ŞEMDİNLİ VE YÜKSEKOVA İLÇELERİNDE TOPLUMSAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN DIŞINA ÇIKILARAK YAPILAN GÖSTERİLER VE OLAYLARI., BÖLÜM 7
Cenazelerin defnedilmesinden önce, Yüksekova DEHAP ilçe binası önünde bulunan cezaevi kavşağına yaklaşık 5000 kişilik bir grubun toplandığı, burada lastiklerin yakıldığı, Cengiz Topel caddesi üzerine güvenlik kuvvetlerinin gelmemesi için barikatlar kurulduğu, ölen üç kişinin tabutlarına sözde PKK bayrakları sarıldığı, toplanılan yerdeki iş yerlerinin kepenklerine ve duvarlara terör örgütü yanlısı çok sayıda slogan yazıldığı, grubun cenazelerle birlikte eski tekel caddesi üzerinden zabıta meydanını takiben Abdullah CANAN köprüsü ve
ipek yolu üzerinden cenazelerin defnedileceği Akalın Köyü mezarlığına doğru sloganlar atarak intikal ettikleri, cenazelerin defnedilmesinden sonra aynı güzergah üzerinden sloganlar atarak geri dönüldüğü, grup içinden bazı kişilerin Hükümet konağı önünde bulunan güvenlik güçlerine karşı saldırıya yeltendikleri ancak grubun içerisindeki kendi görevlilerinin müdahalesi ile vazgeçtikleri, grubun sloganlar atarak saat 16:00 civarında olaysız dağıldığı, cenaze töreninin de DEHAP tarafından organize edildiği bilgileri alınmıştır.
6. Yüksekova Eski Kaymakamı Aytaç Akgül'ün Olaylara İlişkin Genel Değerlendirme Raporu Eski Yüksekova Kaymakamı Aytaç AKGÜL olaylara ilişkin olarak:
" 1 - Yüksekova İlçesi ve genel olarak Hakkari İli ve ilçeleri terör tehlikesi ve tehdidi altındadır. Bölgede PKK-KADEK terör örgütü sempatizanlarının çok olduğu ve örgütün propagandasının etkili ve kuvvetli olduğu gözlemlenmektedir.
2- Bölgede yasadışı terör örgütünün propagandasını yapan ROJ TV azımsanmayacak sayıda kişi tarafından seyredilmekte ve halka mezkur TV tarafından terör örgütüne katılma çağrısı yapılmaktadır. Dolayısıyla mezkur TV'nin kapatılması için sürdürülen girişimler hızlandırılmalıdır.
3- Bölgenin aşiretlere dayalı bir sosyal yapısı bulunmaktadır. Bu aşiretlerden Pinyanişi Aşireti devlet yanlısı olup, aşiret reisi olan Ahmet ZEYDAN ve kardeşi milletvekili Mustafa ZEYDAN terör örgütüne olan karşıtlığı ile bilinmektedir. Aşiretler içindeki kuralların sert olması güvenlik güçlerimizin istihbaratını olumsuz yönde etkilemekte, muhbir bulunmasında sıkıntı çekilmektedir.
4- Devleti ve güvenlik kuvvetlerimizi suçlayan CHP Milletvekili Esat CANAN'm
Şemdinli olayları sonrasında ROJ TV'de canlı yayma çıkması gayet esef ve üzüntü verici durum olarak değerlendirilmektedir.
5- Bölge uyuşturucu kaçakçılığı açısından da hassasiyet arz etmektedir. PKK terör örgütünün uyuşturucu işinde olduğu, bundan para sağlayıp silah ve mühimmat sağladığı bilinen bir gerçektir. İlçemizde de uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşan kişiler mevcut olup, bu kişilerin haksız yere zenginleştikleri ve PKK ile bağlantılarının olduğu aşikardır. İlçemizde son model ve daha çok İstanbul plakalı Jip ve arabaların mevcudiyeti ve yükselen çok katlı binalar ilçede dönen kara para trafiğini açıkça yansıtmaktadır. Halk arasında "ilçemize medeniyet girmeden para girdi" sözü çokça söylenmekte olup, bu durumu teyit etmektedir.
6- Özetlemek gerekirse terör ve uyuşturucu, diğer bir deyişle şiddet ve kara para kol koladır. Bunun dışmda insan-hayvan-akaryakıt kaçakçılığı ve ilçede önemli asayiş olayları arasındadır. Tüm bu nedenlerle bölgede başta Mülki İdare Amirleri olmak üzere güvenlik güçlerimizin ve savcılarımızın ve diğer adli personelin görevleri zor ve oldukça önemlidir.
Sayılan kamu görevlilerinin terör ve diğer suçlarla mücadele etmesi için ilgili bakanlıkların personel, araç-gereç ve moral motivasyon açısından çok daha fazla desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. Bir öneri olarak da bölgeye terör ve kaçakçılık konusunda uzman, belli bir oryantasyon eğitiminden geçmiş uzman kaymakam, hakim, savcı ve uzman güvenlik baş ve kısım amirlerinin görevlendirilmesi ve istihbaratının sağlanması için iyi derecede Kürtçe bilen kişilerin istihbaratçı, tercüman vb. şekilde istihdam edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
7- Somut olarak olaylar hakkında özet bir değerlendirme yapmak gerekirse;
Yüksekova da ayın 15 inde meydana gelen olaylar sırasında 3 kişi vefat etmiş olup, yine bir kesim bu ölümlerin mesuliyetini güvenlik güçlerine atmaya çalışmış ve Devleti suçlamışlardır. Oysa olaylar sırasında güvenlik kuvvetleri olayları çıkartan kişilerden kendilerine silah sıkılana kadar hiçbir şekilde silah kullanmamış, taşlı-sopalı-molotof kokteyli saldırılarına karşı modem metotlar (su panzeri, sis ve güz bombalan vs.) kullanmışlardır. Yine o gün meydana gelen olaylar esnasında Mezarlıklar Mahallesinde bulunan 2 Nolu Sağlık Ocağına silahlı ve maskeli kişilerin gelip sağlık personelini tehdit ettiği hususuna devleti töhmet altında bırakmaya çalışanlar tarafından hiç değinilmediği dikkatten kaçmaması
gereken bir husus olarak değerlendirilmektedir. Yine Devleti ve güvenlik güçlerini suçlayan bu kesimlerin 3 kişinin cenazesinin kaldırılması sırasında tabutlarının PKK'nın bayrağına sarılması ve terör örgütü elebaşı Abdullah ÖCALAN'ın posterlerinin açılması ve lehine slogan atılması hususlarına hiç değinmemeleri ve yine sanki olayın PKK terör örgütünden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği şeklindeki çelişkili, umursamaz ve somut
gerçeklikten yoksun tutumları da dikkatten kaçırılmamalıdır. Özetlemek gerekirse Yüksekova'daki toplumsal olaylar terör örgütünün gündeminde, desteğinde ve yönetiminde meydana gelmiş ve olaylann Devletin güvenlik güçlerini yıpratması oyunu açıkça oynanmaya çalışılmış ve Devletimize itibar kaybettirmek gayreti gösterilmiştir. PKK terör örgütünün silah ve eleman temini açısından sıkıntıya düştüğü ve güç kaybettiği için yeni hedef ve amacının siyasallaşmak, devlet ile halkı karşı karşıya getirmek ve T.C.Devletinin 1. sınıf
vatandaşı olan ve her türlü haklardan eşit derecede yararlanan Kürt vatandaşlarımızın ve kardeşlerimizin arasına nifak sokmaya çalışma ve onlan provake etmeye çalışmak olduğu açıkça gözlemlenmektedir. PKK terör örgütünün olaylan metropollere, büyük kentlerimize çekmeye çalışma girişimi de bunun kanıtıdır.
Başta Mülki İdare olmak üzere tüm güvenlik güçlerimizin özverili bir şekilde, vatan ve millet sevgisi içinde, vatandaşlarımızın arasında hiçbir aynm yapmadan, Türk-Kürt demeden, kanun önünde herkese eşit davranarak sadece ve sadece PKK terör örgütüne karşı aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin manevi desteği içinde görev yapmaya çalışmakta olup, vatanın ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu gerçeğine karşı çıkmaya çalışan ve bu ilkeyi ortadan kaldırmaya çalışan tüm bölücü unsurlara karşı kutsal vazifesini kanunlar ve
hukuk devleti normları içerisinde ifa etmeye devam edecektir." Şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
7. Yüksekova İlçesindeki Olaylar Sırasında ve Sonrasında Alınan Tedbirler
a) Yüksekova ilçesinde olaylann olduğu 15 Kasım 2005 günü, Hakkari Valisinin
ilçeye intikal ettiği ve Kaymakamlık binasında Hakkari valisi, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü, İlçe Kaymakamı, İlçe Jandarma Komutam, İlçe Emniyet Müdürü ve Üçe Garnizon Komutanlığı temsilcisinden oluşan Kriz Merkezinin kurulduğu, Kriz Merkezinin 15.11.2005 tarihinde yaptığı ilk toplantısında; Kriz Merkezi kurulmasına, Emniyet Genel Müdürlüğünden takviye kuvvet talep edilmesine, Yüksekova C.Başsavcısına destek olmak
amacıyla her türlü araç, gereç ve personel desteğinin Kaymakamlıkça sağlanmasına, Olaylann büyümemesi, halkın sükunete davet edilmesi amacıyla Kaymakamlık binasında sivil toplum örgütleri, mahalle muhtarlan, il genel meclis üyeleri ve belediye başkanlarının katılacağı Vali
Başkanhğında bir toplantı yapılmasına, Şemdinli ilçesinde bulunan Van Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait 40 kişilik kuvvetin Yüksekova'da görev almasına ve değiştirilmeleri için Van Emniyet müdürlüğü ile irtibata geçilmesine, İli Valisi tarafından halkı ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Kaymakamlık binasında basın açıklaması yapılmasına, Geceleyin roketli ve bombalı terör saldırısı olabileceği duyumları alındığından lojmanlar dışında oturan asker ve polis evleri başta olmak üzere ilçenin kritik yerlerinde jandarma kuvvetlerinin polise
yardımcı olmak amacıyla takviye olarak görevlendirilmesine, ,,
b) 16.11.2005 günü saat 08:00'de tice Kaymakamı Başkanlığında Üçe Jandarma Komutanı, İlçe Emniyet Müdürü ve İlçe Garnizon Komutanlığı temsilcisinin katılımı ile toplanan Kriz Merkezinin ikinci toplantısında; Van'dan getirilen Abdülhaluk GEYLANI isimli vatandaşın cenazesinin gelişinin takip edilerek Özel Yüksekova Hastanesine intikal ettirilmesine, Takviye kuvvetler gelinceye kadar Hükümet konağının jandarma kuvvetlerince takviye edilmesine, Yüksekova-Şemdinli Polis Noktasının (15) adet korucu ile takviye edilmesine, Mekanize Komando D Timi (Betere) ile Asayiş Komando Bölüğünden bir Timin
Kaymakamlık binası önünde hazır bekletilmesine, İl Emniyet Müdürü tarafından olaylar sırasında silah kullanılmaması konusunda personelin uyarıldığı anlaşıldığından, Hakkari merkezde de olabilecek olaylara karşı aynı yönde Emniyet Müdür Yardımcılarına da talimat verilmesine, Van Emniyet Müdürlüğünden takviye gelen kuvvetden (30) kişinin Şemdinli ilçesinde görevlendirilmesine, 17.11.2005 günü saat 07:307da Kaymakamlık Kriz Merkezi binasında toplanılmasına;
c) 17.11.2005 günü saat 07:30'da Üçe Kaymakamı başkanlığında toplanan Kriz
Merkezinin üçüncü toplantısında; Ü Valisinin talimatları doğrultusunda cenazelerin kaldırılması sırasında güvenlik güçlerinin sağduyulu hareket ederek provokasyona gelmemeleri, havaya ve topluluk üzerine ateş edilmemesi, ilçeye dışarıdan gelen kişilerin üstlerinin ciddiyetle aranması, kamu kurum ve kuruluşları çevresinde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, defin işlemlerinin sivil görevliler tarafından kamera ile izlenmesi, mümkün olduğunca gaz bombası kullanılmaması, su panzeri ile müdahale edilmemesi, bu tedbirlerin ilgili personele duyurulması ve personelin ikaz edilmesine, Üçe Emniyet Müdürlüğü nün Kriz Merkezine sunduğu Güvenlik Tedbirleri ve güvenlik güçlerinin krokide
belirtilen yerlerde konuşlanmasına, Yapılan görüşmeler ve alınan güvenlik tedbirleri çerçevesinde yerel idare temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile birlikte cenazelerin toprağa verilmesi törenine katılacak kalabalığın, ilçe merkezinden mezarlığa kadar güvenli bir şekilde intikal ettirilerek, defin işlemlerinin tamamlanmasından sonra kalabalığın herhangi bir olay çıkartmadan güvenli bir şekilde dağılmaları nın sağlanmasına,
Kararlarının alındığı incelenmiştir.
IV. GENEL DEĞERLENDİRME
Bölgede meydana gelen Toplumsal olaylar ve bu olaylar karsısında yetkililerce alman güvenlik tedbirleri hep beraber değerlendirildiğinde:
Bombalama Eylemleri sonrasında il genelinde terör örgütü ve yandaşlarınca Temel hak ve hürriyetler konusunda ülkemizin geldiği noktayı baltalamak, Ülkemizi dış dünyaya karşı zor durumda bırakmak, toplumsal çatışma ortamı yaratmaya yönelik ve de güvenlik kuvvetlerim tahrik edici toplumsal gösteriler yapıldığı, Bu bombalama olaylarının adliyeye intikal etmesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurum ve kuruluşlarım hedef alan, halkı suça teşvik eden toplumsal eylemler karşısında güvenlik güçlerinin düştüğü durum, terör örgütünün halk üzerindeki etkinliğinin artmasına, örgütün kısa sürede olayları protesto etmek için binlerce inşam bir araya toplayabilme gücüne kavuşmuş obuası gibi imkânlara zemin hazırlanarak terör örgütünün lehine ve istediği sonuçları elde etmesine yönelik bir ortam meydana getirildiği,
Toplumsal Olaylara Müdahale anlamında görevli olan Kamu Görevlilerinden:
Halen TOKAT Valisi olan, olaylar sırasındaki Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ'ün;
İl genelinde son dönemde meydana gelen terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştiremediği, İl genelinde Emniyet görevlilerinin dengesiz dağılımına müdahale edemediği, Şemdinli olayı ile ilgili olarak ilçede kaldığı üç gün içerisinde Hükümet Konağından müdahale yerine Taktik Alaydan olayları izlemeyi ve yönlendirmeyi tercih ettiği, Şemdinli'de ve Yüksekova'da hayatim kaybeden kişilerin cenazelerinin Diyarbakır'dan getirilmesi konusunda müdahil olmaması nedeniyle terör örgütü ve yandaşlarına propaganda yapacakları önemli bir alanın bırakıldığı, Şemdinli'de polis noktasının faaliyete geçirilmesini
24 saat geciktirdiği,
Olaylar sırasındaki Hakkari Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE'nin;
Son bir yıllık dönem içerisinde polis sorumluluk bölgelerinde meydana gelen ve ciddi can ve mal kaybına neden olan terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayreti göstermediği, emrindeki polis gücünün ilçeler arasında dağıtılmasında hizmet gereklerine uygun hareket etmediği, emniyet teşkilatının araçgereç konusundaki eksikliklerinin giderilmesi için yazışma yapmak dışında gayret göstermediği, kısa süre içerisinde önemli patlamaların olduğu Şemdinli ilçesine bomba uzmanı ve ekibi görevlendirmediği, istihbarata önem verilmesi gerektiği halde Şemdinli'de istihbarat birimi oluşturmadığı, bu hizmetlerin bir saat uzaklıktaki Yüksekova ilçesinden
karşılanmaya çalışıldığı, 9 Kasım günü Hakkari'den kara yoluyla hareket eden takviye polis gücünün zamanında Şemdinli'ye giremediği ve gece saatlerine kadar bekletildikten sonra ortalık kısmen yatışınca ilçeye intikallerinin sağlanabildiği, kendisinin de ilçede olduğu dönemde Şemdinli'deki polis noktasında dört polis memurunun yüzlerce kişinin taşlı sopalı saldırılarına uğraması sırasında polis memurlarının sürekli yardım çağrılarında bulunmalarına
rağmen yardıma gidilmesini organize edemediği, olaylar sırasında kendisi ilçede olmasına rağmen emniyet Müdürlüğüne gidip olaylara vaziyet etmek yerine Taktik Alaydan olayları takip etmeyi yeterli gördüğü, bu konularda hatalı ve kusurlu davrandığı, Olaylar sırasındaki Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihad FESLİHAN'ın; 9 Kasım patlamasının olduğu andan itibaren bilgi ve tecrübe yetersizliğine rağmen elinden gelen gayreti gösterdiği, halkın fiziki saldırı teşebbüsüne de maruz kalmasına rağmen itidalini koruduğu, güvenlik güçlerine yardımcı olmaya çalıştığı, ilçedeki ilişkilerinin iyi düzeyde olduğu,
Yüksekova Kaymakamı Aytaç AKGÜL'ün; Tecrübesizliğine rağmen olaylar
esnasında ciddi bir eksikliğinin görülmediği, olaylara iyi niyetle müdahale ettiği,
Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'in; İlçede polis bölgesinde son dönemde meydana gelen bombalama olaylarının önlenmesi konusunda ciddi gayret gösterdiğine ilişkin bir kanaatin oluşmadığı, istihbarata gerekli Önemi vermediğinin anlaşıldığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü İş ve İşlemlerini 2004 yılı Haziran ayında teftiş eden Mülkiye Müfettişinin hazırladığı Teftiş Raporunda da belirttiği gibi "JGY:117-1 Sayılı Emniyet ve Asayiş Planları Hazırlama ve Uygulama Yönergesi ikinci bölüm 2. Kısım 5. Maddesine göre yapılan bütün Emniyet ve Asayiş Planlarının uygun zaman ve şartlarda provasının yapılması gerekirken bunun yapılmadığı,
Yüksekova Emniyet Müdürü Ergin İŞLER'in; olaylara müdahale sırasında ciddi
bir eksikliğine rastlanmadığı, Değerlendirilmektedir.
KAYNAK;
https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss1153.pdf
https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/belge/kr_22HakkariSemdinli.pdf
***