19 Mayıs 2019 Pazar

Yahudi Düşmanlığı artarken....


Yahudi Düşmanlığı artarken....


Rıza Zelyut,

28 OCAK 2011 KÖŞE YAZARLARI YAZILARI.,


Dün; 2. Dünya Savaşı'nda ve öncesinde Almanların yaptığı Yahudi soykırımı anıldı. Naziler; kamplara doldurduğu 6 milyon Yahudi'yi buralardaki gaz 
odalarında yok etmişlerdi. Bu kamplardan birisi de Polonya'daki Auschwitz idi, burası soykırım (holokost) kurbanlarının sembolü oldu. Auschwitz Kampı, 
27 Ocak 1945’te, Sovyet askerleri tarafından ele geçirilip kalanlar kurtarılmıştı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, bu tarihi, Yahudi Soykırımını Anma Günü 
kabul etti. Dün; Türkiye'de de Neva Şalom Sinagogu'nda bir anma toplantısı vardı.
Ama haberlere baktığımda bu önemli günden ve ülkemizdeki durumdan hiç söz edilmediğini gördüm.
İnsanlığın ortak belleğinin dışına düştüğümüzü bundan iyi ne gösterir ki...
Milyonlarca insanın katledilmesini hatırlamayan bir toplumsal bellek; hasta bir bellektir.
O günlerde Türkiye; sırtına Alman silahı dayanmış olmasına karşın; Yahudilere kucak açmıştır.

Peki şimdi kimden korkuyoruz?

İSRAİL'DEN VURMAK

Şu sözde aydınlar; sözde insan hakları savunucuları görmek istemese bile, biz insanlık vicdanının sesi olarak yazacağız: 
AKP iktidarları zamanında Türkiye'de Yahudi düşmanlığı hızla yaygınlaştırıldı. Bu düşmanlık; halkın içinden gelen bir duygu değildir. Bu düşmanlık; 
halka dayatılan siyasi düşmanlıktır. 
İktidar partisi; İsrail hükümetinin yanlışlarını kullanarak; Müslüman halkın önemli bir bölümünü Yahudi düşmanı yapıp kendi partisinin gönüllü oy deposu 
haline getiriyor. Başbakan Erdoğan'ın İsrail ile yürüttüğü çatışma politikası; alt tabakaların bilinç altında var olan Yahudi karşıtlığını depreştiriyor. 

Böylece; iktidara bağlı bir seçmen kitlesi ortaya çıkartılıyor.
Van minüt çıkışı... Çatışma olacağı belli iken, bu hükümetin o malum vakfa sattığı Mavi Marmara gemisinin Gazze'ye yollanması... 
İsrail ile gerilimin en tepede tutulması... Müslümanları savunmak için değil; içerideki seçmeni politize edip AKP'ye yapıştırmak taktiğinin bir yansıması oldu. 
Öyle olmasa ABD'nin Irak'ta, Afganistan'da yüz binlerce Müslümanı katletmesine de bir tepki gösterirdi hükümet. Hiç ağzını açıyor mu bu konuda 
Başbakan Erdoğan...
Başbakan'ın İsrail'e yaptığı politik çıkışları; cami cemaatine derhal Yahudi karşıtlığı olarak yansıyor. Gidin, aralarına girip biraz sohbet edin; doğan fanatik 
havayı hemen anlarsınız... 
Giderek büyüyen ve AKP'nin yeminli seçmeni gibi davranan Yahudi düşmanı seçmen profili, Türkiye'nin geleceğini de tehdit ediyor. 

Ülkemiz; bu tür fanatikleştirme yoluyla çağdaş yaşam tarzından kopartılıyor. 
Bakın ülkemizdeki Yahudilere; gerçeği görün...
Bu insanlar; susmuş durumdalar; nefes almaktan bile çekiniyorlar.
Bu Türkiye midir çağdaşlaşan Türkiye?

DÜNYAYI TANIMAK İÇİN

Kemal Atatürk; 'Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli; kültürdür' derken; cehalete karşı yürüttüğü savaşı özetlemişti. Cumhuriyet kurulurken okumuş insan 
sayısı yüzde bir kadardı. Eğitime verilen önemle; yeni bir toplum ve yeni bir devlet yaratıldı. Cumhuriyet insanı kitap okuyarak modernleşmeyi yakaladı. 
Ben de ailelere; çocuklarına ve kendilerine kitap almalarını öneriyorum. Bırakın televizyonu, interneti. Orası beyninizi çürütür ama kitap sizi yeniden yaratır.
Son zamanlarda okuduğum kitaplardan birkaçı şöyle:
*Erol Sarıal'ın çalışması olan 

KÜRESEL SÜRTÜKLER (Kripto Yayınları)

Bu kitap; Türkiye'nin yaşadığı çalkantıların nedenini, niçinini ortaya koyuyor. İçeride ve dışarıda cumhuriyet rejimine kurulan tuzakların üstündeki örtüyü 
kaldırıyor Erol Sarıal.

*Vural Savaş'ın hazırladığı KİM BU HAİNLER (Bilgi Yayınevi)
Bu çalışma da büyük hukukçumuz Vural Savaş'ın belgeleri konuşturduğu bir eser. Sayın Savaş; bilgileri, haberleri derleyerek kendi bakış açısıyla sunuyor. 
Böylece; dünyayı daha doğru bir gözle görmenizi sağlıyor.
*Kenan Demirkol'dan GDO: ÇAĞDAŞ ESARET ( Kaynak Yayınları)
Beslenmede karşı karşıya olduğumuz büyük tehlikeyi de bu çalışmadan öğreniyorum.

****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder