6 Ocak 2015 Salı

Bir insan Türk Askerinin Tabutla Dönmesini Neden İster?





Bir insan Türk Askerinin  Tabutla Dönmesini  Neden İster?



 
        2000’e Doğru dergisi Perinçek tarafından 1987-1993 yılları arasında çıkarıldı. Herhalde Türk basın tarihinde Apo’nun en çok kapak yapıldığı dergidir! Bugün Apo’yla görüşen PKK’lı avukatlar, Apo’nun görüşlerinin yayınlanmasını sağladıkları için eleştiriliyor. Görüldüğü üzere, o yıllarda Apo’nun görüşleri 2000’e Doğru sayesinde yayınlanıyordu...

Apo'nun tampona yanıtı
Apo: Türkiye halkıyla birleşeceğiz
Apo: Bende Kürtlük aşkı yok
Apo'nun bahar politikaları




     ....Ve tabii tarihsel fotoğraf. Perinçek bu fotoğrafı MİT’in servis ettiğini iddia ederek müritlerini ikna etmeye çalışır ama soldaki dergi kapaklarında görüldüğü gibi bizzat kendisi basmıştır. Ama Perinçek’in bu fotoğraf hakkında söylediği bir şey doğrudur: Bu fotoğraf Türk basın tarihinin en çok yayınlanan görsellerinden birisi! Eee, ne yapalım, siz bugüne kadar Apo’ya gül verirken fotoğrafı çekilmiş birini gördünüz mü? Mesela Talabani’nin var mı Apo’yla böyle fotoğrafı? Ya da Barzani’nin? Herhangi bir ABD’li subayın? Ya da ABD’li elçilik görevlisinin? Ya da Apo’yla röportaj yapmış Mehmet Ali Birand’ın? Fatih Altaylı’nın? Ya da herhangi bir DTP’linin? Başka Kürt parti liderlerinin? Yani Apo’yla böyle resim çektiren olmadığı gibi Apo’nun da böyle samimi gülen pozlarda resim çektirdiği biri yoktur Perinçek’ten başka...


Abdullah Öcalan ve Doğu Perniçek birbirlerine çiçek veriyor 



     ...Bugün, Perinçek dergisinde 8 askerin serbest bırakılmasının yanlışlığından bahsediyor ve amacın “PKK’yı muhatap haline getirmek ve yasallaştırma sürecini sonuca ulaştırmak” olduğunu, yaşananların “PKK’yı yasallaştırdığını ve taraf haline getirdiğini” söylüyor. Halbuki, Türkiye’de Hükümet’in PKK ile görüşmesi gerektiğini ilk ifade eden
Perinçek’ti. Sağda görüldüğü gibi Yüzyıl dergisinde 17 Mart 1991 tarihli sayısında “Kürt sorununa barışçı çözüm” öneriyordu. Aynı önerileri bugün DTP’nin yaptığını söylemeye sanırız gerek yok.
Sosyalist Parti: Hükümet PKK ile görüşsün



Perinçek ve Apo’nun arşivinden kareler
Perinçek ve Apo'nun arşivinden kareler



....Bugün “Keşke o Askerlerimizin Tabutları Gelseydi” diyen Perinçek, 2000’e Doğru’da da PKK’yı teröristlere “gerilla” der, PKK’nın yalnızca askeri hedefleri vurmasını “sivillere zarar vermiyorlar” diye olumlu bulur, Türk Ordusu’nun verdiği şehitlerin sayısını ise PKK propagandası doğrultusunda sürekli abartarak verirdi. Anlaşılan eski alışkanlıkları devam ediyor.
Perinçek: Askeri Mahkeme'yi kutluyorum
Perinçek: Keşke askerlerin tabutları gelseydi



Perinçek: Dağlarda gerilla var
   _ Bugün Türk askerinin tabutunun dönmesi gerektiğini savunan Perinçek, PKK’lı teröristlere de gerilla diyordu ve terörist değil gerilla denmesi gerektiğinin propagandasını yapıyordu. Hatta “gerilla”nın Türkiye’yi 12 Eylül’den kurtardığını, “otorite”ye başkaldırmanın bir örneği olduğunu bile söyleyebiliyordu:
“Dağlarında gerilla var bu memleketin değil mi? Hükümet onbeş günde bir onların kökünü kazıdığını ilan ediyor. Vurulanlar oluyor, yakalananlar, ama tükenmiyorlar. (...) Nesnel bir gerçek var ortada: Ülkemiz öyle bir çalkantı içindedir ki, küçümsenmeyecek sayıda insanımız ‘bu böyle yürümez’ kanısına varmıştır. 12 Eylül askeri rejimi, muhaliflerini devlet terörüyle bastırmış, susturmuş, fakat bunalımın kendisi sürdüğü için tezahürleri de sörmüştür. Bugün eskisinden farklı olarak dağlarda gerilla varsa ve devlet yetkilileri de zaman zaman bu işin kökünün kazınamayacağını belirtiyorsa ‘insanlarımız otoriteye boyun eğer’ yargısı çok dikkatsizce ve ihtiyatsızca ortaya atılmıştır.”



    _ 1990’da PKK’nın nöbet tutarken kaçırdığı bir onbaşının haberini 2000’e Doğru “Gerilla Albay’ın kapısındaki nöbetçiyi dağa kaldırdı” başlığıyla vermişti. Hatta PKK’nın onbaşıyı
sorguladıktan sonra hazırladığı sözde ifade tutunağını da yayınlayan 2000’e Doğru, Onbaşı Behçet’in kendisini kaçıran PKK’lı teröristlerle çekilmiş bir resmini de basmıştı. Üstelik şu ifadeyle: “Onbaşı Behçet kendisini kaçıran gerilla timiyle birlikte”. 2000’e Doğru, bu olayda da PKK propagandasına devam etmişti: Onbaşı Behçet’in “PKK’yı tanıdıktan sonra kanaatlerinin değiştiğini”, “yanıldığını” iddia etmiş ve şu ifadelerine yer vermişti: “Bana esir muamelesi yapılmadı.”


Gerillalar albayın kapısındaki nöbetçiyi dağa kaldırdı
2000’e Doğru’nun deyimiyle “Onbaşı Behçet Dinç’in gerillalar tarafından alınan yazılı ifadesi”
       _ 2000’e Doğru’nun deyimiyle “Onbaşı Behçet Dinç’in gerillalar tarafından alınan yazılı ifadesi” (üstte) ve kaçırılan onbaşının PKK’lı teröristlerle çekilen fotoğrafı (sağda).,
Kaçırılan onbaşının PKK’lı teröristlerle çekilen fotoğrafı

 _ Bugün Perinçek “Buna terör değil, savaş denir” dediğinde, ilk başta söylediklerinin ne anlama geldiği anlaşılmadı. Halbuki ortada bir savaş varsa, savaşan iki ordu da var demektir. Yaşananın bir “savaş” olduğu propagandası ve PKK’nın bir “ordu” olduğu propagandası 2000’e Doğru kapaklarında görüldüğü gibi Perinçek tarafından yıllardır yapılmaktadır zaten... Üstelik bugün Tayyip Erdoğan’ı BOP eşbaşkanı olmakla suçlayan Perinçek, daha o günlerden bu görevi üstlenmişti. Kapaklarda da görüldüğü gibi hem İran’a, hem Irak’a, hem de Türkiye’ye karşı Kürt bölücülüğünü destekliyordu. “İran bölünsün, Irak bölünsün, Türkiye bölünsün” Perinçek’in temel politikasıydı.
 
İP Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Buna terör değil savaş denir
Irak ve İran'da Kürtler savaşa hazırlanıyorPKK ordulaşıyor

Perinçek’in propagandasına göre, Türk Ordusu’nda dayak vardır, astsubaylar firar etmektedir. Hatta korucular da “devlet terörü”nden etkilenerek silah bırakmaktadır. 2000’e Doğru’ya göre “çok sayıda korucu, baskılara direnerek, hatta yerlerini, yurtlarını terk ederek silah bırakma mücadelesi veriyor” İşte Perinçek’in ütopyası: Astsubaylar firar etsin, korucular silah bıraksın, askerlerin de “Tabutu dönsün”!
Korucular silah Bırakıyor
Askerde dayakAstsubay firarlarında patlama



Perinçek, bugün DTP’lilerin “Biz Arkamızı Cudi dağına dayıyoruz. PKK’nın silahlı gücüne dayıyoruz” demesini eleştiriyor.

Ama 2000’e Doğru’da Türk Ordusu’nun Cudi Dağı’na düzenlediği operasyonlara
“Kimyasal silah” kullanıldığı gerekçesiyle karşı yayın yapıyordu.

Bu da yıllardır süren bir PKK propagandasıdır: “Kirli savaş” ve bu sözde savaşta Türk Ordusu kimyasal silah bile kullanmaktadır!
Cudi Dağı'nda kimyasal silah mı?





http://www.turksolu.com.tr/162/perincek162.htm

..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder