SOYKIRIM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SOYKIRIM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Nisan 2018 Çarşamba

FRANSA, ABD’NİN DUBLÖRÜDÜR!

FRANSA, ABD’NİN DUBLÖRÜDÜR!

Arslan BULUT


 Türkiye’de önemli mevkilerde bulunan insanlar, Fransa’nın Ermenilere soykırım yapılmadı diyene ceza vermek için çıkardığı kararın bir seçim yatırımı olduğunu iddia ediyor. Sarkozy, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ermenilerin ve Fransız milliyetçilerinin oylarını almak istiyormuş da bu sebeple böyle bir karar çıkarılmış.
Türkiye söz konusu olsaydı, iktidarların seçim yatırımı yapmak için dış politikayı kullandıklarını söyleyebilirdik. Mesela, “one minute tiyatrosu” ile seçimleri etkilemek gibi..
 Gerçi Sarkozy’nin sorumlu bir devlet adamı olduğu iddia edilemez ama düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bir kararın Fransa gibi vatandaşlık bilinci gelişmiş bir ülkede oy kaybettirmesi de mümkündür.

 O halde Fransa neden böyle bir karar aldı?

 ***

Bu sorunun cevabını, Washington Post’ta yayınlanan Jackson Diehl’in yazısında bulmak mümkün. Diehl diyor ki “Obama’nın Türkiye ile ilişkileri idaresi, onun en iyi dış politika başarılarından biri.”

Bu tespite bir itiraz var mı? Bu konuda hemfikir isek devam edelim.
 Obama, Büyük Orta Doğu projesi çerçevesinde Türkiye’yi istediği gibi çekip çeviriyor; Libya ve Suriye konusunda dediğini yaptırıyor mu?
 Peki ABD için hayati derecede önemli bu projeler AKP iktidarı eliyle uygulanırken, Obama böyle bir imkânı kaybetmek ister mi? Mesela Ermenilerle ilgili böyle bir kararı ABD kongresi de çıkarabilirdi. Neden çıkarmıyor? Neden Fransa bu konuda ön alıyor?

 ***

 Libya’ya saldırı söz konusu olunca Fransa yine ön almış, bombardımana başlamıştı. Peki bu bombardıman, ABD’nin bilgisi dışında mı yapıldı?
Bombardımana sonradan ABD uçakları da katıldı. Hatta Kaddafi’nin konvoyunu bombalayan ve böylece yakalanıp linç edilmesini sağlayan da ABD’nin insansız hava aracıydı.

Ermeni meselesinde de böyle oldu. Fransa, ABD’nin yapmak istediğini yaptı. Obama, Tayyip Erdoğan’ı, ABD ile ilişkileri yüzünden Türk kamuoyuna karşı güç durumda bırakırsa, AKP’nin kaybedeceğini görüyor. AKP kaybederse, Orta Doğu’daki Amerikan projelerini sürdüremeyeceğini de biliyor. Bu sebeple tehlikeli sahnelerde Sarkozy’yi kendi yerine dublör olarak kullanıyor.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=21450

ALINTI;

http://millici-ciddiadamlar.blogspot.com.tr/2012_01_25_archive.html

2 Nisan 2015 Perşembe

Türk-Fransız Dostluğu ve Mösyö Perinçek ( EYLEM, NASIL DOSTLUĞA DÖNÜŞÜR ? )



 Türk-Fransız Dostluğu ve Mösyö Perinçek 
( EYLEM, NASIL DOSTLUĞA DÖNÜŞÜR ? )





Türk-Fransız Dostluğu ve Mösyö Perinçek

Türk-Fransız Dostluğu ve Mösyö Perinçek











Fransa’nın Ermeni iddialarına karşı Türk tezini savunanları hapse atmaya yönelik kanun tasarısı gündeme gelince Türkiye’deki AB işbirlikçileri panik olup Fransa gazetelerine ilan vermişti.
Murat Belge, Ahmet Altan, Halil Berktay gibi neo-ülkücülerin önderliğinde Fransız Liberation gazetesine ilan veren AB ve Fransa muhipleri, ilan metninde yasa geçerse kendileri gibi Ermeni ve Batı işbirlikçilerinin Türkiye’de artık yaşayamayacağını ima etmişlerdi.
Benzer bir tepki AB’ye Avrasyacılık kanalıyla bağlanmayı savunan Perinçek’in İP’inden geldi. Almanya’da Talat Paşa’nın katledilmesini protesto için yürüyeceklerini duyuran sonradan yürüyüşü Türkiye-Almanya dostluk yürüyüşüne çeviren Perinçek, bu sefer de Türkiye’de akıllara ziyan bir eylem başlattı: Fransız Konsoloslukları önünde Türkiye-Fransa Dostluğu nöbeti.
Fransa onuruna ve tarihine sahip çıkan Türkleri hapse atmaya hazırlanırken bir insanın kafasına nasıl Türkiye-Fransa Dostluğu nöbeti gibi bir fikir gelebilir? Batılı emperyalistlerle niye dost olalım ki?
Ancak Perinçek bunu teorik tutarlılık adına yapıyor. Ona göre gerçekten de Türkiye ile Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen Avrupa devletleri aslında dost. Ortada tek bir sorun var. Avrupa devletleri bunun farkında değil. ABD’nin oyununa geliyorlar!!! Oysa herkes Perinçek’i dinlese… Rusya ve AB birlik olup ABD’ye karşı kahramanca Türkiye’yi savunsalar, Avrasya’yı kursalar ne güzel olur.
Perinçek’e Almanya’da, İsviçre’de dostluk yürüyüşleri düzenleten, Fransız konsolosluklarının önünde ağaç yapan işte böylesine fantastik bir zihniyet.
Avrupalı emperyalistleri ABD’ye karşı kullanan bir “stratejik deha” (!) söz konusu!
Ancak yine de teoriyle pratik arasında ufak bir çelişki var. Çünkü Perinçek’in Türkiye’yi kanatları altına sokmayı hayal ettiği Avrasya ittifakının lideri teoriye göre Rusya olacaktır. O zaman Perinçek’in ve on beş yirmi adamının Karabağ’a gidip Türkleri katleden ve Türk topraklarını Ermenilerle birlikte istila eden Rus birliklerinin yanında Türkiye-Rusya Dostluk nöbeti başlatması gerekir.
Bu gerçekten emperyalizme karşı çok kahramanca bir eylem olur.
Ermeniler tarafından kazayla başına bir şey gelirse de kendilerini Avrasya “Niyazi”si ilan ederiz.

Ece’nin son macerası: Ermenistan’da bir medya parlağı








Ece’nin son macerası: Ermenistan’da bir medya parlağı
Doğan Medya’nın “isyankar kalemi” Ece Temelkuran diyar diyar geziyor.
Ama ne hikmetse varsa yoksa Türkiye’den toprak talep eden ülkelere gidip oraların propagandasını yapıyor.
Doğan Medya yöneticisi Mehmet Yılmaz’ın “onu ben parlattım, yazar yaptım” diyerek övdüğü Ece parlaya parlaya K. Irak’a gitmişti. Kendi deyimiyle “Kürdistan”a. Tüm yazı dizisi boyunca, okuyucuya “Kürdistan” ifadesini kabul ettirmek için Ece yaklaşık on bin kez “Kürdistan” kelimesini geçirmişti.
Bu sefer Ermenistan’da parlayan Ece yeni bir misyon edinmiş. “Ararat dağını kamyon kamyon Ermenistan’a taşımak.”
Ece’nin “Ararat” dediği bizim Ağrı Dağımız. Ama Milliyet ve Ece’ye göre bu dağın adı Ararat’mış. Dahası Ece’ye göre biz bu dağın değerini bilmiyormuşuz. Ermeniler için çok büyük manevi değeri varmış. “Ararat”a bakıp bakıp hüzünleniyorlarmış. Hem dağ Ermenistan tarafından daha güzel gözüküyormuş. Bu dağın Ermeniler için değerini bilsek, sırf dostluk olsun diye kamyon kamyon dağı Ermenistan tarafına taşırmışız.
Ağrı Dağı Ermenistan tarafından nasıl gözüküyor bilemeyiz. Belki daha sivri gözüküyordur. Ama bir dağı kamyon kamyon taşımak kadar saçma bir şey olamaz.
Daha kolay bir dostluk çözümü önerelim. Bizden Ağrı’yı ve Anadolu’nun yarısını isteyen Ermenileri kamyon kamyon Ağrı Dağı’nın sivri zirvesine çıkaralım.
Hem belki akıllanır, yaşadıkları deneyim sonucu dağa Ararat değil “ağrı” demeye ikna olurlar. İşte onları hüzünden kurtarmanın en kestirme yolu.
Fehmi’ye küresel komplo
Amerikancı-dinci yazar Fehmi Koru komplolara çok meraklıdır. Sürekli gerçekleri ters yüz ederek yeniden kurgular. Yıllardır Bilderberg meselesini de ele almayı çok sever. Bildirberg’e gidenlerin iktidarlarını hem savunup hem niye Bilderberg’e karşı çıkar bilinmez.
Ancak artık çelişkiden kurtulma vakti geldi. Bilderberg bu sene toplantısına Fehmi Koru’yu çağırdı. Böylece Bilderberg kıskançlığı sona erer herhalde. Gerçi bazıları kendisini tutarlı olup daveti reddetmeye çağırıyormuş.
Çözüm kolay. Bilderberg’in kendisine yönelik bir küresel komplo hazırladığını ilan edip komployu açığa çıkarmak için Bilderberg’e gidebilir.
Böylelikle yeminli ABD işbirlikçisi olan gericilerin sürekli ABD karşıtı gözükmek için ürettikleri komplo senaryoları tam anlamıyla komedi senaryosuna dönüşmüş olur.

http://www.turksolu.com.tr/108/gundem108.htm

.