10 Kasım 2016 Perşembe

28 ŞUBAT SÜRECİ ÜZERİNE ÖZAL DÖNEMİ VE SONRASI BÖLÜM 9



28 ŞUBAT SÜRECİ ÜZERİNE ÖZAL DÖNEMİ VE SONRASI BÖLÜM 9



Ne demişler, " Şecaat arzederken merd-i kıptî, sirkatin söyler." Çingene mert olanı (!) Kahramanlığını (!) anlatırken örnek olarak Hırsızlığını dile getirirmiş!.. 
Mason Demirel hep öyledir.

17 Eylül'de son Rus askeri de Polonya'yı terketti. İki gün sonra Polonya'da parlamento seçimleri yapıldı. İşçi lideri Leh Walessa devlet başkanı oldu

22 Eylül'de İstanbul Tahtakale'de çıkan yangında 500 dükkân yandı.

29 Eylül'de Hindistan'da korkunç bir deprem oldu. 10.000 kişi öldü.

30 Eylül'de Hindistan, Lahor'da 6,4 şiddetinde deprem oldu, 28.000 kişi öldü.

4 Ekim'de Rus asker ve polisleri Rusya Cumhurbaşkanı Boris Yeltsin'e karşı ayaklanıp Rus parlamento binasını ele geçirmiş olanlara karşı operasyon düzenledi, binayı topa tuttu ve ayaklanmaya son verdi.

5 Ekim'de Somali'de işgalci Amerikalılar'ın "düşmez" dediği iki "karaşahin" helikopteri direnişçi Aidids kuvvetleri tarafından düşürüldü. 

18 Amerikan askeri öldü. 

Yine Pakistanlılar öne sürüldü. Sonunda Amerikalılar Somali'den çekilmek zorunda kaldılar.

10 Ekim'de Güney Kore'de bir feribot faciası meydana geldi. 120 kişi öldü.

16 Ekim'de PKK'nın "çalışmayın" tehdidinden sonra Diyarbakır'daki gazete büroları kapandı... Hizbullah ta ilerde gazete merkezlerini tehdit edecek, 
" Benim aleyhime bir tek satır yazanı yok ederim" diyecek, bu tehditten dolayı hiç bir gazete Hizbullah aleyhine yazı yazamıyacaktı. Ta ki, liderleri yakalana, mezar evler bulunana kadar!

Aynı gün General Ömer El Beşir Sudan Devlet Başkanı seçildi. İngiltere'de IRA bir balık restoranına bombalı saldırı düzenledi, 10 kişi öldü.

21 Ekim'de iyice azıtan PKK, siyasî partilerin Güneydoğu'daki faaliyetlerini yasakladığını ilan etti... Hâlâ bazı partiler Güneydoğu'daki bazı illerde miting yapamaz.

22 Ekim'de Siirt'in Baykan ilçesi Derince köyünü basan PKK, 9'u kadın, 13'ü çocuk 22 kişiyi öldürdü!.. Öldürülenler hep Kürt idi. Zaten PKK, Türk'ten çok, 
kurtaracağını iddia ettiği Kürtler'i öldürmesiyle meşhurdu.

Yine 22 Ekim'de Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın Lice'de açılan ateş sonucu şehit oldu.

23 Ekim'de IRA'nın Belfast'taki saldısında 7 kişi öldü. Aynı gün Keşmir'deki gösteride 22 kişi öldü.

25 Ekim'de katliamlarıyla tanınan PKK, Erzurum ve Batman'da çok insan öldürdü. Erzurum'un Çat ilçesi'nin Yavi beldesinde vatandaşları kahvehaneye toplayıp propoganda yaptıktan sonra, taradılar. Kadın-erkek, genç-yaşlı çoluk-çocuk 35 kişi öldü, 50 kişi yaralandı. İnsafsız ve imansız teröristler evleri de ateşe verdikten sonra kaçtılar. Sonra Devlet'in köyleri yaktığı yalanını yaydılar. Şehirde masabaşından ayrılmayan aydın bozuntuları da buna inanıp Kürtler'e ağıt düzdüler.

31 Ekim'de Gana ile Fildişi Sahili arasındaki futbol maçından sonra çıkan olaylarda 25 kişi öldü... Bu yüzden futbolu hiç sevmem! " Dostluk Maçı " palavralarına hiç inanmam! Hiç "dostluk" olsa, insanlar tanımadıkları kişilerin üzerine döner bıçakları ile yürür mü?

Aynı gün Almanya'da işsizlerin 3,5 milyona ulaştığı açıklandı.

9 Kasım'da İstanbul şehir hatlarına ait Fahri S. Korutürk vapurunda bomba patladı. Aynı gün Sırp askerleri Saraybosna'da bir okulda çocukların üzerine ateş açtı. 9 çocuk öldü.

11 Kasım'da Diyarbakır'da görülen 130 sanıklı PKK davasında 15 kişi idama, 14 kişi ömürboyu hapse mahkûm edildi.

13 Kasım'da Pakistan'da Faruk Leghan Devlet Başkanı seçildi.

14 Kasım'da Porto Rico yapılan oylamada ABD'nin 51. eyaleti olmayı reddetti.

19 Kasım'da Cezayir'de fundementalist İslamcılar ayaklandı, 27 kişi öldü. Aynı gün Kurasao'da yapılan oylamada ülke Hollanda Antilleri'ne bağlı kalma yönünde tercihte bulundu. Hollanda hâlâ Antiller'e sahiplenen sömürgeci bir ülkedir. Öyle köleci bir zihniyet oluşturmuştur ki, şimdi dahi o bölgeler Hollanda'dan ayrılmayı düşünemiyorlar. Bir dönem koskoca Endonezya ile Malezya'da küçücük Hollanda'nın hegemonyası altında idi.

25 kasım'da İSKİ yolsuzluğu kapsamında İstanbul Belediye Başkanı şaibeli Nurettin Sözen , Ergun Göknel ve yahudi dönmesi iş adamı Halil Bezmen 'in de aralarında bulunduğu " Klor Davası " başladı. Ergün Göknel ile yardımcısı Ziya Kurtaran tutuklandı.

30 Kasım'da Millî eğitim Bakanlığı, Ermeni ilkokullarında Ermenice dersi dışındaki bütün derslerin Türkçe yapılması zorunluluğunu getirdi.

4 Aralık'ta Angola'da isyancı UNITA ile ateşkes antlaşması imzalandı.

6 Aralık'ta 3 ayrı davadan tutuklu olan İSKİ eski Genel Müdürü Ergun Göknel’in İsviçre’deki Amerikan Discon Bank’ta 670.000 Alman Markı ve 30.000 Amerikan Doları bulunduğu tespit edildi. Göknel’in tüm hesaplarına el konuldu. Savcılık, İsviçre’deki paranın da iadesini istedi.

7 Aralık'ta Amerika'da Colin Ferguson adında biri, trende 6 kişiyi öldürüp 19 kişiyi yaraladı.

8 Aralık'ta Cezayir'de dinci gösterilerde 30 kişi öldü.

12 Aralık'ta DEP’in 1. Olağan Kongresi’nde Genel Başkanlığa Hatip Dicle seçildi.

14 Aralık'ta Cezayir'de sözde dinciler işçi olarak çalışan 12 Hırvat ve Boşnak'ı öldürdü.

15 Aralık'ta İngiliz Başbakanı Major ile Irlanda Başbakanı Reynolds Kuzey Irlanda'ya "self-determinasyon" hakkı tanıyan anlaşmayı imzaladı.

19 Aralık'ta Çatalca Belediye Başkanı Gülay Atığ, DYP’den istifa etti. ( Bu kadın daha sonra Orhan Aslıtürk ile evlenerek Gülay Aslıtürk adını alacak ve 
Şişli Belediye Başkanı seçilecektir. Sonra da adı bir sürü yolsuzluğa karışacak, yurdışına firar edecektir.)

29 Aralık'ta Kılavuzköy Jandarma Karakolu’nu basan teröristler, 12 eri şehit etti. Çatışmada 7 terörist ise ölü olarak ele geçirildi. Aynı gün Mardin’in Savur İlçesi’nde devriye gezen 2 polis memuru teröristlerce şehit edildi.

30 Aralık'ta Adalet Partili eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil öldü. Çağlayangil Birleşmiş Milletler toplantılarına katıldığı günlerde sekreter kadılara 
asılmasıyla şöhret yapmıştı. Ancak tarihe geçen sözü "CIA altımı oymuş" ifadesidir! Sanırım, Amerika'nın Devlet kurumlarına nasıl sızıp etkilediğini ilk dile getiren kişidir.

Aynı gün Vatikan İsrail'i tanıdı... Düşünebiliyor musunuz, Araplar'ın çoğu tanımıyor, Hıristiyanlığın merkezi daha yeni tanıyor, ama bizim İsmet Paşa bizim toprağımızda, tapusu hâlâ Sultan Abdülhamid'in üzerinde olan topraklarda kurulan sionist İsrail devletini hemen tanıyor!

1 Ocak 1994'te "Ateş tuğlası" ithalinde öngörülen gümrük oranlarının indirimi, Hükûmet tarafından durduruldu. 
Bu karar en çok, Başbakan Tansu Çiller’in DYP Genel Başkanı seçilmesinde büyük rol oynayan DYP Van Milletvekili dönme Yalım Erez’e yaradı. 
Erez, Türkiye’nin en büyük ateş tuğla üreticisi olan Haznedar ateş tuğla şirketinin sahibiydi... E, ne diyelim, bal tutan parmak yalar. 
Ne var ki Yalım Erez bala bütün parmaklarını daldırmış!.. Bu adam 1997'de 28 Şubat sürecinde Tansu Çiller'i devirmek için türlü dümen çevirecektir.

Yine 1 Ocak'ta Kuzey Amerika kıtası devletlerini kapsayan NAFTA ticaret anlaşması yürürlüğe girdi. Aynı gün Meksika'nın Ciapas eyaletinde Zapatista gerillaları 12 günlük bir silahlı eylem başlattı. İki günde 57 kişi öldü.

3 Ocak'ta Venezuella'da bir hapishane ayaklanmasında yüzlerce kişi öldü.

5 Ocak'ta ‘İSKİ’de yolsuzluk yaptıkları’ gerekçesiyle yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve SHP İl Başkanı Yüksel Çengel aklandı. Bizce delil yetersizliğinden... Ancak Nurettin Sözen'in tek marifeti bu değildi. Bu adam ANAP Hükûmeti'ni sıkıntıya sokup devirmek için 1989 yılında belediye işçilerine çok yüksek bir zam vermiş, bu zam 12 Eylül 1980'den o tarihe kadar işçilerin aldığı en yüksek zam olarak diğer kurumlardaki işçiler için emsal teşkil etmiş, gerçekten hükûmeti büyük mâlî sıkıntıya sokmuş, 1991'de ANAP'ın seçim kaybetmesine yol açmıştı.

6 Ocak'ta Amerikan FMC ve Türk Nurol şirketlerinin ortaklaşa ürettikleri zırhlı muhabere araçlarının denemelerinde, zırhlar delindi, silah sistemleri hatalı çıktı. 
Böylece bazı komutanların da karıştığı bir yolsuzluk gerçekleşmeden ortadan kalkmış oldu.

7 Ocak'ta askerlik tekrar 15 aydan 18 aya çıkarıldı. Yedek subaylık 12 aydan 16 aya, kısa dönem askerlik ise 6 aydan 8 aya çıkarıldı. Bizce doğrusu da budur.

10 Ocak'ta Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü CIA, NATO zirvesine katılmak için Belçika’ya gidecek olan Başbakan Çiller’e bu ülkede suikast planlandığını 
Türkiye’ye bildirdi. Çiller, bu gelişme üzerine yolculuğuna iki saat gecikme ile çıktı.

Yine 10 Ocak'ta Ukranya elindeki dünyanın 3. büyük nükleer silah stoğundan vazgeçtiğini açıkladı. Sanırız, ya hepsini söktü, ya da Rusya'ya devretti. 
Aslında bu SSCB'nin bölünmesinden sonra eski Sovyet cumhuriyetleri'nin elinde kalan nükleer silahların toplanması yönünde Amerika ve Rusya'nın yürüttüğü bir 
faaliyetin sonucu idi Aynı şekilde İngiltere de Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan nükleer silahları, bu ülkede ırkçılğın bir ölçüde sona ermesi üzerine, zencilerin eline geçmesin diye söktürmüş veya kendisi almıştı.

12 Ocak'ta Başbakan Yardımcısı şaibeli Murat Karayalçın, Başbakan Tansu Çiller’in Suriye ile bir ‘su’ anlaşması yapılması önerisine karşı çıktı. Murat Karayalçın hayatında bir kere bile "TÜRK" dememiştir. Ermeni asıllı olduğu iddiaları vardır. TÜRKİYE'ye büyük zararları olan faaliyetleri vardır. Sırası gelince anlatırız.

Aynı gün bir suikaste kurban giden zenci hakları savunucusu Malcom X'in kızı, babasına öldürmekle suçladığı zenci müslüman lider Louis Farrakham'a suikast 
planlamaktan tutuklandı.

13 Ocak'ta Başbakan Tansu Çiller ile Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin arasında bir süredir yaşanan gerginlik krize dönüştü. Çetin, Brüksel’de Çiller’e refakat etmediği gibi, 
dönüşte de Başbakan’ın uçağı yerine THY ile döndü. Hikmet Çetin'in de Ermeni asıllı olduğu, bu yüzden Afganistan'da Birleşmiş Milletler adına görevlendirildiği öne sürülür.

Yine 13 Ocak'ta Güneydoğu’da sürdürülen operasyonlarda, Kato Dağı’nda 64 PKK’lı öldürüldü.

15 Ocak'ta İngiltere Kraliçesi Elizabeth attan düşüp bileğini kırdı. Buna çok üzülen Tayyip Erdoğan , dayanamadı, "ben de varım" der gibi, göreve geldiği yıl attan düştü. Ama bileği değil; az daha atın tekmelediği kafası kırılıyordu!

16 Ocak'ta Uyuşturucu ve silah kaçakçısı Behçet Cantürk, Adapazarı Sapanca’da yol kenarında öldürülmüş olarak bulundu. PKK’ya yardım yaptığı bilinen Cantürk’ün, PKK karşıtı güçlerce öldürülmüş olabileceği, veya mafya içi hesaplaşma olabileceği ihtimalleri üzerinde duruldu... Cantürk, Ömer Lütfi Topal cinayetleri Kurtlar Vadisi dizisinin ilk bölümlerinde yer alır.

Japonya Kobe'de 7,2 şiddetindeki ikinci depremde 5.372 kişi öldü.

19 Ocak'ta Dolar 17.100 lira, Mark 9.750 lira oldu. Sebep Moody’s ve Standard & Poors’un Türkiye’nin kredi notunu, ‘kamu açıklarının artması ve ödemeler dengesinin bozulması’ gerekçesiyle düşürmüş olmasıydı. Nisan krizi yaklaşıyordu.

20 Ocak'ta TÜSİAD Başkanı Halis Komili, hükümeti sert bir dille eleştirdi. Aynı gün PKK ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı tarafından görevden alınan (veya alınmayan) bir müdür SHP’yi karıştırdı. Bazı SHP’li milletvekilleri Kumbaracıbaşı’nın istifa etmesini istediler. 

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan başka bir açıklamada ise 940 PKK’lının devlet kadrolarına sızdığı belirtildi... Eğer o memur görevden alındıysa, bu şaşırtıcı bir olay... 

çünkü aynı onursuz Onur Kumbaracıbaşı, Şırnak Valisi Mustafa Malay'ı Devlet kurumlarındaki PPK'lardan şikâyet ettiği için herkesin önünde azarlamıştı.

22 Ocak'ta Başbakan Çiller’in ‘köstebek’ olarak suçladığı DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıfat Serdaroğlu, görevinden istifa etti. Aynı gün İsrail, Beit Lid'deki Filistinliler'ini bombalı saldırısı sonucu 22 kişi öldü.

23 Ocak'ta PKK, Mardin’e bağlı iki köyde çoğu çocuk ve kadın olan 20 kişiyi katletti. Saldırıda kimyasal silah kullanıldığı ileri sürüldü. Pek ihtimal vermiyoruz ama ölenler gene Kürt asıllı idi.

24 Ocak'ta SHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Zülfi Livaneli'nin adını açıkladı. Herhalde fazla bir şey yapamıyacağından kendi çalıp kendi söyleyecek, belki de kendi oynayacaktı.

Siyâsî, iktisâdî, tarihî hiç bir bilgisi olmayan popüler kişilerin seçimlerde aday gösterilmesi, bize Hıristiyan Batı'dan bulaşan bir " Demokrasi " hastalığıdır. 
Meselâ Amerika'da film aktörü Ronald Reagan Başkan, Arnold Schwarzenegger Amerika'nın en zengin eyaleti Kaliforniya'ya vali seçilmiş, İtalya'da bir porno 
film yıldızı milletvekili olarak parlamentoya girmişti. Bizde de Livaneli, Arif Sağ, Hakan Şükür, Ediz Hun milletvekil olmuşlardır. 

Bunların içinde bir tek Ediz Hun biraz işe yaramıştır.

Yine 24 Ocak'ta Türkiye’nin ilk uydusu olan Türksat 1A, Fransız Guyanası'ndan fırlatıldıktan 12 dakika sonra roketinde meydana gelen bir arıza neticesi 
havada imha edildi... Bu arada Fransa'nın, İngiltere, İspanya, hatta Danimarka gibi hâlâ sömürgeci bir ülke olup, kendi sınırlarının çok ötesindeki toprakları 
elinde tuttuğunu hatırlatalım.

25 Ocak'ta BM Genel Sekreteri Mısırlı kıptî, yani çingene ve hıristiyan Butros Gali , Başbakan Tansu Çiller’i Bosna gezisi konusunda uyararak, giderse büyük 
olayların meydana gelebileceğini belirtti... Gavurlar Türkler'in ve Müslümanlar'ın Avrupa'nın tek müslüman ülkesi Bosna'ya karışmalarını istemiyorlardı. kaldı ki, 
Çingene Gali'nin oğlu da babasından geri kalmamış, çevirdiği dümenler ile yolsuzluktan müebbede mahkûm, suçlunun teki idi... Aynı gün Diyarbakır Valiliği’ne bombalı saldırı düzenlendi. 1 kişi öldü, 7 kişi yaralandı.

26 Ocak'ta Türk Lirası %13.6 oranında devalüe edildi. 24 Ocak 1980'den beri ilk kez Türk Lirası devalüe edilmiş oldu. Piyasaya zam üstüne zam gelmeye başladı. Ama bu daha başlangıçtı, esas felâket Nisan ayında gelecekti... Aynı gün bebek kaatili Abdullah Öcalan’ın Suriye’de yıllardır ‘Ahmet Casım Musa’ adıyla yaşadığı ortaya çıktı.

28 Ocak'ta Türksat uydularının pahalı ve teknik olarak yetersiz olduğuna dair raporun sümenaltı edildiği ortaya çıktı. Böylece Fransızlar'ın içimizdeki yiyicilerle birlik olup, bizi kazıkladıkları anlaşıldı.

29 Ocak'ta 50 Türk savaş uçağı, PKK’nın Irak’ta bulunan Zeli kampına yoketme harekâtı başlattı.

31 Ocak'ta ekonomi profesörü Başbakan Çiller, ekonomide risk almak istemeyenlerin hazine bonosu veya tahvil almalarını önerdi. Ancak kısa süre sonra büyük bir devalüasyon yapılacak ve Devlet'e güvenenler hüsrana uğrayacaktır.

Yine 31 Ocak'ta Amerikan borsalarında Dow Jones 3.978'e ulaştı. Bu bir rekordu. 2008 krizinde 1700'lere kadar düştü. Şimdi ise ancak 2.700'lerde. (2013) 
Aynı gün ABD Başkanı Clinton Meksika'ya ekonomisini düzeltsin diye 20 milyar dolar kredi verdi.

1 Şubat'ta Merkez Bankası Başkanı Bülent Gültekin, Başbakan Çiller ile çalışma olanağı kalmadığını söyleyerek istifa etti. Aynı gün Türk Hava Kuvvetleri, 
Suriye’nin Halep şehrinden Ermenistan’ın Erivan şehrine gizlice ‘PKK militanları ve silah’ taşıyan Rus ve Ukrayna uçaklarını tespit etti.

2 Şubat'ta Dünya Bankası’nın, 1 yıl önceden Hükümet'i uyardığı ve para krizinin geleceğini bildirdiği ortaya çıktı. Ancak "Başkası ne veriyorsa, ben 5 lira fazla 
veriyorum," diyen, emekliliği kadınlarda 20 , erkeklerde 25 yıla indiren, kendi iktidarından başka hiç bir şey düşünmeyen mason Demirel bunu da sümenaltı etmişti.

3 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirerek, devalüasyon yapılmadan bir gün önce Merkez Bankası’ndan 
250 milyon dolar alan bankaların araştırılmasını istedi. Nasıl olduysa!.. Aynı gün bütün gavur itirazlarına rağmen, Başbakan Tansu Çiller ile Pakistan'ın kadın 
Başbakanı Benazir Butto , Bosna’da birlikte yaptıkları açıklamada ‘Bosna’da ki soykırımın’ durdurulmasını istediler.

4 Şubat'ta Devlet Denetleme Kurulu’nun kamuoyuna açıkladığı, devalüasyondan önce Merkez Bankası’ndan dolar alan bankaların listesi siyaseti sarstı. 
Bu bankalar arasında ANAP Lideri Mesut Yılmaz’ın kardeşine ait Tekstilbank ile Başbakan Çiller’e yakınlığı ile tanınan Hüsnü Özyeğin’e ait Finansbank’da bulunuyordu. Turgut Yılmaz da parmaklarının tümünü bala batıranlardandır. Ancak bu tespitten bir sonuç çıkmadı. Bankalardan o para söke söke geri alınamadı.

Yine 4 Şubat'ta Sudan Hartum'da bir camiye yapılan saldırıda 20 kişi öldü.

11 Şubat'ta Başbakan Çiller, “Kriz bitti, bir daha tekrarlanmaz.” dedi... Bilmiyordu ki, esas kriz Nisan'da geliyordu!

12 Şubat'ta PKK tarafından Tuzla tren istasyonuna konan zaman ayarlı bombanın patlaması sonucu 5 yedek subay öğrenci şehit oldu. Bu olayla birlikte son bir haftada sadece İstanbul’da meydana gelen patlamaların sayısı 7'yi buldu.

13 Şubat'ta Tayland'da bir gemi kazası oldu, 200 kişi öldü.

16 Şubat'ta DEP Genel Başkanı Hatip Dicle, “Seçimlere girmek istiyoruz. Artık silahlar sussun, kardeş kanı akmasın” dedi... Demek ki, bu teröristler ve terörist 
partisi HEP, DEP, DEHAP, ve şimdiki DTP (2013) bunu hep söylüyor, ama kan akıtmaya da devam ediyor!

19 Şubat'ta DEP’in Ankara’da ki Genel Merkez binası kimliği belirlenemeyen kişilerce bombalandı. 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe kendisini suçlayan Hatip Dicle için yaptığı açıklamada, “Hatip Dicle vatan hainidir. DEP eşittir PKK.” dedi... Ama Erdoğan gibi hem bunu deyip, hem de PKK ile anlaşmaya oturmadı. Hatip Dicle'nin daha ileri giderek “Tuzla’daki bombalama eylemi savaş ortamının bir gereğidir. Öldürülen yedek subay öğrencileri ise askerî hedeftir,” demesi üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, “Eşkıyayı Bekaa’da aramaya gerek yok. Maalesef bunların bir kısmı Yüce Meclis’in çatısı altındadır,” dedi.

20 Şubat'ta Papa 2. John Paul homoseksüellerin dışlanmasını istedi.

24 Şubat'ta Başbakan Çiller'in açıklamaları üzerine Bosna Hersek’in Ankara Büyükelçisi Hajrudin Somun, " RP’nin kendilerine hiç para göndermediğini" söyledi. RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, " Parayı partinin değil, partililerin topladığını, paranın Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç’in bir temsilcisine verildiğini ve kaç para olduğunu bilmediklerini" söyledi. Partili toplamışsa, parti sorumludur!.. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri ise "RP’nin topladığı 26 milyar liradan sadece 6 milyar lirasını teslim ettiklerini, kalan 20 milyar lirayı ise göndermediklerinin anlaşıldığını" söyledi... Müslüman görünmek yetmiyor, müslüman gibi davranmak gerek. Bu tür uygulamalara kurban parası toplayanlarda bile rastlanmaktadır. Takke başa, paralar cebe!..

Yine 24 Şubat'ta Dow Jones endeksi 4.011'e çıktı. ABD'de ekonomi tırıkında gözüküyordu.

25 Şubat'ta PKK, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına düzenlediği bir sabotajla, hattın Şırnak-İdil yakınlarındaki bölümünü havaya uçurdu. Aynı gün İsrail'de fanatik Baruch Goldstein Filistinliler'i tarayarak 30 kişiyi öldürdü. Hindistan, Assam'da bir trene bombalı saldırı yapıldı, 27 asker öldü.

Yine 25 Şubat'ta RP’li Milletvekili Hasan Mezarcı Meclis’te yaptığı basın toplantısında Atatürk için: “Selanikli biri benim Atam olamaz. Ben veled-i zina değilim,.” dedi. 

Atatürk’ü karalamaya yönelik bazı belgeleri basın mensuplarına verdi... Bazı Atatürk düşmanları rahmetlinin Yahudi dönmesi olduğunu, hatta annesinin fahişe olduğunu öne sürerler. Halbuki, Atatürk'ün ailesi Selanik'in içinden olmadığı gibi, Mezarcı'nın basın mensuplarına dağıttığı Osmanlıca belgelerin sahte olduğu, imla hatalarıyla ve yanlışlarla dolu olduğu açıklandı. RP, Hasan Mezarcı’yı partiden ihraç ettiğini açıkladı. Hasan Mezarcı daha sonra yurt dışına kaçtı. Bir süre sonra Türkiye'ye dönüp Mesih, yani Hz. İsa'nın dirilmiş halinin olduğunu iddia etti. Bu tırlatmış adam hapse tıkıldı.

27 Şubat'ta Lübnan'da Marunîler'in kilisesi bombalandı, 10 kişi öldü... İslamiyet'te masum insanları öldürmek, hele mabetlere saldırmak büyük günahtır. Çok açık Kur'an âyetidir:

- "EĞER ALLAH İNSANLARIN BİR KISMININ ZARARINI DİĞER BİR KISMI İLE SAVMASAYDI,  MANASTIRLAR, KİLİSELER, HAVRALAR, VE ALLAH'IN ADININ ÇOKÇA ANILDIĞI MESCİTLER YIKILIR GİDERDİ!" (HAC SÛRESİ , 40. ÂYET)

Gerçek müslüman mabedlere saldırmaz!.... Aynı gün Kuzey Irak, Zaho'da bir otomobilde bomba patladı, 80 kişi öldü.

2 Mart 1994'de Kürtçülük ve bölücülük yaptıkları için TBMM, 6 DEP Milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırdı. Cumhuriyet tarihinde ilk olarak, Hatip Dicle ve Orhan Doğan Meclis çıkışında Polis tarafından gözaltına alındı. Leyla Zana, Ahmet Türk, Mahmut Alınak ve Sırrı Sakık ise gözaltına alınmamak için TBMM’den çıkmayacaklarını açıkladılar. 

DEP’li Milletvekilleri daha sonra TCK’nın 125. maddesi uyarınca idamla yargılandılar.

4 Mart'ta Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, İstanbul Levent’te bir benzin istasyonunda bir silahlı saldırı sonucu ayağından yaralandı. 
Saldırganlar yakalanamadı. Otomobilin sahibi Uğur Çakıcı gözaltına alındı. Yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin Çakıcı, Gazeteci Hıncal Uluç’u kendisinin vurdurttuğunu söyledi.

Yine 4 Mart'ta 4 müslüman New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ni bombalamaktan suçlu bulundu... Tabii bu 11 Eylül 2001 saldısından önce, ve belki de binanın zeminine konacak bombalara ne kadar dayanıklı olduğunu tespit için yapılan bir eylemdi. Söylendiğine göre, ikiz kuleler yangın sonucu değil, kolonlarına bağlanan bombaların patlatılması sonucu yıkılmışlardı.

6 Mart'ta Moldovya'da yapılan halk oylamasında Romanya ile birleşme reddedildi.

7 Mart'ta ABD donanması kadın askerlerin gemilerde görev yapmasını kabul etti. Böylece bir denizcilik kuralı çiğnenmiş oldu, kadın askerler tacize ve tecavüze uğradılar.

8 Mart'ta DEP eski Genel Başkanı ve Özgür Gündem Gazetesi sahibi Yaşar Kaya’nın yurt dışına kaçtığı anlaşıldı.

10 Mart'ta Avrupa Parlamentosu, Türkiye’ye Kürtlere özerklik hakkı verilmesi için çağrı yapılmasına ilişkin bir karar aldı... 
Türkiye kendisini aleyhine karar alan bütün uluslararası kurumları protesto etmeli, gerekirse onlardan çekilmelidir.

Aynı gün Pakistan, Karaçi'de bir otomobilde bomba patladı, 17 kişi öldü.

12 Mart'ta Tuzla Tren istasyonunda meydana gelen bombalı saldırı olayıyla ilgili oldukları öne sürülen 37 kişi yakalandı. 
Aynı gün İngiltere'deki Anglikan kilisesi 33 kadın papazı göreve başlattı. Bir süre sonra homoseksüel papazlar, yani dine aykırı davranan din adamları piyasaya çıkacaktı.

13 Mart'ta İstanbul Boğazı’nda 2 Kıbrıs Rum Bandıralı petrol tankeri çarpıştı. 
Bu büyük kazada Boğaz alevler içinde kalırken, 26 kişi kurtarıldı, 11 gemicinin cesedi bulundu, 21 denizci kayıp ilan edildi. 
Aynı gün Adana’da Büyük Postane'nin önüne bırakılan bombanın patlamasıyla 16 kişi yaralandı.

14 Mart'ta Meksikalı milyardar bankacı Alfredo Harp Helu fidye için kaçırıldı... Bu tarz kaçırmalar Meksika'da sonradan çok yaygınlaştı. Arada bizde de oluyor.

15 Mart'ta İstanbul Fatih’te bir birahaneye, aşırı dinciler, büyük ihtimalle İBDA-C militanları tarafından bomba atıldı, 1 kişi öldü, 35 kişi yaralandı... 
Ne peygamber, ne Hz. Ömer içki içenlere böyle bir ceza vermemişlerdi. Bunların elbette ki dinle imanla ilgisi yoktu.

16 Mart 1994'de Osmanlı Hanedanı’nın 85 yaşındaki lideri, sarayda doğmuş olan Mehmet Orhan Osmanoğlu geçirdiği kalp krizi sonucu Fransa’nın Nice kentinde öldü. Aynı gün DGM Başsavcısı Nusret Demiral, DEP’li 6 Milletvekilinin ‘vatan hainliği’ suçlamasıyla yargılanacağını söyledi... 


DEVAM EDECEK,
28 ŞUBAT SÜRECİ ÜZERİNE ÖZAL DÖNEMİ VE SONRASI BÖLÜM 10



*****



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder