KAÇARAK ÖZGÜR OLUNMAZ !
Devletin gücü siyasi, mali ve askeri unsurlardan oluşur.Düzen rüşvet, talan ve yağma düzeni olursa, devletin ekonomisi büyük ölçüde yabancıların eline geçmişse, ticaret ve ekonomik faaliyetlerin serbestliği bahane edilerek milli servet soyuluyorsa, eğitilmemiş insanlar her şeye alkış tutar hale gelmişse, hür insanların uyanma vakti gelmiş de geçiyor demektir.
Devletin bir canlı organizmadan hiçbir farkı yoktur.Karakteristik ve kalıtımla geçiş konularına, bilimsel yaklaşımla, biyolojik ve antropolojik olarak bakıldığında “var olmak için savaş” ve “en uygunun yaşaması” devlet yaşamı için de geçerlidir. Devletler teori ile yönetilmez. Oturulan yerin şerefi oturan iledir ve ortalığa dökülmüş çerden çöpten adamlarla devlet olunmaz.
Rejim demokrasi ise her vatandaşın devletin dış politikasından haberi olması gerekir. Ulusun yaşamsal çıkarları, kamuoyunun haberli kılınmasını, karar vermenin her aşamasında görüş ve düşüncelerin oluşturulması lazımdır. Ulusal çıkarların bir grup seçilmişin yerine, kamuoyuyla korunması daha güvenli olacaktır. “açık diplomasi” en sağlam yoldur. Halktan gerçekleri saklamayı idare sanatı sayan tufeyliler ve devletin kahyası cinslerin ne devlete ne de devletin sahibi millete yarardan çok, sadece zararı olacaktır.
Temsili demokrasilerde seçilen meclisle halk özgür olduğuna inanmaktadır. Bu vahim bir hatadır. Halk sadece parlamento üyelerini seçerken özgürdür (bu da şüphelidir), üyeler seçilir seçilmez halk onların köleleri haline gelir ve bir hiç olur.Egemenlik halktan kaynaklanır ve halkta kalmalıdır. Ancak bu hak lafta olmaz,şartlanmış ve baskının olduğu yerde, bireysel yurttaşlık bilincinin gelişmediği toplumlarda demokrasi muayyen zamanlarda oy kullanmaya gitmenin ötesinde sıradan bir sitemdir.Hak aranıp hesap sorulmayan ülkelerde demokrasi sadece fantezidir.
Siyasi birliğin bozulması devleti yok eder, bu da hükümetin zayıflığından kaynaklanır. Devlet özgür adamların birliğidir. Özgür insanlardan oluşanbir nüfus ve iyi gelir düzeni kurulmadan devlet sağlıklı sayılmaz, adalet olmadan da yönetilmez.Adalet ulusal yaşamı korur.
Devlette yüksek yürütücü sınıfın hem siyasette hem de bürokraside konuşlanma ve ocak tutmasının önünün kesilmesi lazımdır.Buna mani olacak tek husus ise, özgür bireylerin örgütlenerek hak aramasıyla ve hesap sormasıyla mümkündür. “Bir millet ne zaman durur?” sorusunun cevabı, “Bireyselliğini kaybettiği zaman” dır.Ulusun serveti, gücünün bir parçasıdır. Servet eşitliği, hırsızlığı sona erdirmez ama meydanında kendilerine bırakılmayacağını bilmeleri gerekir. Kendi işini başkalarından beklemeye alışmış insanlardan oluşan millet ile kendi işini kendi görmeye alışmış insanlardan oluşan millet arasındaki fark, özgürlüktür.Bireyselliği çökerten, ezen her şey istibdattır.Özgürlük bireysel gelişmeyi sağladığı gibi, bireysel mutluluğu da sağlayan temel güçtür.Toplumsal mutluluk bireyin mutluluğuna bağlıdır.
Görünüşte demokratik olan birçok şeyin yapılması, demokrasinin yıkılmasına yol açabilir.Demokrasi çok gevşeklik ve başıbozukluk yarattıysa bunun sonu tiranlık olur ve köleliğe gider.Bir devlette yozlaşma baş tacı olunca, doğruluğun ve doğru insanların şerefi azalır. Saygısızlık nezaket olur, kargaşalık özgürlük, israf cömertlik ve yüzsüzlük de yiğitlik haline gelir.Paraya ve rüşvete düşkün olanlarla, her dolaba aklı erenler devlet idaresinin kapısına bile yanaştırılmamalıdır.
Basın, dernek ve parti özgürlüklerine sahip olmayan demokrasi,kısıtlı ve yarım bir demokrasi değil, zararlı bir demokrasidir.Basın özgürlüğü,yozlaşmış ve zorba hükümetlere karşı bir teminattır. Hukukun amacı bireyin özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldırmak olmalıdır.
Yozlaşmış demokrasi çenebazların, demagogların, şaklabanların çokluğu ve bürokrasinin keyfiliği ile anlaşılır.Bürokraside toplumun bir ferdine karşı yapılan haksızlık, her yerde ve herkese karşı bir tehdittir. Mahkemeleri siyasi otoriteden bağımsız çalışmayan ve güvenlik tesis edilmeyen yerde devletin varlığı kaygı vericidir. Bir devlette her vatandaş devletin başına gelen her şeyden sorumludur.Yozlaşmış demokrasi, ciddiyetsiz, boş insanların sayısını arttırır.
J.J.Roussau’nun dediği gibi, “Terimin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi hiçbir zaman olmamıştır. Ve bundan sonra da olmayacaktır.”
Gerçek yürür ve onu hiçbir şey durduramaz.
Akıllı Ol – 2012
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
http://hepar.org.tr/kacarak-ozgur-olunmaz.aspx
..