Basra Körfezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Basra Körfezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Eylül 2018 Cuma

IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN STRATEJİK ÖNGÖRÜLER. BÖLÜM 8


 IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN  STRATEJİK ÖNGÖRÜLER. BÖLÜM 8



İRAN

İran’ın uranyum zenginleştirmesi ile başlayan gelişmeler, nükleer silah elde etme çabası olarak değerlendirilmiş, ABD’nin böyle bir gelişmeyi kabul 
edemeyeceği uyarısı, krize neden olmuştur. Her ne kadar krizin arkasındaki gerçek nedenin, başta petrol, ABD’nin küresel ekonomik çıkarları ve İsrail’in 
güvenliği gibi gerekçeler bulunduğu söylense de, sonuçta ABD, İran’ın tutumundan rahatsızdır. 332

 Irak işgalinin getirdiği iç ve dış kamuoyundaki olumsuzluk ortada iken, aynı şekilde İran’a karşı askeri kara harekatının anlamlı bulmak zor olacaktır. 
İran’a uygulanacak yaptırımlar veya İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir hava saldırısı ile sonuç alınabileceği uzmanlarca tartışılmaktadır. Diğer taraftan, İran molla yönetiminin içerden devrilmesine yönelik çalışmalara hız verilmiştir.333 

    Uzun döneme yayılmış, askeri, siyasi, ekonomik ve hatta ideolojik bir istikrarsızlık kampanyasına dayanan “yavaşlatılmış rejim değişikliği” 
projesinin, bütün yöntemlerden daha gerçekçi göründüğünü düşünenler bulunmaktadır.334 Şubat 2006’da Condoleeza Rice’ın Kongreden, Polonya’daki Solidarnoş modeli bir rejim değişikliği projesinde İran muhalefetini desteklemek için 75 milyon dolar ödenek istemiştir. Bu projenin oluşturulmasına, İslami radikalizmle uzun sürecek bir savaşta işgallerle bir yere ulaşılamayacağı inancının oluşmaya başlamasıdır. Rumsfeld’inde düşüncesi; şu veya bu ülkede ulus inşaa edemeyecekleri, ama bunu kendilerinin yapmalarına yardım edebilecekleri yönündedir. 

American Enterprise Institute’tan Michael Rubin ve ABD’deki neomuhafazakârlar, İran’ın karıştırarak içten yıkmanın en iyi hareket tarzı olduğunu ileri sürmektedirler. ABD, İran’daki muhalif örgütlere yıllık 4 milyon dolar kaynak ayırmaktadır.335 

Tahran rejimini, İran’daki etnik unsurları kullanarak sıkıştırmaya çalışan ABD, Azerileri, Güneybatıdaki Kuzistan eyaletinde yaşayan Arapları, Sistan Belucistan'daki Sünni Beluciler ve Bahai cemaati ve Kürtleri hareketlendirmek istemektedir. Tebriz’de yayınlanan bir karikatür ile Azeriler sokağa dökülmüştür. Makro seviyeden, mikro seviyeye etnik ve dinsel ayrışma dalgası İran’da kendini göstermeye başlamıştır. 

İran’da 14 farklı etnik grup yaşamaktadır. Hepsi mecliste 30 ayrı eyalet olarak temsil edilmektedir. Üst kimlik İranlılık değil Şiiliktir. 70 milyonluk ülkenin 23 milyonu Farisi, 30 milyonu Azeri’dir. Azeriler'in azınlık hakları yoktur. Ordunun yüzde 60'ını da Azeriler oluşturmaktadır. Washington'un Azeriler veya Kürtler üzerinden bu ülkeyi etnik bir çatışmaya sokarak bölme planı ise aklı başında hiçbir analizci tarafında gerçekçi bulunmamaktadır. Zira Şiilik, İran’da müthiş bir sosyal zamk işlevi görmektedir. Örneğin dini lider Ayetullah Seyyid Ali Hamaney de bir Azeri’dir.336 

İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, ABD'nin, Ortadoğu'da küçük, kontrol edilebilir etnik devletler peşinde olduğunu, ABD'nin İran'da etnik gruplar (Kürt-Azeri) için televizyon yayını başlattığı haberleri bulunduğunu ama başarılı olamayacağını açıklamıştır.337 

SURİYE

Suriye’nin Lübnan’da etkili olması, Hizbullah gibi grupları desteklemesi ve İsrail aleyhtarı politikaları başta İsrail olmak üzere ABD’yi rahatsız etmektedir. 

Hariri suikasti sonucu, BM'nin hazırladığı Hariri raporunda Amerika amacına ulaşmıştır. Hariri'nin öldürülmesi olayını BM adına soruşturan Alman Savcı Mehlis, hazırladığı raporda, suikastten Suriye'yi sorumlu tutmaktadır. Suriye raporu gerçeklerden uzak olmakla eleştirmiştir. ABD, Suriye’ye baskı ve müdahaleye yol açacak bir gerekçe bulmuştur.338 

İsrael Shak’ın yazdığı “The Zionist Plan for the Middle East” isimli kitapta Suriye’nin parçalanacağı anlatılır. Suriye’de, etnik ve dini yapı dikkate 
alınarak, kıyıda bir Şii-Alevi devleti, Halep ve civarında bir Sünni devleti, Şam’da bir başka sünni devleti, Havran- Golan bölgesinde bir Dürzi devleti 
kurulacağına işaret edilmektedir.339 

ABD’nin Suriye’ye yönelik baskıları ve gerekirse içerden rejimi zorlama çabaları, Suriye yönetimine, Kürtlere vatandaşlıklarının verilmesi ve siyasi partilerle ilgili yasanın onaylanması için somut adımlar atma çabalarını hızlandırmıştır. Vatandaşlıkları ellerinden alınan Kürtlerin sorunu ile politik partilerle ilgili kararın Baas Partisi'nin Merkez Komite toplantısında ele alındığı bildirilmektedir. Baas kongresinde, 1962'de Haseki'deki nüfus sayımı ile vatandaşlıktan atılan yüzbinlerce Kürdün yeniden vatandaşlığa alınmasına karar verildiği belirtilmektedir. 340

 Suriye’ye karşı yöneltilecek bir yaptırım, Suriye ekonomisini örneğin petrol ihracatını engelleyerek, bir krize itebilir. Suriye rejiminin ve 
toplumunun iç çelişkileri (emek-sermaye, iş çevreleri-Baas bürokrasisi, Alevi-Sünni, Kürt-Arap) derinleşebilir. Bu sıkışıklığı, askeri-güvenlik örgütünün 
açmaya kalkması, ABD'de ve İsrail'de rejim değişikliği yanlılarının ellerini güçlendirerek daha derin bir dış müdahaleyi gündeme getirebileceği 
düşünülebilir.341 

SONUÇ 

“Irak Kürt bölgesinin jeopolitiğine ilişkin stratejik öngörüler” konulu çalışmanın seçenekleri (Hipotezleri) üç olasılıklı tespit edilmiştir; 

i. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi hukuken bağımlı, fiilen bağımsız bir devlet gibi hareket edebilir. 
ii. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi bağımsız bir devlet olabilir. 
iii. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi federal veya konfederal yapıda sürebilir. 

Üçüncü seçenek, halihazırdaki duruma en yakın seçenektir. Farklı olan seçenekler, ilk iki seçenektir. Bu çalışma, “ Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi 
yönetimi hukuken bağımlı, fiilen bağımsız bir devlet gibi hareket edebilir veya bağımsız bir devlet olabilir” ilk iki seçeneğinden birini öne çıkarmaktadır. 

Temel değişkenler tespit edilmiş ve temel değişkenler bağlamında seçenekler yorumlanmıştır. Yapılan incelemede, şu ana kadar ki gelişmelerin, Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulma sürecinin devam ettiğini göstermektedir. 

Aynı şekilde, küresel politikaları çerçevesinde Ortadoğu’yu şekillendiren başat güç ABD ile Türkiye’nin, Irak’a ve bölgeye bakışları arasındaki makasın 
da her geçen gün açılmakta olduğu gözlenmektedir. 

Seçeneklerin gerçekleşmesinde temel belirleyicinin ABD olduğu muhakkaktır. ABD yönetimi üzerindeki etkinliği bilinen Yahudi Lobisi ve İsrail’inde temel belirleyici olarak değerlendirilmesi gerekir. Diğer bir temel belirleyici Türkiye’dir. 

Türkiye NATO üyesi bir ülkedir. Ağır borç yükü, IMF ile işbirliği, Türkiye’nin bağımsız bir politika geliştirmesini sınırlandırmaktadır. Huntington’un Medeniyetler Çatışması eserinde belirttiği gibi, Türkiye laikmuhafazakar karşıtlığının yaşanmasının getirdiği “bölünük” bir ülkedir. 

Türkiye’nin dış politikası, yukarıda anılan gerekçeler nedeniyle “İç kamuoyu”nun beklentileri ile örtüştüğünü söylemek güçtür. 

Kimilerinin 3. Dünya savaşı olarak nitelediği, içinde bulunduğumuz derin kriz, geçici değildir ve uzun bir zamana yayılma istidadı göstermektedir. 
Bir taraftan medeniyetler çatışması tezinin boşa yazılmadığını ispat etmek istercesine çizilen ve yayınlanan İslam aleyhine karikatürler ile Hristiyan– 
Müslüman gerilimi yaratmaya çalışanlar, diğer tarafta İslam ülkelerinde oluşturulmaya çalışılan etnik ve dini çatışmalar, küresel sermaye sahiplerinin 
işine gelen ve stratejik aklın eseri olan bir planın varlığını akla getirmektedir. 

ABD, küresel hakimiyetini pekiştirmek, sürdürmek ve olası rakiplerin ortaya çıkmasını engellemek için, 11 Eylül 2001 terör olaylarını kullanmış, önleyici vuruş doktrini ile uluslar arası hukuku ve Birleşmiş Milletleri yok saymıştır. Büyük Ortadoğu Projesi (İşgali), Avrasya mücadelesinin bir ayağını 
oluşturmaktadır. 

ABD politikalarına hizmet eden küreselleşmenin getirdiği renkli devrimler başlangıçta samimi demokratik gelişmeler olarak algılanmıştır. Bir süre sonra ise, soğuk savaş sonrası ülkeler arasındaki yeni tarz bir mücadele yöntemi olduğu, gelişmekte olan ülkeler tarafından da fark edilmeye başlanmıştır. 

Türkiye’de ise bir renkli devrim yerine AB’ye giriş sürecinin kullanıldığı değerlendirilmektedir. Türkiye iç politik hesaplar ve hedefler nedeniyle tek 
taraflı olarak AB’ye bağlanmıştır. Gelişmeler ise Türk halkına farklı aksettirilmektedir. Sokaktaki insan, serbestçe AB ülkelerine gideceğini, iş 
bulacağını Türkiye’nin zenginleşeceğini sanmakta ve beklemektedir. AB ise, Türkiye’yi tam üyeliğe almayacağını, AB ülkelerinin Türkiye’nin üyeliğini 
referanduma götüreceklerini söylemektedir. Diğer taraftan özgürlük ve demokrasi adı altında T.C Devleti her şeyi ile erozyona uğratılmakta, ulusal 
yapısı zayıflatılmaktadır. Ağırlıklı olarak sermayenin ve merkezi güçlerin elindeki medya, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurumlarının itibarını düşürmekte kullanılmaktadır. Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi vererek, bağımsız bir devlet kuran Türk Milletinin, bir gün, bu gelişmelere bir cevabı olacağı kuvvetle muhtemeldir. Mazlumu ezmeyen, güçlüye karşı mazlumun yanında yer alan yüce gönüllü Türk Milleti, Batının sömürgeci politikalarının yanında yer almayacağı düşünülmektedir. 

Özetlenecek olursa, İsrail bir Kürt devletinin kurulmasını istemekte ve desteklemektedir. İsrail’in çok uzun vadeli çıkarları bunu gerektirmektedir. 
İsrail-Yahudi lobisi etkisi altındaki Yeni Muhafazakar ABD yönetimi de bir Kürt devleti kurulmasını istemektedir. Ancak, ABD, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta 
Asya politikaları için Türkiye’ye büyük ihtiyaç duymaktadır. Türkiye’nin ABD politikaları yanında yer almaması, ABD’nin küresel hedeflerine ulaşma 
başarısına ve maliyetine ciddi etkileri söz konusu olacaktır. ABD eski başkanı Clinton’un 21 yüzyılın şekillenmesinde Türkiye’nin tavrının belirleyici 
olacağını TBMM kürsüsünden söylemesinin anlamı bugün daha iyi anlaşılmaktadır. ABD, Türkiye’yi kendisinden uzaklaştıracak politikalardan 
kaçınacaktır. İsrail lobisinin baskısı altında, Kürt devleti oluşumunu bir noktada donduracaktır. Bu durum, başta Türkiye olmak üzere, bölge ülkeleri 
üzerinde ABD’nin Kürt kartını rahatlıkla kullanmasına yol açacaktır. Türkiye Devleti’nin jeopolitik gücü ve jeostratejik konumu, ABD’nin küresel hedefleri 
için gereklidir. 

Stratejinin unsurlarından olan “zaman” burada bir Kürt devleti kurulmasına şimdilik izin vermeyecektir. Kürt devleti için zamanlama uygun değildir. ABD, zaman baskısından kurtulduğu anda, Ortadoğu’da ve Avrasya’da amaçlarına ulaştığında, Kürt devletinin kurulmasına yeşil ışık yakacak ve Kürt devletini tanıyabilecektir. ABD karşıtlığının gittikçe yükseldiği bir dünyada, ABD’nin hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağını zaman gösterecektir. 

Türkiye, ABD’nin içinde bulunduğu zaman baskısından yararlanarak, ABD’yi tercihe zorlamalıdır; Bir tarafta Kürt devleti, diğer tarafta Ortadoğu ve 
Avrasya hedefleri. Kürt devleti kurulmasının belirleyicilerinden biri de, Türkiye’yi yönetenlerin ABD’ye karşı, bu konuda gösterebilecekleri kararlılık 
olacaktır. 

Türkiye bir yol ayrımındadır. İran’ın ABD politikalarına uyumlu hale getirilmesi, parçalanması veya işgal edilmesi halinde, Türkiye, önünde tercih yapabileceği bir kavşak bulamayacaktır. Önünde uzanan tek yolda ilerlemek zorunda kalacaktır. Yani, Türkiye her halükarda toprak bütünlüğünü sağlamakta zorlukla karşılaşacaktır. Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi (İşgali) sınırlarına dayanmadan ön almak ve komşularıyla işbirliğini geliştirmek zorundadır. 

Merkezi güçlerin Türkiye’deki iktidar mücadelesine taraf olmaları, kısa vadede merkezi güçlerin hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırırken, uzun vadede hedeflerine ulaşmalarını zorlaştıracağını söylemek mümkündür. ABD stratejik bir hata yapmış, Türk Milletinin “asker millet” olduğunu unutmuş veya küçümsemiştir. Türk Milletinin kafasına çuval geçirmiştir. Türk toplumunda Amerikan karşıtlığı 2-3 yıl içinde % 90 civarına çıkmıştır. Aslında ABD, Büyük Ortadoğu Projesinin kafasına “çuval” geçirmiştir. Türkiye’de yakın bir gelecekte ABD karşıtı hükümetlerin işbaşına gelmesi sürpriz olmayacaktır. 

Sonuç olarak, 1990’larda, Irak’ın Kuzeyindeki güvenlikli bölgede Kürt devletinin tohumları, bugünde, Irak’ın Kuzeyinde fiilen var olan Kürt devletinin, hukuken tanınmasının (bağımsızlığının) tohumları atılmıştır. Bu aşamada muhtemelen gelişmeler dondurulacak, Türkiye’nin hassasiyetleri sözde dikkate alınacak, zayıf bir merkezi Irak yönetimi ile zaman kazanılacak ve muhtemelen 2025 yılına kadar bölgede bağımsız bir Kürt Devleti kurulmasına çalışılacaktır. 

Bölge politikasını Yahudi ve Kürtlerle şekillendirmeye kalkan ABD’nin, Araplar ve Farsların yanında Türkleri de karşısına alması durumunda, büyük olasılıkla Ortadoğu politikası başarılı olamayacaktır. Türk Milletinin kabul etmeyeceği Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti planını ABD hayata geçirebilse dahi, bu Kürt Devleti uzun ömürlü olamayacaktır. 

KAYNAKÇA 

AHMEDİNECAD, Mahmud: ABD ve İsrail’i suçladı, Akşam, 24.02.2006, 
AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu Kuşatması, Timaş Yayınları, İstanbul, 2004, 
ALPAY, Şahin: Amerika uyanıyor mu?, Zaman, 21.03.2006, 
ALTUNIŞIK, Meliha Benli: Türkiye ve Ortadoğu, Tarih Kimlik Güvenlik, Boyut Kitapları, İstanbul, 1999, 
AMANOV, Şatlık: Hafız Esad Dönemi Suriye Dış Politikası, YILMAZ Türel; ŞAHİN, Mehmet : Ortadoğu Siyasetinde Suriye, Platin Yayınları, Ankara 2004, 
ARDIÇ, Engin: Savaşa girersek bütün 'parametreler' değişir, Akşam, 04.04.2006 
ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra Körfezinde Güç Dengesi, Alfa Yayın. İst. 1999, 
ARI, Tayyar: Geçmişten Günümüze Ortadoğu, Alfa Yayınları, İstanbul 2005, 
ARMAOĞLU, Fahir: 20.YY. Siyasi Tarihi, İş Bankası Kültür Yayınları, Ank. 1983, 
ASLAN, Ali H.: Zaman, 08.01.2006, 
ATWAN, Abdulbari: İran’a ABD kuşatması, Zaman, 20.01.2006 
ATWAN, Abdulbari: Bu anayasa Irak’ı Paramparça eder, Radikal, 30.08.2005 
ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler, Anka Yayınları, İstanbul 2004, 
AYGÜN, Sinan: Türkiye’nin Güvenliğine Mayın Döşemeyelim, Yeniçağ, 23.04.2006, 
BAYKAL, Deniz: 1 Mart Tezkeresi Sonrası Ortadoğu ve Türkiye, Hürriyet, 03.05.2006, 
BİDEN, Joseph R.: GELB, Leslie H., Irak’ı Federasyon Kurtarır, Radikal, 04.05.2006, 
BİLİCİ, Abdülhamit: Irak işgalinin üç yılı, Zaman, 29.03.2006, 
BİLA, Fikret: Erdoğan’dan Kerkük Uyarısı, Milliyet, 28.04.2006, 
BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç Tahtası, Sabah kitapları, İstanbul, 1998, 
BOSTANOĞLU, Burcu: Türkiye-ABD İlişkilerinin Politikası, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 1999, 
BULAÇ, Ali: Irak’tan Bütün Bölgeye, Zaman, 25.02.2006 
BÜYÜKANIT, Yaşar: “Küreselleşme ve Uluslar arası Güvenlik” Sempozyumu, 29 - 30 Mayıs 2003, Açış Konuşması, Gnkur.Basım Evi, Ankara, 2003, 
ÇAĞAPTAY, Soner: Kürtler ABD’yi zorlayacak, Radikal Gazetesi, 03.05.2004, The Washington Institute for Near East Policy, Türkiye Programı Direktörü 
        (Çeviren: Pemra Hazbay) 
ÇAKMAK, Haydar: Uluslar arası Krizler ve TSK, Platin Yayınları, Ankara, 2004, 
ÇELİK, Hakan: Türk-Acem-Arap ittifakı, Posta, 02.05.06, 
ÇONGAR, Yasemin: ABD’den AB mesajları, Milliyet, 08.05.2006, 
ÇONGAR, Yasemin: “ABD’nin Yeni Kuvvet Dağılımı” Milliyet, 23 Ağustos 2004, 
DAVUTOĞLU, Ahmet: Stratejik Derinlik, Küre Yayınları, İstanbul, 2001, 
DEDEOĞLU, Beril: ABD yeni ulusal güvenlik stratejisi açıklandı – 1 Şiddet, sürdürülebilir bir strateji değil, Zaman, 27.03.2006 
DEMİR, Hasan: Yeniçağ Gazetesi, 27.12.2005, 
DEMİR, Hasan: Irak’ta MOSSAD Operasyonları, Yeniçağ, 24.02.2006, 
DEVLETABADİ, Firuz: Milliyet, Fikret BİLA, Röportaj, 05.04.2006 
DOĞRU, Necati: Türkün Ateşle İmtihanı, Vatan, 02.04.2006 
ECEVİT, Bülent: Türkiye’nin onaylamadığı bir çözüm, Ortadoğu’da hayata geçirilemez.(TV) 
ECEVİT, Bülent: Güneydoğu Türkiye'nin sorunu, Yenişafak, 02.04.2006, 
ECEVİT, Bülent: Bölücü terörü ABD teşvik ediyor, Yenişafak, 14.12.2005, 
EKŞİ, Oktay:Timsahlar Ağlıyor, 01.04.2006, 
EKŞİ, Canan Ateş: Uyuşmazlıkların Barışçı Yollardan Çözümü, Refet YİNANÇ-H.TAŞDEMİR, Uluslar arası Güvenlik Sorunları ve Türkiye, 
         Seçkin Yayınları, Ankara, 2002, 
ELEKDAĞ, Şükrü Emekli Büyükelçi: CHP İstanbul Milletvekili, ABD PKK’ya can üflüyor, Yenişafak, 20.12.2005, 
EROĞLU, Cevat: İsrail’in Beka Stratejisi ve Kürtler, Sayfa Yayınları, İstanbul, 2003, 
FINDLEY, Paul: ABD’de İsrail Lobisi, Pınar Yayınları, İstanbul, 2000, 
FUKUYAMA, Francis: Yenişafak, 24.03.2006, 
HADLEY, Stephen: ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD İsrail için Irak'ta kalmalı, Yenişafak, 27.12.2005, 
HAK Yayını, “Stratejik Öngörü”, Temmuz 1994, İstanbul, 
HURUB, Muhammed: Radikal Gazetesi, Ankara ve Tahran kontrolü ele almak istiyor, Makale, 28.04.2006 
            Irak Ülke El Kitabı, Genelkurmay Basımevi, Ankara, Ağustos 2003, 
İBRAHİMLİ, Haleddin: Değişen Avrasya’da Kafkasya, 2001, Ankara, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yayınları, 
İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge Jeopolitiği, Küre Yayınları, İstanbul 2005, 
KARACA, R. Kutay: ÇHC’nin Ortadoğu Poltikası, M. ŞAHİN; M. TAŞTEKİN, II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, 
KARAGÜL, İbrahim: Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını Mossad bombalıyor!, Yenişafak, 02.12.2005 
KARAGÜL, İbrahim: Yol Ayrımına Sürükleyecek Savaş, Yenişafak, 28.12.2005, 
KARAGÜL, İbrahim, İsrail Çılgınlığı ve Fars Ateşi, Yenişafak, 29.12.2005, 
KARAGÜL, İbrahim: Müslüman Kardeşler Devrimi!, Yenişafak, 29.03.2006, 
KÖMÜRCÜ, Güler: Washington partner değiştiriyor, Akşam, 16.12.2005 
KÖMÜRCÜ, Güler: Akşam Gazetesi, Yeni CIA Başkanı, 09.05.2006, 
KÖMÜRCÜ, Güler: Avrupa Fırat ve Dicle'mizi istiyor, Akşam, 18.10.2005 
KÖMÜRCÜ, Güler: “...Birileri-taş tasarrufu-yapıyor yani bir taşla üç kuş vurmak istiyor, Akşam, 01.06.2006 
KONA,Gamze Güngörmüş: Ortadoğu, Orta Asya ve Kesişen Yollar, Kültür Sanat Yayıncılık., İstanbul, 2004, 
KÜRKÇÜOĞLU, Ömer E.: Osmanlı Devleti’ne karşı Arap bağımsızlık hareketi (1908-1918), AÜ SBF Yayını, Ankara , 1982, 
LEVERTT, Flynt & J. BADER: ABD ile Çin’in Ortadoğu’daki enerji rekabeti, Zaman, The Washington Quarterly (2005 Sonbahar sayısı), 14.12.2005, 
MAHALLİ, Hüsnü: TV Proğramı, SKY Türk, “Ne var Ne yok , Serdar Akinan” 15.12.2005, 
MAHALLİ, Hüsnü: “...İsrail; Türkiye ve Türkler ne yaparsa yapsın Türkiye'den vazgeçmez..” Akşam, 30.05.2006, 
MAHALLİ, Hüsnü: Ermeni Soykırımı ve Yahudi Lobisi, Akşam, 20.09.2005 
MALİK, Mustafa, Amerikan karşıtlığı ABD’ye Ortadoğu’yu dar edecek!, Zaman, 20.04.2006, 
MANİSALI, Erol: Truva Atı'ndan Çelik Oyuncaklara, Cumhuriyet, 27.08.2005, 
MATTEWS, Owen: ABD iki dostu Iraklı Kürtler ile Türkiye arasında kaldı, Radikal, 08.05.2006 
MEYERSON, Harold: Neo-Con’lar Sınıfta Kaldı, Radikal, 26.05.2006 
MUŞMAL, Muammer: Elağzı Valisi, ABD terör örgütüne destek veriyor, Sabah, 09.04.2006 
MERAY, Seha L: Lozan Barış Konferansı/Tutanaklar-Belgeler, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1972, c.1/3, 
OKUR, Meliha: Milliyet Gazetesi, Irak Çözümü, pamuk eller cebe, 26.09.2004, Osmanlıca Türkçe Sözlük, İnkılap ve Aka Kitapevi, İstanbul, 1979, 
ÖZDAĞ, Ümit: Irak Savaşı ve Amerikan Sermayesi, Yeniçağ, 10.12.2005, 
ÖZDAĞ, Ümit: Kürdistan Projesi, Yeniçağ, 01.12.2005 
ÖZDAĞ, Ümit: “Türk Kimliği ve Türk Bütünlüğüne Yönelik Tehditler” konulu seminer konuşması, Yeniçağ, 27.12.2005 
ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye Kuzey Irak ve PKK, ASAM Yayınları, Ankara, 1999, 
ÖZEL, Soli: “İran’ın Hamlesi “, Sabah Gazetesi, 11.05.2006, 
ÖZMEN, Süleyman: Ortadoğu’da Etnik, Dini Çatışmalar ve İSRAİL, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2002, 
ÖZTÜRK, Osman Metin; Y. SARIKAYA,: Kaosa Doğru İran, Fark Yay. Ank. 2006, 
ÖZTÜRK, Osman Metin: Çin-Hindistan Stratejik Ortaklığı, www.jeopolsar.com/ 12.04.2005 
PAMİR, Necdet: Türkiye IV.Enerji Sempozyumu, Küresel Enerji Savaşları Ulusal-Kamusal Enerji Politikaları, Milli Kütüphane-Ankara, 10-12 Aralık 2003, 
PERİNÇEK, Doğu: AB’nin Şartları, ABD Güdümlü, Aydınlık, 04.10.2005 
PFAFF, William; ABD ve İsrail’in Çıkarları Farklı, Radikal, 11.05.2006 
POWEL, Colin: Powel’ın Utanç Günü, Yenişafak, 10.09.2005 
PRİMAKOV, Yevgeniy: 11 Eylül ve Irak’a Müdahale Sonrası Dünya, Doğan Ofset Yayıncılık, İstanbul, 2004, 
PURTAŞ, Fırat: Irak Krizi ve Rusya, M. ŞAHİN; M. TAŞTEKİN,: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, 
RUBİN, Michael: İran’ı İçten Yıkmalı, Akşam, 13.02.2006 
SOMUNCUOĞLU, Sadi: AB eliyle yeni azınlıklar yaratılıyor, Yeniçağ, 20.03.2006 
Stratejik Analiz Dergisi, Sayı:68,Aralık 05, s.77 
Stratejik Analiz Dergisi, Çin ve Enerji Güvenliği, sayı 66, Ekim 2005, 
SÜER, Berna: Suriye’nin Dış Politikası ve Irak Savaşı, 
ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, 
SÜZAL, Savaş: İran konusunda baskıyı Museviler yapıyor, Yeniçağ, 31.03.2006, 
ŞAHİN, Mehmet: ABD’nin Basra Körfezi siyaseti ve bu durumun bölgeye yansımaları, SK Dergisi, Nisan 2005, 
ŞENEL, Muzaffer: AB’nin Irak Politikası, ŞAHİN, Mehmet; M. TAŞTEKİN, II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, 
          Savunma ve Havacılık Dergisi Sayı:1, 10 Mart 2006, 
SHAKAK, İsrael: Açık Sırlar, İsrail’in Dış Politikası ve Nükleer Sırları, Med-Cezir Yayınları, İstanbul, 2003, 
SÖNMEZOĞLU, Faruk: “Uluslar arası Politika ve Dış Politika Analizi”, Filiz Kitapevi, İSTANBUL 2000, 
SÖYLEMEZ, Haşim; U. ŞANLI: Kuzey Irak’ta Organize İşler, Aksiyon Dergisi, sayı 578, 02.01.2006 
ŞAHİN, Mehmet; M. TAŞTEKİN: II.Körfez Savaşı, Platin Yayın. Ankara 2006, 
ŞİMŞİR, Bilal N: Türk Irak İlişkilerinde Türkmenler, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2004, 
TUNÇ, Hakan: Amerika’nın Irak Savaşı,Harmoni Yayınevi, 2002 
TURKAB AB-Türkiye İşbirliği Derneği Yayını, 2003, 
TURGUT, Serdar: Diyarbakır ve Siirt, AKŞAM, 31.03.2006, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1983, 
ÜLSEVER, Cüneyt: Hürriyet, 15.12.2005 
ÜNAL, Hasan: Dalaleti Geride Bırakırken, Yeniçağ, 31.03.2006, 
ÜNAL, Hasan: Bunun Adı Büyük Kürdistan Projesi, Yeniçağ, 28.09.2005, 
YILDIZOĞLU, Ergin: Zeitgeist değişirken, Cumhuriyet, 27.03.2006, 
YILDIZOĞLU, Ergin: İran ve Yeni ‘Quartet’, Cumhuriyet, 20.02.2006 
YILDIZOĞLU, Ergin: Beşar Rejimi daha ne kadar yaşar?, Cumhuriyet, 26.10.2005 
YILMAZ, Serpil: Vakit Geç Olmadan Çin, Milliyet, 15.01.2006 
YILDIZ, Yavuz Gökalp: Büyük Ortadoğu, IQ Yayıncılık, İstanbul, 2004, 
YILMAZ, Türel: Uluslar arası Politikada Ortadoğu, Akçağ Yayınları. Ankara, 2004, 
YILMAZ, Türel: Türkiye-İsrail yakınlaşması, İmaj Yayıncılık, Ankara, 2001, 
YILMAZ, Veli: Siyasi Tarih, HAK Yayını, İstanbul, 1998, 
YILMAZ, Murat: (Derleyen), Medeniyetler Çatışması, Vadi Yayın, Ankara, 1995, 
YİNANÇ Refet; H. TAŞDEMİR: Uluslar arası Güvenlik Sorunları ve Türkiye, Seçkin Yayınları, Ankara, 2002, 


İNTERNET KAYNAKLARI 

www.globalsecurity.org/military/world/war/kurdistan-maps , 28.10.2005 
www.bbc.co.uk/turkish/Irakkronoloji , 10.12.2005 
www.ansar.de./irak.htm , 10.12.2005 
www.whitehose.gov/nsc/ 30.01.2005 
www.whitehose.gov/nsc/, ABD Bşk. BUSH’un Konuşması, Westpoint, Newyork, 1 Haziran 2002, 
www.cia.gov/nic/NIC_globaltrend2020_s3.html, Global Trend 2020, 04.04.2004 
www.jeopolsar.com/ 13.02.2006 Osman Metin ÖZTÜRK, Askerin ve Silahlı Kuvvetlerin Güncel İşlevi (ABD Örneğinde), 
www.jeopolsar.com/ 12.04.2005, ÖZTÜRK, Osman Metin, Çin-Hindistan Stratejik Ortaklığı, 
www.aydinlik.com , Aydınlık, 12.12.2004 
http://www.counterpunch.org/walt05052006.html, 21.05 2006JohnMEARSHEIMER and Stephen WALT, The Storm over "the Israel Lobby", 
America’s Best Political Newsletter Counter Punch, May 5, 2006 
http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/DISBASIN/2002/09/13x09x02.HTM,    20.05.2006 
http://www.gercekhayat.com/dusuncealemi/icsayfa.php?newsid=0000000119&catid=24, 21.05.2006 
www.cnnturk.com , 13.12.2005 
www.acikistihbarat.com 14.12.2005, Ahmet ERİMHAN, İşlem Tamam, 
www.acikistihbarat.com. 18.01.2006, Yaşar HACISALİHOĞLU, Statüko blok bağımlılığıdır, 
www.acikistihbarat.com , 28.03.2006, Mustafa YILDIRIM, İşgale, soyguna karşı durma yeteneği olan, bu deneyime sahip tek bir ulus var, 
www.acikistihbarat.com 23.09.05, Sadettin TANTAN, Ermeni konferansını düzenleyenler yabancı istihbarat servisleri ve üniversiteler!, 
www.acikistihbarat.com , 05.04.2006,Orhan DEDE, PKK’nın gerçek Hamisi AB ve ABD, 
www.acikistihbarat.com , 13.12.2005, Yılmaz DİKBAŞ, AB’den para alan sivil toplum örgütleri, 
www.acikistihbarat.com , 04.10.2005, Anıl ÇEÇEN, İsrail Türkiye’yi Satın Alıyor 
www.2023.gen.tr 21.07.05, E. Semih YALÇIN, Şark Meselesinden Büyük Ortadoğu Projesine, 2023 Dergisi, 
http://www.ortadogugazetesi.net/haber_d.asp?haber=9617, 03.06.2006 


DİPNOTLAR:

1 Ergin YILDIZOĞLU, “Dünya Ekonomisine Bakış, QDR-2005” Cumhuriyet , 13 Şubat 2006. 
2 General GEHLEN, Gehlen’in Anıları, s. 68 
3 Suat İLHAN, Jeopolitik Duyarlılık, TTK Basımevi, Ankara, 1989, s. 21 
4 İzzetullah İZZETİ, İran ve Bölge Jeopolitiği, Küre Yayınları, İstanbul 2005, s. 71 
5 Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1983, s. 55 
6 Osmanlıca Türkçe Sözlük, İnkılap ve Aka Kitapevi, İstanbul, 1979, s. 806 
7 BREZEZİNSKİ, Zbigniew: Büyük Satranç Tahtası, SABAH Kitapları, İstanbul, 1998, s. 177 
8 HAK Yayını, “Stratejik Öngörü”, Temmuz 1994, İstanbul, “....yakın geleceğe olan eğilimlerden (2 -5 yıl) daha uzun vadeli geleceğe yönelik 
   (20-30 yıl ve fazlası) yansıtmalar yapmalıdırlar...” 
9 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra Körfezinde Güç Dengesi, Alfa Yay., İstanbul 1999, s.10 
10 ÖZTÜRK, Osman Metin; Sarıkaya, Yalçın: Kaosa Doğru İran, Fark Yay. Ankara, 2006, s.VIII 
11 BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç ...a.g.e., s. 11 
12 BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç... a.g.e., s. 35 
13 BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç... a.g.e., s. 41 
14 BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç .. a.g.e, s. 45 
15 BRZEZINSKI, Zbigniew: Büyük Satranç .. a.g.e, s. 53 
16 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge Jeopolitiği, Küre Yayınları, İstanbul 2005, s. 9 
17 Irak Ülke El Kitabı, Genelkurmay Basımevi, Ankara, Ağustos 2003, s.2-2 
18 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge..a.g.e.,.s. 255 
19 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye Kuzey Irak ve PKK, ASAM Yayınları, Ankara, 1999, s. 14 
20 www.globalsecurity.org/military/world/war/kurdistan-maps , 28.10.2005 
21 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge..a.g.e.,.s. 98 
22 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.2-15 
23 Irak Ülke El Kitabı, .. a.g.e., s.2-23 
24 ŞİMŞİR, Bilal N.: Türk Irak İlişkilerinde Türkmenler, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2004, s. 48 
25 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.5-1 
26 Lozan görüşmelerinde İsmet Paşa, Musul vilayeti olarak üç sancaktaki toplam kürt oranının % 50, Türkmen oranının % 29 olduğunu ileri sürmüştür. 
    Daha fazla bilgi için baknz. ŞİMŞİR, Bilal N.: Türk Irak İlişkilerinde Türkmenler, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2004, s. 53 
27 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye,.. a.g.e., s. 17 
28 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye.. a.g.e., s. 17 
29 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 18 
30 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 18 
31 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye.. a.g.e., s. 19 
32 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye.. a.g.e., s. 19 
33 KÜRKÇÜOĞLU, Ömer E.: Osmanlı Devleti’ne karşı Arap bağımsızlık hareketi (1908-1918),AÜ SBF Yayını, Ankara , 1982, s. 125 
34 KÜRKÇÜOĞLU, Ömer E.: Osmanlı .. a.g.e., s. 127 
35 KÜRKÇÜOĞLU, Ömer E.: Osmanlı...a.g.e., s. 132 
36 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 19 
37 ŞİMŞİR, Bilal: Türk Irak.a.g.e.,.s. 50 
38 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 20 
39 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.5-3 
40 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.5-3 
41 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye...a.g.e., s. 20 
42 ŞİMŞİR, Bilal: Türk Irak..a.g.e., s. 61 
43 ŞİMŞİR, Bilal: Türk Irak.. a.g.e. s. 63 
44 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.5-4 
45 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 21 
46 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 21 
47 YILMAZ, Türel: Uluslararası Politikada ortadoğu, Akçağ Yayınları, Ankara, 2004, s. 85, Bağdat Paktı, 24 Şubat 1955’te Türkiye ve Irak arasında 
     imzalanan bir antlaşma ile oluşturulmuş ve daha sonra İran, İngiltere ve Pakistan da katılmışlardır. 
48 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 24 
49 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 24 
50 www.bbc.co.uk/turkish/Irakkronoloji 10.12.2005 
51 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 25 
52 www.bbc.co.uk/turkish/Irakkronoloji 10.12.2005 
53 ÖZDAĞ,Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 26 
54 Şat-ül-Arap su yolu sorunu; Fırat ile Dicle Nehirlerinin birleşerek, Basra Körfezi’ne boşalan geniş bir su yoludur. 200 km. uzunluğunda, 400-500m. 
    Değişen genişliği vardır. 1847 yılında yılında imzalanan ve 1913’te İstanbul’da tekrar onaylanan bir antlaşma ile Osmanlı Devleti Hürremşehir ve 
    Abadan’ı İran’a bırakırken, Şat-ül-Arap su yolunu kendisi aldı. Irak ve İran 4 Eylül 1937 tarihinde imzaladıkları bir antlaşma uyarınca iki ülke arasındaki 
    sınır, Şat-ül-Arap’ın İran kıyısından geçiyordu. Abadan kıyıları buna dahil değildi.Antlaşmaya göre İran, seyir serbestisini elinde bulunduruyordu. 
    Bununla beraber, Irak’ın Şat-ül-Arap üzerindeki yetkisi konusunda zamanla anlaşmazlıklar çıktı. Irak’ta 1968 yılında Baas Patisinin iktidarı ele geçirmesi 
    ve tüm Şat-ül-Arap üzerinde egemenlik iddia etmesi üzerineİran, 1969 yılında 1937 Antlaşmasını fesh ettiğini açıkladı. 
    Bu konuda bkz.YILMAZ, Türel: a.g.e., s.236 
55 İZZETİ, İzzetullah: İran...a.g.e., s. 263 
56 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 26 
57 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 27 
58 www.bbc.co.uk/turkish/Irakkronoloji , 10.12.2005 
59 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e, s. 35 
60 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 27 
61 Körfez Savaşı sonrasında Irak'ta ortaya çıkan iç karışıklıklar sonucunda Türk-Irak sınırına 500.000 kişi yığılmıştır.Türk Hükümeti, sorun karşısında 
    gerekli girişimlerde bulunarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 Nisan 1991 tarih ve 688 sayılı, göçe zorlanan kitleye uluslararası yardım 
    yapılmasını öngören kararı almasını sağlamıştır. 
62 www.ansar.de./irak.htm , 10.12.2005 
63 ÖZDAĞ,Ümit: Türkiye, ...a.g.e., s. 104 
64 SÖYLEMEZ Haşim ; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta Organize İşler, Aksiyon Dergisi, sayı 578, (02.01.2006) 
65 SÖYLEMEZ, Haşim ; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta ...a.g.m., 
66 SÖYLEMEZ, Haşim ; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta ...a.g.m., s.11 
67 SÖYLEMEZ, Haşim ; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta ...a.g.m., s.12 
68 Hürriyet, 12.04.2006 
69 Cüneyt ÜLSEVER, Hürriyet, (15.12.2005) “...Şii, Kürt ve Sünni unsurlar başta olmak üzere, zaten palyatif olarak kurulmuş Irak’ta, herkes görünürde 
    ne söylerse söylesin, özünde ‘kendi kaderlerini kendileri belirlemek’ üzere hazırlık yapıyorlar. Bütün hesaplar da ABD’nin ülkeyi terk edeceği 
    günün hemen ertesinde harekete geçmek üzerine kuruluyor....” 
70 Yenişafak, (24.02.2006) 
71 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.6-1 
72 ÖZDAĞ,Ümit: Türkiye..a.g.e., 1999, s. 31 
73 SÖYLEMEZ Haşim; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta...a.g.m., s.12 
74 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, ..a.g.e.,. s. 32 
75 SÖYLEMEZ Haşim; ŞANLI, Ufuk: Kuzey Irak’ta...ag.m., s.13 
76 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.6-6 
77 İZZETİ, İzzetullah: İran...a.g.e., s. 261 
78 SÖYLEMEZ, Haşim; ŞANLI Ufuk: Kuzey Irak’ta...a.g.m., s.13 
79 SÖYLEMEZ, Haşim; ŞANLI Ufuk: Kuzey Irak’ta...a.g.m., s.13 
80 SÖYLEMEZ, Haşim; ŞANLI Ufuk: Kuzey Irak’ta...a.g.m., s.13 
81 MERAY, Seha L.: Lozan Barış Konferansı/Tutanaklar- Belgeler, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1972, c.1/3, s. 42 
82 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.4-1 
83 İZZETİ, İzzetullah: İran...a.g.e., s. 14 
84 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.4-12 
85 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s.18 
86 ŞİMŞİR, Bilal N.: Türk Irak...a.g.e., 2004, s. 132 
87 ŞİMŞİR, Bilal N: Türk Irak...a.g.e., s. 184 
88 www.iraqiturkman.org.tr/ (16.12.2005) ( Ümit AKKOYUNLU; “ Bu harita, National Geographic Dergisi’nin tarafından Haziran 1972 yayınlanmıştır.) 
89 ÖZDAĞ, Ümit : Türkiye Kuzey Irak ...a.g.e., s. 162 
90 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 13 
91 Hüsnü MAHALLİ, SKY Türk, “Ne var Ne yok , Serdar Akinan” (15.12.2005 ) “...Barzani aşiret mensuplarının % 70’inin memur olarak Barzani’ye çalıştıklarını 
    belirtmektedir...” 
92 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e.,. s.4-18 
93 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.4-6 
94 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 33 
95 SÖYLEMEZ, Haşim ; ŞANLI Ufuk: Kuzey Irak’ta...a.g.m., s.13 
96 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 16 
97 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e,. s.4-30 
98 Irak Ülke El Kitabı, ...a.g.e., s.4-18 
99 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 15 
100 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 15 
101 Hürriyet, Barzani Ailesi Yahudi çıktı, (18.02.2003) “...Kendisi de bir Kürt Yahudisi olan UCLA öğretim üyesi Prof. Yona Sabar, yazdığı kitapta 
      bu iddiaları doğruladı. Hürriyet'ten Sefa Kaplan'ın haberine göre Tarihçi Ahmet Uçar da, Osmanlı arşivlerinde, Sallum Barzani adlı bir hahamın önce 
      Selanik'e, arkasından da Kudüs'e sürgün edildiğine dair bir belge yayımladı. Bilindiği gibi, Molla Mustafa Barzani ile oğlu Mesut Barzani, İsrail'le 
      kurduğu iyi ilişkilerle tanınıyor ve İsrail öteden beri Irak Kürtleri'nin bağımsızlığını destekliyor. 
102 SÖYLEMEZ, Haşim ŞANLI, Ufuk: “Kuzey Irak’ta..” a.g.m., s.14 
103 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.4-36 (Bu kanallar; Gulan radyo ve TV, Herim TV, Kürdistan TV, KDP’nin sesi radyosu, Dengi Rızgari radyosu, vb...) 
104 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye..a.g.e., s. 33 
105 SÖYLEMEZ, Haşim ŞANLI, Ufuk: “Kuzey Irak’ta..” a.g.m., s.14 
106 Irak Ülke El Kitabı, ..a.g.e., s.4-38 (Bu kanallar; Tert TV, Kerkük TV,Türkmeneli radyosu, Süleymaniye’de FM radyosu. Türkmeneli gazetesi, 
      Kardeşlik bülteni, Türkmeneli bilteni, Doğuş bülteni, Yeni Kuşak dergisi, Gökbörü dergisi..vb...) 
107 SÖYLEMEZ, Haşim ; ŞANLI, Ufuk:Kuzey Irak....a.g.m., 14 
108 Hüsnü MAHALLİ, SKY Türk, “Ne var Ne yok-Serdar Akinan’ın proğramı” (15.12.2005 ) 
109 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey ...a.g.e., s. 101 
110 Yenişafak, (24.02.2006) “...Ortak tatbikat. ve askeri işbirliği..” 
111 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra Körfezinde Güç Dengesi, Alfa Yay., İstanbul 1999, s.66 
112 YILMAZ, Türel: Uluslararası Politikada Ortadoğu, Akçağ Yayın., Ankara, 2004, s. 106 
113 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 72 
114 Haydar ÇAKMAK, Uluslar arası Krizler ve TSK, Platin Yayınları, Ankara, 2004, s. 214, “ Sovyetler Birliği'nin Aralık 1979'da Afganistan'ı işgali, 9 yıl sürecek 
      bir maceraya atılmasına; Sovyetlerin dağılmasına varan gelişmelere ve hem iç ve hem de dış etkilere maruz kalmasına sebep olmuştur...” 
115 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 169 
116 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 170 
117 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 172 
118 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 177 
119 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 174 
120 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 178 
121 Burcu BOSTANOĞLU, Türkiye-ABD İlişkilerinin Politikası, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 1999, s. 307 
122 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 58 
123 PAMİR, Necdet: “Küresel Enerji Politikaları”, Türkiye IV.Enerji Sempozyumu, Küresel Enerji Savaşları Ulusal-Kamusal Enerji Politikaları, 
      Milli Kütüphane-Ankara, 10-12 Aralık 2003, s. 8891, “...ABD için Ortadoğu petrolünün önemi, AB için olduğundan kat be kat daha azdır...”...Ahmet K. 
      HAN, “...ABD’nin amacı petrole el koymak değildir, özellikle petrolü elinde tutmak değildir. ABD’nin amacı küresel ekonomide kendisiyle rekabet eden 
      diğer kutupların rekabet gücünü kontrol etmektir...”, 
124 DAVUTOĞLU, Ahmet: Stratejik Derinlik, Küre Yayınları, İstanbul, 2001, s. 347, “...Körfez Savaşının üçüncü önemli hedefi ise İsrail’in uzun dönemli 
      güvenliğinin bir daha tehdit edilemeyecek bir şekilde güvence altına alınmasıdır...” 
125 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında İsrail’in Politikası” ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 114 
126 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda Basra...a.g.e., s. 59 
127 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey ...a.g.e., s. 116 
128 AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu Kuşatması, Timaş Yayınları, İstanbul, 2004, s. 20 
129 AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu Kuşatması, ..a.g.e., s. 23 
130 AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu Kuşatması, ...a.g.e., s. 54 
131 ÖZTÜRK, Osman Metin: “ Askerin ve Silahlı Kuvvetlerin Güncel İşlevi (ABD Örneğinde)”, 
      www.jeopolsar.com, (13.02.2006) 
132 AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu Kuşatması, ..a.g.e., s. 25 
133 YILMAZ, Türel: “ Irak Savaşında...a.g.m., s. 134 
134 AKAR, Atilla: Büyük Ortadoğu ...a.g.e., s. 54 
135 ŞAHİN, Mehmet: “ ABD’nin Basra Körfezi Siyaseti ve Bu Durumun Bölgeye Yansımaları” TSK Dergisi, Nisan 2005, sayı 384 
136 DAVUTOĞLU, Ahmet: Stratejik Derinlik...a.g.e., s. 229 
137 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge Jeopolitiği, Küre Yayınları, İstanbul 2005, s. 25 
138 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 246 
139 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey Irak ve PKK, ASAM Yayınları, Ankara, 1999. s. 23 
140 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler, Anka Yayınları, İstanbul 2004, s. 140 
141 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler..a.g.e., s. 158 
142 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler..a.g.e., s. 160 
143 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler.a.g.e., s. 161 
144 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda..a.g.e., s. 247 
145 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler...a.g.e., s. 249 
146 ATTAR, Ali Rıza Şeyh: Kürtler...a.g.e., s. 283 
147 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda..a.g.e., s. 250 
148 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 264, “
      “...ABD eski adalet bakanlarından Ramsey CLARK, 1991 Aralığında İngiliz soruşturma komisyonu adına yaptığı açıklamada, ABD’nin savaşı
       önceden tasarladığını, 1989’dan beri Irak’ı savaşa sürüklemek için provokasyonlar düzenlediğini öne sürdü...” “
       ...ABD eski adalet bakanlarından Ramsey CLARK, 1991 Aralığında İngiliz soruşturma komisyonu adına yaptığı açıklamada, ABD’nin savaşı önceden 
       tasarladığını, 1989’dan beri Irak’ı savaşa sürüklemek için provokasyonlar düzenlediğini öne sürdü...”
149 PFAFF, William: “Irak Politikası..” Radikal Gazetesi, (11.05.2006) “...ABD müdahalesi sonucunda Irak'ta yaşanan Sünni, Şii ve Kürt kavgasındaki gibi 
     Arapların mezhepsel veya etnik kavgalarla bölünmesi İsrail'in işine geliyor. Birleşik Irak ortadan kaybolursa, İran, İsrail'in yakınındaki tek büyük Müslüman 
     ülke olarak kalacak. Dolayısıyla ABD'nin İran'daki rejimi değiştirmesi İsrail'in menfaatine. İsrailliler böyle bir çabanın Irak'takiyle benzer sonuçlar 
     doğurabileceğini biliyor. Böyle bir durum, İsrail'in işine gelir ama ABD'nin gelmez...” 
150 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında İsrail’in ... a.g.m., s. 119, “....Irak Savaşını Yeni Muhafazakarların çıkardığını düşünenlerin başını da Pat BUCHANAN 
      çekmektedir. BUCHANAN; “ ABD’yi şu anda Yahudi lobisinin etkisinde bulunan neo-con’lar yönetmektedir. Çoğu neo-con, sağcı Yahudi ve İsrail’li. 
      11 Eylül saldırıları, neo-con’lara ABD’nin Ortadoğu politikasını ipotek altına alma olanağı vermiştir. ABD’yi İsrail’in düşmanlarına saldırı konusunda ikna 
      ettiler. Neo-con’lar terörist saldırılarının ABD’nin hatalarından kaynaklanmadığını aksine geri, fanatik islam ülkelerinden geldiğini, bunların reformlarla 
      düzeltilmesi gerektiğini savunuyorlar. Bölge yeniden yapılanmalı ve demokrasi ithal edilmelidir. Diğer bir deyişle, bölge ABD ve İsrail yanlısı yapılacaktır...” 
151 Güler KÖMÜRCÜ, Kim kazanacak sizce?, Akşam Gazetesi, (29.12.2005) “...Neocon olarak da adlandırılan etnik lobi, 1999 yılında Başkan Clinton’a Irak’a 
      saldırı için bir bildiri sunmuştu. Bu bildiriyi sunan 50 kişiden 49 tanesi bugünkü şahin lobinin üyeleridir....” 
152 EROĞLU,Cevat: İsrail’in Beka Stratejisi ve Kürtler, Sayfa Yayınları, İstanbul, 2003, s. 144, “...Körfez Savaşı’nın sonunda Saddam, tüm dünyanın 
      beklentisinin aksine, tam Kennebunkport’ta kararlaştırıldığı gibi, iktidardan düşürülmedi. Beyaz Saray’dan Saddam’ın düşürülmemesi yönünde 
      gelen emir, Irak’taki uluslararası gücün başkomutanı Schwarzkopf’u bile şaşkına çevirmişti. İsrail’in tezi böylece uygulanmış oluyordu....” 
153 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 259 
154 PFAFF, William:Irak...a.g.m., Radikal Gazetesi, (11.05.2006) “...İsrail lobisinin ABD'deki etkisi nihayet tartışmaya açılırken, Amerikan halkı fark etmeli ki 
      çıkarlar sanıldığı gibi ortak değil. İsrail Müslüman komşularının demokratikleşmesini değil, güçsüzleşmesini istiyor...” 
155 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında...a.g.m., s. 115 
156 SHAKAK, İsrael: Açık Sırlar, İsrail’in Dış Politikası ve Nükleer Sırları, Med-Cezir Yayınları, İstanbul, 2003, s. 227 
157 Güler KÖMÜRCÜ, , Kim kazanacak sizce?..a.g.m.., “...Jonathan Pollard, İsrail’e casusluktan yakalandığında bu grupların hepsi ortak bir bildiri 
      yayınlayarak Pollard’ın suçsuz olduğunu iddia etmişlerdi. Oysa bilmedikleri bir nokta ise Pollard’ın FBI tarafından yapılan sorgulamasında suçunu 
      itiraf etmesiydi yani aceleci davranmışlardı....” 
158 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında...a.g.m., s. 116 
159 Yenişafak Gazetesi, (27.12.2005), “... ABD'nin Irak'tan asker çekme tartışmaları sürerken son noktayı Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley koydu. 
      Hadley, "Amerika İsrail'in güvenliği ve demokrasinin geleceği için Irak'ta kalmalı" dedi 
160 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında...a.g.m., s. 120 
161 PFAFF, William: Irak...a.g.m., “...İsrail lobisinin ABD'deki etkisine John Mearsheimer ve Stepheıı Walt'un getirdiği eleştiri, başta tartışmayı susturma 
      ve yazarları gözden düşürme çabasıyla karşılandı. Ama bunlar işe yaramayınca İsrail-ABD ilişkileri ve İsrail lobisi meselesi tartışmaya açıldı...” 
162 Güler KÖMÜRCÜ, , Kim kazanacak sizce?...a.g.m., “...İsrail menfaatlerini önde tutan lobiden ‘etnik lobi’ olarak bahsediliyor, Bu etnik lobi son dönemlerde 
      Amerikan Deniz Kuvvetleri (Navy) içinde yoğun bir güç savaşı yapmaktadır. Malum etnik lobi, Amerikan Kongresi ve Senatosu’nda güçlü bir konumda 
      olmasına karşın, Amerikan derin devletindeki gücü tartışılır. Porter Goss’un Nisan 2005’te CIA’in başına getirilmesi, Pentagon’daki ikinci adam konumuna 
      Gordon England gibi WASP kokenli (kelime açılımı Beyaz-Anglo-Sakson-Hıristiyan demek, bunlar İsrail veya bir başka ülkenin menfaatini değil sadece ABD 
      menfaatlerini önde tutuyorlar) kişilerin getirilmesi diğer gruptaki etnik lobi için bir düş kırıklığı olmuştur...” 
163 ALAM, M. Shahid : “The Israelization” of the United States”, America’s Best Political Newsletter Counter Punch, April 5, 2003, 
      http://www.counterpunch.org/alam04052003.html , (14 Mayıs 2006) 
164 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında...a.g.m., s. 123, “.... Suudi Arabistan’da yayımlanan Arab news gazetesine göre, Irak’ın en son işgalinin başlıca nedeni, 
      Irak’ın ordusunu yok etmek ve bu ülkeyi küçük eyaletlere bölmekti. Bu trajik durum, İsrail’in gelmesi ve bunu kendi rüyalarını gerçekleştirmek üzere 
      kullanması için gerçek bir davet. Çünkü Irak’ın işgali, İsrail’in çıkarınaydı. Yahudi devleti, işgale kadar Batının ve özellikle de ABD’nin karar alma 
      mekanizmalarında varlığını sürdürerek, önemli bir rol oynadı....” 
165 PRİMAKOV, Yevgeniy: 11 Eylül ve Irak’a Müdahale Sonrası Dünya, Doğan Ofset Yayıncılık, İstanbul, 2004, s.124, “  
      ...Irak’a saldırıya kadar ABD’nin teröre karşı yürüttüğü savaş geniş bir uluslararası desteğe sahipti...” 
166 MALİK, Mustafa: “ Amerikan karşıtlığı ABD’ye Ortadoğu’yu dar edecek!” Zaman, (20.04.2006)  “ ...Amerikalıların demokratikleşme üzerindeki retoriklerine 
      rağmen, pek çok Müslüman Amerikan askerlerini ve kendi ülkelerindeki üslerini, İsrail’e verdiği desteği ve Müslüman hükümetlere yönelik baskılarını kendi 
      özgürlük ve saygınlıklarına çiğneyici bir unsur olarak görüyor..... Hiç şüphesiz Irak Şiası, Sünni Araplarla mücadelesinde İran’daki Şia’dan yardım alıyor 
      ve Sünni gerillalar da Irak’ta Amerika ve Şia’ya karşı savaşan pek çok devletten yardım alıyor. Irak’ın iç çekişmesi komşu devletlere doğru ayrılıkçı çizgiler 
      hattında daha da büyüyecektir ve bu bölgelerdeki rejim karşıtlığı ile Amerikan karşıtı hareketleri azdıracaktır. Amerikan üslerini bünyesinde barındıran 
      bazı Körfez hükümetleri, için için yanan Amerikan karşıtlığı ve bu ortamın “teröristler” için aydınlatıcı bir yol olabileceği kaygısından tir tir titriyor. 
      Diplomatlar ve entelektüeller, önde gelen Asya ülkelerini de dahil eden alternatif bir güvenlik düzenlemesi üzerinde tartışıyor. 
      Körfez ülkeleri, petrol çıktılarının üçte ikisini Asya ülkelerine ihraç ediyor ve ithalatının üçte birini bu ülkelerden yapıyor. 
      Ocak ayında yeni Suudi Kralı Abdullah ilk yabancı ziyaretini Çin, Hindistan ve Malezya’ya gerçekleştirdi...”
167 ÖZEL, Soli: , “İran’ın Hamlesi “ Sabah Gazetesi, (11.05.2006) “...Sonuçta İrak macerası yalnızca hayli istikrarsız bir bölgeyi daha da istikrasızlaştrmadı. 
      Amerikan hegemonyasının yaşam süresini de bir hayli kısalttı...” 
168 ÖZDAĞ, Ümit: “Irak Savaşı ve Amerikan Sermayesi” Yeniçağ, (10.12.2005) “...ABD Dış politikasında artık bir yol ayrımına gelindiği kesin. American 
      Enterprise Institute''tan Thomas Donnelly gibi etkin "neo-con"lar bile artık böyle "tek başına" devam edilemeyeceğini düşünüyorlar...” 
169 ÖZTÜRK, Osman Metin; SARIKAYA, Yalçın: Kaosa Doğru İran, Fark Yayınları, Ankara, 2006, s. VIII, “...Irak’ta ve Irak üzerinden bölgede içine düştüğü 
      durum, ABD’nin bir bütün olarak bölgedeki varlığını riskli hale getirmiştir. Bu riskin içinde, zayıf bir ihtimal olsa bile, ABD’nin, bölgeden tamamıyla 
      çekilmek zorunda kalması da vardır....” 
170 YILDIZOĞLU, Ergin: “Tartışmaların Ekonomi Politiği” Cumhuriyet, (16.08.2006), “...Brzezinski; İsrail yönetiminde de karşılığı olan neocon reçeteler, 
      Amerika ve son tahlilde İsrail için büyük felaket olacak. Bu politikalar, Ortadoğu nüfusunun büyük çoğunluğunu tamamen ABD’ye düşman edecek..  
      ABD sonunda bölgeden kovulacak, bu da İsrail için sonun başlangıcı olacak...” 
171 EROĞLU Cevat: İsrail’in Beka...a.g.e., s. 67, “...Bir Arap denizi ortasında yüzen İsrail’in beka stratejisinden biri çevre, diğeri ise Arap devletlerinin 
      parçalanmasına dayanıyordu....” 
172 DEMİR, Hasan: “Irak” Yeniçağ Gazetesi, (27.12.2005), “...ABD şahinlerinin başı Dickh Cheney, "Irak''ı, İsrail''i korumak için işgal ettik!" itirafında 
      bulunmuştur. 
173 MEARSHEIMER, John and WALT, Stephen The Storm over "the Israel Lobby", America’s Best Political Newsletter Counter Punch, May 5, 2006, 
      http://www.counterpunch.org/walt05052006.html, (21.05 2006) 
174 Yenişafak Gazetesi, “ABD’de 55 yılın en büyük asker-hükümet çatışması” (17 Nisan 2006) “...ABD'de sayıları giderek artan üst düzey emekli generallerin, 
      Irak savaşındaki hatalarından dolayı Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in görevden alınmasını talep etmesi, ülkede son 55 yılda hükümetle ordu arasında 
      baş gösteren en büyük çatışma olarak nitelendirildi...” 
175 Güler KÖMÜRCÜ, “Yeni CIA Başkanı” Akşam Gazetesi 09.05.2006, “...Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) başına yaklaşık 2 yıl önce gelen, 
      birkaç ay önce de Ankara'ya sürpriz bir ziyaret yapan Porter Goss cuma günü aniden istifa etti-ettirildi ve SİVİL BİR BAŞKANIN yerine ASKER BİR BAŞKAN 
      General Michael Hayden atandı.... Cheney ile CIA karşı karşıya. CIA, Başkan Yardımcısı Cheney'e savaş açmış durumda. CIA ve Başkan Yardımcısı 
      Cheney arasındaki krizin ilk patlak verme nedeni bir casus skandalı, Casus skandalının başlangıcı ise, ABD'nin Irak savaşına hazırlandığı 2002 yılına 
      dayanıyor. O dönemde emekli Büyükelçi Joseph Wilson, Saddam Hüseyin rejiminin Nijer'den nükleer madde satın aldığı iddiasını araştırmak üzere bu 
      ülkeye gönderilmişti. 
      Ancak iddianın asılsız olduğunu belirleyen Wilson, 2003 yılında bu durumu kamuoyuna açıkladığında, konuyu savaşın gerekçelerinden biri olarak kullanan 
      Beyaz Saray zor durumda kalmıştı. Bu gelişmenin ardından Wilson'ın gizli CIA ajanı olan eşi Valerie Plame'nin kimliği, iddialara göre 'Wilson'dan intikam 
      almak amacıyla' basına sızdırılmıştı. Diğer bir ifade ile Irak savaşını isteyen Bush ve yardımcısı Cheney ile malum şahinler, ellerini-oyunlarını bozan 
      Wilson'dan intikamlarını, adamcağızın karısının 'CIA'nin gizli bir ajanı' olduğunu deşifre ederek, adamı can evinden vurarak aldılar....” 
176 FUKUYAMA, Francis: Yenişafak, (24.03.2006) “Tarihin Sonu" kitabının yazarı ve Irak savaşı mimarlarından Francis Fukuyama, son kitabında büyük hatalar 
      yaptıklarını itiraf etti...Yeni Muhafazakârlık akımı tarihe karışmalı, daha gerçekçi dış politika kurulmalı. Irak Savaşı yanlıştı..." diyen Fukuyama, dünyadaki 
      her krizi, Neo-con akımının öngördüğü askeri müdahele yaklaşımıyla çözmeye çalışmanın ABD'yi çökerttiğini belirtiyor. Fukuyama, ABD'nin, sadece askerî 
      bir kampanya olarak değil aynı zamanda kalpleri ve akılları da kazanmak için dış politikasını yeniden düzenlemeye ihtiyacı olduğunu söylüyor...” 
177 YILDIZ, Yavuz Gökalp: Büyük Ortadoğu, IQ Yayıncılık, İstanbul, 2004, s. 145 
178 ÇELİK, Hakan: “Kürt ayrılıkçılığına karşı, Türk-Acem-Arap ittifakı” Posta Gazetesi, (02.05.06,) 
“...Bush yönetimide, İran ve Türkiye’nin eş zamanlı harekete geçmiş olmasını Kürt ayrılıkçılığına  karşı bölgede güçlü bir Türk-Arap-Acem ittifakı 
kurulmakta olduğu şeklinde yorumluyor...” 
179 MEYERSON, Harold: “Neo-Con’lar Sınıfta Kaldı” Radikal, (26.05.2006) 
180 YILDIZ, Büyük Ortadoğu...a.g.e., s. 144 
181 ARI,Yayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 265, 
182 ARI, Tayyar. 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 266, 
183 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 267, 
184 ÖZDAĞ, Ümit . Türkiye, Kuzey Irak...a.g.e., s. 109 
185 ÖZDAĞ,Ümit: Türkiye, Kuzey ..a.g.e., s. 111. Özdağ, Çifte Muhasara politikasını geliştiren ekibin İsrail ile güçlü bağları olan kişilerden oluşmasını 
      tesadüf olarak nitelenmesinin zor olacağını ifade etmektedir. 
186 ÖZDAĞ, Ümit.:Türkiye, Kuzey ...a.g.e., s. 79 
187 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey ...a.g.e., s. 95 
188 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey ...a.g.e., s. 70 
189 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey ...a.g.e.,. s. 120 
190 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 120 
191 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 295, “...İran, ABD politikasında Yahudi lobisinin etkisinde olduğunu ileri sürmektedir. 
      Şüphesizki Yahudi lobisinin etkisi olduğu muhakkaktır. Fakat Amerikan politikasını tamamıyla Yahudi politikası etkisinde olduğunu 
      göstermek gerçekçi olmayacaktır....” 
192 ARI, Tayyar. 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 268 
193 ARI,Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 269 
194 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında...a.g.m., s. 125 
195 ÖZDAĞ, Ümit ; Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 63, “...1990’da sıkışan Barzani, İsrail’de görüşmeler yapmaktadır...” 
196 YILMAZ, Türel: Irak Savaşında ...a.g.m., s. 127 
197 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 61 
198 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 62 
199 Yenişafak, (10.05.2006) “...Filistin İstihbarat Merkezi, Irak'ta 2003 yılından bu yana İsrailli ajanlar tarafından 530 bilimadamı ve akademisyenin 
      öldürüldüğünü iddia etti. Suikastlere kurban giden kişilerin daha çok nükleer ve biyoloji uzmanı olduğu vurgulanıyor...” 
200 Yenişafak, (15.03.2006) 
201 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 127 
202 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 128 
203 YILMAZ, Türel: “ Irak Savaşında...” a.g.m., s. 128 
204 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 128 
205 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 128 
206 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 128 
207 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 132 
208 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında..” a.g.m., s. 134 
209 YILMAZ, Türel: “Irak Savaşında...” a.g.m., s. 123, “.... Suudi Arabistan’da yayımlanan Arab news gazetesine göre, İsrail’in Irak’taki bütün 
      faaliyetleri Irak, İran, Suriye ve Türkiye’deki Kürtleri de kapsayacak bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için yapılan hazırlıkların bir parçasıdır. Bu 
      gerçekleştirildiğinde, İsrail’in Irak’ı kontrol etme yolu açılacak, İsrailliler savaşmaya hazır olacaklar ve bunu “İkinci Özgürleştirme Savaşı” 
      (İlki Filistin topraklarını ele geçirdikleri sırada yapılan savaş) olarak adlandıracaklardır....” 
210 Yenişafak, (10.05.2006), “...Filistin İstihbarat Merkezi'ne göre, bu konuda bugüne kadar sayısız rapor yayınlandı, ancak hiç biri basına yansımadı. 
      Cinayetlerin çoğu gizlendi ve ölümler hakkında ailelere hiç bir bilgi verilmedi. Filistin istihbaratının, İsrail ve Amerikan haber alma servislerinin 
      Haziran 2005 tarihli ortak raporuna dayanarak verdiği bilgiye göre, Irak'ta 200'den fazla üniversite profesörü ve 350 bilimadamını hedef alan suikastlerin, 
      İsrailli ajanların Amerikan istihbaratı ile ortak çalışması sonucunda        gerçekleştirildiği iddia edildi....” 
211 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 102 
212 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 55-66 
213 ARI, Tayyar: Geçmişten Günümüze Ortadoğu, Alfa Yayınları, İstanbul 2005, s. 583 
214 ÖZDAĞ, ümit: Türkiye, Kuzey ..a.g.e., s. 117 
215 ALTUNIŞIK, Meliha Benli : Türkiye ve Ortadoğu, Tarih Kimlik Güvenlik, Boyut Kitapları, İstanbul, 1999, s. 197 
216 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 44-63 
217 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 61 
218 BİLA, Fikret : “Erdoğan’dan Kerkük Uyarısı”, Milliyet Gazetesi, (28.04.2006) 
219 HURUB, Muhammed: “Ankara ve Tahran kontrolü ele almak istiyor” Radikal Gazetesi, (28.04.2006) 
220 HURUB, Muhammed: “Ankara ve Tahran 
      ...” a.g.m., 12 
221 BİLA, Fikret: “Erdoğan’dan...a.g.m., 6 
222 YİNANÇ, Refet: “Irak’ta yeniden yapılanma” Yorum Dergisi, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayını, 
      Büyük Ortadoğu Projesi, 2005-03 
223 http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/DISBASIN/2002/09/13x09x02.HTM, (20.05.2006) 
224 ÇAĞAPTAY, Soner: “Kürtler ABD’yi zorlayacak”, Radikal Gazetesi, (03.05.2004), 14, The Washington Institute for Near East Policy, 
      Türkiye Programı Direktörü (Çeviren: Pemra Hazbay) 
225 ÇAĞAPTAY, Soner: “Kürtler...” a.g.m., 14 
226 SÜER, Berna: “Suriye’nin Dış Politikası ve Irak Savaşı”, ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 219 
227 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge ...a.g.e., s. 5 
228 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 69 
229 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye Kuzey..a.g.e., s. 98 
230 ÖZDAĞ, ümit: Türkiye Kuzey...a.g.e., s. 140 
231 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye Kuzey..a.g.e., s. 150 
232 KAKINÇ, Halit: “Stratejik Şii Hilali”, Star Gazetesi, (28.04.2006) 6 
233 Stratejik Analiz Dergisi, Sayı:68, Aralık 05, s.77 
234 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda...a.g.e., s. 251 
235 AMANOV, Şatlık: “Hafız Esad Dönemi Suriye Dış Politikası”, YILMAZ, Türel; ŞAHİN, Mehmet: Ortadoğu Siyasetinde Suriye, Platin Yayınları, 
      Ankara 2004, s. 218 
236 AMANOV, Şatlık: “Hafız Esad Dönemi Suriye...” a.g.m., s. 220 
237 SÜER, Berna: “Suriye’nin Dış...” a.g.m., s. 216 
238 SÜER, Berna: “Suriye’nin Dış... “ a.g.m., s. 220 
239 ARI, Tayyar: 2000’li yıllarda ...a.g.e., s. 252 
240 http://www.gercekhayat.com/dusuncealemi/icsayfa.php?newsid=0000000119&catid=24, (21.05.2006) 
241 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 6 
242 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge..a.g.e., .s. 6 
243 ŞENEL, Muzaffer: “AB’nin Irak Politikası”, ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 67 
244 ARI, Tayyar: Geçmişten Günümüze...a.g.e., s. 599 
245 ŞENEL, Muzaffer: AB’nin Irak Politikası, ..a.g.e., s. 75 
246 ŞENEL, Muzaffer: AB’nin Irak Politikası, ..a.g.e., s. 80 
247 İZZETİ, İzzetullah: İran ve Bölge...a.g.e., s. 21 
248 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 112 
249 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 180 
250 PURTAŞ, Fırat: “Irak Krizi ve Rusya”, ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 140
251 PURTAŞ, Fırat: “Irak Krizi ...” a.g.m. , s. 137
252 PURTAŞ, Fırat: “Irak Krizi ...” a.g.m. , s. 154
253 KARACA, R. Kutay: “ÇHC’nin Ortadoğu Poltikası”, ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut: II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 181
254 KARACA, R. Kutay: “ÇHC’nin Ortadoğu...” a.g.m., s. 182
255 KARACA, R. Kutay: “ÇHC’nin Ortadoğu...” a.g.m., s. 195
256 LEVERTT, Flynt; BADER, Jeffrey: ABD ile Çin’in Ortadoğudaki enerji rekabeti, Zaman, (14.12.2005), 6, (The Washington Quarterly – 2005 Sonbahar 
      sayısından alınmıştır
257 KARACA, R. Kutay: “ÇHC’nin Ortadoğu...” a.g.m., s. 190
258 LEVERTT, Flynt; BADER, Jeffrey: “ABD ile Çin’in ...” a.g.m., 6
259 İBRAHİMLİ, Haleddin: “Değişen Avrasya’da Kafkasya” Avrasya Stratejik AraştırmalarMerkezi yayınları, Ankara, 2001, s. 64,
260 Akşam, (12.05.2006)
261 ŞAHİN, Mehmet: “2003 Irak Savaşı ve Irak’lı Kürtler”, ŞAHİN, Mehmet; TAŞTEKİN, Mesut :II.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ankara 2006, s. 294
262 www.cnnturk.com , (13.12.2005)
263 ATWAN, Abdulbari: “ Bu anayasa Irak’ı Paramparça eder”, Radikal, (30.08.2005)
264 Yenişafak, “Barzani Başkan Muamelesi Gördü”, (26.10.2005)
265 Hürriyet, “Kürt Devleti Hakkımız”, (12.04.2006)
266 Hürriyet, “Kürtlerin İzinsiz Petrol Araması Irak’ta Şok Yarattı”, (01.12.2005)
267 Mesud BARZANİ, “Irak bayrağını hiç bir zaman asmayacağız”, Yenişafak, (11.08.2005)
268 Yenişafak, “Bağımsız Kürdistan Rüya”, (08.11.2005)
269 Yenişafak, “ABD: Kürtlerin bağımsızlık talebi yok”, (17.08..2005)
270 EKŞİ, Oktay: “Timsahlar Ağlıyor”, Hürriyet, (01.04.2006), “...ABD’nin Ankara Büyükelçisi Güneydoğu’daki olayları çok ciddi buluyorsa, patronlarına, 
     "Bütün bunların arkasında bizim terör örgütü dediğimiz ve tasfiye etme sözü verdiğimiz PKK var. O nedenle Türkler artık samimiyetimize
      inanmıyor" diyemez mi?...”
271 ERİMHAN, Ahmet: İşlem Tamam, www.acikistihbarat.com 14.12.2005, “...K. Irak’ta bir “İngiliz–İsrail–ABD” imalatı olan Kürt Devletinin Türkiye 
      tarafından korunması–kollanması ve bu yeni oluşuma gerek siyasi düzen (federasyon) ve gerekse toprak (Güney Doğu’da bir Kürt Devleti) 
      açısından kucak açılmasına ilişkin çarpıcı hamlelerin yapıldığı bir dönemden geçiyoruz.... K. Irak için Kürt devleti oluşumu çoktan halloldu! 
      Mesele şimdi bu devletin yaşamında!... Bu koşullarda mesele Türkiye’nin önce, K. Irak’ta kurulacak devleti omuzlayacak bir siyasi sisteme 
      dönüştürülmesidir. Böyle bir adımın iyi bir ihtimalle federasyon hatta konfederasyon olduğunu söylemek herhalde süpriz olmasa gerek! ... Sonra... 
      Sonra Allah Kerim... Federasyon veya konfederasyonu oluşturan devletlerin birlikten ayrılma imkanı doğal olarak ve anayasal olarak var olduğuna 
      göre evli evine, köylü köyüne!...” 
272 BAYKAL, Deniz: “1 Mart Tezkeresi Sonrası Ortadoğu ve Türkiye”, Hürriyet, (03.05.2006), CHP lideri Deniz Baykal, Hacettepe Üniversitesi’nde 
      düzenlenen sempozyumda "1 Mart Tezkeresi Sonrası Ortadoğu ve Türkiye" konulu bir konuşma yaptı.... “ Türkiye’nin Ortadoğu’da etnik temelde 
      parçalanmaya neden olacağını görmeyerek Çekiç Güç’e destek verdiği çerçeveyle 1 Mart’a gelindiğini aktaran Baykal, Türkiye’nin Irak’a yönelik askeri 
      harekat ve sonrasına ilişkin olarak ABD tarafından hiçbir zaman bilgilendirilmediğini belirtti.....” 
273 HACISALİHOĞLU, Yaşar: www.acikistihbarat.com.tr , (18.01.2006) “... Statüko blok  bağımlılığıdır, soğuk savaş bitmemiş gibi davranmaktır. 
      Asya’yı unutmaktır, tek taraflı bağlanmayı dış politika zannetmektir, ülkeyi AB kapısına çivileterek, yeni ilişki dinamikleri geliştirme yeteneğini 
      köreltmektir, kısacası statüko bağımsızlığı köleliğe , aşağılanmaya tercih etmektir....” 
274 ECEVİT, Bülent: “Güneydoğu Türkiye'nin sorunu”, Yenişafak, (02.04.2006), Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğrencilere 
      yaptığı konuşmasında, bölgede "intifada" denen yöntemle devletin polisine ve jandarmasına saldırılarda bulunulduğunu hatırlatarak, 
      "Türkiye'nin birliğine yönelik saldırılar günden güne artıyor" dedi. Türkiye'nin bu konuda gereken önlemleri alacağını söyleyen Ecevit konuşmasında, 
      "Bu konu Türkiye için bir iç sorundur, dış sorun değildir. Türkiye'nin ayrılmaz bir bölgesi olan Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya müttefiklerimiz el 
       uzatmaya kalkışıyorlar" dedi. 
275 TURGUT, Serdar: “Diyarbakır ve Siirt”, Akşam, (31.03.2006), “....Başlıca iki şehrimizde son günlerde yaşananlar ne ülkenin geleceği hakkında rasyonel 
       analiz yapmaya çalışanlar ne de devlet birimleri açısından sürpriz olmuştur. Bu tür olayların yaşanabileceği ve hatta zamanlaması bile çok 
       önceden tahmin ediliyordu. Ve şundan da emin olunuz ki; devletin bu tür kalkışmaları bastırmak için planı da vardır ve çoktan hazırdır. 
       Ama kimse şu aşamada 'peki o zaman neden harekete geçilmiyor' diye sormasın lütfen... Şunu da düşünmek lazım; belki de harekete geçilmesini 
       provoke etmek, olayların en büyük amacı olabilir. Şöyle bir senaryo da düşünülmeli; birçok şehirde olay çıkarılacak, devletin sert tepki vermesi 
       sağlanacak ve sonunda yabancı güçler Türkiye aleyhine hareket ettirilecek. Olayların gidişatı böyle bir plan yapıldığını gösteriyor....” 
276 ARDIÇ, Engin: “Savaşa girersek bütün 'parametreler' değişir”, Akşam, (04.04.2006), “...Amerikan yönetimi 'İran'a yapacağı saldırıya yardımcı olacak 
       bir Türk yönetimi' arıyor, fakat 'bunun sivil mi asker mi olabileceğine' henüz karar verebilmiş değil.... Bakın, belki de gözdağı vermek 
       için Kürt ayaklanması yeniden başlatıldı!..” 
277 Hürriyet, Diyarbakır'da polislerle göstericiler arasında yine çatışma çıktı, (29.03.2006) 
278 YILDIRIM, Mustafa: “İşgale, soyguna karşı durma yeteneği olan, bu deneyime sahip tek bir ulus var”, www.acikistihbarat.com , (28.03.2006), 
       Araştırmacı yazar Mustafa Yıldırım, Türkiye’de “demokrasiyi, liberalizmi, islam ile piyasa ekonomisinin uyumunu, din ve ibadet hürriyetini öğretmek 
        için sivil toplum örgütleri kurulduğunu belirterek, bunlarda yetmiyor, Türkiye’de bir yandan iç çatışmaları, silahlı silahsız çatışmaları körüklüyorlar, 
       öte yandan iç barışın korunması için federe Türkiye kurulmasının gerekliliğini öğretiyorlar....” dedi... 
279 DOĞRU, Necati: “Türkün Ateşle İmtihanı”, Vatan, (02.04.2006) 
280 KÖMÜRCÜ, Güler: Akşam, (01.06.2006), “...Birileri-taş tasarrufu-yapıyor yani bir taşla üç kuş vurmak istiyor, yarın bir iç kargaşa çıkmasını kim istiyorsa, 
      bu iç kargaşada en önde durup, vatan savunması yapacaklar şimdiden bir bir imha edilmeye, etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor, akıllara, sağduyulara, 
      itibarlara infaz operasyonu yapılıyor...” 
281 AYGÜN, Sinan : “Türkiye’nin Güvenliğine Mayın Döşemeyelim”, Yeniçağ, (23.04.2006) 
282 TANTAN, Sadettin: “Ermeni konferansını düzenleyenler yabancı istihbarat servisleri ve üniversiteler!”, www.acikistihbarat.com/ (23.09.05)
283 MEYERSON,Harold: Neo-con’lar ...a.g.m., Radikal, (26.05.2006)
284 Türk Dışişleri Bakanlığı, Irak’taki son türbe ve cami bombalama olaylarına ilişkin yaptığı açıklamada, saldırıları kınarken, “Teröre başvuranların hedefinin, 
      Irak’ta etnik bir çatışma başlatmak olduğu görülmektedir.” açıklamasını yapmıştır. www.acikistihbarat.com , (24.02.2006) 
285 DEMİR, Hasan: “Irak’ta MOSSAD Operasyonları”, Yeniçağ, (24.02.2006), “...Bu provokasyonlara, 12 İmam''dan ikisinin türbelerine yapılan saldırılardan 
      imâni bakımdan en acı duyanlardan biri olan İran Dini Lideri Hameney, "Bu saldırılar Siyonist istihbarat servisleri ve Irak işgalcilerinin siyasi bir 
      cinayetidir" teşhisini koydu. Irak''ta işgalci güçlerin bir türlü dize getiremediği Şii lider Mukteda es Sadr ise, "Bombalardan işgalciler, tekfirciler ve 
      Basçılar" sorumludur derken, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi Başkanı Abdülaziz el Hekim ise, "Saldırıların arkasında ABD''nin Bağdat Büyükelçisi 
      Zalmay Halilzad''ın olduğunu" söyledi....” 
286 AHMEDİNECAD, Mahmud: “Siyonistlerin işi..” Akşam, (24.02.2006), İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, türbe saldırısı için ABD ve İsrail’i suçladı. 
      Ahmedinecad, “Bu saldırının yenilgiye uğramış Siyonistlerle işgalcilerin işi olduğunu,...’’ söyledi. 
287 Yenişafak, (22.02.2006), “...Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyindeki Samarra kentinde şiddetli bir patlama olduğu, patlamada ülkenin en ünlü 
      Şii türbelerinden Askariye türbesinin büyük hasar gördüğü bildirildi...” 
288 BİDEN, Joseph R.: GELB, Leslie H.: “ Irak’ı Federasyon Kurtarır”, Radikal, (04.05.2006), “.. Bush Bağdat'ta güçlü bir merkezi hükümet kurmak için üç yılı 
      boşa harcadı,....Irak'ın bütünlüğü, ancak merkezi yönetime bağlı üç büyük özerk bölgeden oluşacak bir federasyonla sağlanır. Bölgeler, kendi 
      iç sorunlarından, merkezi yönetim ise dış ilişkilerden sorumlu olmalıdır...” 
289 BİLİCİ, Abdülhamit: “Irak işgalinin üç yılı”, Zaman, (29.03.2006), “...tahminlerin çoğu, Irak’ın mezhepsel ve etnik çizgiler temelinde bir iç savaşa hızla 
      sürüklendiği yönünde. Artık sempozyumlarda dinlediğimiz Amerikalı uzmanlar, açık açık Irak’ın bölünme ihtimaline herkesin hazırlanması gerektiğinden söz 
      ediyor. ABD’nin resmî politikasının ‘birleşik Irak’ olduğu söylense de ‘Kürt devleti sürprizi’ yabana atılmıyor. Irak’ın, Ortadoğu’nun etnik ve dinin bütün 
      renklerini içeren kristal bir vazo olduğu dikkate alınırsa, muhtemel bir parçalanma ve iç savaşın ne çapta depremlere yol açabileceğini hayal etmek bile 
      insanı ürkütüyor...” 
290 BULAÇ, Ali: “ Irak’tan Bütün Bölgeye”, Zaman, (25.02.2006)
291 KONA, Gamze Güngörmüş: Ortadoğu, Orta Asya ve Kesişen Yollar, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2004, s. 334
292 ÖZDAĞ, Ümit : Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 190
293 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 193
294 Stratejik Analiz Dergisi, Sayı: 65, Eylül 05, s.17 
295 ÜNAL, Hasan: “Dalaleti Geride Bırakırken”, Yeniçağ, (31.03.2006), “...AB politikaları hem taktiksel, hem de stratejik manada PKK’nın işine yarıyor ve 
      hızla bir devletleşme çabası içersinde...” 
296 ÇONGAR, Yasemin: “ABD’den AB mesajları”, Milliyet, (08.05.2006), 
297 ÇONGAR, Yasemin: “ABD’den AB mesajları”, Milliyet, (08.05.2006) 
298 SOMUNCUOĞLU, Sadi: “AB eliyle yeni azınlıklar yaratılıyor”, Yeniçağ, (20.03.2006) 
299 ÖZDAĞ, Ümit : “Türk Kimliği ve Türk Bütünlüğüne Yönelik Tehditler” , Yeniçağ, (27.12.2005) 
300 MANİSALI, Erol: “Truva Atı'ndan Çelik Oyuncaklara”, Cumhuriyet, (27.08.2005) 
301 PERİNÇEK, Doğu: “AB’nin Şartları, ABD Güdümlü”, Aydınlık, (04.10.2005) 
302 KÖMÜRCÜ, Güler: “Avrupa, Fırat ve Dicle'mizi istiyor”, Akşam, (18.10.2005) 
303 YILDIZOĞLU, Ergin: “Zeitgeist değişirken”, Cumhuriyet, (27.03.2006), “...American Theocracy: The perils and Politics of Radical Religion, oil and 
      Borrowed Money, Amerikan Teokrasisi: 
304 MAHALLİ, Hüsnü: “İsrail...”, Akşam, (30.05.2006), “...İsrail; Türkiye ve Türkler ne yaparsa yapsın Türkiye'den vazgeçmez. 
      Hiç kimse nefes borusuz yaşayamaz. İsrail; ABD ve Yahudi lobilerinin sağladığı 'suni teneffüs' ile sonsuza dek yaşayamaz....” 
305 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 196 
306 ALPAY, Şahin: “Amerika Uyanıyor mu?”, Zaman, (21.03.2006), Chicago Üniversitesi siyaset bilimi profesörü John MEARSHEİMER ve Harvard Üniversitesi 
      uluslararası ilişkiler profesörü Stephen WALT. Yayınlandığı yer: London Review of Books, Tarih: 23 Mart 2006. İnternet adresi: 
      (http://www.lrb.co. uk/v28/n06/print/mear01_.html).  
307 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 196 
308 ASLAN, Ali H.: Zaman, (08.01.2006), “...K.Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin asla işlemeyeceği görüşünü savunan Beyoglow’a göre Kürt egemen 
       bölgesi için en iyisi “bağımsızlığı değil, Irak’ın içinde bir otonomiyi düşünmeleri” Dr. Beyoglow, “bölgedeki güçler dengesinde büyük bir değişiklik” 
       ve ilgili ülkelerle “siyasi pazarlıklar” gerektireceğinden, Türkiye, İran, Suriye ve Irak’tan toprak alınarak “Büyük Kürdistan” kurulmasınada yakın 
       vadede ihtimal vermiyor...” 
309 MAHALLİ, Hüsnü: “Ermeni Soykırımı ve Yahudi Lobisi”, Akşam, (20.09.2005) 
310 Akşam, “Peşmergeyi İsrail Askeri Yetiştiriyor”, (02.12.2005) 
311 KARAGÜL, İbrahim : “Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını Mossad bombalıyor!”, Yenişafak, (02.12.2005) 
312 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye, Kuzey...a.g.e., s. 191 
313 PFAFF, William: “ABD ve İsrail’in Çıkarları Farklı”, Radikal, (11.05.2006) 
314 Hürriyet, “Barzani ailesi Yahudi çıktı”, 18.02.2003 
315 Akşam, “Avrupa'dan PKK'ya 'silah bırak' çağrısı”, (22.05.2006) 
316 Akşam, “Kürtler, PKK şiddetine dur demek zorunda”, (05.05.2006) 
317 Akşam, “İran Kandil’i vurdu İddiası”, (01.05.2006), “... İran’ın dün geceki operasyonunda terör örgütü PKK’nın kamplarının bulunduğu Kuzey Irak’taki 
      Kandil Dağı’nı hedef aldığını öne sürdü... İran ordusu, Kuzey Irak'taki Erbil kenti yakınlarında bulunan terör örgütü PKK'ya ait mevzileri topçu 
      ateşine tuttu. 24 saatten fazla süren topçu ateşinde terör örgütünün çok sayıda kayıp verdiği öğrenildi. Irak Savunma Bakanlığı, operasyonda İran 
      kuvvetlerinin sınırdan beş kilometre içeri girdiklerini açıkladı..” 
318 Akşam, “PKK'dan İran'a saldırma tehdidi”, (08.05.2006), “...PKK'nın lider kadrosundan Cemil Bayık, İran'ın Türkiye'nin desteğini alabilmek için 
      Kuzey Irak'taki PKK kamplarına saldırdığını söyledi. Bayık, 'İran güçlerine karşı roket saldırısı hakkımız var. Şu anda savunmadayız. Ama saldırı 
      sürerse karşılık vereceğiz' dedi....” 
319 Yenişafak, “İran’a Karşı PKK Kartı”, (17.04.2006) 
320 BİLA, Fikret: “Erdoğan’dan kerkük Uyarısı”, Milliyet, (28.04.2006) 
321 DEDE, Orhan: “PKK’nın gerçek Hamisi AB ve ABD”, www.acikistihbarat.com , (05.04.2006), “...Batı ülkelerinin Güneydoğu üzerindeki emellerinin 
      ve PKK’ya verdikleri destekleri açıkça ortaya koymaktadır....Atatürk’ün, Milli Mücadele döneminde Doğu’da yaşanan olayları kendisine aktaran 
      Yüzbaşı Esad Bey’e cevaben yazdığı 1919 tarihli mektubundaki şu ifadeler bugün ibretlik ifadelerdir. "Vatanın geçirmekte olduğu şu tarihi hayat ve 
      memat anında mukadderatı yekdiğerine tamamen merbut ve öz kardeş olan Türk ve Kürt arasına düşman parasıyla nifak sokmaya çalışan ve kendi din 
      ve vatanı aleyhine uğraşan her türlü nefrete sezadır...." 
322 YALÇIN, E. Semih: “Şark Meselesinden Büyük Ortadoğu Projesine”, 2023 Dergisi, www.2023.gen.tr , (21.07.05) 
323 DİKBAŞ, Yılmaz: “AB’den para alan sivil toplum örgütleri, www.acikistihbarat.com    (13.12.2005), “...AB’den ‘Hibe’ adı altında alınan karşılıksız 
      paralarla yapılan projelerle ilgili olarak 8.241 haber medya organlarında yer almış, birkaçı hariç tamamında alınan paraların miktarı dahi belirtilmemiştir! 
      8.241 haberin tamamında, AB’ye övgüler dizilmiş, coşkulu söyleşiler yapılmış, parlak fotoğraflar basılmış, ama AB’den gelen paraların miktarına hiç 
      değinilmemiş, bu paraların neden karşılıksız verildiği asla sorgulanmamıştır! Medyanın tek yanlı AB propaganda bombardımanı altında kalan Türk halkı, 
      AB’den Sivil Toplum Örgütü adı verilen hangi tüzel kişilerin karşılıksız kaç para aldığını ve bu paraların nerelere gittiğini öğrenememiştir. 
      İşte şimdi sizler, AB’den para almış 315 Sivil Toplum Örgütünün adını, ne kadar parayı ne zaman hangi gerekçelerle almış olduklarını Türkiye’de ilk kez, 
      burada okuyup öğreneceksiniz....” 
324 ÇEÇEN, Anıl: “İsrail Türkiye’yi Satın Alıyor”, www.acikistihbarat.com , (04.10.2005) 
325 ÖZDAĞ, Ümit : Türkiye,Kuzey...a.g.e., s. 32 
326 SÖYLEMEZ, Haşim; ŞANLI, Ufuk: Irak...a.g.m., 15 
327 MATTEWS, Owen: “ABD iki dostu Iraklı Kürtler ile Türkiye arasında kaldı”, Radikal, (08.05.2006) 
328 ÖZDAĞ, Ümit: “Kürdistan Projesi”, Yeniçağ, (01.12.2005) 
329 Radikal, “Kürtler Refarandum için Kerkük’e Doluşuyor”, (31.10.2005) 
330 ÜNAL, Hasan: “Bunun Adı Büyük Kürdistan Projesi”, Yeniçağ, (28.09.2005), “...Ama siz onlarla birleşirseniz, petrolü birlikte satarsınız'' diyecekler. 
      İstanbul basını ''milyar dolarlar bize akacak'' hikayesini tutturacak. Eğer Türkiye kabul edip, kendisini bir federasyona çevirip, söz konusu devletle 
      konfederasyona giderse, mesele yok. O zaman Kürdistan hem de Büyük Kürdistan Türkiye''nin koynunda büyüyecek. Arap devletleri ve İran Türkiye''ye 
      düşman olacak. Amerika bize silah satacak. İsrail rahatlayacak....” 
331 http://www.ortadogugazetesi.net/haber_d.asp?haber=9617, (03.06.2006) 
332 KARAGÜL, İbrahim: “Dünyayı Yol Ayrımına Sürükleyecek Savaş”, Yenişafak, (28.12.2005), “...Amerika'nın İran'ı hedef almak için kendince gerekçesi çok: 
      İran'ın nükleer silahlar edinmesi, teröre destek vermesi, İran'a karşı devrimden kaynaklanan intikam duyguları gibi. Ayrıca Tahran'ın 
      2004 yılında aldığı, petrol ticaretinde dolar yerine Euro'yu kullanmaya, bir petrol borsası oluşturmaya, " Petrodolar" tekelini kırıp " Petroeuro"yu öne 
      çıkarmaya yönelik kararı var. İran'ın Rusya, Çin ve Latin Amerika ülkeleri tarafından da desteklenen bu projesi, doların dünya hakimiyetini ve Londra'daki 
      uluslararası petrol borsasını sarsacak, doların devalue edilmesi sürecini hızlandıracak, petrol fiyatları üzerindeki ABD tekelini kırabilecek bir gelişme 
      olarak niteleniyor. Yine İran'ın, Çin, Rusya,  Hindistan ve bazı Avrupa ülkeleriyle enerji alanında yürüttüğü dev projeler ABD'nin Avrasya'yı 
       çevreleme stratejisine ölümcül darbeler indiriyor. Anglo-Amerikan-İsrail ittifakı bu nedenle İran'ı hedef aldı. Afganistan, Pakistan, Azerbaycan, 
      NATO üzerinden Türkmenistan ve bölgedeki diğer ABD üsleri, Irak'taki ABD egemenliği ve Türkiye üzerindeki ABD nüfuzu, aslında İran'ı çepeçevre 
      kuşatmış durumda. İran kuşatmayı radikal kararlarla kırma yolunu deniyor....” 
333 KARAGÜL, İbrahim: “İsrail Çılgınlığı ve Fars Ateşi”, Yenişafak, (29.12.2005), “...Kanada merkezli Globalresearch adlı merkezden Michael Chossudovsky, 
      İran’a karşı gelişmeleri özetlemiş. İsrail ve ABD'nin, İngiltere ile birlikte İran'a karşı nasıl bir plan uyguladıklarını, bugüne kadar ne tür gelişmelere 
      imza attıklarını içeren yazıyı okuyunca, İran ateşinin ne kadar ciddi, ne kadar yakın, ne kadar kararlı olduğunu anlıyorsunuz. 
      Bakalım: ... ABD, İngiliz ve İsrail istihbaratı, iki yıldır İran içinde örtülü operasyonlar yapıyor. (İran'da etnik kriz çıkarmaya yönelik patlamalara dikkat 
      edelim. Halkın Mücahitleri'nin dışında İran Arapları Irak'ta eğitilip örgütleniyor ve saldırılar yaptırılıyor.)...” 
334 YILDIZOĞLU, Ergin: “ İran ve Yeni ‘Quartet’”, Cumhuriyet, (20.02.2006) 
335 RUBİN, Michael: “İran’ı İçten Yıkmalı”, Akşam, (13.02.2006) 
336 Akşam, “Hangi İRAN”, (14.05.2006) 
337 DEVLETABADİ, Firuz : Milliyet, (05.04.2006), Röportaj Fikret BİLA, 
338 Yenişafak,”Yeni Hedef Suriye”, (22.10.2005) 
339 ÖZDAĞ, Ümit: Türkiye,Kuzey...a.g.e., s. 193 
340 Yenişafak, “Şam Kürt Sorununu Çözmeye Çalışıyor”, (29.10.2005) 
341 YILDIZOĞLU, Ergin: “Beşar Rejimi daha ne kadar yaşar?”, Cumhuriyet, (26.10.2005) 



***

IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN STRATEJİK ÖNGÖRÜLER. BÖLÜM 7

 IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN  STRATEJİK ÖNGÖRÜLER. BÖLÜM 7



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 

SEÇENEKLER VE TEMEL DEĞİŞKENLER BAĞLAMINDA SEÇENEKLERİN YORUMLANMASI 

3.1. Seçenekler 

“Irak Kürt bölgesinin jeopolitiğine ilişkin stratejik öngörüler” konulu çalışmanın seçenekleri (Hipotezleri) üç olasılıklı tespit edilmiştir; 

i. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi hukuken bağımlı, fiilen bağımsız bir devlet gibi hareket edebilir. 
ii. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi bağımsız bir devlet olabilir. 
iii. Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi federal veya konfederal yapıda sürebilir. 

Üçüncü seçenek, halihazırda Irak’taki mevcut uygulamaya en yakın olan durumdur. Farklı olan seçenekler, ilk iki seçenektir. İlk iki seçenek olan, 
“ Irak’ın Kuzeyindeki Kürt bölgesi yönetimi hukuken bağımlı, fiilen bağımsız bir devlet gibi hareket edebilir veya bağımsız bir devlet olabilir” in temel değişkenlerine ait ayrıntılar aşağıda verilmiştir. 

3.2. Temel Değişkenler Bağlamında Seçeneklerin Yorumlanması 

Seçeneklerin oluşumunu etkileyen, belirleyici olan temel değişkenler üçüncü bölümde ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Aşağıda, seçeneklerin belirlenmesinde rol oynayan temel değişkenlere ilişkin yürütülen mantık ve gerekçeleri açıklanmıştır. 

ABD Politikası

 Irak’ın işgalinden (2003) önce, KDP lideri Barzani; AB’yi, Rusya’yı ve Çin gibi kıtasal güçlerin çekincelerini kaale almayan süper güç ABD’ye şartlar öne sürebilmiştir. Barzani, Saddam’dan sonra, Kuzey Irak’ta Kürtlere özerklik verilmesini, petrol bölgesi Kerkük’ü Kürdistan’ın başkenti olarak resmen tanımasını ve hiçbir ülkenin Irak’a müdahalesine izin vermemesini ABD’den talep etmiştir. ABD yönetimi, Kürtlerin taleplerini çıkarları gereği ciddiye almıştır. Bu esnada NATO üyesi ve ABD’nin sıkı müttefiki (kimi uzmanlara ve siyasilere göre Stratejik ortağı) Türkiye’de ABD’den taleplerde bulunmuştur. Bu taleplerden bazıları; Kürt grupların bağımsızlık düşüncelerinin ve Kerkük’ün Kürt grupların eline geçmesinin engellenmesidir.261 

Türkiye’nin ABD çıkarlarını etkileme kapasitesinin Kuzey Iraklı Kürt gruplar kadar olmadığı veya ABD’nin Kuzey Irak Kürt bölgesindeki çıkarlarının, müttefiki Türkiye’deki çıkarlarından fazla olduğu zamanla anlaşılmıştır. Türk hükümetinin istekleri ABD tarafından ciddiye alınmamıştır. 

30 ocak 2005'te sandık başına giderek geçici hükümet üyelerini belirleyen Irak halkının başına262 Kürt lider Talabani Cumhurbaşkanı, Kürt Zebari’de dışişleri bakanı olarak seçilmişlerdir. İlk kez daimi bir hükümet için 15 aralık 2005'te yapılan seçim sonrasında da Kürt Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı koltuklarını korumuşlardır. Geçici anayasaya, Kerkük’ün Kürt bölgesine dahil edilebilmesi için 2007’de referandum öngören ilgili anayasa maddesi, ABD’nin gözetiminde ve onayı ile konmuştur. Irak’ta çoğunluğa sahip Şii’ler, “Kerkük Irak’ındır” diyen Caferi’yi Başbakanları olarak ABD’ye kabul ettiremezken, gelişmeleri demokrasi ile açıklamak yetersiz kalmaktadır. 

 Irak Anayasası'na yerleştirilen federasyon, bölge için yeni bir olgudur. Arap veya İslam ülkesinde böyle bir yapı yoktur. Bazı Batılı ülkelerde işleyen 
federasyonun, islam ülkelerinin ekonomik, demokrasi ve laik yapıları dikkate alındığında, federasyonun başarılı olacağını söylemek zordur. Mevcut Irak 
Anayasa’sı Irak’ı paramparça edecektir. 263 

Kürt parlamentosunun toplanması, Kürt özerk hükümetinin kurulması, Kürt silahlı güçleri peşmergelerin dağıtılmaması veya merkezi hükümetin 
kontroluna verilmemesi, Irak’ın kuzeyindeki Kürt oluşumunun “devlet gibi” müstakil hareket edebilmekte olduğunu göstermektedir. ABD başkanı 
Bush’un KDP lideri Barzani’yi Beyaz Saray’da ağırlaması,264 bazı ülkelerin Kürt bölgesinde konsolosluklar açma çabası, Kürt oluşumun devlet gibi 
müstakil hareket edebilmesini kolaylaştırmaktadır. 

Barzani, Washington’a ABD’nin tahsis ettiği özel uçakla gitmiştir. Siyasi uzmanlar Talabani’nin ardından ABD’ye giden Barzani’nin, Oval Ofis’te 
ağırlanmasının sadece bir jest olduğu yorumunu yapmaktadırlar. Devlet başkanı gibi bir protokolun uygulanmasını sadece jestle açıklamak eksik olacaktır. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ise Barzani’nin ziyaretinin Irak Kürdistan kimliğinin ABD yönetimi tarafından tanınması anlamına geldiğini savunmuştur. 

KDP lideri Barzani’nin Türkiye’yi hedef alan, Kürt sorununun bir realite olduğunu, bundan dost ve komşu ülkelerin rahatsız olmamaları gerektiği ve 
Kürtlerin de devlet kurma hakkı var şeklindeki konuşmalarını, ABD’den bağımsız yaptığı düşünülmemelidir.265 

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Los Angeles Times, Mesut Barzani’nin liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Norveçli DNO şirketi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde, 2005 Kasım ayının son haftasında Zaho kentinin yakınlarında petrol aramaya başladığına dikkat çekmiştir. 
ABD’nin öncülüğündeki 2003 işgalinden bu yana yeni arama faaliyetlerini öngören ilk anlaşma, Bağdat’ta siyasi liderlerin şaşkınlıkla tepki göstermesine 
yol açmıştır. Türkiye’nin Ovaköy’de bir sınır kapısı açmasına ABD onay vermezken, Norveç’li bir firmanın ABD onayı olmadan, ABD işgali altındaki 
topraklarda petrol arayabileceğini düşünmek gerçekçi olmayacaktır. ABD, Irak’ın Kuzeyindeki Kürt oluşumun, “Bir devlet gibi” hareket etmesine zemin 
hazırlamaktadır.266 

Körfez savaşından sonra (1991) oluşturulan güvenli bölge sayesinde, Irak’lı Kürtler “ayrı bir devlet” gibi davranabilmişler, yönetim tecrübesi edinme 
fırsatını ABD sayesinde bulmuşlardır. KDP ve KYB arasındaki silahlı çatışma ve anlaşmazlığı ABD, 1998’de Washington Anlaşması ile gidermiştir. 
Ardından 4 Ekim 2002’de “Kürdistan Ulusal Meclisi” nin toplanması ve “Kürdistan Anayasa” taslağının oluşturulması kararlaştırılmıştır. Toplantıda 
Daniel Mitterand bizzat onur konuğu olarak katılırken, ABD Dışişleri Bakanı Powel, mesaj çekerek birlik ve beraberliğin önemini vurgulamıştır. 

Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri ve ’Kürdistan Bölge Başkanı’ Mesut Barzani, “Kürdistan” olarak nitelendirdiği Kuzey Irak’ta kesinlikle Irak bayrağını kullanmayacaklarını, dünyadaki diğer halklar gibi Kürtlerin de bağımsızlık hakkı bulunduğunu savunmaktadır. Kürt lider Irak bayrağının Kürtlere baskı, zulüm, katliam günlerini anımsattığını, bu nedenle değişmediği müddetçe bu bayrağı “Irak Kürdistanı” olarak nitelendirdiği bölgede asmayacaklarını söylemektedir. “Kerkük-Kürdistan” isimli internet sitesinde de açıklamaları yayınlanan Barzani, Kürtler’in kendi kaderini tayin etme hakkı bulunduğunu, Kürtler’in bu hakkı kullanmak için imkan bulmaları halinde hiç geciktirmeden bu hakkını kullanacaklarını ileri sürmektedir. 

Barzani, medya organlarında yer alan 8, 6 ya da 4 yıl sonrasındaki referandumdan söz eden haberlerin önemli olmadığını söylemektedir; 

"Bizim temel problemlerimiz; Kürdistan’ın sınırları, Kürdistan Peşmerge’sinin rolü, doğal kaynaklar, kadın hakları ve demokrasidir. Eğer şimdi gerekli olan 
şeyleri yapmazsak, bu fırsatın bir kez daha önümüze çıkıp çıkmayacağı belli değil. Biz, Kürt ve Kürdistanlılar olarak neyi ne kadar talep edersek 
azdır. Bazıları taleplerimizi aşırı buluyor. Arapların, taleplerimize ve gönüllü federasyon isteğimize teşekkür etmeleri gerekiyor. Kürtler, bu yılın birinci 
ayının 30’unda yapılan referandumda yüzde 98 oranında bağımsızlık istediklerini beyan ettiler..... 
........Kürtçe resmi bir dil olmalı ve sadece Kürdistan yönetimindeki bölgede değil. Kürtçenin Irak’ın güneyindeki bir kentte de resmi olmasını söylemiyoruz; ancak devletin resmi belgelerinde, haberleşmelerinde, verilen kararlarda, örneğin; para, posta pulu, pasaport ve diğer tüm resmi belegelerin 
her iki dilde; Kürtçe ve Arapça yazılması gerektiğini savunuyoruz..... Kürdistan’ın sınırlarının belirlenmesi, Kerkük, Hanakin, Şıngar, Zımar ve diğer kasabaların durumu Geçici Temel Yasanın 58. maddesine göre çözülmelidir. Eğer 58. madde yerine getirlirse, başarılı olacağız ve bu konudaki kaygılarımız 
giderilmiş olacak. Ne var ki, Araplar 58. maddenin gereklerini yerine getirmek istemiyorlar...... Peşmerge hiçbir devletin emriyle kurulmamıştır ve hiç kimsenin 
emriyle de ortadan kaldırılamaz. Peşmergenin rolü değişebilir; bunun için bir mekanizma bulunabilir.." 267 

Geçici temel yasanın 58. maddesinin, ABD’nin onayı olmadan temel yasa içersinde yer alamayacağı unutulmamalıdır. 

Türkiye’nin Durumu 

Irak’ın Kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmayacağına Türkiye’nin inanması veya inandırılması önemli bir adımdır. Çünkü, Türkiye’nin jeopolitik gücü, Kürt oluşumun devletleşmesine veya kurulabilse bile yaşamasına engel olmaya yetecektir. KYB lideri ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Kuzey Irak'taki Kürtlerin bağımsız bir devlet kurmak gibi bir niyet ve girişim içerisinde bulunmadıklarını, bağımsız bir Kürdistan’ın sadece bir rüya olduğunu açıklaması ihtiyatlı karşılanmalıdır.268 ABD'nin Bağdat büyükelçisi Zalmay Halilzad’ta, Iraklı Kürtlerin bağımsızlığının söz konusu olmadığını ve Kürtlerin bunu istemediğini söylemektedir.269 

ABD yönetimi, sık sık Irak’ın toprak bütünlüğünün önemini vurgulamaktadır. Ancak, uygulamada ise Irak’ın toprak bütünlüğünü zayıflatabilecek gelişmeleri teşvik ettiği veya seyirci kaldığı görülmektedir. Süper hegemon güç ABD, Irak’ta asayişi ya sağlayamamaktadır yada bir iç savaş çıkmasını bekler görünmektedir. Irak’ta bir direniş olduğu ve bu direnişi ABD’nin durduramadığı bir vakıadır. Bir Şiilerin ibadet yerleri, bir Sünnilerin ibadet yerleri bombalanmaktadır. Bu arada İngiliz özel birliklerinin sivil yerel kıyafetle ve patlayıcılarla yakalanmaları, kafalarda soru işaretlerine yol açmaktadır. ABD, Irak’lıların kendilerine karşı mücadele etmelerini değil, birbirleri ile mücadele etmelerini bekler görünmektedir. Bu arada Kürt bölgesinde ciddi terör olayları olmaması da hayli düşündürücüdür. İngiliz askerlerinin patlayıcılarla Şii bölgesinde yakalanması, Kürt bölgesindeki asayişin gerekçesini bir nebze de olsa açıklamaktadır. 

Türkiye’nin; Kerkük, bölücü terör örgütü PKK kampları ve Türkmen hassasiyetlerini dikkate alacağını söyleyen, ama uygulamada tam tersini 
yapan ABD politikalarına güveni sarsılmıştır.270 Üstelik Türk askerinin kafasına çuval geçiren “stratejik ortak” ABD, Türk kamuoyu tarafından tehdit 
olarak görülmeye başlanmış, ulusalcılık dalgasının hızla yükselmesine yol açmıştır. Türkiye’nin hassasiyetleri konusunda ABD’nin somut adımlarını 
görmeden, Türk kamuoyunun ABD’ye inanması zor görünmektedir. ABD’nin Irak’ın Kuzeyinde olası bir Kürt devleti projesini gündemde tutuyor olması, iki 
olasılığı akla getirmektedir. Birincisi, ABD’nin Kürt devleti projesi vardır, ikincisi, ABD Kürt kartını kullanarak, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri 
üzerinde kullanmak istemektedir. Kürt devleti projesi var ise, Türkiye’den, Irak’taki Kürt oluşumun ayakları üzerinde durmasına ve himaye edilmesine 
katkı sağlayacak politikalar geliştirmesi istenecektir.271 Çekiç Güç ve Keşif harekatı ile Kürt devleti oluşumuna bilerek veya bilmeden, doğrudan katkı 
yapan Türkiye 272, doğmakta olan yeni bir devletin güçlenmesini çıkarlarına aykırı bularak katkı yapmak istemeyecektir.273 ABD isteklerine direnen 
Türkiye’nin direnci, başta ekonomi alanında olmak üzere, Asayiş, Terör,274 Laik-Antilaik kutuplaşmaları vb. konular üzerinde yürütülecek operasyonlarla275 kırılmak istenecektir.276 Türkiye, etnik ve mezhep çatışmaları tetiklenerek istikrarsızlığa itilmek istenecektir.277 Teşbihte hata olmaz, Türkiye’ye ölümü gösterip (bölünme), sıtmaya (Kürt oluşumun devletleşmesine) razı etmeye çalışacaklardır. 278 Gazeteci Necati Doğru, Diyarbakır’da meydana gelen sokak eylemleri hakkında köşesinde şöyle demektedir; olaylar, ......ilki 80 yıl önce denendi. 

Arkasında İngiltere vardı. Başarılı olunamadı. Bu ikincisidir. Arkasında ABD var. 

Birinci süper (ABD) ve ikinci süper (AB) karar birliği, ağız birliği, istek birliği, dünyayı kendi çıkarları için yeniden biçimlendirme birliği yaptı. Ortadoğu''da 
bölünmüş Türkiye planına "uygundur" işareti çakıyorlar. Irak, İran ve Anadolu''dan bölünüp koparılmış topraklar üzerinde "Büyük Kürdistan kurulmasına" da maddi manevi güç veriyorlar...”279

 Bazı gelişmeler, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin direncinin kırılmak isteneceğini göstermektedir. 

Bir süredir TSK’nin Türk Milleti üzerindeki inandırıcılığı ve itibarını sarsıcı gelişmelerin arkasında dış güçlerin olması, ihtimal dahilindedir. 
Türkiye’nin, karşılaşabileceği her türlü iç ve dış tehditler karşısında son güvencesi TSK’dir. Türkiye’nin savunma refleksleri, mücadele direnci 
kırılmak istenmektedir.280 

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin güney sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenerek organik tarıma açılması projesine yabancı ilgisinin boşuna olmadığını ve kuşkuyla baktıklarını, projenin yabancıya verilmesinin sakıncalı olduğunu belirtmektedir. Mayın temizleme işinin 49 yıllığına ''yap-işlet-devret'' formülü ile ihale edilecek olmasını da eleştiren Aygün, bölgedeki gelişmeler dikkate alındığında, ''ihaleye İsrail'in ilgi göstermesinin'' kafa karıştırdığını iddia etmektedir. Aygün’e göre; 49 yıl sonra bu arazilerin İsrail'e satılmayacağını kimse garanti edemeyecektir. Osmanlı Kıbrıs'ı böyle kaybetmişti. İsraillilerin bölgeye ilgisi Tevrat'taki 'vaad edilmiş topraklar' meselesini akla getirmektedir. Mardin'de 49 bin, Hatay'da 36 bin, Kilis'te 34 bin, Gaziantep'te 15 bin, Urfa'da 55 bin, Şırnak'ta 16 bin dönüm vatan toprağının 49 yıllığına yabancılara tahsis edilmesi, güvenliğimizi tehdit edecektir. Bütün bunlar bu yana bölgede petrol olduğu ortaya çıkmıştır. 49 yıllık kira müddeti boyunca bölgedeki petrol kimin olacağı da önemlidir.281 Sinan Aygün’ün işaret ettiği hususları, “Vaad edilmiş topraklar” ve “Büyük Kürdistan“ın Akdenize çıkışı projeleri ile birlikte değerlendirilmesinin, “büyük resmin” tam olarak görülmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. 

 Türkiye’nin zayıf düşürülmesinde ve baskılar karşısında direncinin zayıflatılmasında, Batının, Ermeni konusunu kullandığı, İçişleri eski bakanı 
Sadettin Tantan tarafından da dile getirilmektedir. Türkiye’yi soykırım suçlusu ilan ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı amaçlayan bir çalışma, uzun 
yıllardır yabancı gizli servisler ve yabancı üniversiteler tarafından yürütülmekte dir. Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili Türkiye’de gerçekleştirilen toplantılar, parayla yapılan ısmarlama toplantılardır. Düzenleyenlerin, Amerika, Avrupa Birliği ve Soros'la bağlantıları bulunmaktadır. Amerikalı Ermeniler, AAA adlı bir birlik oluşturarak sözde soykırımı dünyaya kabul ettirebilmek için yılda 15 milyon dolara yakın bir para harcamaktadırlar. İçişleri Eski Bakanı Tantan; 

< ‘’ Amerikalı Ermenilerin AAA adlı kuruluşu, Soykırım Anıtı ve Soykırım Müzesi’nin destekleyicisi, Soykırım Ansiklopedisinin de yayıncısıdır. 
Ayrıca, 55 bin gence Ermeni tarihi, kültürü ve dili ile özellikle, soykırım eğitimi vermektedir. Gençlik kampları ve olimpiyatlar düzenlemektedir.  
Amacı, Türkiye’yi sözde soykırımı kabul etmeye zorlamaktır’’ 282 >  demektedir. 

Irak’ın Parçalanması

    ABD, işgal sonrası Irak’ta düzeni sağlayamamıştır. Sağlamak istemediğine dair bulgular da bulunmaktadır. Eski Dışişleri bakanı Powel ve Pentagon’un generalleri, Irak’ta can güvenliğinin ve düzenin sağlanabilmesi için daha fazla asker talepleri, başta neo-con Savunma Bakanı Rumsfeld ve bazı yetkililer tarafından dikkate alınmamıştır. Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz, Irak’ta barış ve düzen için yüzbinlerce asker gerekeceğini söyleyen Genelkurmay Başkanı Eric Shinseki’yi açığa almıştır. Yağma olayları geniş ölçekte Irak’ı sararken, Savunma Bakanı Rumsfeld; “Olur böyle şeyler..” demiştir. Sonuç olarak, orta sınıf Iraklılar kentlerden ve ülkeden kaçmaktadır.283 Kargaşa ve istikrarsızlığa, oradan iç savaşa doğru kayabilecek bu gelişmeler, bilinçli bir tercih olabilir mi sorusunu akla getirmektedir.284 

Şii ve Sünni grupların ibadet yerlerinin bombalanması,285 Şii ve Sünni mezhep çatışmasını çıkarlarına uygun bulan güçler tarafından yapıldığını akla getirmektedir.286 Irak’ta bilim insanlarına yönelik öldürme ve bombalama eylemleri, belirli bir stratejik düşüncenin eseri gibi görünmektedir. Bütün 
olanlara rağmen, Şii ve Sünni ileri gelenleri, bombalama eylemlerinin287 arkasında ABD-İngiliz ve İsrail güçleri bulunduğunu açıklamakta, birlik ve 
beraberlik çağrıları yapmaktadırlar. Irak’ın toprak bütünlüğünü savunulamaz hale getirmek ve Dünya kamuoyunu, Irak’ın üçe bölünmesine rıza göstermesini sağlamak,288 etnik ve dini gruplar arasında patlak verecek bir iç savaş ile mümkün olacaktır. Amerikalı uzmanlarda açık açık Irak’ın289 bölünme ihtimaline herkesin hazırlanması gerektiğinden söz etmektedirler. 

 Ortadoğu uzmanı gazeteci H. Mahalli, Irak’ta 150.000 insan öldüğünü belirtmektedir. Bir başka uzmanda, Irak’ın diken üstünde hızla federal 
parçalanmaya doğru gittiğini tespit etmektedir. Üniter Irak’ın yerine, üç mikro siyasi birim oluşmaktadır. Batı bölgesel entegrasyonlarla ulus devlet 
sorununu aşmaya çalışırken, İslam dünyası amip gibi bölünmeye zorlanmaktadır. 290

 Bölge Kürtlerinin İşbirliği 

ABD-İran ilişkileri, Şah döneminin sona ermesi ile inişe geçmiş ve ABD politikaları açısından risk oluşturmuştur. Körfez güvenliğine büyük önem 
veren ABD, Körfez Bölgesinin güvenliğini gözden geçirmek zorunda kalmıştır. İslam devrimi sonrası, İran, terör örgütlerine verdiği destekle İsrail’inde güvenliğini tehdit etmiştir. İsrail, Hizbullah tehdidinin kaynağının İran olduğunu düşünmektedir. Cumhurbaşkan’ı Ahmedinecat’ın İsrail’in yok edilmesine dair demeci, bu tehdidin sürdüğünü göstermektedir. 

ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinde önem verdiği hususlardan biride serbest piyasa ekonomisinin Dünyada işlemesi ve petrol ticaretinin dolarla yapılması ve petrol arzının ABD kontrolünde bulunmasıdır. Irak’ın işgal edilmesi ile yüzde 10 daha petrol üzerinde kontrolünü artıran ABD, İran petrolünü de kontrol edebilirse, bir yüzde 10 daha petrol üzerindeki kontrolunu artırmış olacaktır. Böylece, Ortadoğu’nun bilinen yüzde 65 civarındaki petrol rezervlerinin kontrolunun tamamı ABD’ye geçmiş olacaktır. ABD, kendisine rakip olabilecek güç merkezlerinin oluşmasının önüne geçmesi bu şekilde mümkün olabilecektir.291

 ABD’nin İran’ı hedef haline getirmesinin altındaki gerçek nedenin bu olduğu ileri sürülebilir. Tabii ki İsrail’in güvenliği açısından nükleer bir İran’ın varlığı da önemli bir etkendir. Ancak, İran nükleer enerji üretmese dahi ABD operasyonu na maruz kalabileceği, ABD Dış işleri Bakanı Rice tarafından da ifade edilmiştir. 

İran’ın ABD politikalarına uyumlu hale getirilmesi veya işgal edilmesi veya bölünmesi, özerk bir Kürt bölgesinin oluşumuna neden olacak, Irak’taki 
Kürt bölgesi ile işbirliğini ve zamanla birleşmesini de gündeme getirecektir. Bu noktadan itibaren, Türkiye’nin bağımsız Kürdistan devletini engelleyebilme olasılığı kalmayacaktır. Türkiye, bir iç savaş, buna bağlı olarak dış müdahale ve bölünme olasılığı ile karşılaşabilecektir. 

 Dünya Siyonist örgütünün yayın organı “Kivunim” dergisinde 1982’de Oded Yinon imzalı, “İsrail için strateji” isimli makalede, Irak hakkında yapılan 
öngörü hayli ilginçtir; 

“ Irak etnik ve mezhebi temeller üzerinde bölünecektir. Kuzeyda bir Kürt devleti, Ortada bir Sünni ve güneyde bir Şii devleti.”292 

İsrail’in güvenliği bakımından bu bölünmenin şart olduğu ileri sürülmüştür. İsrael Shak, “The Zionist Plan for the Middle East” adlı eserinde 

Suriye için yapığı öngörü şu şekilde yer alır;293 

“ Suriye etnik ve dini yapısına uygun olarak olarak çeşitli devletlere ayrıştırılacaktır. Kıyıda bir Şii-Alevi devleti, Halep bölgesinde bir Sünni devleti, Şam’da buna düşman bir başka Sünni devleti, Havran-Kuzey Ürdün-Golan bölgesinde de bir Dürzi devleti. Bu yapı, barış ve güvenliğimizin garantisi olacaktır. Bu hedef, erişebileceğimiz kadar yakındır.” 

ABD, Suriye’nin bazı politikalarından rahatsızlık duymaktadır. Suriye'nin elinde bulundurduğu bazı kozlar, İsrail ve ABD için oldukça yüksek bir maliyet ödemelerine sebep olmaktadır. Bu nedenle, Suriye’nin zayıflatılması ya da tüm kozlarının elinden alınması amaçlanmaktadır. Eğer Suriye'nin İsrail-Filistin barışını etkileme potansiyeli, Irak'ta istikrarı bozma gücü elinden alınabilirse ve Lübnan'daki etkinliğine son verilebilirse, pazarlık yapma ve baskılara dayanma gücü de o oranda zayıflayacaktır. Uzun vadede 

ABD'nin Suriye'ye yönelik hedefi, siyasal ve ekonomik yapılanmasına ilişkin değişim göstermesidir.294 

Türkiye’nin AB Süreci 

Diyarbakır’da meydana gelen kepenk kapattırma, sivil itaatsizlik ve bölgenin Türkiye’den ayrı bir yer olduğunu kabul ettirmeye yönelik eylemler, 
devlet otoritesini yok etmek amacını taşımaktadır. Bu eylemlerin gelişme göstermesinde AB politikalarının büyük bir payı bulunmaktadır. Ayrıca 
ABD’de bütün gücüyle bu sürece destek vermektedir.295 

Washington’un Türkiye politikasındaki en önemli önceliğini, Milliyet Gazetesi Washington temsilcisi Yasemin Çongar, üst düzey bir ABD yetkilisine atfen, köşesinde açıklamaktadır; 

 “...Türkiye ile ilişkilerde çok önemli konular var, ama sonra bir de AB var. Türkiye’yi AB yolunda tutmak, Türk Hükümetinin ‘AB için çok şey yaptık, karşılığını alamadık, seçime kadar duralım ‘ demesini önlemek; AB’nin Türkiye’nin cesaretini kırmamasını sağlamak, bizim güncel önceliklerimiz...”296 

Bir başka kaynakta ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın, Türk meslektaşı Gül’e “AB, reformları yavaşlattığınızı düşünüyor, ne yapıp edin, bu izlenimi 
silin..” mesajı verdiğini belirtmektedir.297 Sadi Somuncuoğlu’nun AB üyeliği ile ilgili çarpıcı yorumları bulunmaktadır; 

 “....AB üyeliği ile dayatılan yeni Sevr’in de 4 temel ayağı var....Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Çerçeve Sözleşmesi, Ulusal Azınlıkları Koruma Çerçeve Sözleşmesi, (Bunları, imzalayan AB veya Avrupa Konseyi üyesi ülkeler tarafından dahi uygulanmadığını, daha önemlisi Avrupa müktesebatından 
sayılmadığını, kendi raporlarıyla ortaya koyduk.) İkiz Sözleşmeler diye bilinen Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar 
adlı sözleşmeler.... 

...Bu 4 sözleşmenin tamamı da, sadece Türkiye üzerinden varılmak istenen hedefin değil, Batı’nın Türkiye’yi istismarının ve nasıl bir “salam” politikası 
uyguladığının en somut örneğidir. AB önce imzalamamız için bastırdı, hemen ardından yetkisi ve hakkı olmadığı, ayrıca hiçbir üye veya aday ülkeden 
istemediği halde, çekincelerimizi kaldırmamızı talep etti. Ve nihayet bu talep, ısrardan öte şarta dönüştü. Ama biz halâ “Ne istiyorsunuz, niyetiniz ne?” diye 
sormuyoruz.... 

...... Çünkü Anayasa’nın 42.maddesinin, yani devlet okullarında Türkçe dışında öğretimi yasaklayan maddesinin gözden geçirilmesi, Türkçe dışındaki ana 
dillerin öğreniminin teşvik edilmesi, siyasi partilerin Türkçe dışında propaganda yapması yasağının kaldırılması isteniyor Etnik, dilsel, tarihi ve kültürel 
ortaklığı olan, ancak farklı ülkelerde yaşayan toplulukların irtibatı için teklif edilen kavram ise şu; Akraba Devletler. Sanki teröristbaşı, Barzani, 
Talabani’nin “Kürt Konfederasyonu” veya yöneticilerimiz eliyle son aylarda gündemimize sokulmaya çalışılan Güneydoğu-Kuzey Irak ekonomik 
birlikteliği, ya da Kuzey Irak’a “ağabeylik” formülleri tarif ediliyor, değil mi?....” 298

 Ümit Özdağ, PKK terör örgütünün Suriye, İran, ABD ve AB ülkeleri tarafından desteklendiğine dikkat çekmektedir; 

“Terör örgütü PKK, bir avuç çapulcu değildir. PKK, vekaleten bir savaş yürütüyor. Bu örgüt 19841988 yılları arasında Suriye ve İran’dan, 1988-1991 
yılları arasında Suriye, İran ve Almanya’dan, 1991’den 2003’e kadar Suriye, İran ve AB’den, 2003 yılı sonrasında ise ABD’den aldığı vekalet ve cesaretle Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, bir terörist mücadele görüntüsü adı altında savaş yürütüyor.... 
....Türkiye, PKK’nın arkasındaki güçlerle savaşmaktadır. Artık bu çatışmanın son 10 senesine, nihai sonucun alınacağı döneme girilmiş durumda. ‘Sorun insan hakları ve demokrasi sorunu’ dediler, ‘Kopenhag kriterlerine uyun’ dediler. Bütün bunlar yapıldıktan sonra utanmadan ‘siyasal referandum’ dediler. Amaç, Türkiye’nin federal bir devlet haline getirilmesi. Bu sebeple AB çözüm değil, Türkiye’nin çözülmesidir” 299 

Erol Manisalı, Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde, 6 Mart 1995''teki Gümrük Birliğini ihanet, 17 Aralık 2004'te kabul edilen belgenin de bu ihanetin devamı, tam bir sömürgeleştirme belgesi olarak görmektedir. Manisalı’ya göre, AB, Türkiye'yi kesinlikle AB içine almayacak, Üstelik, bekleme odasında iğfal ederek özel statüye götürecektir. Bütün koşulları yerine getirmiş dahi olsa, Türkiye’nin AB üyeliğini referanduma götüreceğini açıklayan ülkeler bulunurken, bu gerçeği görmeyenleri aptallıkla ve Türkiye'nin AB mandası olmasını desteklemekle itham etmektedir. Manisalı’ya göre; Kürdistan, Büyük Ermenistan, Patrikhane projeleri AB'nin Türkiye politikasının ayrılmaz bir parçası olmuştur. 300 

İşçi Partisi Genel Başkanı ve Aydınlık yazarı Doğu Perinçek, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye üyelik için ön şart olarak ileri sürdüğü bütün dayatmaların arkasında ABD bulunduğunu iddia etmektedir. Bu iddiasını, ABD Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi'nin 15 Eylül 2005 günü aldığı karara dayandırmaktadır. Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin önüne koyduğu bütün şartlar desteklenmekte ve Türkiye'nin bunları kabule "zorlanması" gerektiği açıkça belirtilmektedir. ABD kararının 5. maddesi aynen şöyledir: 

“...ABD Kongresi, (...) Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği üyeliği görüşmelerini aşağıdaki koşullarla destekler: A. öncül devleti olan Osmanlı 
İmparatorluğu'nun işlediği Ermeni Soykırımı suçunu kabul ederse: B. Ermenistan Cumhuriyeti ve Ermeni halkı ile yakınlaşma içine girerse; ve C. Avrupa Birliği'nin üyelik görüşmeleri için saptadığı diğer ölçütleri yerine getirirse...” 301 

Gazeteci Güler Kömürcü, Katılım ortaklığı belgesi ile AB’nin Türkiye’nin “Su” yu üzerinde, Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde denetim hakkı istediğini ve bu hususun Türk Halkından gizlendiğini ileri sürmektedir. Gelecekte “su”yun petrolden değerli olacağı göz önüne alındığında, AB, Ortadoğu’nun su vanasını elinde tutmak istediği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin egemenliğini sınırlandıran bir davranış olacaktır. 302 

Türkiye’nin Önemi 

Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin Doğu ve Batı arasında jeostratejik konumu, küresel mücadele planları içersinde Türkiye’nin de yer almasına yol açmaktaydı. Soğuk Savaşın sona ermesi ile Türkiye’nin artık jeostratejik öneminin kalmadığı ve Batıda ağırlığının eskisi gibi olamayacağı ileri sürüldü. Ancak, uluslar arası terörizm ve her geçen gün enerjiye olan bağımlılığın artması, Ortadoğu ve Orta Asya’nın önemini ön plana çıkarmıştır. Küresel güç mücadeleleri ve NATO’nun ağırlığının doğuya doğru genişlemesi, Türkiye’nin jeostratejik konumunu yeniden önemli kılmıştır. Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişim noktası olan Ortadoğu’da yer almaktadır. Ortadoğu, üç kıtaya açılan bir kapı, üç kıta arasındaki geçiş güzergahlarının kavşak noktasıdır. Türkiye’de Ortadoğu’da bulunmaktadır. 

T.C eski Başbakanlarından Ecevit’e göre; Ortadoğu’da Türkiye’nin istemediği bir plan hayata geçirelemez. Türkiye, ABD’nin Karadeniz’deki düşüncelerini 
etkileyebilecek, Kafkaslardaki gelişmeleri yönlendirebilecek, İran’a karşı olası bir harekatta ABD’nin üstündeki yükün büyük kısmını alabilecek, Irak’ta ABD’nin beklediği desteği verebilecek, İsrail’in güvenliğine katkıda bulunabilecek, Doğu Akdeniz’de güç gösterisinde bulunabilecek, Ege ve Balkanlarda tarihten gelen nüfuzunu kullanabilecek nitelik ve nicelikte bir bölge devletidir. 

Türkiye’yi ziyaret eden ABD Başkanı Clinton, TBMM kürsüsünden, 21. yüzyılın belirlenmesinde Türkiye’nin tutumunun büyük rol oynayacağını belirten bir konuşma yapmıştır. Bazı uzmanlar, Avrasya güç mücadelesinde Türkiye’nin konumunu tahterevallinin ortasındaki denge noktasına benzetmektedir. Türkiye olmadan Avrasya güç oyunu sürdürülemeyecektir. Avrasya güç mücadelesinde, Türkiye’nin seçeceği taraf ağır basacaktır. 

ABD’de bulunan Yahudi Lobilerinin yönetim üzerindeki ağırlığı, ABD’nin Türkiye’den vazgeçip, geçmeyeceğini belirleyecek kriterlerin başında gelmektedir.303 Türkiye, bölgede İsrail için nefes borusudur.304 

Türkiye İsrail’i yalnızlıktan kurtarmakta, stratejik güvenlik sağlamaktadır.305 İsrail ve Yahudi lobisi, Türkiye’den ve Büyük İsrail’in güvencesi olacak 
Kürdistan’dan vazgeçmek istemeyeceklerdir. Belirleyici olacak olan, ABD politikalarının Amerikalıların çıkarlarına göre mi, Yahudilerin çıkarlarına 
göre mi şekilleneceğinde yatmaktadır.306 1998’de “Jerusalem Times”da yer alan, 

Köktendincilik ve Borç Paranın tehlikeleri ve siyaseti, Yazar, Kevin PHİLLİPS, .....Evanjelik Hristiyanların, devletin İncil’de yazılanlara göre yönetilmesi 
gerektiğine, İsa’nın gelmek üzere olduğuna, Armegeddon’a inanan Güney Vaftiz Klisesinin nasıl büyük bir güç elde ettiğini, ABD seçmenin yaklaşık üçte birini etkisi altına alarak muhafazakar partinin siyasi gündemi belirlemeye başladığını gösteriyor...   
Hristiyan ve Yahudi köktendinciliğin Şii Ayetullahlardan aşağı kalmadığını, toplam borçların 30-40 trilyona dayandığını işgallerin esas amacının petrolü 
ele geçirmek amacıyla olduğunu savunmaktadır.... ABD İsrail’i bu şekilde desteklemeye devam etmesinin nedenini de, ABD’deki Yahudi Lobisinin, özellikle AIPAC adlı örgütün etkisine bağlıyor. Bush döneminde bu etki iyice artmış, çünkü dış politikada üst düzey yöneticileri Chaney, Rumsfeld, Wolfowitz, Perle, Libby vb. özellikle İsrail’e yakın bir grup....” 

Makalenin başlıca argümanları şöyle özetlenebilir: 

“ABD yönetimi kendi ve birçok müttefikinin güvenliğini bir kenara bırakıp, başka bir devletin, İsrail’in çıkarlarının savunulmasına öncelik vermektedir. 
ABD bugüne kadar İsrail’e toplam 140 milyar dolar yardım yaptı. Her yıl dış yardımların beşte biri olan 3 milyar dolar (İspanya kadar zengin olduğu halde) 
İsrail’e gitmektedir. Yardım alan öteki devletlerden farklı olarak İsrail, bu paraları nasıl harcadığına dair hesap vermemektedir.   
ABD, İsrail’e NATO müttefiklerine vermediği istihbaratı vermekte, nükleer silah edinmesine göz yummaktadır. Uluslararası alanda avukatlığını üstlenmiş olan Washington, İsrail’i eleştiren 32 Güvenlik Konseyi kararını veto etmiştir. 

Eğer İsrail, ABD bakımından stratejik değere sahip olsa ve İsrail’i desteklemesi için ahlaki bir gerekçe bulunsa, bütün bunlar anlaşılabilirdi. 
Oysa İsrail stratejik bakımdan ABD’nin sırtında bir yük. İsrail’le yakın ilişkiler, ABD’nin Arap dünyasıyla ilişkilerini bozuyor. ABD bu yüzden terörizme 
hedef oluyor. İsrail sadık bir müttefik gibi de davranmıyor; ABD’ye karşı casusluk yapan devletlerin başında geliyor. İsrail devleti, Amerika’nın demokratik değerleriyle uyuşmuyor: İsrail bir Yahudi devleti olarak kurulmuştur ve 1,3 milyon Arap kökenli vatandaşına ikinci sınıf muamele yapmaktadır. 
İsrail’in kuruluşu Yahudilere karşı işlenen suçlara bir cevaptı, ama masum bir üçüncü tarafa, Filistinlilere karşı işlenen suçlara yol açmış, İsrail’de hiçbir 
hükümet Filistinlilerin haklarını tanımaya yanaşmamıştır. 

ABD’nin İsrail’e verdiği desteğin tek açıklaması, İsrail lobisinin rakipsiz gücüdür. Amerikalı Yahudilerin hepsi bu lobinin parçası değildir. 
Üçte biri İsrail’e duygusal bir bağlılık duymamaktadır; Çoğu Filistinlilerle barış yanlısıdır ve Irak’ın işgaline de karşı çıkmıştır. Ancak bir kısım Amerikalı Yahudi, 
ABD’nin dış politikasını etkilemek üzere bir dizi çok güçlü örgüt kurmuştur. Neomuhafazakar akım içinde yuvalanmış olan İsrail lobisi, Hıristiyan Siyonistlerden de destek almaktadır. Lobinin iki ana stratejisi var: Yürütme ve yasama organlarını baskı altına almak; kamuoyunda ve öncelikle medyada İsrail’in olumlu bir imaja sahip olmasını sağlamak. Kongre’de İsrail’i kimse eleştirememektedir; çünkü lobi, eleştirenlerin yeniden seçilmemesi için seferberdir. İsrail’i eleştirenler “Türkiye hakkında konuşma vakti geldi” isimli bir makalede, Türkiye karşıtı seslerin yükselmekte olduğunun işareti görülmelidir.307 

Washington’da Pentagona bağlı Ulusal Güvenlik Üniversitesi’nin Ortadoğu uzmanlarından ve Milli Harp Akademisi Öğretim üyesi Kamal Beyoghlow’a göre, Washington, Türkiye ile stratejik ortaklığını Kuzey Irak yüzünden bozmayacaktır.308 

Gazeteci yazar ve Ortadoğu uzmanı Hüsnü Mahalli, 20.09.2005 tarihli Akşam Gazetesindeki köşesinde, ABD Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nin Ermeni tasarısını kabul ettiğinden söz etmektedir. Komite'nin Musevi üyesi Tom Lantos'un, 1 Mart tezkeresi ve Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerini bahane ederek tasarıyı desteklediğinden söz edilmektedir. Kabul edilen iki tasarıya göre, Türkiye'nin soykırım iddialarını kabul etmesi, Erivan ile yakınlaşması, ABD Başkanı'nın soykırım konusunu dış politikaya yansıtmasını ve 24 Nisan'ın resmen tanıması istenmektedir. Yıllardır Amerika'da bulunan gazeteci Savaş Süzal'a göre, Yahudi lobileri isteseydi tasarılar engellenebilirdi. Süzal ayrıca, Temsilciler Meclisi Başkanı Denis Hastert'in tasarıları yakında gündeme alacağını söylemektedir.309 

İSRAİL ’in TUTUMU 

İtalya’da yayımlanan La Stampa gazetesi, Kuzey Irak’taki Kürtlerin emekli İsrail askerleri tarafından eğitildiklerini yazmıştır. La Stampa, İsrail’deki Yediot Ahronot gazetesine dayandırdığı haberde, İsrail ordusundan emekli olan onlarca askerin, tarım uzmanı ve mühendis kimliği altında Kuzey antisemitizmle, Yahudi-düşmanlığıyla suçlanarak susturulmaktadır. Oysa Batı ülkelerinde İsrail’i eleştirenlerin hiçbiri İsrail’in var olma hakkını sorgulamıyor; İsrail Filistinlilere yaptıkları insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırı olduğu için eleştiriliyor....” 

Irak’a gittiklerini belirtmektedir. Kuzey Irak’a gidiş gerekçelerini, Kürtlere terörle mücadelede yardımcı olmak olarak açıklamaktadırlar. 310

 Gazeteci İbrahim Karagül, Yenişafak’ta yayımlanan yazısında, İsrail’in Irak'ta, hem kendi timleri hem de taşeron örgütleriyle operasyonlar yaptığını, 
Kuzey Irak'ta emekli asker ve istihbaratçılarıyla Kürt birliklerini eğittiğini belirtmektedir. The New Yorker dergisinde Seymour Hersh'ün yazısıyla 
patlayan ve Türk-İsrail ilişkilerinde krize neden olan Kuzey Irak'taki faaliyetlerinden sonra, petrol boru hatlarına yönelik saldırıların arkasından 
İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın ve taşeron örgütlerinin yer aldığını yazmaktadır. ABD ve İngiliz işgalinin koruması altında Bağdat, Kuzey Irak ve 
ülkenin bir çok bölgesinde üsler kuran İsrail’in direnişçilere, dini liderlere ve akademisyenlere karşı operasyonlar yaptığı ileri sürülmektedir. Türkiye'ye 
gelen Kerkük-Yumurtalık boru hattı, Irak işgalinden bu yana sürekli bombalanırken, üç boru hattından ikisi saldırıya uğrarken, Suriye üzerinden 
Akdeniz'e ulaşan, İsrail tarafına giden boru hattına hiçbir saldırı 
yapılmamaktadır. 311 

İsrail Devletinin, Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda hiçbir zaman kaygı duymadığı azılı düşmanının toprak bütünlüğüne kayıtsız kaldığı, İsrailli 
bazı uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. 312 

ABD müdahalesi sonrası Irak’ta yaşanan Sünni, Şii ve Kürtler arasında çatışmalar ve bölünmeler, İsrail’in işine gelmektedir.313 

1982 yılında Yale Üniversitesinin yayımladığı, Kürt Yahudisi olan öğretim üyesi Yona Sabar tarafından yazılan, “Kürdistan Yahudilerinin Halk Edebiyatı: Antoloji” başlıklı kitap, başlangıçta sıradan bir antropolojik çalışma muamelesi görmüştür. Los Angeles'teki Californiya Üniversitesi'nde görev yapan Yona Sabar’ın kaleme aldığı kitap, büyük çoğunluğu Kuzey Irak'ta yaşayan Kürt Yahudileri'nin hayatına ışık tutmaktadır. Yona Sabar'ın kitabında Barzani ailesi ile ilgili bilgi vermektedir. Sabar'ın verdiği bilgiye göre, 16. ve 17. yüzyılda bölgede yaşayan ailelerin en ünlülerinden biri Barzani ailesiydi ve bu aileye mensup hahamların kurduğu Yahudi eğitim kurumları büyük bir itibara sahiptir. Amerikan reformcu Yahudileri tarafından tam bir yüzyıl sonra kabul edilecek olan ilk kadın haham da Samuel Barzani'nin kızıydı ve ismi de Asenath Barzani'dir.314 

TERÖR

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM), 21.05.2006’da imzaya açılan bir bildiride PKK/Kongra-Gel'e 'derhal silah bırak' çağrısı yapıldı. AKPM'deki Türk heyetinin girişimiyle imzaya açılan yazılı bildiride, PKK/Kongra-Gel'in son zamanlarda Türkiye'de yeniden insanların hayatına mal olan terör faaliyetlerine başladığı not edilerek, örgütten 'derhal ve koşulsuz biçimde terör eylemlerini durdurması ve silah bırakması' istenmektedir. 'Her türlü politik talep ve amaca demokratik yollardan başvurulması gerektiği' görüşünün de yer aldığı bildiride, terörizmin demokratik kurumlar ve uluslararası güvenlik için en önemli tehditlerden biri olduğu vurgulanmakta ve hiçbir şekilde meşru kılınamayacağı 
belirtilmektedir. 'Siyasi taleplerin sadece demokratik süreç çerçevesinde gerçekleştirilebileceğine" atıfta bulunulan bildiride, örgütün, son günlerde bir 
çok insanın hayatına mal olan terör eylemlerini artırması, sert bir biçimde kınanmaktadır. 315 

Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Hollandalı Yeşil Milletvekili Joost Lagendijk, Türkiye'de Kürtlerin PKK'nın şiddet taktiğine dur demek zorunda olduklarını, Kürt siyasetçilerin bu cesareti göstereceklerini beklediklerini söylemiştir. “Güneydoğuda Sivil Haklar” konulu toplantıya katılmak üzere 06.05.06 günü Diyarbakır'a gideceğini belirten Lagendijk, Diyarbakır'da Kürtlere şiddet yanlılarının taktiklerine boyun eğmemeleri çağrısı yapacağını, şiddet eylemlerini yapanların çok ciddi bir hata içinde olduğunu açıklamıştır.316

 Irak’ın Kuzeyinde bölücü terör örgütüne ait kamplar, özellikle Kandil Dağı bölgesinde bulunmaktadır.317 AB sürecinde, Kürtlere yönelik bazı 
hakların tanınması ve AB’nin terör örgütünün silah bırakma çağrıları, terör örgütünün siyasallaşma çabaları ile örtüşmektedir. AB, daha çok demokrasi 
ile sorunların çözüleceğine ve bu çerçevede silahlı eylemleri kınamasına ve tavır takınmasına rağmen, bölücü örgüt kamplarının Irak’ın kuzeyinde hala 
bulunuyor olması, ABD’nin İran operasyonunda bölücü terör örgütünden yararlanmayı akla getirmektedir.318 Kandil Dağı'nda PKK'nın İran'daki 
uzantısı PJAK liderlik kadrosuyla görüşen İngiliz The Sunday Telegraph muhabirleri, İran'daki etnik grupları harekete geçirmeye çalışan ABD'nin 
PJAK'a Tahran rejimine karşı işbirliği teklif ettiğini ileri sürmektedir.319 

Musul ve Kerkük’ün statüsü ve Türkmenlerin güvenliği 

 ABD Dış işleri Bakanı Rice’ın Ankara’yı ziyaretinde, Türk Hükümeti Kerkük hassasiyetini ortaya getirmiştir. Gerek Başbakan, gerekse Dışişleri 
Bakanı, Kerkük’ün Irak’ın toprak ve siyasal bütünlüğü açısından “Kilit” rol oynayacak bir öneme sahip olduğunu vurgulamışlardır. Türkiye Başbakanı, 
ABD Dışişleri Bakanı Rice’a , Kerkük konusunda şu mesajları vermiştir; 

“...Irak küçük bir Ortadoğu, Kerkük de küçük bir Irak’tır. Nasıl Irak’ta istikrar sağlanmadan Ortadoğu’da sağlamak mümkün değilse, Kerkük’te de istikrar sağlamadan Irak’ı bir arada tutmak mümkün değildir. Kerkük’ün bu özelliğini unutmamak gerekir. Bu nedenle de Kerkük bir etnik grubun veya bir bölgenin idaresine bırakılmamalıdır. Kerkük’ün iç dengeleri bozulursa, bu Irak’ın iç dengelerini de etkiler. Türkiye bu konuda tarihten gelen özel bir konuma ve hassasiyete sahiptir..Kerkük bu özellikleri sebebi ile özel bir statüye sahip olması gerekir. Bundan sonraki süreçte bu doğrultuda gayret edilmelidir. Etnik üstünlük kurmaya yönelik bir çaba gösterilmemelidir. 2007’ye kadar bir oldu bitti yaratılması önemli sorunlar doğurur.....” 320 

Bugüne kadar Türkiye’nin taleplerini ve hassasiyetlerini ABD’nin dikkate aldığını söylemek gerçekçi olmayacaktır. 

İngiliz yayın kuruluşu BBC Güneydoğudaki (Diyarbakır’daki) son olayları değerlendirirken "Bölgesel başkent Diyarbakır" ifadelerini kullanmıştır. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Diyarbakır’ı bölgesel başkent olarak tanımlamıştır. Bir soru üzerine, İngiltere Dışişleri sözcüsü, "Bölgede ’Diyarbakır’ın başkent olduğu’ şeklinde bir inanış olduğunu ve bakanlığın Türkiye masasının kendilerine böyle bir ifade kullanılması için tavsiyede bulunduğunu" cevabını vermiştir. "Diyarbakır Kürt bölgesinin başkentidir" diyen Fransız Yeşiller Partisi Milletvekili Helene Flature’dir. Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrel, Türkiye’yi ziyaretinde gazetecilere, "Ankara’dan sonra Kürdistan’a gideceğiz" demiştir. Avrupa Parlamentosu heyetinde yer alan Çek Parlamenter Ransdorf ise Türkiye’yi ziyaretinde Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e "Kürdistan’a katkı sunmaya çalışıyoruz" demiştir.321 

Çağdaş uygarlık düzeyine çıkabilmek, düşünce özgürlüğünün, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün bulunduğu ortamlarda mümkün olabilir. 
Türkiye, demokrasisini geliştirmek, Avrupalı olmak istemektedir. AB’nin, hiçbir üye ülkeden istemediği koşulları Türkiye’den istemesi, 1960 Anlaşmalarına aykırı olarak Kıbrıs Rum kesimini AB’ye alması ve şimdi de Türkiye’den Kıbrıs konusunda taviz vermesini istemesi, Türkiye’nin etnik ve mezhep hassasiyetlerini kaşıması, terör örgütüne ait TV kanallarına ülkelerinde yer vermeleri vb, üzerinde düşünülmesi ve “Avrupa Birliği Türkiye’den ne istemektedir?” sorusu cevaplanması gereken husustur. E.Semih Yalçın Türkiye’nin AB’ye girme çabalarına karşı, AB’nin Türkiye’den ne isteyebileceğine dair yorumu aşağıda sunulmuştur; 

   “...Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme yolunda gösterdiği çabalar ve bu yönde sürdürülen faaliyetlerin zaman zaman başarısızlıkla sonuçlandığı dönemlerde 
“Şark Meselesi henüz bitmedi mi?” sorusu ister istemez akılları meşgul etmektedir. XIX. yüzyılda diplomatik bir terim olarak karşımıza çıkan “Şark Meselesi” güncelliğini hâlâ muhafaza etmekte ve Batı tarafından zaman zaman karşımıza farklı kılıflar ve başlıklar altında çıkarılmaktadır..... XX. yüzyıla gelindiğinde ise Cumhuriyet’in kuruluşu ve Lozan’ın imzalanması ile bitmiş olduğunu zannettiğimiz bu siyasetin karşımıza “Büyük Ortadoğu Projesi” gibi değişik adlar altında takdim edildiğini görmekteyiz. Takdim sırasında ise millî ve mânevî kıymet hükümlerimiz dejenere edilmeye çalışılmış, etnik ve mezhep çatışmaları çıkartmak için farklı taktik ve yöntemler insan hakları ve demokratikleşme gibi isimler altında sunulmuştur. Her ne şekilde ortaya çıkarsa çıksın Şark Meselesi hâlâ Batının zihninde unutulmayan ve zamanı geldikçe Türk milletinin önüne değişik şekillerde getirilmeye çalışılan bir projedir. Bu durumun en son delili ise günümüzde “Büyük Ortadoğu Projesi” adıyla takdim edilen ve Batı medeniyeti orijinli siyasî ve sosyal politikaların gündemimizi işgal etmesidir...”322 

AB, değişik etkinlikler adı altında bir çok konuya, sivil toplum kuruluşuna finans desteği sağlamaktadır. AB’nin bazı finans desteklerinin Türkiye’nin hassasiyetlerini kaşımak amacıyla verildiğini düşünenler de bulunmaktadır.323 

Anıl Çeçen, Özellikle Avrupa Birliği süreci ve bu doğrultudaki uyum paketlerinin, Türkiye'nin, İsrail'in istediği yapıya dönüşmesini sağlamak için kullanıldığını söylemektedir.324 

Kürt oluşumun ekonomik yeterliliği ve Güvenliği 

Irak’ın Kuzeyi, yetişmiş insan gücüne, sanayiye sahip değildir. Piyasada en fazla Türkiye’den gelen ürünler görülmektedir. Kamyonlarla yapılan petrol ticareti ve Habur sınır kapısından alınan ücretle ekonomisini ayakta tutmaya çalışmaktadır. 

 Habur Sınır kapısından giren Türk araçları, kamyon başına 20 dolar ödemekte, günlük yaklaşık 150.000 USA doları, yıllık 14 milyon dolar civarında Kürt Bölgesine gelir kazandırmaktadır. 325 

Bir başka kaynağa göre ise; Kürt Bölgesi, Habur sınır kapısından yılda 1 milyar dolar, Irak petrollerinden ise 600 milyon dolar gelir almaktadır. 
Son zamanlarda hareketlenen yatırımların arkasında bu gelirlerin olduğu ileri sürülmektedir.326

 Mayıs 2006’da Türk Ordusunun Irak sınırına yığınak yapması ve olası sınır ötesi bir harekatın gündeme gelmesi, Türkiye’den Irak’a geçiş yapan günlük ortalama kamyon sayısının 1000’den 200’e düşmesine yol açmıştır.327 

Irak’ın Kuzeyindeki Kürt oluşum, ekonomik bakımından Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadır. Türkiye’nin Habur sınır kapısını kapatması, Kürt oluşuma ekonomik ambargo anlamına gelecektir. 

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ve ülkelerin ekonomik yardımları, şimdiden, Türkiye'den “Kuzey Irak''a göçü teşvik etmektedir. Türkiye'deki bütün mal varlığını satıp Kuzey Irak''a yerleşen ailelerin sayısı gittikçe artmaktadır. Kuzey Irak''ta bulunan yeni petrol kaynakları ve Kerkük’te bulunan zengin ve maliyeti ucuz petrolün, 2007''de Kerkük''ün Kürt denetimine hukuken de girmesinden sonra, Kuzey Irak''ta kişi başına düşen gelir hızla 8000 doların üzerine çıkacağı hesaplanmaktadır. Kişi başına düşen gelirin 1000 Dolar olduğu Türkiye’nin Güney Doğusundaki bazı yerleşim yerlerine nazaran, Dohuk'un çekiciliği daha da artacaktır..328 

Washington Post, Kerkük'ün statüsünü 2007'de referanduma götürmek için bastıran Kürtlerin kitleler halinde kente göç ettiğini yazmaktadır. Kürt oluşumun ekonomik potansiyeli ve arkasındaki ekonomik gücü göstermesi bakımından önemlidir. Kentte Kürtler için iki odalı evlerden oluşan gecekondu siteleri kurulurken, birçok Kürt stadyum, hapishane veya boş arazilerde derme çatma yapılarda kalmaktadır. Gazeteye göre birçok cadde, bina, okul hatta köyün Arapça isimleri Kürtçeye çevrilmektedir. Kürdistan Yurtsever Birliği, Kürt ailelere 5 bin dolar vermektedir. Arap ve Türkmen siyasiler Saddam devrildiğinden beri 350 bin Kürt'ün kente yerleştiğini, ABD'li albay Don Blunck ise dönenlerin sayısını 'onbinlerce' diye ifade etmektedirler.329 

Kuzey Irak her anlamda Türkiye'ye muhtaç durumdadır. Uçakların Türkiye’nin hava sahasını kullanmak zorunda olması dahi bu durumu açıklamaya yetecektir. 

Irak’ın Kuzeyinde kurulacak olası bir Kürt devletinin güçlü komşuları olacaktır. Bir tarafta Farslar, diğer tarafta Türkler ve Güneyde Araplar. Köklü devlet deneyimi bulunmayan, bürokrasisi, eğitim kurumları ve yetişmiş insan gücünden yoksun bir Kürt devleti, yüzyılların içinden süzülerek gelen tecrübe ve birikime sahip, köklü devletlere karşı kendini yeteri kadar savunamaz. Sürekli ABD ve İsrail desteği ile kendi ayakları üzerinde durması için uzun zaman gerekir. Oysa dünya yeni bir paylaşımın başlangıcındadır. Kafkaslarda, Orta Asya’da ve Avrasya genelinde çetin bir mücadele söz konusudur. Şu aşamada olası bir Kürt devleti kurulması için ne kadar uygun bir fırsat söz konusu ise, bölgesel ve hatta küresel dengelerin bozulması için de o kadar uygun ortam söz konusudur. 

Olası Kürt devletinin güvenliğini garanti altına almak isteyen merkezi güçler, basında Kürtlerin Türklerle federasyona gitmek istedikleri haberlerini yaymışlar ve Türkiye’nin yönetim sisteminin federasyona döndürülmesinin, hem güneydoğu sorununun çözümünde, hem de Irak’ın Kuzeyindeki Kürt 
devletinin güvenliğinin sağlanmasında en iyi yol olacağını ileri sürmüşlerdir. Kerkük petrollerini dünyaya pazarlayarak zenginleşme ihtimali olan Türkiye, 
federasyonu kabul ederse, Kürt devleti Türkiye’nin güvencesinde büyüyüp serpilme imkanına kavuşacaktır.330 

Bu arada, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir çok ihale aldığı, çok para kazandığı, Türklerin buradaki piyasadan pay kapmaları gerektiği basında bir çok kez yer almıştır. Bütün bu gelişmelerin esasını, Kürt devletini himaye edilmesini sağlayacak bir mekanizma oluşturmaktır. 

Irak’ın Kuzeyindeki Kürt oluşumun, politik hedeflerine ulaşabilmesinin şartlarında bir tanesi de, Kürt grupların bir araya gelerek güç birliği 
yapabilmelerine bağlıdır. Bu birliği iki kısımda düşünmek mümkündür. Birincisi, K.Irak’taki Kürt oluşumun kendi içinde, bir siyasi yapı altında toplanabilmeleri, İkincisi, bölgede yaşayan Kürt unsurlarla iletişimin kurularak işbirliği yollarının araştırılmasıdır. 

Irak’ta Mevcut stratejik akılda, bu konuda benzer şekilde düşünmektedir. Iraklı Kürt grupların (Aşiretlerin) aralarındaki anlaşmazlık ve çatışmaların sona erdirilmesi için çaba harcanmıştır. Hala da harcanmaktadır. Her ne kadar aşiret liderlerinin bir araya gelebilmeleri, aşiretlerin kaynaştığı anlamına gelmemelidir. Aşiretler arasındaki en ufak bir anlaşmazlığın, çatışmaları tekrar başlatabilme ihtimalini bulundurduğu, gözden uzak tutulmamalıdır. 

KDP ve KYB arasındaki silahlı çatışma ve anlaşmazlığı ABD, 1998’de Washington Anlaşması ile gidermiştir. Ardından 4 Ekim 2002’de “Kürdistan Ulusal Meclisi” nin toplanması ve “Kürdistan Anayasa” taslağının oluşturulması kararlaştırılmıştır. ABD Dışişleri Bakanı Powel, mesaj çekerek birlik ve beraberliğin önemini vurgulamıştır. 

11 Kasım 2005’te Erbil’de Amerikan-Kürt Kongresi düzenlenmiştir. Bu konferansa, İran, Suriye, Türkiye Kürtlerinin temsilcileri de katılmıştır. Kimi 
uzmanların “Bağımsız Kürdistan Konferansı ” dediği konferansta şunlar tartışılmıştır; 

i. Suriye, İran ve Türkiye'de bağımsız Kürt federal bölgelerinin kurulma olanakları. 
ii. Böyle bir olasılık durumunda karşılaşılması muhtemel zorluk ve engeller. 
iii. Bağımsızlık yolunda Kürt halkının motivasyonu. 
iv. Irak'taki olası Kürt devletinin komşu ülkelere etkileri. 
v. Bağımsızlık durumunda bölge ülkelerinin muhtemel engellemelerine karşı Kürtlerin karşı koyma yöntemleri... 

Konferans esnasında gündeme getirilen konular ve öneriler, Amerikalılar tarafından dikkatle takip edilmiştir. Konferans sonunda oluşan ortak görüş; “şimdilik” Kürtlerin bulundukları ülke sınırları içinde mücadele ederek “Irak Kürtlerinin” elde ettiği haklara benzer haklar elde etmesini sağlamaları” olarak ortaya çıkmıştır.331 

8 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***