Menderes AKDAG etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Menderes AKDAG etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2019 Cumartesi

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 38

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 38



4.8. 14 MAYIS 1950 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ 

4.8.1. 1950 Seçimlerinin Genel Özellikleri 


14 Mayıs 1950 genel seçimleri Türk Demokrasi tarihinin en önemli 
seçimlerinden birisidir. Avrupa’da özgürlükler ve demokrasi kanlı ihtilaller sonucunda elde edilmisti. Ancak “Türkiye’de 1946 yılında tek parti iktidarından çok partili yasama barısçı yollarla geçilebilmis, iktidar ise dört yıl sonra yine aynı barısçı yolla devredilmistir”.988 

CHP, dürüst ve saibesiz yapılacak 1950 genel seçimlerinde halkın 
oylarıyla iktidarda kalmayı istemisti. Bu nedenle 1950 genel seçimleri öncekilerine oranla çok farklı geçmistir. Bu seçim digerlerinden ayıran iki önemli özelligi olmustur. 

Bu seçime iktidar ve muhalefetin uzlasarak çıkardıgı güvenilir bir seçim kanunuyla gidilmistir. Bu Türk demokrasi tarihinde ilktir. İktidarı da muhalefeti de 1950 seçimleri öncesinde ilk kez seçim çalısmalarını kapalı salonlardan çıkarmıslar ve alanlara tasımıslardır. Ömürlerinde hiç milletvekilli görmemis köylüler bu kisilerin köylerine kadar gelip kendileriyle temasa geçtiklerine sahit olmuslardır. Bu konuyla ilgili görüslerine basvurdugumuz, Saadettin Demirayak, Mustafa Kemal Yılmaz ve Ünal Uyguç; 1950 genel seçimlerinde Aydın Milletvekili Adayı Fevzi Lütfü Karaosmanoglu’nun sıska ve kambur bir fizige sahip oldugunu; bu nedenle parti çalısması için gittigi yerlerde ‘milletvekili olacak adam buymus mu!?’ seklinde özellikle zihinlerinde çok farklı bir vekil imajı olan köylüler tarafından hayret edildigini; ancak Lütfü Karaosmanoglu’nun yaptıgı konusmalarla insanları kendisine hayran bıraktıgını, sasırttıgını söylemislerdir.989 

4.8.2. Seçim Sathı Mahalli ve Parti Faaliyetleri 

Demokrat Parti Faaliyetleri 

Demokrat Parti köy gezilerine ülke seçim sathı mahalline girerken çok büyük bir 
önem vermistir. Yapılan miting ve toplantılar sıklastırmıstır. Yeni parti ocakları açmıs, var olan teskilatlar için açılıs yıl dönümü kutlamaları yapmıstır. 

Horsunlu Mitingi 

Nazilli’ye baglı Horsunlu köyünde DP yapılan DP mitinginde Nazilli’ye baglı 
köy bucaklardan ve Nazilli ve Aydın merkezden gelen pek çok kafile katılmıstır. 
Mitingde Burhaniye DP Baskanı Avni Sarıoglu, Sultanhisar DP Baskanı Süleyman 
Kaya, Sultanhisar’dan Hasan Erdogan, Nazilli DP Baskanı Sevki Hasırcı, Nail Geveci, Resat Özer birer konusma yapmıstır. 

Nail Geveci konusmasında: “ (Baslayan yagmuru isaretle) Görüyorsunuz ki DP’nin girdigi yerde yagmur duasına ihtiyaç hissedilmiyor. Cevdet Kerim İncedayı koltugunda oturup vatandasları hakir görmekte; hasso, memo ve hamal olarak nitelendirmektedir. 

Biz hamalız. Çünkü bugüne kadar açlık, sefalet ve haksızlıkların yükünü tasıdık. 
CHP’liler görecek ki seçim sandıklarından Cevdet Kerim ncedayı degil ama Ahmedi, Hassoyu, Memoyu çıkaracagız.” derken, Nazilli dare Kurulu kinci Baskanı Resat Özer de: “Atatürk’ün mezarı hala yapılmamıstır. Peygamberlere layık bir hürmetle anılması gereken Atatürk’ün resimleri mahzenlere kaldırılmıstır.” 990 diyerek iktidar partisi CHP’ye inanılmaz agır saldırılarda bulunmuslardır. 

Nazilli Mitingi 

19 Mayıs 1949 günü Nazilli’de Cumhuriyet Meydanı’nda DP çok büyük bir 
miting düzenlemistir. Mitingi özel muhabiriyle takip eden Demokrat İzmir gazetesi, mitinge binlerce vatandasın katıldıgını söylemistir. Mitinge Aydın DP İdare Kurulları’nın tamamı katılmıs, eglenceli geçen mitingde davul zurnalar çalınmıstır. 
Mitingde DP’de önemli konuma sahip pek çok kimse konusma yapmıstır. Günün en önemli konusmasını DP Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Alakat yapmıstır. Alakat konusması’nda “ Bugün Nazilli’de iki bayramı birden kutluyoruz. Bu iki bayramın bir güne denk gelmesi, bu iki davanın birbiriyle olan yakınlıgını pek güzel anlatmaktadır. 
Bunlardan birisi İstiklal davasıdır, digeri hürriyet davasıdır. Anayasa hukukunu, insan haklarını her Türk’ün kullanacagı sekilde hâkim kılmak bir demokrasi meselesidir. Bu mesele hala hal edilmemistir. stiklal Mücadelesinde saltanatı isteyenler, bu mücadeleyi baltalamak için ugrastılar ama basarılı olamadılar. Bugünde bu tip insanlar karsımıza çıkmaktadır. Fakat bu mankafalar milletin azmi karsısında mutlaka yıkılacaklardır. 

CHP milletin dertlerine çare bulamadıgı ve demokrasiyi benimseyemedikleri için 
tutunamadı. 3 yıldır güç kaybediyor. Bundan 4 ay evvel Semsettin Günaltay Kabinesi kuruldu. Bu kabine kurulurken milletin dertlerine çare bulacaklarına esasen inanmıstık. Bu kabine programına vatandaslara esit muamele etmek, demokratik prensipleri geregi gibi tatbik etmek, seçim kanununu meclise sevk etmek gibi pek çok konuyu almıstı. Aradan bunca zaman geçti vaatlerin hiçbiri yerine gelmedi. Ümitlerimiz bosa çıktı. Simdi bu kanun 1950’de çıkar diyorlar. Dün ile bugünkü zihniyet aynıdır. Sadece ifadeler degismistir. Seçim Kanunu istenirse 1 ayda çıkarılabilir. Basbakan seçimlerde adli teminatının saglanması ilkesini kabul ettirecegini söylüyor. Bunu yerine getirmek bir borçtur. Vadesi gelmis borçları ödemeyenler milletin itimadını kaybeder. DP, dıs politikada CHP’yle birliktedir. Dıs politikamızın esası, yurtta sulh cihanda sulh ve 
kolektif emniyet sistemi içinde, Dünya demokrasilerinin safında sanlı bir demokrat olarak yer almaktır. Birkaç seneden CHP dıs politika konusunda basarısızlık göstermektedir. Bu konuda hükümeti tenkitten dıs dünyaya zayıf görünmemek adına çekiniyorduk. Bu meseleler dünya ve Türk matbuatında yer aldıktan sonra yarın ülke mukadderatını ele almaya aday bir parti olarak görüslerimizi açıklamak bir borç olmustur. Dısisleri Bakanı Necmettin Sadak Amerika’dan eli bos dönmüstür. Meclis’e bununla ilgili ciddi bir açıklama yapmadı. Biz yine bazı hassasiyetleri düsünerek sükût ettik. Dıs siyasette iktidarın beceriksizligi, 1945 yılında düsünülen Marshall planında kendisini göstermistir. Amerika, Türkiye ve Avrupa’ya yapılacak yardımlar konusunda 
planlarınızı hazırlayınız dedi. Ancak 1946’da Paris’te yapılan 16’lar toplantısına esaslı plan ve programlar göndermediler. Onun için bize 10 para bile Marshall yardımı yapmadılar. 2 yıl sonra faiziyle ödünç olarak 42 milyon lira verildi. Bir zaman düsman safında bulunan talya dahil bütün Avrupa bu yardımlardan yararlanmıstı. Bugün dıs dünyada tecrit edilmis durumdayız. Bunun sebebi iktisadi planlarımızı hazırlamamız ve iç siyasetimizdeki aksaklık ve bozukluktur. Hala Demokrasi meselesi memlekette halledilmemistir. Dünya iki bölüme ayrılmıstır. Bir tarafta demir perde, diger yanda demokrasi âlemidir. Biz demokratik âlemde yer almak istiyoruz. Davamızı halletmedikçe demokratik milletler camiasında hak ettigimiz itibarı görmememiz mukadder bir akıbettir. 1950 senesinin bir pazar günü milletimiz için tarihi bir gün olacaktır. 18 milyon, millet iradesinin tecellisi için sandık basına gidecektir. Bunu engellemeye çalısmak beyhude harekettir. Bunu bir gün iktidar partisi de anlayacaktır. 
O zaman her vatandas demokrasinin bahsettigi meyveleri görecektir.”991 diyerek özellikle DP’nin iktidara gelmesi durumunda nasıl bir dıs politika ortaya koyacagını açıklamıstır. 

Cumhuriyet Halk Partisi Faaliyetleri 

1946 seçimleri kadar kolay bir zafer kazanamayacagını düsünen CHP 1950 yılı 
seçimlerini oldukça önemsemis, seçim çalısmalarına çok erken bir tarihte baslamıstır. 
CHP Aydın ilinde mitingler yapmıs, yeni parti ocakları açmıstır. Aydın 
milletvekillerinin tamamını Aydın’a göndermistir. Bu milletvekilleri köy köy, bucak bucak dolasıp halkla temaslarda bulunmustur. CHP Aydın vilayetinde ‘Türk Kadınlar Birligi’ gibi yeni örgütlenmelerin subesini açmıstır. Devlet kurumlarındaki ya da kooperatiflerdeki etkinligini devam ettirmek istemistir. 

Kusadası’nda bes yeni mahallenin parti ocak binalarının açılısı adeta siyasi 
gövde gösterisine dönüstürülmüstür. Kusadası’nda CHP Kaleiçi Mahallesi, Dag 
Mahallesi, Alaca Mescit Mahallesi, Cami Kebir Mahallesi, Hacı Feyzullah Mahallesi ocak açılısına CHP İzmir İl Baskanı Nazif Çagatay, İl İdare Kurulu’ndan Av. Baha Nasuh Yörük, Av. Hulusi Selek, Av. Kerim Bese de katılmıslardır. Katılımcı CHP İzmir İdare Kurulu üyeleri ve Kusadası Belediye Baskanı Hasmet Akdogan açılıslarda birer konusma yapmıslardır. Hasmet Akdogan konusmasında: “ CHP tarih çapında milletine hizmet etmistir. Demokrasimiz degisik safhalardan geçmistir. Fakat su anki muhalefette zararlı ve fena bir mücadele sistemi vardır. Demokrat Parti’nin milli hâkimiyet davalarına ragmen bu parti kendi bünyesinde bir tahakküm zihniyeti ve buna muvazi olan ihtiras hâkimdir. 
DP Genel Merkezi Fuat Köprülü diktatörlügünü parti içinde  saglayabilmek için kendi elemanlarıyla kavga etmeye göze aldı. Bu da DP’nin parçalanmasına yol açmıstır. Bu DP’nin memleket meselelerinde ne kadar verimsiz, bilgisiz ve kof bir muhalefet seviyesine düstügünü bize göstermektedir.”992 diyerek DP’nin söylemlerinin aksine milli egemenligi içine sindiremedigini belirtmistir. 
CHP öncülügünde Kusadası’nda Kıbrıs konusu’nda da büyük bir miting 
düzenlemistir. Miting de yapılan konusmalarda ‘Ön Asya’da Komünizme karsı 
koyabilecek tek devletin güçlü bir Türkiye oldugu vurgulanmıstır. Bunun için Kıbrıs’ın Türkiye’ye terk edilmesi gerektigi söylenmistir. Türk hükümeti tarafından Türkiye’nin güvenligi için Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılması üzerinde durulmustur. Bununla ilgili olarak TBMM Baskanlıgı’na bir telgraf çekilmistir.993 
Kusadası Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yıllık kongresi yapılmıstır. Yeni yapılan 
idare kurulu seçimini DP Baskanı Hulusi Buyral kaybetmistir. Yeni seçilen dare 
Kurulu’nun çogunlugu CHP’li üyelerden olusmustur. Yeni dare Kurulu Süleyman 
Kaplan, Dogan Tanyeri, Naci Akdogan, Hüseyin Bilgin, Kamil Turan, Mustafa 

Berberoglu isimlerinden olusmustur. Anadolu gazetesi Hulusi Buyral döneminde Çocuk Esirgeme Kurumu’nun çok kötü idare edildigini iddia etmistir.994 Aynı gazetenin haberine göre; Kusadası’nda devlete teslim edilen çocukların yüzleri yeni seçilen idare kuruluyla yeniden gülmeye baslamıstır. Çocuklara yemek takviyesi ve giysi takviyesi yapılmıstır.995 Yönetim degisikligine giden Kusadası Çocuk Esirgeme Kurumu İlçede ilkokulda okuyan fakir çocuklara ögle yemegi saglamaya ve giyecek temin etmeye baslamıstır. Bu okullar Mahmut Esat Bozkurt Okulu’yla, Yedi Eylül ilkokullarıdır. Bu harcamaların giderleri ada sakinlerinden Mehmet Erdem, Mustafa Adalı, Kazım Adalı, İbrahim Ünüvar, Hüseyin Bilgin, Naci Akdogan gibi kisiler ayni ve nakdi olarak karsılamakta dır.996 Yapılan bütün bu çalısmalar Anadolu gazetesine göre; CHP’nin halk 
nezdinde itibarını artırmıstır. Bu çalısmalarla Halk CHP ile DP yönetimi karsılastırma imkânı bulmustur. 

CHP, seçim sathı mahallinde Aydın vilayetindeki yatırımlara hız vermistir. Bu 
yatırımlarda halkın beklentileri dikkate alınarak sekillendirilmistir. Aydın Nazilli 
arasına yapılan sose yol Sultanhisarlıların yolun portakal bahçelerinden geçmesine itiraz etmeleri üzerine durdurulmus, planlar yeniden gözden geçirilmisti.997 Bu dönemde Aydın ilinde Ortaokulu olan ilçe sayısı hızla artırılmıstır.998 

Aydın Milletvekilleri Dr. Mazhar Germen, Av. Neset Akkor, Mithat Aydın, Nuri 
Göktepe, General Refet Alpman Aydın’da mahallelerde kahve toplantıları yapıp halkla temasta bulunmuslardır. Milletvekilleri Aydın’a baglı bucakları da ziyaret etmislerdi.999 

1950 yılına girilirken CHP’nin tüm Aydın milletvekilleri Aydın vilayetinde 
neredeyse gidilmedik köy bırakmamıstır. Milletvekilleri Aydın Merkez’e baglı 
Baltaköy, Gölhisar ve Merkez Dalama bucagı, Kösk bucak merkezi ve buraya baglı Basçayır, Çiftekahveler, Salavatlı, Yavuz köylerde temaslarda bulunmuslardır. Milletvekillerine merkez İlçe CHP idare kurulu üyelerinden İbrahim Uzunç, Kazım Aydınel, Hakkı Darcan, Halit Tezer de istirak etmistir. Milletvekillerinin gezilerde halkın istek ve sikâyetlerini tek tek not aldıgı gözlemlenmistir. Köylüler milletvekilleriyle yapılan toplantılarda su dileklerde bulunmustur: 
- Menderes Nehri ıslah edilmelidir. 
- Ziraat makine ve aletlerinin dagıtımı hızlandırılmalı ve daha genis alanlarca 
kullanılması saglanmalıdır. 
- Komünistlere verilen cezalar artırılmalıdır. 
- Hayvan hırsızlarına verilen cezalar agırlastırılmalıdır. 
- Hayvan tasıyan vagonların merkez istasyonlarda çok bekletilmemesi saglanmalıdır. 
- Veremle savas hızlandırılmalıdır. 
- Vakıf isleri düzene konmalıdır (Kimi köylerde vakıflara ait çok büyük zeytinlikler olmasına 
   ragmen Vakıflar İdaresi’nin söz konusu köylere hiçbir yatırımda 
   bulunmaması, camileri ve suyollarını tamir ettirmemesi elestiri konusu               olmustur.) 
- Kimi yollar devlet yolları kapsamına alınıp gerekli tamirat yapılmalıdır. 

Milletvekilleri istek ve dileklerin takibi için kendi aralarında isbölümü 
yapmıslardır.Yol islerine Mithat Aydın, hukuk islerine Nese Akkor, Zirai ve iktisadi meselelere Nuri Göktepe ve Dr. Sabri Akın, Toprak Kanunu uygulamasıyla ilgili sorunlara Refet Alpman, vakıf islerine Dr Mazhar Germen bakmıslardır. Milletvekilleri vakıflarla ilgili köylü sikâyetlerini haklı bulmuslar ve konunun takipçisi olacaklarını söylemislerdir. Ancak milletvekilleri o günlerde kullanılan büyük tarihi eserlere ait vakıf mülklerinin pek çogunun Aydın vilayeti sınırları dısında kaldıgını, bunun üzerine bölgedeki vakıf gelirlerinin bu eserlerin yasatılması için transfer edildigini, köylü bundan magdur oluyorsa buna bir çözüm bulunacagını söylemistir. Yine milletvekilleri vaatte bulunmanın devleti idare etmekten daha kolay oldugunu, muhalefetin de sadece laf ürettigini ancak kendilerinin devleti idare etme sorumlulugunda olduklarını söylemislerdir. Ülkemizde yasanan kuraklıgı dahi hükümet için kusur sayacak bir 
muhalefet anlayısı olmaması gerektigini vurgulamıslardır.1000 Aydın milletvekilleri Söke ve buraya baglı bucakları da ziyaret etmislerdir. Yapılan toplantıda vatandaslar su dileklerde bulunmustur: 

- İhtiyaca cevap vermeyen Çiftçi Mallarını Koruma Kanunu esaslı bir sekilde yeniden düzenlenmelidir. 
- Zaman zaman meydana gelen av malzemeleri buhranı önlenmeli ve bu malzemeler 
  birer karaborsa metaı olmaktan kurtarılmalıdır. 
- Söke ortaokulu insaatına baslanmalı ve okul biran önce bitirilmelidir. 
- İnsası süren köy okullarının tamamlanması için acilen yardım yapılmalıdır. 
- Köylerin mera sorunları çözümlenmelidir. 
- Ziraatın makinelesmesi sonucunda eski ortakçılık sistemi bittiginden köylerde issizlik ortaya çıkmıstır. Bunun çözümü olarak Toprak Kanunu’nun uygulaması 
   hızlandırılmalıdır. 
- İl, ilçe, bucaklar arası yolların yapımı hızlandırılmalıdır. 
- Didim, Milet ve Priene gibi yerler biran evvel turizme kazandırılmalıdır. 
- Akköy Bucagındaki liman tekrar ithalat ve ihracata açılmalıdır.1001 

Aydın milletvekillerinin tamamı Çine, Karpuzlu, Akçova, Çaltı ve Karakullar’ı 
ziyaret ederek halkla temasta bulunmuslardır.1002 Aydın Milletvekilleri Karacasu ve tekrar Nazilli’yi ziyaret etmistir. Nazilli’de Aydın milletvekillerine CHP’nin kadın milletvekillerinden Ankara Milletvekili Av. Mebrure Aksoley, Seyhan Milletvekili Dr. Makbule Dıblan da katılmıstır. Bu heyet Salâvatlı CHP köy ocagı kongresine katılmıstır. Bu milletvekilleri konusmalarında II. Dünya Savası’nın çok büyük bir yıkıma yol açtıgını söylemislerdir. Hollanda’da bile bir müddet ekmek ve diger temel iase maddelerinin karneyle dagıtıldıgını, bunlara bakarak benzer sıkıntıların Türkiye’de de yasanmıs olmasının normal oldugunu, ancak simdi her seyin normale döndügünü ve Türkiye’nin CHP ile kalkınabilecegini belirtmislerdir.1003 Adı geçen CHP’nin iki kadın milletvekili Türkiye Kadınlar Birligi’nin kurucu üyelerindendir.1004 
Anlasılan o ki kadınlar 1950 genel seçimlerinde listelerde fazla yer almasa da partilerin seçim çalısmalarında ön plana çıkmaya baslamıslardır. 

Halkevi üyeleri CHP politikaları çerçevesinde tercih kullanmak istemistir. Bu 
nedenle Halkevleri CHP tarafından yapılan etkinliklere ev sahipligi yapmıs, yaklasan genel seçimlerle ilgili konusmaların gerçeklestigi mekanlardan birisi olmustur. Germencik Halkevi’nde nönü zaferleri’nin yıl dönümü bir etkinlikle kutlanmıstır. Ancak bu kutlama daha çok CHP lideri olarak nönü’nün yüceltildigi bir toplantı olmustur.1005 

Seçimlere aylar kala CHP’nin düzenledigi etkinliklerde ciddi bir artıs 
görülmüstür. Nazilli’de CHP Sümer Ocagı 19 Mart 1950 günü aksamı çay toplantısı yapmıs, toplantıya CHP İl ve İlçe idare kurulu üyelerinin tamamı katılmıstır. İsçiler de bu toplantıya istirak etmislerdir. Toplantıda yapılan konusmalarda muhalefetin elestirilerine cevap verilmis ve yaklasmakta olan milletvekili seçimlerinde CHP’nin her zaman oldugu gibi birlik ve beraberlikle Türk tarihindeki bu muazzam sınavı serefle verecegi ifade edilmistir.1006 İncirliova’da CHP’liler tarafından çok büyük bir toplantı tertip edilmistir. Germencik’e baglı Mursallı Köyü’nde, Germencik, Ortaklar, Üzümlü, 
Reis, Karaagaçlı köylerinden gelen kalabalıkla CHP ocagı levha asma töreni bando esliginde yapılmıstır. Törende önemli konusmalar gerçeklestirilmis tir.1007 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

988 Zürcher, E. J. Age., s. 317. 
989 Mustafa Kemal Yılmaz, Sadettin Demirayak, Ünal Uyguç ile 15 Mayıs 2007 tarihinde görüsülmüstür. 
990 Demokrat İzmir, 15 Mayıs 1949. Demokrat İzmir, 16 Mayıs 1949. 
991 Demokrat İzmir, 20 Mayıs 1949. 
992 Anadolu, 22 Ocak 1949. 
993 Telgraf metni için bkz; Anadolu, 29 Ocak 1949. 
994 Anadolu, 11 Subat 1949. 
995 Anadolu, 16 Subat 1949. 
996 Anadolu, 25 Subat 1949. Çalısmamızda bu bilgileri teyit edebilecek baska bulgulara rastlanmamıstır. 
997 Anadolu, 6 Temmuz 1949. 
998 Anadolu, 11 Temmuz 1949. 
999 Anadolu, 24 Eylül 1949. 
1000 Anadolu, 28 Eylül 1949. 
1001 Anadolu, 7 Ekim 1949. 
1002 Anadolu, 12 Ekim 1949. 
1003 Anadolu, 16 Ekim 1949. 
1004 Anadolu, 19 Ekim 1949. Bu iki kadın milletvekili Aydın’ı ziyaretleri sırasında bu birligin Aydın teskilatını kurmuslardır. Yine bu teskilatın ilk kongresine katılmıslardır. Teskilatın İl İdare Heyeti su kisiler olusmustur: Fikret Yetkiner, Hümeyra Çiftçi, İkbal Germen, Mesküre Turhan, Dr. Dürdane 
Taylan, Melahat Bibioglu, Saffet Alpan, Nevzat Çiftçi, Piraye Levent, Meliha Özgirgin, Nilüfer Arıkan, Meliha Özgirgin, Nilüfer Erkan, Meliha Tokay, Mebrure Yatagan, Tevhide Yar, Ayten Koçak, Yasar Aksan, Sıdıka Besan, Nefise Arınç, Mürüvvet Kutbay, Necmiye Erkan, Razan Orhun, Nadire Darcan, Feyziye Mutlu, Fatma Gürel. 
1005 Anadolu, 15 Ocak 1950. 
1006 Anadolu, 19 Mart 1950. 
1007 Konusmaların tamamı için bkz.; Anadolu, 20 Nisan 1950. 


39 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,


***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 37

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 37


4.7. TEK PARTİ DÖNEMİNİN SON BELEDİYE SEÇİMİ ORTAKLAR SEÇİMİ 

Çok partili yasama geçis sürecinde Germencik bucak iken 1948 yılında ilçe 
haline getirilmis, Germencik’e baglı Ortaklar ise bir yıl sonra bucak yapılmıstır. 
Germencik’in ilçe yapılmasıyla birlikte Ortaklar’ın çok kısa zaman içerisinde bucak haline getirilecegini düsünen Demokrat Partililer dogal olarak Ortaklar’da bir belediye seçiminin olasılıgını hesaplamaktan geri kalmamıs, bunun için ciddi hazırlıklar yapmıslardır. Ortaklar’da DP tarafından 1948 ara seçimleri öncesinde kent merkezlerini aratacak sekilde büyük bir miting tertip edilmistir. Çünkü Ortaklar’ın bucak haline getirilmesiyle burada yapılacak belediye seçimlerini DP’nin kazanması durumunda resmi olarak ilk kez Aydın ilinde bir belediye seçimini DP kazanmıs olacaktı. 1950 yılı genel seçimlerine çok az bir zaman kala gerçeklesecek bu tablo elbette DP için önemli sonuçlar doguracaktı. 

4.7.1. Demokrat Parti’nin Ortaklar’da Düzenlemis Oldugu Miting 

DP tarafından Ortaklar DP teskilatının kurulusunun ikinci yıldönümü 
münasebetiyle Ortaklar’da 4 Temmuz pazar günü bir kutlama töreni yapılması 
kararlastırılmıs, durum Bucak Müdürlügü’ne bildirilmistir. Bucak müdürlügü bu talep karsısında önce isteksiz davranmıs, ardından mitingin yapılmasına izin vermistir.(*) 
(*) Bucak müdürü kutlama komitesinden törende çocuklara siyasi nutuk ve siir okutulmamasını istemistir. 

Tören esnasında DP teskilatı tarafından fakir çocukların sünnet dügünü yaptırılması planlanmıs, miting sosyal içerikli gövde gösterisine dönüstürülmüstür.964 Tören sabahı yirmi kadar fakir çocuk giydirilip sünnet ettirilmistir. Bu, muhitte iyi bir tesir bırakmıstır. Saat 14:00’te Tire bandosunun çaldıgı İstiklal Marsı ile tören Cumhuriyet meydanında baslamıstır. Törene zmir, Aydın, Nazilli, Söke, Germencik, Bafa, Tire ve civar yerlesimlerden gelen misafir DP’li vatandaslar istirak etmistir. Törende açılıs konusmasını DP Bucak Baskanı Recep Süzer yapmıstır. Törende Hulusi Buyral (Kusadası-DP Bsk.), Küçük Gülderen (Selçuk’tan), Nezahat Sivri (Hıdırbeyli’den), İrfan Karasulu (Germencik’ten), Remzi Tuntas (Söke’den), Dr. Baki Öktem (Söke DP Bsk.), Ahmet Ferahlı (Selçuk’tan) birer konusma yapmıstır. Av. Cevat Ülkü (Aydın’dan), Eyüp Menderes (Söke’den), Mehmet Becerik ( ncirliova’dan), Hamdi Sözer, Av. Ahmet Güçvar (Söke’den), Av. Osman Kapani (İzmir’den), Etem Menderes (Aydın l DP Bsk.), Sevki Hasırcı (Nazilli DP İlçe Bsk.), Ali Rıza İncealemdaroglu da (CHP’den istifa eden Zonguldak milletvekili) birer konusma yapmıslardır. Burada yapılan konusmalarda ‘tek parti iktidarının sonuna gelindigini ve 
bunun CHP’nin lütfu ile degil, Türk halkının demokrasi talepleri sonunda gerçeklestigi’ vurgusu yapılmıstır. Av. Osman Kapani konusmasında: “Ortakların kahraman evlatları, ulvi bir vecde içinde, ne istedigini bilen insanlar olarak hak ve hürriyetlerimizi vaktiyle elimizden alanlardan onları geri almak ve onlardan hesap sormak için toplandık. Türkiye’de simdiye kadar devam ede gelen tek parti sisteminin artık bundan sonra devam edemeyecegi asikârdır. Memlekette esen demokrasi rüzgârı CHP’nin bir lütfü degildir. CHP demokrasiyi gönülden degil onun memlekette gelismesine karsı gösterilen bir tezahürden dolayı kabul etmistir. Onlar 25 sene evvel yurtta açılan hürriyet bayragı ve onun etrafında toplanan, kalpleri vatan askıyla çarpan bizleri karsılarında görünce anladılar ki bu selin önüne geçmek için hile ve fesada sapmak lazımdır. 21 Temmuz seçimlerinde yapılan rezaletler, kepazelikler hepimizin vicdanını hala sızlatmakta dır. Onlar bundan sonraki seçimde de buna devam edebileceklerini zannediyorlar (Malaka yok sesleri…). Bundan önceki seçime müsamaha göstermissek bu yurttas kanının akmasını istemeyisimizdendir. Biz onları, seçim rezaletini yaratanları, teshir etmekle yetindik. Önümüzdeki kısmı seçimlerde yine 
o iktidar mensupları böyle bir rezalet yaratmak azmiyle sandık basına gelirlerse 
vasiyetnamelerini de beraberinde getirsinler (Yasa, varol, sesleri..). Daha dün CHP’li biz korkmuyoruz, biz yılmıyoruz diyor. Arkadaslar, biz tehdit etmiyoruz. Sadece hileli seçimlerde çıkacak olan hadiseleri onlara haykırmakla vatan borcumuzu yapıyoruz. O milletvekili kendisine güveniyorsa gelip seçim sandıgı basında hile ve fesat karıstırsın, seçim sandıgının nasıl basına geçirildigini görecektir (Gelsin de gösteririz, sesleri). 

Arkadaslar, Hürriyet de vatan gibi bir bütündür, parçalanamaz. Hürriyet ya tamdır veyahut da hiç yoktur. Milletin kanını bir kene gibi emerek saltanatlarını devam ettirenler, artık bu saltanatlarını devam ettiremeyeceklerdir. Milletin haklarını engelleyen bu ejderhanın kollarını ve kanatların kopartacagız. Yıllardan beri iktidarda kalan o zümrede biraz millet sevgisi olsaydı milleti tatmin edecek bir seçim kanunu çıkartırdı. Bu yurtta herkes esit muamele görmelidir. Reisicumhurdan dagdaki çobana kadar herkes birdir. Biz bu memlekette tek adam, tek parti sistemini bir daha hortlamamak üzere tarihe gömüyoruz. Bundan sonrada tek adam sistemini yasatmayacagız (Yasatmayacagız, sesleri..). Millet davasında daima yürüyecegiz. Bu kafayı bu bedenden ayırmadıkça bu davaya karsı gelmek, balıkların sarkı söylemesi; leyleklerin saz çalması kadar abes olur, arkadaslar!..” seklinde konusarak mitingin en sert konusmasını yapmıstır. Bu üslup CHP tarafından tehditkar, tahrik edici olarak 
bulunmustur. Sevki Hasırcı da Osman Kapani’nin kullandıgı sert üslubu konusmasında devam ettirerek, “Seçim sandıklarında vazife alan ve hileye sapacak olanların kafaları çok saglam olmalıdır. Çünkü seçim sandıkları baslarında parçalanacaktır” demis, Etem Menderes ise DP’nin Ortaklar’daki teskilat olusumundan söz ederek “Demokrat Parti’nin Ortaklar’da kurulması tam 6 ay sürdü. Bu, kurucu arkadasların ihmallerinden degil, iktidar partisinin baskı ve zulümlerinden meydana geldi. Demokrat Parti’ye uygulananları facia dedirtecek pek çok uygulama vardır. Bozköy muhtarımız jandarma 
dipçikleri altında inledi. Yine bugün bir serserinin yapmıs oldugu ölçüsüz hareketi esefle karsılıyoruz. Artık baskı azalmıstır ve suursuz birkaç bucak müdürünün yapmıs oldugu baskıdan baska baskı kalmamıstır. En büyük inkılâbı millet yaptı: Kurtulus İnkılâbı. İkinci büyük inkılâbı DP yaptı: Hürriyet ve Demokrasi inkılâbı…” seklinde konusmustur. 

Törene son verilmeden önce DP Bucak Baskanı Recep Süzer gelen telgrafları 
okumustur.965 

4.7.2. Seçim Hazırlıkları 

Seçim hazırlıkları devam ederken, Seçmen listeleri de askıya çıkarılmıstır. 
Demokrat zmir gazetesi, seçmen listelerinde isimlerini göremeyen vatandasların isimlerinin listelere eklenmesi taleplerinin resmi makamlarca bir bahane bulunarak geri çevrildigi iddialarında bulunmustur. Aynı gazetenin bir baska haberinde bucakta meyhane sahibi Arap Süleyman, gece yarısı silahlı bir sekilde bazı DP’lilerin evlerinin önüne gelip siyasi gayzla tehditler savurmus tur.966 
Seçimlerden önce CHP Genel Sekreterligi Aydın mülki idareye yazdıgı bir yazıda Ortaklar seçiminin tam bir bagımsızlık, tarafsızlık ve emniyet içerisinde yapılmasını istemistir. Bunun saglanması için yıldırım telgrafıyla CHP Bölge Müfettisi’nin olayı gözetlemesi emrini vermistir. Seçim yolsuzluklarını önlemek için seçmenler, direk Basbakanlıgı telefonla arayabileceklerine dair uyarılmıstır.

Ortaklar belediye seçimi DP’nin katılacagı ilk belediye seçimlerinden birisiydi. 
DP daha önce Türkiye genelinde yapılan belediye seçimlerine katılmamıstı. DP’nin seçime katılacagını açıklamasının ardından Ortaklar’da yapılacak belediye seçimi üst düzeyde bir rekabetin yasanacagı bir seçim olmustur. Ekrem Çiftçi 26 Ocak 1949 tarihinde CHP Genel Sekreterligi’ne göndermis oldugu yazıda Aydın ilinde tüm CHP idare kurullarının Ortaklar belediye seçim hazırlıklarını baslattıgını duyurmustur. Yine 14 Ocak 1950 tarihinde CHP l dare Kurulu tarafından Ortaklar ve Germencik CHP teskilatları Ortaklar seçimine ciddi hazırlık yapılması konusunda uyarılmıstır. CHP seçime yakın bir tarihte Ortaklar’da bir miting düzenlemistir. Aynı gün DP’liler de Ortaklarda bir miting yapmıstır. DP’nin Ortaklar’da düzenlemek istedigi mitingden Aydın Valiligi’nin haberi olmadıgı ortaya çıkınca ortalık birden bire karısmıs, jandarma mitinge müdahale etmek istemistir. Valiligin yaptırdıgı kovusturma sonrası mitingden Germencik Kaymakamlıgı’nın haberdar oldugu ancak bunun valilige bildirilmedigi 
ortaya çıkmıstır.967 Yukarıdaki nedenden dolayı buradaki seçim sürecinde esine pek rastlanmayan bir olay olmus, ilk kez CHP’liler ile kendi atadıkları bir ilçe kaymakamı arasında sürtüsme yasanmıstır. Kavga çıkmaması için DP’liler kaymakamın uyarılarına dikkate alarak sakin olmuslardır. CHP’liler çektikleri telgrafla kaymakamı Ankara’ya sikâyet ederlerken, buna karsılık DP’liler karsı telgraflarla kaymakamın davranısını savunmuslardır. 
Ortaklar mitinginde DP Aydın İl Baskanı Etem Menderes, Av. Refik Gürel, 
Aydın DP Merkez İlçe Baskanı Rıza Gökdag, Koçarlı DP İlçe Baskanı Sabri 
Çobanoglu, Germencik DP İlçe Baskanı Kamil Sezer hazır bulunmuslardır.968 

4.7.3. CHP Mitingi 

CHP seçim öncesi partide önemli konuma sahip kisilerden olusan gurupla 
Ortaklar’a adeta bir çıkarma yapmıstır. Anadolu gazetesi CHP tarafından yapılan 
mitinge binlerce kisi katıldıgını iddia etmistir. Mitingde CHP Divan Üyesi Lebit 
Yurdoglu, İzmir CHP’den Rauf Sarıtepe, CHP Bölge Müfettisi Hüseyin Hulki Cura, 
Aydın milletvekillerinden Mazhar Germen, Mithat Aydın, Dr. Sabri Akın, Aydın CHP ve Nazilli CHP idare kurulu üyeleri de hazır bulunmustur. CHP Ortaklar mitinginde Dr. Lebit Yurdoglu, Dr. Mazhar Germen, Yüksek Mimar Arif Kınay birer konusma yapmıslardır. 

Mitingde Dr. Lebit Yurdoglu: “Birkaç gün önce bir kısım muhalifler, 
bucagınızda köylülerin yalın ayak oldugundan söz etmistir. Geldigimden beri söz 
ediyorum. Hiç birinizi yalın ayak görmedim. Kimseye minnet etmeden alnının terine güvenerek çalısan ve kazanan Türk köylüsü, Türk elinden çıkma deri ayakkabılar, kumastan elbiseler giymeye baslamıstır. Asil Türk köylüsüne daha güzel günler, süslü yarınlar beklemektedir. Yarın bir seçime gireceksiniz ve oy kullanacaksınız. Bir oyun bile çok kıymeti vardır. Nasıl bazen cephedeki Mehmetçigin bir mermisi memleketin mukadderatını degistirebilirse vatandasın da iyi veya fena kullanılan oyu yurdu saadete veya gerilige götürebilir. O halde bu mühim vazifeyi yaparken vicdanınızın sesini dinleyiniz. Karsınızdaki partileri tetkik ve tahlil etmelisiniz. Sunu unutmayınız seçim ve parti mücadeleleri katiyen kardes bogazlasması haline getirilmemelidir. Aramızdaki siyasi çarpısmalar tam bir kardeslik ve karsılıklı sevgi içerisinde yapıp hudutlarımız ın dısında düsmanlara karsı tek bir cephe halinde ayakta kalmalıyız, kalacagız da. Eger bu birligi sarsmak, yurttaslar arasında kin ekme yoluna sapanlar olursa kanun kuvvetli yumrugu baslarında bulacaklardır. 

Memlekette pek çok hizmetin yerine getirilmedigi konusunda bizi 
elestirmektedirler. Yapılan hizmetleri anlayabilmek için bu memleketin bizler tarafından nasıl teslim alındıgına bakmak gerekmektedir. Bu memleket yüzlerce sene bakımsız kalmıstır, ihmal edilmistir ve bin macera pesinde harcanmıstır. Yıllarca baska memleketlere saadet getiren su, bu memlekette sadece sellerle felaketin adı olmustur. 
Yüzlerce sene ana ve çocukların gözlerinden yas kamıs, gögüslerinden hıçkırma eksik olmamıstır. İste bu rejimin memleketi teslim aldıgı zaman manzara buydu. O günlerden bugünlere fark yok mudur? Elbette vardır. Ve bir siyasi tesekkül olarak bu farktan dolayı övünmeye hakkımız vardır. Elbette kusurlarımız da olmustur. Nasıl biz kusurlarımızı kabul ediyorsak onların da hizmetlerimizi inkâr etmemesini istemekteyiz. Bunları inkâra devam edenlerin alnını tarih ebedi olarak nankör damgasıyla damgalayacaktır.

Demokratlar seçim beyannamesinde halkın hizmetinde olduklarını söylemisler. 
Bu hizmetler nelerdir acaba? Beceremedikleri meshur piyangolarını, ya da İzmir’de sık sık tekrarladıkları balolar mı? Namzet gösterip seçtirdikleri milletvekillerini birkaç sene sonra yerin dibine geçirecek hale gelen bir siyasi tesekkül henüz olgunlasmamıstır. Onlar halktan oy isteyebilmeleri için kongrelerinde olgunlasmaları ve programları üzerinde daha da çalısmak zorundadır. Tenkit kolay, yapmak zordur. Sadece tenkit etmek bir meziyet olamaz. Çalıssınlar, varlıklarını bir fikir ve ülkü halinde olgun bir hüviyetle ortaya koysunlar. O zaman belki biz kendilerine hak veririz. Demokrasi bir silaha benzer. Bu silahın dikkat ve bilgiyle kullanılması gerekir. Böyle kullananın elinde 
pek müessir olan bu silah beceriksiz olanların elinde de zararlı olur. Demokrasiye geçerken bu milletin bunu kullanmayacagı yaygarasını koparanlar, parlayıp sönen bir alev gibi ortadan kayboldu. Türk milleti demokratik sistemi tam bir kudret ve kabiliyetle kullanmaktadır ve kullanacaktır. Simdi sinsi propaganda ve gizli iftiralarla Cumhuriyet Halk Partisi’nde vazife alan her kıymeti yıpratmaya çalısmaktadırlar. Surası iyi bilinmelidir ki, bu kıymetler yıpransa bile demokratik sistem elden ele teslim edilecek ve eser mutlaka muvaffak ve muzaffer olacaktır. 

Kurtulus Savası yıllarında bu bölgede savasan mülazım Aziz adında bir 
kahraman vardır. Bu kahraman kendisine baglı küçük bir grupla düsmana karsı 
direnirken vurulur. Bu arada müfrezesinden de sadece iki kisi kalmıstır. Düsmanın iyice yaklastıgı bir anda Aziz, bu iki ere müfrezesindeki makineli tüfegi alıp götürmelerini ister. Erler çok agır sekilde yararlanan Mülazım Aziz’i götürmek isteyince, siz beni bırakın ordumuzun bu silaha ihtiyacı var der. Erler makineli tüfek yerine kendisini götürmeleri konusunda ısrar edince, Aziz çok sert bir sekilde erlerini vurmakla tehdit eder. Erler makineli tüfegi götürürken son kalan kursunlarını düsmana sıkmaya baslar ve erlere zaman kazandırır. Bu kahraman vatan evladı da yigitçe çarpısarak düsman süngüleriyle sahadet mertebesine ulasır. Demokrasi davasında hepimiz birer mülazım Aziz olacagız. Belki tek tek yıpratılacagız, feda edilecegiz ama ne olursa olsun demokrasi bu yurda iyilik ve saadetler getire getire elden elde teslim edilecektir.” 
seklinde konusmustur.”969 

4.7.4. Seçim 

Ortaklar Belediye seçimi 06 Mart 1949 tarihinde yapılmıstır. Seçimler % 83 ile 
büyük bir oranda katılımla gerçeklesmistir. Her seçimde oldugu gibi spekülatif 
haberlerin önü alınamamıstır. Demokrat zmir gazetesi CHP’nin seçim için 30 bin lira para harcadıgını iddia etmistir. Bu iddialara CHP Aydın l Baskanı Ekrem Çiftçi verdigi yanıtta oy pusulasının hazırlanması için 15 lira’nın dısında CHP seçimde hiçbir para harcamamıstır diyerek Demokrat İzmir gazetesinde çıkan haberi tekzip etmistir. Ancak gazete bu iddialar konusunda ısrarcıdır ve bu konuyla ilgili olarak tekrar haber yapmıstır.970 DP Milletvekili Hakkı Gedik, İzmir DP İl İdare Kurulu’ndan Adnan Düvenci, Pertev Arat seçimin gidisatını yerinde izlemek amacıyla Ortaklar’a gelmislerdi. Yine onlarca kisi DP adına seçim müsahitligi için trenle Ortaklar’a geldiler. Ortaklar Köy Enstitüsü ögrencileri de bu seçimde oy kullanmıslardır. Ancak seçimden bir gün önce CHP müfettisinin okulu ziyaret etmesi DP’lilerin tepkisine neden olmustur. Sandık baslarında Enstitü ögrencilerinin ögretmenlerinin gözü önünde alenen oy kullanması durumu ortaya çıkınca DP’liler buna ögrenciler etki altında kalabilirler 
iddiasıyla engel olmustur. DP’li heyetlerle CHP’li heyetler arasında zaman zaman 
sertlesen tartısmalar yasanmıstır. Özellikle CHP İl Baskanı Ekrem Çiftçi ile DP’li 
Pertev Arat arasında sert tartısmalar ortaya çıkmıstır. Gerginlesen hava nedeniyle jandarma kimi zaman önlem almak zorunda kalmıstır. Demokrat İzmir gazetesine göre idare amirleri bu seçimde tarafsız davranmıstır. Germencik Kaymakamı Resat Aksemsettinoglu, Nahiye Müdürü Hüseyin Seçkingil, Mahalli İdare’den Bahri Özer ile Germencik Jandarma Komutanı ve Aydın Emniyet Müdürü’nün tarafsız tutumları halk tarafından taktirle karsılanmıstır. Oy sayımı gazyagı lambaları altında gece yarılarına kadar devam etmis ve sakin geçmistir. Tasnif sonucunda 1.533 seçmenden 1.272 seçmenin seçime istirak ettigi ortaya çıkmıs, bazı sandıklarda 2-3 oy fazla, bazılarından az çıktıgı tespit edilmistir. Bu durum seçime katılan çevrelerce sikâyet konusu yapılmamıstır. Anadolu gazetesi seçim sonuçlarını 655 oy DP; 574 oy CHP, 54 oy bagımsız aday kazanmıstır seklinde açıklamıstır.971 Demokrat zmir gazetesine göre DP seçimde 700 oy almıstır. CHP’ye 433 civarında oy çıkmıstır. DP’liler, CHP’yi üç-bes saksakçısı kalmıs yenik bir pehlivana benzetmistir.972 Ortaklar DP Bucak dare Kurulu, 
Aydın l CHP dare Heyeti’ne ve Günaltay Hükümeti’ne Ortaklar’daki seçimlerde 
gösterdikleri tarafsız tutuma karsı bir tesekkür mektubu nesretmistir.973 DP’nin 14 Mayıs 1950’de elde edecegi büyük zafer öncesi Ortaklar belediye seçimi onlar için ciddi hazırlık olmustur. 





Tablo 4.19: Seçimde Kullanılan Oy Dökümleri 



 Tablo 4.20: Belediye Meclisi Seçimlerinde Adaylar 

Seçimlerle ilgili CHP Genel Sekreterligi’ne gönderilen müfettis raporunda 
seçimin kaybedilmesi su ifadelerle anlatılmıstı: “CHP’li arkadaslar arasındaki ihtilaf ve anlasmazlık; Demokratların kanun ve nizam tanımayan tecavüz, baskı ve yolsuzlukları; idarenin pasife denilebilecek kadar lakayt kalması ve ilçe kaymakamının muhaliflerimizi alenen iltizam, hatta tesvik etmesi gibi nedenlerle seçimi CHP kaybetmistir”. 

CHP’nin seçim raporu, seçimin sonucunun neredeyse kendilerinin dısında 
gelisen olumsuzluklar üzerine kurulan senaryolarla doluydu. Seçim pusuluları 
mühürlenmis zarflarla önceden DP’lilerce vatandasa dagıtılmıstı. Zarfların kimisi Seçim Kurulu’ndan çalınmıstır. Sandık basında bulunan Etem Menderes, Hakkı Gedik ve Pertev Arat seçmenleri etkilemeye çalısmıs, Halk Partililer ise olaya müdahale etmislerdi. Oyların tasnifi dürüstlük içerisinde Halk Partililerin gözetiminde yapıldı. 
Kaymakam, seçimler esnasında Vali’nin telefonla ısrarla aramasına ragmen karsısına çıkmamıs ve seçimden sonra DP’lilere, seçimi kazanmalarını saglamak için elinden geleni yaptıgını söylemistir. Seçim Komisyonu söz konusu seçim yolsuzluklarıyla ilgili tutanak tutmustur. Bazı seçmenler de Valilige ve çisleri Bakanlıgı’na sikâyetlerini mektupla bildirmistir.974 Seçimlerde olup bitenlerin ayrıntıları ise hem Anadolu hem de Demokrat zmir gazetelerinde yer almıstır. Seçim baslarındaki heyetler yarı CHP’den yarı DP’den olusturulmustur. Sabahtan sandık baslarında izdiham yasanmıstır. Bu durum oy puslularının mühürlü zarflara vatandaslara DP’liler tarafından dısarıda da koyabilecekleri telkini ve uygulamasıyla ortaya çıkmıstır. Bu karısıklık ögleden sonra önlenebilmistir. Ögleden sonra atılan zarfların tutanakla atılması saglanmıstır. Seçimi 
kaybeden CHP’lilerin seçime itirazları olmustur. Seçim günü propaganda yasagı 
olmasına ragmen 1. numaralı sandık basında Etem Menderes’in Köy Enstitüsü 
ögrencilerine alenen propaganda yaptıgı görülmüstür.975 

Seçimlerden sonra yapılan meclis toplantısında Ortaklar Belediye Meclis 
üyeleri, DP’li Ali Kunlar’ı belediye baskanı seçmislerdir. Anadolu gazetesi bu seçimi ve toplantıyı kanunsuz ilan etmistir. Neden olarak Belediye Meclisi’nin ilk toplantısını Vali’nin davetiyle yapmamasını göstermistir. Oysa ilgili yasa bunu hükmetmekteydi.976 Ortaklar Belediye Baskanı Ali Kunlar, kendisinin usulsüz seçildigiyle ilgili böyle bir haber yayımlanınca, Anadolu gazetesine haberle ilgili bir tekzip göndermistir. Anadolu gazetesi haberin dogru oldugunu söyleyerek tekzibi yayımlamamıstır.977 Sonuç olarak büyük tartısmalara neden olan Ortaklar seçimi, Danıstay Genel Kurulu’nun 25 Ekim 1948 günlü 48–196/171 sayılı kararı 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 7. maddesine göre tevfikan onaylanmıstır.978 

4.7.5. Ortaklar Belediye Seçiminin Ardından Yasananlar 

Ortaklar Belediye baskanlıgı seçimlerinden sonra Mahalle muhtarlıkları 
seçimleri de yapılmıstır. İki mahallesi bulunan Ortaklar’da DP, Belediye baskanlıgı seçimlerinden sonra muhtarlık seçimlerinde iki muhtarlıgı da kazanmıstır.979 
CHP Ortaklar’da belediye ve muhtarlık seçimlerini kaybedince ortalarda 
sorumlu aramaya baslamıs ve fatura Germencik Kaymakamı’na kesilmistir. 1949 yılı Haziran ayında Germencik kaymakamı Resat Aksemsettinoglu hakkında tarafsızlıgı kaybettigi gerekçesiyle islem yapılmıstır. Germencik’e baglı Ortaklar belde haline getirildikten sonra Aydın Valilik makamından izin alınmadan burada mahalleler olusturulmus ve Ortaklar Bucak Müdürü ile Germencik Kaymakamı’nın isbirligiyle ansızın muhtarlık seçimleri yapılmıstır. CHP bu ansızın yapılan seçime son anda katılmıs ve ilgili makamlardan bu seçimin bozulmasını; İlçe Kaymakamı ve Bucak Müdürü hakkında islem yapılmasını istemistir. 19Mayıs 1949 tarihinde durum bir yazıyla CHP Genel Sekreterligi’ne bildirilmistir. Aydın İl CHP dare Kurulu tarafından gönderilen yazıda Kaymakam’ın Germencik’teki CHP’li köy muhtarlarını zorla görevinden istifa ettirip seçimleri yenilettigi iddia edilmistir. Germencik Belediye Baskanı Neset Zincirci saglık durumunu gerekçe göstererek görevinden istifa etmistir. 

CHP İl İdare Kurulu CHP Genel Sekreterligi’ne gönderdigi 14 Ocak 1949 tarihli bir yazıda Neset Bey’in Kaymakam’ın tazyikleri nedeniyle görevinden istifa etmis oldugu belirtilmistir.980 

Resmi ihale ilanlarının genelde Anadolu gazetesine verildigi görülmüstür. Ancak 
Ortaklar belediye baskanlıgının DP’ye geçmesinden sonra Demokrat İzmir gazetesi de ilk kez resmi ihale ilanları yayımlamaya baslamıstır. İlanlar Ortaklar Belediyesi tarafından verilmisti.981 Bu ilanlardan bir tanesinde Ortaklar Belediyesi’ne ait mührün kayboldugu bu mührün geçersiz oldugu söylenmis, Ardından verilen ikinci ilanda mührün kaybolmadıgı duyurulmustur. Görünen o ki DP kamu kaynaklarının kendi çıkarları dogrultusunda kullanılması konusunda çok acemice davranmıstır. CHP’liler belediyenin mührünü kaybetmesi olayı CHP’liler tarafından uzun süre alay konusu olmustur.982 

Ortaklar Belediye Baskanlıgını DP’nin kazanmasından sonra CHP bu belediyeyi 
mercek altına almıstır. Belediyenin kusurlu davranıslarını DP idaresinin bir örnegi olarak görmüs ve konuyu ileride muhtemel DP iktidarının nasıl olabilecegiyle ilgili örnek olarak kamuoyuna sunmustur. Örnegin Anadolu gazetesinin verdigi habere göre DP idaresi nedeniyle 7 Eylül’de Ortaklar’da Kurtulus Günü etkinlikleri yapılamamıstır. DP İl Baskanı buradaki Demokrat Partilileri Aydın’daki Kurtulus Günü etkinliklerinde kortej olmaya çagırınca Ortaklar’daki kutlamalar sekteye ugramıstır. Ortaklar CHP teskilatı, söz konusu hareketi Ortaklar’ın Milli Kurtulus Bayramı’na yapılan sabotaj olarak yorumlamıstır. Aydın Kurtulus Günü etkinliklerine Milli Mücadele’de yararlılık 
göstermis Kuva-yı Milliye mensubu efeler ve bu mücadeleye katkı saglamıs kadın mücahitlerden Dudu Eren, Fatma Isık, Ayse Sahbaz gibi kadınlarda törenlere ve resmi geçide katılmıslardır. DP’liler milli bayram ve Kurtulus bayramlarını bile gösteri ve propaganda yapma aracı haline getirmislerdir. Bayram günü kürsüden konusmalar yapılırken, DP’lilerin bando çaldırmaları halk tarafından hos karsılanmamıstır.983 

Ortaklar’da belediye seçimleri sonrasında en büyük sorun fırıncılarla belediye 
arasında yasanmıstır. Narh konusunda fırıncılarla belediye anlasmazlıga düsmüs, fırınlar is bırakınca Ortaklar’da halk ekmeksiz kalmıstır. Ekmek ihtiyacı bir süre için Germencik’ten karsılanmıstır. Bu ulasım imkânlarının kısıtlılıgı nedeniyle güç 
olmustur. Sorun Nahiye Müdürü’nün araya girmesiyle düzeltilebilmistir. Olup bitenler Anadolu gazetesi tarafından DP idaresinin beceriksizligi olarak gösterilmistir.984 

CHP Genel Sekreterligi Germencik eski belediye baskanı Neset Zincirci’ye 
yapmıs oldugu hizmetlerden dolayı 2 Mart 1949 tarihli tesekkür mektubu göndermistir. Yeni baskan, belediye meclis üyelerinin kendi arasında yaptıgı seçimle belirlenmis, Neset Zincirci’nin yerine CHP’li bir üye olan Hilmi Özkan seçilmistir. 

Tek parti iktidarının kamu imkânlarından sonuna kadar yararlandıgını biliyoruz. 
Ancak çok partili yasama geçis sürecinde Demokrat Parti bu duruma karsı ciddi bir muhalefet sergilemisti. Ortaklar belediye seçimlerini DP’nin kazanmasıyla beraber kamu kaynaklarının kullanımıyla ilgili DP ile CHP arasında sert tartısmalar yeniden alevlendi. Belediye, kendisine ait ve CHP tarafından kullanılan dükkânların önce kirasını artırmıs, daha sonra CHP’nin bu dükkânları tahliye etmesini saglamak dükkânların çatılarında sorun oldugunu ileri sürerek çatıları açtırmıstır. Bu uygulamayı Germencik Kaymakamı müdahale ederek durdurmustur. Bunun üzerine belediye kararında diretmis ve uygulamanın dogru oldugunu göstermek için zmir’den bir yüksek mimar getirerek dükkanların tadilata ihtiyacı olduguna dair rapor hazırlatmıstır. CHP belediye tarafından yapılan bu islerin tamamını keyfilik olarak nitelendirmis ve bu keyfiligin hesabının sorulacagını belirtmistir. Gelisen olaylar üzerine mülki idare 
sorusturma açmıstır. Bayındırlık Müdürlügü’nün düzenlemis oldugu raporda ise 
binaların saglam oldugunu, açılan çatıların hemen kapatılması gerektigini belirtmistir. 

Bu durum karsısında valilik makamı bir müfettisi (kontrolör), Ortaklar’a göndermistir. 

Belediye baskanı ve kimi belediye memurları hakkında görevi kötüye kullanma ve belediyeyi zarara ugratma suçlamasıyla sorusturma açılmıstır.985 
Ortaklar DP teskilatı, Ortaklar belediyesi hakkında yapılan nesriyat üzerine 
Anadolu gazetesine bir tekzip göndermistir. Tekzipte “DP idaresinde olan belediyede çalısanların tamamının vazifelerini daima memleket hisleriyle ve tarafsızlıkla yapmayı ilke edindikleri” ifade edilmistir. Demokrat Parti’ye göre kendilerini parti ihtiraslarından kurtaramayanlar, belediyenin müspet icraatlarını mümkün oldugu kadar kötüleme gayreti içerisindedir. Onlar bu tutumlarıyla idari makamlarını belediyeye karsı tahrik etme amacındadır. Yine tekzipte gazetede yayımlanan iddiaların tamamının bir yalandan ibaret oldugu söylenmistir. “Dükkân kiraları Ortaklar belde olmadan önce köy statüsündeyken muhtarlıkla dükkân kiracıları arasında yapılan kontrat sonucunda artırılmıstır. Ortaklar belde olduktan sonra muhtarlıktaki tüm sözlesme ve evraklar belediyeye devredilmis tir. Kiracılar uzun süre söz konusu artırılmıs kiralarını muhtarlıga ödemelerine ragmen, belediye seçimlerine DP’nin kazanması üzerine kiracılar bazı çevrelerin tahriki sonucunda DP idaresindeki belediyeye zarara ugratmak için kiralarını ödemek hususunda isteksiz davranmıslardır. Belediye burada sadece kamu alacagının pesindedir. Dükkânların ise gerçekten tamire ihtiyacı vardır. 
Bunun yapılabilmesi için dükkânların geçici olarak bosaltılması konusunda kiracılara teblig de bulunulmustur. Germencik kaymakamı ise bu tamirat olayını durdurmamıstır, sadece tamirat sonunda daha önce yapılan kira kontratları geregi dükkânların tekrar eski kiracılara verilmesini söylemistir. Su anda beldemizde bir mülkiye müfettisi vardır. Bu müfettisin arastırmaları sonucunda ve Türk adaletinin(mahkemelerinin) önünde hakikatin ortaya çıkacagını umuyoruz.” 

Recep Süzen/Ortaklar Belediye Baskanı.986 

Belediye ile kiracılar arasındaki basit bir sorun taraflarca büyütülerek tam bir 
siyasi krize dönüstürülmüstür. Ortaklar’dan belediyenin kiracısı oldugu söylenen bazı kimseler Anadolu gazetesine gönderdikleri mektuplarla, Ortaklar Belediye Baskanı’nın Anadolu gazetesinde yayımlanan tekzip mektubunu ve Demokrat İzmir gazetesinde çıkan Ortaklar Belediyesi lehindeki haberleri yalanlamıslardır. Gönderilen mektupta bu kisiler kira artısı yüzünden belediyenin kendilerini mahkemeye verdigini ve mahkeme sonucunu beklemeden dükkânların tahliye edilmesi için tebligatta bulunuldugunu söylemislerdir. Daha sonra dükkânların içerisinde birkaç tahtanın çürümesi bahane edilerek dükkânların tamirat edilmesi kararı alınmıstır. Dükkânların çatıları açılmıs ve kiracıların esyaları yagmur altında bırakılmıstır. Yine DP üyesi kimi kiracıların dükkânları dokunulmamıstır. Belediye taraflı davranmıstır. CHP üyelerine karsı hasımca davranan belediye asli görevlerini yapmamıstır. Örnegin beldede açık alanlarda saglıksız kosullarda hayvan kesilip et satısı yapıldıgı halde bununla ilgili tedbir almamıstır. Sahipleri DP üyesi diye saglıksız kosullarda hizmet veren hanlar haklarında herhangi bir islem yapmamıs olanları görmezden gelmistir.987 

Ortaklar Belediye seçimleri sırasında yasananlar ve seçim sonuçları, iktidarın 
degismesiyle nelerin ortaya çıkabileceginin habercisi olmustur. 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

964 Demokrat Parti, 3 Temmuz 1948. 
965 Demokrat İzmir, 7 Temmuz 1948. 
966 Demokrat İzmir, 2 Mart 1949. 
967 BCA, 490.01/245.974.1. 
968 Demokrat İzmir, 3 Mart 1949. 
969 Mitingde yapılan tüm konusmaların metinleri aynı bkz, Demokrat İzmir, 6 Mart 1949. 
970 Demokrat İzmir, 12 Mart 1949. 
971 Anadolu, 8 Mart 1949. 
972 Demokrat İzmir, 7 Mart 1949. 
973 Demokrat zmir, 20 Mart 1949. 
974 BCA, 490.01/245.974.1. 
975 Anadolu, 8 Mart 1949. 
976 Anadolu, 15 Mart 1949. 
977 Anadolu, 23 Mart 1949. 
978 BCA, 490.01/245.974.1. 
979 Demokrat İzmir, 19 Mayıs 1949. 
980 BCA, 490.01/245.974.1. 
981 Demokrat İzmir, 9 Aralık 1949. 
982 Anadolu, 18 Mart 1949. 
983 Anadolu, 9 Eylül 1949. 
984 Anadolu, 18 Eylül 1949. 
985 Anadolu, 21 Kasım 1949. 
986 Anadolu, 23 Kasım 1949. 
987 Anadolu, 7 Aralık 1949. 


38 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

11 Ocak 2019 Cuma

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 35

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 35



4.6. 1948 YILI ARA SEÇİMLERİ

4.6.1. Yeni Seçim Kanunu Çalısmaları,

Çesitli sebeplerden dolayı Meclis’te bosalan milletvekillikleri için 1948 yılında 
bir ara seçim yapılması gerektigi ortaya çıkmıstır. Söz konusu seçimler Ekim ayının ikinci pazar günü gerçeklestirilmistir. Bu seçimler öncesinde DP, seçim kanununun degismesini bir kez daha istemistir. 21 Temmuz 1946 genel seçimleri tecrübesi nedeniyle DP bu konuyla ilgili ısrarcı olmustur. Bu asamada, iktidar partisi, seçim kanununun yeniden düzenlenmesi gerektigini kabul etmistir. Ancak düzenlemenin 1950 yılında yapılacak olan genel seçimler öncesi yapılacagını duyurmustur.939 Demokrat Parti ise bu durumu kabul edilemez bulmustur. Yapılan tartısmalar neticesinde açık oygizli tasnif ilkesi, gizli oy-açık tasnif seklinde degistirilerek 8 Temmuz 1948 tarihinde seçim kanunda degisiklige gidilmistir. Muhalefet bu durumu tek basına yeterli görmemis ve seçimlerin adli teminat altına alınmasını istemistir.940 Demokrat Parti, 
önerisinin yerine getirilmemesi sonucunda seçimlere katılmayacagını duyurmustur. 

4.6.2. Demokrat Parti’nin Seçimleri Boykot Etmesi, 

Aydın Demokratları 1948 yılı ara seçimleri yaklasırken bir beyanname 
yayınlamıstır. Bu beyannamede DP’nin ara seçimlere girmeme nedeni ve yeni seçim kanuna karsı görüsü dile getirilmistir. 

“Aziz Yurttaslar, 

Memlekette DP’nin kurulusu ile baslayan çok partili usulden milli iradenin 
tecellisini ve buradan da devlet idaresinde halk hâkimiyetini dogmasını beklemekteyiz. 
Millet idaresi ancak serbest ve emniyetli bir seçimle tahakkuk edebileceginden DP bütün gayretini bu noktada toplanmıstır. DP, 21 Temmuz seçimlerinde iktidar tarafından vatandasın oy kullanma hakkına yapılan çesitli müdahaleleri ve birçok yerde rey sandıklarına ve mazbatalarına nasıl el uzatıldıgını göz önünde tutarak, milletin arzu ve iradesine uygun bir seçim kanunu çıkartmak için açtıgı mücadeleyi sonuna kadar yürütmeyi basta gelen milli vazife saymıstır. Fakat Büyük Millet Meclisi’nde çogunlugu elinde bulunduran CHP, milletin bütün arzusuna ve çalısmasına ragmen seçim kanununa milli iradeyi saglayacak hükümler koymamakla inat etmis, seçim kanunda yer alan sandık baslarındaki komisyonlara parti temsilcilerini kabul etmemek, tasnif biter bitmez rey pusulularını yakmak gibi hileli yollara basvuran hükümleri degistirmemistir. 

Böylece, CHP tek gayenin her pahasına olursa olsun seçimleri kazanmak ve iktidara sıkı sıkı sarılmak oldugunu bir kez daha ortaya koymustur. Bu durum karsısında Demokrat Parti milli iradeyi tam manasıyla tecellisine mani olan bir seçim kanununu ile seçimlere girmemeyi ve herhangi bir adayı desteklememeyi prensip kararı olarak kabul etmistir. CHP’nin önümüzdeki seçimleri kazanmak için bilhassa köylere giderek hileli yollarla bir takım propagandalar yaptırmakta oldugu görülmektedir. Ezcümle partimiz mensupları ve diger yurttaslara seçimler konusunda çesitli baskılar ve tehditler tatbik edilecegi, seçim günü yurttasların sandık basına zabıta marifetiyle davet edilecegi, bahçelerden insanların göç ettirilecegi, oylarını kullanmayanların isimlerinin Ankara’ya bildirilecegi ve cezaya çarpılacagı tarzındaki sözler, kanun bakımından hiçbir tatbik kabiliyeti olmayan siyasi ürkütmelerden ibarettir. Yurttasların reyini  kullanması veya kullanmaması tamamıyla kendi düsünce ve kanaatine göre taalluk eder. Bir vatandasın reyini kullanmayı zorlayacak kanun hükmü olmadıgı gibi, vatandas üzerinde herhangi bir sekil ve surette zor kullanmaya da kimsenin hakkı ve salahiyeti yoktur. Bu hareketlerin kanun dısı zorlamalar oldugunu bütün yurttasların bilmesi lüzumuna kani olan idare kurulumuz, önümüzdeki ara seçimlerde vatandas hak ve hürriyetinin herhangi baskı ve tehdidin tesirinden uzak kalması ümidiyle bu 
beyannameyi Aydın ili halkına nesretmeyi vazife saydı. Saygılarımızla Demokrat Parti Aydın İdare Kurulu.”941 

Aydın DP İl İdare Kurulu 1948 yılı ara seçimleriyle ilgili beyannameler 
yayımlarken aynı zamanda DP tarafından Aydın’da çok büyük bir miting tertip 
edilecegini duyurmustur. Mitinge özel bir önem veren DP, miting hazırlıklarını Ekim ayı basından itibaren baslamıstır. DP, ara seçimlerin arifesinde yapılacak olan bu mitingin memleket politikasında önemli bir yer teskil edecegine inanıyordu. Bu mitinge DP Genel dare Kurul üyelerinin de katılacagı halka önceden duyurulmustur.942 Miting hazırlıkları büyük bir hızla tamamlanmıstır. DP Genel Baskanı Celal Bayar bu mitinge katılmak için 13 Ekim 1948 tarihinde İzmir’e gelmis, buradan otomobille Aydın’a geçmistir. Mitinge Adnan Menderes ve Refik Koraltan da istirak etmistir. Bu gruba İzmir DP İdare Heyeti’nden Fevzi Lütfi Karaosmanoglu ile Refik Sevket nce de katılmıstır. Mitingin bayramın üçüncü gününe tesadüf eden 15 Ekim 1948 Cuma günü(*), saat 13.00’te Hükümet Meydanı’nda yapılacagı ve mitingde ara seçimler hakkında DP’nin görüsünün bir kez daha dile getirilecegi duyurulmustur.943 DP Aydın İl İdare Kurulu vilayet makamından gerekli izni aldıktan sonra944 miting ilan edildigi tarih ve saatte toplanmıstır. Demokrat zmir gazetesinin bütün ayrıntılarını okuyucusuna aktardıgı miting sırasında elektrikler kesilmis, bu yüzden ses 
sistemi arızalanmıstır. Elektrik kesilmesiyle ilgili DP’liler Aydın Belediye Baskanı’nın bunu kasten yaptıgını düsünmüstür. Konusmalar, bir gurup tarafından gürültü çıkarılarak engellenmeye çalısılmıstır. DP’lilere göre gürültü yapan bu gurup üç-bes kurus parayla tutulmus insanlardır. Yine bu gruptaki bazı kimseler is vaadiyle sehirdeki CHP temsilcileri tarafından kandırılmıstır. Mitinge neredeyse DP’nin tüm kurmayları katılmıstır. Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Sevket nce, Fevzi Lütfü Karaosmanoglu, Etem Menderes mitingde birer konusma yapmıstır. Mitingde DP’nin seçimler ve Seçim Kanunu hakkında görüsü ilan edilmistir. Demokrat İzmir gazetesi mitinge yaklasık 35.000 kisinin katıldıgını iddia etmistir. Mitinge İzmir, Mugla, Denizli 
illeriyle bu illere baglı pek çok köy ve ilçeden vatandas katılmıstır. Yine Aydın’a baglı Nazilli, Bozdogan, Yenipazar gibi yerlesim yerlerinden toplam 5.000 kisi mitinge katılmıstır. Miting bandonun çaldıgı stiklal Marsı’yla baslamıstır. Mitinge katılanlar sık sık “hürriyet istiyoruz, refah istiyoruz, milli hâkimiyet ve namuslu seçim istiyoruz” diye haykırmıstır.945 Anadolu gazetesine göre DP’liler Aydın mitingini seçimlere olumsuz etki yapmak ve hükümeti baskı altına almak için düzenlemistir. Aynı gazetenin iddiasına göre, DP yanlısı gazetelerin mitinge 30-40 bin kisinin katıldıgı haberi dogru degildir. Miting bitiminde CHP hoparlörleri “Vatandaslar yalana dolana kulak asma, sandık basına git!” seklinde anonslar yapmıstır. İktidar partisine göre, DP bu mitingle amacına ulasamamıstır. CHP’liler mitingi, DP’nin ihtiras ruhunun bir ifadesi olarak degerlendirmistir. DP program üretmekten daha ziyade lafebeligi yapmaktadır.946 Yine Anadolu gazetesinin iddiasına göre Demokratların Aydın mitingi sırasında Püskülsüz 

(*)Bu tarih ara seçimlerden iki gün öncesidir. 

Ahmet adlı vatandas 10–15 kisi tarafından yerlerde sürüklenmis ve dövülmüstür. 
Magdur kisiye doktorlar uzun süre is göremez raporu vermistir. Söz konusu kisi davacı olmus, DP’lilerin hısmından korktugu için daha sonra davasından vazgeçmistir.947 
Mitingde Celal Bayar, Muhittin Erener, Fikret Basaran, Etem Menderes, Refik 
Koraltan, Fevzi Lütfi Karaosmanoglu birer konusma yapmıslardır. Celal Bayar 
konusmasında su konular üzerinde durmustur: “Birbirini yalanlayan perakende ve perisan kararlarla saadet yoluna girilemez. Umumi seçimlerin de tam bir emniyet içinde biran evvel icrasını istemekteyiz. Memleketin öncelikli davası emniyetli seçimi gerçeklestirmektir. Milli iradenin hâkim olmasıyla diger bütün meseleler hal yoluna girecektir. 21 Temmuz faciasını tüm yurtta oldugu gibi özellikle Aydın’da tüm siddetiyle gördük. Resmi makam sahipleri politikacılarla birleserek milli iradeyi hiçe sayan hiçbir hareketten çekinmemislerdir. 21 Temmuz faciasını meclis kürsüsünden haykırdıgımız zaman hiçbir kimse bunların tevkifi gerekir deme cesaretini gösterememistir. DP seçim emniyeti üzerinde ısrarla duruyor, çünkü seçim milli hâkimiyetin temelidir. Böyle hayati bir konuda asla pazarlıga girismeyecegiz. Eldeki seçim kanunu Türk milletinin ana 
haklarını koruyan bir kanun seklinde çıkacaga yere iktidar partisinin hodkâmlıgının bir vesikası olarak çıkmıstır. Böyle bir kanunla ara seçimlere girmeme azmindeyiz. Bu pazar sizler için bir imtihan günü olacaktır. Seçim kanununu asla kabul etmediginizi, 21 Temmuz faciasının tekrarını asla izin vermeyeceginizi, iktidarın hodkâm zihniyetinin degistigine inanmadıgınızı seçim sandıklarının basına gitmemekle bütün yurda ve dünyaya ilan etmis olacaksınız. Türk milleti kendi mukadderatını kendi eline almaya layık bir millettir. Böyle oldugu halde memleketi bizden daha iyi idare edecek kimse yoktur iddiasıyla bir zümrenin ısrar ve temerrütle devam etmesi cidden hazindir. Bu iddia kendilerinin münevver, milletin ise cahil oldugu esasına dayanır. Zaten memleketi münevverler idare etmelidir derlerken kendilerini kastetmektedirler. Öyleyse kendilerinin münevver, memleketi idare etmeye ehil oldukları hükmünü kim verecektir. 

Buna bir kisi hüküm verirse bu istibdattır. Eger bir parti ya da gurup bununla ilgili hükmü verirse kendi görüsleri dogrultusunda karar vereceklerdir. stibdat ve tahakkümden kaçınmak için hükmün milletin vermesi lazımdır. Bize memleket meseleleriyle ilgili yol göstermedigimizden söz edenler bize iftira etmektedir. Bunlar meclis tutanaklarına baktıklarında iktisadi, zirai, ticari ıstıraplarımız ve dertlerimiz üzerine düsüncelerimizi çok vazıh bir sekilde ortaya koydugumuzu göreceklerdir. DP içinde bulundugumuz harici agır sartlar altında muhalefet vazifesini büyük bir vatanperverlik ve feragatle oldugu kadar vukuf ve ehliyetle yerine getirmektedir. Ne istiyorlar, bizden proje, teferruatlı program mı istiyorlar, baksınlar vekâletlerin mahzenlerine. Orada ecnebi uzmanların hazırladıgı onlarca rapor ve proje göreceklerdir. Sadece raporlar ve projeler ise yarasaydı bu memleketin simdi birçok ıstırabından kurtulması gerekirdi. Hasan Saka hükümetinin hayatı ucuzlatma projesi vardı. Ne oldu? Rapor, tenkit, proje baskadır tatbik baskadır.” 

Muhittin Erener: “Seçime katılımın düsük olacagından endiselen iktidar partisi, 
muharrirleri aracılıgıyla partimize karsı bir karalama kampanyası baslatmıstır. Seçim mevzuu bu memleketin en hayati davasıdır. Bu mevzuda partimiz hiçbir laubalilige, ihmale ve oyuna tahammül gösteremez. Seçim emniyetini saglayacak kanun getirilmemesine karsı bu seçime katılmıyoruz. DP’nin katılmadıgı seçimlere tek basına giren iktidar partisi memleketteki itibarını acı bir sekilde görecektir. Bunu bilen iktidar partisi onun içinde meczupça davranmakta dır. Vatandas olarak seçimlerin cereyan seklini kontrol edecegiz. Karsı taraf eger bilinen marifetlerini kullanarak seçime katılma nispetini yüksek göstermeye kalkarsa onu kendi vicdanının cenderesinde ezilmis bir hale düsürecegiz. Bir parti, vatandastan oy isteyebilmesi için geçmisteki parlak icraatlarına veya gelecek için kendisine baglanan ümitlere dayanabilir. İktidar partisi, anayasa ve millet haklarının üzerine oturmak ve iktidarı sahıslar için bir nimet haline  getirmek kabahatlerinden baska ne yapmıstır. Her sene birkaç yüz milyon artan bütçeler ve canavar gibi halkı kasıp kavuran hayat pahalılıgı bu iktidarın liyakat ve kabiliyetini göstermege kâfidir. İçerisindeki malum zihniyet ve insan malzemesiyle istikbal için bu partiye ne kadar ümit baglayabiliriz. Simdi ktidar partisinin iktidarını muhafaza hususunda her zaman dile getirdigi milli birlik mevzuuna temas edecegim. Dünya suanda tehlikeli ve zor bir dönemden geçmektedir. Milletimizin tam birlik halinde bulunması ve bu birliktelikle dogacak olan kudret ve kuvvetle acele kalkınması bekamızın baslıca sartını teskil eder. Ancak bu milli birlik, millet iradesine tam dayanan iktidarın sevk ve idaresiyle saglayabilir.”

Fikret Basaran (DP Nazilli İlçe Baskanı): “Tarihini kanıyla yazan, büyük milli 
inkılâplarını yine kan ve can vererek hazırlayan ve dünya çapında mertligin, 
kahramanlıgın sembolü olan Türk milletinden insan hak ve hürriyetlerini esirgeyen iktidar partisi tarih karsısında mesuldür. 

Millet çogunlugu iktidara karsı üç yıldan beri, yeter artık! 25 yıldır tecrübe edildin, isledigin hatalardan vicdan azabı bile duymadıgına bu millet sahit oldu. Artık sana güvenimiz kalmadı. 

Artık hamleci, basarılı, dinamik, enerjik, ileri görüslü bir iktidarın hasretini çekiyoruz. Sana yakısan en serefli hareket derhal çekilmek, yerini millete ve onun iradesine bırakmaktır tavsiyesinde bulunuyor. Bu milletin çelik iradesi karsısında granit setlerin yıkılacagına, siyasi hakları çemberleyen zincirlerin kırılacagına hala inanmayanlar, milli vicdanın sesini duymak istemeyenler, gaflet uykusundan uyanarak su millet toplulugunun dehset saçan manası karsısında irkilmeli ve korkmalıdırlar. htiyar iktidar, titrek dizlerinin üstünde, çok agır bir yükün altında bocalamaktadır. Tedrici çökmek üzere oldugunun bile farkına varmadan hala milli heyecan ve istekler karsısında lakayt bulunuyor. İktidar zihniyetinde zerre kadar degisiklik yapmamıstır. Bir taraftan memleket ucuzluga kavusturulacak, vergiler hafifletilecek teraneleri yükseliyor. Diger yandan vergiler artıyor, gıda maddelerinin fiyatları fahis oluyor. Bugün memleket ve millet idaresinde bir beceriksizlik, iktidarsızlık, iktidara karsı bir hosnutsuzluk varsa bunun sebebini seçim emniyetsizliginde aramak lazımdır.” 

Etem Menderes: “DP, bütün çalısmalarını kanununa dayanarak yapmaktadır. 
Bu mitingi de 40 sene evvel Mesrutiyet devrinin hürriyetperver zihniyetinin bıraktıgı kanuna dayanarak yapmaktayız. Ancak kanuni haklarımızı engellemek isteyenler var. 
Onlar, bu toplantıları engellemek için çesitli tertiplere basvurmaktadırlar.” 
Refik Koraltan: “Ulus gazetesinde yer alan DP’liler için sarı çizmeliler, cahiller 
seklindeki söylem, bu millete yapılmıs büyük bir hakarettir. Yine gazetede seçimlerde iktidar partisi yanlısı tutum sergileyen idarecilere zaferin mübarek olsun denmektedir. 

Bu milletin siyasi tarihindeki sekavettin adına zafer mi denecek? Hakikat sudur ki gerek iç durum gerek dünyanın içinde bulundugu sartlar bakımından içinde bulundugumuz tehlikelerden kurtulmak için gidilecek tek bir yol kalmıstır. O da milletin rey ve iradesine dayanan ve milletin çogunlugu tarafından istenilen ve tutulan bir iktidarın kurulmasıdır.” 

Fevzi Lütfü Karaosmanoglu: “Bu Pazar Türkiye’nin 13 vilayetinde bir oyun var. 
Belki de 21 Temmuz faciasının baska bir perdesi açılmıs olacak.” diyerek DP’nin 
girmedigi bu seçimlerin sonuçlarının Türk demokrasisini tahrip edecegini 
belirtmislerdir. DP’liler özetle bu mitingde “ seçimlerin yargı gözetiminde yapılmasını, parti temsilcilerinin seçim komisyonlarında yer almalarını, oy pusulalarının seçimden hemen sonra yakılmayıp bir müddet muhafaza edilmesini” istemislerdir. 

Mitingin yapıldıgı tarihte Ticaret Bakanı Cemil Sait Barlas Aydın ilini ziyaret 
etmistir. Bakan Aydın Halkevi’nde çogu talebelerden olusan 80 kisilik topluluga 
konusurken dısarıdan Celal Bayar’ın geçisi sırasında Bayar’a yapılan alkıslarla sözü sık sık kesilmistir. Bakan burada halkın dertlerini dinlemis ve bunları not etmistir. Artırılan vergileri müdafaa etmis ve 120 bin memurun isten çıkarılmasının ülke ekonomisinin selameti için gerekebilecegini söylemistir.948 

Aydın mitinginden sonra Celal Bayar ve beraberindeki heyet Denizli’ye gitmek 
için hareket etmistir. Heyet yol üzerindeki Nazilli ilçesine de ugramıstır.949 Bunun üzerine Nazillili DP’liler hoparlörlü bir aracı kent sokaklarında dolastırarak miting yapacaklarını duyurmustur. DP binası önünde böylece izin alınmadan bir toplantı düzenlenmistir. Celal Bayar’ın konusması hoparlörle yayımlanmıstır. Bu arada 200 
metre uzaklıkta Halkevi hoparlörü de Ankara radyo nesriyatını yayımlamıstır. DP’liler buna kızmıs, Polis merkezine giderek yayının durdurulmasını istemislerdi. Polis bir girisimde bulunmayınca Halkevi’ne gidilmis, burada Halkevi Baskanı Rıfat Tuncer’le konusulmustur. Bunun üzerine radyo yayını kesilmistir. Ancak çeyrek saat geçmeden radyo yayını tekrar baslamıstır. Refik Koraltan sinirlenerek “Bu ne haddini bilmezlik, bu ne saygısızlık, burada Celal Bayar konusuyor, baska zaman yayın yapabilirler.” demistir. Sevki Hasırcı yanına 10–15 kisi alarak Halkevi’ne gitmis, burada çıkan arbedede halkevinin camları kırılmıstır. Anadolu gazetesinin iddiasına göre DP’li gurup Halkevi’nin kapısını kırıp hoparlör ve radyonun kabloları kopartmıstır. Küfürler savurarak orada bulunan iki kisiyi de dövmüstür. Bekçi vukuatı silah çekerek durdurabilmistir. Dayak yiyenlere doktor 10 gün is yapamaz raporu vermistir. Daha sonra olaya karısanlar mahkemeye sevk edilmistir. Sevki Hasırcı, Celal Bayar’la Denizli’ye gittiginden mahkeme bu kisinin zor kullanılarak mahkemeye getirilmesine karar vermistir.950 Sevki Hasırcı ve diger kisiler aleyhinde Nazilli’de dava açılmıstır. 

Mahkeme, CHP binasına zarar verdikleri ve orada bulunan Mahmut Kırpar ve Fahri Türksoy’u darp ve tahkir ettikleri iddiasıyla yargılanan Nazilli DP İlçe Baskanı Sevki Hasırcı ve arkadaslarının suçlarını sabit görerek Sevki Hasırcı’nın otuz sekiz gün hapis, magdurların her birine otuzar lira tazminat ödeme cezasına çarptırmıstır. Mahkeme sanıklardan Sabri Becerik ve Ali Aksoy’un üçer gün hapsine karar vermistir. Diger sanıklar ise berat etmistir.951 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

939 Demokrat İzmir, 9 Agustos 1948. 
940 Rıfkı Salim Burçak, age., s.161. 
941 Demokrat İzmir, 9 Ekim 1948. 
942 Demokrat İzmir, 07 Ekim 1948. 
943 Demokrat İzmir, 10 Ekim 1948. İzmir, Manisa, Balıkesir ve Mugla’dan yapılacak olan bu mitinge kafileler halinde katılımcı beklenmistir. 
944 Demokrat İzmir, 8 Ekim 1948. 
945 Demokrat İzmir, 17 Ekim 1948. 
946 Anadolu, 17 Ekim 1948. 
947 Anadolu, 18 Ekim 1948. 
948 Demokrat İzmir, 17 Ekim 1948. 
949 Anadolu, 17 Ekim 1948. 
950 Anadolu, 18 Ekim 1948. Demokrat İzmir, 18 Ekim 1948. 
951 Anadolu, 27 Ekim 1948. 


36 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 34

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 34


4.5. KÖY ve MAHALLE MUHTARLIGI SEÇİMLERİ 


DP ile CHP arasında siyasi rekabet bu kez köy ve mahalle muhtarlıgı seçimlerinde yasanacaktır.(*) 
(*) Bu seçimler Demokrat Parti’nin I. Büyük Kongresi’nden sonraki sürece rastlar. 

Seçimler 1947 yılı Subat ayı içerisinde yapılmıstır. 
Seçimlerde cereyan eden olaylar Recep Peker hükümeti ile Demokrat Parti arasındaki mevcut gerginligi iyice artırmıstır. Türkiye’de çok partili yasama geçis sürecinde kırsal nüfus, kent nüfusuna göre daha fazladır. Bu nedenle partiler için muhtarlık seçimleri hayati önem tasımıstır. 

Mahalle ve köy muhtarlıkları seçimleri renkli bir o kadar da gergin bir ortamda 
gerçeklesmistir. Nazilli köylerinde yapılan muhtarlık seçimlerinde ilçe kaymakamı oyların sayımının gizli yapılmasını ve sayım odalarında seçim heyeti dısında kimsenin bulunmamasını emretmistir. DP ilçe baskanı bir heyet olusturarak duruma kaymakamlık nezdinde itiraz etmistir. Ancak bu itiraz kabul edilmemistir. Bunun üzerine Etem Menderes partisinin itirazlarını Valilige kadar tasımıstır. Vali ise oy sayımın halk huzurunda yapılmasının münakasa çıkaracagından böyle bir uygulamanın dogru olmadıgını, kaymakamlık makamının haklı oldugunu bildirmistir. Etem Menderes gizli sayımın suiistimale yol açabilecegini bildirince Vali, “suiistimali münazaraya tercih ederim” demistir. DP, bu açıklamayı Aydın için talihsiz bir beyan olarak degerlendirmistir. DP, oy sayma islerinin gizli olmasının idare amirleri tarafından iktidar partisine usulsüz oy saglayabilecegini iddia etmistir.920 DP, Nazilli’nin en büyük köylerinden birisi olan sabeyli’de muhtarlık seçimini kazanmıstır. Ancak bu seçim yolsuzluk yapıldıgı iddiasıyla bozulmustur. Yapılan 2. seçimi de DP almıstır. 2 kez daha 
tekrarlanan seçimi yine DP kazanmıstır. DP’liler su yorumu yapmıstır: “Simdi 
DP’lilerin seçimlere katılmak istemeyisi nasıl tasvip edilmez. Mızıkçı pehlivanlar gibi sırtının yere geldigini bir türlü kabul etmeyen, her yenilisinde titizlenen bir parti ile herhangi bir siyasi bir maç yapılamaz. Bir köyün kendi muhtarını seçebilmesi için 4 kez rey kullanmaya çagrılması Türkiye’nin seçim tarihinde rastlanmamıstır”.921 

Seçimle ilgili yolsuzluk ihbarları daha çok DP yanlısı gazetelerde görüldü. 
Kusadası Sogucak Köyü’nde oy tasnifi sırasında bucak müdürü seçim sandıgının bir odada açılıp oyların gizlice sayılmasını istemistir. Yapılan tüm itirazlar kabul 
görmemistir. Demokrat zmir gazetesine göre; Kirazlı Köyü’nde ise seçimlerde ziraat ve tapu memurları CHP lehine çalısmıs ve halka ikramlarda bulunmuslardır. Yeniköy, Burgaz Köy, Çınar Köyü gibi seçimlere müdahale edilmeyen yerlerde seçimleri DP kazanmıstır.922 

Kusadası Davutlar Köyü’nde 20 Şubat 1947 tarihinde yapılan muhtarlık seçimini 
DP’li aday kazanmıstı. Ancak seçim, köy nüfusuna kayıtlı olmayanların oy kullandıgı gerekçesiyle iptal edilmistir. Seçim, 27 Subat 1947 tarihinde tekrar edilmistir. Seçim’in köy meydanında yapılması konusunda köy derneginin sözü dinlenmemis, sandık okula götürülmüstür. Kimi kadınlar sandıgın köy meydanına getirilmesi konusunda girisimde bulununca jandarma süngü takarak kadınlara müdahale etmistir. Olaylar Kaymakam’a kadar intikal edince, Kaymakam köye kadar gelmis ve seçimin idaresini üzerine almıstır. Kaymakam’a Emniyet Komiseri ve polisler de eslik etmistir. Seçim okulda devam etmis, 90 oya karsılık 241 oyla DP’li aday ve ihtiyar heyeti seçimi kazanmıstır.923 

Germencik Bozköy ve civar köylerde muhtarlık seçimlerinde on kadar DP’li 
tutuklanmıstır. Demokrat Parti’nin iddiasına göre Germencik, ncirliova, Dalama bucak müdürleri seçimlere kadar bir hafta boyunca köyleri jandarmayla dolasarak kanunsuz bir sekilde diledikleri köylüyü tazyik etmislerdir.924 Subat ayı içerisinde Bozköy’de yapılan muhtarlık seçiminde usulsüzlük yapılmasıyla muhtar olabilen kisi çok zaman geçmeden görevinden istifa etmistir. Bunun üzerine 11 Mayıs 1948 tarihinde yeniden yapılan seçimi %99 oy oranıyla köyün DP Baskanı Mehmet Ulusoy kazanmıstır.925 

Kösk Bucak Müdürü, muhtar seçilen kimi DP’lileri DP’den istifa ettirmeye çalısmıstır. 

Bazı memurlar yetkilerini DP aleyhine kullanmıstır. Seçimi kazanan bazı DP’li 
muhtarların mazbatalarının verilmeyecegi seklinde halka propaganda yapılmıstır.926 

İncirliova’nın Akçesme Köyü muhtarlıgını CHP adayı kazanmıs olmasına ragmen 
Hasan Erdogan adlı DP’li vatandas seçimi DP’nin kazandıgına dair tutanak tutunca jandarma tarafından tutuklanmıstır.927 

Demokrat Parti’ye göre Germencik Moralı Köyü muhtarlık seçimleri bir oldu 
bittiye getirilmistir. Sandıklar köy odasından dısarı çıkartılmamıstır. 442 sayılı kanunun 23. maddesi geregi köy imamı degismez seçim üyesi iken oy tasnifi sırasında bu duruma uyulmamıs, imam seçim alanından uzaklastırılmıstır. Köy imamı dısarı çıkmak üzereyken önceden hazırlanmıs bir kısım oy pusulalarının sandıga atıldıgını görmüstür. Kimi köy halkı bunu ögrenince seçimin durdurulmasını istediginde halka “kimse isimize karısamaz, oyunu kullanmak isteyene iste sandık, istemeyene iste kapı” denmistir. Daha sonra köye sivil polisler, jandarma gelmistir. 
Bunların tazyiki altında seçime devam edilmistir. 

Germencik Üzümlü Köyü halkından Mustafa Ayan, İzzet İrimantı, Safi 
Demirörs, Kerim Yirmibes, Mustafa Doyuran, Ramazan Emirhan, Ali Temel, Mustafa Acun tarafından Demokrat zmir gazetesine çekilen telgrafta Nahiye Müdürü’nün usulsüzlüklerinden söz ediyordu: “Nahiye müdürü tarafından seçimlere müdahale edilmistir. Vali Bey buna göz yummustur. Nahiye Müdürü’nün baskılarından sikâyetçiyiz. Kanun ve nizamın yerine gelmesi, adaletin yerini bulması için hakkımızın aranmasını saygı ile yalvarırız”.928 

Bozdogan Araplı köyünde 85 kisinin oy kullandıgı sandıktan 225 oy çıkması 
üzerine olaylar yasanmıstı. Köylü seçim için okul bahçesine toplanmıstır. Muhtar, sandıgın okul içine alınacagını ve kimsenin içeriye alınmayacagını söylemistir. Köylüler sandıgın herkesin görebilecegi yere konmasını istemistir. Tartısma çıkınca, köylü okul bahçesinden dısarı çıkarılmıstır. Köyde sokaga çıkma yasagı getirilmistir. Jandarma komutanının devreye girmesiyle seçim sandıgı tekrar okul avlusuna alınmıstır. 5 köylü, imza atılıp kendilerinin yerine oy kullanıldıgı, beyan edince kaymakam devreye girmis, köylüye olayla ilgili sorusturma açılacagı duyurulmustur.929 

Demokrat zmir gazetesinin yazdıgına göre DP’lilerin seçimi kazandıkları 
yerlerde, seçimler baskı altında tekrarlanmıstır. Bu yüzden kimileri, hile ile yurttaslık haysiyeti çignenerek köylünün gönül yarasına ragmen isbasına getirilmistir. İdari baskı altında yapılmıs olan seçimler onca itiraza ragmen derhal onaylanmıstır. Reisköy, Turanlar, Üzümlü, Karaagaçlı, Mursallı, Hıdırbeyli, mamköy, Musluca köyleri yukarıdaki sikâyetlerin yasandıgı köylerden birkaçı olmustur. Demokrat Parti yapılan baskılar ve gasp edilen hakların, hak ve hürriyet davasını yurttasların kalbinde daha atesli hale getirdigini açıklamıstır. Demokrat Parti’nin açıklamasının devamı su sekildedir: “Seçimlerde uygulanan baskılar nedeniyle halkın suuru önüne geçilmez bir fikir cereyanı halinde canlanmıstır. Bu fikir akımının önüne kesmek mümkün degildir”.930 

Aydın’da seçimlerin tazyik ve baskı altında yapıldıgına dair Etem Menderes’in 
kaleme aldıgı, Basbakan Recep Peker’e hitaben seçim usulsüzlükleriyle ilgili bir telgraf çekilmistir. Telgrafta; “Köylülerin hürriyetleri kısıtlanarak, zor kullanılarak seçimler yaptırılmıs ve köy derneklerinin hak ve salahiyetleri tanınmamıstır. DP’den seçilen muhtarlar bu partiden istifa ettirilmis ya da seçimlerin bozulmasına çalısılmıstır. Yapılan sikâyet müracaatları savsaklanmıstır. Bu açıdan idare amirleri güvenirligini yitirmistir. Yine yapılan muameleler neticesinde hükümet halk nezdinde güvenirligini yitirmistir. Mesuller hakkında amme huzurunda kanuni muamele yapılmalı ve kamu vicdanı rahatlatılmalı  dır”.931 denilerek hükümete karsı agır ithamlarda bulunulmustur. 
Demokrat Parti’nin seçimlerle ilgili iddialarına karsılık Anadolu gazetesi, muhtarlık seçimlerinin Aydın ilinde sükûnetle geçtigini ve idare amirleri ve jandarmanın seçimlere kesinlikle müdahale etmedigini söylemistir. Bununla beraber muhtar seçilemeyen kisilerin, seçim yolsuzluklarıyla ilgili ihtirasla yaptıkları sikâyetler degerlendirilmis, haklı görülenlerin islemleri acele yapılmıstır. Anadolu gazetesine göre, Demokrat Parti Aydın İl Baskanlıgı’nın matbuata verdigi seçim yolsuzluklarıyla ilgili haberler gerçek degildir. Sadece seçimi kaybetmis olmanın verdigi hezeyanlar oldugu belirtilmistir.932 
Demokrat zmir gazetesi seçim usulsüzlükleriyle ilgili haberler yaparken 
Anadolu gazetesi seçim usulsüzlükleriyle fazla ilgilenmemis daha çok CHP’nin hangi köylerde seçimi kazandıgını okurlarına duyurmayı tercih etmistir. Anadolu gazetesinin verdigi bilgilere göre Ortaklar, Serçeköy, Domalan, Emirdogan,933 Bozdogan’a baglı Güney, Koyuncular, Aliogulları, Altuntas köyleri muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerini CHP’li adaylar kazanmıstır.934 Araplı Köyü muhtarlıgına Süleyman Barlas, Ziyaretli Köyü muhtarlıgına Ali Turan, nebolu muhtarlıgına Fehmi Orhan, Koyuncular köyü muhtarlıgına Ali Öcalan, Biresse Köyü muhtarlıgına Ahmet Ecel seçilmistir. Bozdogan’a baglı otuz dokuz,935 Yenipazar Bucagı’na baglı on, Karacasu’ya baglı iki, Nazilli’ye baglı 70 köyde CHP’li adaylar seçimleri kazanırken; DP’liler de birkaç küçük köyde basarı elde etmislerdir.936 Anadolu gazetesi muhtarlık seçimlerinin sonuçlarını 
açıklarken, 448 köyün 405’inde CHP’li 43 köyde ise DP’li adayların seçimi kazandıgını belirtmistir.937 Seçimlerin kesin resmi sonuçları su sekildedir: 





Tablo 4.17: 1947 Yılı Köy Muhtarlıkları Seçim Sonuçları 


Tablo 4.18:1947 Yılı Mahalle Muhtarlıkları Seçim Sonuçları 
1947 Yılı Mahalle Muhtar ve İhtiyar Kurulları Seçim Sonuçları.938 

Bagımsız muhtar ve aza adayları seçimlerde hiçbir varlık gösterememislerdir. 
Seçimler sonucunda DP kentlerde (mahalle), hiçbir muhtarlık ve azalık kazanamamıstır. 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

920 Demokrat İzmir, 24 Şubat 1947. 
921 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1947. 
922 Demokrat İzmir, 25 Şubat 1947. 
923 Demokrat İzmir, 3 Mart 1947. 
924 Demokrat İzmir, 26 Şubat 1947. 
925 Demokrat İzmir, 14 Mayıs 1948. 
926 Demokrat İzmir, 26 Şubat 1947. 
927 Anadolu, 6 Mart 1947. 
928 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1947. 
929 Demokrat İzmir, 5 Mart 1947. 
930 Demokrat İzmir, 28 Şubat 1947. 
931 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1947. 
932 Anadolu, 2 Mart 1947. 
933 Anadolu, 21 Şubat 1947. 
934 Anadolu, 28 Şubat 1947. 
935 Anadolu, 2 Mart 1947. 
936 Anadolu, 28 Şubat 1947. 
937 Anadolu, 2 Mart 1947. 
938 BCA, 490.01/245.974.1. 


35 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33

1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 33


4.2.8. Seçim İtirazlarının Meclis’e Tasınması 

Adnan Menderes, Aydın’da yapılan seçim yolsuzluklarını hazırlanan 
tutanaklarla birlikte seçimlerden sonra toplanan VIII. Dönem Meclis’inde gündeme getirmistir. Ancak diger DP milletvekillerinin gündeme getirdigi seçim usulsüzlükleri iddialarıyla birlikte bu iddialar da meclis tarafından kabul görmemistir.891 Ancak bu seçim yolsuzlukları, DP’nin bundan sonraki hareket tarzını belirlemistir.892 Adnan Menderes Meclis görüsmeler sırasında sunları söylemistir: “21 Temmuz tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde birçok yolsuzluklar ve kanunsuzluklar oldugu hakkında oldugu hakkında teessüs eden kanaat umumidir. TBMM’ce Aydın’dan seçilen milletvekillerinin mazbataları onaylanmamalı ve kisilere iade edilmelidir. Bu kanaatin bütün vicdanlarda yer etmesine sebep kanunu tatbike memur makamlar ve vazifeliler tarafından her türlü kanunsuz hareket ve muamelelerin, her çesitten tazyik ve tehditlerin 
zor ve siddet kullanma hadiselerinin her yerde açıktan açıga yapılmıs olmasıdır. Ve hiç kimseden çekinmeden islenen bu kanunsuzluklarının sehir, kasaba ve köylerde yıgın yıgın vatandasların maruz kalmıs bulunmasıdır.” 

Adnan Menderes, sözlerinin devamında yapılan usulsüzlükler nedeniyle 
seçimlerin milletin iradesini yansıtmadıgını ileri sürmüstür. Meclis Seçim Tutanaklarını İnceleme Komisyonu’nun seçimleri bozmak söyle dursun, yapılan sikâyetler için hiçbir tahkikat yapmamasını, bununla ilgili tüm serzenisleri kulaklarını tıkamasını teessürle karsıladıgını söylemistir. Ona göre CHP tek parti olma anlayısından henüz uzaklasamamıstır. Bu yüzden kendisine karsı gelisen tüm partilere karsı, hile ve siddete basvurmaktadır. İktidar partisi aynı anlayıstan dolayı kendisi dısındaki partilerin yayılıp gelismesine meydan vermeden seçimleri öne almıstır. Yine seçimlere hile karıstırmak suretiyle dört yıl daha iktidarda kalmayı garanti altına almıstır. Böylece Türk milletinin 
vatandaslık haklarına kavusma arzusu bir kez daha ertelenmistir. Millet fertlerini vatandas olma bilincine yükselten seçme hürriyetine müdahale edilmistir. Seçim Kanunu ise millet iradesini yansıtmak gayretinden daha ziyade CHP’nin sadece seçimleri kazanabilmesi amacıyla yapılmıstır. Yine ktidar Partisi, yapılan usulsüzlüklerin kamuoyunca duyulmasını engellemek için matbuat kanunuyla basını baskı altına alarak 21 Temmuz seçimlerinin üzerine bir perde çekmek amacındadır. Adnan Menderes’e göre Aydın’daki seçimlere gölge düsüren olaylar söyle gelismistir: 

1) Nazilli’de 3 numaralı sandıkta komisyon baskanı olan Ortaokul Müdürü Arif 
Gönendik içlerinde CHP aday listeleriyle dolu zarfları sandıga atarken yakalanmıstır. Bunu tespit için yapılan tutanakta CHP müsahitlerinin de imzası vardır. Seçmen listesinde 402 imza sayıldıgı halde, sandıktan 380 oy pusulası çıkmıstır. Çünkü Arif Gönendik diger oy pusulularını sandıga atamadan yakalanmıstır. 
2) Aydın merkezde Halk Partisi aday listeleri kapalı ve mühürlü zarflar içerisinde 
dısarıda muhtarlarca halka dagıtılmıstır. 
3) Söke kaymakamı Çalıslı muhtarını yanına çagırarak ona 700 lira vermis ve muhtardan bu paranın CHP’ye oy saglanması için dagıtmasını istemistir. Reisköy muhtarı ise aynı köyün DP baskanına seçimlerle ilgilenmemesi karsılıgında 100 lira verecegini söylemistir. 
4) Bozdogan’da hayatta olan pek çok Demokrat Partili vatandasın adları seçim 
kütüklerine yazılmamıstır. Bunun yerine ölü pek çok kisinin adları yazılarak onlar adına CHP’ye oy atılmıstır. Bazı sandıklarda yazılı olan seçmenlerin yerine oy kullanılmıstır. Olaylar, asıl seçmenler sandık basına gelince ortaya çıkmıstır. Söke’de 35 numaralı sandıkta ve Çine’ye baglı Cumalı köyündeki sandıkta bu tür usullükler yapıldıgına dair tutanaklar tutulmustur. 
5) Koçarlı, Söke kaymakamları ile Yenipazar, İncirliova, Akköy bucak müdürleri ve Aydın merkez polis komiserinin adam hapsedip dövdürdüklerine dair sikâyetler gelmistir. Pek çok köyde de köy odasına çekilen köylüler tazyik edilmistir. 
6)Nazilli’de sekiz sandıkta, Söke’nin Güllübahçe, Çine’nin Kayıklı ve Kuguk 
köylerinde DP’nin fazla oy aldıgını gösterir seçim tutanakları düzmece tutanaklarla degistirilmistir. 
7)Sandık baslarında görevli 356 DP temsilcisinden 105’i sandık baslarından 
uzaklastırılmıstır. 
Adnan Menderes’in Aydın seçimleriyle ilgili konusmasından sonra Aydın’dan 
CHP milletvekili seçilen Neset Akkor meclis kürsüsünde Adnan Menderes’e su yanıtı vermistir:“Adnan Menderes’in iddiaları sadece Ankara’ya çekilen telgraflara dayanmaktadır. Üstelik bu telgraflar seçimlerin bitmesinden 10–12 gün sonra toplu halde çekilmistir. Hiç süphesiz ki bu telgraflar bir merkezden verilen bir direktifle bildirilmis ve hiçbir kıymet tasımayan sözlerden baska bir sey degildir… Seçim Komisyonlarının CHP’lilerden olustugunu iddia edenler, noterlerle var olan seçim yolsuzluklarını tespit edebilirdi. Bu da mümkün degilse delil tespiti için mahkeme kararı alabilirlerdi. Bunları yapmayanlar, çekilen telgraflarla, yazılmıs birkaç tutanakla seçimlerin uygunsuz yapıldıgı söylemektedir. Ancak mevzuat itibariyle bu iddialar hiçbir kıymet ifade etmez”.893 

Karsılıklı suçlamalar sonrasında 21 Temmuz seçimlerinde Aydın’dan 
milletvekili seçilen Neset Akkor, General Refet Alpman, Ahmet Emin Arkayın, Mithat Aydın, Emin Bilgen, Mahzar Germen, Nuri Göztepe’nin TBMM’de 26.08.1946 yapılan genel kurul toplantısında mazbataları onaylanarak milletvekillikleri kesinlesmistir. 1946 seçimleri, tek parti döneminde belirlenen meclisin son kez yenilenmesini saglamıstır. Demokrat Parti tarafından ileri sürülen seçimlerdeki yolsuzluk iddiaları, yenilenmeyen seçim kanunu, idari amirlerin muhalefet üzerindeki baskısı, bu seçimlere gölge düsürmüstür. Meclis yenilenmistir fakat seçim, Demokrat Parti’nin tutumu nedeniyle TBMM’nin ihtiyaç duydugu güvenirliligi ve mesruiyeti kendisine saglayamamıstır. 1946 seçimleri öncesinde DP 16 ilde örgütlenememistir. Örgütlendigi illerde ise henüz tam güçlenememistir. Dolayısıyla DP’nin seçimleri kaybetmesi dogal bir sonuçtur. Toker, seçimlerde usulsüzlük yapıldıgı tezini savunurken,894 Gologlu 
seçimlerdeki usulsüzlük iddialarını kısmen kabullenmekle birlikte durumun DP’liler tarafından abartıldıgını söylemistir.895 Demokrat Parti’nin 21 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına itiraz için giristigi bütün çabalar sonuçsuz kalmıstır. 1950 seçimlerine kadar DP bu konuyu devamlı sıcak tutmaya çalısmıstır. Ortaya koydugu seçimlerdeki yolsuzluk iddialarıyla halkın DP’ye olan teveccühünü daha da artırmayı amaçlamıstır. 

DP, 21 Temmuz’dan tarihinden sonra yeni seçim kanununun biran evvel çıkmasını saglamak için büyük bir çalısma baslatmıstır.896 Süphesiz ki DP mazlum ve magdur bir parti kimligiyle Türk insanının duygusal, ezilenlerin yanında olan yapısından yararlanma fırsatı yakalamıstır. 

4.3. ÇAKIRBEYLİ CİNAYETİ

Türkiye’de çok partili yasama geçis sürecinde yapılan siyasi tartısmalar 
cinayetle sonuçlanacak boyutlara ulasmıstır. Bu tip olaylardan birisi de Aydın’da 
gerçeklesmistir. 21 Temmuz genel seçimleri öncesi Adnan Menderes’in de çiftliginin bulundugu Çakırbeyli Köyü’nde islenen cinayet bütün Türkiye’de yankı bulmustur. Cinayet seçimlerinden 48 saat önce Aydın’da DP Çakırbeyli ocak baskanı ve Adnan Menderes’in çiftlik kâhyasının öldürülmesiyle gerçeklesmistir.897 Anadolu gazetesinin verdigi habere göre, olay gece yarısı 01:30 sularında meydana gelmistir. Katil ya da katiller DP Çakırbeyli köyü Ocak baskanı Mehmet Budaklı’yı hedef almıstır. Olayda Adnan Menderes’in çiftlik kâhyası ölmüs, köyün ögretmeni de agır yaralanmıstır. İlk bulgular katil ya da katillerin pusu kurarak ve planlı bir sekilde cinayeti isledigini ortaya koymustur. Olaydan sonra on kadar kisi gözaltına alınmıstır. Cinayetin olus zamanı ve 
cinayete kurban gidenlerin kimlikleri, döneminde cinayeti çok tartısmalı hale 
getirmistir. Demokrat Parti, olayın baslarında cinayetin siyasi oldugunu iddia etmistir. 
Aydın Valisi ilk açıklamasında ‘Öldürülen Mehmet Budaklı, düsmanı çok olan eski bir sabıkalıdır. Bazı kadınları da tecavüz ettigi iddiaları ortada dolasmaktadır.’ diyerek cinayetin siyasi olamayacagını belirtmistir.898 Olayın duyulmasının ardından basın da ayrıntıları okuyucularına aktarmaya baslamıstır. Demokrat İzmir gazetesi olayı su sekilde nakletmistir: Mehmet Budaklı ve Menderes’in kâhyası Kadri Çelik, köy egitmeni Mehmet Ali Eroglu köy kahvesinde otururken birden meçhul sekilde kendilerine yaylım atesi açılmıstır. Mehmet Budaklı ve Kadri Çelik saldırı sonrasında ölürken, egitmen agır sekilde yaralanmıstır. Olay yerinde 16 mermi kapsülü bulunmustur. Bunlar 9 mm.dir. Cinayette kullanılan silahın sarjörü 20 mermiliktir. Bu silah normal kosullarda bulunabilen bir silah degildir. Demokrat zmir gazetesine göre bu is organizedir. Etem Menderes bu nedenle teessürlerini bildirmistir. Aydın Valisi ise olayın basit bir zabıta vakası oldugunu tekrarlamıstır. 899 Valinin beyanatına ragmen  Demokratlar iddialarını tekrarlayınca “İçisleri Bakanlıgı konuyla ilgili bir teblig yayımlamıstır.900 Gerek bakanlık gerekse valilik tarafından yapılan beyanatlarda cinayetin siyasi olmadıgı vurgulansa da katilin uzun süre yakalanamamıs ve kimliginin tespit edilememis olması cinayet üzerindeki tartısmaları alevlendirmistir. 

Kamuoyunu oldukça mesgul eden Çakırbeyli cinayetinin sorumlusu olaydan 
yaklasık üç ay sonra yakalanabilmistir. Mehmet Bardakçı adındaki bu kisi ilk ifadesinde cinayeti maktulle aralarındaki kırgınlıktan dolayı isledigini, cinayetin siyasi bir yanının olmadıgını söylemistir. Cinayette kullanılan ngiliz malı otomatik tabanca, Mehmet Bardakçı’nın yer göstermesi sonucu kendisinin topraga gömdügü yerden çıkartılmıstır.901 Mehmet Bardakçı çıkarıldıgı mahkemece tutuklanmıstır. Böylece yargılama süreci baslamıstır. DP kongresinde Çakırbeyli cinayetinde ölenlerden birisi olan Mehmet Budaklı –Demokrasi sehidi- olarak anılmıstır. Anadolu gazetesi ise bu cinayetin kisisel sebeplerden dolayı islendigini ancak bunun bazı kesimlerce siyasi malzeme yapıldıgı söylemistir. Anadolu gazetesi, Mehmet Bardakçı’nın zamanında maktul Mehmet Budaklı’nın kahvehanesinde çalıstıgını ve kar meselesi yüzünden  aralarının açıldıgını, bu nedenle maktulün, Bardakçı’yı kahvehaneden çıkardıgı gibi köyden de kovdugunu ifade etmistir. Böylece aralarında kisisel bir husumet dogmustur.902 

Durusmalar Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye baslanmıstır. Davada 
maktul’ün esi Davacı Hatice Budaklı, müdahil avukat Sahap Gürsel ve hadisede 
yaralanan Mehmet Ali Eroglu bulunmustur. Sanık daha önce kendisi’nin verdigi 
ifadeleri tamamen reddetmistir. Bunları baskı ve iskence altında verdigini söylemistir. 
Mahkeme heyeti cinayetin siyasi boyutu olup olmadıgını sorgulamak istemistir. 
Bardakçı’ya cinayetten önce Koçarlı’ya niçin gittigini ve burada birilerinden cinayeti islemesi konusunda kendisinin talimat alıp almadıgını sormustur. Bardakçı, Mahkemede verdigi ifade de köy muhtarı Osman Hamamcı ile birlikte Koçarlı’ya, CHP Koçarlı baskanının çagırması nedeniyle gittiklerini söylemistir. CHP baskanının, kaymakam, jandarma komutanı, muhtarında bulundugu bir ortamda DP’li Ocak baskanı Budaklı’nın halka zulmettigini, bu nedenle ortadan kaldırılması gerektiginden söz ettiyse de kendisinin bunu kabul etmedigini dile getirmistir. Ancak Maktulün kendisinin nisanlanması için yardımcı oldugunu, daha sonra maktulün nisanlısını kendisine ayarlamaya çalıstıgına dair köyde söylenti çıktıgını belirtmistir. Bardakçı ifadesini söyle devam ettirmistir: “Bu sorun küllenmek üzereydi. Ancak bu arada askere gittim. Ben askerdeyken nisanlım baskasına kaçtı. Bununla ilgili çıkan dedikodular nedeniyle 
Budaklı’yla aralarımız açıldı.” Bardakçı, cinayette kullandıgı silahı kendisinin satın aldıgını söylemistir. CHP tarafı, CHP baskanı ve erkânın bu isle bir ilgisinin 
bulunmadıgı, sanıgın önceki ifadelerinde ve mahkemedeki ifadesinde cinayeti 
kendisinin isledigini itiraf ettigini söylemistir. Müdahil avukat ve maktulün kardesleri Sami ve Hüseyin Budaklı mahkemede ifade degistirerek bu cinayete baskalarının da adının karısmıs olabilecegini söylemistir.903 Demokrat zmir gazetesi ise cinayetin siyasi oldugu iddialarını yenilemistir. Demokrat zmir gazetesine göre CHP Müfettisi Fazıl Serafettin Bürge’nin otomobilinin olaydan sonra Koçarlı’da görülmesi cinayetin politik oldugunu göstermektedir.904 Mahkeme 19 Mart’a bırakılmıstır. 19 Mart 1947 tarihindeki durusmada Müdahil avukat, üç-bes kurus alacak meselesinin sanıgın cinayet islemesi için yeterli olamayacagını söylemistir. Cinayetin ardında baska sebepleri aranmalıdır. Avukat böylece tekrar cinayetin perde arkasında siyasi sebep olabilecegini ima etmistir. Mahkeme’de Jandarma karakol komutanı sahit olarak dinlenmistir. Komutan cinayet günü sanıktan süphelendigini ancak maktul’ün kardesi Sami Budaklı’nın sanık için bizim ekmegimizi yedi ondan süphelenmiyoruz 
deyince sorusturmanın seyrini degistirdiklerini, CHP Koçarlı baskanı ve Kaymakam’ın cinayete azmettirdiklerine inanmadıgını söylemistir. Sanık verilen ifadeleri reddetmistir. Daha önce hastaneye gönderilen sanık için saglık kurulu kararıyla akıl saglıgı yerinde olduguna dair rapor verilmistir.905 Mahkemede savunma sahitlerinin kimileri yüzlestirilmistir. Durusmada tanıklar dinlenmistir. Durusma 2 Haziran’a tadil edilmistir.906 Durusmalara ara verilen zaman diliminde Demokrat zmir gazetesi sürekli bu konudan söz ederek konunun sıcak kalmasını amaçlamıstır.907 2 Haziran’daki durusmada Bardakçı, pek çok kisinin tanıklıgını aralarında husumet oldugu gerekçesiyle ret etmistir. Sahitlerin dinlenmesinden sonra durusma 12 Haziran’a bırakılmıstır.908 12 Haziran’daki durusmada savunma sahitleri dinlenmistir. Müdafaanın sonsavunmasını yapması ve savcı iddianamesinin son seklinin verilmesi ve karar durusması için mahkeme 21 Hazirana tarihine ertelenmistir.909 Mahkeme Kararını, 17 Eylül 1947 tarihinde vermistir. Karar durusmasında müdahil avukat Sahap Gürsel; Mehmet Bardakçı’nın, maktul Mehmet Budaklı’nın ekmegini çok yedigini, aralarında bir husumetin mevcut olmasının mümkün olmadıgını, cinayete azmettirenler oldugu iddiasını yinelemistir. Ancak mahkeme mevcut deliller dogrultusunda Bardakçı’yı idama mahkûm etmistir ve diger iddiaları delil yetersizliginden dikkate almamıstır.910 Mahkeme, Çakırbeyli cinayetinin siyasi nedenlerle degil kisisel husumet nedeniyle islendigini kanaat getirmistir. Mahkeme tutanaklarına cinayet nedeni on bir yıl önce maktul Mehmet Budaklı, katil Mehmet Bardakçı’nın nisanlısını kendisinden ayırması seklinde geçmistir. Sanık karar okunurken heyecanlanmıs ve mahkeme salonu dısına çıkarılırken de bir nisanlı yüzünden adam asılmaz. Kararı temyiz edecegim” diye bagırmıstır.911 

Cinayet davası temyiz süreciyle beraber dört yıl sürmüstür. Yargıtay katil 
Mehmet Bardakçı hakkında verilen idam kararını bozmustur. Davanın son asamasında Aydın Agır Ceza Mahkemesi’nde, sanık reddi Hâkim talebinde bulunmustur. Bunun üzerine dava dosyası Mugla Agır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmistir. Savcılık, durusmada Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına talep etmistir. Ancak Hâkimler Heyeti önceki kararda direterek sanık hakkında idam kararı vermistir. Mahkeme, maktul ve katilin bir kahvenin isletmesinde ortaklık yaptıgını, katilin nisanlısından ayrıldıgını, bunun sorumlusu olarak maktulü gördügünü, bu nedenlerle aralarında husumet olustugunu, cinayetinde bu yüzden planlı olarak islendigi kararına varmıstır.912 

Hükümlü 1950 yılında ilginçtir Demokrat Parti iktidarı tarafından çıkartılan genel aftan yararlanarak idam cezasından kurtulmustur. Hükümlü toplam 14 yıl hapis yattıktan sonra 1960 tarihinde tahliye olmustur.913 
Muhalif gazeteler kisisel mesele nedeniyle ortaya çıkan Çakırbeyli cinayetini, 
kendi amaçları dogrultusunda siyasi bir zemine tasımaya çalısmıs, kamuoyunu bu yöne dogru sürüklemek istemis, bunda da epey basarılı olmuslardır. 

4.4. İL GENEL MECLİSİ SEÇİMLERİ

Eylül 1946’da yapılması düsünülen İl Genel Meclisi seçimleriyle ilgili partiler 
hummalı bir faaliyet içerisine girmislerdir. Demokrat Parti Genel dare Kurulu 15 Agustos 1946 tarihinde bir toplantı yaparak l Genel Meclisi seçimlerine katılıp katılmama konusunda l teskilatlarını serbest bırakmıstır. DP, Aydın il teskilatı da yaptıgı toplantıların ardından aldıgı kararla seçimlere katılma kararı almıstır. Aydın ilinde memur ve bürokratlar yine bu seçimde iktidar yanlısı bir tutum sergilemistir. Aydın Valisi, CHP toplantılarında bulunduktan sonra zaman zaman CHP müfettisi, yine CHP azası olan Ziraat Bankası müdürü ve diger CHP azalarıyla birlikte parti çalısmaları için İncirliova, Germencik ve Söke’ye gitmistir.914 CHP müfettisince CHP Genel Sekreterligi’ne gönderilen İl Genel Meclisi seçimi ön raporuna göre CHP Aydın’da önce adaylık yoklamaları yapmıstır. Söz konusu adaylar, CHP Milletvekili Emin Bilgen ve Müfettisi Dr. Fazıl Serafettin Bürge gözetiminde ön yoklamalarla belirlenmistir. Ön yoklama yapılmasının ardından İl Genel Meclisi Seçimleri 1 Eylül 1946 Pazar günü yapılmıstır. 20 sandalyelik il meclisinin 19 sandalyesini CHP adayları, 1 sandalyesini ise bagımsız aday kazanmıstır. İl Genel Meclisi seçimlerindeki CHP’nin zaferi önce bir telgrafla acele olarak CHP Genel Merkezine bildirilmistir. Sonra seçim evrakları gönderilmistir. 




Tablo 4.13:İlçelerin İl Genel Meclisi Üye Sayısı 


Tablo 4.14:İlçelerin İl Genel Meclisi Üyeliklerine Seçilenler 
İl Genel Meclisine Seçilen Adayların Listesi.916 

- İlçelerin İl Genel Meclisi’nde temsil sayısı ilçe nüfusunun il toplam nüfusuna 
oranıyla belirlenmistir. Çok partili yasama geçis sürecinde Koçarlı bir üyeyle İl 
Meclisi’nde temsil edilirken Aydın Merkez İlçe bes üyeyle temsil edilmistir. 



Tablo 4.15: Seçimlere stirak Oranı ve Partilere Göre Oy Dagılımı 

İl Genel Meclisi seçimlerinde neredeyse Aydın’ın tüm ilçelerinde seçime katılım 
oranı % 50’nin altında kalmıstır. Sadece Karacasu’da seçime katılım oranı % 50’nin biraz üzerine çıkmıstır. 



Tablo 4.16:Seçmenlerin Cinsiyetine Göre Seçime Katılım Sayıları 

Yirmi sandalyeli İl Genel Meclisi’ne 16 aday ilk defa, 4 aday ise yeniden 
seçilmistir. Söke’de DP seçime katılmamıstır.917 Yapılan il genel meclisi seçimlerinde DP % 30 oranında oy almıstır. Adaylıkların tamamını CHP kazanmıstır.918 21 Temmuz 1946 genel seçimlerinde CHP’nin çogunlugu ele geçiremedigi Söke ve Aydın merkezde dahi bu sefer çogunlugu ele geçirdigi ifade edilmistir. Milletvekili seçimlerinde dörtte üçünün CHP’nin aleyhine oy verdigi tespit edilen devlet memurları Aydın Valisi tarafından uyarılmıs ve bu seçimde CHP’ye oy vermeleri saglanmıstır. Seçim emniyet içinde geçmistir. 21 Temmuz seçimlerindeki sikâyetlere bu seçimde rastlanmamıstır. 
CHP müfettisi tarafından hazırlanan seçim raporunda Etem Menderes’in Vali’ye 
uydurma sikâyet mektupları gönderdigi ifade edilmis ve acizlik içerisinde oldugu buna göre Demokratlara acımak gerektigi belirtilmistir. Raporda dikkat çeken baska bir degerlendirmede Söke’de DP’nin kendisine aday bulmayınca seçime girmedigi ifade edilmistir. Meclis üyesi seçilen kimi adaylar, CHP Genel Sekreterligi’ne seçilmelerinden dolayı baglılık mesajları içeren telgraf göndermislerdir.919 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;

891 TBMM, ZC; D. 8, c.I (04.08.1946). 
892 Yediyıldız, N., agt., s.49. 
893 TBMM Zabıt Ceridesi(Dergisi), 1946, 8. Dönem, 1. Cilt, 8. Birlesim, 2. Oturum s.202-205, TBMM “21 Temmuz Seçim Tutanaklarını Arastırma Komisyonun Raporlarının Görüsülmesi”. 
894 Toker, Tek Partiden Çok Partiye, s.123. 
895 Gologlu, Demokrasiye Geçis, s.65. 
896 Çolak, F. agt., s.94. 
897 Vatan, 20 Temmuz 1946. 
898 Anadolu, 20 Temmuz 1946. 
899 Demokrat İzmir, 20 Temmuz 1946. 
900 Demokrat İzmir, 21 Temmuz 1946. 
901 Anadolu, 15 Eylül 1946. 
902 Anadolu, 27 Ocak 1947.
903 Anadolu, 21 Şubat 1947. 
904 Demokrat İzmir,19 Şubat 1947. Demokrat İzmir, 21 Şubat 1947. 
905 Anadolu, 20 Mart 1947. 
906 Demokrat İzmir, 24 Mayıs 1947. 
907 Demokrat İzmir, 30 Nisan 1947. Demokrat İzmir, 10 Mayıs 1947. 
908 Demokrat İzmir, 3 Haziran 1947. 
909 Demokrat İzmir, 15 Haziran 1947. 
910 Demokrat İzmir, 18 Eylül 1947. 
911 Anadolu, 19 Eylül 1947. 
912 Anadolu, 22 Nisan 1950. 
913 Budaklı, M. 1934 yılı Çakırbeyli dogumlu (Maktul Mehmet Budaklı’nın oglu) Görüsme Tarihi: 17 Eylül 2007, Görüsme Yeri: Çakırbeyli Köyü, Aydın. Görüsme sıcak bir ortamda basladı. M. Budaklı beni ilginç tarihte buldugunuz. Bugün Adnan Menderes’in idam edildigi gün diye söze basladı. “Cinayetin islendigi tarihte 12 yasındaydım. Babam yakısıklı uzun boylu, bir adamdı. Giriskendi, Çakırbeyli çevresindeki tüm köylerin yönünü DP’ye çevirmisti. Olay günü bostan bahçesindeydik. Kahveye vardıgımızda her taraf kan gölünü dönmüstü. Adnan Menderes’in kahyası sandalyenin üzerinde oracıkta can vermisti. Babam ölüme biraz direnmis ama biz oraya ulastıgımızda çoktan can vermisti. Benim de egitmenim olan köy egitmenini agır yaralı sekilde hastaneye kaldırdık. 12 yasında kahvede her seyi görmüstüm. Bu olay bende derin iz bıraktı. Kahvemiz islek bir yol üzerindeydi(Çine-Aydın yolu), kır kahvesiydi ama tas binaydı. Çok iyi yapılmıstı. Bu olay olduktan sonra görüp durmayalım diye bu binayı yıktık. Bana bu olayları soranlara da yahu üzerinden elli atmıs sene geçmis bir olay neyinize gerek diyerek geçistiriyordum. Çünkü her anlatısımda olayı bir daha yasıyordum. Benim babam o kadar güzel bir adam ki Aydın’a Salı pazarına gittiginde kadınlar babama dönüp dönüp bir daha bakardı. Cinayet günü hiç bir sey henüz belli degilken o günün Aydın Valisi Salim Gündogan’ın bu bir adi vakadır seklinde açıklamaları bizi üzdü. Sonra Mehmet Bardakçı yakalandı. Bardakçı bunu niye yaptı bilmiyoruz. 
O evimize giren çıkan bir insandı. Biz ona Mehmet Efe(agabey) derdik. O zamanlar garibanlık çoktu. 
Yanımıza sıgınmıslardı. Sonra babamla ayrıldılar. Buna kızarak mı cinayet isledi bilmiyorum. Ancak Bir avukat cinayeti hükümetin islettigini, hükümet aleyhine dava açmamızı bize söyledi. Cinayette kullanılan silah onda bulundu. Ancak o gün balistik inceleme yoktu. O yüzden Bardakçı suçunu sürekli inkar etti. 
Dava dört yıl sürdü. Biz her davadan sonra Ulus, Demokrat zmir gazetelerini gelismeleri takip etmek için satın alıyorduk. Adnan Menderes ise kendi kahyasını ve benim babamı vuran adamı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle affetti. Bizim aile Çakırbeyli köyünde oldukça etkiliydi. Adnan Menderes’a çıkarılan 
bu afla ilgili sitemimizi iletince bize affın genel bir af oldugunu ima ederek babam için ölen tek Mehmet mi diye haber yollamıs. Çok üzüldük.” 
914 Demokrat İzmir, 22 Agustos 1946. 
915 BCA, 490.01/245.974.1. 
916 Anadolu, 3 Eylül 1946. 
917 BCA, 490.01/245.974.1. 
918 Anadolu, 2 Eylül 1946. 
919 BCA, 490.01/245.974.1.


34 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***