19 Mayıs 2019 Pazar

LİBERALLER ARAFTA,

LİBERALLER ARAFTA,


Mehmet Tezkan,

28 OCAK 2011 KÖŞE YAZARLARI YAZILARI.,


Tarife gerek yok.. Kimlerden söz ettiğimi artık biliyorsunuz.. Muhafazakârlar her gün ‘siyasetin reel şartları bugün farklı, AK Parti’nin liberallere ihtiyacı yok’ 
diye davul çalıyorlar ya..

Onlar kimi kastediyorsa ben de onları kastediyorum..  
  
Son takışmadan sonra AKP’yle de, o kesimin eli kalem tutanlarıyla da aralarına kara kedi girdi..

Yan yana duruyorlardı..

Kavga çıkınca muhafazakârlar, liberalleri dışarı doğru itelemeye başladı..
Bunu gören liberaller ‘kelle hesabınızdan beni düşün’ diyerek sekiz yıldır oturduğu koltuğu boşalttı..

Hâlâ boşaltmayan var!.  

Bu sebeple muhafazakârlar, her televizyon programında, her gazete yazısında aynı çağrıyı yapıyor..

Ya tam destek ver, ya terk et..

Niye mi zorluyorlar?

Çünkü liberallerin boşalttığı koltuğa milliyetçileri oturtmak istiyorlar..
Bu işi bir an önce bitirmeye çalışıyorlar..

*
Başbakan da, Kiev dönüşü uçakta liberal çatırdamaya parmak bastı..
Ama çok farklı..
Oluşmuş bir ittifak yok dedi, onlar destek verdi diye bu adımları atmadık dedi, haziranda görürsün deniliyor AK Parti yine tek başına iktidar olunca sen 
neyi göreceksin dedi, sandığı entelektüelin dili değil milletin dili belirliyor dedi, entelektüelin diliyle milletin dili uyumlu değil dedi..

*
Ortada köprü falan kalmadı..
Hal böyleyse liberallerin durumu ne diyeceksiniz?
AKP ile araları hoş değil, sosyal demokratlarla hiç iyi değil..     
Milliyetçilerle feci..
Ne iktidarlalar ne de muhalefetle..

Lafın kısası..
Liberaller arafta..

Amaç zaten buydu içki bahane edildi
Günlerdir yazıyorum.. 
Amaç gençleri içkiden uzak tutmak değil, içki üzerinden toplumsal hayata müdahale etmek diyorum..

Hükümet adamları itiraz ediyor.. İçkiyi yasaklamadık , kimseye müdahale etmiyoruz diyorlar.. 

Ben de diyorum ki müdahale edilen alan içkiyle sınırlı değil, çok daha büyük..
Somut örnek..
İstanbul’da Babylon adlı önemli konserlerin de verildiği bir mekân var.. 
Müzikli içkili yer..
Hindi Zahra gibi ünlüler gelir konser verir.. Tabii onları getiren içki sponsorlarıdır..
Yasa ne diyor; içki sponsoru varsa 24 yaşındakiler giremez..
Babylon da karar almış.. Konserlere artık 24 yaşındakileri almayacak!..

*
Saçmalığa bakar mısınız?

24 yaşındaki genç diğer günler girebiliyor, içkisini içebiliyor, konser olunca giremiyor..
Bunun adı da gençleri içkiden uzak tutma oluyor!..

*
Diyecekler ki bira firmaları sponsor olmasın..
Kim olsun?

Süt firmaları mı, mama firmaları mı?

*
Not: Bu tür yerlerde çalışan, garsonluk yapan, yerleri temizleyen, bulaşık yıkayan  23-24 yaşındaki gençlere ne olacak?
Etkilenmesinler diye kapı önü mü? Çalışana izin müşteriye yasak olmaz ki!..

Bülent Arınç usulü siyaset

Yine mi Bülent Arınç demeyin..

Özel bir takıntım yok.. Ama ne yapayım bu aralar çok formda, her tarafa ateş ediyor, her lafın altından çıkıyor..

Meseleleri öyle güzel süsleyip, öyle abartıyor ki, bambaşka yere çekmeyi başarıyor.. 

Geçenlerde Manisa’da konuşurken ezan okunmuş, Arınç konuşmasını kesmemiş.. Fetva aldım o yüzden konuşmaya devam edeceğim demiş..
Sonra ne demiş?
“Ezan bizim ezanımız çok şükür ‘Tanrı uludur’ demiyor ‘Allahüekber’ diyor, bugünleri gösteren Rabbime şükürler olsun..”

*
Bu sözü duyan sanır ki, bugüne kadar ezan ‘Allahüekber’ diye okunmuyordu.. 
Bu sözü duyan sanır ki ezan ‘Allahüekber’ diye okunmaya AKP döneminde başladı..
Arınç, hasretle yanıp tutuşuyordu, bugünleri gördüğü için şükrediyor..

*
Arınç hayatında camilerden ‘Tanrı uludur’ diye ezan okunduğunu duydu mu? 
Hayır!..
Türkçe ezan okunmaya 1932 yılında başlandı, 1950 yılında son verildi.. Yeniden Arapçaya dönüldü.. 
Arınç 1948 doğumlu..
Daha iki yaşında.. O günleri bilmez.. Yaşı 65’in üstünde olanlar hayal meyal hatırlar, 70 üstü bilir..
Bir soru daha..
Bugün memlekette böyle bir mesele var mı?
Yok..
Arınç’ın varmış gibi sunup, ‘bugünleri  gösteren Rabbime şükürler olsun’ demesinin manası ne?
Siyaset!.. 
Muhteşem Yüzyıl 
Kurtlar Vadisi..
Kanuni’nin hayatını ele alan diziye az laf edilmedi.. Ecdadımıza saygısızlık denildi, kabul edilmesi mümkün değildir denildi, Osmanlı’ya hakaret diyerek 
yasaklanması bile gündeme geldi..
Hükümet adamları bile bu tür sözler sarf ettiler..
Bu belgesel değil ki sonuçta televizyon dizisi diyenlerin sesi ağzına tıkıldı..

*
Mavi Marmara gemisi baskınının intikamını almak isteyenler Kurtlar Vadisi Filistin adında bir film yaptı.. Filmin Almanya’da, Holokost (Yahudi soykırımı) 
Kurbanlarını Anma Günü’nde vizyona gireceği için durdurulması istendi..
Bizim Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’ne sormuşlar.. Almanya’daki yasak girişimine ne diyorsun diye..
Bu sonuçta bir film demiş.. 

*
Doğru söylemiş de..
Benim lafım şu..
İçeride başka dışarıda başka olmaz.. Sonuçta ikisi de film..


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder