Michel TEMER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Michel TEMER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ağustos 2018 Cuma

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA BÖLÜM 24


KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA  BÖLÜM 24


6.2. Olumlu Değerlendirmeler

   Yukarıda da belirtildiği üzere sistemin işleyişiyle ilişkili olumlu değerlendirmeler 2000’lerden itibaren yoğunlaşmıştır. Daha önce
literatürde hâkim olan çok partili başkanlık sistemlerinin sistem tıkanıklığı ve krizler üreteceği öngörüsü yerine, çok partili sistemle birlikte güçlü
başkanın ve koalisyoncu başkanlık sisteminin işlediği yönünde çalışmalar yayınlanmıştır.

     Alston ve diğerlerine göre Brezilya’da sistemin işleyişinde en önemli unsur 1988 Anayasasıyla başkana verilen güçlü yetkilerdir. Bununla
birlikte bu yetkilerin de tamamen denetimsiz bir şekilde kullanılması öngörülmemiştir. Anayasa’da fren ve denge mekanizmaları öngörülmüştür.
Başkanlar çoğunlukla makroekonomiyi daha iyi hale getirme yönünde çabalamakta, milletvekilleri ise yeniden seçilmek için kendi seçim
bölgelerine kaynak aktarımı yapmaya çalışmaktadırlar. Tarafların birbirine olan bu ihtiyacı, sistemin de işlemesini sağlamaktadır. 

Başkanlar, bütçe tahsisatlarını kullanarak milletvekillerinin desteğini sağlamakta, bakanlıklar ve çeşitli üst düzey bürokratik atamaların dağıtılması
suretiyle koalisyonlar kurulmaktadır.99 Power’a göre 1988 Anayasası ile getirilen sistem, başkanların koalisyon yoluyla parlamentoda istedikleri çoğunlukları sağlayabilmelerine binaen koalisyon cu başkanlık olarak adlandırılmaktadır. Başkanlar koalisyonu kabineden bakanlıklar vermek suretiyle sağlamaktadır. Brezilya’da parlamentoya giren etkin parti sayısı fazla ve başkanın partisinin elde ettiği çoğunluk %15-20 civarında kaldığı için başkanların yasamayla ilgili programlarını gerçekleştirmeleri için diğer partilerle koalisyon kurması gerekmektedir. 1995’ten bu yana sistem genelde bu şekilde işlemektedir. Bu sistemde ideolojik olarak birbirine yakın olmayan partiler belli süreler için bir araya gelebilmektedir.100
Melo ve Pereira’ya göre, Brezilya, öngörülerin ve tahminlerin aksine iyi işleyen bir rejime sahiptir. Ülke güçlü bir ekonomiye, öngörülmeyen
bir kurumsal güç ve istikrara kavuşmuştur. Onlara göre çok partili koalisyoncu başkanlık sistemi, tek parti çoğunluklarında görülebilecek
bazı aksaklıkları engellemiştir. Güçlü başkan; yasamanın, yargının ve diğer denetim kurumlarının iyi işlemesiyle dengelenmekte ve sistemin
otokrasiye kayması engellenmektedir. 2013 yılında yapılan kitlesel protestolar, işlemeyen bir sistemin aksaklıklarının giderilmesi talebi
olarak değil, değişimi ve hayatlarındaki iyileşmeyi gören sınıfların daha iyi bir yaşam beklentisine girmeleri ve son dönemdeki yükselen enflasyon
ve yavaşlayan büyümenin sonucu olarak okunmalıdır.101

7. SONUÇ


    1822’de bağımsızlığını kazanan Brezilya şimdiye kadar yedi anayasayla yönetilmiştir. İlk Anayasası’nda ABD sistemini model alan ülke, 1946-1964
döneminde demokrasi ve çok partili hayatı tecrübe etmiş, 1964-1985 döneminde askeri idareyle yönetilmiş, 1988 Anayasası ile de yeniden
demokratik bir yönetime geçmiştir.

1986 yılında seçilen Kongre, aynı zamanda kurucu bir meclis gibi davranmış ve 1988 Anayasası’nın metnini hazırlamış ve onaylamıştır.
Bu Anayasa ile yürütmeye geniş yetkiler verilmiştir. Bunun temel sebebi, 1964 darbesine yol açan kronik hale gelmiş kurumsal istikrarsızlığı ve
başkan-kongre arasında yaşanan anlaşmazlıkların sistemi kilitlemesini engellemektir. 1988 Anayasası’nı yapanlar, zayıf bir başkanın yönetme
ve kendi gündemini ortaya koyma becerisi gösteremeyeceğini düşünmüşlerdir. Ayrıca, bu Anayasa ile yargı bağımsızlığı da teminat
altına alınmıştır.102 Uygulamada da yargı bağımsızlığının sağlandığı, yargının yasama ve yürütmeden bağımsız kararlar verebildiği örneklere
bolca rastlanmaktadır.

Brezilya’da güçlü bir başkan bulunmaktadır. Başkanın tam ve kısmi veto, kanun hükmünde kararname çıkarma, belli kanunların ivedi bir
şekilde görüşülmesini isteme gibi önemli yetkileri bulunmaktadır. Ayrıca kanunların büyük çoğunluğunun (yaklaşık %80) yürütme kaynaklı olduğu
görülmektedir.

1988 Anayasası çok partili sistemi –ki aslında askeri yönetimin muhalefeti bölmek için kurduğu bir sistemdir- muhafaza etmiştir. Bununla
birlikte darbe öncesi dönemde başkanın elinde olmayan önemli yetkileri başkana vermiş ve başkanın güçlenerek mecliste yeterli çoğunluğu
elde edecek koalisyonlar kurmasını sağlayacak araçları temin etmiştir.

Nitekim bu dönemde başkanların partileri, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamalarına rağmen başkanlar kurdukları koalisyonlar yoluyla her
defasında kendi gündemleri çerçevesinde istedikleri kanunların kabulünü sağlayabilmişlerdir. 1988-2010 döneminde kurulan 19 koalisyonun
çoğunluğunda başkanlar istedikleri kanunları çıkarabilecek çoğunluğu elde etmişlerdir. Bu çoğunlukları elde edebilmeleri de başkanların kişisel
özelliklerinden çok sistemin işleme potansiyelinin gerçekleşmesine bağlanmaktadır.

1980’lerde yeni bir demokratikleşme dalgası yaşayan Latin Amerika ülkelerinde başkanlık sistemiyle ilgili olarak çıkacağı öngörülen sorunların
çoğunluğu sistemin işlerlik kazandığı son 10-15 yıllık dönemde Brezilya için geçerli olmamıştı. Brezilya, özellikle Şili ile birlikte, Latin Amerika’da
başkanlık sisteminin iyi işlediği ülkeler arasında gösterilmekteydi.

Bununla birlikte son iki üç yılda yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin, seçmen memnuniyetsizliği ve protestolarının sistemin işlerliğine nasıl etki 
edeceği izlenmesi gereken bir süreçtir.

KAYNAKÇA

Alston Lee J., Marcus André Melo, Bernardo Mueller, Carlos Pereira. “Political
Institutions, Policymaking Processes and Policy Outcomes in Brazil”, (Mart
2006), http://www.iadb.org/res/publications/pubfiles/pubR-509.pdf,
Erişim: 03.03.2014.
Ames,Barry. The Deadlock of Democracy in Brazil. Michigan: University of
Michigan, 2001.
Brezilya Hükümeti. “Galeria de Presidentes”, http://www2.planalto.gov.br/
presidencia/galeria-de-presidentes, Erişim: 17.02.2014.
Brezilya Temsilciler Meclisi. Constitution of the Federative Republic of Brazil,
http://bd.camara.gov.br/bd/bitstream/handle/bdcamara/1344/
constituicao_ingles_3ed.pdf, Erişim: 26.09.2013.
____ . “Câmara autoriza instauração de processo de impeachment de Dilma com
367 votos a favor e 137 contra », http://www2.camara.leg.br/camaranoticias/
noticias/POLITICA/507325-CAMARA-AUTORIZA-INSTAURACAO-DEPROCESSO-
DE-IMPEACHMENT-DE-DILMA-COM-367-VOTOS-A-FAVOR-E-
137-CONTRA.html, Erişim :10.11.2017.
BBC. “Q&A: Brazil’s ‘Big Monthly’ Corruption Trial”, (16 Kasım 2013),
http://www.bbc.com/news/world-latin-america-19081519,
Erişim: 26.02.2013.
____ . “Brazil Impeachment :Key Questions”, http://www.bbc.com/news/worldlatin-
america-36028117, Erişim:10.11.2016.
CIA. “The World Fact Book Brazil”, https://www.cia.gov/library/publications/
the-world-factbook/geos/br.html, Erişim: 20.01.2014.
Dünya Bankası. “Brazil Overview”, http://www.worldbank.org/en/country/brazil/
overview, Erişim:23.01.2014.
Carrey, John. M. “Presidential vs. Parliamentary Government.” Handbook of New
Institutional Economics içinde, C. M´enard ve M. M. Shirley ed., (Netherlands:
Springer, 2005), http://www.colorado.edu/ibs/eb/alston/psci4028/
fall_2010/Presidential%20versus%20Parliamentary%20Government%20
by%20Carey.pdf, Erişim: 02.04.2014.
V-Brazil. “Constitutions of Brazil - History”, http://www.v-brazil.com/
government/laws/history.html, Erişim: 26.08.2013.
Economist Intelligence Unit. “Democracy Index 2015: Democracy in an age of
anxiety”, http://www.yabiladi.com/img/content/EIU-Democracy-Index-2015.pdf,
Erişim: 03.11.2016.
Federal Yüce Mahkeme. “Functioning of the Supreme Court”, http://www2.stf.jus.
br/portalStfInternacional/cms/verConteudo.php?sigla=portalStfSobreCorte_
en_us&idConteudo=120283, Erişim:24.02.2014.
De Freitas, Andréa Marcondes. “Governmental Coalitions in Multiparty
Presidentialism: The Brazilian Case (1988-2011)”, http://neci.fflch.usp.br/
sites/neci.fflch.usp.br/files/Freitas_CoalitionalPresidentialism3%20(1).pdf,
Erişim: 30.09.2013.
252 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Freedom House.“Freedom in the World: Brazil”. https://freedomhouse.org/
report/freedom-world/2016/brazil, Erişim: 03.11.2016.
Hagopian, Frances. “Politics in Brazil.” Comparative Politics Today A World View
içinde, Gabriel A. Almond, G.Bingham Powell, Jr, Kaare Strom, Russell J. Dalton
ed., Pearson: Longman, 2004, s.521-578.
Hudson, Rex A., ed. Brazil: A Country Study. Washington: Library of Congress,
1997, http://countrystudies.us/brazil/82.htm, Erişim: 26.08.2013.
Huntington, Samuel. “Democracy’s Third Wave”, Universite Libre de Bruxelles
İnternet Sitesi, http://dev.ulb.ac.be/sciencespo/dossiers_supports/group-63.
pdf, Erişim: 11.04.2014.
IPU.“BRAZIL Cámara dos Deputados (Chamber of Deputies)”, http://www.ipu.
org/parline-e/reports/2043_E.htm, Erişim:03.11.2016.
Investopedia. “Gini Index”, http://www.investopedia.com/terms/g/gini-index.
asp, Erişim: 11.04.2014.
Kada, Naoko. “Investigative Committees as an Accountability Check? Lessons from
Brazil and Colombia”, http://lasa.international.pitt.edu/Lasa2001/
KadaNaoko.pdf, Erişim: 04.04.2014.
Mainwaring, Scott. “Dilemmas of Multiparty Presidential Democracy:The Case
Of Brazil”, (Mayıs 1992),http://kellogg.nd.edu/publications/workingpapers/
WPS/174.pdf, Erişim: 07.04.2014.
Melo, Marcus Andre ve Carlos Pereira. “Post-scriptum—in light of June 2013 mass
protests”, http://comunicacao.fflch.usp.br/sites/comunicacao.fflch.usp.br/
files/postscriptum. pdf, Erişim: 08.05.2014.
Negretto,Gabriel L. “Government Capacities and Policy Making by Decree in Latin
America: The Cases of Brazil and Argentina.” Comparative Political Studies, Cilt
37, Sayı 5 (Haziran 2004), s. 531-562.
NewYork Times. “Brazil Impeachment: The Process for Removing the President”,
http://www.nytimes.com/interactive/2016/world/americas/brazil-dilmarousseff-
impeachment.html, Erişim:09.11.2016
Pereira, Carlos ve Bernardo Mueller, “A theory of executive dominance of congressional
politics: the committee system in the Brazilian chamber of deputies.” The Journal
of Legislative Studies, Cilt 10, Sayı 1 (2004), http://dx.doi.org/10.1080/13572330
42000318864, Erişim: 05.10.2013
Pereira, Carlos, Timothy J. Power ve Eric D. Raile, “Coalitional Presidentialism
and Side Payments: Explaining the Mensalão Scandal in Brazil”, http://www.
lac.ox.ac.uk/sites/sias/files/documents/BSP-03-08%20Pereira%20C.pdf,
Erişim: 28.02.2014.
Pereira, Carlos ve Marcus André Melo, “The Surprising Success of Multiparty
Presidentialism”, Journal of Democracy, Volume 23, Number 3 (July 2012),
http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2110720,
Erişim: 03.03.2014.
Pereira, Carlos, Timothy J. Power ve Lucio Rennó. “From Logrolling to Logjam:
Agenda Power, Presidential Decrees, and the Unintended Consequences of
Reform in the Brazilian Congress”, http://www.lac.ox.ac.uk/sites/sias/files/
documents/Pereira,%2520Power,%2520Renno,71.pdf, Erişim: 07.03.2014.
Brezilya 253
Polity IV. “Authority Trends, 1946-2013, Brazil”, http://www.systemicpeace.org/
polity/bra2.htm, Erişim:03.11.2016.
Power, Timothy J. “Optimism, Pessimism, and Coalitional Presidentialism:
Debating the Institutional Design of Brazilian Democracy.” Bulletin of Latin
American Research, Cilt 29, Sayı 1 (2010), http://scholar.harvard.edu/files/
levitsky/files/power_0.pdf, Erişim: 08.10.2013. s.18-33,
Seyidoğlu, Halil. Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük. İstanbul:Güzem Can
Yayınları, 2002.
Souza, Celine. “Federal Republic of Brazil”, http://www.thomasfleiner.ch/files/
categories/IntensivkursII/Brazilg1.pdf, Erişim: 03.01.2014.
“Sobre a Casa Civil”, 
      http://www.casacivil.gov.br/sobre/COMP,   Erişim: 26.02.2013.
Sehmer, Alexander ve Elissandra M. da Costa. “Brazil’s mensalão: corruption and context”, 4.12.2012, 
       http://www.opendemocracy.net/alexander-sehmerelissandra-m-da-costa/brazil%E2%80%99s-mensal%C3%A3o-corruptionand-context,    Erişim: 03.03.2014.
The Guardian. “Brazil opens impeachment proceedings against president Dilma Rousseff”, 
       https://www.theguardian.com/world/2015/dec/02/brazil-dilmarousseff-
impeachment-proceedings, Erişim: 09.11.2016.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü. “Corruption Perceptions Index 2015”,
      https://www.transparency.org/cpi2015/, Erişim: 03.11.2016.
Yazıcı, Serap. Başkanlık ve Yarı-Başkanlık Sistemleri Türkiye için Bir Değerlendirme. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2011.
Yüce Mahkeme İnternet Sitesi. “About the Court”, 
      http://www2.stf.jus.br/portalStfInternacional/cms/verConteudo.php?sigla=portalStfSobreCorte_en_us&idConteudo=120273,    Erişim: 02.03.2014.



EKLER 1



EK 2. 1988 Anayasası Döneminde Brezilya Başkanları 


DİPNOTLAR;

1 Samuel Huntington, “Democracy’s Third Wave”, Universite Libre de Bruxelles İnternet Sitesi,
http://dev.ulb.ac.be/sciencespo/dossiers_supports/group-63.pdf, Erişim:11.04.2014.
2 “The World Fact Book Brazil”, CIA İnternet Sitesi,
https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/br.html, Erişim:02.11.2016.
3 Eyaletler (Estados) şunlardır: Acre, Alagoas, Amapa, Amazonas, Bahia, Ceara, Espirito Santo, Goias, Maranhao, Mato Grosso, Mato Grosso do Sul, 
Minas Gerais, Para, Paraiba, Parana, Pernambuco, Piaui, Rio de Janeiro, Rio Grande do Norte, Rio Grande do Sul, Rondonia, Roraima, Santa Catarina, 
Sao Paulo, Sergipe, Tocantins (CIA İnternet Sitesi, 
https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/br.html, Erişim:20.01.2014).
4 Ağustos 2016’da suçlandırma ile görevden alınan eski Başkan Dilma Rousseff’in yardımcısı olarak
görev yaparken onun görevden alınmasıyla başkan olan TEMER, başkanlığını 2018’e kadar sürdürecektir.
« The World Fact Book Brazil ».
5 “Brazil Overview”, Dünya Bankası İnternet Sitesi, 
    http://www.worldbank.org/en/country/brazil/overview, Erişim:23.01.2014.
6 Gini endeksi, gelir dağılımındaki adaleti gösterir. Bu endekste ülkeler gelir dağılımındaki adalet durumuna göre 0 ile 1 arasında değişen değerler almaktadır. 
0 mutlak Adaleti, 1 mutlak adaletsizliği göstermektedir (“Gini Index”, Investopedia İnternet Sitesi, 
http://www.investopedia.com/terms/g/gini-index.asp, Erişim:11.04.2014).
7 “Brazil Overview”, Dünya Bankası İnternet Sitesi, 
     http://www.worldbank.org/en/country/brazil/overview, Erişim:03.11.2016.
8 “Brazil Overview”.
9 “The World Fact Book Brazil”.
10 “Freedom in the World: Brazil”, Freedom House İnternet Sitesi, 
     https://freedomhouse.org/report/freedom-world/2016/brazil, Erişim: 03.11.2016.
11 “Democracy Index 2015: Democracy in an age of anxiety”, Economist Intelligence Unit, 
     http://www.yabiladi.com/img/content/EIU-Democracy-Index-2015.pdf, Erişim: 03.11.2016.
12 “Corruption Perceptions Index 2015”, Uluslararası Şeffaflık Örgütü İnternet Sitesi, 
     https://www.transparency.org/cpi2015/, Erişim: 03.11.2016. Bu endekste 0 değerine yaklaştıkça yolsuzluk artmakta,
100 değerine yaklaştıkça azalmaktadır.
13 Polity IV’te tam demokrasi 10, demokrasi 6-9 puan anlamına gelmektedir
     (http://www.systemicpeace.org/polity/polity4.htm, Erişim:02.05.2014).
14 “Authority Trends, 1946-2013, Brazil”, Polity IV İnternet Sitesi, 
     http://www.systemicpeace.org/polity/bra2.htm, Erişim:03.11.2016.
15 Frances Hagopian, “Politics in Brazil,” Comparative Politics Today A World View içinde, Gabriel A.Almond, G.Bingham Powell, Jr, Kaare Strom, 
Russell J. Dalton ed. (Pearson: Longman, 2004), s.523.
16 Constitutions of Brazil-History, 
     http://www.v-brazil.com/government/laws/history.html,   Erişim: 26.08.2013.
17 Rex A. Hudson, ed., Brazil: A Country Study (Washington: Library of Congress, 1997),
    http://countrystudies.us/brazil/82.htm, Erişim:26.08.2013.
18 Hudson, Brazil: A Country Study.
19 Hudson, Brazil: A Country Study.
20 Hudson, Brazil: A Country Study.
21 Hudson, Brazil: A Country Study.
22 Hagopian, “Politics in Brazil”, s.525.
23 “Constitutions of Brazil- History”, V-Brazil İnternet Sitesi,
     http://www.v-brazil.com/government/laws/history.html, Erişim:26.08.2013.
24 Stagflasyon İngilizce’deki durgunluk (stagnation) ile enflasyon (inflation) kelimelerinin birleştirilmesinden elde edilen bir kavramdır. 
Yüksek enflasyonla ekonomideki durgunluğun bir arada yaşanması durumudur (Halil Seyidoğlu, “Stagflasyon,” Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük içinde,
(İstanbul: Güzem Can Yayınları, 2002), s.574-575).
25 Hudson, Brazil: A Country Study.
26 John. M. Carey, “Presidential vs. Parliamentary Government,” Handbook of New Institutional Economics içinde, C. M´enard ve M. M. Shirley ed. 
(Netherlands: Springer, 2005),
    http://www.colorado.edu/ibs/eb/alston/psci4028/fall_2010/Presidential%20versus%20Parliamentary%
20 Government%20by%20Carey.pdf, Erişim:02.04.2014, s.95.
27 Lee J. Alston vd., “Political Institutions, Policymaking Processes and Policy Outcomes in Brazil”, (Mart 2006), Inter-American Development Bank 
    İnternet Sitesi,
     http://www.iadb.org/res/publications/pubfiles/pubR-509.pdf, Erişim:03.03.2014, s.12.
28 Federal bölge, içinde başkent ile yasama, yürütme ve yargı organlarının bulunduğu ülkenin 27 eyaletinden birisidir.
29 Normal kanunlardan farklı olarak Anayasa’da açıkça hangi konularda tamamlayıcı kanun çıkarılacağı gösterilmiştir. Bu konular ancak tamamlayıcı 
kanunla düzenlenebilecektir. Yine normal kanunlardan farklı olarak tamamlayıcı kanun üye tamsayısının salt çoğunluğuyla onaylanır (m. 69). Tamamlayıcı
kanunla düzenlenmesi öngörülen bazı hususlar şunlardır: Başkan yardımcısının görevleri (m. 79), yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin ülke topraklarından 
geçmesine veya geçici bir süre kalmasına izin vermenin şartları (m. 84), yargının statüsü (teklifi, Federal Yüce Mahkeme verir) (m. 93), seçim mahkemeleri, 
hâkimleri ve kurullarının yetki ve organizasyonları (m. 121), silahlı kuvvetlerin organizasyonu, eğitimi ve kullanılması (m. 142), kalkınma planı kanunu, 
bütçe direktifleri kanunu ve yıllık bütçe kanunu (m. 166).
30 Kongre’nin genel yetki alanlarında başkan veto yetkisini kullanabilirken münhasıran Kongre’nin
yetkisinde olan alanlarda başkan veto yetkisini kullanamamaktadır.
31 Ulusal birlik, kamu düzeni, cumhuriyet ve demokratik düzen tehdide uğrarsa bu durumu ortadan kaldırmak için yapılan müdahaleye “federal müdahale” 
denmektedir (Celine Souza, “Federal Republic of Brazil”, 
     http://www.thomasfleiner.ch/files/categories/IntensivkursII/Brazilg1.pdf,   Erişim:03.01.2014).
32 “BRAZIL Cámara dos Deputados (Chamber of Deputies)”, IPU İnternet Sitesi, 
    http://www.ipu.org/parline-e/reports/2043_E.htm,    Erişim:03.11.2016.
33 “BRAZIL Cámara dos Deputados (Chamber of Deputies)”.
34 “BRAZIL Cámara dos Deputados (Chamber of Deputies)”.
35 “Constitution of the Federative Republic of Brazil”, Brezilya Temsilciler Meclisi İnternet Sitesi,
      http://bd.camara.gov.br/bd/bitstream/handle/bdcamara/1344/constituicao_ingles_3ed.pdf,   Erişim: 26.09.2013.
36  2001 değişikliğinden önce kararnameler sınırsız bir şekilde yenilenebilmekteydi
37 “Functioning of the Supreme Court”, Federal Yüce Mahkeme İnternet Sitesi,
      http://www2.stf.jus.br/portalStfInternacional/cms/verConteudo.php?sigla=portalStfSobreCorte_en_us&idConteudo=120283,     Erişim:24.02.2014.
38 Serap Yazıcı, Başkanlık ve Yarı-Başkanlık Sistemleri Türkiye için Bir Değerlendirme (İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2011), s.30.
39 Gabriel L. Negretto, “Government Capacities and Policy Making by Decree in Latin America: The Cases of Brazil and Argentina,” Comparative 
Political Studies, Cilt 37, Sayı 5 (Haziran 2004), s. 535.
40 Carrey, “Presidential vs. Parliamentary Government,” s.105.
41 “Constitution of Brazil”, V-Brazil İnternet Sitesi, 62. Maddenin Açıklaması,
     http://www.v-brazil.com/government/laws/titleIV.html, Erişim: 26.09.2013.
42 Carlos Pereira ve Bernardo Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics: the committee system in the Brazilian chamber 
of deputies,” The Journal of Legislative Studies, Cilt 10, Sayı 1, 
     http://dx.doi.org/10.1080/1357233042000318864, Erişim:05.10.2013, s.14.
43 Carlos Pereira, Timothy J. Power and Lucio Rennó, “From Logrolling to Logjam: Agenda Power, Presidential
Decrees, and the Unintended Consequences of Reform in the Brazilian Congress”,
http://www.lac.ox.ac.uk/sites/sias/files/documents/Pereira,%2520Power,%2520Renno,71.pdf,
Erişim:07.03.2014, s.14.
44 Pereira, Power, Rennó, “From Logrolling to Logjam”, s.18.
45 Pereira, Power, Rennó, “From Logrolling to Logjam”, s.20.
46 Pereira, Power ve Rennó, “From Logrolling to Logjam”, s.5.
47 Brezilya Temsilciler Meclisi Dokümantasyon ve Bilgi Merkezi çalışanı Afonso Camargo Taveira tarafından gönderilen e-posta, 07.05.2014.
48 Alston vd., “Political Institutions”, s.19.
49 Alston vd., “Political Institutions”, s.19.
50 Alston vd., “Political Institutions”, s.20.
51 Alston vd., “Political Institutions”, s.21-24.
52 Pereira ve Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics,” s.15.
53 Brezilya Temsilciler Meclisi Dokümantasyon ve Bilgi Merkezi çalışanı Afonso Camargo Taveira tarafından gönderilen e-posta, 07.05.2014.
54 Pereira ve Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics,” s.17.
55 Pereira ve Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics,” s.18.
56 Pereira ve Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics,” s.18.
57 Pereira ve Mueller, “A theor Pereira ve Mueller, “A theory of executive dominance of congressional politics,” s.18.
58 Andréa Marcondes de Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism: The Brazilian Case (1988-2011)”,   http://neci.fflch.usp.br/sites/neci.fflch.usp.br/files/Freitas_CoalitionalPresidentialism3%20(1).pdf,    Erişim: 30.09.2013, s.4.
59 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.4.
60 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.6-7.
61 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.10.
62 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.16.
63 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.15.
64 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.19-20.
65 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.20.
66 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.21.
67 De Freitas, “Governmental Coalitions in Multiparty Presidentialism”, s.21.
68 Naoko Kada, “Investigative Committees as an Accountability Check? Lessons from Brazil and Colombia”, Latin American Studies Association İnternet Sitesi, 
(Eylül 2001),
     http://lasa.international.pitt.edu/Lasa2001/KadaNaoko.pdf, Erişim:04.04.2014, s.27.
69 Kada, “Investigative Committees”, s.27.
70 Kada, “Investigative Committees”, s.28.
71 Kada, “Investigative Committees”, s.29.
72 “Brazil opens impeachment proceedings against president Dilma Rousseff”, The Guardian İnternet Sitesi, 
     https://www.theguardian.com/world/2015/dec/02/brazil-dilma-rousseff-impeachment-proceedings, Erişim: 09.11.2016.
73 “Brazil Impeachment :Key Questions”, BBC İnternet Sitesi, 
     http://www.bbc.com/news/world-latin-america-36028117, Erişim:10.11.2016.
74 “Brazil Impeachment: The Process for Removing the President”, NewYork Times İnternet Sitesi,
     http://www.nytimes.com/interactive/2016/world/americas/brazil-dilma-rousseff-impeachment.html, Erişim:09.11.2016.
75 “Câmara autoriza instauração de processo de impeachment de Dilma com 367 votos a favor e 137 contra », Brezilya Temsilciler Meclisi İntenet Sitesi, 
     http://www2.camara.leg.br/camaranoticias/noticias/POLITICA/507325-CAMARA-AUTORIZA-INSTAURACAO-DE-PROCESSO-DE-IMPEACHMENT-DE-DILMA-COM-367-VOTOS-A-FAVOR-E-137-CONTRA.html,         Erişim :10.11.2017
76 “Brazil Impeachment: The Process for Removing the President”
77 “Brazil Impeachment :Key Questions », BBC İnternet Sitesi, 
      http://www.bbc.com/news/world-latin-america-36028117, Erişim:10.11.2016.
78 Alston vd., “Political Institutions”, s.25.
79 “About the Court”, Yüce Mahkeme İnternet Sitesi, 
      http://www2.stf.jus.br/portalStfInternacional/cms/verConteudo.php?sigla=portalStfSobreCorte_en_us&idConteudo=120273,     Erişim:02.03.2014.
80 Alston vd., “Political Institutions”, s.26.
81 Alston vd., “Political Institutions”, s.26.
82 Alston vd., “Political Institutions”, s.27.
83 Brezilya’da Kurmay Bakanı (chief of staff) başkanın sağ kolu olarak nitelendirilebilir. Hükümet işlemlerinin koordinasyonu, başkanlık eylem ve işlemlerinin 
anayasaya ve hukuka uygunluğunun öndenetimi, başkanlık tekliflerinin ve kararnamelerinin hukukilik ön denetimi gibi son derece
önemli görevleri bulunmaktadır (“Sobre a Casa Civil”, 
http://www.casacivil.gov.br/sobre/COMP,     Erişim:26.02.2013). 
Halen başkanlık yapmakta olan Dilma Roussef, bir önceki başkan olan Lula Da Silva’nın kurmay bakanlığını yapmıştır.
84 Carlos Pereira, Timothy J. Power, Eric D. Raile, “Coalitional Presidentialism and Side Payments: Explaining the Mensalão Scandal in Brazil”, 
Oxford Üniversitesi Latin Amerika Merkezi İnternet Sitesi, (2008), 
    http://www.lac.ox.ac.uk/sites/sias/files/documents/BSP-03-08%20Pereira%20C.pdf,  Erişim:28.02.2014, s.4.
85 Pereira, Power, Raile, “Coalitional Presidentialism and Side Payments”, s.5.
86 “Q&A: Brazil’s ‘big monthly’ corruption trial”, BBC İnternet Sitesi, (16.11.2013),
     http://www.bbc.com/news/world-latin-america-19081519, Erişim:26.02.2014.
87 Alexander Sehmer ve Elissandra M. da Costa, “Brazil’s mensalão: corruption and context”, Open Democracy İnternet Sitesi, (4.12.2012), 
     http://www.opendemocracy.net/alexander-sehmer-elissandra-m-da-costa/brazil%E2%80%99s-mensal%C3%A3o-corruption-and-context,  Erişim:03.03.2014.
88 Dar gelirli ailelerin ev sahibi olmalarını sağlayan ekonomik program.
89 Ayda 33 dolardan az kazanan aileler için uygulanan ekonomik program.
90 Sehmer ve Da Costa, “Brazil’s mensalão: corruption and context”.
91 Timothy J. Power, “Optimism, Pessimism, and Coalitional Presidentialism: Debating the Institutional Design of Brazilian Democracy,” 
Bulletin of Latin American Research, Cilt 29, Sayı 1 (2010),
     http://scholar.harvard.edu/files/levitsky/files/power_0.pdf, Erişim:08.10.2013, s.19.
92 Scott Mainwaring, “Dilemmas of Multiparty Presidential Democracy:The Case Of Brazil”, Kellogg Institute
İnternet Sitesi, (Mayıs 1992),
     http://kellogg.nd.edu/publications/workingpapers/WPS/174.pdf, Erişim:07.04.2014. s.3-4.
93 Mainwaring, “Dilemmas of Multiparty Presidential Democracy”, s.35.
94 C.R. Melo, Retirando as cadeiras do lugar: migraçao partidaria na Camara dos Deputados (1985-2002)’den aktaran Power, “Optimism, Pessimism, 
and Coalitional Presidentialism,” s.20.
95 Barry Ames, The Deadlock of Democracy in Brazil (Michigan: University of Michigan, 2001), s.3-6.
96 2009’da parlamentodaki güçlü parti sayısı 9’du. Halen Temsilciler Meclisinde irili-ufaklı 21 siyasi parti bulunmaktadır.
97 Power, “Optimism, Pessimism, and Coalitional Presidentialism,” s.20.
98 Power, “Optimism, Pessimism, and Coalitional Presidentialism,” s.20.
99 Alston vd., “Political Institution”, s.4-5.
100 Power, “Optimism, Pessimism, and Coalitional Presidentialism,” s.25-26.
101 Marcus Andre Melo, Carlos Pereira, “Post-scriptum—in light of June 2013 mass protests”,   http://comunicacao.fflch.usp.br/sites/comunicacao.fflch.usp.br/files/postscriptum. pdf,  Erişim:08.05.2014.
102 Carlos Pereira ve Marcus André Melo, “The Surprising Success of Multiparty Presidentialism,” Journal of Democracy, Cilt 23, Sayı 3 (Temmuz 2012),
      http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=2110720, Erişim:03.03.2014, s. 164.
103 De Freitas, “Governmental Coalitions”, s.9.
104 Dönemindeki 1. koalisyon.
105 Collor’un istifasıyla onun başkan yardımcısı olan Itamar Franco göreve gelmiştir.
106 Fernando Henrique Cardoso.
107 Başkanlığının I. Dönemi.
108 “Galeria de Presidentes”, Brezilya Hükümeti İnternet Sitesi, 
       http://www2.planalto.gov.br/presidencia/galeria-de-presidentes, Erişim:07.12.2016.


BU BÖLÜMLER KAYNAK; TBMM ARŞİVİ
WEB ADRESİ;
https://www.tbmm.gov.tr/yayinlar/baskanlik_sistemi.pdf



25 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,





***

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA BÖLÜM 23


KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA  BÖLÜM 23


Koalisyoncu Başkanlık

1988 Anayasası döneminde kurulan başkanlık sistemi koalisyoncu başkanlık (coalitional presidentialism) olarak da adlandırılmaktadır.
Seçim sistemi dolayısıyla parlamentoya giren etkili parti sayısı fazladır ve başkanın mensubu olduğu parti de dahil olmak üzere hiçbir parti
parlamentoda çoğunluğu sağlayamamaktadır. Başkan hükümetini oluştururken diğer partilerden de belirli oranda destek sağlamak
zorundadır. Başkanlık sistemindeki koalisyonlarla parlamenter sistemdeki koalisyonlar arasındaki temel fark şudur: Parlamenter sistemde
koalisyonlar oluşamadığı takdirde sistem de bu kilitlenmeyi aşmak için belli mekanizmalar mevcutken, başkanlık sisteminde kilitlenmeyi aşacak
kurumsal mekanizmalar yoktur. 58

Yukarıda da belirtildiği gibi 1988 Anayasası ile başkana yasamayla ilgili önemli yetkiler verilmiştir: Kısmi veto, tam (total) veto, kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi, belli kanunların ivedilikle görüşülmesini sağlama gibi. Ancak böyle parçalı bir yapıda bu olguyu
sadece başkana tanınan anayasal yetkilerin sonucu olarak görmek de yanıltıcı olabilir. Kongredeki bu parçalı yapının üstesinden gelmek için
başkanlar, bakanlıkları partiler arasında dağıtarak bir koalisyon kurma yönünde tercihte bulunmuşlar ve böylece yasama organında da çoğunluğu
elde ettikleri koalisyonları gerçekleştirmişlerdir. İşte tüm bu sayılan sebeplerden dolayı sisteme koalisyoncu başkanlık sistemi denmektedir. 59

Bir Koalisyon kurulmuş olması için;

• Bakanlıkların iki veya daha fazla sayıda parti arasında dağıtıldığı bir partilerarası uzlaşma,
• Bakanlık alan parti lideri ve parti üyeleri arasındaki parti içi bir uzlaşma (oylamalarda blok halinde oy kullanılması) olması gerekmektedir.60

1988-2010 döneminde Brezilya’da kurulan 19 koalisyon hükümeti ekteki tabloda gösterilmektedir. Tablo incelendiğinde anayasa değişiklikleri, başkanlık ve parlamento seçimleri, başkanın suçlandırılması, koalisyonlara yeni partilerin girmesi veya bazı partilerin koalisyondan çıkması gibi sebeplerle koalisyonların kurulduğu gözlemlenmektedir.

Başkanların kurduğu koalisyonlar sayesinde hemen her dönemde parlamentoda istedikleri çoğunluğu sağladıkları görülmektedir. Bu sayede yasama ve yürütme organları uyumlu bir şekilde çalışabilmektedir. Aşağıdaki iki grafikte koalisyonlar ın meclislerde sağladığı çoğunluk ve başkanların yasama sürecine hâkimiyet ve başarı oranları; tabloda ise 1988-2011 döneminde yürütme kaynaklı normal kanunların değiştirilerek ve aynen kabul oranları gösterilmektedir.




Grafik 1. Koalisyonların Meclislerde Sağladığı Çoğunluk



Anayasa’nın kabulünden başlayıp Lula’nın 31 Aralık 2010’da biten görev süresi boyunca kurulan 19 koalisyonun sadece altısında mutlak çoğunluk elde edilememiştir. Dokuz koalisyonda ise anayasayı değiştirebilecek nitelikli çoğunluk olan beşte üç çoğunluğun sağlandığı görülmektedir.

Başkanların yasama sürecindeki hâkimiyeti, koalisyonların istikrarlı bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir.




Grafik 2.       
Grafik 2’den anlaşılabileceği gibi başkanların yasama sürecine büyük bir hâkimiyet ve başarı oranı vardır. Hâkimiyetle kastedilen yasama
organının gündemine gelen tasarıların ne kadarının yürütme kaynaklı olduğudur. Başarı oranı ise getirilen tasarıların ne kadarının meclisten
geçirildiğini ifade etmektedir.

1988-2010 yılları arasında belirlenen sekiz dönemde görev yapan beş başkanın yasama sürecindeki hâkimiyet ve başarı ortalamalarının
sırasıyla %80 ve %73 olduğu görülmektedir.63

1989-2010 yılları arası için gerçekleştirilen bir araştırmaya göre yürütme, Temsilciler Meclisinde yapılan 1127 oylamanın 715’inde (%63),
Senatoda yapılan 499 oylamanın 303’ünde (%61) sadece koalisyonun desteğiyle istediği sonuca ulaşmıştır. Temsilciler Meclisinde 296 (%26),
Senatoda 108 (%21) oylamada hükümet istediği sonuca ulaşmak için hükümette yer almayan unsurlardan (muhalefetten) destek sağlamak
zorunda kalmıştır. Hükümetin istediği sonucun çıkmadığı oylamalar ise Temsilciler Meclisi ve Senato için sırasıyla 116 (%11) ve 88’dir (%18).
Parti disiplini ise Temsilciler Meclisi için %80-90, Senato içinse %60-90 arasında değişen değerler almaktadır.64

Böylece hükümetin istediği oylama sonuçlarına büyük ölçüde ulaştığı (TM %89-Senato%82); bu sonucu elde ederken de çoğunlukla koalisyona
dayandığı; (TM %63, Senato %61) ve her iki mecliste de parti disiplininin son derece yüksek olduğu söylenebilir. Ayrıca 22 yıllık bir süreci
kapsayan bu dönemde yürütmenin koalisyon ortaklıklarıyla yasama organında istikrarlı bir şekilde istediği çoğunluğu sağlaması başkanların
kişiliklerinden ziyade sistemin özellikleriyle açıklanabilir.65


Tablo 3
Bu tabloda da yürütme kaynaklı normal kanunlardan kabul edilenler iki kategoride ele alınmıştır. 23 yıllık dönemde toplam sayıya baktığımızda
değiştirilerek kabul edilenlerin yaklaşık %60, aynen kabul edilenlerin %40 olduğu görülmektedir. Bu veri de yürütmeden gelen bütün önerilerin
olduğu gibi kabul edilmediğini, koalisyon içindeki güçlerin de kendi önerilerini getirerek yürütmenin tasarılarını belli ölçüde değiştirebildiğini
göstermektedir.67

Fernando Collor de Mello’nun Suçlandırılması





Fernando Color De Mello


   Brezilya tarihinde suçlandırmayla karşı karşıya kalan ilk başkan 1988 Anayasası döneminde seçimle gelen ilk başkan olan Fernando Collor de
Mello’dur. Collor hakkındaki yolsuzluk suçlamalarını kardeşi Pedro Collor yapmıştır. Pedro Collor, Fernando Collor’un siyasi kampanya mali işler
sorumlusu ve arkadaşı Paulo Cesar Farias’ı başkanın bilgisi dâhilinde kampanya fonlarını şahsi menfaatleri için kullanmakla, rüşvet ve yolsuzluk
yapmakla suçlamıştır.68

   Bu suçlamalar ortaya çıktıktan sonra İşçi Partisi mecliste iddiaların araştırılması için bir soruşturma komisyonu (CPI) kurulması için önerge
vermiştir. O dönemde muhalefette olan partilerin Kongredeki çoğunlukları meclisler arasında ortak bir soruşturma komisyonu kurmaya yetmektedir.
Bununla birlikte, yalnızca muhalefet tarafından önergesi verilen bir soruşturma komisyonunu kabul etmek yerine iktidar koalisyonu kendi
önergesini getirerek bir soruşturma komisyonu kurulmasını sağlamıştır.69

O dönemde politikacıların çoğunluğu ve ana akım medya bu soruşturma komisyonundan önemli bir sonuç çıkmayacağını, suçlandırmanın uzak bir
ihtimal olduğunu düşünmüşlerdir. Bununla birlikte, soruşturma komisyonu Temmuz ayının sonunda Collor ile Farias’ın şirketleri arasındaki uygunsuz
ilişkilere dair kanıtlar toplamıştır. Soruşturma ilerlerken, bazı komisyon üyeleri soruşturmayı yavaşlatma yönünde davranışlarda bulunmuşsa da 
örneğin komisyon başkanı belli banka hesaplarının incelenmesine ilişkin bir yazıyı bir süre imzalamaktan kaçınmıştır- muhalefet milletvekilleri
olayı medyaya aksettirince komisyon başkanı imzayı atmak zorunda kalmıştır. Ağustos ayı başında kamuoyu da başkanın aleyhine dönmeye
başlamıştır. Bunun üzerine Collor 13 Ağustos’ta yaptığı konuşmada kendini destekleyenlerin Brezilyayı temsil eden renkler olan sarı ve yeşili
giymesini istemiştir. Bu konuşmadan sonraki Pazar, büyük şehirlerde toplanan büyük kalabalıklar siyah giyinerek Collor’u protesto etmeye
başlamışlardır.70

Soruşturma komisyonu da 24 Ağustos’ta nihai raporunu yayımlamıştır. Raporda, Collor’un sekreteri ile Farias arasında illegal ilişkilerin olduğu ve başkanın da bu durumdan haberdar olduğu sonucuna varılmıştır. 26
Ağustos’ta 16 kabul 5 ret ile komisyon, raporu onaylamıştır. Kabul ve ret sayıları arasındaki büyük fark da Temsilciler Meclisindeki oylama için bir gösterge olmuştur. 1 Eylül’de suçlandırma talebi Temsilciler Meclisine sunulmuş ve suçlandırmayla ilgili oylama tarihi 29 Eylül olarak belirlenmiştir. Oylama neticesinde 441 kabul 38 ret çıkmıştır.

Collor’un müttefikleri istifa için baskıda bulunmuşlar; ancak, Collor istifa etmemiş ve Senato’daki yargılamayı geciktirmeyi denemiştir. Ancak bunda da başarılı olamamış ve Collor’un yargılanması için Senatoda işlemler başlatılmıştır. Bunun üzerine, Collor mahkûm olması halinde çarptırılacağı siyasi hakların 8 yıl boyunca askıya alınması cezasından kurtulmak için istifa etmiştir. Bununla birlikte, Senato yargılamaya devam etmiş ve 76 kabul 3 ret oyuyla Collor’u mahkûm etmiştir.71


Dilma Rousseff’in Suçlandırılması



Dilma Rousseff

1988 Anayasası döneminde beşinci başkan olan Dilma Rousseff hakkındaki suçlandırma süreci 2015’in sonlarında başlamış ve 2016 boyunca devam etmiş ve Rousseff’in 31.08.2016’da görevden alınması ile sonuçlanmıştır.

Dilma Rousseff hakkındaki suçlandırma işlemi, 2 Aralık 2015’te Rousseff hakkında verilen önergenin Temsilciler Meclisi Başkanı Eduardo Cunha tarafından kabul edilmesiyle başlatılmıştır.72 Rousseff özetle bütçe rakamları üzerinde oynayarak ekonomik durumu olduğundan daha iyi göstermek ve yeniden seçilme şansını artırmak amacıyla uygulamakta olduğu sosyal programları fonlamak için bütçe kalemleri arasında aktarmalar yapmakla suçlanmıştır. Rousseff yapılan suçlamalar karşısında yasa dışı işlere bulaşmadığını, bütçe kalemleri arasında aktarma yapmanın daha önceki başkanlar tarafından da sıklıkla kullanılan, alışılagelmiş bir yöntem olduğunu, kendisine yapılan suçlamaların siyasi rakiplerinin bir sonraki seçimi beklemeden onu koltuktan indirmek için düzenledikleri bir darbe olduğunu söylemiştir.73

   Cunha, suçlamalarla ilgili bir araştırmanın yapılması için 65 üyeden oluşan bir komisyon kurulmasını sağlamıştır.
Aralık 2015’te oluşturulan komisyon çalışmaları bir müddet sonra mahkeme kararıyla durdurulmuştur. Mart 2016’da komisyon çalışmalarına kaldığı yerden devam etmiştir. Bu komisyonun raportörü Jovair Arantes 6 Nisan’da suçlandırma
işlemlerinin başlatılması yönünde tavsiyede bulunmuştur. Komisyon’da

11 Nisan’da yapılan oylamada ise 38 üyenin lehteki oyuyla (27 oy aleyhte) konunun Temsilciler Meclisi Genel kuruluna taşınmasına karar verilmiştir.74 17 Nisan 2016’da Temsilciler Meclisinde suçlandırmayla ilgili işlemlere devam edilip edilmeyeceğine dair yapılan oylamada 367 üye lehte, 137 üye aleyhte oy kullanmıştır. 7 üye de çekimser kalmıştır.75 Böylelikle suçlandırma işlemi bir sonraki aşamaya geçmiş ve dosya Senato’ya taşınmıştır. 12 Mayıs’ta Senato’da yapılan oylamada 55 üye lehte, 22 aleyhte oy kullanmış; sonuç olarak
Rousseff’in yargılanmasına karar verilmiştir. Bu süreçte anayasa gereği Rousseff yargılama süreci boyunca geçici olarak görevden el çektirilmiş;
yerine başkan yardımcısı ve Brezilya Demokratik Hareket Partisi Başkanı Michel Temer geçmiştir.76 31 Ağustos’ta Senato’da yapılan nihai oylamada
Rousseff 61 üyenin oyuyla suçlandırılmış (20 oy aleyhte) ve görevden alınmıştır. Bunun üzerine geçici başkan olan Michel Temer başkan olarak yemin etmiştir ve Dilma Rousseff’in görev süresinin sonuna kadar (1.1.2018) başkanlık görevini yerine getirecektir.77

5.2. Yargı - Yasama/Yürütme İlişkileri

Sistemin genel işleyişi açısından Federal Yüce Mahkeme kilit noktada bulunmaktadır. Yüce Mahkeme üyelerini yasama ve yürütme birlikte
belirlemektedir. Bununla birlikte, üyeler 70 yaşında emekli oldukları için her bir başkanın atadığı üye sayısı oldukça sınırlıdır. Bu da yürütmenin mahkemenin kompozisyonunu tamamen değiştirmesini neredeyse imkansız hale getirmekte, mahkemenin kompozisyonu yavaş bir değişim göstermektedir.78 

Örneğin Başkan Rousseff’ten önceki beş başkanın atadığı üye sayıları 
Sarney 5, 
Collor 4, 
Franco 1, 
Cardoso 3 ve 
Da Silva 7’dir.79

Ayrıca 1988 Anayasası ile yargı erkinin kendi bütçesini belirlemesi ve alt düzey hâkimleri üst mahkeme hâkimlerinin belirlemesinin öngörülmüş olması da yürütmenin yargı üzerindeki etkisini azaltmaya ve yargı bağımsızlığını sağlamaya yönelik önlemler olarak değerlendirilebilir.80
Yargı, yürütme ve yasamadan teorik düzeydeki bağımsızlığını verdiği bazı anayasaya aykırılık kararları ile ortaya koymuştur. Örneğin yürütmenin son derece önemli bulduğu bazı düzenlemeler hakkında Yüce Mahkeme yürütmenin istediğinin aksine kararlar vermiştir. Mesela Cardoso Hükümeti zamanında sosyal güvenlik açıklarını kapatmak için emeklilerin de vergilendirilmesini öngören bir düzenleme büyük bir çaba sonucunda Kongreden geçirilmiştir. Bununla birlikte, emeklilerin vergilendirilmesi kazanılmış hakların ihlali anlamına geldiği için Yüce Mahkeme düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu iptal kararı üzerine, başkan anayasayı değiştirerek Yüce Mahkemenin kararını baypas etmekle tehdit etmiş ve yargı, yürütmenin hoşuna gitmeyen bir karar verdiğinde daha önce de yapıldığı gibi yargı vesayeti
gibi kavramlardan bahsedilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte, Cardoso Hükümeti yalnızca tehdit etmekle kalmış ve herhangi bir değişiklikte
bulunmamıştır. Lula Hükümeti, Cardoso Hükümetinin gerçekleştiremediği değişikliğin benzerini yargı organı için belli istisnalar yaparak ve yeni
atadığı üç yargıcın desteğiyle geçirmeyi başarmıştır.81

Bir diğer örnekte ise Cardoso Hükümeti tarafından gerçekleştirilmek istenen toprak reformu sırasında yapılan kamulaştırmalar, mülkiyet
hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Yüce Mahkeme tarafından iptal edilmişlerdir.82

Yargı bağımsızlığını gösteren önemli olaylardan birisi de Mensalão Skandalı (Büyük Aylık) ve sonrasında ortaya çıkan yargılamalardır.
Mensalão Skandalı, Lula Da Silva’nın iktidarının ilk yılında kurduğu azınlık hükümetinin bazı oylamalarda hükümete destekte bulunmaları için bazı
milletvekillerinin oylarını para karşılığında satın aldığı iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Suçlamalarda Başkan Lula Da Silva’nın ismi geçmemiştir. Ancak Da Silva’nın Kurmay Bakanı83 (Chief of Staff) olan Jose Dirceu suçlamaların merkezinde yer almıştır.
Yine bu suçlamalar çerçevesinde, İşçi Partisi’nin kendi üyeleri ve müttefiklerinin seçim kampanyalarını finanse etmek için örtülü ödenekler kullandığı iddia edilmiştir. İşçi Partisi, seçim kampanyasının finansmanında bazı usulsüzlükler olduğunu kabul etmiş; ancak, oy satın aldıkları iddiasını reddetmiştir.

Bu skandal 2005’te Brezilya Emek Partisi’ne mensup bir milletvekili olan Roberto Jefferson’un iddiaları üzerine ortaya çıkmıştır. Jefferson, bir gazeteye verdiği röportajda İşçi Partisi’nin oy satın aldığını ve seçim kampanyalarında usulsüzlükler olduğunu iddia etmiştir. Buna göre İşçi Partisi, 2003’te Kongrede ihtiyaç duyduğu desteği sağlamak için bazı Kongre üyelerine aylık 10.000 dolar civarında ödemede bulunmuştur.
Skandal ortaya çıktıktan 1 ay sonra parlamentoda iki soruşturma komisyonu kurulmuştur. Komisyon üyeleri, temsil edilen partilerin üye sayısı oranlarına göre belirlenmiştir. Komisyonlar oy satın alma iddialarını araştırmış, tanıkları dinlemiş ve belli milletvekillerinin hesaplarına yatırılan paralarla önemli oylamalarda kullandıkları oylar arasında bir korelasyon olduğu sonucuna varmıştır. 2005’te Jose Dirceu ve Roberto Jefferson üyelikten çıkarılmış ve 8 yıl için siyasi haklarını kaybetmişlerdir.

İddiaya adı karışan diğer milletvekilleri de aynı akıbeti bekledikleri için kendileri istifa etmişlerdir. 5 Nisan 2006’da Kongre Özel Ortak Soruşturma Komisyonu nihai raporunu yayınlamıştır. Bu raporda, 18 üyenin “mensalão” ödemesi aldığı, bu ödemelerin açıkça bir oy satın alma durumu oluşturduğu ve bunun başkanın yardımcıları tarafından yürütüldüğü ifade edilmiştir. Bununla birlikte, Başkan Da Silva’nın bu durumla ilişkisi bulunmadığı sonucuna varılmıştır.84

Kongre Soruşturma Komisyonuna paralel olarak, Federal Cumhuriyet Savcısı Antonio Fernando de Souza bir cezaî soruşturma başlatmıştır.
Souza, Mart 2006’da Yüce Mahkemeden Mensalão Skandalı ile ilişkisi olan 40 kişi hakkında cezaî kovuşturma yapılmasını istemiştir. Souza’nın iddianamesinde Roberto Jefferson para aklamayla, Jose Dirceu, İşçi Partisi eski başkanı José Genoino ve İşçi Partisi saymanı Delubio Soares tehdit ve şantaj yoluyla menfaat temini ve rüşvetle suçlanmıştır. Souza’nın itham ettiği 40 kişinin 10’u eski İşçi Partili, 10’u İşçi Partili ve koalisyonun diğer partilerinden milletvekilleri, 12 kadarı Kongre çalışanı ve geriye kalanlar da banka işlemlerini yürüten banka memurlarıdır. 2007’de Yüce Mahkeme bu 40 kişi hakkında hazırlanan iddianameleri kabul ettiğini ve yargılamanın başlayacağını açıklamıştır.85

Oldukça uzun süren (5 yıl) yargılamalar sonucunda, 2 Ağustos 2012’de Yüce Mahkeme 25 zanlıyı cezaya çarptırmıştır. 

İlk tutuklamalar 16 Kasım 2013’te gerçekleşmiştir.86 Cezaya çarptırılan 25 kişi arasında Da Silva’nın eski kurmay bakanı José Dirceu,  İşçi Partisi eski başkanı José Genoino ve İşçi Partisi saymanı Delubio Soares de bulunmaktadır. Ayrıca, ünlü bir işadamı olan Marcos Valério’da para transferlerindeki rolü nedeniyle cezaya çarptırılanlar arasındadır.87

Mensalão Skandalı, 



Lula Da Silva yönetimini sarsmış; ancak, Da Silva’nın ikinci kez seçilmesini ve ardından da onun halefi olan Dilma Rousseff’in seçilmelerini engellememiştir. Bunun temel sebebi olarak İşçi Partisi iktidarlarının
Brezilya’da ekonomik büyümeyi sağlarken milli gelirin dağılımında ortaya çıkan gelir adaletsizliğini gidermeye yönelik programları gösterilmektedir. Örneğin Getulio Vargas Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre 2002-2010 döneminde yoksulluk oranlarında %51’lik bir azalma, fakir ailelerin gelirlerinde ise %67 oranında bir artış gözlemlenmiştir. Yine bu dönemde, Benim Evim Benim Hayatım (Minha Casa Minha Vida) 88 ve Fakirsiz Brezilya (Brasil Sem Miséria)89 gibi gelir  eşitsizliğini gidermeye yönelik ekonomi politikaları uygulanmıştır.90

6. SİYASAL SİSTEM HAKKINDAKİ TARTIŞMALAR

Genellikle demokrasiye geçiş süreci (1985 sonrasında ilk 10 yıl) için yapılan değerlendirmelerde sistemin yapısal sorunlar içerdiği, yönetilebilirliğin düşük olduğu öne sürülmüş ve sistemin aksaklıklar üreteceği öngörülmüştür. 1995’ten itibaren sistemin öngörüldüğü gibi kötü işlemediği, hatta Güney Amerika’daki diğer rejimlerle karşılaştırıldığında iyi işleyenler arasında olduğu fikri yaygınlaşmıştır. 2000 sonrasındaki çalışmalarda daha ziyade sistemin işleyen yanlarının ön plana çıkarıldığı görülmektedir.

6.1. Olumsuz Değerlendirmeler

Genel olarak eleştirmenlerin olumsuz değerlendirmelerine bakıldığında, parti sayısının fazlalığı, partilerin zayıflığı, demokratik hesap verebilirliği engelleyen bir seçim sistemi, baskın bir federalizm ve veto oyuncularının fazla olması sayılabilir.91

Scott Mainwaring’e göre Brezilya’da seçim sistemi çok sayıda güçlü partinin parlamentoda yer aldığı, parçalanmış bir parti sistemine yol açmaktadır.
Bu nedenle de Kongrede başkanın partisi daima azınlıkta olacaktır.

Bu da yasama-yürütme ilişkilerini açmaza, nihayet sistemin kilitlenmesine yol açacaktır. Ayrıca, siyasi partilerin değişkenliği de kriz riskini artırmaktadır. Başkanların halk nezdinde popülaritesi yüksek olduğunda destekleme eğiliminde olan partiler halk desteği azaldığı anlarda bu desteği çekmekte, bu durumda başkanlar kendi partilerinde bile çoğunluğu sağlayamama riskiyle karşılaşmakta dır. Bu da kriz anlarında başkanların dirayetli politikalar izlemesini engellemektedir. Başkanlar geçmişte bu kriz anlarında siyasi partileri ve Kongreyi devre dışı bırakma ve kendi partileri de dâhil olmak üzere hiçbir partiden güvenilir, sağlam çoğunluklar elde edemedikleri için patronaj ilişkileriyle çoğunluk sağlama yoluna başvurmuşlardır. Bu nedenle geçmişte de Vargas (1951-1954), Quadros (1961), Goulart (1961-1964) gibi başkanlar yönetmede büyük sorunlar yaşamışlardır. Vargas intihar etmiş, Quadros büyük çoğunlukla kazandığı seçimlerden yalnızca 7 ay sonra istifa etmiş ve Goulart döneminde askeri darbe yapılmıştır. Özetle başkanlık sistemi, Kongredeki parçalı parti yapısı ve disiplinsiz siyasi partilerle birleştiğinde ortaya istikrarsız bir sistem çıkmaktadır. 1946-1964 dönemi tecrübeleri ve 1985 sonrası tecrübeler bu yargıyı doğrulamaktadır. 1946-1964 dönemiyle 1985 sonrası dönem arasındaki en önemli fark başkanın seçilme yöntemidir. Daha önce tek tur basit çoğunlukla seçilen başkan, iki tur mutlak çoğunlukla seçilmeye başlanmıştır. Bu değişiklik de başkan adayı sayısının artmasına ve parçalı parti yapısının daha da büyümesine sebep olmuştur. Bu sistemik sorunlar sistemin başarılı olmasını engellemiştir ve engelleyecektir. 92


Fernando Henrique Cardoso

Mainwaring’e göre Brezilya’da kitle partileri ideolojik olarak katı değildir ve parti disiplininin çok yüksek olduğu söylenemez. Partiler genel olarak pozisyon belirlememekte ve böylelikle milletvekillerine istedikleri yönde oy kullanma konusunda geniş bir serbestlik tanımaktadırlar. 93

Yapılan bir çalışmaya göre 4 yıllık Kongre döneminde parlamento üyelerinin üçte biri en az bir kez bazıları ise birden fazla kez parti değiştirmektedir.94

Barry Ames de yönetilebilirlik sorununa değinmiş ve sistemin hiç de iyi işlemediğinin kanıtı olarak halktan büyük bir destek alan Cardoso’nun istediği 
programları uygulamada çektiği zorlukları göstermiştir. Ames’e göre sistemin önceliği, asıl fayda sağladıkları, vatandaşlar olmaktan çok sistem aktörleridir.
Ayrıca başkan güçlü olsa da mecliste çoğunluk desteğine sahip olamayacağından yönetmek ve kendi gündemini gerçekleştirmek için “iyilik değiş tokuşları” 
(troca de favores) kullanmak zorundadır. Bu da milletvekillerinin seçim bölgelerine yatırımlar, kaynak aktarımları vs. şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Bu yasama desteği de çok güvenilir olmadığı için başkanlar kanun hükmünde kararnameler çıkarmak yoluyla geçici “yasama” faaliyetine
girişmekte ve bunlar dahi patronaj ilişkilerinden etkilenmektedir.

Sistemin bu kadar hantal ve işlemez olmasında parti sistemi ve yasama organının yapısının da büyük bir etkisi vardır. Seçimlerde başarılı olan
büyük partiler ideolojik yelpazenin farklı noktalarında yer almaktadır. Bazı partiler birbirlerine karşı “düşmanca” denilebilecek tavırlar sergilerken,
bazı partiler de “ideolojisiz” milletvekillerine kucak açmaktadırlar. Parti liderlerinin üyeler üzerindeki etkileri kısıtlıdır ve üyeler de zamanlarının
çoğunu kendi seçim bölgeleri için kaynak aktarımları ve teşvikler temin etmek için harcamaktadırlar. Ayrıca partiler ulusal sorunların çözümünde birlikte hareket edememekte ve bu nedenle de büyük genel sorunların çözümü zorlaşmaktadır.95

Timothy J. Power da olumsuz yorumların ortak ve tartışılmaz noktalarından biri olan seçim sistemi nedeniyle parlamentoda fazla sayıda parti olması nedeniyle96 başkanın partisinin parlamentoda hiçbir zaman çoğunluğa hâkim olamayacağına dikkat çekmiştir. Ayrıca başkan koalisyonlar yoluyla çoğunluğu elde etse bile bazı kilit oylamalarda partiler farklı hareket edebilmektedir. Örneğin 2005 Şubatında Lula Hükümeti, kendi adayının Meclis başkanı seçilmesini sağlayamamıştır. Aynı şekilde, 2007’de daha önceki üç başkanın da politikaları nın önemli bir parçası olan finansal işlem vergisinin yenilenmesi talebi Senatoda – yeterli çoğunluk olmasına rağmen- reddedilmiştir.97

Power’a göre Brezilya sisteminde yasama-yürütme ilişkileri ve federalizmin uygulanışı da sorunlu alanlardandır. Başkanlar yasamayla olan ilişkilerinde hâkim bir konumdadır. Bu da parlamentoyu zayıf bir konuma düşürmektedir. Merkezi gelirlerin yarısının eyaletler ve belediyelerle (27 eyalet, 5500 belediye) paylaşılması, vali ve belediye başkanlarına bütçelerin kontrolü konusunda serbestlik tanınması da ulus-altı düzeyde siyaseti oldukça cazip hale getirmiştir. Federalizmin bu şekilde uygulanması da adam kayırmacılığın ve yolsuzluğun artmasına neden olabilecek bir ortam oluşturmaktadır.98

24 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA BÖLÜM 22

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA  BÖLÜM 22

4.2.1. Devlet Başkanı

Başkanlık Seçimleri

Başkanlık seçimleri, bir önceki başkanın görev süresinin dolduğu yıldan bir önceki yılın Ekim ayının ilk Pazar günü yapılır. Başkan ve başkan yardımcısı birlikte seçilir.

Başkan seçilebilmek için bir siyasi parti tarafından aday gösterilmek ve geçerli oyların salt çoğunluğunu almak gerekmektedir. Boş ve geçersiz oylar salt çoğunluğun hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.
İlk tur oylamada hiçbir aday salt çoğunluğu elde edemezse, sonuçlar açıklandıktan sonraki 20 gün içinde en çok oy alan iki aday ikinci tura
giderler. İkinci turda geçerli oyların çoğunluğunu alan üye seçilmiş sayılır.

İkinci tura geçilmeden önce adaylardan biri ölür, çekilir veya hukuken ehliyetsiz hale gelirse kalan adaylar arasından en fazla oya sahip aday ikinci tura katılır. Aynı oranda oy alanlardan yaşı daha büyük olan ikinci tura kalır.

Başkan ve başkan yardımcısı göreve başlamadan önce anayasa ve kanunlara uyacaklarına, Brezilya halkının genel refahını artıracaklarına, Brezilya’nın birlik, bütünlük ve bağımsızlığını koruyacaklarına dair yemin ederler.
Göreve başlama (inauguration) töreninin yapılması gereken günden itibaren 10 gün içinde, mücbir sebepler hariç, başkan ve başkan yardımcısının yemin ederek göreve başlamaları gerekir. Aksi takdirde ilgili kimse seçilmemiş sayılır (Any. m. 78).
Başkan herhangi bir sebeple makamında bulunamadığında veya başkanlık makamında boşalma olduğu takdirde başkan yardımcısı başkanlık koltuğuna oturur. Başkan yardımcısı, tamamlayıcı kanunla kendisine verilen görevler haricinde başkan tarafından kendisine verilen özel görevleri de yerine getirir (Any. m. 79).

Başkanlık ve başkan yardımcılığı makamlarının boşalması halinde, boşalma tarihinden itibaren 90 gün içinde yeni seçimler yapılır. Boşalma başkanın
görev süresinin son iki yılında ortaya çıkmışsa, boşalma tarihinden itibaren 30 gün içinde yeni seçimler yapılır. Yeni seçilen başkan ve başkan yardımcısı seleflerinin görev sürelerini tamamlar (Any. m. 81).
Başkanın görev süresi 4 yıldır. Bu süre, başkanın seçildiği yılı takip eden Ocak ayının birinci gününde başlar (Any. m. 82). 
Başkan en fazla iki dönem görev yapabilir (Any. m. 14).
Başkan ve başkan yardımcısı Kongrenin iznini almaksızın ülkeyi 15 günden fazla bir süre için terk edemez. Bu yasağa aykırı davranış makamın kaybedilmesi sonucunu doğurur (Any. m. 83).

Başkanın Görev ve Yetkileri 1988 Anayasası ile güçlü bir başkanlık kurgulanmıştır. Bu çerçevede başkana birçok yetki tanınmıştır.

Başkanın görev ve yetkileri şunlardır: Bakanları atamak ve görevden almak; Anayasa’da belirtilen hallerde yasama sürecini başlatmak; kanunları tamamen veya kısmen veto etmek; kanunları onaylamak, yayımlamak ve uygulanmaları için kararname ve yönetmelik çıkarmak; maliyeye yük getirmeyen ve kamu kurumlarının ihdası veya kaldırılmasını gerektirmeyen durumlarda federal hükümetin yapısı ve organizasyonuna dair başkanlık kararnamesi çıkarmak, yabancı ülkelerle ilişkileri sürdürmek ve yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerini akredite etmek; Kongre tarafından da onaylanması şartıyla uluslararası anlaşma ve sözleşmeleri bağıtlamak; olağanüstü hal ve sıkıyönetim kararnameleri çıkarmak; federal müdahale kararnamesi çıkarmak ve uygulamak; yasama döneminin başında hükümetin planlarını, federasyonun
durumunu ve yapılması gerekenleri içeren bir mesajı Kongreye iletmek; özel af ilan etmek ve cezaları azaltmak; silahlı kuvvetlerin komutanlığını yapmak, kuvvet komutanlarını atamak; Senatonun onayından sonra Federal Yüce Mahkeme ve diğer yüksek mahkemelerin hâkimlerini, cumhuriyet başsavcısını, Merkez Bankası başkan ve müdürlerini, kanunla belirlenen diğer kamu görevlilerini ve Federal Sayıştay üyelerini atamak;

Cumhuriyet Konseyi üyelerini atamak; Cumhuriyet Konseyi ve Milli Savunma Konseyini toplantıya çağırmak ve bunlara başkanlık yapmak;
yabancı müdahale halinde Kongrenin onayıyla savaş ve tam veya kısmi seferberlik ilan etmek; Kongrenin onayıyla barış ilan etmek; tamamlayıcı
kanunla belirlenen hallerde yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin ülke topraklarından geçmesine veya geçici bir süre kalmasına izin vermek;
kalkınma planı, bütçe direktifleri ve bütçe kanunu tasarısını Kongreye sunmak; her yasama yılı başlangıcında ilk 60 gün içinde bir önceki mali yıl ile ilgili kesin hesabı Kongreye sunmak; kanunla öngörülen şekilde federal hükümet kadrolarına atama yapmak veya kadroları iptal etmek; kanun hükmünde kararname (geçici önlemler) çıkarmak ve bu anayasayla verilen diğer görevleri yerine getirmektir (Any. m. 84).

Başkanın Kanun Hükmünde Kararname (Geçici Önlemler) Çıkarma Yetkisi Başkanın yasama organı üzerindeki gücünü ve etkinliğini artıran ve yasama gündemini denetlemesini sağlayan önemli yetkilerinden birisi kanun hükmünde kararname çıkarma (Medidas Provisoras/Geçici Önlemler) yetkisidir. Anayasa’nın 62’nci maddesiyle düzenlenen bu yetkiye göre başkan önemli ve acil durumlarda, kanun hükmünde olan kararnameyi çıkarır ve bunları derhal Kongreye sunar.

I-  2001 tarihli Anayasa değişikliğiyle aşağıdaki konularda kararname çıkarılması yasaklanmıştır:

a) Uyruk, vatandaşlık, siyasi haklar, siyasi partiler ve seçim kanunları,
b) Ceza hukuku, ceza usul hukuku, medeni usul hukuku,
c) Yargının organizasyonu, üyelerinin güvence ve kariyerleri,
d) Kalkınma planları, bütçe direktifleri, bütçeler, ilave ve destek kredileri.

II- İnsanların mallarına, tasarruflarına veya herhangi bir finansal varlığına el koyma, Michel Temer, Başkan

III- Tamamlayıcı kanunla düzenlenmesi gereken alanlar,

IV- Kongrenin kabul ettiği ancak başkanın henüz onaylamadığı veya veto etmediği bir kanunla düzenlenmiş alanlar.

Kararnameler, çıkardıkları günden itibaren 60 gün içinde kanuna çevrilmezlerse hükümlerini kaybederler. Bu süre bir kereye mahsus olmak36
üzere 60 gün daha uzatılabilir; ancak, bunun için kararnamenin çıkarıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde iki mecliste de görüşülme sürecinin
tamamlanmamış olması gerekir. Süreler hesaplanırken Kongrenin tatilde olduğu günler hesaba katılmaz. Meclislerde kararnamelerin anayasaya
uygun olup olmadığı denetlenir ve ona göre onaylanır veya reddedilir.

Başkan kararnameleri, öncelikle Temsilciler Meclisinde görüşülüp oylanır. Reddedilen veya zamanaşımından dolayı hükmünü kaybeden
kararnameler aynı yasama yılı içinde yeniden çıkarılamaz. Bir kararname, çıkarıldığı tarihten itibaren 45 gün içinde meclisler
tarafından görüşülmezse, acilen görüşülmesi için meclislerin gündemlerinin ilk sırasında yer alır. Diğer bütün işlerin görüşülmesi ertelenir.

Münhasıran Başkanın Yetkisinde Olan Yasama Alanları Aşağıdaki hususlarda kanun teklif etme yetkisi münhasıran başkanındır:

• Silahlı kuvvetlerin insan gücünü belirlemek ve değiştirmek,
• Aşağıda belirtilen konularda kural koymak:

a) Kamu yönetiminde veya özerk kuruluşlarda kamu makamlarının, görevlerinin veya çalışma yerlerinin ihdas edilmesi veya bunların maaşlarının artırılması,
b) Yargısal ve idari kuruluşlar, vergi ve bütçe işleri ve kamu hizmetleri,
c) Ülkenin kamu personeli, bunların yasal statüleri, göreve atanmaları, görev güvenceleri ve emeklilikleri,
d) Ülkenin, federal bölgenin ve eyaletlerin savcıları ve Federal Devlet Savcısı makamlarının örgütlenmeleri ile bu örgütlenmelere ilişkin genel kurallar,
e) Bakanlıkların ve kamu yönetimindeki diğer kuruluşların organizasyonu, yapılanmaları ve yetkileri.
f) Silahlı kuvvetler ve askerlerin yasal statüsü, atama, terfi, görev süresi, ödenekleri, emeklilikleri ve ihtiyata ayrılmaları (Any. m. 61).

Başkanın Sorumluluğu ve Görevden Alınması / Suçlandırılması Başkanın hangi fiilleri nedeniyle suçlandırılarak (impeachment) sonrasında görevinden alınabileceği Anayasa’nın 85’inci maddesiyle düzenlenmiştir.

Başkanın, Federal Anayasa’ya ve özellikle aşağıdaki hususlara karşı tehdit teşkil eden işlemleri iktidarın kötüye kullanılması suçunu (malversation) oluşturur:

• Birliğin (Devletin) varlığı,
• Yasama ve yargı organlarının yetkilerinin, başsavcılık makamının yetkisinin veya Federasyon birimlerinin anayasal yetkilerinin serbestçe kullanılması,
• Siyasal, bireysel ve sosyal hakların kullanılması,
• Ülkenin iç güvenliği,
• İdarede dürüstlük,
• Bütçe kanunu,
• Kanunlara ve yargı kararlarına riayet.

Bu suçlar ve bunlara dair yargılama usulleri özel bir kanunda belirtilir. Suçlandırma yolunun nasıl işletileceği 86’ncı maddede açıklanmıştır.
Buna göre başkan, Temsilciler Meclisinin üçte iki çoğunluğuyla suçlandığı takdirde, adi suçlardan dolayı Federal Yüce Mahkemede, iktidarın kötüye
kullanımı suçlarında ise Senatoda yargılanır.

Aşağıdaki durumlarda başkan, geçici olarak görevden alınır:

• Adi suçlarda Federal Yüce Mahkeme iddiayı ve cezai şikâyeti incelemeyi kabul ederse,
• İktidarın kötüye kullanılması suçlarında Federal Senatoca davaya ilişkin işlemler başlatılırsa.

Yargılama 180 gün içinde sona ermemişse, başkanın görevden alınması işlemi sona erer; ancak, bu durum yargılama sürecinin normal ilerleyişini etkilemez. Adi suçlarda mahkûmiyet kararı verilmedikçe başkan hapsedilemez. Başkan, görev süresi sırasında, görev alanı dışındaki işlemlerden sorumlu tutulamaz.

4.2.2. Bakanlar

Bakanlar, 21 yaşını doldurmuş, siyasi haklara sahip Brezilya vatandaşları arasından belirlenir. Bakanları başkan atar ve görevden alır.
Bakanlar, Anayasa ve kanunlarla kendilerine verilen yetkilerin dışında aşağıdaki yetkilere sahiptir (Any. m. 87):
• Kendi yetki alanlarında yer alan federal idare birimlerinin koordinasyonu, denetimi ve yönlendirilmesi, yetki alanlarıyla ilgili kanun ve kararnamelerin karşı imzası,
• Kanunlar, kararnameler ve düzenlemelerin uygulanmasına dair yönetmeliklerin çıkarılması,
• Başkana bakanlığın idaresine dair yıllık rapor sunulması,
• Başkanın kendisine devrettiği yetkiler veya verdiği görevler çerçevesinde işlemler yapılması,

  Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları kanunla kurulur ve kaldırılır (Any. m. 88).

4.3. Yargı Organı

Brezilya’da güçler ayrılığı çerçevesinde bağımsız bir yargı erki bulunmaktadır. Brezilya’da yargı Federal Yüce Mahkeme (Anayasa Mahkemesi), Adalet Yüce Mahkemesi (Yargıtay), Federal Bölge Mahkemeleri, İş Mahkemeleri, Seçim Mahkemeleri, Askeri Mahkemeler ve Eyalet Mahkemelerinden müteşekkildir (Any. m. 92). Yargı erkinin Federal Yüce Mahkeme tarafından teklif edilecek ve mesleğe giriş ve yükselmede sınav ve liyakatin esas  alınacağı bir tamamlayıcı kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür (Any. m. 93).
Hâkimler hâkimlik teminatına sahiptir. Bu çerçevede hâkimler görevden alınamaz ve tazminatları azaltılamaz.
Hâkimlerin başka bir ücretli görev yapmaları (öğreticilik pozisyonları hariç); siyasi partiye girme veya siyasi faaliyetlerde bulunmaları;
bireylerden, kamu kuruluşlarından veya özel kuruluşlardan finansal destek veya katkı almaları yasaktır (Any. m. 95).
Brezilya’da en üst/yüksek yargı organı olan Federal Yüce Mahkeme 11 üyeden oluşmaktadır. 35-65 yaşları arasında yeterli hukuki bilgi ve dürüstlüğe sahip Brezilya doğumlu Brezilya vatandaşları arasından devlet başkanı tarafından aday gösterilirler. Adaylar, Senatonun mutlak çoğunluğunca onaylandıktan sonra başkan tarafından Yüce Mahkeme hâkimi olarak atanmaktadırlar (Any. m. 101).

Federal Yüce Mahkemenin birincil görevi anayasa yargısıdır. Kanunların anayasaya uygunluğunu denetler. Somut ve soyut norm denetimi yapmaktadır. Aşağıda sayılanlar kanunların anayasaya aykırılığı iddiasıyla Federal Yüce Mahkemeye başvurabilmektedir: Başkan, Senato Başkanlık Divanı, Temsilciler Meclisi Başkanlık Divanı, eyalet yasama meclislerinin başkanlık divanları, eyalet valileri, Cumhuriyet Savcısı, Brezilya Avukatlar Barosu Federal Konseyi, Kongrede temsilcisi olan siyasi partiler, ulusal düzeydeki meslek kuruluşları veya Sendikalar Konfederasyonu  (Any. m. 102, 103).

Eyaletlerle Federal Devlet (Birlik) arasındaki, eyaletlerin kendi aralarındaki, yabancı ülkeler veya uluslararası organizasyonlarla Birlik veya eyaletler arasındaki davalara bakmak da Federal Yüce Mahkemenin görevlerindendir (Any. m. 102).

Yüce Mahkeme; bakanları, hava, deniz, kara kuvvet komutanlarını, diğer Yüksek Mahkemelerin üyelerini, Federal Sayıştay üyelerini ve büyükelçileri
işledikleri adi suçlardan ve görevi suistimalden dolayı yargılama yetkisine sahiptir (Any. m. 102).

Hâkimlerin görevleri;istifa, zorunlu emeklilik (70 yaşında) veya suçlandırma ile sona erebilmektedir. Federal Yüce Mahkeme hâkimleri görevi suistimal suçlarından dolayı Senato tarafından suçlandırılıp yargılanabilir. Senatonun üçte iki çoğunluğu hâkimi suçlu bulursa, hâkim görevinden azledilir ve 8 yıl boyunca herhangi bir devlet görevi ifa edemez.37

5. ANAYASAL ORGANLAR ARASI İLİŞKİLER

Anayasal organlar arasındaki temel ilişkiler söz konusu olduğunda genel fren ve denge mekanizmaları (checks and balances) olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Brezilya’da da ABD başkanlık sisteminde olduğu gibi fren ve denge sistemlerine anayasal düzlemde yer verilmektedir.
Bu kapsamda Brezilya sisteminde öncelikle güçler ayrılığı ilkesi vardır.

Yasama ve yürütme birbirini feshedemez. Kongre başkanı suçlandırabilir. Başkanın veto yetkisi ve yasama gündemini belirleyecek önemli yetkileri
bulunmaktadır. Yargının en üst düzeyi olan Federal Yüce Mahkemenin üyelerini başkan belirler; ancak bu atama Senatonun onayından geçer.
Federal Yüce Mahkeme kanunların anayasaya uygunluğunu denetler ve başkanı, bakanları ve milletvekillerini yargılayabilir. Senato ise Federal Yüce Mahkeme hâkimlerini suçlandırabilir. Yargının idari ve mali özerkliği bulunmaktadır. Bu mekanizmaların genel olarak uygulamada da işlediği söylenebilir.

5.1. Yasama-Yürütme İlişkileri

Yasama-yürütme ilişkilerine ilişkin önemli tespitler şunlardır. Devlet başkanı yasama sürecinde son derece etkin bir konumdadır. Başkanın önemli anayasal yetkileri vardır.



Federal Yüce Mahkeme


 Brezilya’daki parlamento-devlet başkanı ilişkilerinin çeşitli yönlerine aşağıdaki başlıklarda değinilmektedir.
Başkanın Kanun Hükmünde Kararname Çıkarma Yetkisi (Geçici Önlemler-Medidas Provisoras)

Başkanların kararname çıkarma yetkisinin iki türü vardır:
• Kararname çıkarma yetkisi belli alanlara tahsis edilmiştir. Kararnameler Kongre tarafından reddedilmediği sürece kanun gücündedir.
• Kararname çıkarma yetkisi Kongre tarafından başkana devredilmiş bir yetkidir.38

Brezilya’da başkana verilen yetki birinci türe girmektedir.

Kararname çıkarma yetkisi son derece güçlü bir yetkidir. Bunun sebebi, parlamentoyu yeni bir uygulama ile o uygulama reddedildiğinde ortaya çıkacak sonuç arasında bir seçim yapmaya zorlamasıdır.39 Bu yetki parlamentonun onayına ihtiyaç duymaksızın başkanın tek başına uygulayamayacağı bir yetki gibi görünse de; düzenlemelerin derhal yürürlüğe girmesi ve karanamenin iptalinin doğuracağı işlemi geri alma maliyetlerinin yüksekliği parlamentonun bu kararları iptal etme konusunda mutlak bir serbestlik içinde davranmasını engellemektedir.

Jose Sarney (1985-1990) ve Fernando Collor (1990-1992) para birimi değişiklikleri ve ekonomik reformları gerçekleştirirken bu yetkiyi
kullanmışlardır. Başkanlar kararname çıkarırken, yasama organında gerekli çoğunluğu sağlamamış olsalar bile bu düzenlemelerin reddedilmesinin doğurabileceği negatif sonuçları göze alamayan Kongre bunları reddetmemiş tir.40

Bu yetki Sarney ve Collor tarafından çok sık kullanılmıştır. Uygulamada başkan bir kararname çıkarmakta, kararnamenin süresi dolunca aynı içeriğe sahip başka bir kararname çıkararak Kongreyi devre dışı bırakmakta ve kararnameler vasıtasıyla yasama faaliyetinde bulunmaktadır. Örneğin Reel Plan (Plano Real) adı verilen Brezilya’nın ekonomisini düzeltme amaçlı önlemler 8 ay boyunca aynı kararnamenin yinelenmesi sonucu uygulanmıştır. Önceki uygulamaların etkisiyle; 2001’de Anayasa’da değişiklik yapılarak bu yetkinin kullanılmasına bazı kısıtlamalar getirilmiştir.41

Kararname çıkarma yetkisi, hemen yürürlüğe girmesi sebebiyle başkana (geçici bir süre için, Kongrenin onayı şart olsa da) yasama yetkisi vermektedir. Ayrıca bu yetkiyle başkan Kongrenin gündemine de hâkim olmaktadır. Kararname üzerinde Kongre 45 gün içinde bir işlemde bulunmazsa kararname, otomatik olarak yasama gündemine en üst sıradan girmektedir. 1988-2001 döneminde görev yapan 4 devlet başkanı da (Sarney, Collor, Franco ve Cardoso) bu yetkiyi sıklıkla kullanarak gündemi belirlemişlerdir. Federal Yüce Mahkeme de başkanlar Kongre tarafından reddedilen kararnameyi yeniden çıkarmadığı müddetçe bu uygulamaya müsamaha göstermiştir. 11 Eylül 2001’de, Başkan Cardoso
döneminde, Kongre bir anayasa değişikliği yaparak hem bu yetkiyi sınırlandırmış hem de süresi dolan kararnamenin sadece bir kez daha yenilenebileceği kuralını getirmiştir.42

    2001 Anayasa değişikliğinin temel amacı, başkanların bu yetkiye çok sık başvurmalarını engellemekti. Zira değişiklikle birlikte hem başkanların bu yetkiye sınırsız bir şekilde başvurmaları hem de bu yetkiyi kullanabilecekleri alanlar sınırlanmıştı.

Bununla birlikte 2001-2005 dönemindeki uygulamaya bakıldığında beklenen etkilerin ortaya çıkmadığı görülmektedir. Örneğin ortalama olarak çıkarılan kararname sayısı 2001 reformu sonrasında öncesine göre artış göstermiştir.43

Bu durum, yine 2001 değişikliğiyle getirilen 45 gün içinde meclislerce görüşülmeyen kararnamelerin diğer bütün işlerin görüşülmesi ertelenerek meclislerin gündemlerinin ilk sırasında yer alacağı kuralıyla açıklanmaktadır. Bu kurala, gündemin dondurulması (trancamonto da pauta) da denmektedir. Böylelikle başkanlar kararnameler ile ilgili olarak meclisleri nispeten kısa bir süre içinde bir karar vermeye zorlamaktadırlar. 2001 öncesinde ise kararnameler, Kongre oylamaksızın, defalarca yeniden çıkarılabilmekteydi. Bu süre belirsizliği yasama organı üyelerinin pazarlık gücünü artırmaktaydı. Zira üyeler ilgili kararname üzerindeki pozisyonlarını belirtmek zorunda değillerdi. Ayrıca, gündemin dondurulması imkânı, başkana Kongrenin 45 gün içinde görüşeceği meseleleri belirleme imkânı da vermiştir.44

Neticede 2001 değişiklikleri, aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere yasama organının aslında öngörmediği sonuçlar doğurmuş ve başkanların
kararname yetkisini kullanımları beklendiği ölçüde azalmamış, tersine artış göstermiştir.45
Tablo 1. Brezilya’da 1988-2005 döneminde kanun hükmünde kararname yetkisi kullanımı 46


Veto Yetkisi

Başkanların kanunları kısmen veya tamamen veto etme yetkileri vardır. Kısmi vetoda başkan, kanunun veto etmediği kısımlarını yayımlayıp veto ettiği kısmını yeniden görüşülmek üzere Kongreye gönderebilir. Kongre; üye tam sayısının salt çoğunluğuyla, meclislerin ortak oturumunda, vetoyu aşabilir. Tam veto daha sık kullanılmakla birlikte kısmi veto başkana daha esnek davranabileceği bir alan sağlamaktadır.

1988-2013 döneminde toplam 1.091 tam ve kısmi veto kullanılmıştır.47
1988 Anayasası ile vetonun aşılması nispeten kolaylaştırılmış olmasına rağmen Kongre bu yetkisini çok da sık kullanmamaktadır. Bu da üyelerin çoğunluğunun, birlikte hareket etme maliyetine katlanmak yerine statükonun sürmesine itiraz etmedikleri şeklinde açıklanmaktadır.48

Doğal olarak bu da vetoyu güçlü bir araç haline getirmektedir.

Yalnızca Başkanın Kanun Teklif Edebildiği Alanlar ve Bütçe Yetkisi Başkanın elindeki önemli bir araç da münhasıran başkana tahsis edilmiş yasama alanları ve bütçenin kullanımıyla ilgili yetkilerdir. Yukarıda da ifade edildiği gibi Anayasa’ya göre askeri, idari, mali ve yargısal bazı konularda kanun teklif etme yetkisi yalnızca başkana aittir. Bütçe kanunu başkan tarafından Kongreye sunulmaktadır. Kongre, bütçe tasarısı üzerinde değişiklik yapma yetkisine sahip olsa da bu değişiklikler yine yürütme tarafından hazırlanan çok yıllı bütçe planı ve bütçe kanununda belirtilen rehber ilkelerle uyumlu olmak zorundadır. Ayrıca, Kongre bütçe gelirlerinin aşılmasına neden olacak giderleri onaylayamaz.49




Başkanlık Sarayı
Başkanın bütçeyle ilgili bu yetkileri, siyasi ve mali kaynakları dağıtma serbestliğini  de içermektedir. Bütçe kanununu Kongreye sunma yetkisi
başkanındır; ancak, milletvekilleri de değişiklik önergeleri sunabilirler. Bununla birlikte bütçe tahsisatlarını değiştirecek bu önergelerden hangilerinin kabul edileceğine yürütme/başkan karar vermektedir. Başkanlar kendi tercihleri yönünde oy kullanan milletvekillerinin bütçedeki değişiklik (kendi seçim bölgelerine kaynak aktarımı) önergelerini kabul ederken, bunu yapmayan veya daha az yapan milletvekillerinin değişiklik önergelerini kabul etmeyerek onları “cezalandırmaktadır”.50

Bu şekilde başkanlar kendi yasama programlarını geçirmek için milletvekillerinin desteklerini sağlamaktadır. Bu alışverişin milletvekilleri tarafına baktığımızda şu sonuç ortaya çıkmaktadır. Milletvekilleri kendi seçim bölgelerine finansal kaynak aktarımı yapılmasını sağlamaktadır.

Bu aktarımın yapılmasını sağlayan milletvekillerinin de yeniden seçilme şansları ciddi ölçüde yükselmektedir.51

İvedilik Talebi

Yürütmenin yasama üzerindeki etkisini artıran yetkilerden birisi de ivedilik talebidir (petition of urgency). İçtüzüğün 56’ncı maddesine göre tasarı için ivedilik talebinde bulunulduğunda, komisyon tasarıyı inceleyip genel kurula göndermesi için iki toplantı yapabilir. Verilen bu süre kısıtlı olduğu için; komisyonlar pratikte ivedilik talebinde bulunulan tasarıları görüşmeden doğrudan genel kurula göndermeyi tercih etmektedirler.
İçtüzüğün 54’üncü maddesine göre bu yetkiyi başkanın yanında; Meclislerin Danışma Kurulu üyelerinin üçte ikisi, meclislerin üye tamsayısının üçte biri,
ilgili komisyon üyelerinin üçte ikisi kullanabilmektedir. 52


Tablo 2. 

Tabloda da görüleceği üzere son üç başkan döneminde tasarıların ivedilikle görüşülmesi yöntemine sık sık başvurulmuştur. Özellikle Başkan Da Silva bu yöntemi sıklıkla kullanmıştır.

Temsilciler Meclisi İç İşleyişi

Temsilciler Meclisi İçtüzüğü, Başkanlık Divanı (Mesa Diretora) ve Danışma Kuruluna (Colegio de Lideres) yasama süreci ve komisyon sisteminin tanımlanmasında merkezi bir rol biçmiştir. Genellikle başkanlık divanının komisyonlara üye atama/komisyondan üye alma konusunda önemli müdahalelerde bulunduğu görülmektedir. Ayrıca, komisyon üyeliği süreyle kısıtlı değildir ve uygulamada komisyon üyeleri sık sık yer değiştirmektedirler. Yürütme, Kongredeki Danışma Kurulunu kullanarak belli komisyonları “sadık üyelerle” doldurmaktadır. Örneğin, 19 Mayıs 1999’da asgari ücretin artırılması ile ilgili olarak Çalışma ve Kamu Yönetimi Komisyonunda yapılanlar buna bir örnek teşkil etmektedir. Bu örnek olayda oylamadan bir gece önce hükümet iki milletvekilini (Wilson Baraga ve Ricardo Noronha) komisyondan almış ve böylelikle kendi istediği sonucun çıkmasını sağlamıştır.54

1995-1998 dönemindeki oylamalar veri alınarak hazırlanan bir milletvekilleri tutumu endeksi üzerinden; komisyondan alınan iki milletvekilinin ve onların yerine komisyona giren iki milletvekilinin yürütmenin aldığı pozisyonları destekleyip desteklemedikleri değerlendirilmiştir. Endeks değerleri -7,75 ile +8,52 skalasında yer almıştır.

Burada (–) yürütmeye muhalif tutumları, (+) yürütmeye sadık tutumları göstermektedir. Komisyondan ayrılan milletvekillerinin değerleri 0.09 ve 0.15 iken; onların yerine giren milletvekillerinin değerleri 6,86 ve 7,70’tir. Bu veriler çerçevesinde, yürütmenin kendi politikasını destekleyecek milletvekillerini komisyona atayarak istediği sonuçları aldığı söylenebilir.55

İçtüzüğün 25’inci maddesine göre partiler komisyonlarda üye sayıları oranında temsil edileceklerdir. Her bir üye yalnız bir komisyonda etkin bir üye olarak görev yapabilir ve komisyonların hiyerarşik görevlerinde kıdem kuralı geçerli değildir. Komisyon başkanı, başkan yardımcısı, sekreterleri ve raportörleri sürekli değildir. Resmi olarak bu kişiler iki yılda bir komisyon üyelerinin mutlak çoğunluğunun gizli oyuyla seçilirler.
Pratikte bu kişilerin seçiminde Danışma Kurulu’nun etkisi büyüktür.56

Yasama sürecini etkileyen önemli bir hususlardan biri de komisyon görevlendirilmeleri ile ilgilidir. Bir tasarıyı görüşecek komisyonu veya
komisyonları belirleme yetkisi meclis başkanındadır. Meclis başkanı, bir tasarının üçten fazla komisyonun yetki alanına girdiğine karar verirse, bunun için otomatik olarak özel bir komisyon kurulması gerekmektedir.

Bu komisyonun belirlenmesinde de Danışma Kurulu belirleyici olduğu için önemli konularda daimi komisyonlar devre dışı bırakılabilmektedir.57


23 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA BÖLÜM 21

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI BREZİLYA  BÖLÜM 21.


BAŞKANLIK SİSTEMİ ve KARŞILAŞTIRMALI HÜKÜMET SİSTEMLERİ KOALİSYONCU BAŞKANLIK SİSTEMİ: BREZİLYA




Mehmet Solak*
* Yasama Uzmanı, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü, 
e-posta: mehmetsolak@tbmm. gov.tr.

1. GİRİŞ

Güney Amerika kıtasında en kalabalık nüfusa ve en geniş topraklara sahip ülke olan Brezilya, başkanlık sistemiyle yönetilen, federal bir cumhuriyettir. 26 eyalet ve bir federal bölgeden müteşekkildir.

1822’de Portekiz’den ayrılarak bağımsızlığını kazanan ülke, yaklaşık 200 yıllık tarihi boyunca yedi farklı anayasayla yönetilmiştir.
Huntington tarafından demokratikleşmenin üçüncü dalgası olarak adlandırılan demokratikleşme sürecinde1 askeri-otoriter yönetimden demokrasiye geçiş yapan ülke, halen kurucu meclisin yaptığı 1988 Anayasası ile yönetilmektedir. Uzun süren askeri yönetimin ardından demokratik bir yönetime kavuşan Brezilya’da 1988 Anayasası ile kurulan sistemde 1990’ların başlarında belli aksamalar görülse de; son 15-20 yılda sistemin etkin bir şekilde işlediği genel olarak kabul görmektedir. Ayrıca, muteber demokrasi endekslerine göre sistem işleyen bir demokrasi olarak nitelendirilmektedir.

ABD’deki başkanlık sistemi, Latin Amerika ülkelerindeki sistemleri etkilemiştir. Bununla birlikte, her ülke ABD sistemini kendine farklı bir şekilde entegre etmiştir. Ancak ABD başkanlık sisteminde bulunan fren ve denge mekanizmaları nın Brezilya’da da (farklı bir şekilde işlese de) bulunduğu söylenebilir.

Brezilya’da başkan doğrudan halk tarafından seçilmekte; yasama ve yürütme organları birbirinden bağımsız olup birbirini feshedememekte
yani sabit görev süreleri bulunmakta; yürütmenin görev yapması için parlamentodan güvenoyu alması gerekmemektedir. Bu nedenlerle
Brezilya sistemi bir başkanlık sistemi olarak nitelendirilmektedir. Bu çalışmada, öncelikle Brezilya hakkında genel bilgiler verilmekte
ve ülkenin belli başlı gelişim göstergeleri ile demokrasi ve şeffaflık endekslerindeki konumuna değinilmektedir. Ardından ülkenin
bağımsızlığını kazandığı tarih olan 1822’den 1988 Anayasası’nın kabul edilişine kadar siyasi tarihinde meydana gelen gelişmeler özet olarak
anlatılmaktadır. Çalışmanın dördüncü bölümünde 1988 Anayasası çerçevesinde Brezilya’da yasama, yürütme ve yargı organlarının
yetkileri ortaya konulmaktadır. Beşinci bölümde yasama yürütme ve yargı organlarının ilişkileri, uygulamalar ve örnek olaylar çerçevesinde
ele alınmakta, ardından sistemin işleyişine ilişkin tartışmalara yer verilmektedir.


2. BREZİLYA HAKKINDA GENEL BİLGİ

    Güney Amerika kıtasının doğusunda yer alan Brezilya, 8.514.777 km2’lik yüz ölçümü ile dünyanın en geniş topraklara sahip beşinci, Güney Amerika’nın birinci
ülkesidir. Şili ve Ekvador hariç, Güney Amerika’daki bütün ülkelerle sınırı vardır.
Temmuz 2016 itibariyle nüfusu 205.823.665’tir. Nüfusun %65’i Katolik,
%22’si Protestandır. 2015 itibariyle nüfusun %85,7’si kentlerde yaşamaktadır.
En büyük iki şehri Sao Paulo 21.066.000, Rio de Janeiro 12.902.000 nüfusa sahiptir.2

Devletin Resmi adı Brezilya Federal Cumhuriyetidir (Republica Federativado Brasil). 26 eyalet3 ve bir federal bölgeden oluşmaktadır. Devlet Başkanı
Michel Temer’dir.4 Ülkenin başkenti Brasilia, resmi dili Portekizcedir.

Brezilya’da sağlık, bebek ölümleri, beslenme gibi sosyal gelişim göstergelerinde bölgesel farklılıklar oldukça belirgindir. Ülkenin güney ve güneydoğu bölgeleri daha zengindir ve sosyal gelişim göstergelerinde ülkenin geri kalan kesimlerine göre çok daha iyi durumdadır.5
Brezilya’nın 2003-2014 döneminde gerçekleştirdiği ekonomik ve sosyal gelişmeyle 29 milyon insan yoksulluk sınırının üzerine çıkmıştır.
Bu süreçte Gini Katsayısı6 da 0,58’den 0,51’e gerilemiştir. Her ne kadar bu durum gelir adaletsizliğinde bir iyileşmeyi gösterse de, halihazırdaki seviye orta gelir grubundaki bir ülke için gelir adaletsizliğinin yüksek  olduğu bir duruma işaret etmektedir. Yine 2003-2014 döneminde ortalama büyüme %4,4 olarak gerçekleşirken toplumun en fakir %40’lık kesiminin geliri %7,1 büyümüştür.7




Başkent Brasilia’dan bir görünüm

Brezilya son birkaç yılda derin bir ekonomik kriz yaşamaktadır. Büyüme hızı 2006-2010 döneminde %4,5 iken 2011-2014 döneminde %2,1 olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca 2015’te ülkenin GDP’si %3,8 oranında azalmıştır. 2016’da %3’lük bir azalma beklenmektedir. Enflasyon da %4-6 bandında hedeflenirken %9 olarak gerçekleşmiştir.8

Ülkede ortalama yaşam beklentisi 73,8 yıldır. (Erkekler 70,2; Kadınlar 77,5). Okuma-yazma oranı % 92,6’dır.9 Brezilya, ABD merkezli Özgürlük Evi’nin (Freedom House) 2016 yılı değerlendirmesine göre ve “özgür” ülke kategorisinde hem siyasi haklar hem de siyasi özgürlükler bakımından en yüksek skorun bir altında yer alan 2 puanla değerlendirilmiştir.10

Dünyada sıklıkla atıf yapılan bir diğer endeks olan Economist Dergisi’nin Demokrasi Endeksi’ne göre ise, 2015 yılı itibariyle kusurlu demokrasi kategorisinde yer almaktadır. Brezilya’nın ülke skoru 10 üzerinden 6.96’dır.11 Brezilya, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün hazırlamış olduğu 2015 Dünya Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde 100 üzerinden 38 puan alarak 168 ülke arasında 76. sırada yer almıştır.12 Polity IV Endeksi’ne göre Brezilya en yüksek derece olan tam demokrasinin13 (full democracy) hemen altında yer alan “demokrasi” rejimine sahiptir. 2013’te 8 puan almıştır.14 Yukarıda zikredilen endeksler çerçevesinde Brezilya’nın işleyen bir demokrasiye sahip olduğu söylenebilir.

3. SİYASİ TARİH

Latin Amerika ülkeleri içinde Portekiz tarafından sömürgeleştirilmiş olan tek ülke Brezilya’dır. 1822’de Portekiz hükümdarının oğlunun buyruğuyla bağımsızlığını kazanmıştır.15 I. Pedro Brezilya’nın ilk kralı olmuş ve 3 Mayıs 1823’te kurucu meclis toplanmıştır. Kurucu meclistekiler liberal bir demokrasi isterken Pedro, kralın parlamentodan çıkacak kanunları veto etme hakkının olduğu, meşruti bir monarşiden yana olmuştur. Pedro, 12 Kasım 1823’te ordunun meclisi işgal etmesini emretmiş; kurucu meclisin üyelerini tutuklatmış ve sürgüne
göndermiştir. Pedro tarafından atanan Portekiz Partisi’nin 10 üyesi tarafından ülkenin ilk anayasası 25 Mart 1824’te yazılmıştır.16
1889-1930 dönemi eski cumhuriyet dönemi olarak adlandırılmaktadır.

   15 Kasım 1889’da Cumhuriyet ilan edilmiştir. 24 Şubat 1891’de kabul edilen yeni anayasa, Amerika Birleşik Devletleri’nin Anayasası model alınarak
hazırlanmıştır. Bu anayasanın hazırlanmasında, coroneis denen ekonomik açıdan güçlü toprak ağalarının önemli bir etkisi olmuştur. Başkanlık sistemi bu anayasayla getirilmiş, başkan, kongre, eyalet valileri ve eyalet yasama organlarının doğrudan seçimle belirlenmesi öngörülmüştür.17
Birinci Dünya Savaşı sonrasında hızla sanayileşen ve kentleşen Brezilya’da siyasi sistem kentli orta sınıflar ve çalışan sınıfların taleplerini karşılamada yetersiz kalmıştır. 1929 ekonomik krizi de değişim sürecini hızlandırmış ve Rio Grande do Sul ve Minas Gerais eyaletlerinin elitleri bir devrim örgütleyerek eski rejimi devirmiştir.

    1930 ayaklanmalarının sonucunda Getulio Dorneles Vargas (1930- 1945, 1951-1954), başkan olmuştur. 1930’larda Brezilya’nın büyük şehirlerinde sağ ve sol ideoloji mensupları şiddetli çatışmalara girmişlerdir. İşçi sınıfı ile sermaye sahiplerinin taleplerini uzlaştırmaya çalışan bir politika izleyen Vargas, Benito Mussolini’nin 1920’lerde geliştirdiği Carta di Lavoro denen korporatist modeli örnek almıştır.
1934 Anayasası da bu korporatist model çerçevesinde şekillenmiştir. Vargas, orduyla yakın bir işbirliği içinde ithal ikameci bir kalkınma  modeli uygulamış; eyaletlerin emri altındaki askeri birliklerin ulusal ordu (Forças Armadas Brasilileiras) lehine azaltılmasını sağlamıştır. 18

   Vargas 1937’de kongreyi kapatmış ve 1945’e kadar ülkeyi bir diktatör olarak yönetmiştir. 10 Kasım 1937’de yeni bir devlet (Estado Novo) kurulduğunu açıklamış ve yeni anayasayı ilan etmiştir. 1937 Anayasası Vargas’ın otoriter eğilimleri çerçevesinde şekillenmiş; başkan eyaletlerin valilerini, valiler de belediye başkanlarını atama yetkisine sahip kılınmıştır.19 Vargas’ın 1945’te iktidardan düşmesinin ardından yeni başkanla birlikte bir kurucu meclis seçilmiş ve bu meclisin yaptığı anayasa 18 Eylül 1946’da kabul edilmiştir. 1934 Anayasası ile tanınan ancak 1937’de Vargas tarafından kaldırılan özgürlükler 1946 Anayasası ile tekrar tesis edilmiştir. 1945-1964 döneminde çok partili demokratik hayat tecrübe edilmiş ve bu dönemde görev yapan dört başkan (1945, 1950, 1955, 1960) serbest seçimlerle demokratik bir şekilde belirlenmiştir.20 1946 Anayasası’nın kişi özgürlüğü odaklı bir anayasa olması sebebiyle bu Anayasa ile kanun önünde eşitlik, ifade özgürlüğü, dernek kurma özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlükler de ilk defa garanti altına alınmıştır.21

    Yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada olduğu 1960’lar sancılı bir dönem olmuştur. 1964’te Brezilya İşçi Partisi (PTB) mensubu Başkan Joao Goulart’a karşı bir darbe yapılmış ve ordu yönetimi ele almıştır. Askerler merkezi ekonomik sistem temelinde bürokratik-otoriter bir rejim kurmuşlardır. İlk üç yıl halka çok baskı yapmayan askeri rejim 1967’den sonra işçi ve öğrenci hareketlerini sert bir şekilde bastırmış, sıkıyönetim ilan etmiş ve Latin Amerika’daki diğer askeri rejimler gibi muhaliflerin işkence görmelerine, sürgüne gönderilmelerine, ölüm cezası almalarına sebep olmuştur. Bununla birlikte bu askeri rejimi bölgedeki diğer rejimlerden ayıran, seçimleri ve temsili kurumları lağv etmemesi olmuştur.22

Askerler parlamentonun muhalefetini önlemek için Anayasa’yı değiştirmede kararnameler kullanmışlar ve bu kararnameler 1967’de bir araya getirilerek otoriter bir niteliğe sahip olan yeni anayasa oluşturulmuştur.23

     1969-1974 döneminde yoğun bir baskı rejimi tesis edilmiştir. Bu dönemde oldukça yüksek büyüme hızları yakalanmakla birlikte daha sonra stagflasyon24 dönemine girilmiştir. Askeri rejim süresince kentleşme oranı %70’lere çıkmış ve sanayi ağırlıklı bir ekonomiye geçilmiştir. Bu dönemde mamul madde ihracatı hammadde ihracatını geçmiş ve nüfusun yaklaşık olarak %55’i seçmen kütüklerine kaydolmuştur.25

1985’ten itibaren sivil rejime geçiş süreci başlamıştır. 1988 Anayasası bu yeniden demokratikleşme döneminde kurucu meclis tarafından yapılan anayasadır. Yürütmeyi oldukça güçlü bir konuma yükseltmesi hâkim özelliğidir. Anayasa’da geçici maddeyle bir referandum yapılması öngörülmüştür. Bu hüküm uyarınca 1993’te devlet şekli (monarşi/ cumhuriyet) ve hükümet sistemine (parlamenter/başkanlık) dair bir referandum yapılmıştır. Referandum sonucunda; devlet şeklinin cumhuriyet, hükümet sisteminin başkanlık olmasına karar verilmiştir.26
1988 Anayasası’nın genel özellikleri desantralizasyon, şeffaflık, katılım, sosyal kontrol ve yeniden tahsisdir.27 250 maddesi ve 97 geçici maddesiyle kazüistik bir anayasa niteliğindedir.

1988 Anayasası’nın giriş kısmı şu şekildedir: “Brezilya Halkının temsilcileri olarak biz, ulusal kurucu mecliste, kardeşçe yaşayan, çoğulcu ve ön yargısız bir toplumun değerleri olan sosyal ve bireysel haklar, özgürlük, güvenlik, refah, kalkınma, eşitlik ve adaleti sağlayacak demokratik bir devlet kurmak için toplandık.”

    Brezilya Federal Cumhuriyeti, eyaletler, belediyeler ve federal bölgenin bölünmez bütünlüğünden oluşan, demokratik bir hukuk devletidir ve  bağımsızlık,  vatandaşlık, insan haysiyeti, emek ve hür teşebbüs değerleri ile siyasi çoğulculuk üzerine temellenmiştir.

Egemenlik halkındır. Halk, egemenliği seçilmiş temsilcileriyle veya bu Anayasa’da gösterildiği üzere doğrudan kullanır (m. 1).
Birliğin (Devletin) güçleri, yasama, yürütme ve yargıdır ve kendi içlerinde uyumludur (m. 2).

Brezilya Federal Cumhuriyeti’nin temel amaçları şunlardır:


• Hür, adil ve birlik içinde olan bir toplum inşa etmek,
• Milli kalkınmayı temin etmek,
• Fakirliği ve kötü hayat şartlarını tamamen ortadan kaldırmak, sosyal ve bölgesel eşitsizlikleri azaltmak,
• Köken, ırk, cinsiyet, renk, yaş ve diğer özelliklerine bakmaksızın herkesin refahını artırmak (m. 3).

Brezilya Federal Cumhuriyeti’nin uluslararası ilişkileri; milli bağımsızlık, insan haklarının üstünlüğü, halkın kendi geleceğini belirleme
(self-determination) hakkı, başka devletlerin içişlerine karışmama (nonintervention), barışın müdafaası, eyaletlerin eşitliği, çatışmaların barışçıl
çözümü, terörizm ve ırkçılığın reddi, insanlığın ilerlemesi için halklarla işbirliği yapılması, siyasi sığınma hakkı verilmesi ilkelerine göre yürütülür.

4. ANAYASAL ORGANLAR

4.1. Yasama Organı

Brezilya’da yasama organı çift meclislidir ve resmi adı Kongredir. Kongre her yıl Federal Başkent’te 2 Şubat-17 Temmuz ve 1 Ağustos-22
Aralık tarihleri arasında toplanır. Başlangıç günleri Cumartesi veya Pazara denk gelirse bir sonraki işgününde toplanılır. Bütçe tasarısı onaylanmadan
meclis tatile giremez (Any. m. 57).

Kongreyi oluşturan meclisler Temsilciler Meclisi (Camara dos Deputados) ve Senatodur (Senado Federal). Yasama dönemi dört yıldır (Any. m. 44).

Temsilciler Meclisi nispi temsil sistemine göre doğrudan eyaletler ve federal bölge28 seçmenlerince belirlenen üyelerden oluşmaktadır.

Temsilciler Meclisinin üye sayısı, eyaletlerin ve federal bölgenin nüfusları göz önüne alınarak “tamamlayıcı (supplemantary) kanunla” düzenlenir.29
Ancak Anayasa hükmü gereğince her bir eyaletin temsilci sayısı 8 ilâ 70 arasında değişebilir (Any. m. 45).

Senato eyaletlerin ve federal bölgenin çoğunluk oyuyla seçtiği üyelerden oluşmaktadır. Eyaletler Senatoya üç üye göndermektedir.
Üyelerin görev süresi sekiz yıldır. Dört yılda bir sırasıyla üçte biri ve üçte ikisi yenilenmektedir. Her senatör iki yedeğiyle birlikte seçilmektedir
(Any. m. 46).

Anayasa’da aksine bir hüküm bulunmadıkça, meclislerde ve komisyonlarda karar yeter sayısı, üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması şartıyla oy kullananların çoğunluğudur (Any. m. 47).

Kongre, Federal Devlet’in (Birlik-Union) yetkisinde olan alanlarda kanun çıkarabilir. Kongrenin genel yetkili olduğu bu alanlarda başkan, veto yetkisini kullanabilir.

Kongre’nin genel yetki alanları.30 şunlardır:

• Vergileme, vergilerin toplanması ve gelir dağılımı,
• Kalkınma planları (pluriannual plans), bütçe direktifleri, yıllık bütçe ve kredi işlemleri, kamu borcu ve para basımı,
• Silahlı kuvvetlerin kuruluşu ve değiştirilmesi,
• Ulusal, bölgesel ve sektörel kalkınma plan ve programları,
• Ulusal hava, deniz ve kara sınırları ile varlıkları, 
• İlgili yasama organına danıştıktan sonra, eyaletin sınırlarının değiştirilmesi veya topraklarının bölünmesi,
• Genel af ilanı,
• Kamusal makam, mevki ve fonksiyonların ihdas edilmesi ve eğiştirilmesi,
• Bakanlıklar ve hükümet birimlerinin ihdas ve ilgası,
• Telekomünikasyon ve radyo yayınları,
• Mali ve parasal meseleler, finansal kurumlar ve bunların işlemleri,
• Para birimi ve para basma sınırları,
• Federal devlet borcunun miktarı.

Anayasa’nın 49, 51 ve 52’nci maddelerinde sırasıyla Kongrenin, Temsilciler Meclisinin ve Senatonun özel yetki alanında bulunan ve
başkanın veto yetkisini kullanamayacağı alanlar sayılmıştır (Any. m. 48). Münhasıran Kongre’nin yetkisinde olan alanlar şunlardır:

• Ulusal servete yükümlülük getiren uluslararası anlaşma, antlaşma veya kanunları karara bağlamak,
• Savaş açmak, barış yapmak veya yabancı ülkelere asker göndermek; yabancı ülke askerlerinin ülkeye girişi konularında başkana yetki vermek,
• Başkan veya başkan yardımcısının, eğer yoklukları 15 günü geçecekse, ülkeden çıkmalarına izin vermek,
• Olağanüstü hal, federal müdahale,31 sıkıyönetim durumlarını onaylamak,
• Kongreyi geçici olarak başka yere taşımak,
• Kongre üyeleri, başkan ve başkan yardımcısının ödeneklerini belirlemek,
• Başkanın hesaplarını incelemek ve hükümet planlarının uygulanmasıyla ilgili raporları görüşmek,
• Doğrudan veya meclislerinden biri vasıtasıyla yürütmenin eylemlerini izlemek ve denetlemek
• Yasama yetki alanını diğer erkler karşısında korumak,
• Referanduma gidilmesine veya plebisit düzenlenmesine izin vermek,
• Radyo ve televizyon istasyonlarına ruhsat verme/yenileme işlemlerini görüşmek,
• Sayıştay üyelerinin üçte ikisini seçmek,
• Yürütmenin nükleer faaliyetlerle ilgili inisiyatiflerini onaylamak (Any. m. 49).

4.1.1. Temsilciler Meclisi ve Senato

Temsilciler Meclisi 26 eyalet ve federal bölge olmak üzere toplam 27 seçim bölgesinden doğrudan seçilen 513 üyeden oluşmaktadır. Seçim
bölgelerinden nüfuslarına göre 8-70 arasında milletvekili seçilmektedir. Seçim sistemi liste usulü nispi çoğunluktur. Seçme yaşı 18, seçilme yaşı
21’dir. Seçimlerde oy kullanmak zorunludur. Oy kullanmamak para cezasına tabidir. Temsilciler Meclisi için seçimler en son 5 Ekim 2014’te
yapılmıştır. Bir sonraki seçimler 2018 Ekiminde yapılacaktır.32


Kongre Binası


   5 Ekim 2014 seçimlerinde Temsilciler Meclisine 28 siyasi parti girmiştir. Bu partilerden 20’nin üzerinde sandalye kazanan ilk on parti ve
kazandıkları sandalye sayıları aşağıdaki gibidir.33


PARTİ TABLOSU


Münhasıran Temsilciler Meclisinin yetki alanında bulunan hususlar şunlardır:
Üye tamsayısının üçte ikisi ile başkan, başkan yardımcısı ve bakanlara karşı suçlandırma (impeachment) işlemlerini başlatmak,
• Başkan, yasama yılı başladıktan sonra 60 gün içinde Kongreye hesaplarını sunmazsa bu hesapların sunulmasını istemek,
• Kendi içtüzüğünü hazırlamak ve bütçe direktiflerinde öngörülen ilkeleri de göz önünde bulundurarak kendi iç organizasyonunu sağlamak,
• Cumhuriyet Konseyi üyelerini seçmek (Any. m. 51).

Senato üye sayısı 81’dir. Senatoya, 26 eyalet ve federal bölgeden üçer senatör gönderilmektedir. Senato seçim sistemi bir çoğunluk sistemi olan blok oydur. 5 Ekim 2014 seçimlerinde Senatonun üçte biri (27) yenilenmiştir. 
Senato’da 18 siyasi parti bulunmaktadır. Bu partilerden ilk beşi ve kazandıkları sandalye sayıları aşağıdaki gibidir.34



Münhasıran Senatoya ait olan yetkiler şunlardır:

• Başkan, başkan yardımcısı, bakanlar, kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanları, Federal Yüce Mahkeme hâkimleri, ulusal adalet
konseyi üyeleri ve cumhuriyet başsavcısının görevi suistimalden yargılanması,
• Açık oturumdan sonra yapılan gizli oylamayla hâkimlerin (Anayasa’da belirlenen durumlarda); başkan tarafından atanmış olan Sayıştay
hâkimlerinin, valilerin, merkez bankası başkan ve müdürlerinin ve cumhuriyet başsavcısının seçilmesine ön izin verilmesi,
• Gizli oturumda yapılan gizli oylamayla diplomatik misyon şeflerinin belirlenmesine ön onay verilmesi,
• Federal Yüce Mahkeme tarafından anayasaya aykırı bulunan kanunların uygulanmasının tamamen veya kısmen durdurulması,
• Cumhuriyet başsavcısının görev süresi dolmadan önce görevden alınması;
• Kendi içtüzüğünün hazırlanması, bütçe direktiflerinde öngörülen ilkeleri de göz önünde bulundurarak kendi iç organizasyonunun sağlanması,
• Cumhuriyet Konseyi üyelerinin seçilmesi,
• Ulusal vergi sisteminin işlerliğinin ve vergi idarelerinin performansının düzenli olarak değerlendirilmesi (Any. m. 52).

    Başkanlığı Senato üçte iki çoğunlukla başkanın yargılanmasına karar verebilir.Senato kararının yaptırımı görevden alınmak ve 8 yıllık bir süre için başka bir kamu görevinde bulunamamaktır. Federal Yüce Mahkeme, Yüce Divan olarak görev yapmaktadır (Any. m. 52, 86, 102).
Temsilciler Meclisi, Senato veya bunların herhangi bir komisyonu bakanları veya devlet başkanına doğrudan bağlı birimlerdeki üst düzey görevlileri belirli bir konuda bilgi vermeye davet edebilir. Geçerli bir gerekçe olmaksızın bu çağrıya cevap vermemek görevi suiistimal suçunu oluşturur. Yazılı olarak bilgi talebinde bulunulursa; 30 gün içinde kasten cevap verilmemesi veya yanlış cevap verilmesi de görevi suistimal suçunu oluşturur.

Bakanlar, kendi istekleri üzerine ve ilgili meclisin başkanlık divanıyla anlaşarak, kendi bakanlıklarıyla ilgili konularda bilgi vermek üzere Senato ve Temsilciler Meclisi genel kurulları ile meclis komisyonlarının oturumlarına katılabilirler.

Senato ve Temsilciler Meclisi başkanlık divanları bakanlardan yazılı bilgi talebinde bulunabilirler. Bilgi vermeyi reddetme, 30 gün içinde bilgi vermeme veya yanlış bilgi verme görevi suistimal suçunu oluşturur (Any.m. 50).
Kongrede daimi ve geçici komisyonlar bulunmaktadır. Komisyon başkanlık divanlarının tespitinde Kongredeki bütün partilerin veya parlamento gruplarının mümkün olduğu ölçüde orantılı bir şekilde temsil edilmesi esastır.

Komisyonların yetkileri şunlardır:

• Kanun tasarılarını görüşmek ve oylamak,
• Sivil toplum kuruluşlarını dinlemek,
• Bakanların yetki alanına giren konularda bilgi almak için bakanları çağırmak,
• Vatandaşların idarenin işlem ve eylemlerine dair dilekçe, iddia ve şikâyetlerini almak,
• Herhangi bir kurum veya vatandaşın ifadesini almak,
• İmar programları, ulusal bölgesel ve sektörel kalkınma planlarını incelemek ve rapor sunmak.


Parlamento soruşturma komisyonları, yargı organlarına özgü yetkilere sahiptirler. Temsilciler Meclisi ve Senato tarafından ortak olarak veya her
bir meclis kendi içinde soruşturma komisyonu oluşturabilir. Meclislerde üyelerin üçte birinin talebi üzerine soruşturma komisyonu kurulabilir.
Komisyon hukuki veya cezai sorumluluk olduğu kanaatine varırsa durumu savcılığa intikal ettirir.
Kongre tatildeyken her iki meclisin üyeleri arasından seçilen bir ortak komisyon Kongreyi temsil etmek üzere görev yapar. Bu komisyonda bütün siyasi partilerin mümkün olduğu oranda orantılı bir şekilde temsil edilmesi esastır (Any. m. 58).

4.1.2. Yasama Süreci

Temsilciler Meclisi veya Senato üyeleri, 
Başkan, Federal Yüce Mahkeme,
Yüksek Mahkemeler, Cumhuriyet Başsavcısı ve belli sayıda vatandaş kanun teklifi (normal veya tamamlayıcı kanun) verebilir.

Halkın kanun teklifinde bulunabilmesinin şartları şunlardır:

• Teklif en az beş farklı eyalette seçmenler tarafından imzalanmış olmalı,
• Teklif ülkedeki seçmen sayısının en az %1’i tarafından imzalanmış olmalı,
• Eyaletlerde toplanan imzalar, ülkedeki seçmenlerin %1’inin beşte üçünden daha az olmamalı.



Temsilciler Meclisi Genel Kurulu


Bu şekilde imzalanan halkın kanun teklifi Temsilciler Meclisine sunulur (Any. m. 61). Başkanın, Federal Yüce Mahkeme ve diğer yüksek
mahkemelerin verdiği kanun teklifleri öncelikle Temsilciler Meclisinde görüşülür.

Michel Temer, Başkan


Başkan, kendi verdiği tekliflerin acilen görüşülmesi için talepte bulunabilir. Bu durumda, Temsilciler Meclisi veya Senato 45 gün içinde herhangi bir işlemde bulunmazsa, anayasal zorunluluklar nedeniyle görüşülmesi gerekenler hariç olmak üzere meclislerin gündemlerindeki işler askıya alınır ve başkanın teklifi görüşülür.

Bir kanun meclislerden biri tarafından onaylandığında, diğer meclise gönderilir. Eğer bu mecliste onaylanmazsa reddedilmiş sayılır. İkinci meclis de teklifi aynen kabul ederse, kanun başkana gönderilir. Başkan ilgili kanunu veto eder veya yayımlar. Eğer ikinci mecliste değişiklik yapılarak kabul edilirse, teklif ilk olarak onaylandığı meclise geri gönderilir (Any. m. 65).

Teklifi son olarak oylayan ve kabul eden meclis, kanunu başkana gönderir. Başkan kanunu yayımlayabileceği gibi veto da edebilir.

Başkan anayasaya veya kamu yararına aykırı gördüğü kanunları, kendisine ulaştığı tarihten itibaren 15 işgünü içinde tamamen veya kısmen veto edebilir. Başkan, veto kararını gerekçeli olarak kararı verdikten sonraki 48 saat içinde Senato başkanına bildirir. Başkan 15 gün içinde herhangi bir işlemde bulunmazsa kanunu onaylamış sayılır. Veto edilen kanun tekrar Kongreye gelir. Burada meclislerin ortak oturumunda, Kongreye geliş tarihinden itibaren 30 gün içinde görüşülür.
Vetonun aşılabilmesi için Kongre üyelerinin salt çoğunluğunun gizli oyu gerekmektedir. Kongre vetoyu aşabilirse, kanunu yayımlaması için
başkana gönderir.

Başkan, kanunu yayımlaması gereken durumlarda 48 saat içinde bunu gerçekleştirmezse Senato başkanı kanunu yayımlar. Eğer o da yap(a)
mazsa Senato başkan yardımcısı bu işi gerçekleştirir (Any. m. 66). Reddedilen bir kanun teklifinin aynı yasama yılı içinde yeniden sunulabilmesi için meclislerden birinin üye tamsayısının salt çoğunluğuyla teklif verilmesi gerekir (Any. m. 67).


4.1.3. Anayasa Değişikliği Süreci

Anayasa değişiklik teklifi verebilecek olanlar şunlardır:

• Temsilciler Meclisi veya Senato üyelerinin en az üçte biri,
• Başkan,
• Federasyonu oluşturan eyaletlerin yasama organlarının salt çoğunluğu (Her bir yasama organında en az basit çoğunluk sağlanmış
olmalıdır).
Değişiklik teklifi, her iki mecliste de iki defa görüşülüp oylanır. Karar yeter sayısı ilgili meclislerin üye tamsayısının beşte üçüdür.
Anayasayla değiştirilmesi yasaklanan hususlar şunlardır: Devletin federal yapısı, doğrudan, gizli, genel ve düzenli seçimler, güçler ayrılığı
ilkesi, bireysel haklar ve güvenceler.

Ayrıca, federal müdahale, olağanüstü hal veya sıkıyönetim durumlarından herhangi biri mevcutsa anayasa değişikliği yapılamaz.
Reddedilen bir teklif, aynı yasama yılı içinde tekrar verilemez (Any. m. 60).

1988 Anayasası’nda şimdiye kadar 66 değişiklik yapılmıştır. En son değişiklik 7 Haziran 2013’te yürürlüğe girmiştir.35

4.2. Yürütme Organı

Anayasa’nın 76’ncı maddesine göre yürütme yetkisi başkan tarafından kullanılır. Bu yetkiyi kullanırken bakanlar başkana yardımcı olurlar.
Cumhuriyet Konseyi ve Milli Savunma Konseyi de yürütmeye yardımcı olmakla görevlendirilmiş, anayasal dayanağa sahip, danışma niteliğindeki
kurullardır.


22 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

***