksuzluklar baş göstermiştir. Irak ekonomisi büyük çöküntüye uğramıştır. Dolayısıyla geçmişte yaşanan bu tecrübe Irak halkının hafızalarında yer edinmiştir. Bu nedenle Türkiye’de yaşanan darbe girişimi Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin çok da iyi olmamasına rağmen büyük oranda kabul görmemiştir. Ancak bazı kesimler darbe girişimine olumlu bakmıştır. Burada açık bir şekilde ifade etmek gerekir ki; Iraklıların bir kısmı, Türkiye’nin Irak politikasına ilişkin rahatsızlıkları nedeniyle darbenin başarılı olmasını istemiştir.
Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi televizyon kanallarında yayınlandıktan hemen sonra, Irak’ta bakanlar seviyesindeki Ulusal Güvenlik Konseyi Başbakan
Haydar El-Abadi başkanlığında acil bir toplantıda resmi tutumunu açıklamıştır. Toplantıda, hangi ülke olursa olsun devlet kurumlarına saygı duyulması gerektiği, aynı şekilde Türkiye ve Türk vatandaşlarının haklarına ve milli iradelerine de saygı duyulması gerektiği vurgulanmıştır.
Toplantıda Konsey tarafından yapılan açıklamada “Irak, her ülkenin devlet kurumlarına saygı duyar; Irak, Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri temeline dayanarak Türkiye’nin iç işlerine karışmaz”, ifadeleri yer almıştır. Ayrıca Konsey açıklamasında; “Irak Türkiye’de istikrar olmasını temenni etmekte ve Türk halkı arasında kan dökülmesini istememektedir“ denilmiştir.
Irak Dışişleri Bakanlığı da Türkiye’de yaşanan askeri darbe girişimini Türkiye’nin bir iç meselesi olarak değerlendirmiştir. Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türk vatandaşlarının güvenliğine verilen önem vurgulanmıştır. Açıklamada, “Türkiye’de demokrasiye saygı duyulması ve devlet kurumlarının uluslararası toplumla ve komşu ülkelerle ilişkilerini koruması gerekmektedir” ifadeleri yer almıştır.
Türkiye’deki askeri darbe girişimi, bölgede siyasi sıkıntılar ve güvenlik problemlerinin olduğu tehlikeli bir sürecin yaşandığı dönemde ortaya çıkmıştır.
Başta IŞİD ve PKK olmak üzere terör örgütlerinin faaliyetleri daha çok artmıştır. Diğer taraftan darbe girişimi Türkiye’de bıraktığı etkinin Irak’ı da olumsuz
yönde etkileyeceği düşünülmektedir. Irak halkı, darbe girişimi nedeniyle iki ülke arasındaki ekonomi ve güvenlik gibi farklı alanlardaki ilişkilerin bozulmasından
korkmaktadır.
Türkiye-Irak arasında bazı siyasi anlaşmazlıklar vardır. Türkiye ve Irak hükümetlerinin bazı konularda farklı bir tutum sergilemesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyindeki (Musul-Başika) varlığı nedeniyle Türkiye ve Irak ilişkileri olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu nedenle Türkiye’de yaşanan darbe girişimi sırasında, Türk askerlerinin Musul’dan çekildiğine yönelik haberlerin sosyal medyada hızlı bir şekilde yayılması, Türkiye’deki darbe girişimin Irak halkı arasında ne derece dikkatli izlendiğinin bir göstergesidir. Bu haber darbe girişimini destekleyen kesimlerin yaklaşımının arkasındaki ana neden olmuştur. Çünkü Türkiye’nin Başika’daki askeri varlığı Irak halkının pek çok kesimi için temel rahatsızlıklardan biridir.
Irak halkının amacı, Türkiye’nin Irak’taki sıkıntılı konularla samimi bir biçimde ilgilenmesi ve Irak halkının taleplerini yerine getirmesini sağlamaktır.
Irak halkının isteği Türk askerlerinin Bashika’dan çekilmesidir. Uluslararası ticaret açısından Irak Türkiye’nin ihracattaki en büyük ikinci ticaret ortağıdır.
Iraklılar Türkiye’de gayrimenkul yatırımı yapmakta ve sağlık, turizm vb. diğer alanlarda Türkiye’yi tercih etmektedir.
Iraklıların çoğu, Türkiye’nin bu olayı en az kayıpla atlatabileceğine inanmışlardır. Rusya, İran ve İsrail ile yeniden düzenlenen ve olumlu bir nitelik kazanan Türk dış politikasındaki değişimin Irak’la ilişkilere de yansıması ümit edilmektedir.
Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin Türk hükümetini iç ve dış politikada daha dengeli ve uzlaşmacı bir tavra doğru götüreceği yönünde görüşler sarf edilmektedir.
Bu tavrın Türkiye’nin, Irak politikasında da değişiklik yapacağı beklenmektedir. Türkiye ve Irak arasındaki buzların eritilmesi ve iki ülke çıkarlarına yarayan güçlü ilişkiler kurulması temennisi yaygın biçimde paylaşılmaktadır. Bu sayede güçlenecek olan Irak’taki demokratik sistem, Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve istikrarına olumlu yansıyacaktır.
5. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder