11 Ocak 2019 Cuma

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 35

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 35



4.6. 1948 YILI ARA SEÇİMLERİ

4.6.1. Yeni Seçim Kanunu Çalısmaları,

Çesitli sebeplerden dolayı Meclis’te bosalan milletvekillikleri için 1948 yılında 
bir ara seçim yapılması gerektigi ortaya çıkmıstır. Söz konusu seçimler Ekim ayının ikinci pazar günü gerçeklestirilmistir. Bu seçimler öncesinde DP, seçim kanununun degismesini bir kez daha istemistir. 21 Temmuz 1946 genel seçimleri tecrübesi nedeniyle DP bu konuyla ilgili ısrarcı olmustur. Bu asamada, iktidar partisi, seçim kanununun yeniden düzenlenmesi gerektigini kabul etmistir. Ancak düzenlemenin 1950 yılında yapılacak olan genel seçimler öncesi yapılacagını duyurmustur.939 Demokrat Parti ise bu durumu kabul edilemez bulmustur. Yapılan tartısmalar neticesinde açık oygizli tasnif ilkesi, gizli oy-açık tasnif seklinde degistirilerek 8 Temmuz 1948 tarihinde seçim kanunda degisiklige gidilmistir. Muhalefet bu durumu tek basına yeterli görmemis ve seçimlerin adli teminat altına alınmasını istemistir.940 Demokrat Parti, 
önerisinin yerine getirilmemesi sonucunda seçimlere katılmayacagını duyurmustur. 

4.6.2. Demokrat Parti’nin Seçimleri Boykot Etmesi, 

Aydın Demokratları 1948 yılı ara seçimleri yaklasırken bir beyanname 
yayınlamıstır. Bu beyannamede DP’nin ara seçimlere girmeme nedeni ve yeni seçim kanuna karsı görüsü dile getirilmistir. 

“Aziz Yurttaslar, 

Memlekette DP’nin kurulusu ile baslayan çok partili usulden milli iradenin 
tecellisini ve buradan da devlet idaresinde halk hâkimiyetini dogmasını beklemekteyiz. 
Millet idaresi ancak serbest ve emniyetli bir seçimle tahakkuk edebileceginden DP bütün gayretini bu noktada toplanmıstır. DP, 21 Temmuz seçimlerinde iktidar tarafından vatandasın oy kullanma hakkına yapılan çesitli müdahaleleri ve birçok yerde rey sandıklarına ve mazbatalarına nasıl el uzatıldıgını göz önünde tutarak, milletin arzu ve iradesine uygun bir seçim kanunu çıkartmak için açtıgı mücadeleyi sonuna kadar yürütmeyi basta gelen milli vazife saymıstır. Fakat Büyük Millet Meclisi’nde çogunlugu elinde bulunduran CHP, milletin bütün arzusuna ve çalısmasına ragmen seçim kanununa milli iradeyi saglayacak hükümler koymamakla inat etmis, seçim kanunda yer alan sandık baslarındaki komisyonlara parti temsilcilerini kabul etmemek, tasnif biter bitmez rey pusulularını yakmak gibi hileli yollara basvuran hükümleri degistirmemistir. 

Böylece, CHP tek gayenin her pahasına olursa olsun seçimleri kazanmak ve iktidara sıkı sıkı sarılmak oldugunu bir kez daha ortaya koymustur. Bu durum karsısında Demokrat Parti milli iradeyi tam manasıyla tecellisine mani olan bir seçim kanununu ile seçimlere girmemeyi ve herhangi bir adayı desteklememeyi prensip kararı olarak kabul etmistir. CHP’nin önümüzdeki seçimleri kazanmak için bilhassa köylere giderek hileli yollarla bir takım propagandalar yaptırmakta oldugu görülmektedir. Ezcümle partimiz mensupları ve diger yurttaslara seçimler konusunda çesitli baskılar ve tehditler tatbik edilecegi, seçim günü yurttasların sandık basına zabıta marifetiyle davet edilecegi, bahçelerden insanların göç ettirilecegi, oylarını kullanmayanların isimlerinin Ankara’ya bildirilecegi ve cezaya çarpılacagı tarzındaki sözler, kanun bakımından hiçbir tatbik kabiliyeti olmayan siyasi ürkütmelerden ibarettir. Yurttasların reyini  kullanması veya kullanmaması tamamıyla kendi düsünce ve kanaatine göre taalluk eder. Bir vatandasın reyini kullanmayı zorlayacak kanun hükmü olmadıgı gibi, vatandas üzerinde herhangi bir sekil ve surette zor kullanmaya da kimsenin hakkı ve salahiyeti yoktur. Bu hareketlerin kanun dısı zorlamalar oldugunu bütün yurttasların bilmesi lüzumuna kani olan idare kurulumuz, önümüzdeki ara seçimlerde vatandas hak ve hürriyetinin herhangi baskı ve tehdidin tesirinden uzak kalması ümidiyle bu 
beyannameyi Aydın ili halkına nesretmeyi vazife saydı. Saygılarımızla Demokrat Parti Aydın İdare Kurulu.”941 

Aydın DP İl İdare Kurulu 1948 yılı ara seçimleriyle ilgili beyannameler 
yayımlarken aynı zamanda DP tarafından Aydın’da çok büyük bir miting tertip 
edilecegini duyurmustur. Mitinge özel bir önem veren DP, miting hazırlıklarını Ekim ayı basından itibaren baslamıstır. DP, ara seçimlerin arifesinde yapılacak olan bu mitingin memleket politikasında önemli bir yer teskil edecegine inanıyordu. Bu mitinge DP Genel dare Kurul üyelerinin de katılacagı halka önceden duyurulmustur.942 Miting hazırlıkları büyük bir hızla tamamlanmıstır. DP Genel Baskanı Celal Bayar bu mitinge katılmak için 13 Ekim 1948 tarihinde İzmir’e gelmis, buradan otomobille Aydın’a geçmistir. Mitinge Adnan Menderes ve Refik Koraltan da istirak etmistir. Bu gruba İzmir DP İdare Heyeti’nden Fevzi Lütfi Karaosmanoglu ile Refik Sevket nce de katılmıstır. Mitingin bayramın üçüncü gününe tesadüf eden 15 Ekim 1948 Cuma günü(*), saat 13.00’te Hükümet Meydanı’nda yapılacagı ve mitingde ara seçimler hakkında DP’nin görüsünün bir kez daha dile getirilecegi duyurulmustur.943 DP Aydın İl İdare Kurulu vilayet makamından gerekli izni aldıktan sonra944 miting ilan edildigi tarih ve saatte toplanmıstır. Demokrat zmir gazetesinin bütün ayrıntılarını okuyucusuna aktardıgı miting sırasında elektrikler kesilmis, bu yüzden ses 
sistemi arızalanmıstır. Elektrik kesilmesiyle ilgili DP’liler Aydın Belediye Baskanı’nın bunu kasten yaptıgını düsünmüstür. Konusmalar, bir gurup tarafından gürültü çıkarılarak engellenmeye çalısılmıstır. DP’lilere göre gürültü yapan bu gurup üç-bes kurus parayla tutulmus insanlardır. Yine bu gruptaki bazı kimseler is vaadiyle sehirdeki CHP temsilcileri tarafından kandırılmıstır. Mitinge neredeyse DP’nin tüm kurmayları katılmıstır. Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Sevket nce, Fevzi Lütfü Karaosmanoglu, Etem Menderes mitingde birer konusma yapmıstır. Mitingde DP’nin seçimler ve Seçim Kanunu hakkında görüsü ilan edilmistir. Demokrat İzmir gazetesi mitinge yaklasık 35.000 kisinin katıldıgını iddia etmistir. Mitinge İzmir, Mugla, Denizli 
illeriyle bu illere baglı pek çok köy ve ilçeden vatandas katılmıstır. Yine Aydın’a baglı Nazilli, Bozdogan, Yenipazar gibi yerlesim yerlerinden toplam 5.000 kisi mitinge katılmıstır. Miting bandonun çaldıgı stiklal Marsı’yla baslamıstır. Mitinge katılanlar sık sık “hürriyet istiyoruz, refah istiyoruz, milli hâkimiyet ve namuslu seçim istiyoruz” diye haykırmıstır.945 Anadolu gazetesine göre DP’liler Aydın mitingini seçimlere olumsuz etki yapmak ve hükümeti baskı altına almak için düzenlemistir. Aynı gazetenin iddiasına göre, DP yanlısı gazetelerin mitinge 30-40 bin kisinin katıldıgı haberi dogru degildir. Miting bitiminde CHP hoparlörleri “Vatandaslar yalana dolana kulak asma, sandık basına git!” seklinde anonslar yapmıstır. İktidar partisine göre, DP bu mitingle amacına ulasamamıstır. CHP’liler mitingi, DP’nin ihtiras ruhunun bir ifadesi olarak degerlendirmistir. DP program üretmekten daha ziyade lafebeligi yapmaktadır.946 Yine Anadolu gazetesinin iddiasına göre Demokratların Aydın mitingi sırasında Püskülsüz 

(*)Bu tarih ara seçimlerden iki gün öncesidir. 

Ahmet adlı vatandas 10–15 kisi tarafından yerlerde sürüklenmis ve dövülmüstür. 
Magdur kisiye doktorlar uzun süre is göremez raporu vermistir. Söz konusu kisi davacı olmus, DP’lilerin hısmından korktugu için daha sonra davasından vazgeçmistir.947 
Mitingde Celal Bayar, Muhittin Erener, Fikret Basaran, Etem Menderes, Refik 
Koraltan, Fevzi Lütfi Karaosmanoglu birer konusma yapmıslardır. Celal Bayar 
konusmasında su konular üzerinde durmustur: “Birbirini yalanlayan perakende ve perisan kararlarla saadet yoluna girilemez. Umumi seçimlerin de tam bir emniyet içinde biran evvel icrasını istemekteyiz. Memleketin öncelikli davası emniyetli seçimi gerçeklestirmektir. Milli iradenin hâkim olmasıyla diger bütün meseleler hal yoluna girecektir. 21 Temmuz faciasını tüm yurtta oldugu gibi özellikle Aydın’da tüm siddetiyle gördük. Resmi makam sahipleri politikacılarla birleserek milli iradeyi hiçe sayan hiçbir hareketten çekinmemislerdir. 21 Temmuz faciasını meclis kürsüsünden haykırdıgımız zaman hiçbir kimse bunların tevkifi gerekir deme cesaretini gösterememistir. DP seçim emniyeti üzerinde ısrarla duruyor, çünkü seçim milli hâkimiyetin temelidir. Böyle hayati bir konuda asla pazarlıga girismeyecegiz. Eldeki seçim kanunu Türk milletinin ana 
haklarını koruyan bir kanun seklinde çıkacaga yere iktidar partisinin hodkâmlıgının bir vesikası olarak çıkmıstır. Böyle bir kanunla ara seçimlere girmeme azmindeyiz. Bu pazar sizler için bir imtihan günü olacaktır. Seçim kanununu asla kabul etmediginizi, 21 Temmuz faciasının tekrarını asla izin vermeyeceginizi, iktidarın hodkâm zihniyetinin degistigine inanmadıgınızı seçim sandıklarının basına gitmemekle bütün yurda ve dünyaya ilan etmis olacaksınız. Türk milleti kendi mukadderatını kendi eline almaya layık bir millettir. Böyle oldugu halde memleketi bizden daha iyi idare edecek kimse yoktur iddiasıyla bir zümrenin ısrar ve temerrütle devam etmesi cidden hazindir. Bu iddia kendilerinin münevver, milletin ise cahil oldugu esasına dayanır. Zaten memleketi münevverler idare etmelidir derlerken kendilerini kastetmektedirler. Öyleyse kendilerinin münevver, memleketi idare etmeye ehil oldukları hükmünü kim verecektir. 

Buna bir kisi hüküm verirse bu istibdattır. Eger bir parti ya da gurup bununla ilgili hükmü verirse kendi görüsleri dogrultusunda karar vereceklerdir. stibdat ve tahakkümden kaçınmak için hükmün milletin vermesi lazımdır. Bize memleket meseleleriyle ilgili yol göstermedigimizden söz edenler bize iftira etmektedir. Bunlar meclis tutanaklarına baktıklarında iktisadi, zirai, ticari ıstıraplarımız ve dertlerimiz üzerine düsüncelerimizi çok vazıh bir sekilde ortaya koydugumuzu göreceklerdir. DP içinde bulundugumuz harici agır sartlar altında muhalefet vazifesini büyük bir vatanperverlik ve feragatle oldugu kadar vukuf ve ehliyetle yerine getirmektedir. Ne istiyorlar, bizden proje, teferruatlı program mı istiyorlar, baksınlar vekâletlerin mahzenlerine. Orada ecnebi uzmanların hazırladıgı onlarca rapor ve proje göreceklerdir. Sadece raporlar ve projeler ise yarasaydı bu memleketin simdi birçok ıstırabından kurtulması gerekirdi. Hasan Saka hükümetinin hayatı ucuzlatma projesi vardı. Ne oldu? Rapor, tenkit, proje baskadır tatbik baskadır.” 

Muhittin Erener: “Seçime katılımın düsük olacagından endiselen iktidar partisi, 
muharrirleri aracılıgıyla partimize karsı bir karalama kampanyası baslatmıstır. Seçim mevzuu bu memleketin en hayati davasıdır. Bu mevzuda partimiz hiçbir laubalilige, ihmale ve oyuna tahammül gösteremez. Seçim emniyetini saglayacak kanun getirilmemesine karsı bu seçime katılmıyoruz. DP’nin katılmadıgı seçimlere tek basına giren iktidar partisi memleketteki itibarını acı bir sekilde görecektir. Bunu bilen iktidar partisi onun içinde meczupça davranmakta dır. Vatandas olarak seçimlerin cereyan seklini kontrol edecegiz. Karsı taraf eger bilinen marifetlerini kullanarak seçime katılma nispetini yüksek göstermeye kalkarsa onu kendi vicdanının cenderesinde ezilmis bir hale düsürecegiz. Bir parti, vatandastan oy isteyebilmesi için geçmisteki parlak icraatlarına veya gelecek için kendisine baglanan ümitlere dayanabilir. İktidar partisi, anayasa ve millet haklarının üzerine oturmak ve iktidarı sahıslar için bir nimet haline  getirmek kabahatlerinden baska ne yapmıstır. Her sene birkaç yüz milyon artan bütçeler ve canavar gibi halkı kasıp kavuran hayat pahalılıgı bu iktidarın liyakat ve kabiliyetini göstermege kâfidir. İçerisindeki malum zihniyet ve insan malzemesiyle istikbal için bu partiye ne kadar ümit baglayabiliriz. Simdi ktidar partisinin iktidarını muhafaza hususunda her zaman dile getirdigi milli birlik mevzuuna temas edecegim. Dünya suanda tehlikeli ve zor bir dönemden geçmektedir. Milletimizin tam birlik halinde bulunması ve bu birliktelikle dogacak olan kudret ve kuvvetle acele kalkınması bekamızın baslıca sartını teskil eder. Ancak bu milli birlik, millet iradesine tam dayanan iktidarın sevk ve idaresiyle saglayabilir.”

Fikret Basaran (DP Nazilli İlçe Baskanı): “Tarihini kanıyla yazan, büyük milli 
inkılâplarını yine kan ve can vererek hazırlayan ve dünya çapında mertligin, 
kahramanlıgın sembolü olan Türk milletinden insan hak ve hürriyetlerini esirgeyen iktidar partisi tarih karsısında mesuldür. 

Millet çogunlugu iktidara karsı üç yıldan beri, yeter artık! 25 yıldır tecrübe edildin, isledigin hatalardan vicdan azabı bile duymadıgına bu millet sahit oldu. Artık sana güvenimiz kalmadı. 

Artık hamleci, basarılı, dinamik, enerjik, ileri görüslü bir iktidarın hasretini çekiyoruz. Sana yakısan en serefli hareket derhal çekilmek, yerini millete ve onun iradesine bırakmaktır tavsiyesinde bulunuyor. Bu milletin çelik iradesi karsısında granit setlerin yıkılacagına, siyasi hakları çemberleyen zincirlerin kırılacagına hala inanmayanlar, milli vicdanın sesini duymak istemeyenler, gaflet uykusundan uyanarak su millet toplulugunun dehset saçan manası karsısında irkilmeli ve korkmalıdırlar. htiyar iktidar, titrek dizlerinin üstünde, çok agır bir yükün altında bocalamaktadır. Tedrici çökmek üzere oldugunun bile farkına varmadan hala milli heyecan ve istekler karsısında lakayt bulunuyor. İktidar zihniyetinde zerre kadar degisiklik yapmamıstır. Bir taraftan memleket ucuzluga kavusturulacak, vergiler hafifletilecek teraneleri yükseliyor. Diger yandan vergiler artıyor, gıda maddelerinin fiyatları fahis oluyor. Bugün memleket ve millet idaresinde bir beceriksizlik, iktidarsızlık, iktidara karsı bir hosnutsuzluk varsa bunun sebebini seçim emniyetsizliginde aramak lazımdır.” 

Etem Menderes: “DP, bütün çalısmalarını kanununa dayanarak yapmaktadır. 
Bu mitingi de 40 sene evvel Mesrutiyet devrinin hürriyetperver zihniyetinin bıraktıgı kanuna dayanarak yapmaktayız. Ancak kanuni haklarımızı engellemek isteyenler var. 
Onlar, bu toplantıları engellemek için çesitli tertiplere basvurmaktadırlar.” 
Refik Koraltan: “Ulus gazetesinde yer alan DP’liler için sarı çizmeliler, cahiller 
seklindeki söylem, bu millete yapılmıs büyük bir hakarettir. Yine gazetede seçimlerde iktidar partisi yanlısı tutum sergileyen idarecilere zaferin mübarek olsun denmektedir. 

Bu milletin siyasi tarihindeki sekavettin adına zafer mi denecek? Hakikat sudur ki gerek iç durum gerek dünyanın içinde bulundugu sartlar bakımından içinde bulundugumuz tehlikelerden kurtulmak için gidilecek tek bir yol kalmıstır. O da milletin rey ve iradesine dayanan ve milletin çogunlugu tarafından istenilen ve tutulan bir iktidarın kurulmasıdır.” 

Fevzi Lütfü Karaosmanoglu: “Bu Pazar Türkiye’nin 13 vilayetinde bir oyun var. 
Belki de 21 Temmuz faciasının baska bir perdesi açılmıs olacak.” diyerek DP’nin 
girmedigi bu seçimlerin sonuçlarının Türk demokrasisini tahrip edecegini 
belirtmislerdir. DP’liler özetle bu mitingde “ seçimlerin yargı gözetiminde yapılmasını, parti temsilcilerinin seçim komisyonlarında yer almalarını, oy pusulalarının seçimden hemen sonra yakılmayıp bir müddet muhafaza edilmesini” istemislerdir. 

Mitingin yapıldıgı tarihte Ticaret Bakanı Cemil Sait Barlas Aydın ilini ziyaret 
etmistir. Bakan Aydın Halkevi’nde çogu talebelerden olusan 80 kisilik topluluga 
konusurken dısarıdan Celal Bayar’ın geçisi sırasında Bayar’a yapılan alkıslarla sözü sık sık kesilmistir. Bakan burada halkın dertlerini dinlemis ve bunları not etmistir. Artırılan vergileri müdafaa etmis ve 120 bin memurun isten çıkarılmasının ülke ekonomisinin selameti için gerekebilecegini söylemistir.948 

Aydın mitinginden sonra Celal Bayar ve beraberindeki heyet Denizli’ye gitmek 
için hareket etmistir. Heyet yol üzerindeki Nazilli ilçesine de ugramıstır.949 Bunun üzerine Nazillili DP’liler hoparlörlü bir aracı kent sokaklarında dolastırarak miting yapacaklarını duyurmustur. DP binası önünde böylece izin alınmadan bir toplantı düzenlenmistir. Celal Bayar’ın konusması hoparlörle yayımlanmıstır. Bu arada 200 
metre uzaklıkta Halkevi hoparlörü de Ankara radyo nesriyatını yayımlamıstır. DP’liler buna kızmıs, Polis merkezine giderek yayının durdurulmasını istemislerdi. Polis bir girisimde bulunmayınca Halkevi’ne gidilmis, burada Halkevi Baskanı Rıfat Tuncer’le konusulmustur. Bunun üzerine radyo yayını kesilmistir. Ancak çeyrek saat geçmeden radyo yayını tekrar baslamıstır. Refik Koraltan sinirlenerek “Bu ne haddini bilmezlik, bu ne saygısızlık, burada Celal Bayar konusuyor, baska zaman yayın yapabilirler.” demistir. Sevki Hasırcı yanına 10–15 kisi alarak Halkevi’ne gitmis, burada çıkan arbedede halkevinin camları kırılmıstır. Anadolu gazetesinin iddiasına göre DP’li gurup Halkevi’nin kapısını kırıp hoparlör ve radyonun kabloları kopartmıstır. Küfürler savurarak orada bulunan iki kisiyi de dövmüstür. Bekçi vukuatı silah çekerek durdurabilmistir. Dayak yiyenlere doktor 10 gün is yapamaz raporu vermistir. Daha sonra olaya karısanlar mahkemeye sevk edilmistir. Sevki Hasırcı, Celal Bayar’la Denizli’ye gittiginden mahkeme bu kisinin zor kullanılarak mahkemeye getirilmesine karar vermistir.950 Sevki Hasırcı ve diger kisiler aleyhinde Nazilli’de dava açılmıstır. 

Mahkeme, CHP binasına zarar verdikleri ve orada bulunan Mahmut Kırpar ve Fahri Türksoy’u darp ve tahkir ettikleri iddiasıyla yargılanan Nazilli DP İlçe Baskanı Sevki Hasırcı ve arkadaslarının suçlarını sabit görerek Sevki Hasırcı’nın otuz sekiz gün hapis, magdurların her birine otuzar lira tazminat ödeme cezasına çarptırmıstır. Mahkeme sanıklardan Sabri Becerik ve Ali Aksoy’un üçer gün hapsine karar vermistir. Diger sanıklar ise berat etmistir.951 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

939 Demokrat İzmir, 9 Agustos 1948. 
940 Rıfkı Salim Burçak, age., s.161. 
941 Demokrat İzmir, 9 Ekim 1948. 
942 Demokrat İzmir, 07 Ekim 1948. 
943 Demokrat İzmir, 10 Ekim 1948. İzmir, Manisa, Balıkesir ve Mugla’dan yapılacak olan bu mitinge kafileler halinde katılımcı beklenmistir. 
944 Demokrat İzmir, 8 Ekim 1948. 
945 Demokrat İzmir, 17 Ekim 1948. 
946 Anadolu, 17 Ekim 1948. 
947 Anadolu, 18 Ekim 1948. 
948 Demokrat İzmir, 17 Ekim 1948. 
949 Anadolu, 17 Ekim 1948. 
950 Anadolu, 18 Ekim 1948. Demokrat İzmir, 18 Ekim 1948. 
951 Anadolu, 27 Ekim 1948. 


36 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 34

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 34


4.5. KÖY ve MAHALLE MUHTARLIGI SEÇİMLERİ 


DP ile CHP arasında siyasi rekabet bu kez köy ve mahalle muhtarlıgı seçimlerinde yasanacaktır.(*) 
(*) Bu seçimler Demokrat Parti’nin I. Büyük Kongresi’nden sonraki sürece rastlar. 

Seçimler 1947 yılı Subat ayı içerisinde yapılmıstır. 
Seçimlerde cereyan eden olaylar Recep Peker hükümeti ile Demokrat Parti arasındaki mevcut gerginligi iyice artırmıstır. Türkiye’de çok partili yasama geçis sürecinde kırsal nüfus, kent nüfusuna göre daha fazladır. Bu nedenle partiler için muhtarlık seçimleri hayati önem tasımıstır. 

Mahalle ve köy muhtarlıkları seçimleri renkli bir o kadar da gergin bir ortamda 
gerçeklesmistir. Nazilli köylerinde yapılan muhtarlık seçimlerinde ilçe kaymakamı oyların sayımının gizli yapılmasını ve sayım odalarında seçim heyeti dısında kimsenin bulunmamasını emretmistir. DP ilçe baskanı bir heyet olusturarak duruma kaymakamlık nezdinde itiraz etmistir. Ancak bu itiraz kabul edilmemistir. Bunun üzerine Etem Menderes partisinin itirazlarını Valilige kadar tasımıstır. Vali ise oy sayımın halk huzurunda yapılmasının münakasa çıkaracagından böyle bir uygulamanın dogru olmadıgını, kaymakamlık makamının haklı oldugunu bildirmistir. Etem Menderes gizli sayımın suiistimale yol açabilecegini bildirince Vali, “suiistimali münazaraya tercih ederim” demistir. DP, bu açıklamayı Aydın için talihsiz bir beyan olarak degerlendirmistir. DP, oy sayma islerinin gizli olmasının idare amirleri tarafından iktidar partisine usulsüz oy saglayabilecegini iddia etmistir.920 DP, Nazilli’nin en büyük köylerinden birisi olan sabeyli’de muhtarlık seçimini kazanmıstır. Ancak bu seçim yolsuzluk yapıldıgı iddiasıyla bozulmustur. Yapılan 2. seçimi de DP almıstır. 2 kez daha 
tekrarlanan seçimi yine DP kazanmıstır. DP’liler su yorumu yapmıstır: “Simdi 
DP’lilerin seçimlere katılmak istemeyisi nasıl tasvip edilmez. Mızıkçı pehlivanlar gibi sırtının yere geldigini bir türlü kabul etmeyen, her yenilisinde titizlenen bir parti ile herhangi bir siyasi bir maç yapılamaz. Bir köyün kendi muhtarını seçebilmesi için 4 kez rey kullanmaya çagrılması Türkiye’nin seçim tarihinde rastlanmamıstır”.921 

Seçimle ilgili yolsuzluk ihbarları daha çok DP yanlısı gazetelerde görüldü. 
Kusadası Sogucak Köyü’nde oy tasnifi sırasında bucak müdürü seçim sandıgının bir odada açılıp oyların gizlice sayılmasını istemistir. Yapılan tüm itirazlar kabul 
görmemistir. Demokrat zmir gazetesine göre; Kirazlı Köyü’nde ise seçimlerde ziraat ve tapu memurları CHP lehine çalısmıs ve halka ikramlarda bulunmuslardır. Yeniköy, Burgaz Köy, Çınar Köyü gibi seçimlere müdahale edilmeyen yerlerde seçimleri DP kazanmıstır.922 

Kusadası Davutlar Köyü’nde 20 Şubat 1947 tarihinde yapılan muhtarlık seçimini 
DP’li aday kazanmıstı. Ancak seçim, köy nüfusuna kayıtlı olmayanların oy kullandıgı gerekçesiyle iptal edilmistir. Seçim, 27 Subat 1947 tarihinde tekrar edilmistir. Seçim’in köy meydanında yapılması konusunda köy derneginin sözü dinlenmemis, sandık okula götürülmüstür. Kimi kadınlar sandıgın köy meydanına getirilmesi konusunda girisimde bulununca jandarma süngü takarak kadınlara müdahale etmistir. Olaylar Kaymakam’a kadar intikal edince, Kaymakam köye kadar gelmis ve seçimin idaresini üzerine almıstır. Kaymakam’a Emniyet Komiseri ve polisler de eslik etmistir. Seçim okulda devam etmis, 90 oya karsılık 241 oyla DP’li aday ve ihtiyar heyeti seçimi kazanmıstır.923 

Germencik Bozköy ve civar köylerde muhtarlık seçimlerinde on kadar DP’li 
tutuklanmıstır. Demokrat Parti’nin iddiasına göre Germencik, ncirliova, Dalama bucak müdürleri seçimlere kadar bir hafta boyunca köyleri jandarmayla dolasarak kanunsuz bir sekilde diledikleri köylüyü tazyik etmislerdir.924 Subat ayı içerisinde Bozköy’de yapılan muhtarlık seçiminde usulsüzlük yapılmasıyla muhtar olabilen kisi çok zaman geçmeden görevinden istifa etmistir. Bunun üzerine 11 Mayıs 1948 tarihinde yeniden yapılan seçimi %99 oy oranıyla köyün DP Baskanı Mehmet Ulusoy kazanmıstır.925 

Kösk Bucak Müdürü, muhtar seçilen kimi DP’lileri DP’den istifa ettirmeye çalısmıstır. 

Bazı memurlar yetkilerini DP aleyhine kullanmıstır. Seçimi kazanan bazı DP’li 
muhtarların mazbatalarının verilmeyecegi seklinde halka propaganda yapılmıstır.926 

İncirliova’nın Akçesme Köyü muhtarlıgını CHP adayı kazanmıs olmasına ragmen 
Hasan Erdogan adlı DP’li vatandas seçimi DP’nin kazandıgına dair tutanak tutunca jandarma tarafından tutuklanmıstır.927 

Demokrat Parti’ye göre Germencik Moralı Köyü muhtarlık seçimleri bir oldu 
bittiye getirilmistir. Sandıklar köy odasından dısarı çıkartılmamıstır. 442 sayılı kanunun 23. maddesi geregi köy imamı degismez seçim üyesi iken oy tasnifi sırasında bu duruma uyulmamıs, imam seçim alanından uzaklastırılmıstır. Köy imamı dısarı çıkmak üzereyken önceden hazırlanmıs bir kısım oy pusulalarının sandıga atıldıgını görmüstür. Kimi köy halkı bunu ögrenince seçimin durdurulmasını istediginde halka “kimse isimize karısamaz, oyunu kullanmak isteyene iste sandık, istemeyene iste kapı” denmistir. Daha sonra köye sivil polisler, jandarma gelmistir. 
Bunların tazyiki altında seçime devam edilmistir. 

Germencik Üzümlü Köyü halkından Mustafa Ayan, İzzet İrimantı, Safi 
Demirörs, Kerim Yirmibes, Mustafa Doyuran, Ramazan Emirhan, Ali Temel, Mustafa Acun tarafından Demokrat zmir gazetesine çekilen telgrafta Nahiye Müdürü’nün usulsüzlüklerinden söz ediyordu: “Nahiye müdürü tarafından seçimlere müdahale edilmistir. Vali Bey buna göz yummustur. Nahiye Müdürü’nün baskılarından sikâyetçiyiz. Kanun ve nizamın yerine gelmesi, adaletin yerini bulması için hakkımızın aranmasını saygı ile yalvarırız”.928 

Bozdogan Araplı köyünde 85 kisinin oy kullandıgı sandıktan 225 oy çıkması 
üzerine olaylar yasanmıstı. Köylü seçim için okul bahçesine toplanmıstır. Muhtar, sandıgın okul içine alınacagını ve kimsenin içeriye alınmayacagını söylemistir. Köylüler sandıgın herkesin görebilecegi yere konmasını istemistir. Tartısma çıkınca, köylü okul bahçesinden dısarı çıkarılmıstır. Köyde sokaga çıkma yasagı getirilmistir. Jandarma komutanının devreye girmesiyle seçim sandıgı tekrar okul avlusuna alınmıstır. 5 köylü, imza atılıp kendilerinin yerine oy kullanıldıgı, beyan edince kaymakam devreye girmis, köylüye olayla ilgili sorusturma açılacagı duyurulmustur.929 

Demokrat zmir gazetesinin yazdıgına göre DP’lilerin seçimi kazandıkları 
yerlerde, seçimler baskı altında tekrarlanmıstır. Bu yüzden kimileri, hile ile yurttaslık haysiyeti çignenerek köylünün gönül yarasına ragmen isbasına getirilmistir. İdari baskı altında yapılmıs olan seçimler onca itiraza ragmen derhal onaylanmıstır. Reisköy, Turanlar, Üzümlü, Karaagaçlı, Mursallı, Hıdırbeyli, mamköy, Musluca köyleri yukarıdaki sikâyetlerin yasandıgı köylerden birkaçı olmustur. Demokrat Parti yapılan baskılar ve gasp edilen hakların, hak ve hürriyet davasını yurttasların kalbinde daha atesli hale getirdigini açıklamıstır. Demokrat Parti’nin açıklamasının devamı su sekildedir: “Seçimlerde uygulanan baskılar nedeniyle halkın suuru önüne geçilmez bir fikir cereyanı halinde canlanmıstır. Bu fikir akımının önüne kesmek mümkün degildir”.930 

Aydın’da seçimlerin tazyik ve baskı altında yapıldıgına dair Etem Menderes’in 
kaleme aldıgı, Basbakan Recep Peker’e hitaben seçim usulsüzlükleriyle ilgili bir telgraf çekilmistir. Telgrafta; “Köylülerin hürriyetleri kısıtlanarak, zor kullanılarak seçimler yaptırılmıs ve köy derneklerinin hak ve salahiyetleri tanınmamıstır. DP’den seçilen muhtarlar bu partiden istifa ettirilmis ya da seçimlerin bozulmasına çalısılmıstır. Yapılan sikâyet müracaatları savsaklanmıstır. Bu açıdan idare amirleri güvenirligini yitirmistir. Yine yapılan muameleler neticesinde hükümet halk nezdinde güvenirligini yitirmistir. Mesuller hakkında amme huzurunda kanuni muamele yapılmalı ve kamu vicdanı rahatlatılmalı  dır”.931 denilerek hükümete karsı agır ithamlarda bulunulmustur. 
Demokrat Parti’nin seçimlerle ilgili iddialarına karsılık Anadolu gazetesi, muhtarlık seçimlerinin Aydın ilinde sükûnetle geçtigini ve idare amirleri ve jandarmanın seçimlere kesinlikle müdahale etmedigini söylemistir. Bununla beraber muhtar seçilemeyen kisilerin, seçim yolsuzluklarıyla ilgili ihtirasla yaptıkları sikâyetler degerlendirilmis, haklı görülenlerin islemleri acele yapılmıstır. Anadolu gazetesine göre, Demokrat Parti Aydın İl Baskanlıgı’nın matbuata verdigi seçim yolsuzluklarıyla ilgili haberler gerçek degildir. Sadece seçimi kaybetmis olmanın verdigi hezeyanlar oldugu belirtilmistir.932 
Demokrat zmir gazetesi seçim usulsüzlükleriyle ilgili haberler yaparken 
Anadolu gazetesi seçim usulsüzlükleriyle fazla ilgilenmemis daha çok CHP’nin hangi köylerde seçimi kazandıgını okurlarına duyurmayı tercih etmistir. Anadolu gazetesinin verdigi bilgilere göre Ortaklar, Serçeköy, Domalan, Emirdogan,933 Bozdogan’a baglı Güney, Koyuncular, Aliogulları, Altuntas köyleri muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerini CHP’li adaylar kazanmıstır.934 Araplı Köyü muhtarlıgına Süleyman Barlas, Ziyaretli Köyü muhtarlıgına Ali Turan, nebolu muhtarlıgına Fehmi Orhan, Koyuncular köyü muhtarlıgına Ali Öcalan, Biresse Köyü muhtarlıgına Ahmet Ecel seçilmistir. Bozdogan’a baglı otuz dokuz,935 Yenipazar Bucagı’na baglı on, Karacasu’ya baglı iki, Nazilli’ye baglı 70 köyde CHP’li adaylar seçimleri kazanırken; DP’liler de birkaç küçük köyde basarı elde etmislerdir.936 Anadolu gazetesi muhtarlık seçimlerinin sonuçlarını 
açıklarken, 448 köyün 405’inde CHP’li 43 köyde ise DP’li adayların seçimi kazandıgını belirtmistir.937 Seçimlerin kesin resmi sonuçları su sekildedir: 





Tablo 4.17: 1947 Yılı Köy Muhtarlıkları Seçim Sonuçları 


Tablo 4.18:1947 Yılı Mahalle Muhtarlıkları Seçim Sonuçları 
1947 Yılı Mahalle Muhtar ve İhtiyar Kurulları Seçim Sonuçları.938 

Bagımsız muhtar ve aza adayları seçimlerde hiçbir varlık gösterememislerdir. 
Seçimler sonucunda DP kentlerde (mahalle), hiçbir muhtarlık ve azalık kazanamamıstır. 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

920 Demokrat İzmir, 24 Şubat 1947. 
921 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1947. 
922 Demokrat İzmir, 25 Şubat 1947. 
923 Demokrat İzmir, 3 Mart 1947. 
924 Demokrat İzmir, 26 Şubat 1947. 
925 Demokrat İzmir, 14 Mayıs 1948. 
926 Demokrat İzmir, 26 Şubat 1947. 
927 Anadolu, 6 Mart 1947. 
928 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1947. 
929 Demokrat İzmir, 5 Mart 1947. 
930 Demokrat İzmir, 28 Şubat 1947. 
931 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1947. 
932 Anadolu, 2 Mart 1947. 
933 Anadolu, 21 Şubat 1947. 
934 Anadolu, 28 Şubat 1947. 
935 Anadolu, 2 Mart 1947. 
936 Anadolu, 28 Şubat 1947. 
937 Anadolu, 2 Mart 1947. 
938 BCA, 490.01/245.974.1. 


35 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33


4.2.8. Seçim İtirazlarının Meclis’e Tasınması 

Adnan Menderes, Aydın’da yapılan seçim yolsuzluklarını hazırlanan 
tutanaklarla birlikte seçimlerden sonra toplanan VIII. Dönem Meclis’inde gündeme getirmistir. Ancak diger DP milletvekillerinin gündeme getirdigi seçim usulsüzlükleri iddialarıyla birlikte bu iddialar da meclis tarafından kabul görmemistir.891 Ancak bu seçim yolsuzlukları, DP’nin bundan sonraki hareket tarzını belirlemistir.892 Adnan Menderes Meclis görüsmeler sırasında sunları söylemistir: “21 Temmuz tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde birçok yolsuzluklar ve kanunsuzluklar oldugu hakkında oldugu hakkında teessüs eden kanaat umumidir. TBMM’ce Aydın’dan seçilen milletvekillerinin mazbataları onaylanmamalı ve kisilere iade edilmelidir. Bu kanaatin bütün vicdanlarda yer etmesine sebep kanunu tatbike memur makamlar ve vazifeliler tarafından her türlü kanunsuz hareket ve muamelelerin, her çesitten tazyik ve tehditlerin 
zor ve siddet kullanma hadiselerinin her yerde açıktan açıga yapılmıs olmasıdır. Ve hiç kimseden çekinmeden islenen bu kanunsuzluklarının sehir, kasaba ve köylerde yıgın yıgın vatandasların maruz kalmıs bulunmasıdır.” 

Adnan Menderes, sözlerinin devamında yapılan usulsüzlükler nedeniyle 
seçimlerin milletin iradesini yansıtmadıgını ileri sürmüstür. Meclis Seçim Tutanaklarını İnceleme Komisyonu’nun seçimleri bozmak söyle dursun, yapılan sikâyetler için hiçbir tahkikat yapmamasını, bununla ilgili tüm serzenisleri kulaklarını tıkamasını teessürle karsıladıgını söylemistir. Ona göre CHP tek parti olma anlayısından henüz uzaklasamamıstır. Bu yüzden kendisine karsı gelisen tüm partilere karsı, hile ve siddete basvurmaktadır. İktidar partisi aynı anlayıstan dolayı kendisi dısındaki partilerin yayılıp gelismesine meydan vermeden seçimleri öne almıstır. Yine seçimlere hile karıstırmak suretiyle dört yıl daha iktidarda kalmayı garanti altına almıstır. Böylece Türk milletinin 
vatandaslık haklarına kavusma arzusu bir kez daha ertelenmistir. Millet fertlerini vatandas olma bilincine yükselten seçme hürriyetine müdahale edilmistir. Seçim Kanunu ise millet iradesini yansıtmak gayretinden daha ziyade CHP’nin sadece seçimleri kazanabilmesi amacıyla yapılmıstır. Yine ktidar Partisi, yapılan usulsüzlüklerin kamuoyunca duyulmasını engellemek için matbuat kanunuyla basını baskı altına alarak 21 Temmuz seçimlerinin üzerine bir perde çekmek amacındadır. Adnan Menderes’e göre Aydın’daki seçimlere gölge düsüren olaylar söyle gelismistir: 

1) Nazilli’de 3 numaralı sandıkta komisyon baskanı olan Ortaokul Müdürü Arif 
Gönendik içlerinde CHP aday listeleriyle dolu zarfları sandıga atarken yakalanmıstır. Bunu tespit için yapılan tutanakta CHP müsahitlerinin de imzası vardır. Seçmen listesinde 402 imza sayıldıgı halde, sandıktan 380 oy pusulası çıkmıstır. Çünkü Arif Gönendik diger oy pusulularını sandıga atamadan yakalanmıstır. 
2) Aydın merkezde Halk Partisi aday listeleri kapalı ve mühürlü zarflar içerisinde 
dısarıda muhtarlarca halka dagıtılmıstır. 
3) Söke kaymakamı Çalıslı muhtarını yanına çagırarak ona 700 lira vermis ve muhtardan bu paranın CHP’ye oy saglanması için dagıtmasını istemistir. Reisköy muhtarı ise aynı köyün DP baskanına seçimlerle ilgilenmemesi karsılıgında 100 lira verecegini söylemistir. 
4) Bozdogan’da hayatta olan pek çok Demokrat Partili vatandasın adları seçim 
kütüklerine yazılmamıstır. Bunun yerine ölü pek çok kisinin adları yazılarak onlar adına CHP’ye oy atılmıstır. Bazı sandıklarda yazılı olan seçmenlerin yerine oy kullanılmıstır. Olaylar, asıl seçmenler sandık basına gelince ortaya çıkmıstır. Söke’de 35 numaralı sandıkta ve Çine’ye baglı Cumalı köyündeki sandıkta bu tür usullükler yapıldıgına dair tutanaklar tutulmustur. 
5) Koçarlı, Söke kaymakamları ile Yenipazar, İncirliova, Akköy bucak müdürleri ve Aydın merkez polis komiserinin adam hapsedip dövdürdüklerine dair sikâyetler gelmistir. Pek çok köyde de köy odasına çekilen köylüler tazyik edilmistir. 
6)Nazilli’de sekiz sandıkta, Söke’nin Güllübahçe, Çine’nin Kayıklı ve Kuguk 
köylerinde DP’nin fazla oy aldıgını gösterir seçim tutanakları düzmece tutanaklarla degistirilmistir. 
7)Sandık baslarında görevli 356 DP temsilcisinden 105’i sandık baslarından 
uzaklastırılmıstır. 
Adnan Menderes’in Aydın seçimleriyle ilgili konusmasından sonra Aydın’dan 
CHP milletvekili seçilen Neset Akkor meclis kürsüsünde Adnan Menderes’e su yanıtı vermistir:“Adnan Menderes’in iddiaları sadece Ankara’ya çekilen telgraflara dayanmaktadır. Üstelik bu telgraflar seçimlerin bitmesinden 10–12 gün sonra toplu halde çekilmistir. Hiç süphesiz ki bu telgraflar bir merkezden verilen bir direktifle bildirilmis ve hiçbir kıymet tasımayan sözlerden baska bir sey degildir… Seçim Komisyonlarının CHP’lilerden olustugunu iddia edenler, noterlerle var olan seçim yolsuzluklarını tespit edebilirdi. Bu da mümkün degilse delil tespiti için mahkeme kararı alabilirlerdi. Bunları yapmayanlar, çekilen telgraflarla, yazılmıs birkaç tutanakla seçimlerin uygunsuz yapıldıgı söylemektedir. Ancak mevzuat itibariyle bu iddialar hiçbir kıymet ifade etmez”.893 

Karsılıklı suçlamalar sonrasında 21 Temmuz seçimlerinde Aydın’dan 
milletvekili seçilen Neset Akkor, General Refet Alpman, Ahmet Emin Arkayın, Mithat Aydın, Emin Bilgen, Mahzar Germen, Nuri Göztepe’nin TBMM’de 26.08.1946 yapılan genel kurul toplantısında mazbataları onaylanarak milletvekillikleri kesinlesmistir. 1946 seçimleri, tek parti döneminde belirlenen meclisin son kez yenilenmesini saglamıstır. Demokrat Parti tarafından ileri sürülen seçimlerdeki yolsuzluk iddiaları, yenilenmeyen seçim kanunu, idari amirlerin muhalefet üzerindeki baskısı, bu seçimlere gölge düsürmüstür. Meclis yenilenmistir fakat seçim, Demokrat Parti’nin tutumu nedeniyle TBMM’nin ihtiyaç duydugu güvenirliligi ve mesruiyeti kendisine saglayamamıstır. 1946 seçimleri öncesinde DP 16 ilde örgütlenememistir. Örgütlendigi illerde ise henüz tam güçlenememistir. Dolayısıyla DP’nin seçimleri kaybetmesi dogal bir sonuçtur. Toker, seçimlerde usulsüzlük yapıldıgı tezini savunurken,894 Gologlu 
seçimlerdeki usulsüzlük iddialarını kısmen kabullenmekle birlikte durumun DP’liler tarafından abartıldıgını söylemistir.895 Demokrat Parti’nin 21 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına itiraz için giristigi bütün çabalar sonuçsuz kalmıstır. 1950 seçimlerine kadar DP bu konuyu devamlı sıcak tutmaya çalısmıstır. Ortaya koydugu seçimlerdeki yolsuzluk iddialarıyla halkın DP’ye olan teveccühünü daha da artırmayı amaçlamıstır. 

DP, 21 Temmuz’dan tarihinden sonra yeni seçim kanununun biran evvel çıkmasını saglamak için büyük bir çalısma baslatmıstır.896 Süphesiz ki DP mazlum ve magdur bir parti kimligiyle Türk insanının duygusal, ezilenlerin yanında olan yapısından yararlanma fırsatı yakalamıstır. 

4.3. ÇAKIRBEYLİ CİNAYETİ

Türkiye’de çok partili yasama geçis sürecinde yapılan siyasi tartısmalar 
cinayetle sonuçlanacak boyutlara ulasmıstır. Bu tip olaylardan birisi de Aydın’da 
gerçeklesmistir. 21 Temmuz genel seçimleri öncesi Adnan Menderes’in de çiftliginin bulundugu Çakırbeyli Köyü’nde islenen cinayet bütün Türkiye’de yankı bulmustur. Cinayet seçimlerinden 48 saat önce Aydın’da DP Çakırbeyli ocak baskanı ve Adnan Menderes’in çiftlik kâhyasının öldürülmesiyle gerçeklesmistir.897 Anadolu gazetesinin verdigi habere göre, olay gece yarısı 01:30 sularında meydana gelmistir. Katil ya da katiller DP Çakırbeyli köyü Ocak baskanı Mehmet Budaklı’yı hedef almıstır. Olayda Adnan Menderes’in çiftlik kâhyası ölmüs, köyün ögretmeni de agır yaralanmıstır. İlk bulgular katil ya da katillerin pusu kurarak ve planlı bir sekilde cinayeti isledigini ortaya koymustur. Olaydan sonra on kadar kisi gözaltına alınmıstır. Cinayetin olus zamanı ve 
cinayete kurban gidenlerin kimlikleri, döneminde cinayeti çok tartısmalı hale 
getirmistir. Demokrat Parti, olayın baslarında cinayetin siyasi oldugunu iddia etmistir. 
Aydın Valisi ilk açıklamasında ‘Öldürülen Mehmet Budaklı, düsmanı çok olan eski bir sabıkalıdır. Bazı kadınları da tecavüz ettigi iddiaları ortada dolasmaktadır.’ diyerek cinayetin siyasi olamayacagını belirtmistir.898 Olayın duyulmasının ardından basın da ayrıntıları okuyucularına aktarmaya baslamıstır. Demokrat İzmir gazetesi olayı su sekilde nakletmistir: Mehmet Budaklı ve Menderes’in kâhyası Kadri Çelik, köy egitmeni Mehmet Ali Eroglu köy kahvesinde otururken birden meçhul sekilde kendilerine yaylım atesi açılmıstır. Mehmet Budaklı ve Kadri Çelik saldırı sonrasında ölürken, egitmen agır sekilde yaralanmıstır. Olay yerinde 16 mermi kapsülü bulunmustur. Bunlar 9 mm.dir. Cinayette kullanılan silahın sarjörü 20 mermiliktir. Bu silah normal kosullarda bulunabilen bir silah degildir. Demokrat zmir gazetesine göre bu is organizedir. Etem Menderes bu nedenle teessürlerini bildirmistir. Aydın Valisi ise olayın basit bir zabıta vakası oldugunu tekrarlamıstır. 899 Valinin beyanatına ragmen  Demokratlar iddialarını tekrarlayınca “İçisleri Bakanlıgı konuyla ilgili bir teblig yayımlamıstır.900 Gerek bakanlık gerekse valilik tarafından yapılan beyanatlarda cinayetin siyasi olmadıgı vurgulansa da katilin uzun süre yakalanamamıs ve kimliginin tespit edilememis olması cinayet üzerindeki tartısmaları alevlendirmistir. 

Kamuoyunu oldukça mesgul eden Çakırbeyli cinayetinin sorumlusu olaydan 
yaklasık üç ay sonra yakalanabilmistir. Mehmet Bardakçı adındaki bu kisi ilk ifadesinde cinayeti maktulle aralarındaki kırgınlıktan dolayı isledigini, cinayetin siyasi bir yanının olmadıgını söylemistir. Cinayette kullanılan ngiliz malı otomatik tabanca, Mehmet Bardakçı’nın yer göstermesi sonucu kendisinin topraga gömdügü yerden çıkartılmıstır.901 Mehmet Bardakçı çıkarıldıgı mahkemece tutuklanmıstır. Böylece yargılama süreci baslamıstır. DP kongresinde Çakırbeyli cinayetinde ölenlerden birisi olan Mehmet Budaklı –Demokrasi sehidi- olarak anılmıstır. Anadolu gazetesi ise bu cinayetin kisisel sebeplerden dolayı islendigini ancak bunun bazı kesimlerce siyasi malzeme yapıldıgı söylemistir. Anadolu gazetesi, Mehmet Bardakçı’nın zamanında maktul Mehmet Budaklı’nın kahvehanesinde çalıstıgını ve kar meselesi yüzünden  aralarının açıldıgını, bu nedenle maktulün, Bardakçı’yı kahvehaneden çıkardıgı gibi köyden de kovdugunu ifade etmistir. Böylece aralarında kisisel bir husumet dogmustur.902 

Durusmalar Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye baslanmıstır. Davada 
maktul’ün esi Davacı Hatice Budaklı, müdahil avukat Sahap Gürsel ve hadisede 
yaralanan Mehmet Ali Eroglu bulunmustur. Sanık daha önce kendisi’nin verdigi 
ifadeleri tamamen reddetmistir. Bunları baskı ve iskence altında verdigini söylemistir. 
Mahkeme heyeti cinayetin siyasi boyutu olup olmadıgını sorgulamak istemistir. 
Bardakçı’ya cinayetten önce Koçarlı’ya niçin gittigini ve burada birilerinden cinayeti islemesi konusunda kendisinin talimat alıp almadıgını sormustur. Bardakçı, Mahkemede verdigi ifade de köy muhtarı Osman Hamamcı ile birlikte Koçarlı’ya, CHP Koçarlı baskanının çagırması nedeniyle gittiklerini söylemistir. CHP baskanının, kaymakam, jandarma komutanı, muhtarında bulundugu bir ortamda DP’li Ocak baskanı Budaklı’nın halka zulmettigini, bu nedenle ortadan kaldırılması gerektiginden söz ettiyse de kendisinin bunu kabul etmedigini dile getirmistir. Ancak Maktulün kendisinin nisanlanması için yardımcı oldugunu, daha sonra maktulün nisanlısını kendisine ayarlamaya çalıstıgına dair köyde söylenti çıktıgını belirtmistir. Bardakçı ifadesini söyle devam ettirmistir: “Bu sorun küllenmek üzereydi. Ancak bu arada askere gittim. Ben askerdeyken nisanlım baskasına kaçtı. Bununla ilgili çıkan dedikodular nedeniyle 
Budaklı’yla aralarımız açıldı.” Bardakçı, cinayette kullandıgı silahı kendisinin satın aldıgını söylemistir. CHP tarafı, CHP baskanı ve erkânın bu isle bir ilgisinin 
bulunmadıgı, sanıgın önceki ifadelerinde ve mahkemedeki ifadesinde cinayeti 
kendisinin isledigini itiraf ettigini söylemistir. Müdahil avukat ve maktulün kardesleri Sami ve Hüseyin Budaklı mahkemede ifade degistirerek bu cinayete baskalarının da adının karısmıs olabilecegini söylemistir.903 Demokrat zmir gazetesi ise cinayetin siyasi oldugu iddialarını yenilemistir. Demokrat zmir gazetesine göre CHP Müfettisi Fazıl Serafettin Bürge’nin otomobilinin olaydan sonra Koçarlı’da görülmesi cinayetin politik oldugunu göstermektedir.904 Mahkeme 19 Mart’a bırakılmıstır. 19 Mart 1947 tarihindeki durusmada Müdahil avukat, üç-bes kurus alacak meselesinin sanıgın cinayet islemesi için yeterli olamayacagını söylemistir. Cinayetin ardında baska sebepleri aranmalıdır. Avukat böylece tekrar cinayetin perde arkasında siyasi sebep olabilecegini ima etmistir. Mahkeme’de Jandarma karakol komutanı sahit olarak dinlenmistir. Komutan cinayet günü sanıktan süphelendigini ancak maktul’ün kardesi Sami Budaklı’nın sanık için bizim ekmegimizi yedi ondan süphelenmiyoruz 
deyince sorusturmanın seyrini degistirdiklerini, CHP Koçarlı baskanı ve Kaymakam’ın cinayete azmettirdiklerine inanmadıgını söylemistir. Sanık verilen ifadeleri reddetmistir. Daha önce hastaneye gönderilen sanık için saglık kurulu kararıyla akıl saglıgı yerinde olduguna dair rapor verilmistir.905 Mahkemede savunma sahitlerinin kimileri yüzlestirilmistir. Durusmada tanıklar dinlenmistir. Durusma 2 Haziran’a tadil edilmistir.906 Durusmalara ara verilen zaman diliminde Demokrat zmir gazetesi sürekli bu konudan söz ederek konunun sıcak kalmasını amaçlamıstır.907 2 Haziran’daki durusmada Bardakçı, pek çok kisinin tanıklıgını aralarında husumet oldugu gerekçesiyle ret etmistir. Sahitlerin dinlenmesinden sonra durusma 12 Haziran’a bırakılmıstır.908 12 Haziran’daki durusmada savunma sahitleri dinlenmistir. Müdafaanın sonsavunmasını yapması ve savcı iddianamesinin son seklinin verilmesi ve karar durusması için mahkeme 21 Hazirana tarihine ertelenmistir.909 Mahkeme Kararını, 17 Eylül 1947 tarihinde vermistir. Karar durusmasında müdahil avukat Sahap Gürsel; Mehmet Bardakçı’nın, maktul Mehmet Budaklı’nın ekmegini çok yedigini, aralarında bir husumetin mevcut olmasının mümkün olmadıgını, cinayete azmettirenler oldugu iddiasını yinelemistir. Ancak mahkeme mevcut deliller dogrultusunda Bardakçı’yı idama mahkûm etmistir ve diger iddiaları delil yetersizliginden dikkate almamıstır.910 Mahkeme, Çakırbeyli cinayetinin siyasi nedenlerle degil kisisel husumet nedeniyle islendigini kanaat getirmistir. Mahkeme tutanaklarına cinayet nedeni on bir yıl önce maktul Mehmet Budaklı, katil Mehmet Bardakçı’nın nisanlısını kendisinden ayırması seklinde geçmistir. Sanık karar okunurken heyecanlanmıs ve mahkeme salonu dısına çıkarılırken de bir nisanlı yüzünden adam asılmaz. Kararı temyiz edecegim” diye bagırmıstır.911 

Cinayet davası temyiz süreciyle beraber dört yıl sürmüstür. Yargıtay katil 
Mehmet Bardakçı hakkında verilen idam kararını bozmustur. Davanın son asamasında Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde, sanık reddi Hâkim talebinde bulunmustur. Bunun üzerine dava dosyası Mugla Agır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmistir. Savcılık, durusmada Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına talep etmistir. Ancak Hâkimler Heyeti önceki kararda direterek sanık hakkında idam kararı vermistir. Mahkeme, maktul ve katilin bir kahvenin isletmesinde ortaklık yaptıgını, katilin nisanlısından ayrıldıgını, bunun sorumlusu olarak maktulü gördügünü, bu nedenlerle aralarında husumet olustugunu, cinayetinde bu yüzden planlı olarak islendigi kararına varmıstır.912 

Hükümlü 1950 yılında ilginçtir Demokrat Parti iktidarı tarafından çıkartılan genel aftan yararlanarak idam cezasından kurtulmustur. Hükümlü toplam 14 yıl hapis yattıktan sonra 1960 tarihinde tahliye olmustur.913 
Muhalif gazeteler kisisel mesele nedeniyle ortaya çıkan Çakırbeyli cinayetini, 
kendi amaçları dogrultusunda siyasi bir zemine tasımaya çalısmıs, kamuoyunu bu yöne dogru sürüklemek istemis, bunda da epey basarılı olmuslardır. 

4.4. İL GENEL MECLİSİ SEÇİMLERİ

Eylül 1946’da yapılması düsünülen İl Genel Meclisi seçimleriyle ilgili partiler 
hummalı bir faaliyet içerisine girmislerdir. Demokrat Parti Genel dare Kurulu 15 Agustos 1946 tarihinde bir toplantı yaparak l Genel Meclisi seçimlerine katılıp katılmama konusunda l teskilatlarını serbest bırakmıstır. DP, Aydın il teskilatı da yaptıgı toplantıların ardından aldıgı kararla seçimlere katılma kararı almıstır. Aydın ilinde memur ve bürokratlar yine bu seçimde iktidar yanlısı bir tutum sergilemistir. Aydın Valisi, CHP toplantılarında bulunduktan sonra zaman zaman CHP müfettisi, yine CHP azası olan Ziraat Bankası müdürü ve diger CHP azalarıyla birlikte parti çalısmaları için İncirliova, Germencik ve Söke’ye gitmistir.914 CHP müfettisince CHP Genel Sekreterligi’ne gönderilen İl Genel Meclisi seçimi ön raporuna göre CHP Aydın’da önce adaylık yoklamaları yapmıstır. Söz konusu adaylar, CHP Milletvekili Emin Bilgen ve Müfettisi Dr. Fazıl Serafettin Bürge gözetiminde ön yoklamalarla belirlenmistir. Ön yoklama yapılmasının ardından İl Genel Meclisi Seçimleri 1 Eylül 1946 Pazar günü yapılmıstır. 20 sandalyelik il meclisinin 19 sandalyesini CHP adayları, 1 sandalyesini ise bagımsız aday kazanmıstır. İl Genel Meclisi seçimlerindeki CHP’nin zaferi önce bir telgrafla acele olarak CHP Genel Merkezine bildirilmistir. Sonra seçim evrakları gönderilmistir. 




Tablo 4.13:İlçelerin İl Genel Meclisi Üye Sayısı 


Tablo 4.14:İlçelerin İl Genel Meclisi Üyeliklerine Seçilenler 
İl Genel Meclisine Seçilen Adayların Listesi.916 

- İlçelerin İl Genel Meclisi’nde temsil sayısı ilçe nüfusunun il toplam nüfusuna 
oranıyla belirlenmistir. Çok partili yasama geçis sürecinde Koçarlı bir üyeyle İl 
Meclisi’nde temsil edilirken Aydın Merkez İlçe bes üyeyle temsil edilmistir. 



Tablo 4.15: Seçimlere stirak Oranı ve Partilere Göre Oy Dagılımı 

İl Genel Meclisi seçimlerinde neredeyse Aydın’ın tüm ilçelerinde seçime katılım 
oranı % 50’nin altında kalmıstır. Sadece Karacasu’da seçime katılım oranı % 50’nin biraz üzerine çıkmıstır. 



Tablo 4.16:Seçmenlerin Cinsiyetine Göre Seçime Katılım Sayıları 

Yirmi sandalyeli İl Genel Meclisi’ne 16 aday ilk defa, 4 aday ise yeniden 
seçilmistir. Söke’de DP seçime katılmamıstır.917 Yapılan il genel meclisi seçimlerinde DP % 30 oranında oy almıstır. Adaylıkların tamamını CHP kazanmıstır.918 21 Temmuz 1946 genel seçimlerinde CHP’nin çogunlugu ele geçiremedigi Söke ve Aydın merkezde dahi bu sefer çogunlugu ele geçirdigi ifade edilmistir. Milletvekili seçimlerinde dörtte üçünün CHP’nin aleyhine oy verdigi tespit edilen devlet memurları Aydın Valisi tarafından uyarılmıs ve bu seçimde CHP’ye oy vermeleri saglanmıstır. Seçim emniyet içinde geçmistir. 21 Temmuz seçimlerindeki sikâyetlere bu seçimde rastlanmamıstır. 
CHP müfettisi tarafından hazırlanan seçim raporunda Etem Menderes’in Vali’ye 
uydurma sikâyet mektupları gönderdigi ifade edilmis ve acizlik içerisinde oldugu buna göre Demokratlara acımak gerektigi belirtilmistir. Raporda dikkat çeken baska bir degerlendirmede Söke’de DP’nin kendisine aday bulmayınca seçime girmedigi ifade edilmistir. Meclis üyesi seçilen kimi adaylar, CHP Genel Sekreterligi’ne seçilmelerinden dolayı baglılık mesajları içeren telgraf göndermislerdir.919 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

891 TBMM, ZC; D. 8, c.I (04.08.1946). 
892 Yediyıldız, N., agt., s.49. 
893 TBMM Zabıt Ceridesi(Dergisi), 1946, 8. Dönem, 1. Cilt, 8. Birlesim, 2. Oturum s.202-205, TBMM “21 Temmuz Seçim Tutanaklarını Arastırma Komisyonun Raporlarının Görüsülmesi”. 
894 Toker, Tek Partiden Çok Partiye, s.123. 
895 Gologlu, Demokrasiye Geçis, s.65. 
896 Çolak, F. agt., s.94. 
897 Vatan, 20 Temmuz 1946. 
898 Anadolu, 20 Temmuz 1946. 
899 Demokrat İzmir, 20 Temmuz 1946. 
900 Demokrat İzmir, 21 Temmuz 1946. 
901 Anadolu, 15 Eylül 1946. 
902 Anadolu, 27 Ocak 1947.
903 Anadolu, 21 Şubat 1947. 
904 Demokrat İzmir,19 Şubat 1947. Demokrat İzmir, 21 Şubat 1947. 
905 Anadolu, 20 Mart 1947. 
906 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1947. 
907 Demokrat İzmir, 30 Nisan 1947. Demokrat İzmir, 10 Mayıs 1947. 
908 Demokrat İzmir, 3 Haziran 1947. 
909 Demokrat İzmir, 15 Haziran 1947. 
910 Demokrat İzmir, 18 Eylül 1947. 
911 Anadolu, 19 Eylül 1947. 
912 Anadolu, 22 Nisan 1950. 
913 Budaklı, M. 1934 yılı Çakırbeyli dogumlu (Maktul Mehmet Budaklı’nın oglu) Görüsme Tarihi: 17 Eylül 2007, Görüsme Yeri: Çakırbeyli Köyü, Aydın. Görüsme sıcak bir ortamda basladı. M. Budaklı beni ilginç tarihte buldugunuz. Bugün Adnan Menderes’in idam edildigi gün diye söze basladı. “Cinayetin islendigi tarihte 12 yasındaydım. Babam yakısıklı uzun boylu, bir adamdı. Giriskendi, Çakırbeyli çevresindeki tüm köylerin yönünü DP’ye çevirmisti. Olay günü bostan bahçesindeydik. Kahveye vardıgımızda her taraf kan gölünü dönmüstü. Adnan Menderes’in kahyası sandalyenin üzerinde oracıkta can vermisti. Babam ölüme biraz direnmis ama biz oraya ulastıgımızda çoktan can vermisti. Benim de egitmenim olan köy egitmenini agır yaralı sekilde hastaneye kaldırdık. 12 yasında kahvede her seyi görmüstüm. Bu olay bende derin iz bıraktı. Kahvemiz islek bir yol üzerindeydi(Çine-Aydın yolu), kır kahvesiydi ama tas binaydı. Çok iyi yapılmıstı. Bu olay olduktan sonra görüp durmayalım diye bu binayı yıktık. Bana bu olayları soranlara da yahu üzerinden elli atmıs sene geçmis bir olay neyinize gerek diyerek geçistiriyordum. Çünkü her anlatısımda olayı bir daha yasıyordum. Benim babam o kadar güzel bir adam ki Aydın’a Salı pazarına gittiginde kadınlar babama dönüp dönüp bir daha bakardı. Cinayet günü hiç bir sey henüz belli degilken o günün Aydın Valisi Salim Gündogan’ın bu bir adi vakadır seklinde açıklamaları bizi üzdü. Sonra Mehmet Bardakçı yakalandı. Bardakçı bunu niye yaptı bilmiyoruz. 
O evimize giren çıkan bir insandı. Biz ona Mehmet Efe(agabey) derdik. O zamanlar garibanlık çoktu. 
Yanımıza sıgınmıslardı. Sonra babamla ayrıldılar. Buna kızarak mı cinayet isledi bilmiyorum. Ancak Bir avukat cinayeti hükümetin islettigini, hükümet aleyhine dava açmamızı bize söyledi. Cinayette kullanılan silah onda bulundu. Ancak o gün balistik inceleme yoktu. O yüzden Bardakçı suçunu sürekli inkar etti. 
Dava dört yıl sürdü. Biz her davadan sonra Ulus, Demokrat zmir gazetelerini gelismeleri takip etmek için satın alıyorduk. Adnan Menderes ise kendi kahyasını ve benim babamı vuran adamı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle affetti. Bizim aile Çakırbeyli köyünde oldukça etkiliydi. Adnan Menderes’a çıkarılan 
bu afla ilgili sitemimizi iletince bize affın genel bir af oldugunu ima ederek babam için ölen tek Mehmet mi diye haber yollamıs. Çok üzüldük.” 
914 Demokrat İzmir, 22 Agustos 1946. 
915 BCA, 490.01/245.974.1. 
916 Anadolu, 3 Eylül 1946. 
917 BCA, 490.01/245.974.1. 
918 Anadolu, 2 Eylül 1946. 
919 BCA, 490.01/245.974.1.


34 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 32

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 32




4.2.ÇOK PARTİLİ YASAMIN İLK GENEL SEÇİMİ (21 TEMMUZ 1946) 


4.2.1. Seçimlerin Öne Alınması,


Dört yılda bir yapılan genel seçimler çok partili yasama geçilmesiyle birlikte 
iktidar partisi CHP tarafından bir yıl öne alınmıstır. Bu nedenle VII. Dönem TBMM’si 3 yıl görev yapmıstır. Normalde 1947 yılının Ekim ayında yapılması gereken genel seçimin, 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılmasına karar verilmistir. Seçim öncekilerin aksine tek dereceli yapılmıstır ve oy çoklugu esasına dayalı olmustur. CHP, seçimlerinin öne alınmasını çok partili yasama geçilmesiyle meclis çalısmaların aksamasını gerekçe göstermistir. Çünkü milletvekillerinin büyük bir kısmı seçim bölgelerinde zaman geçirmeye baslamıstır. ismet inönü ise CHP’nin seçimleri zamanında yapma niyetinde oldugunu ancak CHP’nin gelisen iç ve dıs sartlar nedeniyle seçimi öne aldıgını söylemistir. inönü’ye göre dünya çok daha bulanık, karanlık, uzun bir sürünceme yolunu tutmustur. Bir yıl sonrası Türkiye’nin önüne çıkacak risk ve ihtimallere karsı temsil süresi bitmis bir meclisle çıkmak dogru olmayacaktır. Yine VII. Dönem Meclis’i, üzerinde yapılan siyasi tartısmalar nedeniyle yıpranmıstı. Dolayısıyla iç ve dıs politika, otoritesi süpheye düsmüs bir meclisle yürütülemezdi.849 Muhalefet ise 
iktidarla aynı görüsü paylasmıyordu. Muhalefete göre CHP tarafından seçimlerin bir yıl erkene alınması seçimlerde DP’yi hazırlıksız yakalamayı amaçlamaktaydı. Seçimlerin erkene alınmasıyla ilgili Adnan Menderes su tespiti yapmıstır: “İsmet Pasa’nın seçimleri bir yıl erkene almasının hikmeti bugün daha iyi anlasılıyor. Aydın gibi bir yerde bile henüz istedigimiz sekilde teskilatlanamadık.”850 TBMM, içte ve dısta ortaya çıkan gelismelere karsı ülke yönetimini daha kararlı hale getirme amacıyla iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla 10 Haziran 1946 tarihinde erken seçim kararı almıstır. 

Ancak muhalefet seçimin tam bir baskın seçim oldugunu yinelemistir.851 Muhalefetin bu iddiasında kısmen haklı oldugunu düsünmekteyim. Çünkü iktidarın seçimleri erkene alabilecegi söylentisinin çıktıgı Mayıs ayında muhalefetin pek çok yerde teskilatlanamadıgı görülmüstür.(*) 
(*) Örnegin Aydın’ın en büyük ilçesi Nazilli’de DP, teskilatını 19 Mayıs 1946 tarihinde kurabilmistir. 

Celal Bayar ve Adnan Menderes, erken seçim kararının TBMM’den geçmemesi 
için çok çaba sarf etmis, Ancak bunda basarılı olamamıslardır. Muhalefet erken seçim kararıyla tam bir sok yasamıstır. Demokrat Parti Genel Merkezi, bu karara karsı strateji gelistirmek için DP il baskanlarını derhal Ankara’ya davet etmistir. Yapılacak toplantıda seçimlerin DP tarafından boykot edilip edilemeyecegi il baskanlarına sorulacak buna göre tavır belirlenecekti. Davet üzerine Etem Menderes önce izmir’e gitmis, buradan Manisa ve izmir DP il baskanlarıyla birlikte trenle Ankara’ya hareket etmistir. Ankara’ya hareketten önce izmir il Baskanı Ekrem Hayri Üstündag, Aydın il Baskanı Etem Menderes ve Manisa il Baskanı Hüsnü Yaman kendi aralarında toplantı yapmıs ve DP’nin seçime katılması tezini Ankara’daki toplantıda savunmaya karar vermislerdir.852 

16 Haziran 1946 tarihinde gerçeklesen Ankara’daki toplantıda DP’nin seçime katılması kararı çıkmıstır. 

4.2.2. Seçim Hazırlıkları 

Partilerin seçim hazırlıkları çok gergin bir atmosferde gerçeklesmistir. Demokrat 
Parti, taraftarlarını meydanlara davet etmistir. Demokrat Parti’nin tertip etmis oldugu bu büyük mitingler o döneme kadar Türk demokrasi tarihinde alısılmadık bir görüntüdür. DP’nin en büyük propaganda silahı tertip etmis oldugu bu mitingler olmustur. Bu mitinglere binlerce kisi katılmıstır. Tek parti yönetimi nedeniyle bu duruma pek alısık olmayan CHP, bu mitingleri anarsi ya da ihtilal hareketi olarak görmüstür. CHP’de önemli konuma sahip olan Falih Rıfkı Atay bu durumu “DP, bir siyasi hareket olmaktan çıkıp bir yıkıcılar ve intikamcılar hareketine dönüsmüstür.”853 diyerek özetlemistir. Seçim sürecinde partiler birbirini sert bir sekilde suçlamıslardır. Siyaset propagandası sınır tanımamıs camilere kadar girmistir. Düzce Müftüsü Mehmet Sıtkı Otluoglu cuma vaazında, “Ey Müslümanlar, su anda Allah’ın emirlerini teblig ve sizleri irsat için bu kürsüye çıktım. Bazı aptessiz Demokrat Parti mensupları halk içine girerek tefrika ve fesat tohumları ekmeye çalısıyorlar. Bunlar mektepleri kaldırmaya bu surette 
halka yaranma amacındadır. Sakın bunların tahriklerine kapılmayınız. CHP’den 
ayrılmayız dogru yol budur.” CHP Demokrat Parti’yi dini alet etmekle suçlarken 
böylece bünyesindeki kimilerinin söylem ve davranıslarıyla kendisi de aynı pozisyona düsmüstür.854 Aydın’daki toplantılarda ise DP temsilcileri CHP’yi inançlar konusunda halka baskı yapmakla suçlamıslardır. Ortam bu kadar gerilmisken seçimlere iki gün kala Aydın’da Çakırbeyli köyü DP ocak baskanıyla, Adnan Menderes’in çiftlik kâhyası öldürülmüstür. Türkiye, seçim dönemine gergin bir atmosferde girmistir. 

Demokrat Partililer iktidarın seçimleri öne alabilecegi dedikodusunun çıktıgı 
Mayıs ayından itibaren seçim çalısmalarını baslatmıslardır. Aydın ilinde Demokrat Partililer en ücra köylere kadar giderek partilerini tanıtmaya çalısmıslardır. Demokratların halka yaklasımı bu partiye olan sempatiyi artıran unsurlardan biri olmustur. Kusadası DP baskanı Dr. Hulusi Buyral, fakir halkın muayenesi ve tedavisi için parasız muayene uygulamasını baslatmıstır. Bu durum bir tellalla halka duyurulmustur.855 Nazilli DP Mütesebbis Heyeti Baskanı Dr. ismail Hakkı Sevkay, DP Bozdogan ilçe merkezinde halkı ücretsiz muayene etmistir. Siyasi partilerin sosyal etkinlikleri memnuniyetle karsılanmıstır. Parti etkinligi dısında yapılan muayene ücreti olan 250 kurusu da DP Bozdogan subesine teberru edilmistir.856 Celal Bayar ve Adnan Menderes 1946 yılı Temmuz ayının ikinci haftası seçim çalısmaları yapmak üzere birlikte Ege gezisine çıkmıslardır. İki lider önce İzmir’de düzenlenen mitinge katıldılar.857 
17 Temmuz 1946 günü, milletvekili seçimlerinden dört gün önce de DP Aydın’da bir miting düzenlemistir.858 Bu mitinge İzmir’deki çalısmalarını tamamlayan Adnan Menderes ve Celal Bayar da katılmıslardır. Mitingde bir konusma yapan Adnan Menderes su konular üzerinde durmustur: 
“ Güdümlü demokrasiden söz ediyorlar. DP hiçbir kimsenin lütfu ve müsaadesiyle kurulmamıstır. DP bir kukla tesekkülü degildir. DP, Türk kanunlarının çizdigi hudut içerisinde yürüdügünden Türk milletinin iftiharına mazhar olmustur… Kimileri Demokrat Parti’nin Rus parasıyla kuruldugunu söylediler. Bu menfur propagandayı köylere kadar yaymak için neler yaptıklarına çogunuz sahit olmustur. Bunu devlet memurlarından bazıları da söylemistir… 
Bu iftiraları atmak için gözlerinin ne kadar kararmıs oldugunu siz tahmin edin. Sahıslarla ugrastıgımız iddiası tamamen uydurmadır. htiras daima bizden uzakta kalacaktır… Devlet reisi(Cumhurbaskanı İnönü), mücadelesine makamının nüfuzunu parti islerine karıstırmakla baslamıstır. Bazı devlet memurlarının (partilere karsı) tarafsızlıklarını muhafaza edememeleri, bundan 
ileri gelmektedir. İktidar partisinin devlet parasından ve vasıtalarından istifade 
etmelerinin de sebebi budur.” 

CHP’ye muhalif gazetelere göre DP’nin Aydın mitingi çok görkemli 
geçmistir.859 Anadolu gazetesi, DP’nin iki liderinin konusmasına kuru bir kalabalıgın katıldıgını ve mitingde coskunun olmadıgını iddia etmistir. Bu toplantılara katılan kimi CHP’liler: “Bizi aldatamazsınız. CHP’ye ve Milli Sef İnönü’ye baglıyız. CHP adaylarına oy verecegiz.” seklinde bagırmıstır. Bu grup, “Dag basını duman almıs” marsını söyleyerek Aydın sokaklarında dolasmıstır. Nazilli’de ise Celal Bayar’ın Dalyan Palas’ta yaptıgı konusması sırasında CHP’li vatandaslar, “Bizi Halk Partisi’nden ancak Allah ayırabilir, baska çaresi yoktur.” diye bagırarak Bayar’ı protesto etmislerdir. Burada DP üyesi Dr. Fuat Köseoglu, Celal Bayar’a Nazilli halkının yanında oldugunu söyleyince, CHP’li vatandaslarla kendi arasında sert bir tartısma yasanmıstır. 
CHP’li vatandaslar Fuat Köseoglu’nun Nazillililer adına söz söyleyemeyecegini belirtmislerdir. Tartısmalar daha sonra CHP idare binasında da devam etmistir. CHP’li vatandaslar, CHP yönetiminden Fuat Köseoglu’nun resmen ihtar edilmesini istemistir. CHP Nazilli İlçe Baskanı Emin Bilgen 21 Temmuz  seçimlerine çok az bir zaman kaldıgını belirterek verilecek oylarla DP’nin ve Fuat Köseoglu’nun tekzip edilecegini söylemis ve heyecanlı kitleyi bu sekilde  sakinlestirmistir. 860 

DP yanlısı gazeteler ise seçim sürecinin basladıgı ilk günden son güne kadar 
büyük baslıklarla vatandası seçime istirak etmeye ve DP’ye oy vermeye davet 
etmislerdir: Gazeteler, “ dare edilen degil, idare eden olmak için reyini Demokrat Parti’ye ver.”861 “Harpte düsmandan korkmayan vatandas! Sandık basında kimden korkacaksın? Korkmadan reyini kullan.” “DP’ye rey vermek kendini hâkim kılmaktır.”862 baslıklarını atarak halktan DP’ye destek vermelerini açık bir sekilde istemislerdir. 

Demokratların yogun seçim propagandası içinde olması CHP’leri de harekete 
geçirmistir. CHP Bölge Müfettisi ile CHP l Baskanı Neset Akkor, Aydın Merkez ve Bozdogan, Nazilli, Söke ilçeleriyle bu ilçelere baglı tüm bucakları seçim nedeniyle dolasmıstır. Buralarda partililerle temaslarda bulunulmus ve milletvekili seçimleri konusunda konusmalar yapılmıstır. CHP ilçe baskanları Aydın’da parti bölge müfettisi ile il baskanı nezaretinde seçim islerini görüsmek üzere bir toplantı yapmıslardır.863 

DP’nin köy çalısmalarından etkilenen CHP milletvekilleri de köy köy dolasarak seçim faaliyetlerine katılmıslardır. CHP’liler de mitingler yapmıs ve degisik etkinlikler de bulunmustur. Örnegin Koçarlı’da pazarın kuruldugu günde CHP tarafından bir açık hava toplantısı düzenlenmis, toplantıda bir konusma yapan Avukat Sahap Gürsel sunları söylemistir: “CHP’nin geçmiste yaptıkları, gelecekte yapacaklarının teminatıdır. 

İnönü ne yalnız bir devlet baskanı ne de yalnız partimizin sefi degildir. O inkılâpların her basamagında Atatürk’ün yanında bulunmustur. Adını Atatürk’ün hizasına kazımıstır. Gönüllerimize nesilden nesle sürüp gidecek bir emanet olarak sevgisini yazmıstır. Onu bir kahraman olarak tanıyoruz ve onun safında toplanıyoruz. inönü bizim için eserinden vazgeçemeyecegimiz bir bastır.” 

Mitingde dinleyiciler sürekli: “Varolsun İnönü, Yasasın nönü’nün Partisi, 
CHP’den ayrılmayacagız, onun eserine bir tasta biz koyacagız.” seklinde tezahürat yapmıslardır. 864 

4.2.3. Seçim Komisyonlarının Tesekkülü 

1946 genel seçimlerinde Aydın ili 426 seçim bürosuna ayrılmıstır. Merkez 
İlçe’de 113, Bozdogan’da 62, Çine’de 83, Koçarlı’da 24, Karacasu’da 24, Nazilli’de 81, Söke’de 39 adet seçim komisyonu kurulmustur.865 1946 seçimleri yapılırken seçimler üzerinde henüz adli teminat yoktur. İl seçim kurulları yada komisyonları idari denetim altında olusturulmustur. Seçim kurullarının bası hâkimler degildir. Aydın’da il seçim kurulu su sekilde olusturulmustur: 
Salim Gündogan (Baskan, Aydın İl Valisi) 

Orhan Çiftçi (İkinci Baskan, Aydın Belediye Baskanı-CHP) 
Etem Menderes (Üye, Demokrat Parti İl Baskanı), 
Ahmet Emin Arkayın (Üye, CHP), 
Rıfkı Ulusoy (Üye), 
Fuat Dürük (Üye), 
Eyüp Sahin (Üye), 
Hüsnü Cihan (Üye), 
Dr. Nuri Erkan (Üye), 
İrfan Salyam (Üye)866 

4.2.4. Adaylar 

CHP Milletvekili Adayları 

CHP Genel Sekreterligi’ne çok güçlü isimler ve sahasında söz sahibi kimseler 
milletvekilligi adaylıgı için basvurmustur. Marko Mercan (Avukat), Ali Rıza Turgut (Bucak Müdür), Lütfi Bilgen (Aydın Veteriner Müdürü), Kemal Gencol (Tütün tüccarı), Nuri Vural (Albay), Enver Agar (Agır Ceza Yargıcı), Nazım Kılıç (Zeytin Mütehassısı), Halit Çayırlı (Tüccar), Hulusi Aksudogan (Tarih ögretmeni), Durmus Hamdi Terzioglu (Çiftçi), Aziz Aydın (Mektup dagıtıcısı), Yılmaz Erpulat (Kooperatif müdürü), Ulvi Alacakaptan (İstanbul Muhakemat Müdürü), Fikret Basaran (İlkögretim müfettisi), Süreyya nan (Ev hanımı), Esat Orhan Aydınoglu (Harp Akademisi Hukuk Profesörü), Zeki Mesud Alsan (Eski Milletvekili, Hukuk Profesörü), Eyüp Sahin (Tüccar ve Çiftçi), Nedim Müren (Yargıç), Fuat Sahin Erlaçin (Eski Aydın Milletvekili ve Belediye Baskanı), Esref Demirag (Demiryolları İsletme Müdürü), Hüsnü Berker (Danıstay üyesi), Salih Kalaycı (Yüzbası), Rıfat Korkut (Yargıç), Enver Arar (Yargıç) gibi isimler CHP’ye Aydın milletvekilligi adaylıgı için basvuran adaylar içerisinde bulunuyordu. Genel Sekreterlik, Aydın milletvekili aday listesini açıkladıgında pek çok kimse kendi isimlerini listede göremeyince hayal kırıklıgı yasamıstır. Kimileri bu duruma aldırmadan CHP’ye baglılık ve hizmetlerini sürdürmüslerdir. Bazı CHP’liler ise olanları sineye çekip büyük bir sessizlige bürünmüslerdir. Sessiz kalmayan ciddi bir kesim ise 
CHP’ye karsı cephe almıstır. Örnegin Eyüp Sahin seçimlere bir hafta kala CHP’den istifa ederek DP’ye geçmistir.867 Daha sonra, Seçim Kurulu’nda yer alan Eyüp Sahin seçilen hiçbir milletvekilinin mazbatalarını Etem Menderes’le birlikte imzalamayacaktır.868 CHP’den istifa edenler arasında emekli müfettis Fikret Basaran da bulunuyordu. Fikret Basaran seçimler sonrası DP tarafından düzenlenen seçimleri protesto mitinginde yaptıgı konusmada CHP’yi açıkça hedef almıstır.869 CHP üyesi Halit Çayırlı CHP Genel Sekreterligi tarafından Aydın milletvekilligi aday listesine adı konmayınca adaylıgını bagımsız olarak koymustur. Bu nedenle CHP, Halit Çayırlı’yı parti mevzuatına ters davranmaktan dolayı partiden ihraç etmistir.870 

1946 Genel Seçimleri CHP Milletvekili Adayları: 

- General Refet Alpman 
- Dr. Mazhar Germen 
- Nuri Göktepe
- Neset Akkor 
- Ahmet Emin Arkayın 
- Emin Bilgen 
- Mithat Aydın 871 

Milletvekili adayları açıklandığında Emin Bilgen ismi hariç CHP’nin Aydın’da 
yeni yüzlere listede yer vermediği görülmüştür. 

Demokrat Parti Adayları: 

1946 milletvekili seçimlerinde DP adaylarının 52’si avukat, 41’i çiftçi, 40’ı 
doktor, 15’i emekli general, 14’ü mühendis, 13’ü ögretmen geri kalanı çesitli meslek sahipleridir. “DP, 49 ilde seçimlere katılmıs ve bu illerden 273 aday göstermistir.”872 
Aydın ilinde DP adayları konusunda pek çok kisinin adı ortaya atılmıstır. 
Nazilli’de Sevki Hasırcı DP’den adaylıgını koymak istemistir. Bu nedenle yasını 
düzeltmek üzere mahkemeye basvurmustur. Eski jandarma karakol komutanlarından ve kömür tüccarı Emin Ünal, DP Mütesebbis Heyeti Üyesi Fabrikatör Ali Nihat Amasya’nın damadı Yüksek Ticaret Okulu Memuru Kemal Topeli’nin DP’den aday olacakların arasında adı geçmistir.873 Albay Ali Rıza’nın Nazilli muhitinden ve DP listesinden aday olacagını açıklamıstır. Bu nedenle kendisi bunu saglamak için trenle İstanbul’dan Nazilli’ye gelmistir. Albayı CHP baskanı ve yüzlerce halk istasyonda karsılamıstır.874 Sonuçta DP Aydın milletvekili adayları olarak su isimleri açıklamıstır: 

-Adnan Menderes (*) 
(*) Aynı zamanda Kütahya milletvekili adayıdır.
-Zekai Kavur 
-Av. Cevat Ülkü (**) 
(**) DP iktidarı döneminde Aydın Belediye baskanlıgı yapmıstır. Daha sonra IX, X ve XI. dönemlerde Aydın milletvekili olarak TBMM’de bulunmustur.
- Ahmet Or 
- Dr. Mükerrem Sarol (***) 
(***)1909 yılı Gediz dogumludur. IX, X. Dönem İstanbul, XI. Dönem Edirne Milletvekili seçilmistir. Menderes Hükümetleri döneminde Devlet Bakanlıgı yapmıstır. 
- Ahmet Vehbi Ayaydın875 Bagımsız Adaylar: 
- Avni Deniz.876 
- Halit Çayırlı.877 

4.2.5. Seçim Sonuçları 

Dönemin seçim sistemi geregince Aydın’da en çok oyu CHP almıs ve buna göre 
Aydın CHP adaylarının tamamı meclise girerken, DP adayları ve bagımsızlardan 
milletvekili seçilen olmamıstır. Anadolu gazetesi, seçimden kısa bir süre sonra sonuçları açıklamıstır. Ancak Anadolu gazetesinin okuyucusuna biran önce bilgi ulastırmak için seçimle ilgili verdigi rakamlar saglıklı olmamıstır.878 Seçim mazbatalarına göre Aydın’dan milletvekili seçilen CHP adaylarının aldıgı oyların kesin dökümü söyledir: 

- General Refet Alpman: 62.058 
- Dr. Mazhar Germen: 58.319 
- Nuri Göktepe (*) 
- Avukat Neset Akkor: 59.460 
- Ahmet Emin Arkayın: 59.432 
- Emin Bilgen: 57.636 
- Mithat Aydın: 59.741 
(*) Mazbatası dosyasında bulunamamıstır 

21 Temmuz 1946 seçimleriyle 1946–1950 yılları arasında görev yapan VIII. 
Dönem TBMM’si olusmustur. Bu dönemde Aydın milletvekillerinin tamamı CHP’lidir. 
1948 senesinde yapılan ara seçimlerinde de bu durum degişmemistir.879
1946 genel seçimleri sonucunda ülke genelinde CHP: 396, DP: 61, Bagımsızlar: 7 Milletvekilligi kazanmıstır. 

Anadolu gazetesinin yazdıgına göre Adnan Menderes ve arkadasları Aydın’da 
CHP’nin aldıkları oyun ancak yarısı kadar oy alabilmistir. Gazetenin belirttigine göre Aydın’da CHP ezici bir çogunlukla seçimi kazanmıstır.880 Milletvekili seçilen Neset Akkor ve Ahmet Emin Arkayın’ın yerine Aydın CHP l dare Kurulu’na, kereste tüccarı Lütfü Taskın ile çiftçi Nail Ergün getirilmistir.881 Aydın’da seçim kaybeden Adnan Menderes Kütahya ilinden milletvekili seçilmistir. Durum Adnan Menderes’e gazeteciler tarafından sorulunca Menderes “Milletimin olgunluguna inanıyorum, halk bizimle beraberdir, Muvaffak olacagımıza eminim.” açıklamasını yapmıstır.882 

4.2.6. Seçimlerle İlgili Yapılan Spekülasyonlar 

Seçimler sonunda itirazlar daha çok Demokrat Parti tarafından ortaya atılmıstır. 
Demokrat Parti, seçimlerde DP aleyhine yolsuzluk yapıldıgını, idari mekanizmanın partiler karsısında tarafsız kalamadıgını iddia etmistir. Bu iddialara göre idare mekanizması eliyle sandık baslarında usulsüzlükler yapıldıgı gibi vatandasa da oyunu iktidar partisine verme konusunda baskı yapılmıstır. CHP müfettisligince hazırlanan seçim raporunda Belediye, 21 Temmuz ve daha sonra il genel meclisi seçimlerinde Aydın ili kaymakamlarının ve valisinin devlet memuru olmalarına ragmen CHP adına çalısmalarından dolayı takdirname ile ödüllendirilmesi ya da 500 lira kadar bir ikramiye ile CHP’ye hizmetlerine devamlarının saglanması parti Genel Sekreterligine teklif edilmistir. Adnan Menderes’e göre bu durum DP’nin iddialarını güçlendirmektedir.883 

Seçimlerde “Açık Oy, Gizli Tasnif” ilkesi uygulanmıstır. DP yanlısı gazeteler 
seçimlerle ilgili pek çok olaydan söz ederken, CHP yanlısı basın nedense sanki 
seçimlerde hiçbir sey olmamıs gibi sessizlige bürünmüstür. Demokrat zmir gazetesinin belirttigine göre seçimler Aydın ilinde olaylı geçmistir. Nazilli’de Demokrat İzmir gazetesi muhabiri seçimi takip etmek için gittigi sandık basından CHP’li Av. Hulusi Çogullu’nun emri ile polis tarafından uzaklastırılmıstır. Polisin ilgili kisinin sözünü dinlemesi DP’liler tarafından garip karsılanmıstır. Zeytinli Mahallesi’nde camide bulunan 81 numaralı sandık basındaki Mal Müdürü Süleyman Bülbül, DP mensuplarının elindeki oy listelerini yırtmıs ve halkın eline CHP oy listelerini verdigi iddia edilmistir. DP mensupları seçim sandıgı civarında oy pusulası dagıtınca polis tarafından tutuklanmıslardır. Yapılan seçim yolsuzlukları seçim kurulu baskanlıgı ile kaymakamlıga bildirildigi halde durum geçistirilmistir.884 Nazilli’de yasanan baska bir olayda “3 numaralı sandık basında ortaokul müdürü Arif Gönendik çok miktarda CHP aday listelerini zarf içine yerlestirip sandık içine atmak üzereyken DP Müsahidi Nuri Baloglu tarafından fark edilmis, durumla ilgili tutanak DP’liler tarafından hazırlanınca 
Baloglu ile Gönendik arasında kavga çıkmıstır. Gönendik’in tutanagı yırtması üzerine yeni bir tutanakla durum Cumhuriyet Savcılıgı’na iletilmistir. CHP’li Nazilli Ortaokul Müdürü Gönendik savcılıkta ‘oy pusulalarını kendisinin atmadıgını bunu DP’lilerin yaptıgını’ iddia etmistir. Savcılık Gönendik hakkında takipsizlik kararı vermistir.885 Aksam saatlerinde oyların sayımı sırasında seçmen imzasıyla kullanılan oylar arasında tutarsızlıklar görülmüstür.886 

DP, ortaya çıkan seçim sonuçlarını, seçimin adil yapılmadıgını belirterek kabul 
etmeyeceklerini açıklamıslardır. Bu amaçla partililer seçim kurullarına gerekli 
itirazlarda bulunmustur. DP yöneticileri seçimlerde sandık baslarında yolsuzluk 
yaptıgına inandıgı kisiler için adli mercilere basvurmustur. Aydın İl Seçim Kurulu’nda yer alan Etem Menderes, DP’li diger arkadasıyla birlikte seçim mazbatalarını imzalamamıstır. Aydın’dan milletvekili seçilen CHP’li adaylar imza eksigi bulunan bu mazbatalarla TBMM’ye gidip burada üye kayıtlarını yaptırmıslardır887. Adnan Menderes ise Meclis’te yaptıgı konusmada bu mazbataların Meclisçe iptalini istemistir. Cumhurbaskanı’na çekilen telgraflarla ve ülkenin degisik kentlerinde düzenlenen mitinglerle seçimlerde yasanan yolsuzluklar protesto edilmistir. Meclis’in toplanmasından sonra da ilgili itirazlar meclis bünyesine tasınmıstır. 

4.2.7. Aydın’da DP Tarafından Düzenlenen 1946 Seçimlerini Protesto Mitingi 

7 Agustos 1946 günü DP Aydın’da büyük bir kalabalıgın katılımıyla seçimleri 
protesto mitingi düzenlemistir. Halk “Onları biz seçmedik” diye haykırmıstır. Mitinge Demokrat İzmir Gazetesi muharriri Burhan Belge de katılmıstır. Belge mitingde yaptıgı konusmada; ‘Dünya’nın gözü önünde yapılan bu seçimlerde Türk milletinin demokratiklesemeyecegi; bu olgunlukta olmadıgı tezi DP’ye yapılan haksızlıklar nedeniyle pekismistir. Biz CHP’nin zulmünün karsısındayız. Ancak su bilinmelidir dısarıdan memleketimize bir tehdit yönelse o zaman kimsenin süphesi olmasın biz CHP’nin yanında olacagız. Bizim parti arkadaslıgımız bir öküz öldü ortaklık bitti mukavelesi degildir. Biz ne bir seçim istirak sirketi nede CHP’yi iktidardan indirme aletiyiz. Biz kanuna inanmıs ve kanun kadar temiz insanlarız. Bunu bir gün karsı tarafta   onaylayacaktır.” 888 derken Dr. Mükerrem Sarol da; ‘Bir köylünün bugday ektigi tarlada çavdarla  karsılasması kadar seçimlerin sukutu hayale ugratıcı oldugunu söyleyebilirim. 
Adnan Menderes buralıdır. Bu muhit onu sevmektedir. Bu insanın böyle bir muhitten seçilememesi ilginçtir. Onlara millet iradesiyle inat etmenin bosa çıkacagını; er geç zaferin millette kalacagını gösterecegiz.’ seklinde konusmustur. DP’nin düzenlemis oldugu söz konusu protesto mitingi, mitinge katılımın fazla olmasını saglamak için Aydın pazarının kuruldugu Salı gününe denk getirilmistir.(*) 
(*) Çok partili yasama geçis sürecinde kır nüfusu, kent nüfusundan daha fazladır. Ulasım vasıtaları henüz yaygın degildir. Köylü acil durumlar dısında sadece pazarın kuruldugu zaman sehre inmistir.

Hükümet meydanında yapılan mitinge merkep ve kagnılarıyla sehre inen pek çok köylünün katıldıgı görülmüstür. Miting, Gençlik ve Cumhuriyet marsları söylenerek açılmıstır. Demokrat zmir gazetesinin yazdıgına göre halk protesto mitingi sırasında ‘Seçilmediler tayin oldular.’ ‘Seçilmeden seçildim diyenler utansın.’ ‘Biz sizi seçmedik; size güvenimiz yoktur.” seklinde dövizler tasımıstır. 

Mitingde CHP’lilerle DP’liler arasında sözlü satasmalar olmustur. Kimi 
CHP’liler ‘İstahınızı 4 yıl sonraya saklayın bos sandalye kalmadı.’ derken kimileri 
‘Utanın 24 yıldır CHP’nin ekmegini yiyorsunuz.’ diye bagırmıstır. Mitingde konusanlar tarafları itidale davet etmistir. Burhan Belge CHP’lilere karsı: ‘Bugün burada DP’nin protesto mitingini yapıyoruz. Kanuni müsaade alarak bu meydanda toplandık. Siz de yarın ya da öbür gün izninizi alıp kendi mitinginizi yapabilirsiniz. Bu miting medeni bir tezahürün ifadesidir. Türk milletinin bu medeni manzarasını bozmayınız. hakkımızı elbette arayacagız 889 diye seslenince Fabrikatör Mehmet Külahcı, Belge’ye “Hak benim degirmendedir.” diye bagırmıstır. CHP’liler çıkan konusmacılara miting boyunca “yalan söylüyorsunuz, vekilleri biz seçtik. Bizi İnönü’nün partisinden ayıramazsınız.” 
diye tepki göstermisler ve “Yasasın nönü, yasasın CHP!” diye slogan atmıslardır. 
Anadolu gazetesi, DP’lilerin Aydın mitingini tam bir fiyasko olarak nitelendirmistir. 
Yine bu gazeteye göre, mitingin Aydın pazarına denk getirilmesine ragmen ancak 1200 kisi katılmıstır. Gazete, mitingde DP’lilerin çocukların ellerine pankartlar tutusturduklarını ifade etmistir.890 



BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

849 Feroz ve Bedia Turgay A. (1976), Türkiye’de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kronolojisi(1945- 1971), s.21-22. 
850 Sarol, M. Bilinmeyen Menderes s.39. 
851 Toker, M. (1990), Demokrasimizin İsmet Pasalı Yılları/Tek partiden Çok Partiye Geçis, s.21 
852 Tasvir, 13 Haziran 1946. 
853 Ulus, 4 Temmuz 1946. 
854 Sönmez, S.(1998), 1946-1950 Yılları Arasında iktidar Muhalefet iliskileri Açısından Demokrat Parti’nin İşlevi, s.26. 
855 Demokrat İzmir, 17 Temmuz 1946. 
856 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1946. DP’lilerin bu tip uygulamaları 1946 genel seçimlerinden sonra da devam etmistir. Ancak DP’lilerin 1950 seçimlerinden sonra bu tip uygulamaları devam edip etmedikleri ayrıca arastırılması gereken bir konudur. 
857 Demokrat izmir, 16 Temmuz 1946 
858 Adnan Menderes’in Konusmaları ve Demeçleri-Makaleleri (1991), C.3, s.93.
859 Mitingle ilgili ayrıntılar ve mitingde yapılan konusmaların tamamı için bkz; Demokrat İzmir, 18 Temmuz 1946. Yeni Asır, 18 Temmuz 1946.
860 Anadolu, 18 Temmuz 1946. 
861 Demokrat İzmir, 2 Temmuz 1946. 
862 Demokrat İzmir, 20 Temmuz 1946. 
863 Anadolu, 16 Haziran 1946.
864 Anadolu, 16 Temmuz 1946. 
865 Anadolu, 15 Haziran 1946. 
866 TBMM, TBMM Üyelerine Ait Sicil Defterleri, VIII. Dönem, Defter No:96, Zarf No:6. 
867 Demokrat İzmir, 15 Temmuz 1946. 
868 TBMM, TBMM Üyelerine Ait Sicil Defterleri, VIII. D., Z. No:6, D. No:93, 96, 97, 98, 99, 101, 102. 
869 Demokrat İzmir, 9 Agustos 1946. 
870 BCA, 490.01/139.560.1. 
871 Anadolu, 19 Temmuz 1946. TBMM, TBMM Üyelerine Ait Sicil Defterleri, VIII. Dönem, Zarf No:6, Defter No:93, 96, 97, 98, 99, 101, 102. 
-General Refet Alpman: Emekli Levazım Tümgeneraldir. 1877 yılı stanbul dogumludur.VII ve VIII. dönemde Aydın milletvekili seçilmistir. Adaylık tarihinde Ankara’da ikamet etmektedir. 
- Dr. Mazhar Germen: 1887 Aydın dogumludur Tıbbiye'den mezun olduktan sonra Eskisehir Askeri Hastanesi bastabipligi yapmıstır. TBMM I. Dönem milletvekili olarak seçilmis ve kesintisiz sekiz dönem Aydın milletvekilligi yapmıstır. Ayrıca Birinci Ali Fethi Okyar Hükümetinde, Sıhhiye ve İçtimai 
Muavenet Bakanlıgı yapmıs Türk hekimi ve siyasetçisidir. 
- Nuri Göktepe: V, VI, VII, VIII. dönemlerde Aydın Milletvekili olarak TBMM’de bulunmustur. 
- Neset Akkor: Hukuk Fakültesi mezunudur ve avukattır. Kaymakamlık görevinde de bulunmustur. I. ve VIII. dönem milletvekilidir. Aydın Cumhuriyet Halk Partisi İl İdare Kurulu ile Aydın Baro Baskanlıgı yapmıstır. 
-Ahmet Emin Arkayın: 1928-1931 yılları arasında Aydın belediye baskanlıgı yapmıstır. Uzun yıllar Türk Hava Kurumu Aydın Subesi Baskanlıgını yürütmüstür. 
-Emin Bilgen: Nazilli dogumludur. Nazilli’de çiftçi ve tüccardır. CHP Nazilli lçe İdare Kurulu baskanıdır. 13 senedir bu görevi sürdürmektedir. Milli Mücadelede Aydın cephesinde bulunmustur. 
Katkılarından dolayı İstiklal Madalyasıyla taltif olunmustur. Daha sonra Türk Ocakları baskanlıgı görevinde bulunmus ve Nazilli’de 11 sene belediye baskanlıgı da yapmıstır. VIII. Dönem Aydın milletvekillidir. 
-Mithat Aydın: TBMM 1. ve 2. döneminde Aydın milletvekili, V, VI ve VII. dönemlerde Trabzon milletvekili, VIII. dönemde Aydın milletvekili olarak bulunmustur. 
872 Vatan, 19 Temmuz 1946.
873 Anadolu, 16 Haziran 1946.
874 Demokrat İzmir,3 Temmuz 1946.
875 Demokrat İzmir, 17 Temmuz 1946. 
876 Anadolu, 16 Haziran 1946. Aydın ortaokulu ögretmenidir. 
877 BCA, 490.01/139.560.1. 
878 Anadolu, 23 Temmuz 1946. Anadolu CHP adaylarının aldıgı oyları söyle açıklamıstır: General Refet Alpman: 61.958, Dr. Mazhar Germen: 58.012, Nuri Göktepe: 58.278, Av. Neset Akkor: 59.204, Ahmet Emin Arakayın: 59.219, Emin Bilgen: 57.405, Mithat Aydın: 59.495 
879 Yediyıldız, N. (1996), VIII. Dönem TBMM(1946–1950), s.36 
880 Anadolu, 23 Temmuz 1946. 
881 Anadolu, 2 Agustos 1946. 
882 BCA, 490.01/139.560.1. 
883 Adnan Menderes’in Konuşmaları ve Demeçleri-Makaleleri(1991), C.1, s.95. 
884 Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1946. 
885 Demokrat İzmir, 9 Agustos 1946. 
886 Demokrat İzmir, 24 Temmuz 1946. 
887 TBMM, TBMM Üyelerine Ait Sicil Defterleri, VIII. D., Z. No:6, D. No:93, 96, 97, 98, 99, 101, 102. 
888 Demokrat İzmir, 7 Ağustos 1946. 
889 Demokrat İzmir, 9 Ağustos 1946. 
890 Anadolu, 7 Ağustos 1946. 

33 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***