17 Ağustos 2018 Cuma

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA BÖLÜM 22

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA  BÖLÜM 22

4.2.1. Devlet Başkanı

Başkanlık Seçimleri

Başkanlık seçimleri, bir önceki başkanın görev süresinin dolduğu yıldan bir önceki yılın Ekim ayının ilk Pazar günü yapılır. Başkan ve başkan yardımcısı birlikte seçilir.

Başkan seçilebilmek için bir siyasi parti tarafından aday gösterilmek ve geçerli oyların salt çoğunluğunu almak gerekmektedir. Boş ve geçersiz oylar salt çoğunluğun hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.
İlk tur oylamada hiçbir aday salt çoğunluğu elde edemezse, sonuçlar açıklandıktan sonraki 20 gün içinde en çok oy alan iki aday ikinci tura
giderler. İkinci turda geçerli oyların çoğunluğunu alan üye seçilmiş sayılır.

İkinci tura geçilmeden önce adaylardan biri ölür, çekilir veya hukuken ehliyetsiz hale gelirse kalan adaylar arasından en fazla oya sahip aday ikinci tura katılır. Aynı oranda oy alanlardan yaşı daha büyük olan ikinci tura kalır.

Başkan ve başkan yardımcısı göreve başlamadan önce anayasa ve kanunlara uyacaklarına, Brezilya halkının genel refahını artıracaklarına, Brezilya’nın birlik, bütünlük ve bağımsızlığını koruyacaklarına dair yemin ederler.
Göreve başlama (inauguration) töreninin yapılması gereken günden itibaren 10 gün içinde, mücbir sebepler hariç, başkan ve başkan yardımcısının yemin ederek göreve başlamaları gerekir. Aksi takdirde ilgili kimse seçilmemiş sayılır (Any. m. 78).
Başkan herhangi bir sebeple makamında bulunamadığında veya başkanlık makamında boşalma olduğu takdirde başkan yardımcısı başkanlık koltuğuna oturur. Başkan yardımcısı, tamamlayıcı kanunla kendisine verilen görevler haricinde başkan tarafından kendisine verilen özel görevleri de yerine getirir (Any. m. 79).

Başkanlık ve başkan yardımcılığı makamlarının boşalması halinde, boşalma tarihinden itibaren 90 gün içinde yeni seçimler yapılır. Boşalma başkanın
görev süresinin son iki yılında ortaya çıkmışsa, boşalma tarihinden itibaren 30 gün içinde yeni seçimler yapılır. Yeni seçilen başkan ve başkan yardımcısı seleflerinin görev sürelerini tamamlar (Any. m. 81).
Başkanın görev süresi 4 yıldır. Bu süre, başkanın seçildiği yılı takip eden Ocak ayının birinci gününde başlar (Any. m. 82). 
Başkan en fazla iki dönem görev yapabilir (Any. m. 14).
Başkan ve başkan yardımcısı Kongrenin iznini almaksızın ülkeyi 15 günden fazla bir süre için terk edemez. Bu yasağa aykırı davranış makamın kaybedilmesi sonucunu doğurur (Any. m. 83).

Başkanın Görev ve Yetkileri 1988 Anayasası ile güçlü bir başkanlık kurgulanmıştır. Bu çerçevede başkana birçok yetki tanınmıştır.

Başkanın görev ve yetkileri şunlardır: Bakanları atamak ve görevden almak; Anayasa’da belirtilen hallerde yasama sürecini başlatmak; kanunları tamamen veya kısmen veto etmek; kanunları onaylamak, yayımlamak ve uygulanmaları için kararname ve yönetmelik çıkarmak; maliyeye yük getirmeyen ve kamu kurumlarının ihdası veya kaldırılmasını gerektirmeyen durumlarda federal hükümetin yapısı ve organizasyonuna dair başkanlık kararnamesi çıkarmak, yabancı ülkelerle ilişkileri sürdürmek ve yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerini akredite etmek; Kongre tarafından da onaylanması şartıyla uluslararası anlaşma ve sözleşmeleri bağıtlamak; olağanüstü hal ve sıkıyönetim kararnameleri çıkarmak; federal müdahale kararnamesi çıkarmak ve uygulamak; yasama döneminin başında hükümetin planlarını, federasyonun
durumunu ve yapılması gerekenleri içeren bir mesajı Kongreye iletmek; özel af ilan etmek ve cezaları azaltmak; silahlı kuvvetlerin komutanlığını yapmak, kuvvet komutanlarını atamak; Senatonun onayından sonra Federal Yüce Mahkeme ve diğer yüksek mahkemelerin hâkimlerini, cumhuriyet başsavcısını, Merkez Bankası başkan ve müdürlerini, kanunla belirlenen diğer kamu görevlilerini ve Federal Sayıştay üyelerini atamak;

Cumhuriyet Konseyi üyelerini atamak; Cumhuriyet Konseyi ve Milli Savunma Konseyini toplantıya çağırmak ve bunlara başkanlık yapmak;
yabancı müdahale halinde Kongrenin onayıyla savaş ve tam veya kısmi seferberlik ilan etmek; Kongrenin onayıyla barış ilan etmek; tamamlayıcı
kanunla belirlenen hallerde yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin ülke topraklarından geçmesine veya geçici bir süre kalmasına izin vermek;
kalkınma planı, bütçe direktifleri ve bütçe kanunu tasarısını Kongreye sunmak; her yasama yılı başlangıcında ilk 60 gün içinde bir önceki mali yıl ile ilgili kesin hesabı Kongreye sunmak; kanunla öngörülen şekilde federal hükümet kadrolarına atama yapmak veya kadroları iptal etmek; kanun hükmünde kararname (geçici önlemler) çıkarmak ve bu anayasayla verilen diğer görevleri yerine getirmektir (Any. m. 84).

Başkanın Kanun Hükmünde Kararname (Geçici Önlemler) Çıkarma Yetkisi Başkanın yasama organı üzerindeki gücünü ve etkinliğini artıran ve yasama gündemini denetlemesini sağlayan önemli yetkilerinden birisi kanun hükmünde kararname çıkarma (Medidas Provisoras/Geçici Önlemler) yetkisidir. Anayasa’nın 62’nci maddesiyle düzenlenen bu yetkiye göre başkan önemli ve acil durumlarda, kanun hükmünde olan kararnameyi çıkarır ve bunları derhal Kongreye sunar.

I-  2001 tarihli Anayasa değişikliğiyle aşağıdaki konularda kararname çıkarılması yasaklanmıştır:

a) Uyruk, vatandaşlık, siyasi haklar, siyasi partiler ve seçim kanunları,
b) Ceza hukuku, ceza usul hukuku, medeni usul hukuku,
c) Yargının organizasyonu, üyelerinin güvence ve kariyerleri,
d) Kalkınma planları, bütçe direktifleri, bütçeler, ilave ve destek kredileri.

II- İnsanların mallarına, tasarruflarına veya herhangi bir finansal varlığına el koyma, Michel Temer, Başkan

III- Tamamlayıcı kanunla düzenlenmesi gereken alanlar,

IV- Kongrenin kabul ettiği ancak başkanın henüz onaylamadığı veya veto etmediği bir kanunla düzenlenmiş alanlar.

Kararnameler, çıkardıkları günden itibaren 60 gün içinde kanuna çevrilmezlerse hükümlerini kaybederler. Bu süre bir kereye mahsus olmak36
üzere 60 gün daha uzatılabilir; ancak, bunun için kararnamenin çıkarıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde iki mecliste de görüşülme sürecinin
tamamlanmamış olması gerekir. Süreler hesaplanırken Kongrenin tatilde olduğu günler hesaba katılmaz. Meclislerde kararnamelerin anayasaya
uygun olup olmadığı denetlenir ve ona göre onaylanır veya reddedilir.

Başkan kararnameleri, öncelikle Temsilciler Meclisinde görüşülüp oylanır. Reddedilen veya zamanaşımından dolayı hükmünü kaybeden
kararnameler aynı yasama yılı içinde yeniden çıkarılamaz. Bir kararname, çıkarıldığı tarihten itibaren 45 gün içinde meclisler
tarafından görüşülmezse, acilen görüşülmesi için meclislerin gündemlerinin ilk sırasında yer alır. Diğer bütün işlerin görüşülmesi ertelenir.

Münhasıran Başkanın Yetkisinde Olan Yasama Alanları Aşağıdaki hususlarda kanun teklif etme yetkisi münhasıran başkanındır:

• Silahlı kuvvetlerin insan gücünü belirlemek ve değiştirmek,
• Aşağıda belirtilen konularda kural koymak:

a) Kamu yönetiminde veya özerk kuruluşlarda kamu makamlarının, görevlerinin veya çalışma yerlerinin ihdas edilmesi veya bunların maaşlarının artırılması,
b) Yargısal ve idari kuruluşlar, vergi ve bütçe işleri ve kamu hizmetleri,
c) Ülkenin kamu personeli, bunların yasal statüleri, göreve atanmaları, görev güvenceleri ve emeklilikleri,
d) Ülkenin, federal bölgenin ve eyaletlerin savcıları ve Federal Devlet Savcısı makamlarının örgütlenmeleri ile bu örgütlenmelere ilişkin genel kurallar,
e) Bakanlıkların ve kamu yönetimindeki diğer kuruluşların organizasyonu, yapılanmaları ve yetkileri.
f) Silahlı kuvvetler ve askerlerin yasal statüsü, atama, terfi, görev süresi, ödenekleri, emeklilikleri ve ihtiyata ayrılmaları (Any. m. 61).

Başkanın Sorumluluğu ve Görevden Alınması / Suçlandırılması Başkanın hangi fiilleri nedeniyle suçlandırılarak (impeachment) sonrasında görevinden alınabileceği Anayasa’nın 85’inci maddesiyle düzenlenmiştir.

Başkanın, Federal Anayasa’ya ve özellikle aşağıdaki hususlara karşı tehdit teşkil eden işlemleri iktidarın kötüye kullanılması suçunu (malversation) oluşturur:

• Birliğin (Devletin) varlığı,
• Yasama ve yargı organlarının yetkilerinin, başsavcılık makamının yetkisinin veya Federasyon birimlerinin anayasal yetkilerinin serbestçe kullanılması,
• Siyasal, bireysel ve sosyal hakların kullanılması,
• Ülkenin iç güvenliği,
• İdarede dürüstlük,
• Bütçe kanunu,
• Kanunlara ve yargı kararlarına riayet.

Bu suçlar ve bunlara dair yargılama usulleri özel bir kanunda belirtilir. Suçlandırma yolunun nasıl işletileceği 86’ncı maddede açıklanmıştır.
Buna göre başkan, Temsilciler Meclisinin üçte iki çoğunluğuyla suçlandığı takdirde, adi suçlardan dolayı Federal Yüce Mahkemede, iktidarın kötüye
kullanımı suçlarında ise Senatoda yargılanır.

Aşağıdaki durumlarda başkan, geçici olarak görevden alınır:

• Adi suçlarda Federal Yüce Mahkeme iddiayı ve cezai şikâyeti incelemeyi kabul ederse,
• İktidarın kötüye kullanılması suçlarında Federal Senatoca davaya ilişkin işlemler başlatılırsa.

Yargılama 180 gün içinde sona ermemişse, başkanın görevden alınması işlemi sona erer; ancak, bu durum yargılama sürecinin normal ilerleyişini etkilemez. Adi suçlarda mahkûmiyet kararı verilmedikçe başkan hapsedilemez. Başkan, görev süresi sırasında, görev alanı dışındaki işlemlerden sorumlu tutulamaz.

4.2.2. Bakanlar

Bakanlar, 21 yaşını doldurmuş, siyasi haklara sahip Brezilya vatandaşları arasından belirlenir. Bakanları başkan atar ve görevden alır.
Bakanlar, Anayasa ve kanunlarla kendilerine verilen yetkilerin dışında aşağıdaki yetkilere sahiptir (Any. m. 87):
• Kendi yetki alanlarında yer alan federal idare birimlerinin koordinasyonu, denetimi ve yönlendirilmesi, yetki alanlarıyla ilgili kanun ve kararnamelerin karşı imzası,
• Kanunlar, kararnameler ve düzenlemelerin uygulanmasına dair yönetmeliklerin çıkarılması,
• Başkana bakanlığın idaresine dair yıllık rapor sunulması,
• Başkanın kendisine devrettiği yetkiler veya verdiği görevler çerçevesinde işlemler yapılması,

  Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları kanunla kurulur ve kaldırılır (Any. m. 88).

4.3. Yargı Organı

Brezilya’da güçler ayrılığı çerçevesinde bağımsız bir yargı erki bulunmaktadır. Brezilya’da yargı Federal Yüce Mahkeme (Anayasa Mahkemesi), Adalet Yüce Mahkemesi (Yargıtay), Federal Bölge Mahkemeleri, İş Mahkemeleri, Seçim Mahkemeleri, Askeri Mahkemeler ve Eyalet Mahkemelerinden müteşekkildir (Any. m. 92). Yargı erkinin Federal Yüce Mahkeme tarafından teklif edilecek ve mesleğe giriş ve yükselmede sınav ve liyakatin esas  alınacağı bir tamamlayıcı kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür (Any. m. 93).
Hâkimler hâkimlik teminatına sahiptir. Bu çerçevede hâkimler görevden alınamaz ve tazminatları azaltılamaz.
Hâkimlerin başka bir ücretli görev yapmaları (öğreticilik pozisyonları hariç); siyasi partiye girme veya siyasi faaliyetlerde bulunmaları;
bireylerden, kamu kuruluşlarından veya özel kuruluşlardan finansal destek veya katkı almaları yasaktır (Any. m. 95).
Brezilya’da en üst/yüksek yargı organı olan Federal Yüce Mahkeme 11 üyeden oluşmaktadır. 35-65 yaşları arasında yeterli hukuki bilgi ve dürüstlüğe sahip Brezilya doğumlu Brezilya vatandaşları arasından devlet başkanı tarafından aday gösterilirler. Adaylar, Senatonun mutlak çoğunluğunca onaylandıktan sonra başkan tarafından Yüce Mahkeme hâkimi olarak atanmaktadırlar (Any. m. 101).

Federal Yüce Mahkemenin birincil görevi anayasa yargısıdır. Kanunların anayasaya uygunluğunu denetler. Somut ve soyut norm denetimi yapmaktadır. Aşağıda sayılanlar kanunların anayasaya aykırılığı iddiasıyla Federal Yüce Mahkemeye başvurabilmektedir: Başkan, Senato Başkanlık Divanı, Temsilciler Meclisi Başkanlık Divanı, eyalet yasama meclislerinin başkanlık divanları, eyalet valileri, Cumhuriyet Savcısı, Brezilya Avukatlar Barosu Federal Konseyi, Kongrede temsilcisi olan siyasi partiler, ulusal düzeydeki meslek kuruluşları veya Sendikalar Konfederasyonu  (Any. m. 102, 103).

Eyaletlerle Federal Devlet (Birlik) arasındaki, eyaletlerin kendi aralarındaki, yabancı ülkeler veya uluslararası organizasyonlarla Birlik veya eyaletler arasındaki davalara bakmak da Federal Yüce Mahkemenin görevlerindendir (Any. m. 102).

Yüce Mahkeme; bakanları, hava, deniz, kara kuvvet komutanlarını, diğer Yüksek Mahkemelerin üyelerini, Federal Sayıştay üyelerini ve büyükelçileri
işledikleri adi suçlardan ve görevi suistimalden dolayı yargılama yetkisine sahiptir (Any. m. 102).

Hâkimlerin görevleri;istifa, zorunlu emeklilik (70 yaşında) veya suçlandırma ile sona erebilmektedir. Federal Yüce Mahkeme hâkimleri görevi suistimal suçlarından dolayı Senato tarafından suçlandırılıp yargılanabilir. Senatonun üçte iki çoğunluğu hâkimi suçlu bulursa, hâkim görevinden azledilir ve 8 yıl boyunca herhangi bir devlet görevi ifa edemez.37

5. ANAYASAL ORGANLAR ARASI İLİŞKİLER

Anayasal organlar arasındaki temel ilişkiler söz konusu olduğunda genel fren ve denge mekanizmaları (checks and balances) olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Brezilya’da da ABD başkanlık sisteminde olduğu gibi fren ve denge sistemlerine anayasal düzlemde yer verilmektedir.
Bu kapsamda Brezilya sisteminde öncelikle güçler ayrılığı ilkesi vardır.

Yasama ve yürütme birbirini feshedemez. Kongre başkanı suçlandırabilir. Başkanın veto yetkisi ve yasama gündemini belirleyecek önemli yetkileri
bulunmaktadır. Yargının en üst düzeyi olan Federal Yüce Mahkemenin üyelerini başkan belirler; ancak bu atama Senatonun onayından geçer.
Federal Yüce Mahkeme kanunların anayasaya uygunluğunu denetler ve başkanı, bakanları ve milletvekillerini yargılayabilir. Senato ise Federal Yüce Mahkeme hâkimlerini suçlandırabilir. Yargının idari ve mali özerkliği bulunmaktadır. Bu mekanizmaların genel olarak uygulamada da işlediği söylenebilir.

5.1. Yasama-Yürütme İlişkileri

Yasama-yürütme ilişkilerine ilişkin önemli tespitler şunlardır. Devlet başkanı yasama sürecinde son derece etkin bir konumdadır. Başkanın önemli anayasal yetkileri vardır.



Federal Yüce Mahkeme


 Brezilya’daki parlamento-devlet başkanı ilişkilerinin çeşitli yönlerine aşağıdaki başlıklarda değinilmektedir.
Başkanın Kanun Hükmünde Kararname Çıkarma Yetkisi (Geçici Önlemler-Medidas Provisoras)

Başkanların kararname çıkarma yetkisinin iki türü vardır:
• Kararname çıkarma yetkisi belli alanlara tahsis edilmiştir. Kararnameler Kongre tarafından reddedilmediği sürece kanun gücündedir.
• Kararname çıkarma yetkisi Kongre tarafından başkana devredilmiş bir yetkidir.38

Brezilya’da başkana verilen yetki birinci türe girmektedir.

Kararname çıkarma yetkisi son derece güçlü bir yetkidir. Bunun sebebi, parlamentoyu yeni bir uygulama ile o uygulama reddedildiğinde ortaya çıkacak sonuç arasında bir seçim yapmaya zorlamasıdır.39 Bu yetki parlamentonun onayına ihtiyaç duymaksızın başkanın tek başına uygulayamayacağı bir yetki gibi görünse de; düzenlemelerin derhal yürürlüğe girmesi ve karanamenin iptalinin doğuracağı işlemi geri alma maliyetlerinin yüksekliği parlamentonun bu kararları iptal etme konusunda mutlak bir serbestlik içinde davranmasını engellemektedir.

Jose Sarney (1985-1990) ve Fernando Collor (1990-1992) para birimi değişiklikleri ve ekonomik reformları gerçekleştirirken bu yetkiyi
kullanmışlardır. Başkanlar kararname çıkarırken, yasama organında gerekli çoğunluğu sağlamamış olsalar bile bu düzenlemelerin reddedilmesinin doğurabileceği negatif sonuçları göze alamayan Kongre bunları reddetmemiş tir.40

Bu yetki Sarney ve Collor tarafından çok sık kullanılmıştır. Uygulamada başkan bir kararname çıkarmakta, kararnamenin süresi dolunca aynı içeriğe sahip başka bir kararname çıkararak Kongreyi devre dışı bırakmakta ve kararnameler vasıtasıyla yasama faaliyetinde bulunmaktadır. Örneğin Reel Plan (Plano Real) adı verilen Brezilya’nın ekonomisini düzeltme amaçlı önlemler 8 ay boyunca aynı kararnamenin yinelenmesi sonucu uygulanmıştır. Önceki uygulamaların etkisiyle; 2001’de Anayasa’da değişiklik yapılarak bu yetkinin kullanılmasına bazı kısıtlamalar getirilmiştir.41

Kararname çıkarma yetkisi, hemen yürürlüğe girmesi sebebiyle başkana (geçici bir süre için, Kongrenin onayı şart olsa da) yasama yetkisi vermektedir. Ayrıca bu yetkiyle başkan Kongrenin gündemine de hâkim olmaktadır. Kararname üzerinde Kongre 45 gün içinde bir işlemde bulunmazsa kararname, otomatik olarak yasama gündemine en üst sıradan girmektedir. 1988-2001 döneminde görev yapan 4 devlet başkanı da (Sarney, Collor, Franco ve Cardoso) bu yetkiyi sıklıkla kullanarak gündemi belirlemişlerdir. Federal Yüce Mahkeme de başkanlar Kongre tarafından reddedilen kararnameyi yeniden çıkarmadığı müddetçe bu uygulamaya müsamaha göstermiştir. 11 Eylül 2001’de, Başkan Cardoso
döneminde, Kongre bir anayasa değişikliği yaparak hem bu yetkiyi sınırlandırmış hem de süresi dolan kararnamenin sadece bir kez daha yenilenebileceği kuralını getirmiştir.42

    2001 Anayasa değişikliğinin temel amacı, başkanların bu yetkiye çok sık başvurmalarını engellemekti. Zira değişiklikle birlikte hem başkanların bu yetkiye sınırsız bir şekilde başvurmaları hem de bu yetkiyi kullanabilecekleri alanlar sınırlanmıştı.

Bununla birlikte 2001-2005 dönemindeki uygulamaya bakıldığında beklenen etkilerin ortaya çıkmadığı görülmektedir. Örneğin ortalama olarak çıkarılan kararname sayısı 2001 reformu sonrasında öncesine göre artış göstermiştir.43

Bu durum, yine 2001 değişikliğiyle getirilen 45 gün içinde meclislerce görüşülmeyen kararnamelerin diğer bütün işlerin görüşülmesi ertelenerek meclislerin gündemlerinin ilk sırasında yer alacağı kuralıyla açıklanmaktadır. Bu kurala, gündemin dondurulması (trancamonto da pauta) da denmektedir. Böylelikle başkanlar kararnameler ile ilgili olarak meclisleri nispeten kısa bir süre içinde bir karar vermeye zorlamaktadırlar. 2001 öncesinde ise kararnameler, Kongre oylamaksızın, defalarca yeniden çıkarılabilmekteydi. Bu süre belirsizliği yasama organı üyelerinin pazarlık gücünü artırmaktaydı. Zira üyeler ilgili kararname üzerindeki pozisyonlarını belirtmek zorunda değillerdi. Ayrıca, gündemin dondurulması imkânı, başkana Kongrenin 45 gün içinde görüşeceği meseleleri belirleme imkânı da vermiştir.44

Neticede 2001 değişiklikleri, aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere yasama organının aslında öngörmediği sonuçlar doğurmuş ve başkanların
kararname yetkisini kullanımları beklendiği ölçüde azalmamış, tersine artış göstermiştir.45
Tablo 1. Brezilya’da 1988-2005 döneminde kanun hükmünde kararname yetkisi kullanımı 46


Veto Yetkisi

Başkanların kanunları kısmen veya tamamen veto etme yetkileri vardır. Kısmi vetoda başkan, kanunun veto etmediği kısımlarını yayımlayıp veto ettiği kısmını yeniden görüşülmek üzere Kongreye gönderebilir. Kongre; üye tam sayısının salt çoğunluğuyla, meclislerin ortak oturumunda, vetoyu aşabilir. Tam veto daha sık kullanılmakla birlikte kısmi veto başkana daha esnek davranabileceği bir alan sağlamaktadır.

1988-2013 döneminde toplam 1.091 tam ve kısmi veto kullanılmıştır.47
1988 Anayasası ile vetonun aşılması nispeten kolaylaştırılmış olmasına rağmen Kongre bu yetkisini çok da sık kullanmamaktadır. Bu da üyelerin çoğunluğunun, birlikte hareket etme maliyetine katlanmak yerine statükonun sürmesine itiraz etmedikleri şeklinde açıklanmaktadır.48

Doğal olarak bu da vetoyu güçlü bir araç haline getirmektedir.

Yalnızca Başkanın Kanun Teklif Edebildiği Alanlar ve Bütçe Yetkisi Başkanın elindeki önemli bir araç da münhasıran başkana tahsis edilmiş yasama alanları ve bütçenin kullanımıyla ilgili yetkilerdir. Yukarıda da ifade edildiği gibi Anayasa’ya göre askeri, idari, mali ve yargısal bazı konularda kanun teklif etme yetkisi yalnızca başkana aittir. Bütçe kanunu başkan tarafından Kongreye sunulmaktadır. Kongre, bütçe tasarısı üzerinde değişiklik yapma yetkisine sahip olsa da bu değişiklikler yine yürütme tarafından hazırlanan çok yıllı bütçe planı ve bütçe kanununda belirtilen rehber ilkelerle uyumlu olmak zorundadır. Ayrıca, Kongre bütçe gelirlerinin aşılmasına neden olacak giderleri onaylayamaz.49




Başkanlık Sarayı
Başkanın bütçeyle ilgili bu yetkileri, siyasi ve mali kaynakları dağıtma serbestliğini  de içermektedir. Bütçe kanununu Kongreye sunma yetkisi
başkanındır; ancak, milletvekilleri de değişiklik önergeleri sunabilirler. Bununla birlikte bütçe tahsisatlarını değiştirecek bu önergelerden hangilerinin kabul edileceğine yürütme/başkan karar vermektedir. Başkanlar kendi tercihleri yönünde oy kullanan milletvekillerinin bütçedeki değişiklik (kendi seçim bölgelerine kaynak aktarımı) önergelerini kabul ederken, bunu yapmayan veya daha az yapan milletvekillerinin değişiklik önergelerini kabul etmeyerek onları “cezalandırmaktadır”.50

Bu şekilde başkanlar kendi yasama programlarını geçirmek için milletvekillerinin desteklerini sağlamaktadır. Bu alışverişin milletvekilleri tarafına baktığımızda şu sonuç ortaya çıkmaktadır. Milletvekilleri kendi seçim bölgelerine finansal kaynak aktarımı yapılmasını sağlamaktadır.

Bu aktarımın yapılmasını sağlayan milletvekillerinin de yeniden seçilme şansları ciddi ölçüde yükselmektedir.51

İvedilik Talebi

Yürütmenin yasama üzerindeki etkisini artıran yetkilerden birisi de ivedilik talebidir (petition of urgency). İçtüzüğün 56’ncı maddesine göre tasarı için ivedilik talebinde bulunulduğunda, komisyon tasarıyı inceleyip genel kurula göndermesi için iki toplantı yapabilir. Verilen bu süre kısıtlı olduğu için; komisyonlar pratikte ivedilik talebinde bulunulan tasarıları görüşmeden doğrudan genel kurula göndermeyi tercih etmektedirler.
İçtüzüğün 54’üncü maddesine göre bu yetkiyi başkanın yanında; Meclislerin Danışma Kurulu üyelerinin üçte ikisi, meclislerin üye tamsayısının üçte biri,
ilgili komisyon üyelerinin üçte ikisi kullanabilmektedir. 52


Tablo 2. 

Tabloda da görüleceği üzere son üç başkan döneminde tasarıların ivedilikle görüşülmesi yöntemine sık sık başvurulmuştur. Özellikle Başkan Da Silva bu yöntemi sıklıkla kullanmıştır.

Temsilciler Meclisi İç İşleyişi

Temsilciler Meclisi İçtüzüğü, Başkanlık Divanı (Mesa Diretora) ve Danışma Kuruluna (Colegio de Lideres) yasama süreci ve komisyon sisteminin tanımlanmasında merkezi bir rol biçmiştir. Genellikle başkanlık divanının komisyonlara üye atama/komisyondan üye alma konusunda önemli müdahalelerde bulunduğu görülmektedir. Ayrıca, komisyon üyeliği süreyle kısıtlı değildir ve uygulamada komisyon üyeleri sık sık yer değiştirmektedirler. Yürütme, Kongredeki Danışma Kurulunu kullanarak belli komisyonları “sadık üyelerle” doldurmaktadır. Örneğin, 19 Mayıs 1999’da asgari ücretin artırılması ile ilgili olarak Çalışma ve Kamu Yönetimi Komisyonunda yapılanlar buna bir örnek teşkil etmektedir. Bu örnek olayda oylamadan bir gece önce hükümet iki milletvekilini (Wilson Baraga ve Ricardo Noronha) komisyondan almış ve böylelikle kendi istediği sonucun çıkmasını sağlamıştır.54

1995-1998 dönemindeki oylamalar veri alınarak hazırlanan bir milletvekilleri tutumu endeksi üzerinden; komisyondan alınan iki milletvekilinin ve onların yerine komisyona giren iki milletvekilinin yürütmenin aldığı pozisyonları destekleyip desteklemedikleri değerlendirilmiştir. Endeks değerleri -7,75 ile +8,52 skalasında yer almıştır.

Burada (–) yürütmeye muhalif tutumları, (+) yürütmeye sadık tutumları göstermektedir. Komisyondan ayrılan milletvekillerinin değerleri 0.09 ve 0.15 iken; onların yerine giren milletvekillerinin değerleri 6,86 ve 7,70’tir. Bu veriler çerçevesinde, yürütmenin kendi politikasını destekleyecek milletvekillerini komisyona atayarak istediği sonuçları aldığı söylenebilir.55

İçtüzüğün 25’inci maddesine göre partiler komisyonlarda üye sayıları oranında temsil edileceklerdir. Her bir üye yalnız bir komisyonda etkin bir üye olarak görev yapabilir ve komisyonların hiyerarşik görevlerinde kıdem kuralı geçerli değildir. Komisyon başkanı, başkan yardımcısı, sekreterleri ve raportörleri sürekli değildir. Resmi olarak bu kişiler iki yılda bir komisyon üyelerinin mutlak çoğunluğunun gizli oyuyla seçilirler.
Pratikte bu kişilerin seçiminde Danışma Kurulu’nun etkisi büyüktür.56

Yasama sürecini etkileyen önemli bir hususlardan biri de komisyon görevlendirilmeleri ile ilgilidir. Bir tasarıyı görüşecek komisyonu veya
komisyonları belirleme yetkisi meclis başkanındadır. Meclis başkanı, bir tasarının üçten fazla komisyonun yetki alanına girdiğine karar verirse, bunun için otomatik olarak özel bir komisyon kurulması gerekmektedir.

Bu komisyonun belirlenmesinde de Danışma Kurulu belirleyici olduğu için önemli konularda daimi komisyonlar devre dışı bırakılabilmektedir.57


23 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder