22 Ekim 2016 Cumartesi

Kursakta Kalan Bir Darbe Girişimi: 31 Mart 1963 Darbe Teşebbüsü




Kursakta Kalan Bir Darbe Girişimi: 31 Mart 1963 Darbe Teşebbüsü



Erol Marasli

Gazetezi Yazar 

erolmarasli@gmail.com


Tarihimizde iki 31 MART VAK’ASI vardır: Birisi 14 Nisan 1909 tarihindeki darbe girişimidir. Ünlüdür. Üzerine ciltlerle kitap yazılmıştır. İkincisi ise pek bilinmez: anlatayım da benden duymuş olun!

22 Şubat 1962 deki Albay Talat Aydemir’in birinci darbe girişimi bastırılmıştı ama ordudaki darbe yanlılarının hevesleri bastırılmamış, daha da artmıştı.

Bu sırada Yassıada mahkumu Demokrat Partililer için “af girişimi” genç subayları daha da ateşledi. 24 Mart günü başını bazı genç subay ve CHP’lilerin çektiği bir grup Adalet Pertisi/AP genel merkezini basarak binanın camlarını, çerçevelerini indirdiler. Parti Genel merkezi harabe haline gelmişti. Sayıları 400 kişi kadardı.

Genel merkez binasında bulunan AP Genel Başkan yardımcısı Süleyman Demirel ve bazı yetkililer ürkümüştür, belki de korkmuşturlar: Demirel ,“ Bu memlekette 50 sene daha demokrasi olmaz!” diyerek istifa edeceğini söyler. 

Kendisiyle beraber 9 kişi partiyi terk ederler. Üç gün sonra 7 kişi tekrar geri gelirler. Korku biraz dağılmıştır. Ama Demirel “Şapkayı alıp gitme”alışkanlığını o zaman edinmiştir. Demirel’in koltuğuna sonradan rakibi olacak olan hemşerisi Dr. Sadettin Bilgiç oturtuldu. Af rafa kaldırıldı. Celal Bayar için çıkarılan geçici af da geri alınarak Kayseri Cezaevine tekrar gönderildi.

Talat Aydemir ise yarım bıraktığı işi/“ darbe” yi yapmak için yine faaliyetteydi. Yanında Mustafa Ok, Bahtiyar Yalta, Turgut Alpagut, Galip Gültekin, Fethi Gürcan vardı. Ankara’da yapılan toplantıda Mustafa Ok’un teklifi ile 23 Şubatta yurda dönen ondörtlerin lideri Alpaslan Türkeş ve arkadaşlarını da içlerine almak istediler. Fethi Gürcan bu teklife şiddetle karşı çıkar ve ateşli bir nutuk atar. Öyle ya Gürcan solcudur, Türkeş ise Türk Milliyetçisi. Ama Gürcan’a rağmen birleşme kararı alınır.

Harekat planları İstanbul ve Ankara için en ince detayına kadar yapılmıştı. İhtilal tarihi 31 Mart 1963 olarak kararlaştırıldı. Ve İstanbul’a kurye ile planlar ve parolalar gönderilir.

Bu arada Kabibay/Seyhan ekibi birleşmeyi kabul etmez. Türkeş ekibinden yanıt gelmeden alb. Tevfik Ünlüer ve Selçuk Atakan da Türkeş’i istemediklerin Aydemir’e söylerler. 

Türkeş’e bizzat “ Karar verseydiniz; kararınız ne olacaktı?” diye sorduğumda “ Yurda döneli bir hafta olmuş… Türkiye ile iki yıldır bağlarımız kopuk… Talat’ı da tanıyorum: O’nunla hiçbir şey başarılı olamaz!. Nasıl evet diyebilirim” diye yanıtladı.

28 Şubat günü yaptıkları toplantıda Mustafa Ok’un “ İhtilal gece yapılır, fakat gün doğması ile birlikte yan kuvvetlerin tazyiki ve memleket meselelerinin önemi başlar.Zaman ilerledikçe menfi/karşı kuvvetler bizi yıpratır. Memleketin kaderi ile oynanacak zaman değildir.” diye darbeye karşı çıkması üzerine hırsı mantığından önde olan Fethi Gürcan        “ ben arkadaşlarımla bu işi için hazırlandım. 31 Mart gecesi ihtilal yapmak zaruridir. Cesareti olmayanlar gelmesin. Ben arkadaşlarımı yalnız bırakmam.” diye karşı çıkınca Mustafa Ok da aynı ses tonuyla “ İhtilal erkeklik olsun diye yapılmaz, memleketin menfaatleri icap ettiriyorsa yapılır, değilse böyle işlerden kaçınılması da bir zarurettir.”der

Aydemir de darbe için gerekli ortamı sağlayamamıştır.

Ve darbe planı suya düşer.

Aydemir ve Fethi Gürcan “yeni bir darbe girişimi” için planlar yapıp, yeni bir kadro kumanın peşindedirler…

Bir sonraki darbe teşebbüsünde Aydemir’e “yoldaş” olacak olan Talat Turhan’da /o sırada MSB. General Muzaffer Alankuş’un özel kalem müdürü’dür/ “ Genç Kemalistler Ordusu” adlı bir örgüt kurduğu iddiasıyla göz altına alınıp tutuklandı. 

Bu arada da “darbe çağrısı” yapan bir bildiri elden ele dolaşıyordu… Bidirinin altında “Devrimci Genç Subaylar” imzası vardı.

Belli ki; bu bildiri, darbe teşebbüsü kursaklarında kalan darbecilerin eseriydi.

*( Yazımı devam eden “Türkiyede  Askeri Darbe Teşebbüsleri” adlı kitabımdan)



..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder