12 Kasım 2015 Perşembe

FIRA GİBİ ANILAR



FIRA GİBİ ANILAR


Almanya’dan gelen kardeşim “Abla yıllar oldu doğduğum kenti, Erzurum’u göremedim, bu sene birlikte gidip görelim, uçak paraların benden” dedi. 

Ankara’dan uçağa bindik yanımızda Erzurumlu yaşlı bir nine vardı, uçak sisten bir türlü Erzurum hava alanına inemiyordu, dolaşıp durdu. Nine bir ara bana döndü ve “ana gurban ecep teyyere edresi mi gaybetti?” Biz güldük. “Viş niye gülirsiz edresi büleydi şimdiye geder çohtan inerdi” dedi.

Erzurum’a gittikten sonra çok değişik kişi ve olaylarla karşılaştık. İşte onlardan birisi: 

Bir gün Erzurumda çarşıda yürüyoruz, önümüzdeki bir bayan önünde giden bir hamala seslendi ve: “Hamal emi, hamal emi ecep saatin kaç?” Hamal sırtındaki yükten bunalmış kızdı ve “Saat Kırk” deyince kadın kızdı :”Viş toprah başan Geçe heç saat kırk olur mu? Adam kadına “Ey Allah’ın avanaği heç hamalda saat olur mu” dedi.


Yine bir gün Erzurum’da dolmuşa bindik, yanımızda oturan hanımın yanında 10 yaşlarında bir çocuk vardı. Hanım tek kişilik dolmuş parası verince, şoför “Hanım çocuğa da bilet parası vereceksin” deyince kadın sinirlendi ve “Buncağız uşağa heç bilet alınır mi?” “Şoför öyle ise kucağına al” dedi. Kadın sinirlendi ve “Deli mi ne eşek geder çocuk heç gucağa sığar mi?” Diye cevapladı.

http://blog.milliyet.com.tr/fikra-gibi-anilar/Blog/?BlogNo=513536




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder