ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2018 Cuma

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 4

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 4



DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 

ERZURUM VE PİLSEN İLLERİNDE KALINMA İLE İLGİLİ KURUMLAR ÜZERİNE BİR SAHA ARAŞTIRMASI 

4.1. ARAŞTIRMANIN AMACI 

Araştırmanın amacı; tezin genel yapısına uygun olarak, Kalkınma yapıları 
bakımından benzer olan Türkiye Cumhuriyeti ve Çek Cumhuriyetinin Bölgesel 
Kalkınma Ajansları organizasyon yapıları ve idari yapıları açısından benzerliklerini ve farklılıklarını vurgulayarak, iki ülkenin karşılaştırılmasıdır. Ayrıca kalkınma ile ilişkili kurumları inceleyerek Türkiye’de Bölgesel Kalkınmada uygulanabilecek rasyonel politikalar oluşturmak ve bu politikaların kamu kurum ve kuruluşlar- özel sektör işbirliğinde uygulanabilirliğine akademik katkı sağlamaktır. 

4.2. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ VE KAPSAMI 

Araştırmanın önemi; akademik olarak, özelde TRA1 bölgesindeki kalkınma 
kurum ve kuruluşlarına genelde kalkınma ile ilgili politika yapıcılara Çek cumhuriyeti CZ03 bölgesi örneği üzerinden yeni bir kurum bazında kalkınma modeli aktarmaktır. 
Bu aktarım, yapılan saha çalışmaları sonucunda elde edilen bulgular ve teorik çerçeve ile desteklenerek, reel bir veri oluşturacaktır. 

Saha araştırması ile elde edilen birinci elden bilgiler; kalkınma kurumlarının 
birbirleriyle olan ilişkileri ve idari/ kurumsal yapıları hakkında genel bilgi havuzu 
oluşturulacaktır. 

Araştırmanın kapsamı; kalkınma ile ilgili il bazında özel, kamu ve hibrit 
kurumları kapsamaktadır. Çalışmanın kapsamı aşağıdaki tablodaki gibi özetlenebilir. 



Tablo 4.1. Çalışmanın Kapsamı 

4.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ 

Araştırmada; Görüşme (interview, mülakat), sözlü iletişim yoluyla veri toplama 
(soruşturma) tekniği kullanılmıştır. 

Görüşme tekniği olarak Yarı Yapılandırılmış görüşme Tekniği. kullanılmıştır. 
Bu teknikle edinilen bilginin güvenirliği artırılmıştır. 

. Bu teknikte, araştırmacı önceden sormayı planladığı soruları içeren görüşme protokolünü hazırlar. Buna karşın araştırmacı görüşmenin akışına bağlı olarak değişik yan ya da alt sorularla görüşmenin akışını etkileyebilir ve kişinin yanıtlarını açmasını ve ayrıntılandırmasını sağlayabilir. Eğer kişi görüşme 
esnasında belli soruların yanıtlarını başka soruların içerisinde yanıtlamış ise araştırmacı bu soruları sormayabilir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği sahip olduğu belirli düzeyde standartlık ve aynı zamanda esneklik nedeni ile eğitim bilim araştırmalarında daha uygun bir teknik görünümü vermektedir. 
Bu görüşme, nitel araştırma içerisinde görülebilir ( Ekiz, 2003). 

Bu araştırma yönteminin seçilmesinin sebebi; birebir görüşmeler ile tecrübe 
aktarımını sağlama ve ileriye dönük ilişkiler kurma konusunda zemin hazırlama 
olanağıdır. 


4.4. SAHA MÜLAKATLARI 

4.4.1. Pilsen İli Kalkınma İlgili Kurum Mülakatları 

4.4.1.1. West Bohemia Üniversitesi 

West Bohemia Üniversitesi, Çek Ulusal Konseyi tarafından 314/1991 no’lu 
kararı ile, teknoloji enstitüsü ve eğitim fakültesinin birleşmesi ile 1991'de kuruldu. 
Kuruluşunun ilk yıllarında üniversite; ekonomi fakültesi, elektrik mühendisliği 
fakültesi, uygulamalı bilimler fakültesi, eğitim fakültesi ve makine mühendisliği 
fakültesi olmak üzere 5 fakülteye ve yaklaşık 4200 öğrenciye sahipti. Daha sonra 1993 yılında hukuk fakültesi, 1999 yılında edebiyat fakültesi ve 2008 yılında sağlık fakültesi kuruldu. Şu anda üniversitenin 8 fakültesi, 60'tan fazla departmanı ve yüksek öğrenim alanında faaliyet gösteren 3 enstitüsü bulunmaktadır. 16,000 öğrenci için geniş bir lisans, yüksek lisans ve doktora seçim şansı vardır. Bu geniş yapı, öğrencilere çok çeşitli alanlarda gerek tam zamanlı çalışma gerekse yan dal/çift ana dal yapma şansı sağlamıştır.
( http://www.zcu.cz/en/about/) 

 Bölgesel kalkınma Ajansları ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına yakın partner 
olan West Bohemia Üniversitesi ayrıca kendi bünyesinde oluşturduğu merkezlerle de hem özel hem de kamu kesimini desteklemektedir. 

West Bohemia Üniversitesi’nden Ekonomi Bölümü Proje faaliyetleri ve 
gelişimden sorumlu Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Jirí Vacek ile birebir mülakat 
yapılarak; 

. Üniversitenin yer aldığı şehrin jeopolitik önemi 
. Üniversitenin şehir kalkınmasındaki önemi 
. Kalkınma politikaları üzerine genel değerlendirmeler 

Konularında değerlendirmeleri alınmıştır. Yapılan değerlendirmelerin görüşme 
notlarından derlenmiş hali aşağıdaki gibidir; 

West Bohemia Üniversitesi kurulduğu ilk günden beri misyonlarından en 
önemlisi yetişmiş iş gücü ve bu iş gücünün değerlenebileceği alanların geliştirilmesidir. 
Bu kapsamda Bölgesel Kalkınma Politikalarının geliştirilmesi ve politika yapıcıların bölge konusunda yaptığı araştırmalara temel oluşturmak üniversitenin en önemli görevlerinden biridir. Ayrıca “ know-how” kapsamındaki teknik destek, eğitim ve seminerler, girişimcilik eğitimler düzenleyerek de kalkınmaya önemli destek verilmektedir. Bu kapsamda; 

NTC (New Technogies Center) ( Türkçe) 

Yeni teknolojiler merkezi West Bohemia Üniversitesi rektörlüğüne bağlı olarak 
kurulmuştur. Genel amacı hem üniversite öğrencilerin hem de üniversite sonrası öğrencilerin çalışabilecekleri şirketlere eğitimler, seminerler, “know-how” vb. destekler sağlamaktır ( http://ntc.zcu.cz/en/o-nas adresinden derlenmiştir.). 

West Bohemia Üniversitesi İktisat Fakültesi Girişimcilik Eğitimleri 

Girişimcilik eğitimleri, Avrupa Birliğinin yürüttüğü “Enterprise Europe 
Network” proje kapsamında 18-24 yaş arası gençlerin girişimcilik yeteneklerini 
geliştirmek için üniversiteler kanalıyla yürütülmüştür. Bu eğitimler Avrupa Birliği 
kanunları ve girişimcilere sağlanan destekler, hukuki süreçlerin yönetilmesi konusunda gerekli eğitimler verilmiştir. Ayrıca bu eğitimler kapsamında başarılı örneklerin incelenmesi gibi pratiğe dönük uygulamalarda öğrencilere sunulmaktadır. 

 Çek Cumhuriyeti’nde uygulanan genel kalkınama politikaların tarihi konusunda 
kısaca bahsetmek gerekirse; Komünizm sonrası dönemde çok hızlı bir şekilde kalkınma politikalarına uyum sağlamak için yeni yasalar çıkarıldı. Ayrıca Avrupa Birliği uyum sürecinde Kalkınma politikaları doğrudan uygulamaya geçirildi. Fakat burada göz ardı edilen konu ülkemizde bu politikaların uygulanması için gerekli kurumların oluşmamıştı. Sadece AB’nin dayattığı isimden ibaret ve tecrübesiz kurumlar vardı. Bu uygulamayla Bölgesel Kalkınma konusunda istenen başarı yakalanamadı. Fakat ekonomik verilere baktığımızdan o dönemde ekonomik olarak gelişmeler görünmektedir. Bunun sebebi ise post-komünizm ekonomilerin genel olarak içinde bulunduğu liberal dönüşümün bir getirisidir. Fakat bu dönüşüm sırasında ortaya çıkan ekonomik veriler yanıltıcı olmaktadır. 

 İdari yapılanmanın tamamlanmasıyla beraber bölgesel kalkınmada başkent Prag ve çevresinden başlamak üzere pozitif gelişmeler olmuştur. Bu gelişmeler zamanla diğer bölgelere de yayılmıştır. Belli bir dönem AB güdümünde geçmiş ve kısmi de olsa başarı yakalanmıştır. Fakat daha sonra bu başarının sürdürebilir olmadığı anlaşılınca belli çerçeveler içinde kurumların idari yapılarında değişikliğe gidilmiştir. Bu değişikliklerin en genel ekseni özel sektör ve yerel yönetimlerin işbirliğidir. Bu işbirliğinin idari temeli yerel yönetimlerin kurduğu idari yapıların özel sektör profesyonelleri tarafından özel şirket vasfıyla yönetilmesidir. Bu yeni yapı etkinlik ve verimlilik olarak önceki yapıdan çok daha başarılı olmuştur. Bu başarıya jeopolitik konumu önemli olan Pilsen gibi sınır şehirlerinde ve transit yollara kurulan kalkınma bölgelerinde, bölgesel bazda kalkınma hamlesi başarılı olarak yürütülmektedir. 

 Daha başarılı olması için ise AB kurullarının ülkeler bazında daha esnek bir 
yapıya kavuşturulmalıdır. Fakat denetimden de geçmelidir. Böylece kültürel ve 
toplumsal kodlar ile ticari alışkanlıklar harmanlanarak optimum başarıya ulaşılabilir. 

 Bir başka açıdan da konuyu ele alırsak; Pilsen konum olarak Almanya’ya giden 
transit yollar üzerinden kurulmuş bir işçi şehridir. Skoda adlı firmanın şehrin genel yapısına katkısı büyüktür. Bu firmanın katkılarıyla oluşturulan AR-GE birimleri üniversite öğrencileri için potansiyellerini değerlendirebilecekleri bir alan olmuştur. 

Daha sonra master plan kapsamında kurulan “ Pilsen Endüstri Parkı” kentin 
dinamiklerine yüksek oranda katkıda bulunmuştur. Fakat bu bölgede yatırıma teşvik edilen firmaların genelinin yabancı firmalar ( Siemens, Panasonic vb.) olması kalkınmada ulusal değer oluşturma konusunda sıkıntılar yaratmıştır. Bu desteklerin yabancı firmalara verilmesi aynı zamanda politik bir tercihtir. 

KOBİ’lerin gelişimi açısından da yönetimsel ve idari problemler halen aşılabilmiş 
değildir. Bu problemlerin genel ekseni; 

. İdari işlerdeki karmaşa 
. Fon bulmakta karşılaşılan zorluklar 
. Yerli şirketlerin kalkınma fonlarından destek almaktaki zorluklar olarak özetlenebilir. 

Tüm bunların yanında kentte yeni istihdam alanları da oluşmaktadır. Bunların en başında Alışveriş merkezleri, yan sanayi ve servis sektöründe ki gelişmeler yer almaktadır. 

4.4.1.2. Pilsen İş ve Yenilik Merkezi (Bussines and Innovation Center -BIC) 

BIC (İş ve Yenilik Merkezi) Pilsen bölgedeki iş ve yenilik gelişimini 
desteklemek amacıyla 1992 yılında %100’ü Pilsen Belediyesi tarafından özel bir şirket olarak kurulmuştur. 

BIC; bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda kuruluş ile işbirliği 
içinde, uluslararası ağlar ile birlikte çalışmalarını sürdürmektedir. 

BIC Pilsen hizmetlerini başta KOBİ'lere (250'den az çalışanı olan şirketler) 
yönelik ve örneğin, yeni yüksek teknolojili şirketlerinin kurulması için destek 
vermektedir. Gelişmekte olan mevcut firmalardan asistanlık hizmetleri arayan ve halihazırdaki projeler geliştirmek için finansman arayanlara destek hizmeti vermektedir. Ulusal ve Avrupa çapında şirketlere yeniliklerini tanıtma ve geliştirme, üretim ve ticari işbirlikleri için uygun ortakları bulmak ve AB'de iş yapmak için bilgi ve danışmanlık hizmetler vermek, taşınmazların yenilenmesi konularında bir dizi destek ve asistanlık hizmeti sağlamaktadır. 
( http://en.bic.cz/ adresinden derlenmiştir.) 

BIC’in hizmetleri; 

. Ulusal ve Uluslararası Fonlardan finansal destek alma konusunda asistanlık 
hizmeti, 
. İş planı yapmada asistanlık hizmeti, 
. Uluslararası Ar-Ge işbirliği hizmetleri, 
. Teknoloji transferinde yardım hizmetleri, 
. İnnovasyona uygun işyeri seçimi, 
. AB'de iş yapmak konusunda danışmanlık, 
. Üniversiteler ve şirketler arasındaki işbirliğinin desteklenmesi alanlarında devam etmektedir. 

Ayrıca BIC; 

. Pilsen Belediyesi 
. Pilsen Bölgesel Yönetimi 
. Pilsen Kalkınma Ajansı 
. Pilsen Bilim ve Teknoloji Parkı 
. West Bohemia Üniversitesi 


Teknoloji 

Finansman 

Kaynaklar 

Şirketler 

. Pilsen Araştırma ve Test Enstitüsü 
. Pilsen Şehir Kalkınma ve Planlama Enstitüsü 
. Pilsen Ticaret Odası 
. Güney Bohemia İnnovatif Girişimciliği Destekleme Ofisi 
. Güney Bohemia Ticaret Odası gibi kurum ve kuruluşlarla da partner olarak çalışmaktadır. 

BIC CEO’su Sayın Uz. Jana Klementova ile yapılan birebir mülakatın görüşme 
notları aşağıdaki gibidir; 

BIC Plzen belediyesi tarafından kurulan özel bir şirkettir. Ayrıca Enterprise 
Europe Network’ un. bir üyesidir. 13 çalışandan oluşan bu şirkette her çalışanın bir uzmanlık alanı vardır. Genel olarak destek verilen projelerde ilgili uzman ve müdür beraber çalışmaktadır. 

. Enterprise Europe Network ( Avrupa İşletmeler Ağı), CIP Projesi (Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı) dahilinde oluşturulan, Ülkemizde Ulusal Koordinatörlüğünü KOSGEB in üstlendiği, 23 Milyon işletmeyi birbirine bağlayan en büyük Ağ'dır. Bu Ağ; KOBİ’lere AB mevzuatı, Avrupa çapında doğru iş ortakları bulma, rekabetçilik ve inovasyon (yenilikçilik) yeteneklerini geliştirme, AB projelerinden faydalanma konularında aktif destek sağlayan alanında en büyük organizasyondur (Bknz:. http://een.ec.europa.eu/) 

BIC’in genel finansman kaynağı paydaşı bulunduğu projelerde, projeyi yürüten 
şirketlerden alınan ücretlerdir. Bu ücret karşılığında şirketlere sektörel, hukuki, teknik, büyüme planları, şirketler arası işbirliği, yönetimsel, teknolojik, makine ve Ar-Ge desteklerinden talep edilenler sunulmaktadır. 

Buna göre BIC’in sektördeki konumunu aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür; 



Şekil 4.1. BIC'in Sektörel Konumu 

Bölgesel Kalkınma Ajanslarıyla işbirliği yapmaktadır. Bu işbirliği 
beraberinde uzmanlaşmayı da getirmiştir. Bu uzmanlaşma aşağıdaki şekildeki gibi özetlenebilir; 
Şekil 4.2. BIC ve BKA Arasındaki İş Bölümü 

Ayrıca BIC ve West Bohemia Üniversitesi öğrencilerin parlak fikirlerini 
değerlendirmek ve onlara fikirlerini hayata geçirebilmek için bir alan oluşturmak 
amacıyla “Uniplanet” projesi yürütmektedir. Bu proje kapsamında girişimcilik 
eğitimleri, çeşitli konularda eğitimler, çalıştaylar düzenlenmektedir. 

BIC’in çalışmaların çeşitli zorluklar ile karşılaşmaktadır. Bunların en başında 
BIC’in bir iş fikri oluşturma şirketi olarak algılanmasıdır. BIC iş fikri oluşturmaz 
sektörden ve şirketlerden gelen iş fikirlerinin verimli bir şekilde uygulanmasına gerekli desteği sağlar. Bir başka konu ise BIC’in hizmetleri BKA hizmetlerinden farklı olarak daha mikro düzeyde ve ücrete tabidir. 

4.4.1.3. Pilsen Belediyesi 

Pilsen belediyesi, Temsilciler Kurulu ve Kent Konseyinden oluşmaktadır. 

Temsilciler Kurulu; kentin en yüksek yönetim organıdır ve Pilsen şehriyle ilgili 
tüm konularda karar almaya yetkili bağımsız bir otoritedir. Pilsen İl temsilcileri seçim yasalarına uygun olarak seçilir. Pilsen’de 47 temsilci vardır. 

Pilsen Kent Konseyi; Pilsen kenti yönetimi alanında bağımsız bir otorite (öz-
yönetim) olarak hareket etmektedir. Ayrıca Pilsen kentinin yasa ve tüzüğü konusunda da değil aynı zamanda Pilsen’e bağlı diğer şehirlerle ilgili yasal düzenlemeler ile ilgili karar verici konumundadır. 

Bu alandaki bilgiler Belediyenin Kalkınma konusundaki faaliyetleriyle ilgili 
Pilsen Şehri Kentsel Planlama ve Geliştirme Enstitüsü yetkilisi Sayın Štepánka 
Jelínková ve beraberindeki grup ile yapılan mülakattan derlenmiştir. 

Pilsen Belediyesi Kalkınma ile ilgili bir çok çalışmanın birebir paydaşı olarak 
hareket etmektedir. BIC, Pilsen bölgesel Kalkınma Ajansı, West Bohemia Üniversitesi kent genelinden en çok iş birliği yapılanan kurum ve kuruluşlarıdır. BIC hali hazırda %100’ü Pilsen Belediyesi kaynakları ile kurulmuştur. İlk süreçte belediye tarafından görevlendirilen bir koordinatör tarafından yönetilirken gelişen süreçte etkinliği artırmak için profesyonel çalışanlara devredilmiştir. 
Bu profesyonel çalışanlar aynı zamanda sektör içinden yatırımcılardır. Bu seçimle sektörü yakından tanıyan bir yönetim anlayışı 
hedeflenmiştir. 

Pilsen belediyesinin diğer kurumlarla işbirliği haricinde 19 Ekim 1995 tarihinde 
Pilsen Kent Konseyi tarafından 114 numaralı karar ile onaylanmış master plan 
çerçevesinde “Industrial Zone Borska pole” kurulmuştur. Bölgenin en büyük çekim merkezi olarak orduya ait bir helikopter pistinin yerine tasarlanmıştır. 11.000 birimden oluşan alanda şu an 42 şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin profili; %40 Çek şirketleri %60 yabancı şirketlerdir. Genel sektör profili ise Elektronik, otomotiv, Ar-Ge ve logistik şeklindedir. 1995-1996 yıllarında ilk olarak Panasonic adlı şirketin yatırımıyla ekonomik hayata hizmet etmeye başlamıştır. Panasonic aynı zamanda Çek Cumhuriyeti’ne yatırım yapan ilk Japon şirketidir. 

 Industrial Zone Borska pole’ un kuruluş amacı kente katkı sağlayacak bir iş 
alanı oluşturmaktı. Aynı zamanda Ağır endüstriyel ve lojistik yatırımlarını kente 
çekmekti. İlk uygulama amacı Pilsen kenti ve çevresi içindi fakat 
süreç ilerledikçe uluslararası bir cazibe merkezine dönüştü. 


Şekil 4.3. Industrial Zone Borska pole Haritası 
Kaynak: Pilsen Belediyesi 

4. 4.1.4. Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı 

Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı 13.12.1999 tarihinde Kamu yararına hizmet 
edecek bir Anonim Şirket olarak kurulmuştur. Pilsen idare mahkemesinde 10.05.2000 tarihinde tescillenmiştir. Kuruluş antlaşması 23.02.2011 tarihinde ki oylama ile değiştirilmiştir.
(http://www.rra-pk.cz/gallery/final_zakl%C3%A1dac%C3%AD_ smlouv 
a _ od_1__ledna_2011_podpisy.pdf. Erişim Tarihi: 05.06.2014). 

Bu bölümdeki bilgiler BKA Müdürü Ing. Filip Uhlík ile yapılan görüşmelerden 
derlenmiştir. 
Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı Kamu yararına hizmet eden bir Anonim 
Şirkettir. Bu Anonim şirketin ortakları; 


Tablo 4.2. Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı Şirket Ortaklarının Nakit Katılım Oranları 
Kaynak: http://www.rra-pk.cz/147-dokumenty 

Ortaklık yapısı incelendiğinde; Pilsen Bölgesi İller ve Belediyeler Birliği en 
yüksek nakit katılım oranına sahiptir. En az nakit katılım oranına ise West Bohemia Üniversitesi sahiptir. 
Yukarıda incelediğimiz nakit katılım oranları çerçevesinde oluşan ortaklık 
oranları aşağıdaki gibidir; 


Tablo 4.3. Pilsen Kalkınma Ajansı Ortaklık Oranları 
Kaynak: McMaster, 361:2006 


Bu ortaklar ağırlıklarına göre Yönetim Kurulunda temsilci bulundurmaktadırlar. 
15 kişiden oluşan Yönetim Kurulunda Pilsen Bölgesel Yönetiminin önerisiyle atanan 8, Pilsen Bölgesi İller ve Belediyeler Birliği 3, Pilsen Bölgesi Ticaret odası 1, BIC 1, Pilsen Şehir Kalkınma ve Planlama Enstitüsü 1, West Bohemia Üniversitesi 1 üye bulundurmaktadır. Üyeler aralarında 1 adet Başkan ve 1 adet Başkan Yardımcısı seçmektedirler. 

Denetim Kurulu ise 6 kişiden oluşmaktadır. Bu altı kişi Yönetim Kurul 
tarafından belirlenmektedir. Bu 6 üye arasında 1 üye başkan olarak seçilmektedir. 

Yönetim ve Denetleme Kurullarının altında, Yönetim Kurulu tarafından bir 
müdür atanmaktadır. Bu müdürün altında da Kıdemli Danışmanlar, danışmanlar, Analistler ve Asistanlar bulunmaktadır. Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı idari yapısı aşağıdaki tablodaki gibidir; 



Tablo 4.5. Pilsen Bölgesel Kalkınma Ajansı İdari Yapısı 

Ajansın bütün çalışanlarının bir uzmanlık alanı vardır. Bu uzmanlık alanına göre 
projelerde görev almaktadırlar. Ayrıca Ajans bünyesinde Proje üretmek için özelleşmiş personeller bulunmaktadır. 

Ajans sıklıkla bölgenin genel kalkınma projeleriyle ilgilenmektedir. Bunun 
dışında gelen KOBİ ve şirketler bazındaki projeler yapılan işbirliği kapsamında BIC’e yönlendirilmektedir ( Bknz: Şekil :17. BIC ve BKA Arasındaki İş Bölümü). 

Ajans genel eksende Kamu hizmetine yönelik hizmetlere yönelmektedir. Pilsen 
BKA’ya göre bu hizmetlerin ana başlıkları; 

. SWOT ve Strateji 
. Eğitim ve İş gücü Piyasası 
. Şehirler ve Belediyeler 
. Ulaşım 
. Çevre ve Atık olarak özetlenebilir. 

Bu başlıklar kendi içlerinde çeşitli alt hizmetlere ayrılmaktadır. 

SWOT ve strateji alanında gerçekleştirilen hizmetler; 

. Nüfus ve yerleşim yerleri üzerine verilerin toplanması ve yorumlanması 
. Demografik modeller oluşturma 
. İşleme sanayi konsept ve programlama belgeleri oluşturma 
. Anketler ve mekânsal analitik veri ve arazi kullanım planları analizi 
. Şehir ve kasabalar için geliştirme programları 
. Bölgesel kalkınma stratejileri ve programları 
. Kalkınma programlarının değerlendirilmesi 
. Eğitimi Geliştirme için fizibilite çalışmaları 
. Projeler için hibe ve finansman için başvuruların hazırlanmasında destek hizmeti 
. Coğrafya Bilgi sistemi kullanılarak analizler ve değerlendirmeler oluşturma 
olarak kategorize edilebilir. 

Eğitim ve iş gücü piyasası bölümü altında verilen hizmetler; 

. Bölgesel demografik tahminleri işleme 
. Demografik özellikleri açısından piyasaların analizi 
. İnsan kaynakları stratejisi ve konsept geliştirme 
. Okulların ve alt departmanlarının ağ yapısının analizi ve değerlendirilmesi 
. Bölgesel ve yerel işgücü piyasası analizi 
. Avrupa Sosyal Fonu tarafından desteklenen eğitim kalitesi proje uygulaması programlarına hazırlık 
. İnsan kaynakları geliştirme projeleri için sağlanan mali destekler konusunda danışmanlık 

Şehirler ve belediyeler bölümü altında verilen hizmetler; 

. okullar, kütüphaneler, sağlık ve sosyal tesislerin restorasyonu 
. Kültür ve spor malzemeleri 
. Anıtların restorasyonu 
. Kamusal alan düzenlemeleri 
. Terk edilmiş Endüstri alanlarının, terk edilmiş sitelerin ve (örneğin kışla gibi) binaların yenilenmesi 

Ulaşım hizmetleri bölümü altında verilen hizmetler; 

. 2. ve 3. Derece yolların inşası, onarımı ve modernleştirilmesi çalışmaları 
. Kasaba ve şehirlerde yayalar için trafik güvenliğini artırmak 
. Bisiklet parkurları ve bisiklet yolları ağı geliştirme 
. Toplu taşıma altyapısının geliştirilmesi 

Son olarak çevre ve atık bölümü altında verilen hizmetler; 

. Bölgesel ve kentsel analiz, atık tasarım ve yönetim planları 
. Atık yönetimi için altyapı yatırım projelerinin hazırlanması ve yönetimi, 
toplama noktaları inşaatı 
. Atıkların geri dönüştürülmesi ve sıralanması için araçlar 
. Ulusal Çevre Fonu ile işbirliği içinde çevre eğitimi ve bilinçlendirme, 
danışmanlık olarak sınıflandırılmaktadır. 


5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 3

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 3


2.4.4. Macaristan’da Bölgesel Kalkınma 

Macaristan’da Çek Cumhuriyeti gibi uzun dönemler boyunca Bölgesel 
Kalkınma kavramını tartışmıştır. Özellikle eşitsizlikleri gidermek için ‘bölge’ 
kavramının gerekli olup olmadığı konusu uzun süre tartışılmıştır. Bu konun 
tartışılmasında ki önemli sebeplerden biri Macaristan’ın il merkezli idari yapılanmaya olan 12 yüzyıllık bağı olarak gösterilmektedir. Macaristan, 1989 yılı itibari ile Parlamenter Demokrasi rejimine geçmiştir. Aynı zamanda bu tarihten sonra serbest piyasa ekonomisi uygulanmaya başlamıştır. Bu serbest ekonomiye katılım sürecinde gelir ve gelirin dağılımında dengesizlikler baş göstermiştir. 

Temmuz 1996’da yürürlüğe giren Bölgesel Kalkınma ve Mekânsal Planlama 
Yasası bölgesel kalkınma konusundaki en önemli yasal düzenleme oldu ve bu politika alanının yasal zeminini biçimlendirdi. Bu yasa, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında, bölgesel kalkınma konusunda AB’nin yapısal politikalarıyla aynı çizgide bir yasal çerçeve sunan ilk düzenleme olmuştur (TEPAV, 15-16). Bu yasal düzenlemeyle ‘Bölgesel Kalkınma Meclisleri’ kurulmuştur. Yasayla beraber illerin birleşerek Bölgesel Kalkınma Meclisi kurabilmelerinin önü açılsa da bu meclisler bölgesel bazda değil il bazında örgütlenmişlerdi. Bu yasal getiri sadece AB uyum sürecine yönelik bir hamleydi. Yani Macaristan'da NUTS II kademesi yoktu ve Macaristan yapısal fonlar ortaklık ilkesini uygulamaya geçirecek bir yapı oluşturarak daha fazla AB fonu alabilmek için böyle bir uygulamaya gitmişti ancak bu yeterli değildi. 1998’de Parlamento’da ülkeyi 7 istatistiki bölgeye ayıran Bölgesel Kalkınma için Milli Plan kabul edildi (Tuncer ve Alodalı, 2011: 43). Bu yasayla bütün NUTS bölgeleri oluşturuldu. 

İlerleyen süreçte Macaristan’ın, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne üye 
olması ile birlikte AB fonlarından da yararlanabilir hale gelmesi, kalkınmada ki 
gelişmeleri hızlandırdı. 
Bu kapsamda 7 adet Düzey 2 bölgesi oluşturuldu. Bu bölgelerin sınırları 
aşağıdaki haritada mevcuttur. 



Şekil 2.7. Macaristan Düzey II 

Kaynak: http://mercator.elte.hu/~gadoaat/Webterkep/kozepmo.htm, Erişim Tarihi: 08.05.14 

Düzey 3’de ise 20 adet bölge bulunmaktadır. Yine Çek Cumhuriyeti örneğinde 
olduğu gibi Budapeşte kendi başına bir Düzey 3 bölgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 



Şekil 2.8. Macaristan Düzey III 

Kaynak:http://www.terport.hu/megyek/altalanos-informaciok/megyek-fogalom-meghatarozas-
jogszabalyi-hatter, Erişim Tarihi: 10.06.14 


Son olarak Macaristan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasını bütün 
düzeyler bazında aşağıdaki tabloda özetleyebiliriz. 

Tablo 2.5. Macaristan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması 

Kaynak:http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:2003R1059:20110207:EN:PDF, Erişim Tarihi: 10.06.14 


2.4.5. Slovakya Cumhuriyeti’nde Bölgesel Kalkınma 

Slovakya 1992 yılına kadar Çek Cumhuriyeti ile birlikte Çekoslovakya sınırları 
içerisinde yer almaktaydı. 1 Ocak 1993 tarihinde Çek ve Slovak Cumhuriyetleri dostça ayrıldılar. Eski idari birimler bir süre devam etti fakat 1996’da Slovakya yeni bir bölge sistemine geçmiştir (http://www.statoids.com/usk.html Erişim Tarihi: 04.06.14). 

Bu yeni idari sisteme göre Slovakya; 8 bölgeye (kraje) ayrılır. Bu bölgeler de 79 
alt bölgeye ayrılır. Bu alt bölgelerde 3000 belediye vardır. AB’nin iktisadi Bölge 
Birimleri Sınıflandırmasına göre Slovakya 8 adet NUTS 3, 4 adet NUTS 2 ve 1 adet NUTS 1 bölgesine sahiptir (http://www.nsd.uib.no/european_election_database 
/country/slovakia/ administrative_divisions.html Erişim tarihi: 04.06.14). 

2008 yılında Slovak Ulusal Konseyinin 1114 numaralı kararı ile 539/2008 No’lu 
Bölgesel Kalkınmayı Destekleme Yasası 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kabul edilmiştir (Izáková, Hrcková ve Sántai, 2009: 80). 

Slovak Kalkınma Ajansları, merkezi hükümet tarafından oluşturulan Bölgesel 
Kalkınma Fonu tarafından kuruldu. Merkezin kurulmasına önayak olduğu BKA’ların yapısı Polonyadaki yapıya benzer fakat Çek Cumhuriyeti’ndeki yaklaşımdan farklıdır (Hampl, 1999: 170). 




Şekil 2.9. Slovakya Düzey 2 Bölgeleri 

Kaynak: http://notes3.czso.cz/csu/2005edicniplan.nsf/t/A90027C616/$File/137305521.JPG,  Erişim Tarihi: 11.06.2014 


Yukardaki haritandan da anlaşılabileceği gibi Slovakya’da toplam 4 adet Düzey 
2 bölgesi bulunmaktadır. Başkent Bratislava’da Prag örneğinde olduğu gibi NUTS nüfus sınıflandırılmasına uygun olmamasına rağmen Düzey 2 bölgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 



Şekil 2.10. Slovakya Düzey 3 Bölgeleri 

Kaynak:http://notes3.czso.cz/csu/2005edicniplan.nsf/t/A90027C616/$File/137305522.JPG, Erişim Tarihi: 11.06.2014 


 Slovakya’da Düzey 3 bölgelerinin sayısı 8 adettir. Genel olarak bütün 
Slovakya’nın İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması aşağıdaki tabloda verilmiştir. 

Tablo 2.6. Slovakya İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması 

Kaynak: http://notes3.czso.cz/csu/2005edicniplan.nsf/kapitola/1373-05--26, Erişim Tarihi: 11.06.2014 


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 



ÜLKE VE DÜZEY 2 BOYUTUNDA ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE ÜLKE ÖRNEKLERİNİN ANALİZİ 


3.1. ÇEK CUMHURİYETİ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE MAKRO EKONOMİK VERİLERİ 

Çek Cumhuriyeti konum olarak Orta Avrupa Ülkelerinden bir tanesidir. 1918 
yılında Birinci Dünya Savaşı’nın sonra ermesi ile Çekoslovakya Cumhuriyeti ilan 
edilmiş Nazi işgaline (1938) kadar bağımsızlığı sürdürmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyet işgaline ve sonrasında Sovyet etkisine maruz kalan Çekoslovakya 1989 yılına kadar Doğu Bloğu ülkeleri arasında yer almıştır. 1989 yılında gerçekleştirilen ve şiddet içermeyen “Kadife Devrim” ile ülke demokratik değerleri benimsemiş, 1993 yılında Slovakya’nın ayrılması ile Çek Cumhuriyeti adı altında varlığı devam ettirmektedir (İTO [İstanbul Ticaret Odası] , 2013:4). 

 Çek Cumhuriyeti ile ilgili bilgileri tek bir tabloda aşağıdaki gibi özetleyebiliriz. 
Tablo 3.1. Çek Cumhuriyeti Genel Bilgileri 

Kaynak: İTO Çek Cumhuriyeti Ülke Raporu 2013 


 Genel Makroekonomik veriler incelendiğinde; Çek Cumhuriyeti Avrupa 
Birliğine üye olduğu 2004 yılından 2012 yılına kadar kişi başına düşen GSYH 2009 yılı hariç sürekli bir artış göstermektedir. 2009 yılında ki azalışın sebebi ise 2008 Küresel Finans Krizi’dir. 


Tablo 3.2. Çek Cumhuriyeti GSYH 

Kaynak: WDI- Dünya Bankası- Dünya Kalkınma Göstergeleri, http://databank. 

worldbank.org/data/views/reports/tableview .aspx, Erişim Tarihi: 26/05/2014 - 


2008 Krizinin etkileri yıllık GSYH büyüme oranlarında da kendini göstermiştir. 
Bu global kriz 2008-2012 yılları arasında etkilerini sürdürmeye devam etmiştir. Krizin ilk yılında Çek ekonomisi % 4,51 küçülmüştür. 



Şekil 3.1. Çek Cumhuriyeti GSYH Büyümesi 

Kaynak: Grafik tarafımızca Dünya Bankası verileri baz alınarak yapılmıştır. 


Yılık Enflasyon oranlarına bakıldığında ülkenin 2008 yılı öncesi stabil bir seyir 
izlediği fakat 2008 yılına gelindiğinde bu seyrin Ekonomik kriz nedeniyle bozulduğu söylenebilir. Krizin devam 2012 yılının sonuna kadar düzensiz bir enflasyon seyri söz konusudur. 



Tablo 3.3. Çek Cumhuriyeti Yıllık Enflasyon 


Kaynak: Czech Statistical Office, http://notes.czso.cz/eng/redakce.nsf/i/inflation_rate Erişim Tarihi: 

26/05/2014 

Genel olarak değerlendirildiğinde, Çek Cumhuriyeti ekonomik olarak Avrupa 
genel trendlerine uygun bir profil çizmektedir. Bugün Çek Cumhuriyeti ihracat odaklı büyüyen ekonomisi, yüksek oranda aldığı yabancı sermaye ve hareketli iç pazarı ile Avrupa Birliği içerisinde güçlü bir ekonomiyi temsil etmektedir. Küresel kriz (2008) öncesinde yakaladığı %6’lık büyüme performansı tüm dikkatlerin ülke üzerinde toplanmasına sebep olmuştur. Kriz esnasında ise ülke ekonomisi bölge ülkelerine kıyasla en az zararla süreci tamamlanmıştır (İTO, 2013:4). 

3.2. TÜRKİYE CUMHURİYETİ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE MAKROEKONOMİK VERİLERİ 

Türkiye Cumhuriyeti konum olarak Avrupa ve Asya arasında bir köprü 
ülkesidir. 1914’deki Birinci Dünya Savaşı sonrası 24 Temmuz 1923'te 
imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti uluslararası platformda 
tanınmıştır ve 29 Ekim 1923'te cumhuriyetin ilan edilmesi ile "Türkiye Cumhuriyeti" resmen kurulmuştur. 

Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili genel bilgileri aşağıdaki tablodaki gibi özetleyebiliriz. 
Tablo 3.4. Türkiye Cumhuriyeti genel bilgileri 

Kaynak: Tablo Tuik, Türkiye Cumhuriyeti anayasası, Wikipedia verilerinden yararlanarak tarafımızca yapılmıştır. 



Genel makroekonomik veriler incelendiğinde Türkiye Kişi başına Düşen 
GSYH’si 2008 yılı öncesi düzenli bir artış göstermiş fakat Çek Cumhuriyeti örneğinde olduğu gibi 2008 Küresel Krizi ile beraber düşüş yaşamıştır. 2012 yılına kadar devam eden küresel kriz GSYH üzerindeki etkisini sürdürmüştür. 

2004-2012 yılları arası nüfus verileri incelendiğinde Türkiye’nin düzenli olarak 
nüfusunun artığı görülmektedir. 



Kaynak: WDI- Dünya Bankası- Dünya Kalkınma Göstergeleri, http://databank 

.worldbank.org/data/views/reports/tableview.aspx, Erişim Tarihi: 26.05.2014 


Yıllık yüzdesel GSYH büyümesi Küresel Kriz nedeniyle 2008 yılında sert bir 
düşüş yaşamıştır. Bu global kriz 2008-2012 yılları arasında etkilerini sürdürmeye devam etmiştir. Krizin ilk yılında Türkiye ekonomisi % 4,83 küçülmüştür. 

Şekil 3.2. Türkiye Cumhuriyeti GSYM Büyümesi 

Kaynak: Grafik tarafımızdan Dünya Bankası verileri baz alınarak yapılmıştır. 

Genel olarak değerlendirdiğimizde; Türkiye Avrupa Birliği üyeliği yolunda 
attığı adımlar ve son yıllardaki ekonomik gelişmeleriyle Avrupa Birliği üyelerine 
benzer bir profil çizmektedir. 

Son 10 yıllık süreçte sergilediği ekonomik performans ile “yükselen 
ekonomiler” arasında kendine yer bulmuştur. Ayrıca OECD tahminlerine göre, Türkiye 2012-2017 döneminde yıllık ortalama % 5,2 büyüme oranıyla OECD’ye üye ülkeler arasındaki en hızlı büyüyen ekonomi olacaktır 

(http://www.invest.gov.tr/tr-tr/turkey/factsandfigures/pages/economy.aspx., Erişim Tarihi: 15.06.2014). 


3.3. TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE ÇEK CUHURİYETİ’NDEN ALT BÖLGE ÖRNEKLERİ: CZ032 ve TRA2 


3.3.1. CZ032 Bölgesi Genel Görünümü 

Plzensky Bölgesi, Almaya Federal Cumhuriyeti sınırında Çek Cumhuriyeti’nin 
güneydoğusunda konumlanmıştır. Batısında Almanya (Bavyera), kuzeybatısında 
Karlovarsky Bölgesi güneydoğusunda Stredocesky Bölgesi, kuzeydoğusunda Jihocesky Bölgesi bulunmaktadır. 7,561 km2 yüzölçümü ile Çek Cumhuriyeti’nde büyüklük olarak üçüncü nüfus olarak dokuzuncu sıradadır. 

Üretim kaynaklarının genel dağılımı ve lokasyonları özellikle Plzen kent 
merkezini çevreleyen orta kısımlarında yer. Bu üretim kaynakları genel olarak; kömür, seramik killeri ve kireç taşıdır. 

Šumava bölgesi görece dağlık bir alandır. Tarım için oldukça elverişli koşulları 
vardır. Çevre kirliliği ve hava kirliliği verilerinde emisyon değerleri baz alınınca Çek Cumhuriyet’inde en iyi konumdadır. 

Plzen Karayolu ağı; 420 km’si birinci sınıf, 1.502 km’si ikinci sınıf ve 3,098 
km’si üçüncü sınıf yollar olmak üzere toplam 5.129 km’den oluşur. Plzensky diğer bölgeler ile karşılaştırıldığında üçüncü sınıf yollarda, % 9.1 en yüksek üçüncü bölgedir. 

Plzensky Bölgesi, başlıcaları, Tachov Bölgesi (45 km), Rokycany Bölgesi (26 
km) ve Plzen-sever Bölgesi (19 km) olmak üzere toplam 109 km otobana sahiptir. 31 Aralık 2009 tarihi verilerine bölgede 710 km demir yolu ağı bulunmaktadır. 

Plzensky Bölgesi Dengesiz dağılım gösteren küçük yerleşim yerlerinin sayısının 
yüksek oluşu ve orta büyüklükteki kasabalarının eksikliği ile, diğer bölgeler ile 
karşılaştırıldığında yerleşim dağılımın atipik olduğu görülür. Atipik yerleşim dağılımına ve küçük belediyelerin sıklığına rağmen Bohemia bölgesi içinde ikinci en önemli 
merkezdir. 

İç İşleri Bakanlığı’nın, 314/2002 Sb Kanun No’ya dayanarak, 388/2002 no’lu 
kararname ile Plzensky Bölgesi, genişletilmiş belediyecilik yetkileri ve 35 ilçe yerel yönetimlerini kapsayan 15 idari bölgeye ayrılmıştır. Düzenlemeyle genişletilmiş belediyecilik yetkinliği olan belediyeler şunlardır: Blovice, Domazlice, Horazdovice, Horšovsky Tyn, Klatovy, Kralovice, Nepomuk, Nyrany, Plzen, Prestice, Rokycany, Stod, Stríbro, Sušice ve Tachov. 




Şekil 3.3. Plzensky Bölge Haritası 

Kaynak: Çek İstatistik Kurumu 


Bölgesel Kalkınmaya önemli ölçüde katkı yapan, gelişen yerleşim yerlerinin 
çoğu; Pilsen ve Prag yönü ile Almanya sınırı arasında oluşan koridor üzerinde yer almaktadır. Bu koridor dışında kalan alanlar ise sosyal ve teknik alt yapının sınırlı olduğu tarımın gelişmediği ve ulaşımın yeterince gelişmediği bölgelerdir. 

1990-2009 yılları arasında konut inşaatı yoğunluğu; 2008 yılında en yüksek 
seviye ulaşmıştır. Komünist dönemin yapılarının korunması da barınma konusunda ülkenin genel karakteri ile paralel olarak, sorun teşkil etmemektedir. 

Plzensky Bölgesi, 75.7 oranını nüfus yoğunluğu olarak ikinci en düşük orana 
sahiptir (ulusal yoğunluğu km2 başına 133,2 kişidir). 

2012 yılında, cari fiyatlarla toplam gayri safi yurtiçi hasıla Plzensky Bölgesi'nin 
payı % 4,8 idi. Diğer bölgeler ile kıyaslandığında Kişi Başına Düşen GSYİH ile 
(325.886 CZK) üçüncü sırada yer almaktadır. 

Plzensky Bölgesi, nispeten düşük işsizlik oranı olan bölgeler arasında yer 
almaktadır. Bölge'de 31 Aralık 2012 itibariyle istihdam bürolarına kayıtlı 23.724 iş başvuru vardır. Diğer bölgeler ile karşılaştırıldığında, Plzensky Bölgesi (yeni 
metodolojiye göre) 7.31% ile ikinci en düşük işsizlik oranına sahiptir. Kaydedilen en düşük işsizlik oranı Pilsen-JIH ve Rokycany’de (sırasıyla % 5.76 ve % 6.10) en yüksek oranlar ise Tachov ve Klatovy’de (sırasıyla % 10.68 ve % 9.07) görülmektedir ( Statistická rocenka Plzenského kraje, 2013:23-26). 

3.3.2. TRA1 Bölgesi 

Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan TRA1 Düzey 2 Bölgesi ülke sınırına sahip 
olmasa da İran, Azerbaycan ve Gürcistan’a oldukça yakındır (Genç İstihdamının 
Desteklenmesi Operasyonu, 2013: 3). 

TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nin 2012 yılı sonu itibariyle nüfusu 1.072.848 kişidir 
(Türkiye nüfusunun %1,4). Bölgenin nüfus yoğunluğu 26 kişi/km2 olup Türkiye geneli olan 98 kişi/km2’den oldukça düşüktür. Bölge 26 Düzey 2 Bölgesi içerisinde nüfus yoğunluğu bakımından son sıradadır. Bölgede kentli nüfus toplam nüfusun %63’ü kadardır ve Türkiye ortalaması olan %77’nin altındadır. Bölge kentli nüfus oranı açısından 26 Düzey 2 Bölgesi arasında 23’üncü sıradadır. Bölge nüfus artış hızı da son iki yıllık duruma bakıldığında Türkiye ortalamasının oldukça altında kalmakta ve nüfus azalış eğilimi göstermektedir (KUDAKA, 2013: 7). 



Şekil 3.4. TRA1 Bölge Haritası 

Kaynak: KUDAKA 

Bölgede güçlü olabilecek sektörler kış turizmi ve doğa ve su sporları turizmidir. 
Bölgede sağlık sektörüne kamu yatırımları yoğunlaşmaktadır. Bölgede merkezi 
kuruluşların bölge teşkilatları bulunmaktadır. Bölgede sivil toplum kuruluşlarının sayısı azdır. 

TRA1 Düzey 2 Bölgesi konumu itibariyle ulaşımda önemli bir kavşak noktası 
durumundadır. Bölgede tarım sektöründe çalışan nüfus miktarının artması bölgede kişi başına düşen gelirin azaldığı sonucunu vermektedir. 2010 yılında bölgede istihdamın %56.sı tarım, %36.sı hizmetler ve %8.i sanayi sektörlerinde gerçekleşmiştir (KUDAKA, 2013: 8). 

Türkiye Çayır – Mera alanlarının %15,7’sinin yer aldığı bölgede mikro-klima 
alanlarında seracılıktan meyveciliğe ve süs bitkileri yetiştiriciliğine kadar çok çeşitli tarımsal üretim tipleri yapılabilmektedir(Genç İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu, 2013: 3). 

Bölgenin işgücü özellikleri 2004 – 2012 yılları arasını kapsayan bir döneme ait 
trendine göre son dokuz yılda ülke çapında çalışabilir nüfus (15+), işgücü ve istihdam sayı ve oranlarında artış gözlenirken TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nde bu oran ve sayılarda azalış görülmektedir. İşsiz sayısına bakıldığında son dokuz yılda ülke genelinde önemli bir azalma mevcut olmasına rağmen TRA1 Düzey 2 Bölgesi özelinde bu azalma 2009 yılına kadar hissedilmemiş ancak 2009 yılından sonra işsiz sayısında ve oranından nispi bir azalma yaşanmıştır. 2012 yılında çalışanların %41,8’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Bu oran Türkiye ortalaması olan %24,6’nın çok üzerindedir. Erkeklerin çoğunluğu %62,9 tarım dışı sektörlerde çalışmakla birlikte, bu oran Türkiye ortalaması olan %81,3’ün çok altındadır. Erkeklerin %37,1’i tarımda çalışmakta iken bu oran Türkiye ortalamasının 18,4 puan üzerindedir(KUDAKA, 2013: 7-8). 

TRA1 BölgesiTR'de ki Oran (%)BirimALAN40.7985,2km2NÜFUS Nüfus1.071.8781,42kişiErkek50,550,2Kadın49,549,8

TRA1 Nüfus yoğunluğu Türkiye geneli ile karşılaştırmış halini aşağıdaki tabloda özetleyebilir. 

Tablo 3.6. TRA1 Bölgesinin Nüfus Yoğunluğu 

Kaynak: DPT 

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 2

BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI: ÇEK CUMHURİYETİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALT BÖLGE KARŞILAŞTIRMASI BÖLÜM 2


İKİNCİ BÖLÜM 

BÖLGESELKALKINMA AJANSLARI 

2.1. BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARININ TANIMI 

Bölgesel Kalkınma Ajansları kavramı da Kalkınma kavramı gibi 2. Dünya Savaşı 
sonrası uluslararası toplumun gündemine gelmiştir. 

BKA’lar, merkezi hükümetten bağımsız bir idari yapıda, sınırları çizilmiş bir 
bölgenin sosyo-ekonomik imkânlarını geliştirmek amacıyla oluşturulan kuruluşlardır (Avaner, 2005:243). 

EURADA (Avrupa Bölgesel Kalkınma Ajansları Birliği)’nın tanımına göre 
Kalkınma Ajansları “Sektörel ve genel kalkınma problemlerini belirleyen, bunların çözümüne yönelik olanakları ve çözümleri saptayan ve bu çözümleri geliştiren projeleri destekleyen birimlerdir” (Kayasü ve Yasar,2004:348). 

Bu kavramla ilgili çok fazla tanımlama olsa da temel olarak sınırlar ile çevrilen bir alanda var olan sosyo-ekonomik ve ekolojik potansiyellerin yine o bölgedeki işletmeler, girişimciler ve halk tarafından kullanılması konusunda gerekli finansman, teknoloji, bilgi, kaynak desteği vermek amacıyla kurulmuş organizasyonlardır. 

2.2. BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARININ AMAÇLARI 

Tanımlarından da anlaşılabildiği gibi BKA’ların ilk amacı bölgesel kalkınmayı 
sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda eşitsizliklerin giderilmesi, kaynak, bilgi ve 
teknoloji aktarımın tam ve sağlıklı yapılması, finansman aktarımı ve aktarılan 
finansmanın etkin kullanımı gibi amaçları da bulunmaktadır. 

 Kalkınma ajansları, başka birçok amacın yanı sıra, aslında bölgeler arası ve 
bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacı ile kurulmaktadır. Farklı ülkeler arasında gelişmişlik farklılıkları olduğu gibi, bir ülkenin bölgeleri arasında da ekonomik, coğrafi, sosyal ve kültürel açılardan farklılıklar olabilmektedir (Gündüz, 2006: 15). Bu farklılıklar baz alınarak gelişmişlik farklarının azaltmaya yönelik bölgesel politikalar oluşturmakta Bölgesel Kalkınma Ajanslarının en temel görevlerindendir. 

2.3. BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ 

Günümüzdeki anlamıyla kurulan ilk bölgesel kalkınma ajansı, ABD’ndeki 
Tennessee Valley Authourity (TVA)’dir. 1930’da Federal Hükümet tarafından 
Tennessee nehrinin boşaltma havzasında yaşayanlara ucuz elektrik enerjisi sağlamak amacıyla (Altay, Gacanerve, Çatık, 2004: 16) kurulmuştur. 

Avrupa kıtasının Bölgesel Kalkınma ile tanışması ABD’den yaklaşık 20 yıl 
gecikmeli olmuştur. Bölgesel Kalkınma Ajansları, ilk olarak 1950 ve 1960’lı yıllarda merkezi hükümetin öncülük ettiği kalkınma programlarına bilgi temin etmek, bu planların uygulanmasını ve izlenmesini denetlemek üzere kurulmuşlardır. BKA’lar, 1980’lerde yaygınlaşan kamu işletmeciliği anlayışı ve küreselleşme ile artan yerel rekabetle birlikte, özel sektörün ve yerel aktörlerin bölgesel kalkınma sürecine aktif katılımını sağlamakla görevlendirilmişlerdir. Avusturya, Belçika, İrlanda ve Fransa BKA’lar ile ilk kez 1950’li yıllarda tanışırken, Almanya, Hollanda, İngiltere ve İtalya 1960’lardan sonra tanışmış, Yunanistan, İspanya, Finlandiya ve Danimarka ise 1980’lerde tanışmıştır (Özen, 2005: 4). 

Türkiye, daha öncelleri bölgesel anlamada bazı örgütlenmeler olsa da günümüz 
anlamında BKA’lar ile 1997 yılında GAP- GİDEM projesi ile tanışmıştır. 


Tablo 2.1. BKA Kurulma Dönemleri 
Kaynak: European Association of Development Agencies, http://www.eurada.org 


2.4. BÖLGESEL KALKINMA: ÜLKE ÖRNEKLERİ 

2.4.1. Türkiye’de Bölgesel Kalkınma 

Türkiye’de bölgesel politika sayılabilecek ilk örnekler 1960’lı yıllarda kalkınma 
planlaması ile başlamıştır. Kalkınma planlarıyla beraber merkezi bir birimden planlanan politikalar hedefler doğrultusunda yerellerde uygulamaya konulmuştur. Fakat kalkınma planlarında belirlenen hedeflere ulaşılması konusunda yetkinlik sağlanamamıştır ve bu merkezi politikalar sonrası bölgeler arası dengesizlikler giderilememiştir. 

Bu planların içerdiği projeler; yetki karmaşası, kurumlar arası uyumun 
sağlanamaması, plan ve projelerin ülkenin gerçeklerine göre değil, dönemin iktidarının objektif olmayan yaklaşımlarına dayanması gibi nedenlerden dolayı ya hiç başlatılamamış ya da yarım kalmıştır (Yüceyılmaz, 2007:51-52). 

1980’li yıllara gelindiğinde ise Kırdan kente göçlerin hızlanması, şehirleşmenin 
artmasıyla beraber özellikle ve doğu ve güney doğu Anadolu bölgeleriyle diğer bölgeler arasındaki dengesizlik giderek uçuruma dönüşmüştür. Ayrıca 1980’li yılların içinde bulunduğu siyasi durum da bölgesel politikaların üretiminde ve uygulamasında büyük problemler çıkarmıştır. 1980’li yılların başında patlak veren petrol krizi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devletin ekonomideki ağırlığının sorgulandığı 10 yıl olmuştur. 

Ekonomik büyümedeki durgunluk, verimlilik artışındaki yavaşlama, enflasyonist 
baskılar, sınırlı yatırımlar, sürekli artan işsizlik ve kamu bütçesi üzerindeki baskılar bu dönemin ekonomisinde yaşanan önemli sorunlardır (Atay, 2011: 3). 

Türkiye’de bölgesel Kalkınma Ajansı kavramına yönelik ilk çalışmalar 1990’lı 
yıllarda başlamıştır. Bu sürecin Türkiye’de başlatılmasındaki amaç, yurtiçinde beklenen yerelliklerin kendi içsel kalkınma dinamiklerinin yanı sıra Avrupa Birliği’ne katılım sürecini hızlandırmaktır. Türkiye’de buna en güzel örnek, GAP projesi için kurulan, Güney Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi’dir. Bunu haricinde Ege Bölgesi Kalkınma Ajansı, Mersin Kalkınma Ajansı ve Doğu Anadolu Projesi Ekonomik Kalkınma Ajansı’dır. Bölgesel Kalkınma Ajanslarının kurulması ile bu birimlerin görevleri Ajans’a geçecektir (Berber ve Çelepçi, 2005: 151-152) 

Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Ajanslarının kurulmasında en önemli sebep hiç 
kuşkusuz Avrupa Birliği’ne üyelik sürecidir. Birlik, küreselleşme ve yapısal uyum 
politikaları ile ilgili araç ve değişimler çerçevesinde, üye olacak ve aday olacak 
ülkelerde bölgesel planlamanın yeni bir anlayışla ele alınarak Bölgesel Kalkınma 
Ajanslarının kurulmasını istemiştir. Bu çerçevede Türkiye, Bölgesel Kalkınma 
Ajanslarını ciddi anlamda ilk kez aday üyeliğinin tescil edildiği 1999 Helsinki Zirvesi sonrasında ele almıştır. AB Komisyonu’nun hazırlamış olduğu Katılım Ortaklığı Belgesi’nde orta vadede yapılması gereken düzenlemeler arasında yer alan Bölgesel Kalkınma Ajanslarını oluşturmak amacıyla yasal düzenleme süreci başlatılmıştır (Maç, 2006: 3-4). 

2001 ve 2003 yılları Katılım Ortaklığı Belgelerinde Türkiye’nin AB’ye üyelik 
sürecinin hızlanması ve aday ülke olarak AB’nin mali fonlarından yararlanabilmesi için bölgesel politika alanında yerine getirmesi gereken şartlar belirtilmiştir. Bu kapsamda ilk olarak AB’de olduğu gibi İstatistiki Bölge Birimi Sınıflandırması (İBBS) yapılmıştır. Burada amaç, istatistiki olarak verilerin daha düzenli bir şekilde oluşturulması, gerek ülke içindeki bölgelerde, gerekse AB ile bölgesel açıdan karşılaştırma yapmaya imkan tanıyacak veri tabanlarının oluşturulması ve bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin daha doğru bir şekilde yapılmasını sağlamaktır (Işık vd., 2010: 12). 

Bu kapsamda 2002/4720 sayılı bakanlar kurulu kararlarıyla; İstatistiki Bölge 
Birimleri Sınıflandırmasında iller “Düzey 3” olarak tanımlanmış; ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları ve nüfus büyüklükleri de dikkate alınarak “Düzey 1” ve “Düzey 2” olarak gruplandırılmak suretiyle hiyerarşik İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması yapılmıştır (www.abgs.gov.tr, Erişim Tarihi:15.06.2014). 

“Düzey 1” İstatistiki Bölge Birimleri ise “Düzey 2” İstatistiki Bölge Birimlerinin 
gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 12 adettir (www.abgs.gov.tr, Erişim 
Tarihi:15.06.2014). 


Şekil 2.1. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması Düzey 2 
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı 

“Düzey 2” İstatistiki Bölge Birimleri, “Düzey 3” kapsamındaki komşu illerin 
gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 26 adettir. Düzey 2 bölgeleri Avrupa 
Birliği’nden en fazla yardım alacak birimler olarak belirlendiğinden bu birimlerin 
oluşturulmasında; “ortak sorunlara sahip, sosyoekonomik ve kültürel olarak birbirine yakın ve coğrafi olarak benzer özellikler gösteren iller” gruplanmıştır 
(www.tuikapp.tuik.gov.tr/DIESS/FileUpload/yayinlar/5.NUTS.ppt, Aktaran: Şengül, Eslemian ve Eren) 

Şekil 2.2. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması Düzey 3 
Kaynak: Özdemir, 2014 

“Düzey 3” kapsamındaki İstatistiki Bölge Birimleri 81 adet olup il düzeyindedir. 
Her il bir İstatistiki Bölge Birimini tanımlamaktadır. 

Kaynak: Taş, 2006:191-192 
Tablo 2.2. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması 


2.4.2. Çek Cumhuriyeti’nde Bölgesel Kalkınma 

Çek Cumhuriyeti’nde Post-komünizm döneminde terkedilen planlı kalkınma 
politikalarına ilk geri dönüş Aralık 1992’de olmuştur. 

Bölgeler arası eşitsizliklerin giderek artması ve AB fonlarından yararlanma 
isteğinin etkisiyle gerçekleşen ilk kurumsal yenilik, bölge düzeyindeki faaliyetlerin koordinasyonunu sağlamak amacıyla Bölgesel Kalkınma Bakanlığı’nın 1996’da çıkarılan yasa ile kurulması olmuştur (Özen ve Özmen, 2010: 18). Bölgesel Kalkınmaya özel bakanlık kurulması diğer ülkelerde rastlanan bir uygulama değildir. 

Ekim 1998’de AB’nin iktisadi Bölge Birimleri Sınıflandırması kabul edildi. 
Daha önceden oluşturulan 14 bölgesel idari birimin Düzey III (NUTS III) olarak 
belirlenmesine ve bunların da 8 Düzey II bölgesi olarak gruplanmasına karar verildi. Nihayet 2000 yılının Haziran ayında Bölgesel Kalkınma Yardımları Yasası kabul edildi. Yasa Çek Cumhuriyeti’nde bölgesel yardımların yasal zeminini oluşturmuştur. Bölgesel Kalkınma Yardımları Yasası 2001 yılının Ocak ayında yürürlüğe girmiştir. (TEPAV, 2007:3) 


Şekil 2.3. Çek Cumhuriyeti Düzey II 

Kaynak: http://www.hajduch.net/system/files/image/cesko/obyvatelstvo/nuts-cz.jpg, Erişim Tarihi: 
10.06.14 

Çek Cumhuriyeti Düzey II şeklinde de görülebileceği üzere; Başkent Prag özerk bir bölge olarak ayrılmıştır. Düzey II bölgesi olarak belirlenmiş olan Prag; Çek 
Cumhuriyeti Düzey II ortalamasının çok altında hatta Avrupa Birliği Düzey III üst sınırına yakın bir konumdadır. Bu konum Prag bölgesine normal dışı bir 
sınıflandırmaya sahip bölge özelliği katmıştır (Kahoun, 2009:3). 



Şekil 2.4. Çek Cumhuriyeti Düzey III 

Kaynak: http://www.eu2009.cz/images/design/map-cz-cs.gif, Erişim Tarihi: 10.06.14 

Çek Cumhuriyeti’nde Düzey III belirlenirken diğer Avrupa Birliği üyelerinde 
olduğu gibi il bazlı gruplama yapılmıştır. 



Tablo 2.3. Çek Cumhuriyeti İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması 

Kaynak:http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:2003R105:20110207:EN:PDF, Erişim Tarihi: 10.06.14 



2.4.3. Polonya’da Bölgesel Kalkınma 

Polonya’da da diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Bölgesel Kalkınma 
uzun süreler tartışıldı. Polonya’yı Bölgesel Kalkınmada farklı kılan merkezi yönetimin direk kontrolünde bulunan ajans yapıları değil özel sektör girişimi olarak kurulan fakat kar amacı gütmeyen ajans yapılarıdır. 

 Polonya’da ki ajans yapıları farklı olsa da istatistiki bölgelere ayrılması diğer 
bütün AB üyesi ülkeler ile benzerlik göstermektedir. 

1975’ten beri Polonya 49 voivodship’e yani merkezi teşkilata bağlı 49 ile 
bölünmüştür. 1998’de Polonya’nın AB’ye yakınlaşma ve ekonomisini dönüştürme çabaları merkezi teşkilatın bölgesel düzeyde yeni bir örgütlenme oluşturmasını gerektirdi. Böylece önceki 49 voivodship birleştirilerek bölgesel düzeyde yeni 16 voivodship oluşturuldu. 1998’de yeni voivodshiplerde merkezi teşkilata bağlı olmayan ve seçimle iş başına gelen bölgesel bir hükümet kurulması kanunlaştı. Böylece Polonya 16 voivodship’e (bölge), 380 poviat’a (il) ve 2489 gminas’a (belediye) bölündü (TEPAV, 2007:8) 




Şekil 2.5. Polonya Düzey II 

Kaynak:http://stat.gov.pl/szablony/portalinformacyjny/PI_gus/photos/NTS2.jpg, Erişim Tarihi: 06.05.14 




Polonya Düzey 2’de 16 bölge sahiptir. Bu bölgeler belirlenirken AB kriterleri ve coğrafi ve sosyal kriterler benimsenmiştir. 

Şekil 2.6. Polonya Düzey III 

Kaynak: http://stat.gov.pl/en/regional-statistics/nomenclature-nts-161/nts-3-2957/, Erişim Tarihi: 06.05.14 

Polonya’da 380 il statüsüne sahip yer vardır. Fakat Düzey III sayısı 66 adettir. 
Benzer özellikler gösteren bazı küçük iller gruplanmıştır. 



Tablo 2.4. Polonya İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması 
Kaynak: http://www.demographic-risk-map.eu/downloads/drm-list-of-regions.pdf, Erişim Tarihi: 
10.06.14 



3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***