Paralel Devlet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Paralel Devlet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Kasım 2015 Perşembe

Paralel Piyasa, Paralel Devlet



Paralel Piyasa, Paralel Devlet


Erol Manisalı
erolmanisa@yahoo.com 


     
Kaydet Kaydettiklerim
13 Ocak 2014 Pazartesi

Bir oluşuma (ya da devlete) “ Paralellik meselesi ” paralel piyasalarla başlar. Piyasalardaki paralelliğin en popüler alanı da “karaborsa piyasası”dır. 
Ekonomide karaborsa piyasasının kuramı bile vardır. 1950’lerden 70’lere kadar üniversite eğitiminde önemli bir yer tutmuştur. Karaborsa teorisi hâlâ ders kitaplarında yer alır. 
Bugün tartışılan “paralel devlet” sorununun kökeninde “siyasetle birlikte, ekonomi de” vardır. Biri olmazsa diğeri varlığını sürdüremez, yumurta ikizlerine benzerler. 
Bugün Türkiye’de ilginç paralellikler izliyoruz. Ayrı katmanlarda, ulusal sistemden bağımsız olarak yürüyen farklı işlevsellikler görüyoruz.
- Irak ve Suriye sınırında akaryakıt kaçak girişi dolayısıyla ikili fiyat yapısı oluşmuştur.
- Sigaranın kaçak girişi yüzünden bu malda da farklı fiyatlar söz konusudur.
- Doğu ve Güneydoğu’da çok yaygın olan “kaçak elektrik kullanımı”, ulusal sistemdeki yüksek fiyata karşın “sıfır fiyatla kullanılan”, paralel bir yapı oluşturur.
- İşin içine silah ve uyuşturucuyu da kattığımız zaman “paralel kaynak” olarak, illegal bir piyasanın büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Hele bir de İran’la yürütülen “yarı legal paralel piyasayı” göz önüne aldığınızda işin boyutları inanılmaz hale gelir.

İşin Siyasal Boyutu 

Burada ekonomi ve siyaset iç içe geçmiştir. Güneydoğu’da sınırın kontrol edilememesi (ve edilmemesi) siyasal bir olaydır. Bu bölgedeki siyasal yeni gelişmelerle paralel yürümektedir. 
Türkiye’nin diğer sınırlarından farklı olması, önemli ekonomik ve siyasal sonuçlar ve “paralel piyasalar” doğurur. 
Akaryakıt, sigara, elektrik ve silah bu bölgede Türkiye’nin ulusal fiyatlarından farklı alınıp satılır. Tam bir paralel (ayrı) yapı ya da piyasa oluşmuştur. 
Aynen sınırı geçip farklı bir ülkeye ayak bastığımız zaman karşılaştığımız farklı fiyatlar gibi. 
AKP’nin cemaati, “içerde paralel devlet oluşturmakla suçlaması” yukarıdaki resimden farklı olmakla birlikte, “küresel boyutta benzerlikler vardır”. 
Bu daha çok, “aynı yapı ve felsefe içinde farklı bir katman oluşturmak” gibidir. İslami doku uyumuna karşın küresel boyutta güdüler ayrışmaktadır. Bu nedenle de çatışma, sanıldığından çok daha kırıcı ve yok edici gelişiyor. Bu stratejik farklılık yüzünden tekrar uyuşma olanakları çok zayıf görünüyor.

Ve küçük bir not 

Ahmet Davutoğlu, Esad ve rejimi için “ehvenişer” ifadesini kullandı. Ne ilginçtir; birkaç yıl önce Dr. Andrew Mango’ya, “Avrupa AKP’ye nasıl bakıyor” sorusunu yönelttiğimde bana, “ehvenişer” görüyor yanıtını vermişti. Bu köşede de yazmıştım
Esad’ın Ankara’nın, AKP’nin de Avrupa’nın gözünde aynı nitelikte değerlendirilmesi ve görülmesi ilginçtir. Özellikle demokrasi açısında olduğu kadar Ankara’nın ve Brüksel’in çelişkileri açısından da...

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/28637/Paralel_Piyasa__Paralel_Devlet.html

..