11 Ocak 2019 Cuma

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33


4.2.8. Seçim İtirazlarının Meclis’e Tasınması 

Adnan Menderes, Aydın’da yapılan seçim yolsuzluklarını hazırlanan 
tutanaklarla birlikte seçimlerden sonra toplanan VIII. Dönem Meclis’inde gündeme getirmistir. Ancak diger DP milletvekillerinin gündeme getirdigi seçim usulsüzlükleri iddialarıyla birlikte bu iddialar da meclis tarafından kabul görmemistir.891 Ancak bu seçim yolsuzlukları, DP’nin bundan sonraki hareket tarzını belirlemistir.892 Adnan Menderes Meclis görüsmeler sırasında sunları söylemistir: “21 Temmuz tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde birçok yolsuzluklar ve kanunsuzluklar oldugu hakkında oldugu hakkında teessüs eden kanaat umumidir. TBMM’ce Aydın’dan seçilen milletvekillerinin mazbataları onaylanmamalı ve kisilere iade edilmelidir. Bu kanaatin bütün vicdanlarda yer etmesine sebep kanunu tatbike memur makamlar ve vazifeliler tarafından her türlü kanunsuz hareket ve muamelelerin, her çesitten tazyik ve tehditlerin 
zor ve siddet kullanma hadiselerinin her yerde açıktan açıga yapılmıs olmasıdır. Ve hiç kimseden çekinmeden islenen bu kanunsuzluklarının sehir, kasaba ve köylerde yıgın yıgın vatandasların maruz kalmıs bulunmasıdır.” 

Adnan Menderes, sözlerinin devamında yapılan usulsüzlükler nedeniyle 
seçimlerin milletin iradesini yansıtmadıgını ileri sürmüstür. Meclis Seçim Tutanaklarını İnceleme Komisyonu’nun seçimleri bozmak söyle dursun, yapılan sikâyetler için hiçbir tahkikat yapmamasını, bununla ilgili tüm serzenisleri kulaklarını tıkamasını teessürle karsıladıgını söylemistir. Ona göre CHP tek parti olma anlayısından henüz uzaklasamamıstır. Bu yüzden kendisine karsı gelisen tüm partilere karsı, hile ve siddete basvurmaktadır. İktidar partisi aynı anlayıstan dolayı kendisi dısındaki partilerin yayılıp gelismesine meydan vermeden seçimleri öne almıstır. Yine seçimlere hile karıstırmak suretiyle dört yıl daha iktidarda kalmayı garanti altına almıstır. Böylece Türk milletinin 
vatandaslık haklarına kavusma arzusu bir kez daha ertelenmistir. Millet fertlerini vatandas olma bilincine yükselten seçme hürriyetine müdahale edilmistir. Seçim Kanunu ise millet iradesini yansıtmak gayretinden daha ziyade CHP’nin sadece seçimleri kazanabilmesi amacıyla yapılmıstır. Yine ktidar Partisi, yapılan usulsüzlüklerin kamuoyunca duyulmasını engellemek için matbuat kanunuyla basını baskı altına alarak 21 Temmuz seçimlerinin üzerine bir perde çekmek amacındadır. Adnan Menderes’e göre Aydın’daki seçimlere gölge düsüren olaylar söyle gelismistir: 

1) Nazilli’de 3 numaralı sandıkta komisyon baskanı olan Ortaokul Müdürü Arif 
Gönendik içlerinde CHP aday listeleriyle dolu zarfları sandıga atarken yakalanmıstır. Bunu tespit için yapılan tutanakta CHP müsahitlerinin de imzası vardır. Seçmen listesinde 402 imza sayıldıgı halde, sandıktan 380 oy pusulası çıkmıstır. Çünkü Arif Gönendik diger oy pusulularını sandıga atamadan yakalanmıstır. 
2) Aydın merkezde Halk Partisi aday listeleri kapalı ve mühürlü zarflar içerisinde 
dısarıda muhtarlarca halka dagıtılmıstır. 
3) Söke kaymakamı Çalıslı muhtarını yanına çagırarak ona 700 lira vermis ve muhtardan bu paranın CHP’ye oy saglanması için dagıtmasını istemistir. Reisköy muhtarı ise aynı köyün DP baskanına seçimlerle ilgilenmemesi karsılıgında 100 lira verecegini söylemistir. 
4) Bozdogan’da hayatta olan pek çok Demokrat Partili vatandasın adları seçim 
kütüklerine yazılmamıstır. Bunun yerine ölü pek çok kisinin adları yazılarak onlar adına CHP’ye oy atılmıstır. Bazı sandıklarda yazılı olan seçmenlerin yerine oy kullanılmıstır. Olaylar, asıl seçmenler sandık basına gelince ortaya çıkmıstır. Söke’de 35 numaralı sandıkta ve Çine’ye baglı Cumalı köyündeki sandıkta bu tür usullükler yapıldıgına dair tutanaklar tutulmustur. 
5) Koçarlı, Söke kaymakamları ile Yenipazar, İncirliova, Akköy bucak müdürleri ve Aydın merkez polis komiserinin adam hapsedip dövdürdüklerine dair sikâyetler gelmistir. Pek çok köyde de köy odasına çekilen köylüler tazyik edilmistir. 
6)Nazilli’de sekiz sandıkta, Söke’nin Güllübahçe, Çine’nin Kayıklı ve Kuguk 
köylerinde DP’nin fazla oy aldıgını gösterir seçim tutanakları düzmece tutanaklarla degistirilmistir. 
7)Sandık baslarında görevli 356 DP temsilcisinden 105’i sandık baslarından 
uzaklastırılmıstır. 
Adnan Menderes’in Aydın seçimleriyle ilgili konusmasından sonra Aydın’dan 
CHP milletvekili seçilen Neset Akkor meclis kürsüsünde Adnan Menderes’e su yanıtı vermistir:“Adnan Menderes’in iddiaları sadece Ankara’ya çekilen telgraflara dayanmaktadır. Üstelik bu telgraflar seçimlerin bitmesinden 10–12 gün sonra toplu halde çekilmistir. Hiç süphesiz ki bu telgraflar bir merkezden verilen bir direktifle bildirilmis ve hiçbir kıymet tasımayan sözlerden baska bir sey degildir… Seçim Komisyonlarının CHP’lilerden olustugunu iddia edenler, noterlerle var olan seçim yolsuzluklarını tespit edebilirdi. Bu da mümkün degilse delil tespiti için mahkeme kararı alabilirlerdi. Bunları yapmayanlar, çekilen telgraflarla, yazılmıs birkaç tutanakla seçimlerin uygunsuz yapıldıgı söylemektedir. Ancak mevzuat itibariyle bu iddialar hiçbir kıymet ifade etmez”.893 

Karsılıklı suçlamalar sonrasında 21 Temmuz seçimlerinde Aydın’dan 
milletvekili seçilen Neset Akkor, General Refet Alpman, Ahmet Emin Arkayın, Mithat Aydın, Emin Bilgen, Mahzar Germen, Nuri Göztepe’nin TBMM’de 26.08.1946 yapılan genel kurul toplantısında mazbataları onaylanarak milletvekillikleri kesinlesmistir. 1946 seçimleri, tek parti döneminde belirlenen meclisin son kez yenilenmesini saglamıstır. Demokrat Parti tarafından ileri sürülen seçimlerdeki yolsuzluk iddiaları, yenilenmeyen seçim kanunu, idari amirlerin muhalefet üzerindeki baskısı, bu seçimlere gölge düsürmüstür. Meclis yenilenmistir fakat seçim, Demokrat Parti’nin tutumu nedeniyle TBMM’nin ihtiyaç duydugu güvenirliligi ve mesruiyeti kendisine saglayamamıstır. 1946 seçimleri öncesinde DP 16 ilde örgütlenememistir. Örgütlendigi illerde ise henüz tam güçlenememistir. Dolayısıyla DP’nin seçimleri kaybetmesi dogal bir sonuçtur. Toker, seçimlerde usulsüzlük yapıldıgı tezini savunurken,894 Gologlu 
seçimlerdeki usulsüzlük iddialarını kısmen kabullenmekle birlikte durumun DP’liler tarafından abartıldıgını söylemistir.895 Demokrat Parti’nin 21 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına itiraz için giristigi bütün çabalar sonuçsuz kalmıstır. 1950 seçimlerine kadar DP bu konuyu devamlı sıcak tutmaya çalısmıstır. Ortaya koydugu seçimlerdeki yolsuzluk iddialarıyla halkın DP’ye olan teveccühünü daha da artırmayı amaçlamıstır. 

DP, 21 Temmuz’dan tarihinden sonra yeni seçim kanununun biran evvel çıkmasını saglamak için büyük bir çalısma baslatmıstır.896 Süphesiz ki DP mazlum ve magdur bir parti kimligiyle Türk insanının duygusal, ezilenlerin yanında olan yapısından yararlanma fırsatı yakalamıstır. 

4.3. ÇAKIRBEYLİ CİNAYETİ

Türkiye’de çok partili yasama geçis sürecinde yapılan siyasi tartısmalar 
cinayetle sonuçlanacak boyutlara ulasmıstır. Bu tip olaylardan birisi de Aydın’da 
gerçeklesmistir. 21 Temmuz genel seçimleri öncesi Adnan Menderes’in de çiftliginin bulundugu Çakırbeyli Köyü’nde islenen cinayet bütün Türkiye’de yankı bulmustur. Cinayet seçimlerinden 48 saat önce Aydın’da DP Çakırbeyli ocak baskanı ve Adnan Menderes’in çiftlik kâhyasının öldürülmesiyle gerçeklesmistir.897 Anadolu gazetesinin verdigi habere göre, olay gece yarısı 01:30 sularında meydana gelmistir. Katil ya da katiller DP Çakırbeyli köyü Ocak baskanı Mehmet Budaklı’yı hedef almıstır. Olayda Adnan Menderes’in çiftlik kâhyası ölmüs, köyün ögretmeni de agır yaralanmıstır. İlk bulgular katil ya da katillerin pusu kurarak ve planlı bir sekilde cinayeti isledigini ortaya koymustur. Olaydan sonra on kadar kisi gözaltına alınmıstır. Cinayetin olus zamanı ve 
cinayete kurban gidenlerin kimlikleri, döneminde cinayeti çok tartısmalı hale 
getirmistir. Demokrat Parti, olayın baslarında cinayetin siyasi oldugunu iddia etmistir. 
Aydın Valisi ilk açıklamasında ‘Öldürülen Mehmet Budaklı, düsmanı çok olan eski bir sabıkalıdır. Bazı kadınları da tecavüz ettigi iddiaları ortada dolasmaktadır.’ diyerek cinayetin siyasi olamayacagını belirtmistir.898 Olayın duyulmasının ardından basın da ayrıntıları okuyucularına aktarmaya baslamıstır. Demokrat İzmir gazetesi olayı su sekilde nakletmistir: Mehmet Budaklı ve Menderes’in kâhyası Kadri Çelik, köy egitmeni Mehmet Ali Eroglu köy kahvesinde otururken birden meçhul sekilde kendilerine yaylım atesi açılmıstır. Mehmet Budaklı ve Kadri Çelik saldırı sonrasında ölürken, egitmen agır sekilde yaralanmıstır. Olay yerinde 16 mermi kapsülü bulunmustur. Bunlar 9 mm.dir. Cinayette kullanılan silahın sarjörü 20 mermiliktir. Bu silah normal kosullarda bulunabilen bir silah degildir. Demokrat zmir gazetesine göre bu is organizedir. Etem Menderes bu nedenle teessürlerini bildirmistir. Aydın Valisi ise olayın basit bir zabıta vakası oldugunu tekrarlamıstır. 899 Valinin beyanatına ragmen  Demokratlar iddialarını tekrarlayınca “İçisleri Bakanlıgı konuyla ilgili bir teblig yayımlamıstır.900 Gerek bakanlık gerekse valilik tarafından yapılan beyanatlarda cinayetin siyasi olmadıgı vurgulansa da katilin uzun süre yakalanamamıs ve kimliginin tespit edilememis olması cinayet üzerindeki tartısmaları alevlendirmistir. 

Kamuoyunu oldukça mesgul eden Çakırbeyli cinayetinin sorumlusu olaydan 
yaklasık üç ay sonra yakalanabilmistir. Mehmet Bardakçı adındaki bu kisi ilk ifadesinde cinayeti maktulle aralarındaki kırgınlıktan dolayı isledigini, cinayetin siyasi bir yanının olmadıgını söylemistir. Cinayette kullanılan ngiliz malı otomatik tabanca, Mehmet Bardakçı’nın yer göstermesi sonucu kendisinin topraga gömdügü yerden çıkartılmıstır.901 Mehmet Bardakçı çıkarıldıgı mahkemece tutuklanmıstır. Böylece yargılama süreci baslamıstır. DP kongresinde Çakırbeyli cinayetinde ölenlerden birisi olan Mehmet Budaklı –Demokrasi sehidi- olarak anılmıstır. Anadolu gazetesi ise bu cinayetin kisisel sebeplerden dolayı islendigini ancak bunun bazı kesimlerce siyasi malzeme yapıldıgı söylemistir. Anadolu gazetesi, Mehmet Bardakçı’nın zamanında maktul Mehmet Budaklı’nın kahvehanesinde çalıstıgını ve kar meselesi yüzünden  aralarının açıldıgını, bu nedenle maktulün, Bardakçı’yı kahvehaneden çıkardıgı gibi köyden de kovdugunu ifade etmistir. Böylece aralarında kisisel bir husumet dogmustur.902 

Durusmalar Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye baslanmıstır. Davada 
maktul’ün esi Davacı Hatice Budaklı, müdahil avukat Sahap Gürsel ve hadisede 
yaralanan Mehmet Ali Eroglu bulunmustur. Sanık daha önce kendisi’nin verdigi 
ifadeleri tamamen reddetmistir. Bunları baskı ve iskence altında verdigini söylemistir. 
Mahkeme heyeti cinayetin siyasi boyutu olup olmadıgını sorgulamak istemistir. 
Bardakçı’ya cinayetten önce Koçarlı’ya niçin gittigini ve burada birilerinden cinayeti islemesi konusunda kendisinin talimat alıp almadıgını sormustur. Bardakçı, Mahkemede verdigi ifade de köy muhtarı Osman Hamamcı ile birlikte Koçarlı’ya, CHP Koçarlı baskanının çagırması nedeniyle gittiklerini söylemistir. CHP baskanının, kaymakam, jandarma komutanı, muhtarında bulundugu bir ortamda DP’li Ocak baskanı Budaklı’nın halka zulmettigini, bu nedenle ortadan kaldırılması gerektiginden söz ettiyse de kendisinin bunu kabul etmedigini dile getirmistir. Ancak Maktulün kendisinin nisanlanması için yardımcı oldugunu, daha sonra maktulün nisanlısını kendisine ayarlamaya çalıstıgına dair köyde söylenti çıktıgını belirtmistir. Bardakçı ifadesini söyle devam ettirmistir: “Bu sorun küllenmek üzereydi. Ancak bu arada askere gittim. Ben askerdeyken nisanlım baskasına kaçtı. Bununla ilgili çıkan dedikodular nedeniyle 
Budaklı’yla aralarımız açıldı.” Bardakçı, cinayette kullandıgı silahı kendisinin satın aldıgını söylemistir. CHP tarafı, CHP baskanı ve erkânın bu isle bir ilgisinin 
bulunmadıgı, sanıgın önceki ifadelerinde ve mahkemedeki ifadesinde cinayeti 
kendisinin isledigini itiraf ettigini söylemistir. Müdahil avukat ve maktulün kardesleri Sami ve Hüseyin Budaklı mahkemede ifade degistirerek bu cinayete baskalarının da adının karısmıs olabilecegini söylemistir.903 Demokrat zmir gazetesi ise cinayetin siyasi oldugu iddialarını yenilemistir. Demokrat zmir gazetesine göre CHP Müfettisi Fazıl Serafettin Bürge’nin otomobilinin olaydan sonra Koçarlı’da görülmesi cinayetin politik oldugunu göstermektedir.904 Mahkeme 19 Mart’a bırakılmıstır. 19 Mart 1947 tarihindeki durusmada Müdahil avukat, üç-bes kurus alacak meselesinin sanıgın cinayet islemesi için yeterli olamayacagını söylemistir. Cinayetin ardında baska sebepleri aranmalıdır. Avukat böylece tekrar cinayetin perde arkasında siyasi sebep olabilecegini ima etmistir. Mahkeme’de Jandarma karakol komutanı sahit olarak dinlenmistir. Komutan cinayet günü sanıktan süphelendigini ancak maktul’ün kardesi Sami Budaklı’nın sanık için bizim ekmegimizi yedi ondan süphelenmiyoruz 
deyince sorusturmanın seyrini degistirdiklerini, CHP Koçarlı baskanı ve Kaymakam’ın cinayete azmettirdiklerine inanmadıgını söylemistir. Sanık verilen ifadeleri reddetmistir. Daha önce hastaneye gönderilen sanık için saglık kurulu kararıyla akıl saglıgı yerinde olduguna dair rapor verilmistir.905 Mahkemede savunma sahitlerinin kimileri yüzlestirilmistir. Durusmada tanıklar dinlenmistir. Durusma 2 Haziran’a tadil edilmistir.906 Durusmalara ara verilen zaman diliminde Demokrat zmir gazetesi sürekli bu konudan söz ederek konunun sıcak kalmasını amaçlamıstır.907 2 Haziran’daki durusmada Bardakçı, pek çok kisinin tanıklıgını aralarında husumet oldugu gerekçesiyle ret etmistir. Sahitlerin dinlenmesinden sonra durusma 12 Haziran’a bırakılmıstır.908 12 Haziran’daki durusmada savunma sahitleri dinlenmistir. Müdafaanın sonsavunmasını yapması ve savcı iddianamesinin son seklinin verilmesi ve karar durusması için mahkeme 21 Hazirana tarihine ertelenmistir.909 Mahkeme Kararını, 17 Eylül 1947 tarihinde vermistir. Karar durusmasında müdahil avukat Sahap Gürsel; Mehmet Bardakçı’nın, maktul Mehmet Budaklı’nın ekmegini çok yedigini, aralarında bir husumetin mevcut olmasının mümkün olmadıgını, cinayete azmettirenler oldugu iddiasını yinelemistir. Ancak mahkeme mevcut deliller dogrultusunda Bardakçı’yı idama mahkûm etmistir ve diger iddiaları delil yetersizliginden dikkate almamıstır.910 Mahkeme, Çakırbeyli cinayetinin siyasi nedenlerle degil kisisel husumet nedeniyle islendigini kanaat getirmistir. Mahkeme tutanaklarına cinayet nedeni on bir yıl önce maktul Mehmet Budaklı, katil Mehmet Bardakçı’nın nisanlısını kendisinden ayırması seklinde geçmistir. Sanık karar okunurken heyecanlanmıs ve mahkeme salonu dısına çıkarılırken de bir nisanlı yüzünden adam asılmaz. Kararı temyiz edecegim” diye bagırmıstır.911 

Cinayet davası temyiz süreciyle beraber dört yıl sürmüstür. Yargıtay katil 
Mehmet Bardakçı hakkında verilen idam kararını bozmustur. Davanın son asamasında Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde, sanık reddi Hâkim talebinde bulunmustur. Bunun üzerine dava dosyası Mugla Agır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmistir. Savcılık, durusmada Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına talep etmistir. Ancak Hâkimler Heyeti önceki kararda direterek sanık hakkında idam kararı vermistir. Mahkeme, maktul ve katilin bir kahvenin isletmesinde ortaklık yaptıgını, katilin nisanlısından ayrıldıgını, bunun sorumlusu olarak maktulü gördügünü, bu nedenlerle aralarında husumet olustugunu, cinayetinde bu yüzden planlı olarak islendigi kararına varmıstır.912 

Hükümlü 1950 yılında ilginçtir Demokrat Parti iktidarı tarafından çıkartılan genel aftan yararlanarak idam cezasından kurtulmustur. Hükümlü toplam 14 yıl hapis yattıktan sonra 1960 tarihinde tahliye olmustur.913 
Muhalif gazeteler kisisel mesele nedeniyle ortaya çıkan Çakırbeyli cinayetini, 
kendi amaçları dogrultusunda siyasi bir zemine tasımaya çalısmıs, kamuoyunu bu yöne dogru sürüklemek istemis, bunda da epey basarılı olmuslardır. 

4.4. İL GENEL MECLİSİ SEÇİMLERİ

Eylül 1946’da yapılması düsünülen İl Genel Meclisi seçimleriyle ilgili partiler 
hummalı bir faaliyet içerisine girmislerdir. Demokrat Parti Genel dare Kurulu 15 Agustos 1946 tarihinde bir toplantı yaparak l Genel Meclisi seçimlerine katılıp katılmama konusunda l teskilatlarını serbest bırakmıstır. DP, Aydın il teskilatı da yaptıgı toplantıların ardından aldıgı kararla seçimlere katılma kararı almıstır. Aydın ilinde memur ve bürokratlar yine bu seçimde iktidar yanlısı bir tutum sergilemistir. Aydın Valisi, CHP toplantılarında bulunduktan sonra zaman zaman CHP müfettisi, yine CHP azası olan Ziraat Bankası müdürü ve diger CHP azalarıyla birlikte parti çalısmaları için İncirliova, Germencik ve Söke’ye gitmistir.914 CHP müfettisince CHP Genel Sekreterligi’ne gönderilen İl Genel Meclisi seçimi ön raporuna göre CHP Aydın’da önce adaylık yoklamaları yapmıstır. Söz konusu adaylar, CHP Milletvekili Emin Bilgen ve Müfettisi Dr. Fazıl Serafettin Bürge gözetiminde ön yoklamalarla belirlenmistir. Ön yoklama yapılmasının ardından İl Genel Meclisi Seçimleri 1 Eylül 1946 Pazar günü yapılmıstır. 20 sandalyelik il meclisinin 19 sandalyesini CHP adayları, 1 sandalyesini ise bagımsız aday kazanmıstır. İl Genel Meclisi seçimlerindeki CHP’nin zaferi önce bir telgrafla acele olarak CHP Genel Merkezine bildirilmistir. Sonra seçim evrakları gönderilmistir. 




Tablo 4.13:İlçelerin İl Genel Meclisi Üye Sayısı 


Tablo 4.14:İlçelerin İl Genel Meclisi Üyeliklerine Seçilenler 
İl Genel Meclisine Seçilen Adayların Listesi.916 

- İlçelerin İl Genel Meclisi’nde temsil sayısı ilçe nüfusunun il toplam nüfusuna 
oranıyla belirlenmistir. Çok partili yasama geçis sürecinde Koçarlı bir üyeyle İl 
Meclisi’nde temsil edilirken Aydın Merkez İlçe bes üyeyle temsil edilmistir. 



Tablo 4.15: Seçimlere stirak Oranı ve Partilere Göre Oy Dagılımı 

İl Genel Meclisi seçimlerinde neredeyse Aydın’ın tüm ilçelerinde seçime katılım 
oranı % 50’nin altında kalmıstır. Sadece Karacasu’da seçime katılım oranı % 50’nin biraz üzerine çıkmıstır. 



Tablo 4.16:Seçmenlerin Cinsiyetine Göre Seçime Katılım Sayıları 

Yirmi sandalyeli İl Genel Meclisi’ne 16 aday ilk defa, 4 aday ise yeniden 
seçilmistir. Söke’de DP seçime katılmamıstır.917 Yapılan il genel meclisi seçimlerinde DP % 30 oranında oy almıstır. Adaylıkların tamamını CHP kazanmıstır.918 21 Temmuz 1946 genel seçimlerinde CHP’nin çogunlugu ele geçiremedigi Söke ve Aydın merkezde dahi bu sefer çogunlugu ele geçirdigi ifade edilmistir. Milletvekili seçimlerinde dörtte üçünün CHP’nin aleyhine oy verdigi tespit edilen devlet memurları Aydın Valisi tarafından uyarılmıs ve bu seçimde CHP’ye oy vermeleri saglanmıstır. Seçim emniyet içinde geçmistir. 21 Temmuz seçimlerindeki sikâyetlere bu seçimde rastlanmamıstır. 
CHP müfettisi tarafından hazırlanan seçim raporunda Etem Menderes’in Vali’ye 
uydurma sikâyet mektupları gönderdigi ifade edilmis ve acizlik içerisinde oldugu buna göre Demokratlara acımak gerektigi belirtilmistir. Raporda dikkat çeken baska bir degerlendirmede Söke’de DP’nin kendisine aday bulmayınca seçime girmedigi ifade edilmistir. Meclis üyesi seçilen kimi adaylar, CHP Genel Sekreterligi’ne seçilmelerinden dolayı baglılık mesajları içeren telgraf göndermislerdir.919 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

891 TBMM, ZC; D. 8, c.I (04.08.1946). 
892 Yediyıldız, N., agt., s.49. 
893 TBMM Zabıt Ceridesi(Dergisi), 1946, 8. Dönem, 1. Cilt, 8. Birlesim, 2. Oturum s.202-205, TBMM “21 Temmuz Seçim Tutanaklarını Arastırma Komisyonun Raporlarının Görüsülmesi”. 
894 Toker, Tek Partiden Çok Partiye, s.123. 
895 Gologlu, Demokrasiye Geçis, s.65. 
896 Çolak, F. agt., s.94. 
897 Vatan, 20 Temmuz 1946. 
898 Anadolu, 20 Temmuz 1946. 
899 Demokrat İzmir, 20 Temmuz 1946. 
900 Demokrat İzmir, 21 Temmuz 1946. 
901 Anadolu, 15 Eylül 1946. 
902 Anadolu, 27 Ocak 1947.
903 Anadolu, 21 Şubat 1947. 
904 Demokrat İzmir,19 Şubat 1947. Demokrat İzmir, 21 Şubat 1947. 
905 Anadolu, 20 Mart 1947. 
906 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1947. 
907 Demokrat İzmir, 30 Nisan 1947. Demokrat İzmir, 10 Mayıs 1947. 
908 Demokrat İzmir, 3 Haziran 1947. 
909 Demokrat İzmir, 15 Haziran 1947. 
910 Demokrat İzmir, 18 Eylül 1947. 
911 Anadolu, 19 Eylül 1947. 
912 Anadolu, 22 Nisan 1950. 
913 Budaklı, M. 1934 yılı Çakırbeyli dogumlu (Maktul Mehmet Budaklı’nın oglu) Görüsme Tarihi: 17 Eylül 2007, Görüsme Yeri: Çakırbeyli Köyü, Aydın. Görüsme sıcak bir ortamda basladı. M. Budaklı beni ilginç tarihte buldugunuz. Bugün Adnan Menderes’in idam edildigi gün diye söze basladı. “Cinayetin islendigi tarihte 12 yasındaydım. Babam yakısıklı uzun boylu, bir adamdı. Giriskendi, Çakırbeyli çevresindeki tüm köylerin yönünü DP’ye çevirmisti. Olay günü bostan bahçesindeydik. Kahveye vardıgımızda her taraf kan gölünü dönmüstü. Adnan Menderes’in kahyası sandalyenin üzerinde oracıkta can vermisti. Babam ölüme biraz direnmis ama biz oraya ulastıgımızda çoktan can vermisti. Benim de egitmenim olan köy egitmenini agır yaralı sekilde hastaneye kaldırdık. 12 yasında kahvede her seyi görmüstüm. Bu olay bende derin iz bıraktı. Kahvemiz islek bir yol üzerindeydi(Çine-Aydın yolu), kır kahvesiydi ama tas binaydı. Çok iyi yapılmıstı. Bu olay olduktan sonra görüp durmayalım diye bu binayı yıktık. Bana bu olayları soranlara da yahu üzerinden elli atmıs sene geçmis bir olay neyinize gerek diyerek geçistiriyordum. Çünkü her anlatısımda olayı bir daha yasıyordum. Benim babam o kadar güzel bir adam ki Aydın’a Salı pazarına gittiginde kadınlar babama dönüp dönüp bir daha bakardı. Cinayet günü hiç bir sey henüz belli degilken o günün Aydın Valisi Salim Gündogan’ın bu bir adi vakadır seklinde açıklamaları bizi üzdü. Sonra Mehmet Bardakçı yakalandı. Bardakçı bunu niye yaptı bilmiyoruz. 
O evimize giren çıkan bir insandı. Biz ona Mehmet Efe(agabey) derdik. O zamanlar garibanlık çoktu. 
Yanımıza sıgınmıslardı. Sonra babamla ayrıldılar. Buna kızarak mı cinayet isledi bilmiyorum. Ancak Bir avukat cinayeti hükümetin islettigini, hükümet aleyhine dava açmamızı bize söyledi. Cinayette kullanılan silah onda bulundu. Ancak o gün balistik inceleme yoktu. O yüzden Bardakçı suçunu sürekli inkar etti. 
Dava dört yıl sürdü. Biz her davadan sonra Ulus, Demokrat zmir gazetelerini gelismeleri takip etmek için satın alıyorduk. Adnan Menderes ise kendi kahyasını ve benim babamı vuran adamı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle affetti. Bizim aile Çakırbeyli köyünde oldukça etkiliydi. Adnan Menderes’a çıkarılan 
bu afla ilgili sitemimizi iletince bize affın genel bir af oldugunu ima ederek babam için ölen tek Mehmet mi diye haber yollamıs. Çok üzüldük.” 
914 Demokrat İzmir, 22 Agustos 1946. 
915 BCA, 490.01/245.974.1. 
916 Anadolu, 3 Eylül 1946. 
917 BCA, 490.01/245.974.1. 
918 Anadolu, 2 Eylül 1946. 
919 BCA, 490.01/245.974.1.


34 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder