1 Şubat 2016 Pazartesi

Türk Katliamının Son Durağı Hocalı - HOCALI SADECE HOCALI DEĞİLDİR



Türk Katliamının Son Durağı Hocalı - 
HOCALI SADECE HOCALI DEĞİLDİR.



HOCALI SADECE HOCALI DEĞİLDİR  '' Türk Katliamının Son Durağı Hocalı ''


Ümit Özdağ 
27 Şubat 2015 Cuma

Azerbaycan’ın vazgeçilmez parçası Dağlık Karabağ’ın Hocalı kentinde 600’ü aşan sayıda Türkün öldürüldüğü Hocalı soykırımının üzerinden 22 yıl geçti. Bu 
soykırımı yapanlar halen Ermenistan devletini yöneten kadronun içinde yer alıyorlar. Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan, Dağlık Karabağ soykırımının 
sorumlularından birisidir. Ne yazık ki, toplum ve devlet olarak Hocalı soykırımını yeterince anlamış ve önemsemiş değiliz. Oysa Hocalı soykırımı Türk Milletine yönelik gerçekleştirilen tarihin en büyük ve en uzun soykırımında bir aşama. Bu aşamaya nasıl gelindiğini anlamalı, hatırlamalı ve aklımızdan çıkarmamalıyız.

16. Yüzyıl Türk Yüzyılıdır. Dünyanın en büyük dört devleti, Osmanlı Türk, İran Türk, Orta Asya Türk ve Hindistan Türk devletleridir. Bu dört devletin egemenlik 
sahası batıda Viyana önlerine, doğuda Çin içlerine, kuzeyde Sibirya derinliklerine ve güneyde Hindistan’ın derinliklerine uzanmaktadır. 
85 milyon  kilometrekareden oluşan Afrika-Asya-Avrupa’nın 55 milyon kilometre karesi Türk etki alanı içinde değerlendirilmekteydi.

Türk devletlerinin gücünün zirvesinde iken gerçekleşen iki önemli olay, daha sonra ki yüzyıllarda Türk devletlerinin Hıristiyan Batı tarafından kuşatılması 
sonucunu vermiştir. Bu gelişmelerden birisi Batılı denizci ulusların Amerika kıtasını keşfetmeleri ve Afrika’nın güneyinden Hindistan’a giden yolu 
bulmalarıdır. Diğeri ise Kazan hanlığını yenen Rus devletinin Sibirya içlerine yönelerek, Türk devletlerini kuzeyden geniş bir kuşatmaya almalarıdır. Bu 
kuşatmanın devam ettiği 17. Yüzyılın çok önemli bir bölümünde başta Osmanlı Türk devleti olmak üzere Türk devletleri dünyanın en güçlü devletleri olmaya devam eder. Batı Osmanlığı ile eşitlik ilk kez sembolik anlamda 17. Yüzyılın son senesi olan 1699’da imzalanan Karlofça Anlaşması ile sağlamıştır.  

18. Yüzyıl sadece Osmanlı Türklüğü için değil diğer Türk devletleri içinde artık gerilme yüzyılıdır. 1774  Küçük Kaynarca Anlaşması, sadece Osmanlı Türklüğü için değil, Doğu Türklüğü içinde bir dönüm, felaketlerin başlangıcı sayılır. Çünkü Küçük Kaynarca sonrasında 16. Yüzyılda düşen Kazan ve Astragan’dan sonra büyük Türk yurtları düşmeye başlamıştır. 1774 sonrasında birleşik Avrupa ve Rusya’nın Osmanlı, Kafkas, İran ve Türkistan Türklüğü’ne yönelik amansız saldırıları başlamıştır. İngiliz gücü Hindistan Türk devletini yıkmanın ilk çalışmalarına 18. Yüzyılda başlamıştır.

Avrupalı ulusların ve Rusların 18. Yüzyılda başlayan saldırısı 19. Yüzyılın başından itibaren 100 sene sürecek olan TÜRK SOYKIRIMI politikasına dönüşmüştür. Bu soykırım tarihin gördüğü en uzun ve büyük soykırımdır. İlk belirtileri Kazan’da ve Astragan’da ortaya çıkan Türk Soykırımı politikaları 19. Yüzyılda sistemli ve sürekli hale gelmiştir.

 100 Yıl süren soykırımın ilk günü 26 Mart 1821’dir. 26 Mart 1821’de başlayan ve 22 Nisan 1821’e kadar devam eden Yunan isyanının ilk aşamasında 15.000 Türk katledilmiştir. 1821’de Mora’da başlayan katliam, 1915-1921’de arasında Doğu Anadolu ve Kafkaslarda Türklere karşı gerçekleştirilen Ermeni soykırımı ile sona ermiştir. Bu yüz sene içinde 5 milyon Türk Balkanlarda, Anadolu’da ve Kafkasya’da yok edilirken, 4.5 milyon Müslüman Türk’te Anadolu’ya sığınmak 
zorunda kalmışlardır. Bu rakamlara Türkistan Türklüğüne yönelik Rus ve Çin soykırımı dahil değildir.

Tarihin bu en uzun ve en büyük soykırımı nerede ise unutulmuştur. Hemen hemen her Türk ailesinde bu soykırımın izleri yaşanırken, bu soykırım milli ve 
toplumsal hafızamızdan adeta silinmiştir. Soykırımın üstü örtülmüş, değil toplumsal aile hafızalarında yaşatılmasına bile izin verilmemiştir. Türk aydınları dahi, soykırım ne kadar büyük olduğunu, Amerikalı tarihçi Justin McCarthy, “ Ölüm ve Sürgün - Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı (1821-1922), Türk Tarih Kurumu yayınevi ”,  adlı kitabını yazınca öğrenmişlerdir.

Dağlık Karabağ’daki Hocalı 100 sene devam ettikten sonra duran Türk soykırımının 70 sene aradan sonra ilk kez fırsat bulduklarında Ermeniler tarafından tekrar başlatıldığı yerdir. Hocalı soykırımı, Balkanlardan Doğu Türkistan’a, Tuva’dan Afganistan’a uzanan coğrafyada yaşayan Türk Milletinin kendisine yönelik tarihsel soykırımı anması, ortak bir yasın merkezi olur ise gerçek tarihsel önemine kavuşacaktır. Hocalı’yı anarken, Kazan’ı, Astragan’ı, Kırım’ı Mora’yı, Erzurum’u, Dağıstan’ı bu coğrafyalarda TÜRK SOYKIRIMINDA şehit düşen, bebek, çocuk, kadın erkek, şehitlerimizi anmalıyız.

Bu kolay değildir. Uzun, ısrarlı ve sistemli bir çalışmayı gerektirir. Okul kitaplarına, romanlara, filmlere, dizi filmlere gerek vardır. Tarih kitaplarından hareket ederek, popüler kültüre girmesi gerekir. Kazan’ın, Astragan’ın, Kırım’ın Mora’nın, Erzurum’un, Dağıstan’ın ve Hocalı’nın milli-toplumsal hafızamızın bir parçası olması Türk Milletinin manevi savunma cephesinin kurulması anlamına gelecektir. Unutmayalım kendisine yapılan haksızlıkları unutan milletler başka haksızlıkların yapılmasının önünü açarlar. 

Bu vesile ile size yukarıdaki kitap ile birlikte, Bilal Şimşir’in “ Balkan Savaşlarında Rumeli Türkleri, Kırımlar - Kıyımlar - Göçler, (1821-1913), Terazi Yayıncılık”  Adlı eserini hassasiyetle öneriyorum.

Ümit Özdağ
uozdag61@gmail.com

Uzmanın Diğer Yazıları

  Göçler ve Güvenlik 
  Orta Doğu’da Jeopolitik Dönüşüm ve Türkiye İçin Oluşturduğu Tehdit 
  Suriye'nin Kuzeyinde İşler Gittikçe Daha Kötüye Gidiyor 
  400 Milletvekili Olsaydı Ne Olacaktı? 
  Güneydoğu Anadolu’da Son Durumun Fotoğrafı 
  1 Kasım Seçimleri Yaklaşırken Neden MHP? 
  Seçime Giderken PKK Ayaklanması 
  Savaş Başlıyor ve Seçimler 
  Suruç Saldırısı veya Türkiye’nin Pakistanlaştırılması  
  MHP’nin Yükselen Oyları- Erdoğan ve Öcalan 
  Büyük İtiraf Geldi: AKP Toprak Verdi 
  Türkiye Musul’a Girecek mi ? 
  Öcalan'ın 10 Maddesinin Genel Seçimler İle İlgisi 
  Suriye’de Toprak Kaybetmedik, Peki Ege’de 
  Kesnizani Tarikatı veya Büyük Bir Örtülü Operasyon 
  Ortadoğu’da Bir Yeni Yenilgi: Süleyman Şah’tan Geri Çekilme 
  Ayn El Arap’ta Bilmediğimiz Neler Oluyor? 
  Ortadoğu’da Sınırlar Değişirken Casuslar 
  Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, saat 20:00'de Habertürk TV'de Enine Boyuna 
  Programı'nda...  
  Gerilla ve Kontrgerilla Savaşı 
  Türk Deniz Kuvvetlerine Yapılan Saldırının Sonucu Ne Olmuştur? 
  Kudüs’te Son Türk Askeri 
  Türk Milleti Türkiye’nin Bölündüğünü Görmüyor mu? 
  Hayalin Böylesi: Güneydoğu Anadolu’yu PKK’ya Bırakan Ortadoğu’yu        Şekillendirme Peşinde 
  Seçimler Yaklaşırken Güneydoğu Anadolu ve Siyasi Partiler 
  PKK Müzakereleri, Ayn El Arap ve Bölgesel Değerlendirmeler 
  Amerika Fransa’ya Nükleer Saldırı Yapmayı mı Planladı? 
  Devrimci Selefilik Antiemperyalist mi? 
  Paris’te Olanlar 
  Erdoğan Yönetimi ve Avrupa Ne Diyor? 
  Son Terörist Eylemler Ne Anlama Geliyor? 
  2015’de Batı-Erdoğan İlişkilerinde İki Muhtemel Yol 
  Çocuk Katilleri İçin İdam Cezası Adil Bir Cezadır 
  AKP Hükümetinden Peşmergeye IŞİD'e Karşı Silah Yardımı 
  Cizre’de Gerçekten Ne Oldu? 
  İç Güvenlik Yasa Tasarısı 
  PKK ile Müzakere Süreci Konusunda Bir Eleştiri 
  Kürt Devletini Kim Kuruyor? 
  Hadi Beşar Esad’ı Devirdik… 


..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder