Andımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Andımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2017 Cuma

İstiklal Marşı, ırkçılık, andımız,


İstiklal Marşı, Irkçılık, Andımız,


Özcan Yeniçeri


Andımızın kaldırılmasıyla ilgili tartışmalara katılan Başbakan Erdoğan, “‘Türk’üm’ dediler, Türkiye’nin itibarını yerlerde süründürdüler. ‘Doğruyum’ dediler Türkiye’yi yolsuzluklara muhtaç ettiler . ‘Çalışkanız’ deyip yıllarca yan gelip yattılar” diye konuştu.
Tayyip Erdoğan, çocukken andımızı hiç söylememiş gibi konuşuyor! Bu ülkenin çalışkan, ahlaklı, mert ve yiğit insanları sanki ilkokulda “andımızı” değil de “BOP Eş Başkanlığı” marşını okuyarak çalışkan olmuş, yan gelip yatmamışlar.
Biri çıkıp da Sayın Başbakan’a, “Müslüman’ım” dediler Türkiye’yi yediler, “Ustayız” dediler BOB Eş Başkanlığını kabul ettiler, “Yüce Türk Milleti” önünde yemin ettiler ABD çıkarlarına hizmet ettiler, “Çanakkale Şehitleri” dediler Irak’taki tecavüzcü ABD askerleri için dua ettiler, derlerse herhalde verecek cevabı olmayacaktır.
Bu arada Bakan Hayati Yazıcı, öğrenci andında ırkçılığı öne çıkartan kelimeler bulunduğunu, ana dilde eğitimin -sanki bir garantisi varmış gibi- ülkeyi bölmeyeceğini söylemiş. Hayati Yazıcı’nın öğrenci andında ırkçılığı öne çıkaran kelime dediği “Türk’üm” sözcüğüdür. 
“Türk’üm” sözcüğüne ırkçılık anlamı yükleyenler iyi niyetli olmadığı gibi, basit ve yüzeysel düşünenlerdir.
Türk, “etnik” bir kategoriye indirgenirse bundan “ırkçılık” sonucu çıkarılır. Bu, Türk kavramının ırkçılık içerdiğini değil ona bu anlamı yükleyenlerin kötü niyetli olduklarını gösterir.
Şimdi, iktidarın kudret elitleri İstiklal Marşındaki “Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?/Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal” kelimelerine de ırkçılık anlamı mı yükleyecekler? Nitekim Hırant Dink’in böyle bir açıklaması olmuştu!
Eğer bu kelimeler ırkçılık anlamında kullanıldıysa ve gerçekten ırkçılık içeriyor ise -Mehmet Akif Arnavut asıllı olduğuna göre- bu kelimelerle hangi milletin ırkçılığının yapıldığını birilerinin açıklaması gerekiyor!
Öğrenci andına “ırkçılık” türü kelimeler içeriyor diyenler, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif’i de ırkçılıkla suçladıklarının farkında mıdır?
“Türk’üm” demeyi ırkçılık olarak niteleyenler gerçekte kelime ırkçılığı yapmaktadırlar. Bu yönüyle de sanata ve edebiyata hakaret etmektedirler. 
Türk, kültürel bir kimliktir. Binlerce yıldır ortak yaşamanın ürettiği ortak değerler bilincini anlatır. Ortak tarihi olan bir toplumun maddeye ve manaya karşı takındığı tavırdır. Bu anlamda Türk; Haçlılar karşısındaki İslam inancının, Diyojen karşısındaki Alparslan bilincinin, Kudüs’te Selahaddin Eyyubi ruhunun, Viyana önlerindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa direncinin, Kocatepe’de Mustafa Kemal Atatürk iradesinin ete kemiğe bürünmüş halidir.
ABD’de “Herkes için özgürlük, adalet ve tek bir millet olmayı sağlayan cumhuriyeti temsil eden ABD bayrağına, sadakat ile bağlı kalacağıma Tanrı’nın huzurunda yemin ederim” diye ant içiliyor. Yeminin hedefi Amerika’da yaşayan 72 milletten insanı, tek bir millet olarak bir araya getirmek. Bu durumda ABD projelerinin “eş başkanı” olan zatın ABD’yi de demokratikleştirmesi gerekebilir.
Bilindiği gibi vatan sevgisi, tarih bilinci ve bağımsızlık duygusu çocukluk çağlarında nesillere aktarılırsa insanlar bu değerlere sahip çıkarlar. Günümüzde bırakın devletleri, çağdaş özel şirketler bile çalışanlarına takım ruhu, çalışma azmi ve heyecanı vermek için işletme antları içirerek iş başı yaptırmaktadır. Spor kulüplerimiz “Cim Bom”, “Kartal”, “Kanarya” marşlarıyla taraftarlık bilinci üretmeye çalışmaktadır. Kim bu marşlara olmadık anlamlar yükleyebilir ve bu marşların söylenmesinden rahatsızlık duyar ki?
Andımız, simgesel bir söylemdir. Yaralı bir tarihi, yaslı bir milleti ayakta tutma çabalarının bir parçasıdır. Andımız; birlik, bütünlük ortak şuur yaratmak amacına hizmet etmekteydi. PKK, “Türk’üm, Atatürk ve Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” sözlerinden rahatsızlık duyduğunu sürekli söylüyordu. AKP de PKK’nın bu rahatsızlığını paylaşıyordu. AKP yakaladığı ilk fırsatta ‘Andımız’ı kaldırdı. Durum budur. Gerisi de şehir efsanesidir.

***

28 Ekim 2014 Salı

Andımıza Irkçı Diyenler


Andımıza Irkçı Diyenler

cazim_gurbuz_slayt
Andımıza Irkçı Diyenlerin Antları, Marşları, Milliyetçilikleri
Cazim Gürbüz
Meclis TV’yi izliyordum 11 Nisan günü, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce konuşmasını yaptı, yerine otururken BDP’lilerle tartışmaya başladı. “Hem barış istediğinizi söylüyorsunuz, hem de okullarımızda çocuklarımızın söylediği andımızla uğraşıyorsunuz”  Mealinde sözler etti onlara.
Sırrı Sakık ve batasıca adını hatırlamadığım bir BDP milletvekili, İnce’ye “Senin andın ırkçıdır” dediler.
Irkçıymış andımız, onlara zorla “ Türküm, doğruyum, çalışkanım” dedirtiyormuşuz. Onlar Türk değillermiş…
Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanı Dr.Reşit Galip yazmış bu andın metnini. Bunca yıl da söylenmiş, kaç nesil bununla beslenmiş. Ama hep batmış birilerine… Yalnız Kürtçülere değil, AKP’lilere de fena batıyor bu ant. Danıştay’da dava bile açmıştı AKP’nin Milli Eğitim Bakanı. Gerekçe olarak da, bu andın dayanağı olan yönetmeliğin 12.maddesinin; anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve insan haklarına aykırı olmasını ve yurttaşların tercih hakkını kaldırmasını göstermişti.
Reddetmişti o zamanki Danıştay (şimdiki neyler bilmeyiz).
Başa dönelim şimdi, peki andımızı ırkçı bulanların marşlarında ve milliyetçiliklerinde neler var bir bakalım, görelim ikiyüzlülüklerini:
“DİNİMİZ VE MEZHEBİMİZ VATAN” DİYOR KÜRT MARŞI
Kuzey Irak’ta kurulu Federal Kürdistan’ın bir de milli marşı var elbette. Marşın adı “Ey Rakip”, sözlerini 1918-1948 yıllar arasında yaşamış, Marksist ve ateist bir Kürtçü olan Yunus Rauf yazmış.
Türkiye kökenli tüm Kürtçü örgütler de bu marşı benimsiyor. Terör örgütü PKK’ya ait Roj TV (daha önce Med TV ve Medya TV)’nin açılış ve kapanışında, PKK’nın kamplarında, ayrıca örgütün kongre, toplantı, şölen ve konserlerinde de “Ey Rakip” marşı okunuyor.
Marşın sözleri 20 dizeden oluşuyor. 14 kez “Kürt” ismi zikrediliyor. “Kürt dili”, “Kürt kavmi”, “Kürt oğlu” ifadeleri geçiyor. “Kürt’ün ölmediği, yaşadığı, bayrağının inmeyeceği” belirtiliyor.
“Keyhüsrev’in, Kızıl Devrim’in çocuklarıyız” deniliyor. “Dinimiz ve mezhebimiz vatan, Kürt ve Kürdistan” ifadelerine yer veriliyor. 1
Şimdi soralım, kim ırkçı?
Ve şimdi de bunları kışkırtan o süper gücün bu bağlamdaki tutumunu görelim. Hem de Taha Akyol’un bir yazısından alınıtlayarak.
AMERİKAN MİLLİ MARŞINI İKİ MİLYON KİŞİ SÖYLEDİ
“ABD başkanlarının yemin töreni daima coşkulu milli bayramlar gibidir: Bayraklar, milli semboller, Amerikan kimliğini, Amerikan milli gururunu yücelten konuşmalar, İncil üzerine yemin, özel üniformalı askeri birliklerin geçit törenleri, yeni başkanın Amerikan bayraklarıyla, Amerikan renkleriyle donatılmış caddelerden Beyaz Saray’a yürüyen korteji…
Obama’nın töreni daha bir ihtişamlı oldu! 20 milyon Amerikalı katıldı törenlere!
Bush’un yarattığı travmalara karşı bir halk tepkisiydi! Bir ‘milli terapi’ idi adeta.
Obama, konuşmasında, Amerikan ordusunu övdü, ‘Babam bir Amerikan subayıydı…
Ülkemizin güvenliğini sağlayan ordumuzun üyesi bir aileden geldiğim için onur duyuyorum’ diye konuştu.
İncil üzerine yemin etti, konuşmasını ‘Tanrı Amerika’yı korusun!’ diyerek tamamladı…
Bandonun çaldığı milli marşı 2 milyon Amerikalı söyledi!
Ayin gibi bir ruh birliği…” 2
Ve şimdi de Fransa, hani arada bir bize soykırım dersi vermeye kalkan, soykırım sabıkalısı o ülke. Bakalım onlar neylerlermiş:
FRANSA’YA GÖÇMEN OLARAK GELEN SADECE VATANINI DEĞİL, TARİHİNİ DE DEĞİŞTİRMİŞ OLUR 
“Avrupa’dan Türkiye’ye yönelik eğitimde milliyetçilik eleştirileri gelirken, Fransa okullarda milli simgelere, bayrağa ve milli marşa geri dönüyor.
Son bakanlar kurulu toplantısında milli kimlik tartışmaları masaya yatırıldı ve Fransız kimliğini güçlendiren bir dizi karar alındı.
Fransa’da milliyetçilik anti-İslam dalgayla elele yürüyor.
Fransa’ya göç etmek isteyenlerin imzaladığı taahhütnameyi gündeme getiren Morano, bu taahhütnameye eklenecek yeni maddeyle, göçmenlerin ülkeye giriş yaptıktan sonra “çarşaf giymeyeceklerine dair” söz vermesini istedi.
Taahhütname halihazırda çok eşlilik, zorla evlendirme ve kadınlara sünneti yasaklıyor.
Fransız bakanın önerisi toplantıdan çıkan kararlar arasında değil.
Toplantı kararlarına göre;
-Fransız milli marşı ve bayrağı okullara dönecek.
-Okullarda vatandaşlık eğitimine ağırlık verilecek.
- Göçmenlerin ülkeye girişlerinde Fransızca dil eğitimine dair koşullar ağırlaştırılacak.
- Kadın-erkek eşitliğinin Fransa’nın önemli değerlerinden olduğu anlatılacak.3
Dahası da var, onları da anlatalım:
Fransa’da nüfusun etnik köken ve farklı inançlara göre dağılımını incelemek amacıyla bilgi toplanmasına devlet karşıdır! Çünkü Fransız devletinin benimsediği “cumhuriyet değerleri” kavramına göre, tüm vatandaşlar eşittir ve bu eşitliğe gölge düşürecek ayrılıkları ve ayrımcılığı ortaya çıkaracak girişimlere izin verilemez.
Fransız devleti, kültürel farklılıkların ifadesine izin vermez.
Fransız okullarında, derisinin rengi, etnik kökeni, dini inancı ne olursa olsun, tüm öğrencilere şu öğretilir: “Bizim atalarımız Galyalılardır.”
Galyalılar, eski tarihte bugünkü Fransızların ilk atalarıdır.
Fransız anayasasında “Fransız Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür” der. Bu nedenle Fransız devleti inanır ki, Fransız nüfusunun etnik ve dinsel kökenlerine göre ayrışımını incelemeye kalkmak, Fransız cumhuriyetini bölmeye kalkışmaktır!
Son sağcı Fransız hükümetinde İçişleri Bakanı Danışmanı olan Jean Claude Barreau, bakın açıkça neler söylüyordu:
“Fransa’ya göçmen olarak gelen kimse, sadece vatanını değil, tarihini de değiştirmiş sayılır. Fransa’ya gelen yabancılar şunu iyice anlamalıdırlar ki; Fransa’ya ayak bastıkları andan itibaren ataları artık Fransız atalarıdır ve Fransa artık onların yeni vatanıdır.” 4
…………………………………………………………….
1) Sinan Sungur-Odatv.com
2) Taha Akyol-22 Ocak 2009 Milliyet Gazetesi
3) http://www.euractiv.com.tr
4) Yılmaz Dikbaş-Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi/Asya-Şafak Yayınları

http://hepar.org.tr/andimiza-irkci-diyenler.aspx