Çözüm Süreci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çözüm Süreci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Kasım 2020 Salı

Şehit Cenazelerini yeni bir ayrışma vesilesi yapmak

Şehit Cenazelerini yeni bir ayrışma vesilesi yapmak

   Ülkeyi yönetenler, İmralı-Kandil-HDP, yürüttüler, Çözüm süreci, CHP ile HDP-PKK, yan yana, gösterme kampanyası,  

22.04.2019 

       Şehit cenazelerini yeni bir ayrışma vesilesi yapmak isteyenlere yazıklar olsun

       Ülkeyi yönetenler, İmralı-Kandil-HDP ile yürüttükleri “Çözüm sürecini” bitirdikten sonra CHP ile HDP-PKK'yı yan yana gösterme kampanyası başlattı...
Önce Başkanlık referandumu, ardından 24 Haziran ve 31 Mart seçimleri sürecinde iyice yoğunlaştırılan bu kampanya, gittiği yerlerde CHP Genel Başkanı 
Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik protestolara dönüştü... Şehit cenazelerinde CHP çelenkleri parçalandı... 
Nihayetinde de  iş bugünkü vahim olaya, Kılıçdaroğlu'na fiili saldırıya vardı!..
Şehit cenazelerinde iktidara yönelik protestolar yaşandığında muhalefeti suçlayan dönemin Başbakanı Erdoğan, şu çağrıyı yaptığında sene 2007'ydi:

  “Bir damla şehit kanını, 550 milletvekiline değişmeyiz. Şahadet gibi ulvi bir mertebeyi, bu ülkede yeni bir ayrışma vesilesi kılmak isteyenlere, 'yazık' 
demekten başka bir söz bulamıyorum. Şehit cenazelerinin kendi siyasi sembolleri ni sergileyeceği, birer kampanya haline getirmek isteyenler bilerek ya da  bilmeyerek bu ülkeye, bu vatana, bu bayrağa kötülük planının parçası haline geliyorlar. Cami avlularını siyaset ve slogan haline getirmek, şehit cenazelerini 
siyasi istismar malzemesi haline getirmek milli ve manevi değerlerimize tek kelimeyle kötülük yapmaktır.”

2009'da o zamanki adıyla “Demokratik Açılım”ı başlattığında da Meclis kürsüsünden şöyle konuştu:

“25 yıl boyunca güvenlik sorunu ele aldığımız bu sorunda dağlar bombalandı mı, bombalandı. Sınırötesi operasyon yapıldı mı, yapıldı. Terör sıfırlandı mı? 
Hayır, devam ediyor. 'Bu Meclis, Şırnak'taki asker oğlunu bekleyen Ayşe Hanım'a da yıllardır haber alamadığı dağlarda oğlunu yitiren Fatma Hanım'a da 
bugün bir şeyler söylemek zorundadır. 'Analar tabii ki ağlayacak' diyenler, sizin hiç oğlunuz yavrunuz öldü mü? Bu açılımın sonunda rant kapıları kapanacak. 
Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar tabii ki bu sürece karşı çıkıyorlar. Hatta 'şehitler gelsin de biraz daha 
fazla bağıralım' diye bekleyenler var. Türkiye için hayati bir süreç başlatıyoruz.”

ŞEHİTLERE SAYGISIZLIK YAPANLAR ÖNCE BENİ KARŞILARINDA BULUR

O “Hayati sürecin” ilk meyvesi Habur rezaleti oldu. Tepkiler üzerine şunları söyledi:

“Tarihimizde hiçbir zaman teröristlerle bölücülerle asilerle pazarlık  yapmadık, bundan sonra da asla yapmayız. Bu ülkenin hiçbir şerefli hükümeti, hukuk  önünde mahkum olmuş suçlularla masaya oturmamıştır, bundan sonra da oturmaz, oturamaz. Bu ülkenin sınırları, bu ülkenin demokratik, laik, sosyal, hukuk  devleti, bu ülkenin İstiklal Marşı, bu ülkenin bayrağı, bu ülkenin devleti, hiç kimse tarafından tartışma konusu yapılamaz. 

Bu ülkenin aziz şehitlerine hiç kimse  saygısızlık yapamaz. Bunu yapanlar önce karşılarında beni ve partimi bulurlar.”

Ama “Çözüm süreci” hız kesmeden devam etti.

Ülkenin neyi var, neyi yok tartışmaya açıldı...

Oslo, İmralı, Kandil yol yapıldı...

Terörist başının isteği üzerine TBMM'de “PKK'yla müzakere yasası” dahi çıkarıldı...
Uzatmayalım; Netice?

Önceki gün Çukurca'da askerlerimizi şehit eden PKK, Irak'ın kuzeyine tamamen yerleşmekle kalmadı, İmralı'yla görüşmeleri yürüten Kamu Güvenliği Müsteşarı nın, “Siz buradan örgütü yönetiyorsunuz. Buna müsaade ediyoruz” dediği üzere, terörist başının gönderdiği talimatlarla PYD/YPG olarak Suriye'nin kuzeyinde de örgütlendi. 
Bugün CHP'yi hedef gösteren isimlerin başında gelen birisinin, o “Çözüm sürecini”, Medine Sözleşmesi ve Veda Hutbesi'ne benzettiğini, Bir diğerinin, “Sayın Öcalan demek suç olmaktan çıktı. PKK’nın kendine ait bayrağını elinde taşımak, Öcalan’ın posterini taşımak suç olmaktan çıktı. 

Hatta, ‘Türkiye’nin sistemi böyle olmalıdır. Şunlar şunlar, eyaletler, demokratik özerklikler falan, bunların hiçbirisi artık suç değil” diye övündüğünü, Başka bazılarının, “Öcalan'ın mesajları bizim de düşüncemizdir... Öcalan, olayları okuma kabiliyetine iyi sahiptir. Tecrübesinden biz yararlanıyoruz... 

Dünyanın geleceğini Abdullah Öcalan çok iyi okuyor, biz de onu takip ediyoruz” şeklinde açıklamalar yaptığını kaydedip, AKP'lilerin, HDP'nin süreçteki konumuna ilişkin şu değerlendirmelerini hatırlatalım:

- HDP zor durumda iken onları biz güçlendirdik...
- HDP bu çözüm süreci sayesinde büyüdü. Büyümesinde bir mahsur yok. 

Niye? 

İş siyasetle çözülsün. 
Silahla bir yere varılmaz. 
Ülke hep kaybediyor. 

Onun için HDP bizim muhatabımız dı...

- Şimdi bize diyorlar ki; “Siz PKK'yla masaya oturdunuz.” 

Biz HDP'yle konuştuk. 

Eğer HDP eşittir PKK'ysa, 6 milyon insan onlara oy verdi, onlar da mı PKK'yla masaya oturdu? Böyle düşünmek sakat bir mantıktır. Yanlıştır...

BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A CEVAP

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da Erdoğan, şehit cenazeleri konusunda MHP'yi hedef gösterip, “Şehit cenazelerini istismar ettiğini ve kendisini terörün varlığına endekslediğini” öne sürdü.  
  
Bu eleştirilere Bahçeli'nin cevabı şu oldu:

“MHP'nin şehit cenazelerini istismar ettiğini ve terörün varlığına kendisini endekslediğini iddia etmesi, milli ve ilkeli muhalefet tarzımızı aşağılamaya 
kalkışması, müfteriliğinin tezahürüdür. MHP'yi terörden geçinen, şehit cenazelerinden medet uman çarpık bir anlayışta göstermek, kuyruklu yalan olmasının ötesinde, ahlâksızlıktır. PKK'yla kimin pazarlık yaptığı, İmralı canisine kimin teslim olduğu, Mehmetçiklerimizi, polislerimizi arka arkaya şehit eden kanlı 
elleri kimin tuttuğu esasen ortadadır. Erdoğan'ın PKK'yı diriltme ve ayağa kaldırma süreci Türk Milleti'ni yasa ve acıya boğmaktadır. Şu sıralar her gün gelen şehit haberleri Erdoğan'ın teröristleri cesaretlendirmesinin ve umut aşılamasının eseridir. Recep Tayyip Erdoğan'ın sözde çözüm ve barış süreci Türkiye'nin kanlı ve ağrılı bölünmesi için kurulmuş ve iktidarı rehin almış alçak bir tuzaktır. Bu itibarla kandan geçinenler, terörden rant devşirenler, ölümden, kayıptan, kopmadan, parçalanmadan, bölünmeden gelecek umanlar bellidir ve bu da Erdoğan'la birlikte AKP'dir.”

Demek ki, tüm bunlar yanlışmış!..

Demek ki, “PKK'yı cesaretlendiren”, “HDP'yi büyüten” Kılıçdaroğlu imiş ki, hesap ona soruluyor, sorduruluyor!..

ŞEHİT SENDEN DUA BEKLER

Çubuk'taki vahim olayın ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz” 
dedikten, Ankara Valiliği, “Müessif protesto eylemi” nitelemesi yaptıktan sonra umut kalmamış olsa da ülkeyi yönetenlerin derhal bir kez daha şunları söylemesi gerekmiyor mu?

- Şehit cenazelerini siyasi istismar malzemesi haline getirmek, milli ve manevi değerlerimize tek kelimeyle kötülük yapmaktır...

- Bu ülkenin aziz şehitlerine hiç kimse  saygısızlık yapamaz. Bunu yapanlar önce karşılarında beni ve partimi bulurlar...

- Bir cenaze asla siyasi istismar aracı olamaz. Eğer cenazeye geliyorsan, gel orada duanı yap. Çünkü oradaki şehit senden dua bekler, slogan beklemez. 

O slogana, o şehidin ihtiyacı yok...

Müyesser Yıldız
Odatv.com



***


6 Ekim 2019 Pazar

BİR '' AÇILIM HİKAYESİNİN ÜLKEYE GETİRDİĞİ MADDİ, MANEVİ ZARAR..''

BİR '' AÇILIM HİKAYESİNİN ÜLKEYE GETİRDİĞİ MADDİ, MANEVİ ZARAR..''

Açılım Suçlarını İtiraf eden Tayyip
15 Eylül 2015 Salı

Fotoğraflarla Açılım - Çözüm Süreci 



Türbanlı AKP Müritlerinin samimi beyanları



Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç bölücülerle el ele, yanak yanağa.

Habur'dan giriş yapan PKK'lılar: " Pişman değiliz, Apo'nun emri ile geldik."
Hakim: " Yaz kızım: Pişman olduklarını söylediler, serbestler."



AKP'li Belediyelerin Aile Danışmanı İslami Gurup Seks Öğretmeni Sibel Üresin



Öcalan aşkı ile yanıp tutuşan yobazlar, AKP trolleri, liboşlar...



AKP - PKK arasında İngilizlerin yönetiminde yapılan Oslo görüşmeleri.
Tayyip Erdoğan'ın Özel Temsilcisi MİT Müsteşarı Hakan Fidan, PKK'lılara özetle şöyle diyor:
"Size özgürlük alanı açtık. Valiler, Emniyet Müdürleri çok değerli insanlar. Var mı şikayet edebileceğiniz, "şu adam düşmandır" diyebileceğiniz bir Vali, bir Emniyet Müdürü? Varsa söyleyin, hemen değiştirelim."




"PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin."
AKP Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan



"Kürtçe yasağını biz kaldırdık. Bana Serok Ahmet diyorlar."
AKP Başbakanı Ahmet Davutoğlu



" Sayın Öcalan " demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan çıkardık."
AKP Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç



" Öcalan'ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var."
AKP Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan



" Öcalan'ın mesajları bizim de düşüncemiz."
AKP Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay


"Öcalan, bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor."
AKP Bakanı Sadullah Ergin


"Abdullah Öcalan dünyanın geleceğini çok iyi okuyor."
AKP Milletvekili Yasin Aktay


"Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor."
Tayyip Erdoğan'ın Danışmanı Yiğit Bulut


"Öcalan'ın çok geniş bir prestij alanı var. Nadir insanlardan birisi."
AKP Başbakanlık Danışmanı Etyen Mahcupyan

"Bebek katili denen adam bize geleceği gösterdi."
Tayyip Erdoğan'ın Açılım'ı halka anlatması için seçtiği Akillerden Nihal Karaca

"Eşler arzu ediyor, uyum varsa yatakta 2 kişi olmuş, 4 kişi olmuş değişmez. Gönül rızalığı ile yapılıyor, zorlama yoksa. Çünkü İslam dini anlayış, hoşgörü dinidir. Biz kadınların asıl görevi kocalarımızı mutlu etmektir."
AKP'li Belediyelerin Aile Danışmanı İslami Gurup Seks Öğretmeni Sibel Üresin.

"Asıl bölücü, bayrakla (Türk Bayrağını kastediyor) üzerimize yürüyenler."
AKP gazetesi Yeni Şafak Yazarı Hilal Kaplan

AKP Başbakanı Tayyip Erdoğan PKK giysili bölücü şarkıcı Şivan Perver el ele... 
Şivan'ın elini Tayyip bırakıyor, Ahmet Davutoğlu alıyor:

AKP Başbakanı Davutoğlu PKK giysili bölücü şarkıcı Şivan Perver ile liseli aşıklar gibi el ele...



Oslo görüşmeleri...

MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş PKK'lılara şöyle diyor:
"Metropolleri (şehirleri) patlayıcılarla doldurdunuz, biliyoruz"
PKK kodamanı Sabri Ok gevrek gevrek gülerek:
"Yok canım..."

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/09/pkk-aclma-donuse-zorlama-amacl-saldryor.html




**************

Açılım Suçlarını itiraf eden Tayyip " Devam Edebiliriz" dedi


18 Eylül 2015 Cuma

Açılım suçlarını itiraf eden Tayyip " Devam edebiliriz" dedi
Tayyip Erdoğan, TRT'de katıldığı bir programda itiraf etti:

"Süreçte bazı şeylere göz yumduk"

"Açılım Süreci'nde Valilere " Operasyon yapmayın " Talimatı verdik."

" Çözüm Süreci içerisinde Valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği ciddi manada bu terör örgütlerine karşı şu andaki operasyonlara girmiyorlardı. Belki kendilerin çeki düzen verirler, belki bu şekilde devam etmezler, ama maalesef kendilerine çeki düzen vermediler"

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/erdogan-dan-acilim-itiraflari-h75218.html

Aydınlık, 17 Eylül 2015

Verdiler, çeki düzen verdiler, sayenizde silahlandılar, bombaları yığdılar, sözde polis örgütleri, sözde mahkemeler kurdular, yolları kesip kimlik kontrolü yaptılar, ceza kestiler, vergi topladılar, hepsinden haberinizin olduğu Oslo görüşme kayıtları ortalığa dökülünce apaçık anlaşıldı.

Çözüm Süreci ABD denetiminde AKP - PKK ortaklığı tarafından yürütülen kanlı bir iç savaşa hazırlık süreci idi. Defalarca yazdık, söyledik. Ne PKK kuyrukçusu sözde solculara anlatabildik, ne de CHP'ye.

TSK'nın inisiyatif almasını önleyemeyen, durduramadıkları terörle mücadele sürecinden oy hesabı ile faydalanmayı düşünen Tayyip, bir yandan da Açılım'a geri dönmenin hesaplarını yapmakta olduğunu aynı TV konuşmasında itiraf etti:

"Olumlu gelişmeleri yakaladığımız zaman (Çözüm Süreci) kaldığı yerden niye devam etmesin. Buna mani bir hal yok ama bütünüyle bu süreç maalesef bölücü terör örgütünü arkasına almış olan Parlamento'daki siyasi parti tarafından baltalandı, parçalandı."

Şimdi yurtsever muhalefete düşen görev:

-- Açılım'ın buzdolabından çıkarılarak yerin dibine gömülmesi için,
-- PKK ile müzakerelere bir daha başlanmaması için,
-- PKK'ya yeni bir ateşkesten faydalanarak yeniden güç toplama fırsatı verilmemesi için,
-- TSK'nın ve Emniyet Güçlerinin başlatmış olduğu terörle mücadelenin ara verilmeden sonuna kadar devam ettirilmesi içinne gerekiyorsa yapmaktır.

Bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için gereken önlemleri tespit edip açıklamak ve uygulanmasına çalışmaktır.

-- GES'in TSK'ya geri verilmesi,
-- EMASYA Prokolü'nün yeniden işletilmesi,
-- Gereken bölgelerde sıkıyönetim ilan edilmesi
-- Bölücülerin Meclis'ten ve Belediyelerden atılması
-- HDP ve DBP'ye kapatma davası açılması ve benzer önlemler paketi hazırlayarak kamuoyuna açıklamaktır.

Tayyip'in ve AKP'nin başlatılmış olan mücadeleyi savsaklamasına, yeniden müzakere sürecine dönülmesi manevralarına başvurmasına engel olmak için ne gerekiyorsa yapmaktır.

Muhalefet, terörle mücadelenin önderliğini ele almalıdır. "Saray Savaşı", "Niçin ölüyoruz", "Savaş değil barış" yaygaralarına en başından beri kulağını tıkamış olan Vatan Partisi bu yolda ilk adımı atmıştır.

17 Eylül Ankara Mitingi, Terörle mücadeleye desteğin çığ gibi büyüdüğünü göstermiştir.

Açılım ve müzakere süreci buzdolabından çıkarılsın, yerin dibine gömülsün. Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir.

Açılım buzdolabına değil, yerin dibine...

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/09/aclm-buzdolabna-degil-yerin-dibine.html

Milli Merkez: HDP kapatılsın

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/09/milli-merkez-hdp-kapatlsn.html


PKK, Açılım'a dönüşe zorlama amaçlı saldırıyor

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2015/09/aclm-suclarn-itiraf-eden-tayyip-devam.html



***


27 Aralık 2017 Çarşamba

Çözüm Süreci Komaya girdi!

Çözüm Süreci Komaya girdi! 


Cahit Armağan DİLEK 
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
FİKİR TANKI
25 Mart 2015 Çarşamba 

Çözüm Süreci Komaya girdi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kürt sorunu yoktur, İzleme heyetini, 28 Şubat 
açıklamasını doğru bulmuyorum, uygulamada bir şey göremiyoruz" açıklamalarıyla Hükümetle-Cumhurbaşkanı arasıdaymış gibi gözüken çözüm süreci dün ve bugün yapılan açıklamalarla adeta komaya girmiş gibi gözüküyor. HDP'li Demirtaş dün teröristbaşının Nevruz mesajının hükümet ve Cumhurbaşkanının siyasi beklentilerini karşılamadığı için rahatsız ettiğini söylemiş, Kandil ise Nevruz mesajındaki hususlar gerçekleştirilmeden silah bırakmanın gündeme gelmeyeceğini söylemişlerdi. Demirtaş bugün ise izleme heyetinde geri adım anlamına gelecek şekilde "İmralı heyeti kırmızı çizgimiz değildir" açıklamasında bulunmuştu. 

Başbakan yardımcısı Akdoğan bu tepkilere bugün sert tepki vererek hem PKK 
cephesine hem de hükümetle Cumhurbaşkanı arasında olduğu iddia edilen 
anlaşmazlıklara cevap verdi. Akdoğan "DEMİRTAŞ’IN VE KANDİL’İN YAPMIŞ OLDUĞU AÇIKLAMALAR SÜRECİN RUHUNA UYMUYOR. Gelinen aşamanın hassasiyetlerine uygun düşmemiştir, adeta SÜRECİ ZEHİRLEMİŞTİR, İKLİMİ BOZMUŞTUR..... 

Cumhurbaşkanımızın bu konuda sözleri bizim için talimattır." dedi. 


***YORUM***


Aslında fazla yoruma gerek yok. Hükümet tarafında sürecin 
başındaki Başbakan yardımcısı " Süreç Zehirlenmiştir " diyorsa SÜRECİN ARTIK 
KOMAYA GİRDİĞİNİ, SEÇİMLERE KADAR FAZLA BİR ŞEY BEKLENEMEYECEĞİNİ 
söyleyebiliriz. Ama Özellikle HDP/PKK'lıların TSK'nin bugün Mardin'de PKK'ya 
karşı başlattığı operasyonu sürecin ihlali olarak gören açıklamalarını dikkate 
aldığımızda PKK HÜKÜMET SÜRECİ BİTİRDİ DİYEREK UZUN SÜREDİR HAZIRLIĞINI YAPTIĞI AYAKLANMA SÜRECİNİ DOLAYISIYLA TERÖR SALDIRILARINI BAŞALTMA İHTİMALİ DE HİÇ DE AZ DEĞİLDİR.


Cahit Armağan DİLEK 

****

21 Mart 2015 Cumartesi

Çözüm Süreci., Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kardeşim ne Kürt sorunu ya







  Çözüm Süreci.,  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kardeşim ne Kürt sorunu ya

15.03.2015

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkede artık Kürt sorunu olmadığını savunarak, "Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Neyin eksik senin. Bir Kürt olarak sen bu ülkede Cumhurbaşkanı oldun mu? Oldun. Başbakan çıkardın mı? Çıkardın. Bakan çıkardın mı? Çıkardın. Devletin en üst kademelerine yönetici gönderdin mi, gönderiyor musun? Var. Türk Silahlı Kuvvetlerinde var mısın? Var. Ne istiyorsun daha, ne istiyorsun?" serzenişinde bulundu.
İşte Erdoğan'ın o Sözleri:

"KARDEŞİM NE KÜRT SORUNU YA!"


"KARDEŞİM NE KÜRT SORUNU YA!"



"40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz. Hala bunlar buradalar, böyle yürünmez. Ülkeye zarar veriyorsunuz. Karşımızda tüm umudunu sokak olaylarına, Vandalların eylemlerine bağlamış bir hastalıklı zihniyet var. Buralarda bizim terörle mücadelede neler kaybettiğimiz belli. Eğer biz bu kayıplara uğramamış olsaydık, bugün çok çok farklı yerde olacaktık. Şimdi varsa bakıyorsun, Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok. 2005'te Diyarbakır konuşmamda açıkladım. Her etnik unsurun kendine has sorunları var. Dün Roman kardeşlerime de söyledim, Türk'ün de Roman kardeşlerimin de sorunu var, Boşnak'ın da sorunu var, Laz'ın da sorunu var. hepsinin sorunu var.

"BİZDEN FARKLI NEYİNİZ VAR, HER ŞEYE SAHİPSİNİZ"




Kardeşim neyin eksik senin. Bir Kürt olarak sen bu ülkede Cumhurbaşkanı oldun mu? Oldun. Başbakan çıkardın mı? Çıkardın. Bakan çıkardın mı? Çıkardın. Devletin en üst kademelerine yönetici gönderdin mi, gönderiyor musun? Var. Türk Silahlı Kuvvetlerinde var mısın? Var. Ne istiyorsun daha, ne istiyorsun?

Yol yoktu yolunuzu yaptık, havaalanı yapıyoruz yaptırtmıyorlar. İş adamlarının, müteahhitlerinin makinalarını yakıyorlar. E niye yakıyorsun? Iğdır'a yaptık, Ağrı'ya yaptık, Kars'a havalimanı. Bu devlet bir ayrım yaptı mı? Kardeşlerim dert başka. Biz ret politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Biz asimilasyon politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Çünkü biz şunu söyledik, yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, seviyoruz, seveceğiz. Başbakanken de Türk'e kardeşim dediğim gibi Kürt'e de kardeşim dedim, Laza da kardeşim dedim, bugün de öyle




Erdoğan Balıkesir'de konuştu: 

Türk'ün ne kadar sorunu varsa, Kürt'ün de o kadar sorunu var
15 Mart 2015

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de toplu açılış töreninde halka seslendi. 
Erdoğan: Onlar Müslümanları öldürebilir. Biz her zaman mağdurların yanında olacağız. 
Bizim medeniyetimizin olduğu yerde soykırım da olamaz, ırkçılık da olamaz. 
Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DAEŞ olamaz, Boko Haram olamaz. 
Bu ülkede hiçbir zaman Kürt diye bir sorunumuz olmadı. Ama kasıtlı olarak gündemde tutuyorlar.  
Türk vatandaşımın ne kadar sorunu varsa Kürt vatandaşımın da o kadar sorunu var. 
Türkiye’yi yıllardır Kürt sorunuyla meşgul ediyorlar. Bu nedenle 40 bin kişi katlediyorlar. 
Hakkari Havalimanı’nı onlara rağmen, bölücü terör örgütüne rağmen yapacağız. 
İstemeseler de yapacağız. Batı’da ne varsa Doğu’da o olacak.Asimilasyon politikalarını yıktık. 
Biz 80 milyonun tamamını Allah için sevdik. Kürt sorunu diye bir şey yok. Bize siyasi Kürtçülük yapmayın" diye konuştu

http://webtv.hurriyet.com.tr/haber/erdogan-turk-un-ne-kadar-sorunu-varsa-kurt-un-de-o-kadar-sorunu-var_108599


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de toplu açılış töreninde halka seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:

Onlar Müslümanları öldürebilir. Biz her zaman mağdurların yanında olacağız. Bizim medeniyetimizin olduğu yerde soykırım da olamaz, 
ırkçılık da olamaz. Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DAEŞ olamaz, Boko Haram olamaz.

    ERDOĞAN: KARDEŞİM NE KÜRT SORUNU YA

Bu ülkede hiçbir zaman Kürt diye bir sorunumuz olmadı. Ama kasıtlı olarak gündemde tutuyorlar.  
Türk vatandaşımın ne kadar sorunu varsa Kürt vatandaşımın da o kadar sorunu var. Türkiye’yi yıllardır Kürt sorunuyla meşgul ediyorlar. 
Bu nedenle 40 bin kişi katlediyorlar. Hakkari Havalimanı’nı onlara rağmen, bölücü terör örgütüne rağmen yapacağız. İstemeseler de yapacağız. 
Batı’da ne varsa Doğu’da o olacak.


Asimilasyon politikalarını yıktık. Biz 80 milyonun tamamını Allah için sevdik. Kürt sorunu diye bir şey yok. Bize siyasi Kürtçülük yapmayın.

Yeni Türkiye’ye, yeni anayasaya hazır mıyız? Başkanlık sistemine hazır mıyız? İşte bütün bunlar için yapılacak çalışma 400 vekil. 
Yeni anayasa ile başkanlık sistemine geçilirse o zaman mesafe kat edebiliriz.  400 milletvekili ile yeni Türkiye’nin temelleri atılsın. 
Yeni anayasa yapılsın ki başkanlık sistemine geçilsin. Yeni Türkiye ve yeni anayasa için çok farklı bir yürüyüş yapmamız lazım.

Değişen dünyada Türkiye’nin yerinde kalması düşünülemez. Şimdi yeni Türkiye’yi inşa etmenin zamanı. 
Eski Türkiye alışkanlıkları ile birlikte geride kaldı. Ben diyorum ki gelin bu yorgun sistemi değiştirelim. 
Yeni Türkiye yolunda yeni bir anayasa yapalım ve başkanlık sistemine geçelim. Başkanlık sisteminde denetim mekanizması mevcut sistemden 
daha güçlü.

Muhalefet başkanlık sistemini istemiyor. Başkanlık sisteminde milletin karşısına çıkıp projelerini anlatma ve sonrasında hesap verme var. 
Ben sıradan cumhurbaşkanı olmadığımız ilk günden söylemiştim. 7 Haziran seçimleri ülkemiz için büyük bir fırsat.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28458939.asp


NABZA  GÖRE  ŞERBET


Balıkesir'de 'neyiniz eksik' diyen Erdoğan, Kars'ta Kürtlerin sorunlarını sıraladı
VEDAT DENİZLİ
17 Mart 2015, Salı  15:03

Türkiye'nin Kürt sorununun olmadığını tekrarlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de "Neyiniz eksik?" diye sorarken 
Kars'ta "Türkiye'de her kesimden insan gibi Kürt kardeşlerimizin de sorunları vardır. Kimliklerinin tanınması sorunu vardır. 
İnançlarına saygı duyulmaması sorunu vardır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haydar Aliyev Anadolu Meslekî ve Anadolu Teknik Lisesi ile yapımı tamamlanan MEB yatırımlarının toplu açılış töreni 
ile TANAP temel atma törenine katılmak üzere gittiği Kars'ta halka hitap etti. Haydar Aliyev'in ismini ülkenin her köşesinde yaşatmaya devam 
edeceklerini kaydeden Erdoğan, 21 Mart'taki Nevruz bayramını tebrik ederek "Azerbaycan başta olmak üzere Orta Asya'dan Balkanlara kadar 
tüm coğrafyamızın bu 5 bin yıllık ortak bayramının birliğimize, beraberliğimize, uhuvvetimize vesile olmasını diliyorum. Baharın müjdecisi olan 
Nevruz'un bölgemize ve tüm dünyada barışın ve huzurun habercisini can-ı gönülden arzu ediyorum." diye konuştu. 


"TEKRAR SÖYLÜYORUM: TÜRKİYE'NİN KÜRT SORUNU YOKTUR"

"Burada bir kez daha ifade ediyorum, Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur. 
Türkiye'de her kesimden insan gibi Kürt kardeşlerimizin de sorunları vardır. 
Kimliklerinin tanınması sorunu vardır. İnançlarına saygı duyulmaması sorunu vardır. 
Geri kalmışlık, ihmal edilmişlik, horgörülmüşlük sorunu vardır." diyen Erdoğan, hiç kimsenin fikri ya da inancından 
dolayı baskı altında olmadığını savundu. Buna karşın her şeyin dört dörtlük olmadığını bazı aksakların var olduğunu 
kaydeden Erdoğan, bunların her geçen gün azaldığını söyledi.

http://www.zaman.com.tr/politika_balikesirde-neyiniz-eksik-diyen-erdogan-karsta-kurtlerin-sorunlarini-siraladi_2283902.html