3 Aralık 2015 Perşembe

27 MAYIS DARBESİ VE TALAT AYDEMİR, Yassı ada duruşmaları ve Yazılamayanlar 5



27 MAYIS DARBESİ VE TALAT AYDEMİR,   
Yassı ada duruşmaları ve Yazılamayanlar 5




“ TOHUM VE TOPRAK ” IN YAZILDIĞI YILLARDA TÜRKİYE

1960

1 OCAK - Nurcular, çalışma alanlarım genişlettiler. Said-i Nursi İstanbul'a geldi.
4 OCAK- Amerikan Ajansı'nın yıllık raporunda Türk basını için, "Doğrudan doğruya sansür mevcut olmamakla beraber, sıkı kanunlar basın üzerinde kontrole yol açmaktadır" dendi.
26 ŞUBAT - Hükümet; İnönü'nün diğer birkaç milletvekili ile birlikte dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
29 ŞUBAT - Bütçe, 158 ret, 396 muvafık oyla kabul edildi.
7 MART - Gazeteci Ahmet Emin Yalman; 15 ay 16 günlük mahkumiyetini çekmek üzere cezaevine girdi.
25 MART - Yeşilhisar olayları başladı. 3 Nisan 1960'da İnönü'nün ilçeyi ziyareti sırasında bu olaylar daha da arttı.
1 NİSAN - İçişlerinde 17 ilçenin kurulması (Samsat, Elmadağı, Sulakyurt, Delice, Eldiven, Eynesil, Atabey, Aralık, Sanoğlan, Domaniç, Turboğlu, Silopi, Derinkuyu, Kumru, Korgan, Çamhhemşin, Erfelek) kanunlaştı.
2 NİSAN - İnönü'nün Kayseri gezişi olaylarla başladı.
5 NİSAN - CHP Meclis Grubu, bildiri yayınladı ve son olaylar üzerinde durarak, yurdun selameti bakımından seçimlerin bir an önce yapılmasını istedi.
7 NİSAN - Başbakan Menderes Parti grubunda konuştu: 'Memleket bugün kabili idare olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür.'
15 NİSAN - Gazeteci Ahmet Emin Yalman, sağlık durumundan ötürü tahliye edildi.
18 NİSAN - Bursa Milletvekili Mazlum Kayalar ve Denizli Milletvekili Baha Akşit'in 'CHP'nin yıkıcı, gayri meşru ve kanun dışı faaliyetleri-nin memleket sathında cereyan tarzı ve bunların mahiyetlerinin nelerden ibaret olduğunu tahrik, tespit ve memleketin her tarahnda yaygın bir halde görülen kanun dışı siyasî faaliyetlerin muhtelif sebeplerine intikal etmek, matbuat meseleleriyle adlî ve idarî mevzuatın ne suretle tatbik edilmekte olduğunu tetkik eylemek üzere Meclis tahkikatı açılmasını isteyen önergelerinin kabulü.
Sert tartışmalar sürdürüldü. Muhalefet Lideri İnönü:'... Biz demokratik rejimi kurduk. Bu demokratik rejimi istikametinden ayırıp baskı rejimi haline getirmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam...' dedi.
(Tahkikat Komisyonu Başkanlığı'na seçilen Ahmet Hamdi Sancar'ın adına izafetle bu komisyon ' Sancar Komisyonu ' olarak adlandırılacaktır.)
19 NİSAN - Türkiye-Batı Almanya Malî Yardım Antlaşmağı imzalandı.
20 NİSAN - Meclis'te tartışmak geçen görüşmeden sonra CHP milletvekilleri toplantı salonunu topluca terk ettiler.
25 NİSAN - TBMM adına tahkikatları yapacak olan komisyonların vazife ve salahiyetleri ile ilgili olarak Çorum Milletvekili Hüseyin Ortakçıoğlu (DP) ve üç arkadaşı tarafından hazırlanan bir kanun teklifi Meclis'e verildi.
27 NİSAN - Tahkikat Encümeni salahiyet kanunu, uzun ve çetin tartışmalardan sonra kabul edildi. (Kanun No. 7468). 12 CHP milletvekili 3-6 celse çıkarma cezası aldı. Muhalefet Lideri İnönü, 12 inikat cezasına çarptırıldı. Meclis görüşmelerinin yayınlanması yasaklandı. ;
28 NİSAN - İstanbul ve Ankara'da meydana gelen olaylar üzerine her iki şehirde de sıkıyönetim ilan edildi,
28 NİSAN - İstanbul Üniversitesi'nde, İktidar Partisi aleyhinde gösteriler başladı.
29 NİSAN - Ankara-İstanbul Üniversiteleri bir ay süre ile kapatıldı. *
1 MAYIS - İstanbul'da l gün gündüz sokağa çıkma yasağı kondu.
2 MAYIS - NATO Bakanlar Konseyi İstanbul'da toplandı ve bir takım gösteri olayları yapıldı.
3 MAYIS - İnönü; Başbakan Menderes'in son radyo konuşmasına cevap vererek yapılan isnatları reddetti. Meclis ve basında fikirlerim açıklamak imkanından yoksun olduğu için, cevabinin radyoda yayınlanmasını istedi.
3 MAYIS- Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel, yazdı olarak hükümeti uyarmak istedi. (Mektup ihtilalden sonra açıklanmıştır.)

Aziz Vekilim:

Dün geceki konuşmalarımızın ışığı altında, zatı alinizi memleketin huzur ve istikrarı için alınması lazım gelen tedbir ve kararlar hakkındaki görüşlerimi arzetmeyi millî ve vatanî bir vazife bilirim.
Sayın Başbakanın açıklamalarım dinledim ve okudum. Bunlarda, benim düşüncelerimin kabulüne müsait bir zemin henüz mevcut olmadığı aşikar olarak belli ise de, gene de düşüncelerimin sizlere iblağının za-ruretine inanıyorum. 

Muhterem Vekilim:

Şu hakikati kabul etmek lazımdır ki. Kayseri hadiseleriyle başlayıp son karar ve feci olaylara kadar devam eden vak'alar vatandaş ruhunda derin teessür ve Hükümete karşı telafisi güç hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Hele, Ordunun, talebelere karşı akılsızca kullanılması, işin vaha-metini artırmış. Ordu mensuplarında huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş. Ordu politikaya karıştırılmıştır. 

Sayın Vekilim:

Bu ahval küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, Hükümet ve partinizin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak için sük-frunetli, fakit ciddî ve cezri tedbirler almak lazımdır. Bu tedbirler şunlar olmalıdır:


1) Cumhurbaşkanı istifa etmelidir. Çünkü bütün fenalıkların bu zattan geldiği hakkında memlekette umumî bir kanaat vardır.
2) Kabinede iyi kabul edilmeyen ve suihalleri bütün memlekette yayılmış bulunan zevat çıkartılmalı, yeni Kabine mutlak dürüst, makul, zorcu değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan zevattan kurulmalıdır.
3) İstanbul, Ankara valileri, emniyet müdürleri süratle değiştirilmelidir.
4) Ankara Örfi İdare Kumandanı derhal değiştirilmelidir.
5) Son çıkarılan ve tahkikat komisyonları ihdas eden kanun kaldırılmalıdır.
Mevkuf gazeteciler af kanunu ile kısa zamanda tahliye edilmeli
7) Son hadiselerde tevkif edilen talebeler serbest bırakılmalı, ili müesseseleri yeniden faaliyete geçmelidir.
8) Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlar tedrici kaldırılmalıdır.
9) Vatandaşın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette ayet edilmelidir.
10) Ordunun meseleleri sür'atle halledilmelidir.
11) Din istismarcılığından vaz geçilmelidir.
12) Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum. Fakat, olduğu hakkını umumî bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin süratle bertaraf edilmesi lazımdır
13) Müstesna zamanlar ve günler haricinde hükümet büyüklerin memleket gezilerinde sun'i büyük vatandaş toplulukları ile karşılamalar yapmak  usulü terk edilmelidir.

Muhterem Vekilim:

Bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasını  zarurî kıldığına inandığım için arz edilmiştir,Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz. İyi yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. F kat, bu asla kafi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idarecileri de y, par, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim olan toplumun ruhunda yasan zevk ve azminin geliştirilmesi hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ı vatandaş idrakinin yüksek ve necip hislerle donatılmasıdır. Olaylar l yolda olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu i yaptıkları masumane tezahürata karşı kıtalar sevk edilmesi ve onlar desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri, profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla tedip etme dünyada görülmemiş feci bir şeydir. Bu hengamede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulma yaralar açacağım ve açtığım anlamak memleketin huzuru bakımında büyük bir hata ve hazin bir gaflet olduğuna kaniim.Bizim gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet duygularının gelişim sinden ve kemalinden memnun olmamız lazım gelmez mi?... İstikbal hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanları mı bırakmak istiyoruz?... 3

Sayın Vekilim:

Maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkaranedir. 
Fakat memleket için. Milletin selameti için, hükümet ve hatta partinizin kurtarılması için dikkate alınması, lazımdır ve hatta çok lazımdır. Saygılarımla.
KKK Orgeneral Cemal Gürsel

4 MAYIS- Turizm Bankası Kanunu kabul edildi.
5 MAYIS- Ankara'da Kızılay'da "555 K" diye adlandırılan nümayişler oldu. Olay yerinde; Cumhurreisi, Meclis Başkanı, Başbakan da bulundu.
6 MAYIS- Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kanunu kabul edildi. 6 MAYIS- Kara K.K. Org. Cemal Gürsel görevinden izinli olarak ayrıldı. Gürsel'in en küçük birliklere kadar ulaştırılan telsiz mesajı:'Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan izinli olarak ayrılıyorum. Bütün arkadaşlarıma veda ederim.Sizlere son sözlerim şu olacaktır: Her şeye rağmen ordunun ve taşıdığımız üniformanın şerefin! daima yüksek tütünüz. 
Bu sıralarda memlekette esen hırslı politika havasının zararlı tesirlerinden kendinizi korumasını biliniz. Ne pahasına olursa olsun, politikadan katiyen uzak kalınız. 
Bu sözlerim, şerefli ordunun, kudreti ve memleketin kaderi için hayati ehemmiyeti haizdir. Bütün gayretiniz! memleket müdafaası için lazım olan kudretiniz! 
artırmağa ve onu en yüksek dereceye çıkarmağa hasrediniz. Sizlere inanıyor, son erden büyük kumandana kadar cümlenizi derin saygı ve sevgi hissi ile selamlıyorum.'

KKK Orgeneral Cemal Gürsel

12 MAYIS- Türkiye-Hollanda Kültür Antlaşmağı imzalandı.
13 MAYIS- Türkiye-Finlandiya Ticaret Antlaşması imzalandı.
17 MAYIS- Türkiye-Amerika yardım antlaşması imzalandı.
21 MAYIS- Harp Okulu öğrencileri Ankara'da, iktidar Partisi aleyhinde sessiz bir yürüyüş yaptılar. 25 MAYIS- TBMM'nin XI. döneminin son birleşimi. 
Başkan Vekili: Agah Erozan, Ali Latif oğlu (Isparta), şükrü Esen (Kastamonu)'in önergeleri üzerine Meclis'in 20 Haziran 1960 tarihine kadar tatili kabul edildi. 
Son birleşimdeki konuşmaların yayınlanması yasaklandı.
27 MAYIS- 27 Mayıs ihtilali. Türk Silahlı Kuvvetleri idareyi eline aldı
Sonradan '27 Mayıs İhtilali' olarak adlandırılacaktır. 27 Mayıs 1960 sabahı rady darının düğmesini çeviren vatandaşlar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sesiyle karşılaştılar. 

"Sevgili Vatandaşlar;

Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekata Silahlı Kuvvetlerimizin, partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtar¬mak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hekimliği altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır.
Girişilmiş olan bu teşebbüs, hiçbir şahsa veya zümreye karşı değildir. îdaremiz, hiç kimse hakkında şahsiyata müteallik tecavüzkar bir fi-ile müsaade etmeyeceği gibi edilmesine de asla müsamaha etmeyecektir.
Kim olursa olsun ve hangi partiye mensup ulunursa bulunsun, ha vatandaş; kanunlar ve hukuk prensipleri esaslanna göre muamele görecektir. 
Bütün vatandaşların, partilerin üstünde aynı milletin, aynı soydan gelmiş evlatları olduklarım hatırlayarak ve kin gütmeden birbirlerine karşı hürmetle ve anlayışla muamele etmeleri ıstıraplanimzm din-» mesi ve milli varlığımızın selameti için zaruri görülmektedir.
Kabineye mensup şahsiyetlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sığınmalarım rica ederiz, şahsî emniyetleri kanunun teminatı altındadır.Müttefiklerimize, komşulanmıza ve bütün dünyaya hitap ediyoruz." Gayemiz, Birleşmiş Milletler Anayasasi'na ve insan hakları prensiplerine tamamiyle riayettir. 

Büyük Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' prensibi bayrağımızdır. "
Bütün ittifaklanmıza ve taahhütlerimize sadıkız. NATO ve CEN-T0' ya inanıyoruz ve bağlıyız. Düşüncemiz 'Yurtta sulh, cihanda sulh-, tur.'Meclis feshedildi. Yeni anayasa ve demokratik müesseselerin kımıl-maşı hazırhğına başlanıldı. Millî Birlik Komitesi Başkanı Org. Cemal Gürsel, millete seslendi:

"Aziz Türk Milleti;

Bir aydan beri memlekette cereyan eden ve milleti sür'atle korkunç buhranlara sürükleyen hadiseleri biliyorsunuz. Bu gidişin memleketi kanlı bir kardeş kavgasma da götürmekte olduğunu her akü basında vatandaşın takdir ettiğine kaniyim. Dünya ahvali her gün biraz daha kötüye doğru giderken, hususî politika ihtirası yüzünden vatanımızın maddeten ve manen perişanlığa sürüklenmesi vicdan sahibi bütün vatandaşları dilhun etmektedir. Bu hal nereye kadar gidecek?... Bu feci akibete hissiz ve alakasız, seyirci mi kalmak lazım?... İşte vatandaşlarım, bu ahvali ıstırap içinde aylardan beri düşündüm ve bu zevata çıkar yolları gösterdim. Fakat onlar kapıldıkları politika ihtirasının, şuurlanna verdiği bozukluk dolayısıyla dinlemediler ve 4 i zorla yürütmek sevdasına düştüler.

Çıkarılan kanunlar, takip edilen hareketler Türk Milleti'ni zincire vurmak kasımda olduklarım gösteriyordu.

Bu asırda böyle bir idarenin, böyle bir hareketin olabileceğim zannet¬mek Türk Milleti'ni hissiz bir sürü olarak kabul etmek demektir.
Hayır vatandaşlar, Türk Milleti hissiz bir sürü değil, belki bir çoğu okuma yazma bilmez, fakat atavik bir intikalle daha çok okumuş yazmış milletlerden daha çok fikri selime, aklı selime, vicdan ve vakara sahiptir. İşte bu düşünceler ve mülahazalarla bu feci gidişe son vermeye karar verdim ve devletin idaresine el koydum.Derhal bütün vatandaşlara şunu ifade etmek isterim ki, asla bir diktatör olmak hevesinde değilim. Bütün emelim bu memlekette temiz, dürüst bir demokratik nizam kurmak ve devletin idaresin! milletin irade-sine terk etmektir. Bana inanınız ve güveniniz. Bütün milletin benimle beraber olduğuna inanıyorum. Bazı menfaatperestler, midesini ve vicdanım paraya bağlamış olanlar bu hareketimize karşı teşebbüslerde bu-lunmaya yeltenebilirler. Fakat onlara asla müsamaha edilmeyeceğim vatandaşlarıma temin ederim. Kötü ruhlu olanlardan bile memleketin bu nazik anında, az olsun vicdanlarım harekete geçirerek çalışmalanmı-za yardım etmeseler bile, engel olmamalarım isteriz. Tekrar bana gü-venmenizi, inanmanızı isterim ve sizleri sonsuz muhabbet ve saygıyla selamlıyorum.

Millî Birlik Komitesi Başkanı
Org. Cemal Gürsel

***

27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri / Ali Fuad Başgir:

http://www.google.com/books?hl=tr&lr=&id=2MUwpHiQhawC&oi=fnd&pg=PA9&dq=27+MAYIS&ots=J-oG6WWLDe&sig=HYhPuzIuDc6vRdqfKT5zhpFjbjA#v=onepage&q&f=false


Kamuoyu 27 Mayıs'taki ABD ve NATO Etkisini Görmezden Geldi"


http://bianet.org/bianet/siyaset/122419-kamuoyu-27-mayistaki-abd-ve-nato-etkisini-gormezden-geldi


Devrim mi Darbe mi? :

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/merdan-yanardag/27-mayis-devrim-mi-darbe-mi-28888


27 Mayıs’a Damgasını Vuran Sözler ve Beyanlar

https://docs.google.com/fileview?id=0B0lSJEYi-PtxODA1OTcwMzMtZjljNy00OTQ2LWEzNGYtMjA5MGIyOTFkYTli&hl=tr
Talat Aydemir hakkında:



https://docs.google.com/fileview?id=0B0lSJEYi-PtxMDE3YTEwN2EtMWVlOC00YzllLTk3ODQtNTZmNWZmOWU5MjQ1&hl=tr


http://www.taraf.com.tr/haber/osmanlidan-bugune-kurtler-ve-devlet-5.htm



28 MAYIS- Cemal Bayar istifa etti.

28 MAYIS- Tarafsız kişilerden bir kabine kurulduğu 27 sayılı tebliğ ile bildirildi. Kabinede 3 asker ve 14 sivil yer aldı, Birinci M.B.K. Hükümeti Başbakan ve Milli Sav.Bak. : 
Org. Cemal Gürsel Kamil Artus Şefik İnan Devlet Bakanı Devlet Bakanı Adliye Bakanı İçişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Maliye Bakam M.Eğitim Bakanı Bayındırlık Bakanı Ticaret Bakanı Sağlık Bakanı Gümrük Bakam Tanm Bakanı Ulaştırma Bakam Çalışma Bakam Sanayi Bakanı Turizm Bakanı İmar ve İskan Bakanı Abdullah Gözübüyük Tümg. M.İhsan Kızıloğlu Selim Sarper Ekrem Alican Prof. Fehmi Yavuz Daniş Koper Cihat İren Prof. Nusret Karasu Fethi Aşkın Feridun Üstün Tuğg. Sıtkı Ulay Prof. Cahit Talaş Muhtar Uluer Zühtü Tarhan Orhan Kubat
28 MAYIS- Prof. Siddık Sami Onar Başkanlığı'nda toplanan Profesörleri Kurulu '27 Mayıs'ın meşru olduğu hakkında rapor verdi.

30 MAYIS- DP İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik, tutuklu bulunduğu Harp Okulu penceresinden atlayarak intihar etti.
l HAZİRAN- İnönü, Ankara'da yeni dönemin ilk basın toplantısını yaptı: '... Ordunun harekatından haberdar olmadığım.' kesin olarak belirtti.
12 HAZİRAN- Millî Birlik Komitesi'nin l saydı kanunu ile Anayasa'nın bazı maddeleri kaldırıldı ve bu suretle TBMM feshedildi. TBMM'nin bütün hak ve yetkileri. 
Geçici Anayasa gereğince Millî Birlik Komitesi'ne verildi. Birliğin hukukî statüsü düşürülmesinden sonra kurulan i Millî Birlik Komitesi üyelerinin adları açıklandı:
Başkan : Orgeneral Cemal Gürsel;
Üyeler : Gülsoytrak, Suphi Acuner, Ekrem Kabibay, Orhan Akkoyunlu, Fazri Kaplan, Kadri Kaplan, Mustafa Karaman, Suphi Karan, Muzaffer Karavelioğlu, Kamil Koksal, 
Osman Köseoğlu, Münir Kuytak, Fikret Küçük, Sami Madanoğlu, Cemal Soyuyüce, Şefik Taşer, Dündar Tunçkanat, Haydar Türkeş, Alpaslan Ulay, Sıtka Yıldız, 
Ahmet Yurdakuler, Muzaffer 16 HAZİRAN- Yüksek Adalet Divanı mahkeme usulüne dair (3 sayılı) kanun kabul edildi.
Aksoylu, Refet Ataklı, Mudp Baştuğ, İrfan Baykal, Rıfat Çelebi, Emanullah Er, Ahmet Erkanlı, Orhan Ersu, Vehbi Esin, Numan Okan, Sezai Özdağ, Muzaffer Ozdilek, 
Fahri Özgüneş, Mehmet Özgür, Selahattin Ozkaya Şükran Solmazer, İrfan
21 HAZİRAN- Milli Birlik Komitesi, Büyük Millet Meclisi binasında teş¬riî görevine başladı.
22 HAZİRAN- Emekli Oramiral Fahri Korutürk, Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'ne atandı.
23 HAZİRAN- Köy Enstitüleri Kurucusu, eğitimci İsmail Hakkı Tonguç (Doğ: 1897) öldü.
24 HAZİRAN- M.B. Komitesi üyeleri, büyük bir törenle yemin ettiler.
30 HAZİRAN- Geçici Anayasa'nın 6. maddesine göre M.B. Komitesi ta-rafından seçilen l Başkan, 30 üyeden meydana gelen 'Yüksek Soruşturma Kurulu' toplandı.
4 TEMMUZ- Siyasi partilerin ocak ve bucak merkezleri kapatıldı.
12 TEMMUZ- Celal Bayar; vatana hıyanet suçundan Yüce Divan'a sevk edildi. (2 No'lu karar).
24 TEMMUZ- Basın Ahlak Yasası yürürlüğe girdi.
2 AĞUSTOS- M.B. Komitesi; 5434 saydı T.C. Emekli Sandığı Kanununu ek ve geçici 42 saydı kanunu kabul etti. Bu kanuna göre, orduda bozulmuş olan piramit 
(küçük rütbeli ve büyük rütbeli subay dengesi) tekrar korunabilecekti.
2 AĞUSTOS- Başkan Gürsel: 'Subaylar olayları unutup esas vazifelerine dönmeli...' dedi.
3 AĞUSTOS- Bir kısım subay, amiral ve gernerali emekliye sevk edildi. (235 general ve amiral). Bu işeme tabi olanlar bilahare 'Eminsular' adıyla anılacaktır.

 27 Mayıs Darbesi'nden sonra askerî tasfiye hareketi ile emekliye sevkedilen 235 general ve yaklaşık 5.000 subay tarafından Emekli Inkılap Subaylar Derneği kuruldu. 
Kısaca "EMİNSU" olarak adlandırılmıştır.
Emekliye ayrılan subaylar, temel amacı orduya geri dönmeye çalışmak olan bu derneği kurmuşlardır.
24 Ekim 1961 tarihinde Çankaya'da Cevdet Sunay, Cemal Gürsel ve generallarin önünde, dönemin parti liderleri Ragıp Gümüşpala (Adalet Partisi), Ekrem Alican 
(Yeni Türkiye Partisi),İsmet İnönü (Cumhuriyet Halk Partisi), Osman Bölükbaşı (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) bir protokol imzalamışlardır. 
Tarihe Çankaya Protokolü olarak geçen bu protokolde; Yassıada mahkumlarına af çıkarılmayacağı, Cemal Gürsel'in cumhurbaşkanı seçileceği maddeleri yanında 
Emekli İnkılap Subaylar Derneğine bağlı subayların orduya geri alınmayacağı da bulunmaktaydı. [3]


Başta en yüksek rütbeli üyesi olan Orgeneral 

Ragıp Gümüşpala daha sonra Adalet Partisi'nin genel başkanlığına getirilmesi örneğinde olduğu gibi üyelerin çeşitli sivil görevler almaları hareketin yarı yolda 
kalmasına neden olmuştur.
Ankara Kumandanlığı'nın 6 Eylül 1961 tarihinde geçici olarak kapattığı dernek, varlığını 12 Eylül 1980'ne kadar sürdürmüştür

KONU HAKKINDA BİR YAZI:

Asıl ayrımcılık darbe mağduru askeri kamu görevlileri arasında yapıldı. 1960 darbesinin mağdurları için çeşitli tarihlerde dört yasa çıkarılırken, 12 Mart 1971, 
12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 süreçlerinde, hiçbir mahkeme kararı olmadan meslekten çıkartılan askerî personel için bugüne değin hiçbir düzenleme yapılmadı.

Ana Britannica’da, 27 Mayıs 1960 darbesinin mağdur ettiği, EMİNSU olarak bilinen askerler için şunları yazılıdır.

“27 Mayıs 1960 hareketi sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çok sayıda subayın emekli edilmesi olayı. Emekliye ayrılanlar daha sonra 
Emekli İnkılap Subayları Derneği’ni (EMİNSU) kurdukları için olay bu adla anıla gelmiştir.
27 Mayıs hareketini gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi (MBK) Temmuz 1960 sonlarında orduda, özellikle yüksek rütbeli subaylar arasında geniş çaplı tasfiyeye gidilmesini kararlaştırdı. Kitlesel biçimde emekliye ayrılacak subayların mağdur olmasını önlemek amacıyla da Emekli Sandığı Kanunu’nda değişiklik yapılması öngörüldü. Buna göre emekliye ayrılacak subaylara muvazzaf aylıklarının yüzde ellisi değil, yüzde yetmişi oranında emekli aylığı bağlanacaktı. Yeni uygulamanın doğuracağı mali yükü karşılamak için de bazı önlemler alındı. 25 Temmuz’da ivedilikle Ankara’ya davet edilen NATO Başkomutanı General Norstad, ABD’nin bu konuda 12 milyon dolarlık yardım yapacağına ilişkin güvence verdi.
27 Temmuz’da kurulan bir komisyon kadrolardaki daraltma oranını ve emekliye ayrılacak generallerin adlarını belirledikten sonra konu MBK’de ele alınarak karara bağlandı.

MBK hükümetine, 25 fiili hizmet yılını dolduran subayları re’sen emekliye ayırma yetkisi veren 42 sayılı yasa 3 Ağustos 1960 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Emekliye ayrılan 235 general ve amiralin adlarıyla Emekli Sandığı Kanunu’nda değişiklik yapan ve subay emekli aylıklarını artıran yasa da aynı günkü Resmi Gazete’de yer aldı. İkinci aşamada, binbaşı rütbesinin üstünde olup da emekliye ayrılacak subayların adları belirlendi. 25 Ağustos’ta 4 bin 171 subayın emekli işlemleri hızla tamamlanarak ikramiyeleri ödendi, Ayrılanların yerlerine atananlar, önceden aldıkları emir uyarınca ayrı gün görevlerini devraldılar.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki bu geniş çaplı subay tasfiyesinin birkaç nedeni vardı. İlk neden binbaşı ve daha yukarı rütbelerde kadro fazlalığı bulunmasıydı. 
Tasfiyenin birinci amacı hiyerarşik piramidi yeniden düzene koyarak ordunun gençleştirilmesini sağlamak, genç ve yetenekli subaylara daha hızlı yükselme olanağı tanımaktı. İkinci neden, 27 Mayıs’ı gerçekleştiren subayların genellikle küçük rütbeli olmalarıydı. Bu durum, yönetimi elinde tutan genç subaylarla, üst düzeydeki komutanlıklarda bulunup da hareke katılmamış yüksek rütbeli subaylar arasında ordu hiyerarşisi ve disiplini açısından önemli sorunlar yaratıyordu. Yüksek rütbeli subayların tasfiyeyle ordudan ayrılması sonucunda, bu tür anlaşmazlıkların ve çatışmaların da ortadan kalkacağı hesaplanmıştı. Üçüncü neden, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde 27 Mayıs hareketini destekleyen genç subayların üst düzeyde yönetim görevlerine gelmelerini sağlamaktı.
Kadro daraltma işleminin büyük bir hızla gerçekleştirilmesine ve MBK’nin o dönemdeki tartışılmaz gücüne karşın, ordudaki tasfiye hareketi (başta tasfiyeye uğrayanlar olmak üzere) bazı çevrelerde tepkiye yol açtı. Emekliye ayrılanlar Emekli İnkılap Subayları Derneği adı altında örgütlenerek, “uğranılan haksızlığın giderilmesi ve emeklilik işlemleri sırasındaki eşitsiz uygulamaların düzeltilmesi” için yargı yoluna başvurdular. EMİNSU uzun yıllar bir baskı grubu olarak varlığını korudu. Daha sonra çıkarılan yasalarla emekli inkılap subaylarının emsalleri muvazzaf subayların rütbelerine intibakları yapıldı ve özlük haklarından doğan alacakları kendilerine ödendi. (AnaBritannica, Cilt: 8, s: 161, Ana Yayıncılık, 1987)

27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılan askerî personelin mağduriyeti, tam dört ayrı yasa ile telafi edildi.

Emekli İnkılap Subayları (kısaltılmış adıyla EMİNSU), 5 Ağustos 1960 tarih ve 42 sayılı yasa ile, avantajlı koşullarda emekliye sevk edildiler; emeklilik için hizmet süresi yeterli olmayanlar süre koşulu aranmadan, 25 yıl çalışmış sayılarak emekli aylığına bağlandı.

Ancak, avantajlı koşullarda emekli olsalar bile, EMİNSU’ların mağdur olduğunu düşünen TBMM, aradan 13 yıl geçtikten sonra, 11 Temmuz 1973 tarih ve 1782 sayılı bir yasayı kabul ederek, EMİNSU’ların 30 yıl çalışmış gibi emekli aylığına bağlanmalarını kararlaştırdı. Ayrıca, en yüksek derece ve kademeden, yani 1’inci derecenin  4’üncü kademesinden aylık bağlandı.

EMİNSU’lar için 1981 yılında, yani aradan 21 yıl geçtikten sonra üçüncü bir yasa çıkarıldı. 10 Kasım 1981 tarih ve 2551 sayılı yasa ile EMİNSU’lara 40 yıl çalışmış gibi emekli aylığı bağlandı; emekli aylıkları, göreve devam eden emsalleri ile aynı düzeye getirildi.

1960 ihtilalinde zorla emekliye sevk edilen askeri personel için aradan 32 yıl geçtikten sonra dördüncü bir yasa daha çıkarıldı. TBMM, 12 Aralık 1992 tarih ve 3854 sayılı yasayı kabul ederek, EMİNSU’ların “göreve devam etmiş olsalardı elde edecekleri mali hakları” tanıdı; emekli aylıkları, kıdemli albaylara uygulanan ek gösterge üzerinden yeniden arttırıldı.

1960 ihtilali mağduru askerî personelin zorla emekli edilmeleriyle uğradıkları mağduriyetin giderilmesi için böylesine titiz davranan T.C. hükümetleri, parlamento ve yargı organları, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 süreçlerinin mağduru askerî personelin mağduriyetini giderecek hiçbir düzenleme yapmadılar. 
Hak ve adalet duygusuyla, uyrukları arasında ayrım yapmayan “demokratik ve sosyal hukuk devleti” kavramıyla bağdaştıran bağdaştırır…

Bilinmelidir ki, mağdur askerî personel çocuk yaştayken askerlik mesleğine alındı ve “adam öldürme sanatı” olarak da adlandırılan mesleği ifa etmek üzere eğitildiler. 
Mahkeme kararı olmadan genç yaşta re’sen emekliye sevk edildiler. Sivil hayata uyum sağlamalarını kolaylaştıracak donanıma sahip olmadıklarından gerçekten ağır mağduriyete uğradılar. Köftecilik, çaycılık, bulaşıkçılık, onların nazarında statü kaybı olmasa da, ülkede askerlik aynı zamanda “statü” mesleğiydi. Türkiye, Harp Okulu mezunu seyyar köftecilerle, çaycılarla, bulaşıkçılarla tanıştı. Çocuk yaşta katıldıkları mesleğin olanaklarından yoksun bırakılmakla kalmayıp, başka bir kamu görevine kabul edilmeleri önlendi. Mahkeme kararı olmadan mesleğinden uzaklaştırılan personel, haksız idarî işlem aleyhine yargı yoluna gitme hakkından bile yoksun bırakıldı.

Fazlası için: http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8674

Askeri tasfiye hareketiyle ordu mensuplarının emekli edilmesine yönelik 2 Ağustos 1960 günlü, 42 sayılı yasa 

Millî Birlik Komitesi tarafından yayınlandı. 

Bu kanunun gerekçesinde:

§  Ordu subaylarının gençleştirilmesi,
§  Rütbe enflasyonunun önlenmesi,
§  Kadro fazlalığının giderilmesi ve
§  Orduda piramidin yeniden kurulması yer alıyordu.


Bu kanuna göre emekli edilenlere yüksek emekli aylığı bağlanması, büyük toptan ödemeler yapılması, mesken kredisi verilerek konuta kavuşturulmaları, sivil savunma, öğretmenlik ve benzerleri hizmetlerde öncelik tanınması gibi olanaklar sağlanmıştır. 
Bu operasyon için Emekli Sandığı'nda ve Hazine'de yeterli para olmadığı anlaşılınca, kararın uygulanması için gerekli meblağ ABD tarafından hibe olarak verilmiştir.  
Bu ödeme, kanunun eski harp sistemini temsil eden subayların tasfiyesi edilerek yeni harp taktiklerini içeren Amerikan sistemini tercih eden subayların önünü açmak için çıkarıldığı iddialarını da gündeme getirmiştir.

12 AĞUSTOS- M.B. Komitesi'nin kabul ettiği (55 sayılı) kanunla, Komitenin çıkardığı kanunların geçici olmadığı açıklandı. Kanundan 'cici' kelimesi kaldırıldı.
15 AĞUSTOS- Zürih ve Londra Antlaşmaları'na dayandırarak Kıbrıs bağımsızlığı yürürlüğe girdi. Gece saat 24.00'te 45 dakika süren imza töreni yapıldı. Belgeleri, Cumhurbaşkanı Makarios, muav Dr. Küçük ve Türkiye, İngiltere, Yunanistan konsolosları imzalar.
16 AĞUSTOS- Anlaşma gereğince Kıbrıs'ta bulunacak Türk Alayı büyük tezahüratla Kıbrıs'a çıktı. 82 yıl sonra Türk askerî Adaya tekrar ayak basıyordu. 
Türkiye'nin ilk Kıbrıs Büyükelçisi Emin Dırvana da yeni görevine başladı. Kıbrıs bu suretle bağımsızlığına kavuşmuş oluyordu.
25 AĞUSTOS- B.M. Komitesi 10 Bakanı görevinden affetti. 2. M.B.K. Hükümeti kuruldu.
24 EYLÜL- Yüksek Adalet Divanı kuruldu.
26 EYLÜL- Celal Bayar, tutuklu bulunduğu Yassıada'da, bel kemeriyle intihara teşebbüs etti. ;
27 EYLÜL- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
29 EYLÜL- Demokrat Parti, Ankara 4. Asliye Mahkemesi kararıyla kapatıldı.
7 EKİM- Salim Başol, Sehnan Yörük, Rıza Tunç, Abdullah Üner, Ha Tuzun, Hasan Gürsel, Mehmet Çokgüler, Vasfi Göksu, Ali Doğa Toran'dan kurulu Yüksek Adalet Divanı Ankara'dan ayrdarak.H beliada'da kendileri için ayrılan otele yerleştiler.
14 EKİM- Yassıada yargılamaları başladı. (Bu süre içinde 203 otun)
1iyapıldı. 529 sanık, 1063 tanık dinlendi. Divan kararlarına göre: 15 kişi ölüm cezası, 31 kişi müebbet hapis cezasına, 418 kişi çeşitli cezalara çarptırıldı. 123 kişi beraat etti. M.B. Komitesi 15 ölüm cezasından, 4'ünü onayladı. Bayar'ın cezası müebbet hapse çevrildi, 3'ünü yerine getirdi. 12'sinin cezası müebbet hapse çevirdi.)
23 EKİM- Genel Nüfus Sayımı:
1927:13.648.270, 1935:16.158.018, 1940:17.820.950, 1945:18.790.174, 1950: 20.947.188, 1955: 24.064.763, 1960:27.754.820, 1965:31.391.421, 1970:35.666.549,
24 EKÎM- Savunma Sekreterlikleri Kanunu kabul edildi. 27 EKİM- Üniversiteler öğretim üyelerinden bazılarının vazifelerinden affına ve bazılarının diğer fakülte ve yüksek okullara nakline dair (114 saydı) kanun kabul edildi. Sonradan 147'ler olarak adlandırılacak olan 147 öğretim üyesi (Profesör, doçent, asistan) görevlerinden affedildi.
9 KASIM- 42 sayılı kanun gereğince emekliye ayrılan subaylardan isteklilerin öğretmenliğe alınması hakkında 125 sayılı kanun kabul edildi.
14 KASIM-14 Millî Birlik Komitesi üyesinin görevlerinden affına dair '5434 saydı T.C. Emekli Sandığı kanununa ek 2.8.1960 gün ve 42 sayılı kanununa geçici bir madde eklenmesine dair (126 saydı) kanun kabul edildi.
15 KASIM- M.B. Komitesi; Dışişleri Bakanlığı Kuruluşu hakkındaki 3312 sayılı kanunu (127) ek saydı kanunu kabul etti. Bu kanuna göre, Dışişleri dış teşkilatında 14 müşavirlik kuruluyor ve komitedeki görevlerinden affedden 14 üye, en az iki yıl yurda dönmemek kaydıyla bu müşavirliklere gönderiliyordu.

6.CI  BÖLÜMLE DEVAM EDECEK.,



.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder