18 Kasım 2014 Salı

MEMLEKET KAPANIN ELİNDE KALDI GERİ ALACAĞIZ...



MEMLEKET KAPANIN ELİNDE KALDI GERİ ALACAĞIZ...






AMACIMIZ,bir uyanışa davet etmek,Yüzyılın meydan okuması bu! Cumhuriyet ve demokrasi kazanacak
Siz,''elimiz kırılsaydıda...''deyip''...bu defa son''deyip oy veren Yurtdaşlar,yada iktidarıyla muhalefetiyle bu düzenin aslında ''zengine çalıştığını''kavramaya başlayan kardeşlerimiz . 
SÖZÜMÜZ SİZE,Türkiye bir yangın yeri ve bu ateşten işten bu düzen partilerinin hepsi birden sorumlu.... Bu düzen partileri:Meclis'te,maaşlarına,emekliliklerine koalisyon !
Yetmedi ! Yetmezdi ! Son dönemde herşeyi sattılar,Toprakları yabancılara açtılar! İşsizlik dizboyu,borç dağlarca !
Evet artık ''yüzyılın meydan okuması '' bu : Cumhuriyet ve demokrasi Halkın eliyle , Halkın oyuyla , eninde sonunda 
kazanacak . Peki siz daha ne kadar bekleyeceksiniz ? Artık gün yitirmeden'' Başı Dik Devlet Onurlu Millet '' diyen HEPAR'ı tanımanın , onun ''Devlet Adamı '' lideri Osman Pamukoğlu'nu anlamanın zamanı değilmii ?
bizler Hak ve Eşitlik Partisine üye olduk,Destek olmaya,oy vermeye karar verdik.Çağrımız size...Davetimiz size...
SİZE SESLENİYORUZ ! SİZE AYNA TUTUYORUZ :
pişmanlıkla sonuçlanan tercihleri bir ömür boyu tekrar edip, oyunuzu bu düzen partilerine verip,ne eliniz nede onurunuz kırılsın istiyoruz .Bizler HEPAR'da''ÖNCE VATAN HERKES BİRİNCİ SINIF İNSAN'' diye birleştik,sizede gerçek yerinize, YUVANIZA,YURDUNUZA ÇAĞIRIYORUZ .
gelin Hak ve Eşitlik'te birleşelim,
HALK'ÇI,MİLLİYET'Çİ,SOSYAL ADALET'Çİ ilkelerimizle, tertemiz inancımızla ,hepbirlikte güzel geleceğimizi inşa edelim .BU KARA DÜZENDEN KURTULALIM,
TÜRKİYE'Yİ UÇURUMDAN KURTARALIM .
YEPYENİ,GÜÇLÜ,MÜREFFEH TÜRKİYE'Yİ 
BERABER'CE KURALIM !
SİZE,İÇ SESİNİZE,SAĞDUYUNUZA,VİCDANINIZA SESLENİYORUZ...
SEVGİ,SAYGI VE MUHABBET DUYGULARIMIZLA. 
AZİZ VATANDAŞLARIMIZ DEĞERLİ HEŞERİLERİMİZ...

R.Bülent Kırmacı
HEPAR parti sözcüsü
2 /Aralık/ 2013/Ankara

BİZE KATILIN BİR ŞEY KAYBETMEZSİNİZ :

ULU ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E VE SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU PAŞAMIZA DEĞER VERİP ONLARIN BAŞI DİK DEVLET ONURLU MİLLET ÜLKÜSÜ İLE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE MÜCADELESİNE ORTAK OLMAK İSTEYEN MİLLİYETÇİ, SOSYALİST , VATANSEVER KARDEŞLERİM LÜTFEN DAVAMIZA MÜCADELEMİZE DESTEK VERİNİZ

HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ RESMİ VEB SİTESİ
http://www.hepar.org.tr/

Biz Anadolu Kartalları;

Genç, dinamik, Ülkesini, Bayrağını, Atasını ve Kültürünü seven, bu değerlerini korumaya yemin etmiş Türk Gençliğiyiz. Biz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve silah arkadaşlarının Aziz Vatan için verdikleri mücadeleyi, dünyanın dört bir yanında yaşamını sürdüren bütün Türk kardeşlerimizi ve onların kültürlerini benimsemiş çağdaş, kararlı ve gözü kara bireyleriz. Siyasal arenada Osman PAMUKOĞLU’nun kurucusu ve Genel Başkanı olduğu Hak ve Eşitlik Partisi’ni destekleriz. Türkiye Cumhuriyetinin geçmişine dair tereddüt ve geleceğe dair korku nedir bilmeyiz. Fikir ve beyanlarımız Son derece açık ve nettir.
“Her zaman sizinleyiz…!”

Yaşasın Vatan, Yaşasın Türk Milleti!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ "HEPAR"IN ;
FİNANSIDA MEDYASIDA BİZİZ. BU NEDENLE BAŞTA RESMİ FACEBOOK SAYFAMIZ OLMAK ÜZERE, GENEL BAŞKANIMIZIN VE GENEL MERKEZİMİZİN RESMİ TWİTTER VE FACEBOOK PROFİLLERİNDE PAYLAŞILAN TÜM BİLDİRİLERİ LÜTFEN KENDİ PROFİL VE BAĞLI OLDUĞUNUZ GRUP/SAYFALARDA DA PAYLAŞARAK DAHA GENİŞ KİTLELERE ULAŞMAMIZA YARDIMCI OLUNUZ.BU HER PARTİLİ'NİN YERİNE GETİRMESİ GEREKEN VAZİFESİDİR.
BAŞI DİK DEVLET ONURLU MİLLET !!!!

ANADOLU VE TRAKYA’DA YAŞAYAN TÜRK HALKI BU ÇAĞRI SİZE!
Artık sızlanma, şikâyet etme, ağlama zamanı geçti. Her yerde çöküntü, gayesizlik ve yanılgı havası hâkim. Bu gidiş nereye diye sormaya kalkışmak ise aymazlıktır. Artık yolun ötesi görünmüştür. Siyaset, ekonomi ve güvenlik meseleleri diz boyu olup bunları ortadan kaldırmak için cesur ve erdemli bir siyasi mücadele şarttır.
İnsanların yeryüzünde görüldüğü ilk zamanlardan bu güne dek, kavgaları, çekişmeleri, ayrışmaları, savaşları, akla gelebilecek her türlü çatışma, mücadele, doktrin ve rejimlerin iki ana sebebi vardır, bunlar;” Hak ve Eşitlik ” tir.Kuruluş sürecinde olan ve kısa bir süre sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin siyasi sahasına çıkacak olan “HAK VE EŞİTLİK” Partisinin değişmez ilkeleri, gerçekleştireceği hizmetler aşağıda sunulmuştur:
Milletvekili, üst bürokrat ve memur dokunulmazlığı kaldırılacak, herkes adalet önünde hesap verecektir.
Ülkenin baş düşmanları olan fakirlik ve cehalete, bütün kaynaklar seferber edilerek savaş açılacaktır.
Siyasi partiler ve seçim yasaları tam bir demokratik düzene sokulacaktır.
Yargıya bütün dünyada olabildiğinden de daha üst bir bağımsızlık sistemi getirilecektir.
Halkın aç gezdiği bu memlekette halkın parası olan hazineden, partilere yardım yapmak akıl dışıdır, kaldırılacaktır.
Bölücüler ve teokratik devlet peşinde koşanların önü tamamen kesilecek, Güneydoğu’daki halk teröristlerden soyutlanarak dağlar silahlı eşkıyalardan temizlenecektir. Bu milletin, evlatlarının canı bu kadar ucuz değildir. 25 yıldır süre gelen kanın akışı daha fazla devam edemez.
Yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet denilen rezilliğe hiç kimsenin tevessül edemeyeceği yasal düzenlemeler yapılacak ve tam tatbik edilecektir.
Vergi sisteminde adil ve dürüst şekilde uygulanacak düzenlemeler yapılacaktır. Emek ve alın teri her şeydir.
Ulusal kaynakların kullanımında öncelik sosyal güvenlik sistemi, eğitim ve sağlıkta olacaktır. Sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmeyen tek kişi kalmayacaktır.
Bütün keyfi harcamalara, saltanatlıklara, ayrıcalıklara, lüks yaşama, kamu ve mahalli yönetimlerde son verilecektir. Yağma sofrası ortadan kaldırılacaktır.
Dış siyasette tek ilke olacaktır; “Başı dik devlet, onurlu millet”. Her tavır, her görüşme, her protokol, her tutanak, her antlaşmada esas budur.
1960′dan başlayarak, gerçekleşmiş veya yarım kalmış teşebbüsler halinde Ordunun siyasi sürece müdahaleleri vardır. Ordu, direkt veya dolaylı hayatı boyunca fiilen siyaset dışı kalacaktır.
Tam bağımsızlık (Tam İstiklal) ve ulusal egemenlik (Kayıtsız Şartsız Milli Hâkimiyet) bütün faaliyet ve çalışmaların temel fikridir.
Bu gün dünyada dolaşan paranın %50’si yiyecek alanında bulunmaktadır. Petrol için geri kalan paradan sadece 1/3 kullanılmaktadır. Dünyanın geleceği kıymetli tarım alanları ve suya bağlıdır. Topraklarımıza, sularımıza, ormanlarımıza sahip çıkmak çocuklarımıza yapılacak en büyük hizmet olacaktır.
Din bir vicdan işi olduğundan parti, dini dünya ve devlet işleri ile siyasetten ayrı tutmayı, milletimizin çağdaş medeniyet yolunda ilerlemesi için başlıca şartlardan bir sayacaktır. Bu ülkenin çocukları dinci, dinsiz, şu mezhepten bu mezhepten diye asla ayrılamaz, bölünme sebebi ve taraf tutmak kabul edilemez. Birbirlerine rastladıklarında: “Selamün Aleyküm” diyen de, “Merhaba” diyen de bu toprağın ve bu kültürün çocuklarıdır.
Söze, yazıya, fikre ve düşünceye hiçbir sebep ve gerekçeyle gem vurulamaz, sansür uygulanamaz.
Devletin sahibi ve efendisi millettir ve devlet millete hizmet için vardır. Devletin asli işi de, adaleti ve güvenliği sağlamaktır. Bu işini de en hızlı, en sağlam, en güven verici şekilde yapacak tarzda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Ülkedeki tüm eğitim ve öğretimin, müfredat konu ve kapsamları akılcı, çağdaş sistemlere uygun olacak şekilde değiştirilecektir.
Milletin kendi haklarını savunması lazımdır. Yarı bağımlı bir ülkede yaşayan bir insan, yürüyen ıztırapdır. Bir millet bağımsızlığını kaybedince, O millette herkes hiç olur.
Özgürlük her şeydir. Özgür olmayan insan cesur olamaz. Özgür olmadığından cesarette gösteremeyen insanın, başka yetenekleri olsa bile onların hakkını veremez. Demokrasi de ancak özgür birey ve toplumlar sayesinde gerçek niteliklerini ortaya koyabilir. Halkın hükümetleri denetleyemediği yerde demokrasiden bahsedilemez.

“HAK VE EŞİTLİK” HAREKETİNDE YER ALACAKLARIN DOĞASI VE FELSEFELERİ:
Türkiye çürük bir düzene doğru yol almaktadır. Aşırı derecede dayanıklı ve iddialı vatanperver insanlara ihtiyaç vardır.
Bu dönemde az çok okuyan, düşünen, dinamik bir insanın politika dışında kalması imkânsızdır.
Cumhuriyet ve demokrasi gözü pek muhafızlara ihtiyaç duymaktadır.
Kadın ve erkekler bu yolda müşterek mücadele etmek zorundadır. Şahsi karar ve teşebbüsün tam ve kesin damgasının vurulması gerekir. Böyle bir siyasi hareket, mizaç, ruh yapısı, mücadele metot ve alışkanlıkları bakımından farklı bir insan ister.
Her faaliyet halka dayalı, halkın içinde, halkın kültür ve ihtiyaçlarına dönük olarak ve mutlaka onu huzurlu kılmak, mutlu etmek için yapılacaktır. Millete bahane anlatılmaz!
Kitleler ateşlenmeli, coşturulmalı, fakat bu; halk kitlelerinden alınacak ateşle yapılmalı, ruhları tutuşturulmalıdır. Bunun için açık fikirli konuşmalarla hayata ait konular işlenmelidir.
Hasım kazanmanız kaçınılmazdır. Savaşçı bir karaktere sahip olmalısınız ve haklı olduğunuzu bildiğiniz zaman, asla uzlaşmaya gitmemelisiniz. Hak verilmez.
Sabırsızlık ve cesaret kaybı insanı daha kolay bir yola sapması için ayartır. Bu kestirme yollar asla işe yaramaz. Onu seçtiğiniz için de duyacağınız pişmanlık, umutsuzluk duygularınızı daha da artırır.
Halkımızın dertleri kendi derdimizdir. Duygu, düşünce ve hayallerinizi ustalıkla kaynaştırırsanız, dağlar bile eğilir.
Halk, toplumsal ve ulusal meselelere meraklı hale getirilmelidir. İnsanlarımız şahsi sorumluluklarının farkına varmadığı sürece ülkenin yenilenmesi ve gelişmesi olmayacaktır. Halkın kendi gücünün ve olanaklarının farkına varması sağlanmalıdır.
Gençliğin yakıcı ateşini söndürmek, bir millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yolları açılacak.
Bir milletin kendisini unutması en büyük kusurdur. Kendi benliğini kanıtlamayan toplumlara dünya saygı duymaz.
Daha fazla geç kalınırsa görülen o dur ki, geçmişteki birkaç neslin ortak zaaflarını gelecekteki bir nesil ödeyecektir.
Halkın bir bölümü dert küpü, bir bölümü de kan uykudadır. Aldatılmaya ve avutulmaya son verilecektir.
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Cumhuriyetin kuruluşunda öngördüğü: “İmtiyazsız, sınıfsız, bir kitleyiz” hedefi üzerine yorulmadan, bıkmadan yürümek esastır.
Yüreği ve ruhu özgür insanlar kendi türlerinin en kıymetli örnekleridir. Titreyen ve korkan zaten yaşayamaz. Ölümün avcılık yaptığı bu dünya da özgürlük dışında hiçbir şeyin önemi yoktur.
Dünya üzerinde yamyamlık devam ediyor, sadece insanları yeni usullerle yiyorlar. Dünya siyasi tarihinden çıkan sonuç, toplumlar “Ya emir alıyorlar ya da emir veriyorlar”. Yani ya efendi ya da hizmetli durumdalar. Böyle giderse, bizim de geleceğimiz kusursuz hizmetli görünümündedir.
Halkın aklı, halkın iradesi, halkın enerjisi ile halkın fikrinin ve vicdanının uyandırılması lazımdır. Moral çöküntüsünün sonu buhrandır.
Hatıralar da dal ister, kuşlar gibi konacak!
İşte size tarihsel ve toplumsal bir dal teklif ediliyor. Ve bir milletin göğsü nefes almak için rüzgâr bekliyor. Hüküm sizin, karar sizin, vicdan sizindir ve her insan kendi hayatının mimarıdır.
Bir insanın en kıymetli en son sarılacağı şeyi onurudur. Onu kaybettikten sonra geriye ne kalır ki?
Yaşasın Vatan Yaşasın Türk Milleti!
Osman Pamukoğlu
“Hak ve Eşitlik” kuruluşu adına
28 Temmuz 2008

KAÇARAK ÖZGÜR OLUNMAZ !

Devletin gücü siyasi, mali ve askeri unsurlardan oluşur.Düzen rüşvet, talan ve yağma düzeni olursa, devletin ekonomisi büyük ölçüde yabancıların eline geçmişse, ticaret ve ekonomik faaliyetlerin serbestliği bahane edilerek milli servet soyuluyorsa, eğitilmemiş insanlar her şeye alkış tutar hale gelmişse, hür insanların uyanma vakti gelmiş de geçiyor demektir.

Devletin bir canlı organizmadan hiçbir farkı yoktur.Karakteristik ve kalıtımla geçiş konularına, bilimsel yaklaşımla, biyolojik ve antropolojik olarak bakıldığında “var olmak için savaş” ve “en uygunun yaşaması” devlet yaşamı için de geçerlidir. Devletler teori ile yönetilmez. Oturulan yerin şerefi oturan iledir ve ortalığa dökülmüş çerden çöpten adamlarla devlet olunmaz.

Rejim demokrasi ise her vatandaşın devletin dış politikasından haberi olması gerekir. Ulusun yaşamsal çıkarları, kamuoyunun haberli kılınmasını, karar vermenin her aşamasında görüş ve düşüncelerin oluşturulması lazımdır. Ulusal çıkarların bir grup seçilmişin yerine, kamuoyuyla korunması daha güvenli olacaktır. “açık diplomasi” en sağlam yoldur. Halktan gerçekleri saklamayı idare sanatı sayan tufeyliler ve devletin kahyası cinslerin ne devlete ne de devletin sahibi millete yarardan çok, sadece zararı olacaktır.

Temsili demokrasilerde seçilen meclisle halk özgür olduğuna inanmaktadır. Bu vahim bir hatadır. Halk sadece parlamento üyelerini seçerken özgürdür (bu da şüphelidir), üyeler seçilir seçilmez halk onların köleleri haline gelir ve bir hiç olur.Egemenlik halktan kaynaklanır ve halkta kalmalıdır. Ancak bu hak lafta olmaz,şartlanmış ve baskının olduğu yerde, bireysel yurttaşlık bilincinin gelişmediği toplumlarda demokrasi muayyen zamanlarda oy kullanmaya gitmenin ötesinde sıradan bir sitemdir.Hak aranıp hesap sorulmayan ülkelerde demokrasi sadece fantezidir.

Siyasi birliğin bozulması devleti yok eder, bu da hükümetin zayıflığından kaynaklanır. Devlet özgür adamların birliğidir. Özgür insanlardan oluşanbir nüfus ve iyi gelir düzeni kurulmadan devlet sağlıklı sayılmaz, adalet olmadan da yönetilmez.Adalet ulusal yaşamı korur.

Devlette yüksek yürütücü sınıfın hem siyasette hem de bürokraside konuşlanma ve ocak tutmasının önünün kesilmesi lazımdır.Buna mani olacak tek husus ise, özgür bireylerin örgütlenerek hak aramasıyla ve hesap sormasıyla mümkündür. “Bir millet ne zaman durur?” sorusunun cevabı, “Bireyselliğini kaybettiği zaman” dır.Ulusun serveti, gücünün bir parçasıdır. Servet eşitliği, hırsızlığı sona erdirmez ama meydanında kendilerine bırakılmayacağını bilmeleri gerekir. Kendi işini başkalarından beklemeye alışmış insanlardan oluşan millet ile kendi işini kendi görmeye alışmış insanlardan oluşan millet arasındaki fark, özgürlüktür.Bireyselliği çökerten, ezen her şey istibdattır.Özgürlük bireysel gelişmeyi sağladığı gibi, bireysel mutluluğu da sağlayan temel güçtür.Toplumsal mutluluk bireyin mutluluğuna bağlıdır.

Görünüşte demokratik olan birçok şeyin yapılması, demokrasinin yıkılmasına yol açabilir.Demokrasi çok gevşeklik ve başıbozukluk yarattıysa bunun sonu tiranlık olur ve köleliğe gider.Bir devlette yozlaşma baş tacı olunca, doğruluğun ve doğru insanların şerefi azalır. Saygısızlık nezaket olur, kargaşalık özgürlük, israf cömertlik ve yüzsüzlük de yiğitlik haline gelir.Paraya ve rüşvete düşkün olanlarla, her dolaba aklı erenler devlet idaresinin kapısına bile yanaştırılmamalıdır.

Basın, dernek ve parti özgürlüklerine sahip olmayan demokrasi,kısıtlı ve yarım bir demokrasi değil, zararlı bir demokrasidir.Basın özgürlüğü,yozlaşmış ve zorba hükümetlere karşı bir teminattır. Hukukun amacı bireyin özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldırmak olmalıdır.

Yozlaşmış demokrasi çenebazların, demagogların, şaklabanların çokluğu ve bürokrasinin keyfiliği ile anlaşılır.Bürokraside toplumun bir ferdine karşı yapılan haksızlık, her yerde ve herkese karşı bir tehdittir. Mahkemeleri siyasi otoriteden bağımsız çalışmayan ve güvenlik tesis edilmeyen yerde devletin varlığı kaygı vericidir. Bir devlette her vatandaş devletin başına gelen her şeyden sorumludur.Yozlaşmış demokrasi, ciddiyetsiz, boş insanların sayısını arttırır.

J.J.Roussau’nun dediği gibi, “Terimin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi hiçbir zaman olmamıştır. Ve bundan sonra da olmayacaktır.”

Gerçek yürür ve onu hiçbir şey durduramaz.

Akıllı Ol – 2012

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkani

Şambabası, partiler mi; yoksa onların kuyruklarına takılarak bir yere tembelce varacağını sanan insanlar mı? Her ikisi de; biri kurnaz, diğeri ise yapıştığı şeyi bırakırsa düşeceğinden korkan ve bireyselliği olmayanlardır..

İktidardakiler sattı, savdı, soydu; yanaşması, beslemesi, yedi sülalesi zenginleşti.. Ortadoğu coğrafyası için tasarlanmıştı, suyu ısındığı için getirenler tarafından götürülecek. Debelenmesi, çırpınması, paniği; hepsi boş, ağızlarıyla kuş tutsalar geri dönüşleri yok artık.. Ahali, kalabalıklar, parti pırtı, sandık, sepet, hiçbir şey bunları kaçınılmaz sondan kurtaramayacaktır..

Büyük muhalefet! 2010 yılında bir darbeyle, 72 saatte Genel Başkan’ın biri gitti biri geldi. Ortadoğu jeopolitiği için yeni tasarımdı. İstanbul’da bir ilçe belediye başkanına da yeni bir parti kurdurmak üzereyken: “Sen şimdilik kenara çekil” dediler. Zaman için de partide üç grup oluştu. Yönetime yakın olarak getirilenler AKP’den daha ileri “çözüm süreci” taraftarları. Diyarbakır’ daki “Kürdistan kutlamalarının” kenarından yarım ağızla geçtiler. ABD ziyaretleri, cemaat görüşmeleri birbirini izledi. Yetmedi, ellerinde bir çok düzgün insan varken, yolsuzluk ve rüşvetten partiden ihraç ettikleri birini bu kez, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdiler. Tamamen farklı ideolojiden bir partiliyi de sanki partinin köküne kıran gelmiş gibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yaptılar. Ortadoğu coğrafyasının mühendis ve mimarlarının yeni tasarımı buydu ve buna razı olacak insanları Türkiye’de bulmak hiç de zor değildi!. Bir siyasi parti doktrin ve ideolojisiyle vardır. Bundan vazgeçerseniz, artık o parti eski parti değildir; kuruluş felsefesinden vazgeçen ve sapan parti, deniz anasından farksız hale gelmiştir..

Küçük muhalefet, sancak iskele yaparak, olup biteni tekneden izleyerek, bazen de kürekleri sallapati suya vurup gürültü çıkararak güya yol almaya çalışıyor. Ama, AKP gemisine sağdan soldan büyük bir torpil saldırısı yapılırsa, filikasıyla geminin gövdesi ve torpilin arasına girerek savunmaya katkı sağlamayı da hiç ihmal etmiyor. Gezi meselesi ise AKP’ye en son yaptıkları kıyaklardan biridir!.

Gene jeopolitik tasarımın bir parçası olan PKK’nın bir buçuk partisi ise terörist başının serbest kalması, Kürdistan’ın bir an önce kurulması için, kandil kadrosuyla birlikte büyük bir hırs ve azimle, siyasi amaçları uğruna var güçleriyle asılıyorlar..

“Alternatif yok”, “Denize düşen yılana sarılır”, “Oylar bölünmesin” ve “Oylar boşa gitmesin” gibi klişe laflara sarılarak kimse; aczini, beceriksizliğini, zihinsel tembelliğini, korkaklığını örtmeye kalkışmasın. Bir de, çıkarı ve menfaatlerini korumak için buna benzer teslimiyetlere sığınmasın..

Bu kafayla gidilirse başımıza ne gelecek, çok mu merak ediyorsunuz? Aşağıdaki fıkra belki anlatır:

Eski dönemde İstanbul’da sokak aralarında bağırarak meyve, sebze satışı yasaklanmıştı. Yasağa uymayan bir hıyar satıcısını zaptiyeler yakalar ve falakaya yatırarak basarlar sopayı. Fakat hiç umulmadık bir şey olur, sopayı yedikçe hıyarcı kahkahalarla gülmektedir. Zaptiye çavuşu: “Ulan nedir ve halin, niye gülüyorsun” der. Hıyarcının cevabı: “Arkadan karpuzcu geliyor da ona gülüyorum.”

Ağlanacak hallerine gülen insan topluluklarının sonlarının ne olduğunu, ilkokul tarihini okuyanlar bile hatırlayabilir!

Her koyun kendi bacağından asılacaktır…

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı

12 Haziran bir tarihti ve görüldü ki, insanların çıkar ve gücün ötesinde ülkenin ne rejimi, ne güvenliği, ne de soyulması yönünde bir dertleri yok. Ben ve sizler olabildiğince elinizden geleni yapmaya çalıştınız. Hak ve Eşitlik Partisi, halka sunulan bir şans ve imkandı ama bunu anlayamadılar. Sonuçta ortada.

Gelecek, oy sahiplerinin yazgısıdır ve kararlarının karşılığını da yüz yüze bulacakları koşullar ve olaylarla da yaşayarak göreceklerdir.

Hepinizin gözlerinizden öperim.

OSMAN PAMUKOĞLU
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel başkanı 

Hz. İbrahim’i yakmak için Nemrut’un yaktığı ateşi söndürmeye giden ağzında bir su damlası taşıyan karıncaya diğerleri gülerler ve derler ki "o koca ateşi bir su damlasıyla söndüremezsin nereye gidiyorsun?" Karınca der ki "safımı belli etmeye." Şimdi safını belli etme sırası sende! UNUTMA: Sen yoksan bir eksiğiz demektir.

Haydi TÜRKİYEM ! SAFINI BELLİ ET ! SAFLARI SIKLAŞTIRIN !
YAŞASIN VATAN, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ !

Düzen Partilerinin kuyruğuna takılarak okyanusu geçeceğini sananlar, sizi bu yolda daha çok katil balina ve köpek balıkları iştahla bekliyor. Atı alanlar Üsküdar’ı değil, Torosları da geçtiler.

Acı insanın aklını başına getirir, demek ki bu olup bitenler henüz yetmedi..

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkani

Entrika ve yasakları Stalin Rusya’sından farksız, kendisini saran fesat zincirine esir düşmüş bir halk, toprakları küresel sermayenin yağma alanı, kendi hırsızını kendisini soyması için seçen bir toplum, hukuk yerine gugukla idare edenler, küfür ve nefretin tavana vurduğu bir yer, nankör ve ihanetçiler cenneti, züppe ve gösteriş budalalarının mekanı, yağmur nereye yağarsa, tarlayı oraya taşıyan dalkavuklar diyarı, suyuna tirit insanlar harmanı, “Bize, iyilik de kötülük de ne lazımsa dışarıdan gelir.” aymazlar korosu, topraklarının bir bölümü gitti gidecek bir ülke!…

Bildik, ödülümüzü verin demeye kalkışmayın.. Öyle yağma yok!.ödül bilemeyenlere…

Bir şeyi görebilmek başka, bir bulldog gibi gördüğü şeye yapışabilme gücünü göstermek başka şeydir. Bugün, lazım olan bu’dur…

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel BAŞKANI 

YA YENİDEN BİR İKİNCİ MİLLİ UYANIŞ YADA ESARET ALTINDA ADI MAHKUMİYET KARAR SİZLERİN HEPAR HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ 

SİZLERE ESARET KÖLELİK DEGİL YENİDEN KURTULUŞU DOGUŞU ÖNERİYORUZ 

YARINLARINLARINIZ YOK SİZLER UYURKEN BİRER BİRER EMPARYALİSTLERİN KALELERİ KÜRESEL GÜÇLER PATRONLAR AKP VE CHP MHP SAYESİNDE SİZLERİN GELECEGİNİ İSTİKBALİNİZİ SATIN ALDILAR .
.
İLK ÖNCE MİLLİ VARLIKLARINIZ ÖZ KAYNAKLARINIZ SATILDI YOLUNUZ KÖPRÜLERİNİZ ENERJİNİZ TELEKOMUNUZ SATILDI BİR TEK SİZLER İÇİN ÜRETMEK İÇİN FABRİKA YAPMADILAR SATILAN HER MİLLİ VARLIKLARIN BEDELİ FATURASI HAKSIZ KAZANÇ VE YÜKSEK FATURALARLA SİZE DÖNMEYE BAŞLADI CANINIZ YANIYOR .. ŞİMDİ DE SİZLERİN ÖZGÜRLÜGÜ SATILDI UYANDIGINIZDA BUNUN BEDELİNİ IRAK LİBYA SURİYE MISIR GİBİ SUDAN GİBİ ÇOLUK ÇOCUGUNUZLA ÖDİYECEKSİNİZ......

TEK KURTULUŞ VAR HEPAR. HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ .BAŞKA KURTULUŞUNUZ YOK BAKIN 30- 40 -50 YILLIK PARTİLERE SİZLERİ NERELERE GETİRMİŞLER NELER VERMİŞLER KENDİLERİ NELER ALMIŞLAR.. SİZLERİ YILLARCA.AVUTTULAR .UYUTTULAR . SOYDULAR..

TÜRK HALKI OLARAK YA ESARET KÖLELİK .. YA İSTİKLALL TAM BAGIMSIZ TURKİYE

TEK YOL HEPAR YAŞASIN VATAN YAŞASIN TÜRK MİLLETİ
NE SAĞDAYIZ NE SOLDA ATAMIZIN YOLUNDA ANADOLU KARTALLARIYIZ , HALKÇIYIZ MİLLİYETÇİYİZ SOSYAL ADALETÇİYİZ .
GÖKLER FIRTINA BULUTLARIYLA DOLU YIKILMAK,SENDELEMEK, DİZ ÇÖKMEK , YORULMAK VE ZAYIF DÜŞMEK YOK . 
KABINA SIĞMAZ İNSANLAR OLUN ,
KAZANMAKTAN BAŞKA BİRŞEY DÜŞÜNMEYİN , 
KESİN KARARLI VE İNANÇLI İNSANLAR OLARAK YÜRÜYÜN ,
BÜTÜN YÜKSEKLİKLERİN EĞİLDİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ ,
MÜCADELE DEMEK YOLLARDA OLMAK DEMEKTİR ,
YAŞASIN VATAN ,YAŞASIN TÜRK MİLLETİ 
BİZ SİYASETİ VATAN AŞKI OLARAK BİLİRİZ 
VATAN İÇİN BAYRAK İÇİN HEP AR İÇİN
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE DİYENLERİN PARTİSİDİR 

Dünyada, zenginler ve yoksullar arasındaki gelir eşitsizliğinde uçurum olan ülkeler arasındayız. Çarpık ve adaletsiz gelir dağılımını düzelteceğiz. Ülkenin onuru üzerine yemin ederim ki bunu yapmaya kararlıyım!

DEMOKRASİ BİR HALK REJİMİDİR.DEMOKRASİYİ HALK İSTER HALK YAPAR.
HALK DEMOKRASİ OYUNUNA SEYİRCİ KALAMAZ.
HAKKINI ARAYIP HESAP SORMALIDIR.
HALKIMIZ DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜĞE HASRET VE SAHİPSİZDİR.
BİZ MİLLETİMİZ İÇİN HAK VE EŞİTLİK MÜCADELESİ YAPACAĞIZ.
BİZE SAĞDAMISINIZ,SOLDAMISINIZ ? DİYE SORANLAR VAR;
''BİZ YUKARDAYIZ.'' SİYASETİ KURU BİR KAVGA HALİNE SOKAN,
AĞZI KALABALIK,BASMA KALIP,
SİYASET MEDDAHLARININ CİLA VE RİYALARI BİZİM İŞİMİZ DEĞİL.
BİZ SİYASETİ VATAN AŞKI OLARAK BİLİRİZ !
ZAYIF VE KORKAK OLANLAR SİLİNECEKTİR.
TEK YOL TEK UMUT HEPAR
GENÇLİĞİN YAKICI ATEŞİNİ SÖNDÜRMEK MİLLETE YAPILACAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR. 

Ne teslim aldık.?
Neyi teslim ettik bir sonraki kuşağa ?
Bu soruyu herkes kendine mutlaka sormalıdır.!

Şimdi değilse ne zaman ? 
TAM VAKTİDİR TÜRKİYE !

OSMAN PAMUKOĞLU
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı 

VATAN AŞKI +OSMAN PAMUKOĞLU = HAK VE EŞİTLİKTİR .

HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ (HEPAR) SİYASAL VE TOPLUMSAL İLKELERİMİZ (KIRMIZI KİTAP)
DÜNYA TARİHİNDE CESUR İNSANLARIN EYLEMLERİNE İLİŞKİN BİLGİNİN DIŞINDA DEĞERLİ HİÇBİRŞEY YOKTUR
OSMAN PAMUKOĞLU 

BU ÜLKEDE ENÇOK YENEN VE ÇİĞNENEN ŞEY 'HAK' HİÇ OLMAYAN ŞEY DE EŞİTLİK OLDUĞU İÇİN...

YURTDAŞLARIMIZIN BİR LOKMA YİYECEK UĞRUNA YAŞAMLARINI TÜKETMEDEN,İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE YAŞAMALARI İÇİN...

ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ,ULUSAL BİRLİĞİNİ,GÜVENLİĞİNİ KORUMAK VE GÜÇLENDİRMEK İÇİN...

YEPYENİ ADİL VE SAĞLAM BİR DEVLET YÖNETİMİ OLUŞTURARAK,KÖHNEMİŞ SİYASİ DÜZENİ TASFİYE ETMEK İÇİN...

DEMOKRATİK BİR TOLUM OLUŞTURARAK,HALKIN KENDİ GÜCÜNÜN VE OLANAKLARININ FARKINA VARMASI İÇİN..

BAĞIMSIZLIK VE ULUSAL EGEMENLİĞİ TÜM FALİYETLERİN ESASI YAPMAK İÇİN...

İTİBARLI,GÜÇLÜ ,BAĞIMSIZ TÜRKİYENİN HERŞEYDEN DAHA KIYMETLİ OLDUĞUNU KANITLAMAK İÇİN...

ÜLKENİN ULUSAL BANKALARI,İLETİŞİM KURUMLARI SATILDIĞI,TOPRAKLARIMIZ YABANCI İPOTEĞİ ALTINA GİRDİĞİ İÇİN...

HALK AŞIRI ZENGİN VE AŞIRI FAKİR OLARAK HIZLAİKİ SINIFA BÖLÜNMEYE BAŞLADIĞI,KISA SÜRE SONRADA ORTA SINIF YOK EDİLEREK BÜYÜK KISMI DİLENCİ DURUMUNA DÜŞÜRÜLECEĞİ İÇİN...

YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA HERZAMAN VE HERYERDE 'HAK VE EŞİTLİĞİ' SAĞLAMAK İÇİN...

GÜÇLÜ OLANLARIN DEĞİL HALKIN İKTİDARINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN...

PAROLAMIZ:
'SİYASET VE EKONOMİDE TAM BAĞIMSIZLIKTIR'

HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ HALK ATEŞİDİR .
MİLLET KENDİSİNİ BUNALTAN HERŞEYDEN KURTULACAKTIR.

'BİR ÜLKEDEKİ KÖTÜ GİDİŞİN BEDELİ ÖDENİR,
GÜÇLÜLERDE ,ZAYIFLARDA,AKILLILARDA,ALIKLARDA ÖDER 
FARK:ZAYIFLAR VE ALIKLAR BİRAZ DAHA ÖNCE ,ERKEN ÖDER ,DİĞERLERİ BİRAZ DAHA GEÇ'

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder