24 Şubat 2016 Çarşamba

« BARIŞ » !


« BARIŞ » !



Serdar ANT

02  06  2009

Geçtiğimiz Aralık ayında Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri töreninde «Anadolu'da yaşayan her halk kendi ana dilini kullanacak.
Kendi ana dilinde eğitim görecek, kitaplar yazacak, filmler çekecek. Biz çok kültürlü toprak olduğumuzun farkına varacağız, çıkarımızın yasakta değil, özgürlükte olduğunun bilincine varacağız.» (Hürriyet, 5.12.2008) diyen Yaşar Kemal, en sonunda dilinin altındaki baklayı çıkardı. İstanbul Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Çevirmenleriyle ve Yayıncılarıyla Türk Edebiyatı 2'nci Uluslararası Sempozyumu'nun açılışında bir konuşma yapan dünyaca ünlü yazarımız, Türkiye'de 30 yıldır barış olmadığını ileri sürdü ve şunları dedi:

«Barış yok Türkiye'de… «Barış var» diyorlar, bakan arkadaşım da «Barış var» diyordu. Türkiye'nin belasıdır bu savaş. Kardeş kardeşi öldürdü ve hiç kimse «Bu adam ne istiyor, dağlarda niye ölüyor, öldürüyor?» demedi. Bu Kürt meselesini yakında yazacağım, yazdım da zaten. Kötü bir yönetim var Türkiye'de. İnşallah kendilerini gösterirler iyi yönetim olarak. Tez ve tez barış olmalı. Ben bir yazarım, «Barışı isterim» dedim, bir insan barış istedi diye mahkûm ettiler beni. Yine mahkûm ederler. Yine söylerim istediğini yapsınlar» (Hürriyet, 30.5.2009)

Görüldüğü gibi Yaşar Kemal «barış» istiyor! Aslında sadece Yaşar Kemal değil, birçok başka «aydınımız» (!) da «barış» istiyor. Tabii bir de PKK «barış» istiyor! Onun için de her gün bombalı saldırılar düzenliyor, yollara mayın döşüyor, can alıyor, kan döküyor! 30 yıldır kan dökmeye devam eden PKK, bu kıyıcılığını bugün de sürdürürken, Yaşar Kemal gibi dünyaca ünlü yazarlarımız da «hiç kimse «Bu adam ne istiyor, dağlarda niye ölüyor, öldürüyor?» demedi.» diye hayıflanıyor! Ve böyle konuşanlara da güzel ülkemde hâlâ «aydın» diyorlar!

«Tez ve tez barış olmalı» diyor Yaşar Kemal! «Ben bir yazarım, Barışı isterim» diyor!

Kim istemez ki barışı? Ama her şey istemekle bitmiyor. Çünkü barış var, «barış» var! Örneğin Lozan bir barış idi! Ama Sevr de bir «barış» idi! İçinde bir parça yurt sevgisi, biraz insanlık onuru olan kişi Lozan'ı ister, ama Sevr'e karşı çıkar! Kimse Sevr'i «barış» diyerek baş tacı etmez. Kısacası Türkiye'ye yeniden Sevr'in dayatıldığı günümüz koşullarında «barış isterim» demek hiçbir şeyi halletmiyor!

Bugün Savaşanlar Kimler?

Bir yanda bölücü terör örgütü PKK var. Amacı, bağımsız bir Kürt devleti kurmak, Türkiye'yi bölmek… 30 yıldır bu amaç uğruna kan döküyor; asker, sivil, çoluk, çocuk, kadın, erkek demeden insan öldürüyor PKK… Kan dökerek bu amacına ulaşamayacağını anlayan ve Türk ordusu karşısında yenilen bölücü terör örgütü, şimdi bu hedefine yasal ve barışçı yollardan ulaşmak için «barış» istiyor; kendisinin tanınmasını, dolaylı ya da doğrudan müzakerelerin başlamasını talep ediyor! Yaşar Kemal gibi dünyaca ünlü yazarlarımız da « Hiç kimse « Bu adam ne istiyor, dağlarda niye ölüyor, Öldürüyor? » demedi. » diye hayıflanıyor! Yaşar Kemal, bölücü terör örgütü PKK'nın taleplerini, kendi saygınlığını kullanıp « Barış » Etiketiyle Millete yutturmaya mı çalışıyor?

Bölücü terör örgütünün karşısında da vatanını savunan Türk ordusu var. Türk ordusu «barış» istemiyor mu peki? « Kardeş kardeşi öldürdü » diyor Yaşar Kemal… Türk ordusu, her gün mayınlı tuzaklarla, bombalı saldırılarla kalleşçesine vatan evlatlarını katleden PKK'lı teröristi «kardeşi» olarak kucaklayabilir, bağrına basabilir mi?

Daha açık bir şekilde soralım: « Barış » isteyen Yaşar Kemal, PKK terörüne karşı mı? Mayınlı saldırılarla gencecik Türk askerlerinin katledilmesi konusunda ne düşünüyor acaba? Diyarbakır'da, Ankara'da, Güngören'de ve Türkiye'nin daha birçok bölgesinde sivil halka yönelik bombalı saldırılar gerçekleştirildiğinde, bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik tek bir eleştirisi olmuş mu «barış» isteyen Yaşar Kemal'in?

«Barış tacirleri» Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölücü terör örgütü ile masaya oturup görüşmelere başlamasını onaylıyor mu? Çünkü PKK, ancak bu koşulla sözde « barışa » (Silah bırakmaya değil!) yanaşıyor. « Barış » İsteyen Yaşar Kemal'in talep ettiği de bu mudur? Devlet, terör örgütü PKK ile Türkiye'nin bütünlüğünü pazarlık konusu mu yapsın?

Bugün Türkiye'de hangi partinin dağda silahlı gücü var? Hangi siyasal partinin temsilcileri, « Kimse kardeşlerimize terörist dememizi beklemesin » diyor? Böyle mi gelecek o « Barış » ?

Şimdi birileri Yaşar Kemal'in evini bassa, kütüphanesini yaksa, karşı koymaya çalışanları öldürse, dünyaca ünlü yazarımız ne yapacak? «Barış» mı isteyecek? Bu saldırganlık karşısında Yaşar Kemal, « Bu adam ne istiyor, dağlarda niye ölüyor, öldürüyor? » diye sorulmasını mı önerecek? Saldırganla masaya oturup kendi hak ve özgürlüklerinin pazarlığını mı yapacak?

Çiçero « Aşırı Adalet, Adaletsizliktir » demiş. «Barış» kalkanı ardına saklanarak emperyalizme maşalık eden katiller ile vatanı için görev yapanları aynı kefeye koyanlar, gerçek bir barışa ve adalete hizmet etmiyorlar.

Kime hizmet ettikleri ise ortada…

Yazar Serdar ANT
denizkurdu@gmail.com
02  06  2009

https://groups.google.com/forum/#!topicsearchin/liberal-izmirliler/SERDAR$20ANT/liberal-izmirliler/Dd-xcUin09s



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder