7 Eylül 2016 Çarşamba

“ CIA Basını Kullanıyor ”


 “CIA Basını Kullanıyor”






Yeni Asya: 21 EYLÜL 1990
Tahir AKA – Talat TURHAN

Talat TURHAN: TÜRKİYE, Batının Körfezdeki jandarması yapılmak isteniyor.
—Komünizme karşı TÜRKİYE'nin Hıristiyan dünyanın yanına çekildiğini kaydeden emekli kurmay Yarbay Talat TURHAN, Batının kendi menfaatleri istikametinde TÜRKİYE'nin Ortadoğu'da rol almasını sağladığını söyledi.
—TURHAN Ortadoğu’da şeytan üçgeni nedir? ANKARA-TAHRAN-İSRAİL idi. Şu anda “Şeytan Üçgeni” nedir? TÜRKİYE-MISIR-SUUDİ ARABİSTAN. Şimdi en belirgin “şeytan üçgeni” budur. Bu üçgenin ucundaki kişiler kime hizmet edecektir. Amerikan emperyalizmine" dedi.  
Thedor HERZL’in fikir babalı­ğını yaptığı İSRAİL, ABDÜLHAMİT zamanındaki gücüne güç kattı. TÜRKİYE ise güç kaybetti. Çeşitli beynelmilel oyun ve tezgâhlara getirildi. Daha 1905'lerde dünya basınının beynini kontrolü altına alan Siyonistler, bugün çok daha güçlüler. Her birisi bir basın imparatoru. Bunların gözü sıcak denizlerde, Akdeniz'de, TÜRKİYE'de. Bu imparatorlar TÜRKİYE'ye geliyorlar, ÇANKAYA'ya çıkıyorlar, basın sektörüne el atıyorlar, TRT ile anlaşıyorlar. Türk kamuoyu sessiz ve tepkisiz bütün bu gelişmeleri seyrediyor. Acaba bu sessizlik neden? Sesini çıkarmak isteyenlere bir şeyler mi oluyor? Beynelmilel haber ağının kontrolünü ellerinde tutan bu güçler, elbette ki Türk kamuoyunu milletin sesi istikametinde yönlendirmek için fırsat tanımayacaktır. Bunun için basın yayın organlarının kontrol altında tutulması lazımdır.

11 EYLÜL 1990 SALI akşamı televizyonu açtığımda 2. programda CNN Dünya Raporu programında basınla İlgili görüşler serdediliyordu. Kendisi Büyükelçi olan bir CIA uzmanı (ismini alamadım), çalışma şartlarını anlatırken, kendileri için basının çok çok ehemmiyetli olduğunu söylüyordu. Kontrolü altındaki ülkede bulunan yerli ve yabancı basın ajanslarına yerleştirdiği ajan gazeteciler vasıtasıyla her türlü bilgiyi toplayabildiğini açıkça itiraf ediyordu. İtiraf da sayılmaz; çalışma sistemini dile getiriyordu. Gazeteci adamlarının hedefteki ülke ile ilgili en gizli bilgileri alabildiğini, giremedikleri yerin olmadığını söy­lüyor ve "Gazeteci Ayağına" çok rahat çalıştığını, elçilikten daha iyi çalıştığını kaydediyordu. 

Bu çark TÜRKİYE'de de farklı şekilde işlemiyor. Basın sermayenin ve belli güçlerin kontrolü altında tutuluyor. 

İfade vermek için Emniyete haftalık ziyaretlerde bulunan Doç. Yalçın KÜÇÜK bu meseleyle ilgili olarak; basının kilit noktalarının MİT’in kontrolünde olduğunu söylüyordu. Aynı meseleyi tenkit eden Ahmet Altan ise, Bâb-ı Âlide­ki istihbaratçıların açıklanması halinde Bâb-ı Ali'nin bezelye tarlasına döneceğini kaydediyordu... Her ne ise... 

Talat TURHAN İle yaptığımız sohbet koyulaştıkça, içtiğim demli çayın sayısını unutmuştum. Masada hazır bekleyen termostaki çayı sıfırlarken, arada sırada bademleri yerken meseleler peş peşe açılıyor, adeta problem çözülüyordu. Bu arada saatlerin nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyordum. Talat TURHAN ile esas 12 EYLÜL'ü görüşecektik. Ama aktüel meselelerden 12 EYLÜL’e henüz gelememiştim. 

Bazı sorularıma cevap geldiği İçin, sohbetin akışı içinde soruları yöneltiyordum:

—Tahir AKA: TÜRKİYE Körfez krizinde aktif bir rol oynadı. Batı TÜRKİYE'nin krizde oynadığı rolü çok beğendi. Bunun sebebi nedir? Körfez krizinin perde arkasını değerlendirir misiniz? TÜRKİYE sıcak harbe girebilir mi? Girse ne olur?
Talat TURHAN: Bundan 20–30 yıl evvel, propaganda kitapları dağıtırlardı. Taa NORVEÇ'ten bir zincir başlatırlardı. İNGİLTERE'den NORVEÇ ve TÜRKİYE'ye kadar birleştirilen bir zincir meydana getirilirdi. Bu zincirin kuzeyinde kalan komünistler, bu zincirin halkaları olan devletler, komünizme karşı bir duvar teşkil ediyorlardı. Şimdi bu yeterli değil. Bu düzeni kuran stratejiler, mevcut durumu yeterli bulmuyorlar. Bundan sonra bir Bağdat Paktı kurdurdular. Kimler kurdu; TÜRKİYE, İRAN, IRAK, PAKİSTAN. Şimdi bugün “ Yeşil kuşak ” tabir edilen fikrin başlangıcı, yani İslamcılığı komünizmin karşısına geçirmek çok geçerli bir şey. Hıristiyanlığı da komünizmin karşısına getirebilirsiniz. “TÜRKİYE mademki ideolojide komünizmi reddediyor. Dolayısıyla din sahibi olan milletler buna karşı gelmelidir!” diyerek onu ittifakınıza çok kolay alabilirsiniz ve aldılar da. Veyahut ta almaya çalıştılar. Son Uzak Doğuya kadar giden bir pakt kurdular. Dünya koruyuculuğunu bu sayede elde ettiler. Şimdi burada TÜRKİYE'nin konumu şu bakımdan ehemmiyetli: TÜRKİYE'de iki halka var. Yani bir FRANSA'nın tek halkası var: Bir tarafta İNGİLTERE'ye bağlı halka, bir tarafta ALMANYA'ya bağlı. TÜRKİYE bir taraftan YUNANİSTAN'a bağlı, YUNANİSTAN'la olan bağın zayıf olduğunu şimdi görüyoruz. Bir tarafın­dan IRAK'a bağlı. Dernek ki TÜRKİYE, NATO içinde dahi Ortadoğu'da rol almak, kullanılmak için tasarlan­mış bir ülke. Bunun için suni hatlar içerisinde küçülüyor simetri.
—Tahir AKA: Batı, TÜRKİYE'nin Ortadoğu'da rol almasını İstemiyor mu?
Talat TURHAN: Batı, TÜRKİYE'nin Ortadoğu'da rol almasını istiyor. Ama kendi maksadına hizmet etmek doğrultusunda yer almasını istiyor. Batı'nın zaten Ortadoğu'da kolu var. “Büyük şeytan” doğruysa, “küçük şeytan” mutlaka var. “Küçük şeytan”ın dışında bir de casus devleti var. Kendi casusunu orada bir Arap devletine koymuş. İSRAİL o'na göre çok daha namuslu, o küçük devletler orayı yönetiyor. Yahudi sermayesi dünyaya egemen olduğu için, ABD'de egemen. İSRAİL, Amerika içinde de egemen. Ama Kral HÜSEYİN casus devletin lideri, hain bir devlet. O hain devletin dışında da böyle kendi taraftarı isteyen bunların içinde TÜRKİYE iki halkadan meydana geliyor. Bu rol TÜRKİYE'ye verilmiş. 

TÜRKİYE bu rolü 50 yıldır oynuyor. Bu halkalar zaman zaman kopmuş. Benim kitabıma aldığım “ Ortadoğu'daki şeytan üçgenleri ” diye bir yapı var. O zaman “Şeytan Üçgeni” nedir? TÜRKİYE-MISIR-SUUDİ ARABİSTAN. En belirgin “Şeytan Üçgeni” simdi budur. Bu üçgenin ucundaki kişiler kime hizmet edecektir? Amerikan Emperya­lizmine. Bir yandan İRAN'daki rejim yıkıldı, bir yandan PAKİSTAN'daki rejim yıkıldı. Her yıkılışta yeni formüller aranıyor. Yeni “Şeytan Üçgenleri” teşkil edildi. Nedir mesele? Sözde Doğu'nun menfaatini korumak! Bugü­ne kadar. Sosyalist Blok veyahut ta Sovyet RUSYA, Doğu Bloku liderliğinden vazgeçinceye kadar, bütün hayal oyunlarında Sovyetlerin TÜRKİYE üzerinden veya İRAN üzerinde Basra Körfezine ineceği varsayımı ana başlığı oluşturur. Bütün NATO plânlamalarında bu ana başlık, Sovyetlerin BASRA'ya inmesi idi. Şimdi bu olay yok. Şimdi Müslümanlar İçerisindeki, Arap ülkeler İçerisindeki kaynaşmada böyle emrivakiler oluyor. Bu emrivakileri, sonunu almak, orada kalmak ve bu emrivakiyi Batı kendi çıkarı İstikametinde kullanmak için, bütün gücüyle olayın üzerine yüklenmektedir. 

Şimdi TÜRKİYE bu oluşumun içerisinde her zaman rol ve­rilmek istendi. Hatta Çevik Kuvvet hikâyesi geçti. Bu hikâye çok uzun yıllardan bert TÜRKİYE üzerinde olaya yönelik ya kendisinin direkt bir müdahalesi yahut ta endirekt bir müdahalesi için iş kolaylıkları, bölge kolaylıkları artı depo kolaylıkları sağlanmak için sayısız girişimlerde bulunuldu. Bu girişimlerden ne sonuç alındı, nereye kadar varıldı, bu devlet sırrı olduğu için biz şimdi belki bilemiyoruz. 

Ama bundan 10–15 yıl önce Doğu Anadolu'da çok büyük meydanlar yapılması projesi Batı'nın Körfez'deki jandarması olması içindir.





..

Kürdistan Ensar el İslam Hareketi Suriye'de



Kürdistan Ensar el İslam Hareketi Suriye'de



Ensar el İslam'ın Irak'ta ABD askerlerine düzenlediği saldırılar



Haber Merkezi 
incanews
Kürdistan Ensar el İslam Hareketi Suriye'de

Irak Kürdistanı orijinli Ensar el İslam Hareketi, Suriye'deki birliklerinin görüntülerine yer verdiği bir tanıtım klibi paylaştı.
Irak'ta Saddam Hüseyin döneminde Baas rejiminine karşı İslami bir hareket olarak Kürdistan topraklarında kurulan Ensar el İslam Hareketi yeni bir klip yayınladı. Klipte Suriye'deki Rejime karşı muhalif saflarda savaşan birliklerin görüntülerine yer verildi. 

https://www.youtube.com/watch?v=JWBJd-fAgaU

Ensar el İslam Hareketi, ABD'nin 2003 Irak işgali sonrasında da düzenlediği etkili eylemlerle tanınıyor. 2013 yılının Nisan ayında IŞİD'in ilan edilişi ile grubun bir kısmı bu gruba katıldı, diğer bir kısmı ise yer altına çekilmek zorunda kaldı. Suriye'de görünür bir varlığı olan Ensar el İslam Hareketi, Ortadoğu'nun en köklü ciht yanlısı gruplarından biri olarak tanınıyor. Grup, önceki haftalarda Halep'te PKK/YPG bölgesine düzenlediği saldırı ile gündeme gelmişti. 


http://www.incanews.net/ortadogu/19164/kurdistan-ensar-el-islam-hareketi-suriyede

..

Arappınar (Kobani-Ayn Al Arap) Savaşı ve Türkiye





Arappınar (Kobani-Ayn Al Arap) Savaşı ve Türkiye


Yazar: Rasim BOZBUĞA

Sınırımızdaki çatışmalar olayların derinlemesine analiz edilmesi gerekliliğini bir kez daha hatırlatmış ve olayları soyut birbirinden bağımsız vakalar olarak görme yerine bütüncül bir çerçevede incelenmesinin daha sağlıklı olduğunu ortaya koymuştur. Diğer taraftan yaşanan savaşın Türkiye’yi minimum düzeyde etkilemesinin yolu da olayların doğru ve derinlemesine analiz edilmesinden geçmektedir. Bu çalışmada Ayn al Arap çatışmalarının PKK/PYD ve Türkiye açısından sonuçları incelenecektir.

I- Nüfus ve Coğrafya

Kürt milliyetçilerince Kobani kantonu ya da Kobani bölgesi olarak adlandırılan bölge, Osmanlı kaynaklarında Arappınar olarak adlandırılan 
yerleşim biriminin Suriye yönetimince Arapçaya çevrilerek Ayn-el Arap olarak değiştirilmesi ile teşkil edilmiştir. İlçe Suriye’nin en kalabalık ili olan Halep’e bağlıdır. Ayn Al Arab bölgesindeki Kürt nüfusunun büyük kısmı idari olarak Ayn Al Arab ilçesinde yaşasa da Kürt nüfus Rakka ilinin Tel Abyad ilçesine doğru da uzanmakta ve sayısı fazla olmamakla birlikte bu ilçede de Kürt köyleri bulunmaktadır.

Diğer taraftan Kobani-Ayn al Arab bölgesi konusunda kamuoyunda yapılan tartışmalardan bu konuda kavram kargaşası olduğu görülmektedir. Bu kavram kargaşasının nedeni Kürt milliyetçilerinin Kobani kantonu ya da bölgesi olarak nitelendirdiği bölge ile Halep iline bağlı olan Ayn al Arap ilçesinin tam anlamıyla örtüşmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu bölge içinde nüfus daha homojen; daha Kürt ağırlıklıdır.  Bu hat ağırlıklı olarak PYD’nin son IŞİD saldırıları öncesi kontrol altında tuttuğu bölgeye karşılık gelmektedir. İlçe genelinde Kürt ve Arap nüfus arasında kaba bir denge varsa da IŞİD saldırılarından önce PYD’nin kontrol ettiği "Kobani bölgesinde" Kürt nüfusun mutlak üstünlüğü bulunmaktadır.


Harita I:Ayn al Arap-Kobani  ilçesi, nahiyeleri ve Kobani-Ayn al Arab bölgesi

Kabaca Suriye’deki Kürt nüfusunun yüzde 10’u[1], doğudan batıya 85 kilometre, güneyden kuzeye 35 kilometre ebatlarındaki Kobani bölgesinde meskundu. Bağdat Demiryolu kenarında 1910’larda faaliyet gösteren Alman şirketine ithafen kullanılan kompany kelimesi Kürtçeleşerek Kobani şekilde söylenişi ile ilçe merkezi adlandırılır olmuştur.[2] Hüseyin Amin’e göre ilçe 1892’de bir kaç ev olarak kurulmuştur. İlçede 370  köy  ve çiftlik bulunmaktadır. Ayrıca ona göre ilçe merkezinin Ayn al Arab adı, Bedevi (Arap) aşiretlerin faydalandığı bir pınardan kaynaklanmaktadır.[3]
Kobani, Suriye'de Kürtlerin yaşadığı birbiri ile toprak bağlantısı olmayan nispeten büyük Kürtdağı-Afrin, Cezire-Hasaka bölgeleri arasında kalan daha az kalabalık bir bölgedir. Kabaca Afrin bölgesinden 120, Cezire bölgesinden 140 kilometre uzaklıktadır. Kobani-Ayn Al Arab bölgesinde (Rakka ilindeki köyler de dahil)  120 civarında Kürt köyü (Çiftlikler dahil değildir) bulunmaktadır.[4] Kürt kaynaklarına göre bölgede 100 civarında köy bulunmakta ve nüfusun yüzde 5’i Türkmenler den, yüzde 5’i Araplardan, yüzde 90’ı Kürtlerden oluşmaktadır. 
Aynı kaynaklara göre bölgede 200.000 nüfus bulunmaktadır ve savaş sebebiyle bölge dışından gelenlerle nüfus artmıştır.[5]

Kürt kaynaklarınca verilen bu rakamda toplam nüfus ve Kürt oranı kuvvetle muhtemelen abartılmakla birlikte Ayn al Arap ilçesinin nüfusunu değil PYD’nin kontrol ettiği bölgenin içerisindeki nüfusu ve etnik dağılımı göstermektedir.


Tablo V: Aynel Arap ilçesi nüfusu (2004 yili sayimlarina gore)[6]




Harita I’de görüleceği üzere ilçenin 3 nahiyesi olup bu nahiyelerinden en kalabalığı olan Ayn El Arap’ta Kürtler çoğunluktadır. 

Diğer iki nahiyede Kürt nüfus çoğunluğu bulunmamaktadır. İlçenin Şeyuk Tahtani merkezi ve çevre köyleri temel olarak Tay aşireti tarafından oluşturan köylerden oluşmaktadır.[7] Serrin nahiyesinde kayda değer bir oranda Kürt nüfus bulunmamakta ve nahiyede mutlak Arap nüfus üstünlüğü bulunmaktadır.

II- Arappınar Savaşı: 

Ayn-el Arab’tan Kobaniye, Kobani’den Ayn-El Islam’a mı?

19 Temmuz 2012’de PKK’nın silahlı kanadı olan PYD, çatışmasız olarak Ayn al Arap merkezini Suriye ordusunun çekilmesi üzerine ele geçirdi. PYD kısa sürede çevre köyleri de ele geçirerek bölgeye hâkim oldu. Böylelikle Kürt milliyetçileri nin Rojava devrimi olarak adlandırdıkları süreç başlamış oldu. Bununla birlikte Kürt milliyetçileri bölgenin güçlü Arap nüfusu tarafından kuşatılmış olması ve diğer iki Kürt bölgesine kıyasla nüfusunun da az olması nedeniyle devamlı tehdit altında olduğu hissi içinde olmuşlardır. Bu nedenle Rojava adını verdikleri (Kabaca Hasaka vilayetinin yaklaşık tamamı Rakka ve Halep vilayetinin kuzeyini içeren geniş bir coğrafya olarak haritaları yayınlanan Rojavabölgesinde[8] Kürtler toplam nüfusun 1/5 ila 1/3’ni oluşturmaktadır.) bölgenin tamamını ele geçirmeyi[9] böylelikle Ayn al Arab ile Cezire bölgesini birleştirmeyi hatta Rojava adını verdikleri bölgedeki Arap nüfusa etnik temizlik uygulayacaklarını ilan 
etmişlerdi.[10]

PYD tarafından savaş öncesi dönemde Arap çoğunluğa sahip Resulayn ilçe merkezinin ele geçirmesi sonrasında Ayn Al Arab ile Cezire arasındaki tek bölge olarak kalan Tel Abyad bölgesi, PYD tarafından müteakip defalar hedef alınarak bu hat kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. 1 Şubat 2014’te Tel Abyad’a dönük PYD saldırısında 9 IŞİD üyesi öldürülmüştür.[11]Çatışmalar Tel Abyad hattında Şubat ve Mart ayında devam etmiş PYD kaynaklarına göre onlarca IŞİD militanı imha edilmiştir. Gerek Tel Abyad’ın doğusunda gerek batısında PYD saldırıları oldukça zayıf kalmış IŞİD’in elindeki bölgenin ele geçirilmesi sonucunu getirmemiştir.

Temmuz 2014’te ise IŞİD Ayn Al Arab bölgesindeki PYD güçlerine karşı en kapsamlı saldırısını başlatmıştır. Bu saldırılar sonucunda IŞİD bölgenin doğusunda ve batısında ondan fazla köyü ele geçirmişse de saldırıları PYD tarafından durdurulabilmiştir.[12] Ancak PYD her ne kadar IŞİD saldırılarını durdurmuşsa da kaybettiği bölgeleri geri alacak saldırıda da bulunamamıştır. PYD IŞİD saldırılarında 685 IŞİD militanını öldürdüğünü belirtmiştir.[13]
Ağustos ayından Eylül ayının ortasına kadar denge büyük ölçüde PYD lehine görünmekteydi. PYD Yarubiye-Tel Koçer, Jezaa, Tel Hamis hattında saldırılarını yoğunlaştırmış önemli kazanımlar elde etmişti. Bu saldırılarda sivil Arap nüfus da hedef alınmaktaydı. Tel Hamis saldırılarında içinde kadın ve çocukların bulunduğu 52 sivil Arap öldürülmüş,[14] Yarubiye ve Cezaa bölgesinde 18 köydeki Araplar evlerinden sürülmüştü.[15] Bu dönemde PKK çizgisinin geleneksel rakibi KDP peşmergesinin IŞİD karşısında bozgunu sonrasında 
PYD-PKK çizgisi IŞİD ile savaşacak yegane gücün kendileri olduğunu, IŞİD militanlarının asıl korktuklarının Kırmızı Ayakkabılılar olarak adlandırdıkları PKK’lılar olduğunu yüksek sesle seslendirmeye başlamışlardı.[16]

17 Eylül 2014 tarihinde IŞİD, içinde tankların da bulunduğu büyük bir güçle Ayn al Arab bölgesine büyük bir saldırı başlattı. 

Bu saldırılar sonucunda PYD, IŞİD karşısında bozguna uğramış ve şehir merkezine çekilmiştir. Koalisyon uçakları bombardımanına rağmen IŞİD ilerleyişini sürdürmüş kentin içine dahi girebilmiştir. Savaş halen kent içinde devam etmektedir.

III- Kobani-Ayn El Arab savaşının Türkiye ve PKK/PYD açısından sonuçları


PKK’nın Suriye’deki kardeş örgütü olan PYD’nin genel olarak başarısı ve başarısızlığının temel dinamiklerinden biri örgütün PKK ile ilişkisinde gizlidir. PKK’nın Suriye hükümeti ile geçmişten gelen güçlü ilişkileri, Kürtlerin yoğun oldukları bölgeleri kolaylıkla ele geçirmesini sağlamış; PKK’nın militan, doktrin, lojistik ve eğitim desteği onun bölgede tutunmasını sağlamıştır. Ayrıca PKK’nın Türkiye’de tek güç olma stratejisi paralelinde PYD diğer Kürt grupların bölgede varlığına izin vermemiş tek güç olarak bölgede hâkimiyetini güçlendirmiştir. Diğer taraftan PKK içindeki sol ve sosyalist geleneğin de gereği ve şartların zorlaması ile bölgede PYD patronajında diğer gruplarla (Arap ve Hıristiyan gruplar) işbirliğine de gitmiştir. Böylelikle PYD patronajını kabul etmeleri kaydıyla diğer gruplarla işbirliği içinde olmuştur. 

Bu durum özellikle Barzani Peşmergesinin Sincarda kendinden sayıca çok az sayıdaki IŞİD güçleri karşısında büyük bozgununda temel dinamiklerinden birinin PYD cephesinde yaşanmamasının da nedenidir. Peşmerge bölgede Arap aşiretlerine karşı tutumu ile onların düşmanlığını çekmiş bu nedenle yerel Arap nüfus Peşmergeye karşı IŞİD ile birlik olmayı seçmiştir.[17] Buna mukabil PYD’nin kontrol ettiği bölgedeki Araplarda PYD militanlarına karşı yaygın sivil saldırı olmamış ve PYD bölgeyi elinde tutabilmiştir.
Diğer taraftan PYD’nin PKK bağlantısı, PYD’nin zayıf yanını da oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle başlangıçta PYD’nin temel dayanağı olan PKK, gitgide PYD’nin ayakbağı haline gelmektedir. Bunun askeri, halkla ilişkiler, uluslararası bağlantılar, terör geçmişi, medya ilişkileri gibi belli başlı sebepleri bulunmakta dır. Özellikle IŞİD savaşında PKK ve onun geleneği ciddi manada PYD’nin ayakbağı olmuştur. 

Askeri olarak gerilla mücadelesi geleneğinden gelen PKK pratiği, alan hakimiyeti ne uygun strateji geliştirilmesine engel olmuş; bu durum PYD’nin IŞİD saldırıları karşısında tutunamamasının nedenlerinden biri olmuştur. Diğer taraftan PYD Resulayn tarafından Kobani-Ayn al Arab a destek sağlamak üzere ciddi bir askeri saldırıda bulunmamıştır. Bunun yerine Esad güçlerine destek olmak üzere Kürt nüfusun küçük bir azınlık olduğu Haseke kent merkezi çevresindeki savaşa yoğunlaşmıştır. Ayrıca elindeki güç en azından Ayn al Arap hattında IŞİD baskısını hafifletmek için yeterli düzeyde olmasına rağmen PYD’nin ciddi bir saldırıya kalkışmaması, PYD’nin bazı operasyonlarında özgür iradesinin kısıtlı olduğunu göstermektedir. Bu durum, PYD ve PKK’nın kurduğu ilişkilerin PYD’yi sınırlandırdığı sonucunu doğurmaktadır.

PYD’nin zayıf uluslararası destek almasının en önemli nedenlerinden biri de PKK ile ilişkilerinden kaynaklanmaktadır. PKK’nın IŞİD’e karşı harekete geçen uluslararası koalisyonun çoğu üyesince terörist örgüt olarak tanımlanması PYD’nin uluslararası destek bulmasını zorlaştırmıştır. 

Diğer taraftan PKK’nın temel mücadelesinin Türkiye karşısında olması, PKK çizgisinin Suriye’deki tüm olayları Türkiye temelli okumasını getirmiş ve Türkiye karşıtı bir kampanya yürütmüştür. Bu durum ise PYD’nin kuzeyindeki komşusundan destek bulmasını da zorlaştırmış onu ikmal sıkıntısına düşürmüştür.
PKK geleneğinin Türkiye’de başarılı olmasının sebeplerinden birisi de rakip oluşumlara karşı tahammülsüz tutumu olmuştur. 
Böylelikle Kürt hareketinin alternatifsiz temsilcisi haline gelmiş ve tüm gücü konsolide edebilmiştir. Suriye’de de bu politikayı sürdüren PYD rakip Kürt oluşumları ezerek bölgede hakimiyetini pekiştirmiş ve bölgede diğer Kürt gruplarının silahlanmasına engel olarak olan silahlara da el koymuştur. Bu durum,  IŞİD ile mücadele eden mücadeleyi yürüten PYD militanlarının oldukça az sayıda olmasına neden olmuştur. 

200.000 insanın bulunduğu bölgede sadece birkaç bin PYD militanın bulunması savaşabilecek en az 20.000 insan mobilize edebilecek bir nüfustan sadece bir kaç bin savaşçı devşirilmesi PYD’nin tekçi politikasının yeterli sayıda Kürdün PYD saflarına katılmasına engel olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan bölgede 100 civarındaki Kürt köyü bulunduğu dikkate alındığında; PYD’nin her bir köyden 10’ar kişiyi silahlandırması halinde bile IŞİD’in bölgeye nüfuzunu engelleyecek bir silahlı gücü kolaylıkla yaratabilmesi mümkünken böyle bir politika yerine dar bir PYD’li grubun silahlanmasında ısrar etmesi bozgunun ana nedenlerinden biri olmuştur. Diğer bir deyişle PYD’nin diğer Kürt gruplara karşı tutumu çekirdek bir güç olarak bölgeye hakim olmasını getirse de kitleselleşmesini engellemiştir. Böylelikle IŞİD kitleselleşememiş PYD’yi kolaylıkla bozguna uğratabilmiştir.
Diğer taraftan asimetrik savaş yürüttüğü Türk Silahlı Kuvvetleri karşısındaki PKK haberciliği ve propagandasının Suriye’deki savaşta da kullanılması PYD’nin inandırıcılığına darbe vurmuş ve zamanında duyarlılık oluşmasına engel olmuştur.  Düşman kayıplarını abartmaya ve kayıplarını gizlemeye dayalı bu habercilik ve propaganda anlayışı ve üslubunun IŞİD karşısında da sürdürülmesi PYD’nin inandırıcılığına ağır zarar vermiştir. Öte yandan IŞİD’in bozguna uğratıldığı çok ağır kayıplar verildiği anlamına gelecek haberlerle IŞİD karşısında üstün konumda olduğu algısı yaratarak kendisi için yapılacak yardım kampanyalarının zamanında başlamasını da geciktirmiştir.

Ayn al Arap savaşının PKK/PYD açısından en önemli sonucu inşa ettikleri yenilmezlik mitinin yıkılmasıdır. 

PKK/PYD görece denk güç olan IŞİD karşısında koalisyonun hava desteğine rağmen bozguna uğramış ve kent merkezinde dar bir alana sıkışıp kalmıştır.Bu durum PKK’nın diğer Kürt örgütleri karşısında psikolojik olarak güç kaybetmesini getirecektir. Bu durum nedeniyle diğer Kürt gruplara karşı tahammülsüz politikasında belli düzeyde esneme de gözlenebilecektir. Bununla birlikte diğer Kürt grupların silahlanmasına göz yumacağını beklemek hata olacaktır.
Ayn al Arap savaşının bir diğer sonucu da demografik dengelerdeki değişikliktir. PKK/PYD yürüttüğü politika ile bölgede Kürt nüfusu koruyamamış bölgenin Kürtsüzleşmesine neden olmuştur. Sivillerin savaş bölgesinden uzaklaştırılması politikası sivil Kürt nüfusun öldürülmesi ya da katledilmesi gibi olayları engellemiştir ancak savaş sebebiyle Kürt nüfus büyük ölçüde bölgeden göç etmiştir. 

Savaşı PYD’nin uzun vadede kazanması halinde bile Kürt nüfusunun tamamının bölgeye yeniden geri dönebileceğini beklemek hata olacaktır. Çatışmalar ve koalisyonun hava bombardımanı Kürt nüfusun dönebileceği kullanılabilir mesken oranını ciddi oranda düşürmektedir. Savaşın uzaması halinde Kürtlerin boşalttığı evlerin savaşın yerlerinden ettiği Arap aşiretleri tarafından aşama aşama 
doldurulacağı bir sürecin yaşanmasını da getirebilecektir.
Ayn al Arab’ın muhtemel kaybı bölgenin Kürt milliyetçiliği açısından stratejik önemi nedeniyle ciddi etkileri olacaktır. Muhayyel Kürdistan’ın (Ak)denize ulaşmasının en önemli atlama taşlarından biri bu bölgedeki Kürt nüfusudur. Bu bölgenin kaybedilmesi ve bu bölgedeki Kürt nüfusunun yerinden edilmesi, denize çıkışı imkânsızlaştıracaktır. Diğer taraftan Ayn al Arab’ın tamamen kaybedilmesi durumunda PKK/PYD çizgisinin Rojava’yı birleştirme ya da Araplara etnik temizlik uygulamayı içeren tüm kuzey Suriye’yi ele geçirme hayali büyük 
ölçüde ortadan kalkacaktır. Bu durumda PKK/PYD elinde tuttuğu Afrin-Kürt Dağı ve Cezire bölgelerini elinde tutmak için IŞİD karşısında ÖSO ve Şam yönetimi ile ABD önderliğindeki koalisyona daha fazla bağımlı hale gelecektir.

IŞİD karşıtı savaşın bir diğer sonucu da Kürt milliyetçiliğinde artan Batı ve ABD sempatisidir. Daha önce yerel unsurlarla iyi geçinme politikası içindeki Kürt oluşumları Batı ile daha sıkı ilişkiler kurmasına ve yerel ortaklara daha az bağımlı hale gelmeleri sonucunu doğuracaktır. Diğer taraftan bütün Kürt gruplarının IŞİD karşısında farklı zamanlarda yenilgiye uğramış olmaları Kürt grupları arasında birliğin gerekliliğinin Kürt milliyetçilerince daha fazla dillendirilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle orta vadede Kürt grupları arasında 
daha fazla işbirliği görmek olasıdır.

Onlarca kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı on binlerce bireysel ve kamu malının tahrip edildiği sokak olayların en önemli gerekçelerinden biri “AKP iktidarının IŞİD’e destek verdiği ” iddiası idi. Aylardır hükümetin IŞİD’e destek verdiğine ilişkin yazılı ve görsel medyada binlerce yorum ve haber yapılmış sosyal medyada ise belki milyonlarca bu yönde iddia paylaşılmıştı. 

Diğer taraftan bu dezenformasyon kampanyası karşısında genel olarak medyada ve özellikle hükümet destekçisi medya organlarında sessizlik ve kayıtsızlık 
hali gözlenmekteydi. Örneğin AKP hükümetinin IŞİD’e destek verdiği iddialarının iyice yaygınlaştığı yaygın sokak olaylarının çıkmasından önceki yaklaşık iki aylık 1 Ağustos-5 Eylül 2014 arasındaki 67 günlük dönemde, iddialarla ilgili Yeni Şafak gazetesinde sadece bir adet dolaylı cevap sayılabilecek IŞİD’in Tayyip Erdoğan’dan nefret ettiğine ilişkin yazı, Sabah gazetesinde ise bir yazarın bir kaç küçük itirazı söz konusu idi. 

Yine aynı dönemde Yeni Şafak gazetesi yazarları tarafından Ortadoğu’da “Kürt-Türk ittifakı”ndan bahseden onlarca yazının bulunmasına karşılık bu ittifakın dinamitlendiği anlamına gelen hükümetin IŞİD’in Kürtlere saldırısını yönettiği, hükümetin IŞİD’e destek verdiğine ilişkin ithamlara karşı cevap vermemeleri ciddi bir ironiydi. Özet olarak belirtmek gerekirse hükümet destekçisi onlarca 
basın ve yayın kuruluşu olmasına rağmen hükümetin IŞİD’i desteklediğine dönük kampanya karşısında bu kuruluşların hükümeti ciddi anlamda savunacak bir refleks kabiliyet ve kapasitede olmadığı ortaya çıkmıştır.

Son sokak olayları, hükümetin IŞİD’e destek verdiği iddiaları ile yazılı, görsel ve sosyal medyadaki kampanyanın yıkıcı sonucunu göstermektedir. Sosyal medya öncesi döneme göre kendini konumlandırmış devlet aygıtının vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamasının yolu, dezenformasyon kampanyalarına karşı hızlı ve sağlıklı enformasyon sağlayacak mekanizmalar geliştirilmesidir. 
Bu bağlamda Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü, basın ve halkla ilişkiler müşavirlikleri gibi basın ve halkla ilişkiler konusunda görevli kurumların reorganizasyonu ve yapılandırması gereği ortaya çıkmıştır. Enformasyona dayalı güvenilir ve hızlı bir bilgilendirme sorunların çözümünde etkili yegâne yöntem olarak ortada durmaktadır.

Sonuç

IŞİD son Arappınar (Kobani-Ayn al Arap) saldırıları ile PYD/PKK’yı ağır bir bozguna uğratarak kent merkezi dışında tüm bölgeyi eline geçirmiştir. Ağır koalisyon bombardımanına rağmen IŞİD şehir içinden halen çıkarılamamıştır. Bu savaş PKK/PYD’nin askeri yeteneklerinin sınırlı olduğunu ve PKK geleneğinin PYD açısından askeri taktik, halkla ilişkiler ve propaganda yöntemi ve ittifak ilişkileri gibi ayak bağı olarak görülebilecek zayıflıklar getirdiğini göstermiştir. Savaş sonucunda Ayn al Arap bölgesi IŞİD tarafından büyük ölçüde ele geçirilmiş 
ve Kürt nüfusun büyük bir bölümü bölgeyi terk etmiştir. Kürt nüfusunun bölgeye tekrar dönememesi halinde tüm Kuzey Suriye’nin PKK/PYD tarafından ele geçirilmesi hayali ve muhayyel Kürdistan’ın (Ak)denize çıkışını imkansıza yakın hale gelecektir.

  Türkiye’de son yaşanan sokak olayları geleneksel ve sosyal medya organlarında yürütülen hükümet karşıtı kampanyalar karşısın da medyanın (özellikle hükümet destekçisi gruplar) ve basın ve halkla ilişkiler konusundaki devlet kuruluşlarının yetersiz olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. 

Sosyal medyaya karşı yasaklama ya da kısıtlama etkisiz ve çağdışı uygulamalar yerine bilgilendirici enformasyona dayalı bir politikanın uzun vadede Türkiye için tek çıkış olacağı görülmektedir.


KAYNAKLAR;


[1]Gambill Gary C., The Kurdish Reawakening in Syria 
http://www.meforum.org/meib/articles/0404_s1.htm retrieved   26 May 2014
[2]Kobanê, 
http://ku.wikipedia.org/wiki/Koban%C3%AA, erişim 15 Eylül 2013
[3]  نضال يوسف, "حسين أمين حسين"...يتحدث عن مدينة "عين العرب" في مئة عام.. 
http://www.esyria.sy/ealeppo/index.php?p=stories&category=directions&filename=200904091620011erişim 15 Ekim 2014
[4]Chaliand Gérard, A people without a country: the Kurds and Kurdistan, Interlink Books, 1993, s. 195
[5] ANF, The development and course of the battle for Kobanê,
http://en.firatajans.com/news/news/the-development-and-course-of-the-battle-for-kobane.htm#.U8EoAaUjFlE.twitter retrieved  15 July 2014
[6]Ayn al-Arab District, http://en.wikipedia.org/wiki/Ayn_al-Arab_District, erişim 15 Eylül 2013
[7]محمدعلو, ناحية "الشيوخ".. التاريخيزامن الحاضر,
http://www.esyria.sy/ealeppo/index.php?p=stories&category=places&filename=200910191215011, erişim 17 Eylül 2013
[8] Three Cantons Trilingual Model For Rojava Three Cantons Trilingual Model For Rojava , 
http://mednuce.com/en//haber/2321/three-cantons-trilingual-model-for-rojava.html, erişim  15 Ekim 2014
[9] Civiroglu Mutlu, YPG Spokesman: Al-Qaeda's Strength Exaggerated in World Media - See more at: 
http://rudaw.net/english/interview/10112013#sthash.G16shDPX.dpuf, erişim 14 Ekim 2014
[10] PYD Leader Warns of War with Arab Settlers in Kurdish Areas - See more at:
http://rudaw.net/english/middleeast/syria/24112013#sthash.khNtybcv.dpuferişim 14 Ekim 2014
[11] YPG launches operation against ISIS in Til Ebyed
http://www.hawarnews.com/english/index.php?option=com_content&view=article&id=951:ypg-launches-operation-against-isis-in-til-ebyed&catid=1:news&Itemid=2 erişim 14 Ekim 2014
[12] Bozbuga Rasim, Fight For Kobani, 
http://bozbuga.wordpress.com/2014/08/13/fight-for-kobani/erişim 14 Ekim 2014
[13] YPG: Nearly 700 Islamic Militants Killed in Kobane Fighting in July
http://rudaw.net/english/middleeast/syria/03082014 erişim 14 Ekim 2014
[14] 52 civilians killed by Kurdish group in Syria,
http://www.aa.com.tr/en/u/389402--52-civilians-killed-by-kurdish-group-in-syria erişim 14 Ekim 2014
[15] PYD Arap Aileleri Göç Ettirmeyi Sürdürüyor
http://www.21yyte.org/tr/fikir-tanki/4842/pyd-arap-aileleri-goc-ettirmeyi-surduruyor erişim 14 Ekim 2014
[16] Azadi Zana,  “Kırmızı ayakkabılılar” Şengal’de, 
http://www.kurdistan24.org/2014/08/kirmizi-ayakkabililarsengalde/#.VD4Thfl_t9k Erişim 14 Ekim 2014
[17] Daquqi  Zanyar, Tens of Arab Tribes help IS in Northern Iraq, 
http://basnews.com/en/News/Details/Tens-of-Arab-Tribes-help-IS-in-Northern-Iraq/29900


http://www.21yyte.org/ Sitesinden 06.09.2016 tarihinde yazdırılmıştır.,


http://www.21yyte.org/tr/arastirma/orta-dogu-ve-afrika-arastirmalari-merkezi/2014/11/12/7853/arappinar-kobani-ayn-al-arap-savasi-ve-turkiye

****

Suriye Kürtleri: Suriye'nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt Nüfusu BÖLÜM 2







Suriye Kürtleri: Suriye'nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt Nüfusu BÖLÜM 2




Kamışlı İlçesi

Kamışlı İlçesi Kamışlı, Tel Hamis, Amuda ve El-Kahtaniye (Tırbesipi) nahiyelerinden oluşmaktadır. 2004 yılı sayımlarına göre ilçe merkezinin nüfusu 184.231; kasaba nahiye ve köyleri ile toplam nüfusu ise 423.368’dir. Arap Gençlik Merkezi’ne göre ilçenin 557 köyünden 360 köyü Arap (yüzde 65), 191 köyü Kürt (yüzde 34) ve 6 köyü ise karışıktır. Süryanileri ayrı bir grup olarak dikkate alan çalışmaya göre toplam 549 köy vardır. Bunların 185’i Kürt köyü (yüzde 33.70), 345’i Arap köyü, 6’sı Süryani köyü, 9’u Arap Kürt karışık, 3’ü Süryani Arap karışık, 1’i de Arap Süryani Kürt karışık nitelikte köydür. [43]
 Kamışlı ilçesinin en büyük nahiyesi olan Kamışlı’da nüfusun yüzde 75’i ilçe merkezinde yaşamaktadır. Kürt kaynakları ilçenin (merkezinin) nüfusunun 400.000’e yakın olduğunu ve bunun yüzde 70’inin Kürt, yüzde 20’sinin Arap, yüzde 10’unun Hıristiyan olduğunu iddia etmektedir.[44] El-Cezire, Kürt oranı hakkında bilgi vermezken, Hıristiyan oranının yüzde 20 olduğu iddiasındadır.[45] İlçe merkezinde Kürt ağırlığı bulunsa da (muhtemelen yüzde 40-60) Harita 5’ten de görüleceği üzere köylerin büyük çoğunluğu Arap olduğu için ilçe genelinde Kürt oranı daha düşüktür.

Kamışlı’nın bir diğer ilçesi olan Kahtaniye (Qubur Bid-Tırbe Sipi) 2004 nüfus sayımlarına göre 65.000 nüfusa sahip olup, nahiye merkezi Kamışlı şehrinin 18 kilometre doğusundaki verimli ovada yer almaktadır. Kürt kaynaklarına göre ilçe 120.000 nüfusa (25.000’i merkezde) sahip olup Kürt, Ermeni, Süryani ve Arapların yerleştiği bir idari birimdir.[46]  Arap kaynakları Kahtaniye nahiyesinde Arap oranın yüzde 45’lere ulaştığını ifade etmektedir.[47] Harita 5’te de görüleceği üzere nahiyenin Arap köy sayısının oldukça yüksek bulunması ilçede Kürt oranının yüzde 50-60 civarında olabileceğini düşündürtmektedir.
Amuda nahiyesi ise 2004 sayımlarına göre 56.100 nüfusa sahip ilçenin en küçük nahiyesidir.  Kürt kaynakları ilçenin nüfusunun 200.000’e ulaştığı iddiasındadır.[48] Nahiye merkezinde ve nahiye köylerinde Kürt oranının yüksek olduğundan nahiye genelinde Kürt oranı yüzde 70’in üzerindedir.


Harita 5:Haseke Vilayetinde Arap ve Kürt köyleri

 


Kürtlerin en büyük grup olduğu Kamışlı merkez, Kahtaniye merkez ve Amuda merkeze karşılık Arapların köy sayısı olarak üstünlüklerinin bulunması, bu ilçede Kürtlerin daha çok kentli iken Arapların daha yüksek oranda kırsal kesimde yaşadıklarını göstermektedir. 


 Resulayn İlçesi


Hasaka ilinin en batısındaki ilçesi Rasulayn’da Kürt, Arap, Çeçen ve Hristiyan nüfus birlikte yaşamaktadır. Resulayn ilçesinin kent merkezinde Kürt milliyetçilerinin de kabul ettiği üzere Arap çoğunluğu vardır.[49] İlçenin batısı ve merkezi Arap çoğunluğa sahip iken doğu tarafındaki Dirbesiye nahiyesinde Kürtlerin çoğunluğu bulunmaktadır.
Resulayn ilçesi Haseke vilayetinin en az nüfusa sahip ilçesidir. İlçenin 271 köyünün 160’ı Arap köyü (yüzde 59), 97’si Kürt köyü yüzde 36, 14’ü karışık köylerden oluşmaktadır. Süryanileri de hesaba katan çalışmaya göre de ilçenin 279 köyü bulunmakta ve bunların 96’sı Kürt (yüzde 34.41), 167’si Arap  (yüzde 59.85), 16’sı Arap-Kürt karışıktır.

Haseke İlçesi

Haseke ilçesi, Haseke, Şeddada, Tel Tamer, Margade, Bir El-Helo, El-Arişe, Al-Hawl nahiyelerinden oluşmakta ve toplam 577 köyü (Şeddade Dahil) bulunmaktadır. Bu köylerden 520’si Arap köyü (yüzde 90), 48’i Kürt köyü, yüzde 8, 9’u ise karışık köydür. Kürtler ilçenin kuzeyinde bulunurlarken ilçenin kuzeyinde Arap nüfus bulunmaktadır. Süryanileri de dikkate alan çalışmaya göre de 595 köyün, 57’si Kürt köyü, 501’i Arap Köyü, 28’i Asuri köyü, 9’u Arap-Kürt karışık köydür.
Hasaka vilayetinin tüm köyleri hesaba katıldığında,  1717 olan toplam yerleşim yeri sayısının yüzde 67.62’si olan 1161 köy Arap köyü,  yüzde 26.38’i Kürt köyü (453 köy), 50 adedi Hristiyan köyü,  48 adedi Kürt-Arap karışık, 3 köy Arap Süryani, 2 köy Kürt Süryani karışık köylerden oluşmaktadır.[50] Her ne kadar Kürt köylerinin oranı yüzde 26,38 olsa da, Kürt oranının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Kürtler ağırlıklı olarak daha kalabalık olan şehirlerde yaşarken Araplar kırsal alanda daha yoğundurlar.


Harita 6:Haseke İlçesinde Arap ve Kürt köyleri






Haseke vilayeti ile ilgili, Arap, Kürt ve Hıristiyan kaynakları beraber değerlendirildiğinde, vilayet içinde Kürt nüfus çoğunluğunun bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte kuzeydeki 6 nahiyede Kürt nüfusun en azından en büyük grup olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda Haseke vilayetinde Kürt nüfusunun Asuri kaynaklarında belirtildiği üzere yüzde 40 civarında olduğunu söylemek hata olmayacaktır.


Halep Vilayeti


Halep Vilayetinin Beşeri ve İdari coğrafyası


Kürtlerin nahiyeler düzeyinde çoğunluğa sahip olduğu vilayetlerden bir diğeri de Halep vilayetidir. Tarihi bir şehir olan Halep 18.482 km²’lik yüzölçümü ve 4.868.000 nüfusu ile Suriye’nin en kalabalık vilayetidir. Vilayet kuzeyde ve batıda Türkiye (Hatay, Kilis, Gaziantep), doğusunda Rakka, güneybatısında İdlip, güneyinde Hama vilayetlerine komşudur.
Halep vilayetinde Kürt nüfusunun çoğunlukta olduğu idari birimler, Ayn El Arap nahiyesi ile Afrin ilçesidir. Bunun dışında Kürtler Halep kent merkezinde vilayetin diğer ilçelerindeki köy, kasaba ve ilçe merkezlerinde dağınık olarak yaşamaktadırlar.  Örneğin Kürt milliyetçilerinin katliam yapıldığını iddia ettikleri Tel Hasel ve Tel Arran kasabaları Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyanın oldukça uzağında El Safira ilçesinde bulunmaktadır.[51]

Tablo 3:Halep Vilayetinin Nüfus Yapısı[52]





Afrin

Afrin, Halep kent merkezi dışında Halep vilayetinde en fazla Kürdün yaşadığı idari birimdir. İlçe nüfusu 2004 sayımlarına göre 172.095 kişidir. Ancak ilçenin nüfusu ve köy nüfusu hakkında birbiri ile çelişen bilgiler bulunmaktadır. Kürt milliyetçileri genel olarak nüfuslarını abartma eğilimindedirler. Kürt milliyetçilerini kaynak olarak kullandığı izlenimi veren Çiçek; “Afrin’in toplam nüfusu 250.000 civarıdır. Bunun yaklaşık 70.000’i Afrin merkezde yaşamaktadır.  Nüfusun çoğunluğunu Kürtler oluşturmaktadır. Ancak Kürt nüfus olarak kabul edilenler arasında Kırmançi konuşan Yezidiler de (Yezidiler ya da Ezidiler Kürttür; inanış olarak farklıdırlar) bulunmaktadır. Afrin kırsalında Sünni Araplar da bulunmaktadır” derken PKK-PYD çizgisinde olduğu izlenimi veren Dicle ise “Bölgenin nüfusu 500 bin civarında ancak Suriye'nin diğer kentlerinde yaşanan son göçlerle birlikte nüfusu şuan ikiye katlanmış durumda”[54] iddiasında bulunmaktadır. Barzani çizgisinde olduğu izlenimi veren Kurdwathc ise Afrin’in nüfusunun 470.000 olduğunu ilçe merkezinin ise 80.000 olduğunu savunmaktadır.[55] Ancak harita incelemesi sonucunda ilçenin (merkezinin) 80.000 nüfuslu bir yerleşim yerinden daha çok 40-45.000 nüfuslu bir yerleşim yeri olduğu sonucu çıkmaktadır. Nüfusunun da 50.000 olarak gösterildiği bilinmektedir.[56] Bir başka Kürt siyasetçi ise Afrin-Kürt dağı bölgesinin nüfusunun 80-90.000 olduğunu, çevre il ve ilçelere bağlı olan Kürt köylerinin dahil edilmesi halinde ise nüfusun 150.000’e ulaşabileceğini ancak şehirlerdeki Kürt nüfusun dahil edilmediğini belirtmektedir.[57]
İlçenin köy sayısı hakkında da birbirinden uzak farklı rakamlar telaffuz edilmektedir. Chaliand, Afrin-Kürt dağı bölgesinde, Kürtlerin 360 civarında köyde yaşadıklarını, 290.000 civarında nüfusları olduğunu belirtmektedir.[58]Rizgar Kurdaxî ise Afrin bölgesinde yaşayan Kürtlerin 366 adet köyde yaşadığını, az miktarda da Arap nüfus bulunduğunu belirtmektedir.[59] Kürtçe kaynaklarda köy sayısı olarak 253 zikredilmektedir. Bununla birlikte köylerin nüfusları yüksek gösterilerek ilçenin 490.000 kişiye ulaştığı iddia edilmektedir.[60] Trejafrin sitesi ise köy sayısının 292, nüfusun 446.000 olduğunu iddia etmektedir.[61]
Gerek ilçenin nüfusu gerekse köy sayıları konusunda resmi rakamlarla Kürt milliyetçilerinin verdiği sayılar arasındaki uçurum olmasının temel sebebi, Kürt milliyetçilerinin abartıları olduğu şüphesizdir. Kürt milliyetçilerinin verdiği rakamlara ilişkin yaptığımız çalışmada Kürt milliyetçilerinin abartı yaptığı net olarak anlaşılmaktadır.  Bu bağlamda yapılan harita incelemesinde köylerdeki hane sayıları sayılmış ve Kürt milliyetçilerinin verdiği köy nüfusu sayıları ile karşılaştırılmış ve büyük tutarsızlıklar olduğu görülmüştür. Örneğin, 35-40 hane görünen Şengal köyünün nüfusu için 619 nüfusu verilmekte ya da yine 40-50 hane görünen Bek Obası köyünün nüfusu 1.112, Meydanı Ekbez köyününki ise 300-400 hane nüfusu görünmesine mukabil 1.166 kişi olduğu ifade edilmektedir. Bu durum Kürt milliyetçilerinin verdiği rakamlardaki tutarsızlıkları net olarak ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Afrin köy sayısının 250-300 arasında olduğunu, nüfusunun ise 200.000 civarında olduğunu söyleyebiliriz.  
Afrin bölgesinde yaşayan belli başlı Kürt aşiretleri, Bülbül ve Reco nahiyelerinde Amikî, Bülbül nahiyesindeki Biyan (Biyî), Bu iki nahiye ile birlikte Hastiyan Dağı civarında bulunan Şeyhan, Hastiyan Dağı’nda (Mabetan) Hastiyan aşireti, Cinderesi nahiyesindeki Cumiyan aşireti olarak sıralanmaktadır. Ayrıca, Şikakan, Rubaran, Heştiyan, Şerevan, Çakallı aşiretleri de bulunmaktadır. Afrin Kürtlerinin tamamına yakını Sünni Hanefi’dir.[62]

Tablo 4:Afrin İlçesinde idari yapı ve nüfus[63]





Afrin-Kürt dağı bölgesinde nüfus büyük ölçüde Kürt olsa da Türkiye’ye komşu kuzey bölgesinde Kızılbaş ve Bek obası Küçük Kargın gibi oldukça fazla Türkmen köylerinin de bulunduğu ifade edilmektedir.[65] Afrin bölgesinde Türkmen köylerinin hakimiyeti için Özgür Suriye Ordusu mensupları ile PYD arasında çatışmalar da yaşanmıştır.[66] Ayrıca Kürt Dağı’nın uzantısı olacak şekilde Azzaz ilçesi ve İdlip ilinde de Kürt köyleri bulunmaktadır. Ancak bunlar Afrin ilçesinde olduğu gibi toplu şekilde değil, dağınık şekilde yaşamaktadır. Kürt kaynakları Azzaz bölgesinde Türkmenler, Kürtler, ve Arapların bulunduğu ancak Kürtlerin burada azınlıkta olduklarını ifade etmektedir.[67]

Ayn-el Arap İlçesi (Kobani)


Aynul Arap ilçesi Osmanlı kaynaklarında Arap Pınar olarak adlandırılan yerleşim birimin Suriye yönetimince Arapçaya çevrilerek Ayn-el Arap olarak değiştirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Bağdat demiryolu kenarında 1910’lı yıllarda kurulan Alman şirketine ithafen kullanılan ‘kompany’ kelimesi Kürtçeleşerek ‘Kobani’ şeklinde söylenişi ile Kürtler tarafından Kobani olarak ilçe merkezi adlandırılır olmuştur.[68] Chailand Kobani bölgesinde yaşayan Kürtlerin sayısı hakkında rakam vermemekle birlikte, Kürtlerin 120 adet köyde yaşadıklarını ifade etmektedir.[69]


Tablo 5:Aynel Arap ilçesi nüfusu[70]

Nahiye Adı
Nüfus
Merkez Nüfusu
Nahiye Adı
Nüfus
Merkezi Nüfus
Ayn El Arap
81.424
44.821
Serrin
69.931
6.140
Şeyuk Tahtani
43.861
4.338
TOPLAM
192.513



İlçenin 3 nahiyesi olup bu nahiyelerinden en kalabalığı olan Ayn El Arap’ta Kürtler çoğunluktadır. Diğer iki nahiyede Kürt nüfus çoğunluğu bulunmamaktadır. İlçenin Şeyuk Tahtani merkezi ve çevre köyleri temel olarak Tay aşireti tarafından oluşturan köylerden oluşmaktadır.[71] Serrin nahiyesinde kayda değer bir oranda Kürt nüfus bulunmamakta ve nahiye merkezi muhalifler tarafından kontrol edilmektedir.


Aynül Arap-Kobani Kürt milliyetçileri açısından çok önemlidir.  Dicle “Bölgede 500 binden fazla Kürt yaşıyor. Kent merkezi ve köylerin önemli bir kısmı Kürtlerin denetiminde. Bilindiği gibi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Temmuz 1979'da Suruç'tan Kobanê'ye geçerek Orta Doğu’ya açıldı ve orada tanışmadığı aile neredeyse hiç yok. PKK'nin yaşamını yitiren ilk Rojavalı gerillası da Kobanê'dendir. Kobanê'nin böylesi tarihsel bir önemi var Kürtler için… Yine aynı öneme dayanarak, Rojava Devrimi 19 Temmuz 2012'de Kobanê'de başladı”[72] diyerek hem Kobani nüfusunu abartmakta hem de Kürt milliyetçileri açısından Ayn El Arap’ın önemini vurgulamaktadır.
Kobani-Aynul Arap bölgesinde yaşayan Kürt aşiretleri ise temel olarak Berazi aşiretinin kollarından oluşmaktadır. Bunları Aladînan, Didan, Dinan, Kêtikan, Mîran, Ohîyan, Pîjan, Kurdîkan, Şedadan, Şêxan olarak sıralayabiliriz. Aşiretin lideri olan Şahin Bey ailesi uzun süre Suriye parlamentosunda görev yapmıştır.[73]

Harita 7:Suriye’de İlçeler ve nahiyeler bazında Kürt oranları




İç Savaş Sonrası Etnik Yapıda Değişim


Suriye’deki iç savaş sebep olduğu büyük göç hareketleri ve etnik-dini çatışmalar nedeniyle etnik yapının değişmesini beraberinde getirmiştir. Suriye’deki iç savaş 2 milyondan fazla kişinin ülke dışına 4,5 milyon kişinin ülke içinde muhacir-mülteci durumuna düştüğü bir devasa bir nüfus hareketliliğine neden olmuştur.[74] Ülke nüfusunun üçte birinin göç etmek durumunda kaldığı göç hareketleri ile ülke içindeki etnik dengede bölgesel düzeyde kısmi düzeyde değişmelerin olacağı aşikârdır. İnsanların daha güvenli bölgelere göçmesi sonucu bu bölgelerde nüfus yoğunluğu artmıştır. Örneğin, daha güvenli olan Hasaka vilayetine çoğunluğu Arap olan Deyr-i Zor, Rakka ya da Halep gibi vilayetlerden olan göçün 115.000 kişiye ulaştığı ifade edilmektedir.[75] Önemli bir kısmı Kamışlıya da yerleşen bu göçmenler Kürt milliyetçilerce hassas olan dengenin Kürtler aleyhine değişebileceği korkusunu doğurmuştur.[76]Kamışlı’ya olan göçün Arap oranını artırdığını söylemek mümkünse de ancak bunu hesaplamak zor görünmektedir.[77]

Diğer taraftan Suriye’de zorla yerinden etme de devam etmektedir. Bundan, yerine göre bütün gruplar etkilenmektedir. PYD bölgedeki Hıristiyan ahaliye baskı yapmış ve onlardan zorla para toplamıştır.[78] Ayrıca Kamışlı şehrinde radikal Kürt gruplar Hristiyanlara ait evlere saldırılarda bulunmuşlardır.[79]Melkiye-Derik’te Kürt gruplar Hıristiyanlara ait işyeri ve araçları yakarak şehirde terör estirmişlerdir.[80] Yine Nusra gibi radikal örgütler de Hristiyanları hedef almaya devam etmektedir.[81] Ekonomik sorunlar, genel asayişsizlik sorunları, gruplar tarafından hedef alınmaları Hıristiyanların bölgeden göçünü beraberinde getirmektedir.

PYD’nin Arapların çoğunlukta olduğu Resulayn kasabasını ele geçirmesi Kürtlerle Araplar arasında gerilimi artırmış, bu durum kısmi etnik temizliklere neden olmuştur. Buna karşılık Nusra ve diğer gruplarda özellikle Tel-Abyad çevresinde Kürtleri bölgeden çıkararak etnik temizlik uygulamıştır.[82] Kürt milliyetçisi gruplar da Kürtlerin azınlık ya da çoğunluk oldukları Kürt bölgesi olarak nitelendirdikleri bölgeleri ele geçirdiklerinde bölgedeki diğer gruplara etnik temizlik uygulayabilmektedirler. PYD’li gruplar ele geçirdikleri bölgelerde yaşayan Araplara ‘artık buralar bizim toprağımız; buraları terk edin’ diyerek bazı köylerde Araplara karşı etnik temizlik uygulamışlardır.[83]Bununla birlikte Kürt milliyetçileri ile onlara karşı savaşan muhaliflerin geniş çaplı sistematik bir etnik temizlik yaptığını söylemek zordur. Bunda hala PYD ile ittifak içinde bulunan bazı Arap aşiretlerinin bulunması[84] ve Kürt İslamcılarında PYD’ye karşı savaşmaları[85]bölgedeki savaşın tamamen etnik savaş görünümünü almasını engellemektedir.

Suriye’den Kuzey Irak’a 200-300.000 civarında olan Kürt göçü Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz’in de söylediği üzere çatışmalardan değil, temel olarak bölgedeki gıda yokluğu ve ekonomik kaygılardan kaynaklanmaktadır.[86] Kaldı ki PYD bölgede Kürtlerin çoğunluk olduğu bölgelerin büyük kısmını ele geçirmiş durumdadır. Şu anda çatışma büyük ölçüde Kürtlerin azınlıkta olduğu yerlerin (Resulayn, Yarubiye gibi) PYD tarafından elde tutulması ya da ele geçirilmesine çalışılmasından kaynaklanmaktadır.

Bölgede diğer etnik gruplar Kürt milliyetçilerinin maksimalist bir tutum içinde olduklarını, azınlık oldukları yerleri dahi ele geçirme gayretinde olduklarını ifade etmektedirler. “Aslında Kürt bölgesi diye zikredilen bu bölgeler normalde Kürtlerin azınlık oldukları yerlerdir. Örnek vermek gerekirse, 3 Ağustos 2013’te Şiyuh bölgesine ait, yüzde 20’si Kürt olan bir köye PYD askeri nokta kurdu. Bunu Araplar da kabullenemedi ve çatışmalar arttı. Şiyuh gibi Kürtlerin azınlıkta oldukları birçok köy de PYD’nin elinde; nitekim PYD, bir köyde üç Kürt evi varsa orayı Kürdistan ilan ediyor. Buna biran önce dur denmesi gerekmektedir”.[87]

Sonuç

Suriye’de Kürt nüfusu büyükşehirler ve dağınık olarak yaşadıkları yerler dışında yoğun olarak Suriye’nin kuzeyinde birbiri ile toprak bağlantısı olmayan Afrin-Kürt dağı, Ayn-el Arab-Kobani ve Cezire-Haseke bölgelerinde meskûndurlar. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgeler Suriye’deki Kürt nüfusunun ancak yüzde 40-45’ine ev sahipliği yapmakta, geri kalan nüfus Kürtlerin yüzde 30 oranından daha az oldukları büyük şehirler ile diğer bölgelerde yaşamaktadırlar. Ayrıca, Kürtlerin yaşadığı diğer ülkelerden farklı olarak Kürtler Suriye’de daha şehirli olup nüfus artışı Kürtlere komşu bölgelerde yaşayan Araplara göre daha azdır.
Suriye’deki Kürtlerin geleceği temel olarak Kürt milliyetçilerinin ne yapacağı ve Suriye’nin ne olacağında düğümlenmektedir. Mevcut durum itibariyle PYD-YPG birbiri ile toprak bağlantısı olmayan Afrin, Kobani ve Cezire bölgelerinde yaşayan Kürtlerin yüzde 30’dan fazla nüfusa sahip oldukları yerlerin tamamını (Kamışlı dışında) Esad rejiminin de onayı ile büyük çoğunlukla çatışmasız olarak ele geçirmiş durumdadır. Bununla birlikte Kürt nüfusunun ancak yüzde 40-45’inin bu bölgelerde yaşıyor olması, Kürt milliyetçilerinin Kürtlerin kurtarıcısı olmasını engellemektedir. Kürt milliyetçilerinin Kürtlerin azınlıkta olduğu ya da karışık nüfuslu bölgeleri (Resulayn gibi) ele geçirmek veya elde tutmak için yaptığı saldırılar karşıt tepkiye neden olmakta ve Kürtlerin azınlıkta olduğu yerlerde Kürt nüfusunun etnik temizliğe uğramasına (PYD’nin Arap çoğunluğa sahip Resulayn’ı ele geçirmesi sonrasında Tel Abyad’taki Kürt nüfusun sürülmesi ya da kaçması gibi) yol açmaktadır. Bu durum orta veya uzun vadede Kürt milliyetçilerinin Kürt halkının kurtarıcıları değil, felaket getiricileri olarak nitelendirilmelerine neden olabilecektir.

Diğer taraftan, Suriye’de Kürtlerle Kürt olmayanlar arasındaki doğal bir sınır olmadığı için Kürt bölgesi olarak tanımladığı bölgeyi elinde tutabilmek için Kürt milliyetçileri alanını genişletmek ya da devamlı olarak savunmada kalmak gibi ikilem içinde olmaktadırlar.  Suriye’deki dengelerin büyük ölçüde bugünkü gibi kaldığı varsayımı altında savunma amaçlı alan genişletmek, etnik çatışmayı artıracağı için beraberinde Kürt nüfusun diğer bölgelerde hedef olmasını getirebilecektir. Öte taraftan savunmada kalmak ise radikal örgütler karşısında devamlı kan kaybedilmesine neden olabilecektir.

Ayrıca Suriye’de genel olarak Kürt nüfusun artış hızının komşuları Araplara göre daha az olması Kürt nüfusun orta uzun vadede bazı bölgelerde çoğunluktan azınlığa düşmelerine neden olabilecektir. Ayrıca, Arap nüfus için yakın coğrafyalarında cazibe merkezi bulunmazken, Suriye’deki Kürt nüfus için cazibe merkezi olan Kuzey Irak’taki Kürdistan federe bölgesinin varlığı ve bu bölgenin Suriye’den göç çekmesi Suriye Kürtlerinin nüfus oranının özellikle Cezire bölgesinde azalmasına sebep olabilecektir. 



NOT
Bu yazı 21.YÜZYIL DERGİSİ  60.Sayı'da yayınlanmıştır.

[1]Abdi Noyan Özkaya, “Suriye Kürtleri: Siyasi Etkisizlik ve Suriye Devleti’nin Politikaları”,
http://www.usak.org.tr/dosyalar/dergi/IdZgitj2V2vbuyxGGkzJnS8yvQqpT5.pdf, 10 Eylül 2013.
[2]Serhat Erkmen, “Suriye’de Kürt Hareketleri”,http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/201286_127%20yeniraporson.pdf, bu çalışmada; “Fırat Nehri’nin Suriye’ye giriş yeri olan Ayn El Arab” gibi bariz bilgi hatalarının yanında http://www.kurdwatch.org/index.php?cid=183&z=ensitesindeki bilgilere dayanıldığı görülmekte ve bölgede Arapların bölgeye Suriye devleti tarafından yerleştirildiğine dair Kürt milliyetçisi söylem tekrar edilmektedir.
[3]Özkaya Abdi Noyan,  “Suriye Kürtleri: Siyasi Etkisizlik ve Suriye Devleti’nin Politikaları”, USAK, Cilt 2,  No: 8 ss.90-116, 2007,http://www.usak.org.tr/dosyalar/dergi/IdZgitj2V2vbuyxGGkzJnS8yvQqpT5.pdf, 13 Temmuz 2012.
[4]التوزع الجغرافي لسكان,http://syriapop.wordpress.com/2011/04/14/%D8%A7%D9%84%D8%AA%D9%88%D8%B2%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D8%BA%D8%B1%D8%A7%D9%81%D9%8A-%D9%84%D8%B3%D9%83%D8%A7%D9%86/
[5]David McDowall, The Kurds, Minority Rights Group 1996, December 1996.
[6]Maria T. O’shea, Trapped Between Map and Reality: Geography and Perceptions of Kurdistan, Routledge 2004.
[7]Bruinessen Martin Van, Agha, Shaikh and State: The Social and Political Structures of Kurdistan, Zed Books, London, 1992, s. 15.
[8]Gerard Chaliand, Kurdish Tragedy, Zed Books, 1994, s.194.
[9]Jawad Mella, Kürdistan ve Kürtler Parçalanmış bir Ülke ve Devletsiz bir Ulus, Batı Kürdistan Derneği Yayınları, Londra, 2011, s. 23.
[10]“Syria”, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/sy.html, 25 Eylül 2013.
[11]N. E. Bou-Nacklie, “Les Troupes Speciales: Religious and Ethnic Recruitment, 1916-46”, International Journal of Middle East Studies, Vol. 25, No. 4, 1993, ss. 645-660.
[12]Fuccaro Nelida, “SömürgeYönetimi Altındaki Suriye’de Kürtler ve Kürt Milliyetçiliği: Siyaset, Kültür ve Kimlik”, 17 Mayıs 2012 / Ji aliyê Kovarabir ve Di nav de, BÎR Hejmar 1, Kurd li Sûryê, Lêkolîn & Analiz,http://www.kovarabir.com/?p=1208.
[13]Syrian Commission for Family Affairs, تحليل الواقع الراهن للقضايا السكانية والتحديات المستقبلية
في الجمهورية العربية السورية,  شباط، فبراير  wikileaks.org/.../329623_13-3-2011المحور%20الديموغرافي8-3-2011.doc, 25 Eylül 2013.
[14]Gary C. Gambill, “The Kurdish Reawakening in Syria”,http://www.meforum.org/meib/articles/0404_s1.htm.
[15]“SYRIA”, http://www.citypopulation.de/Syria.html#Land, 14 Eylül 2013.
[16]“El Tecemmu El Vatani El Şebab El Arabi”, النتائج النهائية للاحصائيات الديموغرافية في محافظة الحسكة > من وجهة نظر عربي   http://www.zengil.net/web/?p=18341, 5 Eylül 2013. Süryani köylerini de hesaplayan ve aşağıda bahsettiğimiz araştırmaya göre ise köy sayısı 1717 olarak gösterilmiştir.
[17]Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında İçtimai Tetkikler, Toker Yayınları, İstanbul 2007, ss. 66, 68.
[18]Ali Rabu Turki,  الــقبــائل والــعــشـائر الــعــربـيـة فـي الجــزيــرة الــســوريــة,http://hem.bredband.net/b155908/m129.htm, 21 Eylül 2013.
[19]Dicle Amed,  http://www.jadaliyya.com/pages/index/13840/final-sahnesi_rojava, http://timeturk.com/m/haber.asp?id=617027, 17 Eylül 2013.
[20]Jordi Tejel, Syria's Kurds: History, Politics and Society, Routledge, 2008, ss. 61, 62.
[21]Nelida Fuccaro, “SömürgeYönetimi Altındaki Suriye’de Kürtler ve Kürt Milliyetçiliği: Siyaset, Kültür ve Kimlik”,http://www.kovarabir.com/tag/heverkanli-haco-aga/, 12 Eylül 2013.
[22]David McDowall, A Modern History of the Kurds,  I.B.Tauris, 2000, ss. 473, 474.
[23]El meclis el-askeri haseke fi haseke, http://www.rihabnews.com/?p=45134, 11 Eylül 2013.
[24]Ali Şemdin,  تركي علي الربيعو بين ( ربيع ) الأقوال و ( خريف ) الأفعال,http://www.amude.net/erebi/eli-semdin.html, 11 Eylül 2013; http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%A7%D9%84%D9%82%D8%A7%D9%85%D8%B4%D9%84%D9%8A,
[25]Gambill, a.g.e.
[26]“Stateless Kurds in Syria granted citizenship”,http://articles.cnn.com/2011-04-07/world/syria.kurdish.citizenship_1_kurdish-region-kurdish-identity-stateless-kurds?_s=PM:WORLD.
[27]McDowall, a.g.e., ss.460-480.
[28]Amed Dicle, “Rojava'da Kürt-Arap savaşı!”http://www.firatnews.com/news/guncel/rojava-da-kurt-arap-savasi-amed-dicle.htm, 5 Eylül 2013.
[29]“Al-Hasekeh Governorate”, http://en.wikipedia.org/wiki/Al-Hasekeh_Governorate.
[30]“Districts of Syria”, http://www.statoids.com/ysy.html , 4 Eylül 2013.
[31]“Al-Hasekeh Governorate”, a.g.e., http://en.wikipedia.org/wiki/Al-Hasekeh_District; http://en.wikipedia.org/wiki/Al-Qamishli_District.
[32]“El Tecemmu El Vatani El Şebab El Arabi”, النتائج النهائية للاحصائيات الديموغرافية في محافظة الحسكة > من وجهة نظر عربي   http://www.zengil.net/web/?p=18341, 5 Eylül 2013.
[33]Khallouf Nadia, مقابلة مع الكاتب والباحث الآشوري … (سليمان يوسف),http://www.almahatta.net/news2536.htm; Augin K. Haninke, “The Assyrians and Kurdish Autonomy in Syria”,http://aina.org/releases/20130819193827.htm, 5 Eylül 2013; Dicle Amed, a.g.e..
[34]النتائج النهائية للاحصائيات الديموغرافية في محافظة الحسكة, http://1.bp.blogspot.com/-LQuz8qACBN0/UWCnHart6AI/AAAAAAAAfuA/OZF3qC9dIQE/s1600/478008_10151123268842691_1087112303 _o.jpg., 20 Eylül 2013;  حسين شيخموس : الرد على الدراسة الهامة حول التوزيع السكاني في محافظة الحسكة السورية, http://www.gemyakurdan.net/gotar-nerin/gotari/item/13514-2013-08-21-17-28-39. 20 Eylül 2013. İlk kaynakta yer alan bilgileri değerlendiren Hüseyin Şeyhmuz, Arapların bugün yaşadığı yerlerin aslında-eskiden Kürtlere ait olduğunu söyleyerek ilk kaynakta yer alan bilgileri dolaylı olarak doğrulamaktadır. Hasaka vilayetinde Kürt ve Arap köylerini gösteren haritalar temel olarak Arap Gençlik Merkezi’nin oluşturduğu bu haritadan meydana getirilmiştir. Bu nedenle onlar için yeni dipnot verilmemiştir.  
[35]المالكية (الحسكة),http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%A7%D9%84%D9%83%D9%8A%D8%A9_(%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B3%D9%83%D8%A9), 15 Eylül 2013.
[36]  Dêrika Hemko, http://ku.wikipedia.org/wiki/D%C3%AArika_Hemko, 15 Eylül 2013.
[37]“El Tecemmu El Vatani El Şebab El Arabi”, النتائج النهائية للاحصائيات الديموغرافية في محافظة الحسكة > من وجهة نظر عربي   http://www.zengil.net/web/?p=18341,  5 Eylül 2013.
[38]دراسة هامة حول التوزع السكاني في محافظة الحسكة السورية,http://www.inewsarabia.com/485/%D8%AF%D8%B1%D8%A7%D8%B3%D8%A9-%D9%87%D8%A7%D9%85%D8%A9-%D8%AD%D9%88%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D9%88%D8%B2%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%B3%D9%83%D8%A7%D9%86%D9%8A-%D9%81%D9%8A-%D9%85%D8%AD%D8%A7%D9%81%D8%B8%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B3%D9%83%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D8%B3%D9%88%D8%B1%D9%8A%D8%A9.htm, 21 Eylül 2013.
[39]Nevzat Çiçek, “Rojava'da gerçekten ne oldu işte cevabı”,http://www.timeturk.com/tr/makale/nevzat-cicek/rojava-da-gercekten-ne-oldu-iste-cevabi.html, 11 Eylül 2013.
[40]Cities, http://www.kurdwatch.org/index.php?cid=183&z=en, 11 Eylül 2013.
[41]ANHA/EFRÎN, “YPG 3 merkezde vurdu”,http://yeniozgurpolitika.blogspot.com/2013/09/ypg-3-merkezde-vurdu-ypg-gucleri-til.html?spref=tw, 11 Eylül 2013.
[42]Hindissa, “War Over Oil Adds to Kurdish-Islamist Tension”,http://shabab.ayyam.org/en/story/war-over-oil-adds-kurdish-islamist-tension,13 Eylül 2013.
[43]دراسة هامة حول التوزع السكاني في محافظة الحسكة السورية, adı geçen internet sitesi.
[44]Cities, http://www.kurdwatch.org/index.php?cid=183&z=en11 Eylül 2013.
[45]القامشلي, http://www.aljazeera.net/news/pages/145e5cc8-760c-40fd-85f2-c7c104d665c2, 21 Eylül 2013.
[46]Cities, a.g.e.
[47]دولة الأكراد المتخيّلة في سوريا...هل قابلة للحياة اقتصادياً؟,http://www.zamanalwsl.net/readNews.php?id=36225,  21 Eylül 2013.
[48]Cities, a.g.e.
[49]İso Barzan, https://twitter.com/barzaniso, “Serê Kanî (Resulayn) çok farklı, Arap nufüsü çoğunlukta, Kürtlerin Serêkaniye'de bir yanlışı Arap-Kürt çatışmasına neden olurdu”, 12 Haziran 2013; Serêkaniyê saldırılarının arka planı, http://www.haberdiyarbakir.com/serekaniye-saldirilarinin-arka-plani-56835h/, 15 Eylül 2013.
[50]دراسة هامة حول التوزع السكاني في محافظة الحسكة السورية, adı geçen internet sitesi.
[51]تل حاصل,http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%AA%D9%84_%D8%AD%D8%A7%D8%B5%D9%84Nahiye’de bulunan Kürtler Yezidi olup Dına aşiretinden gelmektedirler.
[52]Aleppo Governorate, http://en.wikipedia.org/wiki/Aleppo_Governorate, erişim 15 Eylül 2013
[53]A.g.e.
[54]Amed Dicle, http://www.ajansafirat.net/news/guncel/rojava-nedir-ne-degildir-orada-neler-oluyor-amed-dicle.htm, 15 Eylül 2013.
[55]http://www.kurdwatch.org/index.php?cid=183&z=en, 15 Eylül 2013.
[56]عفرين,http://ar.wikipedia.org/wiki/%D8%B9%D9%81%D8%B1%D9%8A%D9%86, 15 Eylül 2013.
[57]Civan Sadun, جبل الأكراد - اللاذقية - دراسة ديموغرافية,http://sawtalkurd1.blogspot.com/2012/06/blog-post_8648.html, 15 Eylül 2013.
[58]Chaliand Gérard, A people without a country: the Kurds and Kurdistan, Interlink Books, 1993, s.195.
[59]Kurdaxî Rizgar,  Kurdax Herêma Çiyayê Kurmênc,http://www.efrin.net/cms/kurdi/index.php?option=com_content&task=view&id=18&Itemid=7, 27 Temmuz 2012.
[60]Efrîn, http://ku.wikipedia.org/wiki/Efr%C3%AEn;http://lokmanafrin.com/images/mapefrin/xerite-efrin-hayr.jpg, 11 Eylül 2013.
[61]http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=180&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=182&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=184&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=181&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=183&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=185&lang=ar http://tirejafrin.com/index.php?page=category&category_id=179&lang=ar,11 Eylül 2013.
[62]Reşîd Mustefa,  Herêma Çiyayê Kurmênc (Efrîn),http://www.efrin.net/cms/kurdi/index.php?option=com_content&task=view&id=12&Itemid=7,    14 Haziran 2012.
[63]Afrin District, http://en.wikipedia.org/wiki/Afrin_District, 14 Haziran 2012.
[64]Efrîn, http://ku.wikipedia.org/wiki/Efr%C3%AEn,http://lokmanafrin.com/images/mapefrin/xerite-efrin-hayr.jpg, 11 Eylül 2013.
[65]Mustafa Kafalı, “Suriye Türkleri”, http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/haber60008-Suriye_Turkleri.html, 11 Eylül 2013.
[66]Halep’ten sonra Afrin’e saldırı, http://www.ozgur-gundem.com/?haberID=53970&haberBaslik=Halep%E2%80%99ten%20sonra%20Afrin%E2%80%99e%20sald%C4%B1r%C4%B1&action=haber_detay&module=nuce, 21 Eylül 2013.
[67]Anf, Halep ve Afrin’de hangi silahlı gruplar var?,http://www.aykiridogrular.com/haber-1004-Halep-ve-Afrinde-hangi-silahli-gruplar-var.html, 15 Eylül 2013.
[68]Kobanê, http://ku.wikipedia.org/wiki/Koban%C3%AA, 15 Eylül 2013.
[69]Chaliand Gérard, A people without a country: the Kurds and Kurdistan, Interlink Books, 1993, s. 195.
[70]Ayn al-Arab District, http://en.wikipedia.org/wiki/Ayn_al-Arab_District, 15 Eylül 2013.
[71]محمد علو, ناحية "الشيوخ".. التاريخ يزامن الحاضر,http://www.esyria.sy/ealeppo/index.php?p=stories&category=places&filename=200910191215011, 17 Eylül 2013.
[72]Amed Dicle, http://www.ajansafirat.net/news/guncel/rojava-nedir-ne-degildir-orada-neler-oluyor-amed-dicle.htm, 15 Eylül 2013.
[73]Jordi Tejel,  Syria's Kurds: history, politics and society,  Routledge, 2009.
[74]Bowen Jeremy, “Syria crisis: UN says more than 2m have fled”,http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-23937972, 23 Eylül 2013.
[75]Mesud Hasan, المعابر الحدودية حول القامشلي: مخرج ومدخل الأزمات الكردية,http://www.assafir.com/Article.aspx?EditionId=2531&articleId=307&ChannelId=61079#.UkFB5IbIYt0
[76]Aziz Köylüoğlu, “Rojava’ya ikinci ‘Arap kemeri’ tehdidi”,http://www.ozgur-gundem.com/?haberID=81911&haberBaslik=Rojava%E2%80%99ya%20ikinci%20%E2%80%98Arap%20kemeri%E2%80%99%20tehdidi&action=haber_detay&module=nuce, 23 Eylül 2013.
[77]آلجي حسين, الديموغرافيا الكردية.. معادلة غير مستحيلة الحل,http://www.gemyakurdan.net/gotar-nerin/gotari/item/14495-2013-09-18-13-47-34.
[78]Haninke Augin K.,  “The Assyrians and Kurdish Autonomy in Syria”,http://aina.org/releases/20130819193827.htm, 23 Eylül 2013.
[79]Abdulkadir Reşad, رشاد عبدالقادر, مسيحيو القامشلي السورية يخشون تعرضهم للتهجير
بعضهم يقف مع النظام السوري ليس حباً فيه وإنما خوفاً من المستقبل,http://www.alarabiya.net/articles/2012/02/13/194406.html, 23 Eylül 2013.
[80]“Kurdish Attack on Assyrians Leaves Two Dead in Syria”,http://www.christiansofiraq.com/2deadsyriaap107.html, 23 Eylül 2013.
[81]Aina, “25,000 Christians Besieged By Muslim Rebels in Hasaka, Syria”,http://www.aina.org/news/20130118140722.htm, 23 Eylül 2013.
[82]Köylüoğlu, a.g.e.
[83]Basil Abdülkerim, http://m.ahewar.org/s.asp?aid=348144&r=0&cid=0&u=%C8%C7%D3%E1+%DA%C8%CF+%C7%E1%DF%D1%ED%E3&i=0&q= , 23 Eylül 2013.
[84]Amed Dicle, “Rojava'da Kürt-Arap savaşı!”, a.g.e.
[85]Fazel Hawramy, “Kurdish Jihadists Fight Kurds in Syria”, http://www.al-monitor.com/pulse/originals/2013/08/kurdistan-pyd-syria-jabhat-al-nusra.html.
[86]Morton Abramowitz, “No free pass on Syrian refugees”, http://www.post-gazette.com/stories/opinion/perspectives/no-free-pass-on-syrian-refugees-703566/#ixzz2f3WM0heh, 23 Eylül 2013.
[87]Türkmen Haber Ajansı, Türkmen’in Sesi Gazetesi, “PYD’nin Kuzey Suriye’de Faaliyetleri ve Rojava Gerçeği”,http://www.turkomania.org/tr/pydnin-kuzey-suriyede-faaliyetleri-rojava-gercegi-turkmenler.html
http://www.21yyte.org/ sitesinden 06.09.2016 tarihinde yazdırılmıştır









****